25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1990 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TURKIYEDE BUGUN flfleteoroloji Geneı Mûdürtûgu'nden alınan bilgiye göre. yurdun kı/zey ke- simleri parçalı buluthı, öteki yerler az buluttu ve acık geçecek Marmara ile yurdun iç kesirrıennde sabarı saatle- rinde yer yer yoğun olmak ûzere sıs görûlecek. Hava sıcaklığı: Biraz arta- cak.Rüzgâr Gûney ve bab yânlerden hafif. ara şra orta kuvvette esecek. Denizlerimizde rüzgir: Akdeniz de gündoğusu ve poyraz, öteki denizle- rimizde kıble ve lodostan 4-6 Akdeniz ve Karadentz açıtdannda 7 kuvvetin- de, satto 16-27. Akdeniz v« Karade- niz acıkJarmda 33 deniz milı hızta esecek. Deniz mutedil dalgalı olacak. Oalga yûksekliği 05-15. yer yer 2 m. (aridefliz ve Akdeniz açıklann- Mana Adapazan Adıyaman Afyon Ağrı Ankara Amakya Anölya Artvin Aytjın B Bıleak Bingof 15° 0° Diyartakır 10° fBSme 9° Vinman 2° -KPErzunjm •5° -25-Esiâşehir 4° 8° Gaâantep 5° 2°Sresun 14° 0° Gumûştiane B 5° 2°Hak)(4n S 13° rMsparta 10° -6° isönöul 7°-4° inrir da 3 m. görüş uzaktığı KTkrrTdolayında bulunacak. Van Gölû- nde hara: Parçalı bululiu geçecek Rüzgâr: Kuzey ve doğu yön- ™ >lu lerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek. Göl küçük dalgalı olacak. Görûş uzaklığı 5-10 km. ttolayında bulunacak. B S A S 1°-13°Kastamonu S S S A S S S B S 3°-10°Kavsen S 10° -2° Kırtan* 7°-3° Marasa 7°-2° K.Maraş 0°-i4°Mersin -8° -27- Muğla 308° Muş 8°-4° NİJde 10° 4°0rdu -2° -12°Rıze •2° -10°Samsun 6° -6° Siırt 10° ySinop 13° rSıvas 4°-Zyfctördaj 3° -11° labznn 2° -9° Inceli DÜNYA'DA BUGÜN S 11° f/'Konya 8 4°-8° Kûotıya B 12°-1° MaUtya y-ii^Zbnguldak aç* ı Dulutlu A-açık B-buiuIiu G-guneşiı K-karfı S-ss» Y-yajmuru BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Çok küçük boyut- lara, ama belirli bir kütleye sahip madde. 2/ Kuyruksokumu kemiği... Durmak ey- lemi va da biçimi. 3/ Dörtte bir anlamında eski sözcük... Boru- dan kol almakta kul- lanılan bağlantı par- çası. 4/ Birkaç kez şe- ker ağdasına daldın- larak üzeri kaplanan kavrulmuş badem ya da fındık... Türkiye- nin plaka işareti. 5/ Bir yrf boyunca Güneş'in gökküresi iizerinde çizdiği çemberin sırurladığı daire. 6/ Eski dilde yüz, çehre... Neo- nun simgesi... Bankada hesabı olanla- ra gönderilen ödeme ya da çekme mek- tubu. 7/ Üzerine üçgen biçiminde yel- ken asılan seren... Tarla sınırı. 8/ Bir saniye zarfında bozunan radyoaktif çe- kirdek sayısı. 9/ Sessiz sinemanın üç büyük kdmedyeninden biri olan "gül- meyen adam" Buster Keaton'ın Avru- pa'da yaygın olarak bilinen adı... Saz ya da kamıştan yapılmış kulube. YUKARIDAN AŞAClYA: 1/ Deri üzerinde döküntü biçiminde kırmızı lekelerle bdirgin ka- nama sendromu. 2/ lri bir hıyar türü... Giysi. 3/ Bir Afrika ülkesi- nin başkenti... Türlü metallerden yapılmış ince uzun nesne. 