Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 26 OCAK 1990
AZERBAYCAN
Bakû'da silahlar susmuyorİSaşkent Bakû'da çatışmaların yeniden başladığı ve 4
Azerinin Sovyet askerlerince öldürüldüğü bildiriliyor.
Ajanslar, tutuklamaların sürdüğünü haber veriyorlar.
Azerbaycan Komünist Partisi liderliğine, bir süre önce
Türkiye'yi ziyaret eden Başbakan Ayaz Muttalibov
getirildi. Nahcivan halk cephesiyle Ermeni ulusal
hareketi ateşkes konusunda anlaşmaya vardı
Dış Habcrler Servisi — Bakû'da Sovyet
askerleri ile Azeriler arasmda birkaç giın-
dür duran çatışmaların, yeniden başladığı
bildiriliyor. AA son olaylarda 4 kişinin öl-
duğunu ileri surdu. Bakû'da Halk Cephe-
si'nin çağnsıyla başlatılan genel grev surer-
ken Azerbaycan Komunıst Partisi liderliği-
ne, bir süre once Türkiye'yi ziyaret eden Baş-
bakan Ayaz Niyazi Muttalibov getirildi.
Ajanslar, Sovyet kaynaklannın tanımlama-
larına göre "yasadışı orgut faaliyeüerinde
balunanlar"la sokağı çıkma yasağını ihlal
edenlerin tutuklanmalarına devam edildi-
gini bildiriyorlar. Nahcivan Cumhuri-
yeti'ndeki Halk Cephesı Örgütu'yle "Er-
meni Ulusal Hareketi" arasmda, Nahcivan-
GÖSTERİLER
Iğdır'da
'Ordu
Bakû'ya
sloganıHaber Merkezi — Azerbaycan'dakı olay-
lan protesto gösterileri dün de sürdü. Aze-
ri nıifusun yoğun olarak yaşadığı Kars yö-
resinde düzenlenen mitingler serisinin ilki
dün Iğdır'da yapıldı. Mitinge katılanlar
"Ordu Bakû'ya", "Yol ver geçelim Azerbay-
can'a", "Kaül Gorbaçov", "Kahrolsun
Amerika" şeklinde slogan attılar. Dun, Ulu-
dağ Üniversitesi'nde de Azerbaycan'daki
olayları protesto etmek ıçin toplanan ülkü-
cülerle sol görüşlu öğrenciler arasmda taş-
ü sopalı çatışma çıktı. Üç öğrenci yaralandı.
dı.
Muhabirimiz Mehraet Güftekin'in habe-
rine göre, Iğdır'da türa siyasi partılerin des-
teklediği mitinge, ellerinde kırnuzılı yeşilli
mavili Azerbaycan ve Turk bayraklarıyla
katılan yaklaşık 10 bin kişiye, belediye bi-
nası balkonundan yapılan konuşmalarda,
ABD ile Sovyetler'in Panama ve Azerbay-
can konusunda anlaştıkları öne suruldu.
Batı ülkeleri de olaylarda Ermenileri tut-
rnakla suçlandı. Iğdır Belediye Başkanı Ali
Agn, burada yaptığı konuşmada, Iğdır hal-
kını "Azerba>can'daki şehitlerin kırkı çık-
madan duğun, eglence, şeniik yapmamaya"
çağırdı.
Çeşitli konuşmaların yapıldığı mitingde
"Azeriye hurriyel", "Kahrolsun Batı', "Meh-
metçik Bakû'ya", "Gönüllujuz Azerbay-
caa'a", "Rusya Erroenistsn'a mezar olacak"
"Kanımız yerde kalmayacak", "Kız gelin 61-
di gitti, yol ver geçek Azerbaycan'a" slo-
ganları da atıldı ve konuşmalar arasmda
"Allahüekber" diye tekbir getirildi.