4/ Gengiz Han'ın annesinin adı. 5/ llkel benlik... Piston. 6/ Pamuk ya da ipek- le karışık pamuktan dokunmuş kalm bir kumaş çeşidi... Yifit. 7/ Vücutta biriken azotlu madde... Bir nota... Yarı memnunluk belir- ten bir ünlem. 8/ Lütesyum elernentinin simgesi... Pasifık Okya- nusu'nda bir ülke. 9/ Tevfik Fikrel'in, çocuklar için yazdığı şiirle- rini içeren yapıtı. 6 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet İçki düşmanları 26 OCAK 1930 Yeşil Hilâl içki düşmanlan cemiyeti cuma günü Mazhar Osman Beyin riyaseti altında toplaıunışlardır. Miralay Atıf, Dr. Şükrü Hazım, Dr. Fahrettin Kerim, avukat Celâl Feyyaz, Muallim mektebi müdiri Saffet, Salih Keramet, Ebülmuhsin Kemal, Dr. Hasan Kadri, Dr. Ahmet Süheyl, muallim Hafız Kemal, Ferit Beylerin hazır bulunduğu bu toplanışta bu seneki içki mücadelesine ait mühim kararlar ittihaz edilmiştir; 1- Sovyet Rusya içki düşmanlan cemiyetinden Turkiyedeki içki düşmanhğı faaliyeti hakkında sorulan suallere cevap yazılmasına, gene mezkûr teşkilât tarafından gönderilen resimli içki aleyhindeki tablolardan dolayı teşekkür edilmesine. 2- Sıhhî sahifeler namile neşredilmeğe başlanan gazeteye içki düşmanlarının muzaharetini istemeğe. 3- Yeşil Hilâl cemiyetinin menafîi umumiyeye hizmei eden cemiyetler sırasına ithalinin hükûmetimizden temennisi hakkındaki kongre kararının hükûmete arzına. 4- Elde mevcut tabloların kart ve diapozitif şeklinde teksirine. 5- Mektep kıraat ve hıfzıssıhha kitaplarına içkinin fenahğını bildiren yazılann konulmasının teminini Maarif Vekâletinden temenniye 6- İçki aleyhinde filimler getirilerek başka memleketlerde okluğu gibi halka gösterilmesi için Maarif ve Sıhhat ve İçtimaî Muavenet Vekâletlerinden ricaya. 7- Arzu eden mekteplerde mütehassıs etibba tarafından içki aleyhinde konferanslar temin edilebildiğinin mekteplere tebliğini Maarif emanetinden ricaya. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet * Asma köprü 26 OCAK 1960 Bayındırhk Bakanı Tevfik İleri bugün saat ll'de Bakanlıkda bir basın toplantısı tertip ederek bugün ihaleye çıkartılan lstanbul Boğazı asma köprüsüyle, Bartın limanı inşaatı ve Demirköprü barajı hakkında izahat vermiştir. Avnıpa ve Asy-a kıtalarıru birbirine bağlayacak olan asma köprünün maketini de gazetecilere gösteren Bakan, köprünün temel sondajlannın ikmal edildiğini, sağlam temel durumuna göre köprünün orta açıklığının 942 metre, iki kenar açıklığımn 280'er metre, yüksekliğinin ise 55 metre olduğunu, uzunluğunun 1358 metreye baliğ olacağını ve dört senede biteceğini söylemiştir. Bayındırlık Bakanı Boğazın 600 metre genişlikteki bir bölgesinden noktasından geçecek ve Avrupa kıtasınm en büyük köprüsü olacak çefîk asma köprünün Beylerbeyi ile Ortaköy arasında kurulacağını ve 442 milyon 340 bin liraya mal olacağını söyledikten sonra altından sadece dünyadaki üç transatlantiğin geçemiyeceğini bunlann ise Türkiyeye gelmediklerini üç transatlantiğin dışındakilerin ve uçak gemilerinin rahatça geçebileceklerini beyan eylemiştir. ĞEÇEN YIL BUGÜIN T ^ Kimyasal silah 26 OCAK 1989 Federal Almanya güvenlik güçleri, ABD'nin, Libya'da kimyasal silah üretilmek üzere inşa edildiğini iddia ettiği fabrikanın yapımıyla ilişkisi olduğundan kuşkulanılan 14 firmaya baskın düzenledi. Konuyla ilgili soruşturmayı yürüten Offenburg savcılık yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, baskın düzenlenen firmalardan birinin, Libya'daki fabrika ile ilgili skandala bulaşan Imhausen-Chemie olduğu kaydedildi. Bir yetkili, gümrük görevlilerinin, firmaları ve fırma yöneticilerinin evierini aradıklarını bildirerek "Aramalanmız Libya olayına karışmaktan şüphelenilen fırma ve yöneticilerine yöneliktir. Şimdiye dek hiç kimse>'i tutuklamadık" dedi. Kahıre« VfcstingtonB 12° Zûrih Y 10° TARTTŞMA Yerel Yönetim ve İktidar Ülkemîzde demokrasi sınavını başarıyla veren sosyal demokrasi, ülke yönetiminde ekonomik yaşam açısından hangi durumdadır. Sosyal demokrasi yüzyılJann birikimi ile gelmiş olduğu noktada tüm dünyanın ortak yaşam özlemini yansıtmaktadır. Sosyal Demokrasinin dil, din, ırk, mezhep aynmı gözetmeden insanlan kucaklaması, herkesin kendi kültürünü koruma ve geliştir- mesine smırlama getirmemesi, düşüncelerin serbestçe söylenme ve örgütlenme özgürlüğün- den ödün vermemesi bu gelişmede temel öğe olmuştur. Tarihin karanlık labirentlerine bu- günün ışığını tutmuş, insanlığı her türlü ay- kırı rejimin, yönetimin, savaşın, kargaşanın, terörün içinden çıkanp bugünün barış içinde geleceğin refahını demokratik ortamda pay- laşma platformuna getirmiştir. Sosyal demokrasinin böylesine büyük gü- cü nedensiz değildir. Temelinde insana dayalı felsefenin tek sahibi olmasındandır. Sos>-al demokratlar çeşitli ideolojilerin "U- rihsel gelişimin" kaçınılmaz sonucu olarak ön- gördukleri tarifleri amaç alarak almamışlar, her ülkenin kendi tarıhsel gelişim, sosyo- ekonomik ve toplumsal dunımunu ve gerek- sinimlerini evrensel gelişme ve etkileşme ile bir arada değerlendirerek kısacası "ÖNCE İN- SAN"da görüş birliğine vararak bugünün dün- yasını yaratmışlardır. İnsana dayalı politikalar üreten sosyal de- mokratlar, Tiirkiye'de yerel yönetimlerde ta- rihinin en yaygın çoğunluğuna sahip olurken aynı zamanda Türkiye sosyal demokrasısınin en deneyimli kadrolarını işbaşına getirmiş- lerdir. 1950'lerin demokrasi tartışmalarıyla besle- nip 1960"lann ideolojik arayışlannda evrensel insanlık kavramının ulusal boyutunu yakala- yan, 12 Mart'lann ve 12 Eylül'lerin en haksız uygulamalarından geçen sosyal demokratlar, bugünün Türkiyesi'nde yannın dünyasının gü- vencesi ve demokrasi içinde gelişmenin temel kaynağıdır. Ülkemizdeki demokrasi sınavını ba$arıyla veren sosyal demokrasi, ülke yönetiminde eko- nomik yaşam açısından hangi durumdadır? 