Bursa buromuzun habenne göre, Uludağ
Üniversilesi Görukle Kampusu'nda sağ ve
sol göruşlu öğrenciler arasında Azerbay-
can'dakı son olaylardan kaynaklanan taşlı-
sopalı kavgada 10 kadar oğrenci yaralan-
dı. SSCB'nin Azerbaycan'a müdahalesini
protesto etmek için forum düzenlemek is-
teyen 150 kadar "ulkucü" öğrenciye sol go-
rüşlü öğrencilerin mudahalesi uzerıne tar-
tışma çıktı. Bir anda taşlı-^opalı kavgaya
dönusen tartışmaya jandarma mudahale et-
ti. Daha sonra yeniden alevlenen kavgadan
sonra sağ goruşlu öğrenciler yurt binasına
girerken, sol göruşlu öğrenciler de bir sure
dekanlık bınasını işgal ettiler.
Ermerustan sınırı boyunca ateşkes uygulan-
ması konusunda anlaşmaya varıldığı bil-
dirildi.
TASS Ajansı'nın dun akşam Sovyet
TV'sinden okunan haberinde, önceki gün
başarısızlıkla sonuçlanan göruşmelerde,
dun istenen sonucun elde edildiği belirtil-
di. Ateşkes kararının hem Ermenıstan hem
de Azerbaycan komunıst partilerinin yet-
kilileri ve ust düzeydekı subaylann katkı-
sıyla sağlandığı behrtiliyor.
Nahcivan-Ermenistan sınırındaki gergin-
lik yatışırken 15 ocakta ilan edılen olağa-
nustü durumdan ancak 10 gun sonra, Sov-
yet birliklerinin, Ermenistan-Azerbaycan sı-
nırındaki çatısan guçlerın arasmda mevzı-
Ienebildikleri ve tarafları birbirlerinden
ayırma çabaianna< bundan böyle başlaya-
bilecekleri belirtiidı. Haberi veren Sovyet
televizyonu, Jran ile SSCB arasındaki 720
kilometrelik sınırın tamamının kontrol al-
tına alınmış olmasına karşın, dun de 29'u
İran'dan Sovyet topraklarına olrnak uzere
sınırdan 38 yasadışı geçiş eylemi kaydedil-
diğini duyurdu.
AA'nın Moskova kaynaklı haberine gö-
re Bakû'dan telefonla bilgi veren Halk Cep-
hesi Meclisi uyesi Abbas Abdullah, Vefa-
dar Aliyev adlı bir unıversıte öğrencisinin,
iki askerin açtığı ateş sonucunda sırtından
vurularak ölduğunu bildirdi. Abdullah,
içinde 5 universite öğretim uyesinın bulun-
duğu bir aracın, Bakû-Sumgait yolu üzerin-
de, yol kenarında durduğu sırada bir tank
tarafından ezildiğinı ve olayda uç öğretim
görevlisinın ölduğunu de iddia etti. AA, Ab-
dullah'ın verdiği bilgılerin, TASS tarafından
doğrulanmadığını; ancak Moskova Radyo-
su'nun Interfaks servisince aynı yönde ha-
berler verildiğini bildirdi.
Bakû Garnizon Komutanı Korgeneral
Vladamir Dubinyak da dun sabah Bakû
Radyosu'ndan yayımlanan açıklamasında,
"asın unsurlar"ın, askeri birliklere silahlı
olarak karşı koymaya devam ettiklerini soy-
ledi. Dubinyak, açıklamasında, önceki ge-
ce "yasadışı örgüt faaliyetlerinde
bulunmaklan" 46 kişinin daha (utuklandı-
ğıru, sokağa çıkma yasağını ihlal eden 68
kişinin de gözaltına ahndığmı belirtti. Du-
birryak, Azerilerden bazı silahlann da ele ge-
çirildiğini kaydetti.
BBC radyosu Sov>r
et askerlerinin, Bakû-
da tutuklamalarını surdürdüğünu, tutukla-
nanlar arasında Halk Cephesi Savunma Ko-
mitesi Başkanı Abdullah AlizaoVnin de bu-
lunduğunu belırtti. AP, son ıkı gun ıçınde
100'den fazla kişinin tutuklandığını kayde-
derken Bakû'daki kaynaklar, tutuklananlar
arasında Halk Cephesi'nin lider kadrosun-
dan kimsenin bulunmadığını bildiriyorlar.