1970'lerde siyasal iktidar olmanın toplum- sal temelinde ve ekonomik uygulamalannda yönetsel beceriksizliklerinin bir kısmı tartışı- labilir ve hatta yanlış iç politik hesaplaşma- larının başarısızlığa yol açmış olması belge- lenebilir. Bu, alınacak çok önemli bir derstir. Ancak sosyal demokratların o dönemdeki ko- şullara göre temellerini attıkları konular tar- tışılmaz. Özellikle yerel yönetimlerindeki ya- pılaşmanın, demokrasinin kurumlaşmasında başhca öğe olduğunun bilincinde olarak, eko- nomik örgütlenmenin gereği olan altyapıyı oluşturacaklarını görmezlikten gelmek rnttm- kün değildir. Tanzim satışlan ile ilgili halkın alım gücü- ne ekonomik katkı doğrudan sağlanırken ye- rel yönetim hizmetlerinde toplu taşımaya ağir- lık verilmiş ve altyapı inşaatlarının yerel yö- netimlerin insan ve parasal kaynaklan ile ya- pılmasının temelleri atılmıştır, organizasyon- lar kurulmuştur. 1980'lerde ise hem görüşler hem de organizasyonlar büyük ölçüde değiş- tirilmiştir. 1990'larda ise iktidar olmayı hedefleyen bir siyasal akım, bir dünya görüşü Türkiye. öze- linde yerel yönetimlerden başlayarak genelde iktidar uygulamalannda başarılı olacağını ye- niden göstermek zorundadır. Sosyal demokrasinin savunuculannın, ye- rel yönetimlerde insan ve finans kaynaklarını değerlendirmekte ustaca davranmalan gereği vardır. Ülke ekonomisinde özelleştirmeye karşı çıktıkları zaman, alternatif modellerinde ne- ler yapabileceklerini yerel uygularaalarda ba- şarılı şekilde örnekleme gereği vardır. Türkiye'de 1970'lerde olduğu gibi - 1980'lerin tüm ortadan kaldırma veya yozlaş- tırma çabaianna karşın- bugün de ve hatta da- ha güçlü biçimde ekonomik örgütlenmede in- san ve finans kaynaklarını verimli kullanmak- ta olan ve kullanabilecek yerel yönetimler var- dır. Sosyal demokrasinin düşünsel yanı, ya- şamsal düzeyde bu somut uygulamalarla pe- kiştirilirse sosyal demokrasi savunuculanna ik- tidar yolu açılabilir. tSKENDER ODABAŞOĞLU tstanbul Anakent Belediyesi tştirakler Daire Başkanı GALERİ • ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 C A L E R İ BEYTEM BEYTEM RESİM KOLEKSİYONUNDAN SERGİLER I 12 Ocak-2 Şubat •üyükdste Cod teytem Hon 5*flı 131 M 00 H. VECİH BEREKETOĞLU RESİM SERGİSİ !3Ocak- 11 Şubat'90 Gaterimiz Pazar-Pazartesi hariç hergün 11.00-19.00 arası açıktır MAtU Caooes. 22C 226. 81300 MoOa Tel (11 346 97 14- ıll 345 89 43 ADNAN VAR1NCA (30 yağlıboya) Resim Sergisi 13 Ocak-31 Ocak Cevdet Pasa Cad. 384 Bebek 165 74 96 BM HALİL. AKDENİZ Resim Sergisi 17 Ocak-5 Şubat Akk»W Sok. No 1/1 Ntf*n>*f< 131 10 23 TAYFUR SANUMAN Resim Sergisi 18OcaM2Şubat 132 59 59 BÜLENT ÇETlNOR'un 34. Suluboya Resim Sergisi "Anadolu ve Trakya'dan Görünümler..." 22 Ocak 31 Ocak 1990BURSA DEVLET GÜZEL SANATLAR GALERİSİ Tel: 9-24-21 95 49 NERIMAN ERKUT Sanat Galerisi YENl ve SEÇME ESERLER SERGÎSt 26 Ocak-20 Şubat W NEDÎM ARGUN ALP BARTU ATANUR DOĞAN ASUMAN D06AN HABİB CERE2 eUNEŞ K0CABAY ABOULLAH MERİÇAOALI REMZİ TOREMEN CEM YALIN Rumeli Cad Matbaacı Osman Vok 35 2 Ertul Apl. Osmanbey 146 05 47-130 ?0 30 URART SANAT GA1 ERİLERİ GONCA SEZER 11 Ocak-30Ocak Abdi İpekçi CaO. Nu 18/5 Nıjortajı 141 21 13 lanak* SAUT UUNM • HİKMET KARAGÖZ Suluboya Resim Sergisi 24 Ocak-10 Şubat Nispetlye Cad 44'2 Elüer 165 19 35-165 32 91 HOYAK SANAT GALERİSİ AYNUR AYTAÇ Resim Sergisi 24 Ocak - 24 Şubat'9O Büyükdere Cad. 38 Mecıdiyetöy 175 09 10 tou*£İlv SANAT GALERİSİ ŞAİR RESSAMLAR SERGİSİ /5 Ocak-10 Şubat Kufdrli Cad Deregazino Sok No: 4 KadıkSy 336 04 12-345 40 30 RESID E S E N - Y A C L I B O Y A Prof. Ressam Sabri BERKEL Ressam Hülya DÜZENLİ KOÇ Ressam Irfan OKAN herkesin katılımına açık sanat çahşmalan HAFTA İÇİ - HAFTA SONU îstasyon sanat evî GALEBI" BMGELENEKSEL RESİM StRGÎSI 25 Ocak-25 Şubat 1990 VECIH BEREKETOT.Ll İBRAHİM ÇAI.L1 NAMIK ISMAlL NACt KALMIKOC.LI* AVM-I.IFİJ MIHRÎ Mt ŞFİK SAM! YETIK NAZMİ ZİYA Akkavak Sok. 11 Nisantası 131 10 23 SANFA SANAT GALERİSİ LEVENT «oco. ARŞIRAY""" DC«SMO«'|HLAUUR naı>* C4 reaıom» St Itt 9! 8es*»i-IS1 !« 1B7255I4H) AlfV MAVİTAN Sergisi 24 Ocak-15 Şubat ALEV MAVtTAN SERGİSİnın Çerçeveleri, tablolann karakterterine göre uzman kuruluş olan FLORANSA ÇERÇEVE taraftndan "Floransa Ekolü" el yapısı çefçevelerden yapılmıştır. leşvikrye (Cami orkası) Ihlamur Yolu Günol Apl Tet 133 06 19-160 30 77 STUDIO ART'IN SEÇTIKLERİ 1 Ocak-30 Ocak Uliklal Cad. Na'manlı Yurdu 390/3 Tunel. Beyoğlu 145 59 07 AEDPA ^imTekstilbank Sanat Galerisi FİKRET KOLVERDİ Resim Sergisi 24 Ocok-12 Şubat Hüsrev Gerede Cad 126 Tesv.kıye Meydam 136 12 79 GORBON SANAT GALERffi" UMUR TURKER RESİM SERGİSİ II Ocak - 31 Ocak I990 )ü« A ERENKOY R A M K O SANAT MERKEZİ SAVAŞ CAMGÖZ Resim Sergisi 26 Ocak-13 Şubat 1990 Atiye Sok. Yuva Ap». 8/2 Teşvikiye 136 15 38 TEM SANAT GALERİSİ HEYKEL VE DESEN 2-27 Ocak 1990 RAHMİ AKSUNGUR, TAAAER BAŞOĞLU SALİH COŞKUN, SELAAA GÜRBÜZ AYTAÇ KAT1. ZÜHTÜ MÜRİDOĞLU GELECEK SERGİ ADNAN VARINCA Resim Sergisi 30Ocak-28$ubatl990 Kuyulubostan Sokak No. 44/2 Nimet Apt. Nişantaşı, Tel: (1)147 08 99. 147 97 56 Galeri Nev MEHMET GÜLERYÜZ5-27 OCAK 1990 ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ ERENKÖY SANAT KÖŞKÜ 385 4131-3Î 1 TES\TKİYE 130 66 17-140 56 50 CUZEL SANATLARA HAZIRUK HAFTA İÇİ-HAFTA SONU Ceçtiğimiz yıl Cüzel sanatlar fakülteleri yetenek sınavlarına İstasyon Sanat Evi'nde hazırjanan adaylar, başarılarını 8 tDölümde birincftikler alarak kanıtladılar. îstasyon sanat evi ERENKÖY SANAT KÖŞKÜ 385 4131-32 TESVİKÎYE 130 66 17-140 