Moskova Radyosu Interfaks servisi, Ba-
kû'da Sovyet askerlerinin Azerbaycan'dan
çekilmesi amacıyla başlatılan genel grevın
surdüğunü ve kentte bir tek fabrikanın bıle
çalışmadığını belirtiyor. TASS da genel gre-
vin surduğunu duyururken Sovyet askerle-
rınin, kentte düzenin sağlanması için çalış-
GECELER SOV Y ET ASKERLERjfVİN — Sovyet bfrlikleri, sokağa çıkma yasagına karşın gece de kontroüerini sürdüruyorlar.
İZLENİMLER
Ağrı'da haber sancısıCELAL BAŞLANGIÇ
IĞDIR — Merkez Ağrı DağYydı. Sovyet-
ler Birliği ve Iran sınınna gelen yerli ve ya-
bancı gazeteciler, televizyon ekipleri,
kaldıkları Doğubeyazıt'taki otelden çıkıp
Ağrı Dağı'run batı eteklennden doğuya doğ-
ru bir yay çizip Iğdır'a geliyorlar, burada bir
camıde verilen vaazı ızledikten sonra daha
da doğuya donup Nahcivan sınınndaki Ara-
lık ilçesme gidiyorlardı. Engelleri aşabildik-
leri kadar sınıra yaklaşıyorlar, köylerde
geziniyorlar, Azeri nufusun yoğun olduğu
ilçe merkezinde korsan gosterileri izliyor-
lardı.
Eğer saati denk gelirse, Azerbaycan Rad-
yosu'ndan parazitli bir duyuru ya da sade-
ce Aralık ılçesinden ızlenebilen Nahcivan
Televizyonu'ndan alınabilecek bir haber
umutla bekleniyordu. Sonra yeniden geri-
ye dönüp Iğdır uzerinden Doğubeyazıt'a va-
rılıyordu. Gazetecilerin esas amacı Iran'a
geçip, Nahcivan ve Azerbaycan sırur bölge-
sine ulaşmaktı. Bunun için de yine merkez-
deki Ağrı Dağı'nın bu kez güney eteklerini
dolaşıp Iran'a açılan sınır kapısı Gurbulak'a
gıtmek gerekiyordu. Iran Türklere yize uy-
gulamıyor. Ancak gazetecilerin vize alma-
dan girmesi yasak.
Türkiye sınınndan geçip !ran tarafma ge-
len gruplar halindeki gazetecilerin Iranlı gö-
reviilerce pasaportları toplanıyor,
gazetecilerin sının geçebilmesi için canla
başla uğraşan tranlılar, "Tahran'a telefon et-
tik cevap bekliyoruz" diyordu. Ancak bu tıir
başvurulara bir türlu yanıt veriimeyince, ga-
zeteciler de Doğubeyazıt'ta kaldıkları otele
donup paraziüer arasında duyabileceklen
bir radyo istasyonunu arıyorlardı. Tahran
Radyosu'nun Türkçe yayınlan denk gelın-
ce spikerin "Batı basınının Azerbaycan olaj-
lannı Ermenileri destekler bir biçimde
vennesi"nden yakınan sesi duyuluyor.
Ağrı Dağı'nın etrafındaki tur süruyordu.
Dağın batı eteklerinden kuzeye doğru çık-
mak Sovyet sırunna, Nahcivan'ın Turkiye'ye
bakan yüzune biraz yaklaşmak, sonra aynı
yolu geri dönüp bu kez de Ağrı'nın guney
eteklerinden Gürbulak sınır kapısına git-
mek... "Şii-Sünni aynmımn", "Şii olan Aze-
rilerin Şii olan tran'a daha yakın olması",
"yaıılı Batı basını..." çerçevesınde dönduk-
çe Ağrı Dağı gızliden gizliye bıze guluyor
olmalı...
tıklannı bildirdi.
Bakû'daki siyasi kaynaklar, kentte kar-
maşanır sürdüğünü, Halk Cephesi liderle-
rinin ise "yeraltına çekildigini" belirtiyor-
lar. Öte yandan dün acıklama yapan Sov-
yet Içişleri Bakanı Vadin Bakadin, Azer-
baycan Halk Cephesi'nin çok güçlü öldu-
ğunu ve cepheyle diyaJog kurulması gerek-
tiğine ınandığını söyledj.