56 50 VELI Resim Sergisi 27 Ocak-24 Şubat Kokttrrl: 2~ (h-tılf 16.0O itUHI arası Mühürdar Cad. Akmar Pasaji 70 2 Kadıköy M7 00 09 ANKARA.,.ANKA MU^ERREF HEKİMOGLU Anılar, Kadınlar, Kotalar 196O'lı yılları çok severim, özel yaşamımda da toplumda da güzel olaylar var. Gazeteciliğimde bir Öncü dönemi. Demokra- tik yaşamda emekçilerin sesini yansıtan yayınlar yapıyoruz. Tür- kiye İşçi Partisi'nin sesini duyuruyoruz. Mehmet Ali Aybar'lar, Behice Boran'lar, Adnan Cemgıl'ler yazıyor 'düşünce alam'nda. Sendikacılar demeçler veriyor. Yapı-İş Sendikası Başkanı Tahir Öztürk'ün TİP mitinglerindeki seslenişleri manşet oluyor. — Dağları aşarak barajlar kuracağız diyor Tahir Öztürk. Dağ- lar aşıldı, barajlar da kuruldu, ama emekçıler nasıl bir aşamada hâlâ! Öncü'de bir 10 kasım gününü unutamam. Anıtkabir'den bir fotoğraf geldi masaya. TİP yöneticileri Atatürk'e saygı duruşun- da. llk kez yaşanıyor bu olay. Kulağımda Mustafa Kemal'in emek- çılere seslenişi çınladı, Betvü Palas'a gittim bir solukta. Aybar, Cemal Hakkı Selek, Rıza Kuas salonda oturuyorlar. O zaman TİP merkezi istanbul'da, yöneticiler Ankara'ya gelince Belvü Pa- las'ta kalıyor. Şimdi Merkez Bankası Başkanlığı'nın bulunduğu yerde bir otel. 'Önce merhaba', sonra kararımı bildirdim: — Partiye katılıyorum. Gazeteye döndüm sonra, o zaman evliyim. Kuvvet nereye git- tiğimi sordu. Kısaca yanıtladım. — TİP'e katılmaya gittim. O da kısaca yorumunu yaptı. — Bunu bekliyordum. İkimiz de çalışmaya koyulduk yenıden. Geriye bakınca Öncü'ye biraz naif bir olay diye bakıyorum, ama yaşamımın güzel ve onur- lu bir serüveni doğrusu. TİP'e katıldım. seçımler geldi, bir gün Sadun Aren ve Aybar, Sıhhiye'deki çatı katımıza geldiler. Öncü kapandıktan sonra güç bir yaşamımız var. Sıhhiye'de Hanımeli Sokağı'nda küçük bir çatıya taşındık, ama o çatı katında çok güzel günlerimiz var. Profesör Sadun Aren'in partiye katılmasını da ora- da kutladık bir gece. Telefon çaldı, Sadun Aren her zamanki sa- deliğiyle seslendi. — Karar verdim, partiye giriyorum. Aybar, Cemal Hakkı Selek ve o dönem TİP yöneticilerinden hiç ayrılmayan asker kökenli bir üye (sonra Kadıköy iskelesi'nde rastladım, tavukçulukla uğraştığını söyledi) doğru Maltepe'ye Sa- dun Aren'in bodrum katındaki evine. Evet, Aren ve Aybar bana, yaklaşan seçimlerde adaylığımı ko- yacak mıyım diye sordular. Şaşırdım, çünkü hiç düşünmediğim bir konu. TİP'e katılmam içimden bir dürtüyle, politikasına katıl- dığım bir siyasal kuruluşa omuz vermek özlemıyle, başka bir amacım yok. İlk seçimlerde Mahmut Dikerdem'in deyimiyle ağır topların parlamentoya girmesini istiyorum. Ancak sonra istan- bul listesinden aday gösterildim. Listenin ortalarında bir yerde, kazanma şansı hiç yok, ama kazanacak gibi bir aday otmakla övünebilirim. Orta Doğu Üniversitesi'nden Doç. Burhan Cahit Ünal ile birlikte çok ilginç gecelerimiz var Çatalköy kahvelerin- de. Benim için yararlı bir deney bu. Bir siyasal kuruluşa katıl- manın bilincine yaşayarak vardrm. Benim kuşağımdan bir ka- dıh için doğal bir olay bu. Atatürk devrimlerini yaşayarak bûyü- müşüm, haklanmı, özgürlüğümü kullanmayı bir yaşam biçimi ola- rak düşünmüşüm, çevremden destek görmüşüm her zaman. Ba- bam CHP'li, bir eniştem ilk Demokrat Partililerden, sonra CKMP'li, öteki 27 Mayısçı ve Milli Birlikçi, ama hiçbiri TİP'e gir- memi yadırgamıyor, saygı duyuyorlar. Galiba hepsi demokrasi- ye inanıyorlar! SHP Tüzük Kurultayı'ndan önce bunları niçin yazıyorum aca- ba? Belki de kadın kotasının çağrışımıyla. Sadun Aren ve Aybar ile çatı katımızda konuşurken adaylığı düşünmediğimi soyledim, ama beni listeye koydular. Yönetim kurulu karar verdi. Ama bir kadın aday diye düşünmediler, bir fikir işçisi diye düşündüler, bir yazar diye. Bir listede "kadın" olarak yer almak bana ters gelir doğrusu. Kadın devrimine, eşit hak ve özgürlüklere inanarak "ka- dın kotası"nı da içirne s'ndiremiyorum. Yalnız bugünkü koşul- larda kaçınılmaz görünüyor. Benim kuşağımdan kjmi kadınların bu kotayı savunmasını da bu koşullara bağlıyorum. Prof. Ner- min Abadan Unat, Cumhurbaşkanlığı kontenjanından senatör atandığı zaman kadın diye seçilmedi hiç kuşkusuz. Bilim daJın- da belli bir birikimi, değerli araştırmaları ile tanınan bir kişi ol- duğu için seçildi. Prof. Bahriye Üçok da öyle. TİP'in katıldığı ilk seçimlerde Behice Boran Urfa'dan milletvekili, Fatma Hikmet İş- men Kocaeli'den senatör seçilirken, kadın olduklarını kaç seç- men anımsadı acaba? Tersine tüm seçmenler onları belli savaş- ların içinden gelen, karanlığı delen aydın kişiler diye selamladı- lar. Tersine devrimler olmasaydı bir kota yöntemı gündeme gel- mezdi bence. Ama tersine devrimler her alanda boyutlandı, bu- günkü ortama geldik. Kota yöntemini bu ortamda değerlendir- mek gerekiyor. SHP'nin girişimi olumlu, ama yeterli mi acaba? Kotanın saptanması da çok önemli değil mi? Parti içi sorunları, grupları, hesapları yansıtmayan bir yöntem uygulanacak mı? SHP yöneticileri çağdaş bir çizgide, çağrıda buluşacaklar mı ya da bu olayı da çarpıtacaklar mı? Her gün karşılaştığım vatan- daşlann gözlemlerini de yansıtarak bilinen gerçekieri bir kez daha yinelemek istiyorum. SHP'nin sosyal demokrat bir parti olmak niteliğine kavuşması gerekiyor her şeyden önce. Bir siyasal ku- ruluşun gücûnü, kimliğini halka iletmesi çok önemli. Bugün so- runlu bir parti görüntüsü var. Bu sorunlargerçekten var mı, yoksa bu gösterge neden, vatandaş bilmiyor. Ust üste çekilmiş fotoğ- raflar gibi bir bulanıklıkta partinin gerçek resmini göremiyor. Oysa gerçek resmi görmek özlemi var. Kadın kotası bu özlemi dindi- rebilir mi bilmem? SHP gerçekten bir