Azerbaycan'daki son olayları göruşmek
uzere olağanustu toplanan Azerbaycan Ko-
münist Partisi'nin Genel Sekreterliği'ne, bir
sure önce Türkiye'yi ziyaret eden Başbakan
Ayaz Niyazi Muttalibov getirildi. Komünist
Partisi toplantısında aynca, eski Genel Sek-
reter Abdurrahman Vezirov'un partiden ih-
racı dacıaylandı.
BBC ve AA'nın haberlerine göre SBKP
Polıtburosu'nun ıkinci adamı Igor Ligaçev
ile SSCB Savunma Bakanı Dmitri Yazovi
un da katıldığı toplantıda, Muttah'bov, 113
uyeden 82'sınin oylarını alarak genel sek-
reter seçildi.
Sovyet resmi haber ajansı TASS, Mutta-
libov'un genel sekreter seçildiğini duyurdu-
ğu haberinde, eski Genel Sekreter Vezırov-
un ıhracına yerel partı örgutleri tarafından
değil, ancak SBKP Merkez Komitesi tara-
fından karar verilebileceğine işaret etti. Ve-
zirov'un, Komünist Partisi'nden ihraana ge-
rekçe olarak da "bölgede olaylan tırtnan-
dırması ve ciddi hatalar yapması" gösteri-
liyor.
Kafkasya'da gelişen olaylar sonucu
SSCB ile arası açılma noktasına geleu tran'-
da da, Bakû'da ölenler için yas törenleri dü-
zenlendiğı bildınldi. Iran Haber Ajansı İR-
NA, düzenlenen yas törenlerinde okunan
bildirilerde Mihail Gorbaçov'un kınandığını
duyurdu. Ajans, tran Dışişleri Bakanı Ali
Ekber Velayeti'nin, Iran'ın tüm dünyada-
ki Muslümanların durumuyla ilgilendiğini
içeren mesajı SSCB Dışişleri Bakanlığı'na
gönderdığinı de kaydetti.
Mesajın Moskova'daki Iran Büyükelçi-
sı Nasır Heirani .Nobari tarafından Sovyet
Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexander Bes-
raertnik'e ıletildığı ve Nobari'nın, Besmert-
nik'e, "Iran. bir Sovyel heyetinin, Azerbay-
can konusunu gonışmek ûzere Tahran'a
gelroesini istemektedir" dediği ifade edıldi.
FRANSA
Delors'undemeci
tepki uyandırdı
Komisyon Başkanı Jacques Delors'un önceki gece
Fransız TV'sinde kullandığı "Perestroykanın yaşaması can
kaybı olmadan gerçekleşemez" lafı dikkat çekti.
SABETAY VAROL
PARİS — Avrupa Topluluğu Komisyon
Başkanı Jacques Delors'un, önceki gün
Fransız Televizyonu'nda yaptığı ve "Perest-
roykanın yaşaması can kaybı olmadan
gerçekleşemez" ifadesıni kullandığı konuş-
ması tepkıler uyandırdı.
AT Komisyon Başkanı'mn yer aldığı TV
2'nci kanaida, .elevizyon sunucusu Albert
Du Roy ile Delors arasında şu konuşma geç-
tı:
SORU — Başkan Bush ve bütün Avru-
palılar Kızılordu'nun kanlı,müdahalesini
desteklerken, bu işte bir ılkesizlik, hatta iki-
yuzlülük olup olmadığı sorusunu kendime
soruyorum. Zira eninde sonunda Gorbaçov,
işimize geliyor. Birkaç yıl önce Gorbaçov'-
un yerinde başkası olsa ve mudahale tama-
mıyla aynı koşullarda gerçekleşse mahkûm
etmeyecek miydık?
DELORS — Azerbaycan'da tehlikede
olan nedir? Her şeyden önce perestroyka-
nın ve glasnostun geleceği. Glasnost ve pe-
restroykanın yaşaması, can kaybı olmadan
gerçekleşebilir mi? Yanıtı, "hayır"dır. Do-
ğu Avrupa ve Sovyetler Bırliği'nde bundan
sonra da çeşitli dramlara