umut partisi olabilse, top- lumdaki beklentilere yanıt verebilse, kadınlardan en büyük des- teği görmez mi acaba? Muhalefet görevini iyi yapan bir partiyi iktidara giden yolda kadınlar da desteklemez mi? Eşit hak ve özgürlüklerı zedelenen kadınların, çağdışı davranışlardan buna- lanların, geleceği kararanların doğal tepkisi olmaz mı SHP'ye katılmak ya da desteklemek? Çağdışı eylemlere karşı direnmek isteyenler, enflasyonu evlerinde, mutfaklarında hisseden ev ka- dınları, dinci politikanın, çarpık eğitimin faturasını çocuklarının ödemesinden kaygı duyan analar, yarınlara umutla bakamayan genç kızlar için güvendikieri bir partiyi desteklemek bir görev ve sorumluluk olmaz mı? Belli bir diyalog kurulsa, örgütlenme- de kadın boyutları da gelişebilir. ama gerekli iletişim sağlana- mıyor nedense! Biz nedense diyoruz, partililerin nedenleri de bilmesi, o nedenlere köklü çözümler bulması gerekir değil mi? Sonuçta "kadın kotası"nı geçici bir önlem diye düşûnüyorum ben. Demokratik yaşama her kesimden kadınların katılımını sağ- layacak bir köprü diye. Belki de bir sınav köprüsü. Önce kadın- lar bu kotaya nasıl bakıyor, köprüde nasıl bir işlevleri olacak, son- ra köprüyü oluşturanlar nasıl bir harç kullanacak? Ya da bu harcı nasıl yoğuracaklar? Taze kanla mı ? T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gümrük Bakanhğı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlı- gı'nca 26, 27 ve 28 Mart 1990 günlerinde Ankara, tstanbul ve tzmir'de Hesap Uzman Yardımcılığı giriş sınavı açılacaktır. SINAVA KATILABÎLMEK İÇİN: a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesinde yazılı nitelikle- re sahip olmak. b) 1.1.1990 tarihinde 35 yaşını doldurmamış bulunmak. c) Eğitim süresi en az dört yıl olan, Siyasal Bilgiler, İktisat, lşlet- me, Hukuk, tktisadi ve İdari Bilimler Fakülte ve Yüksekokulları ve- ya aynı süre eğitim veren ve bunlara eşitliği Yüksek Öğretim Kurulu'nca kabul olunan benzeri yabancı fakülte veya yüksekokul- larm birinden mezun olmak gerekmektedir. Sınava giriş şartlannı ve sınav koşullannı gösteren broşür ile baş- vuru forrnu, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ve kurulumuzun Ankara, İstanbul ve İzmir Grup Başkanlıklanndan sağlanabilir. isteklilerin 12 Mart 1990 günü akşamına kadar Maliye ve Güm- rük Bakanhğı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanljğj Ilkadım Caddesi Kara Harp Okulu kavşağı yanı A blok zemin kat Bakanhklar- ANKARA adresine belgeleri ile birlikte bizzat veya posta ile müra- caatları duyurulur. Basın: 15942 LISKUR SÜRÜCÜ KURSU Sürücü belgesi bizden alınır. Kadıköy: 336 02 79 Erenköy: 359 30 68 Maltepe: 352 24 21 BEN AE^TÜRKÇÜ DEĞİLİM Nadir Nadi 10. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul (Memeli gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle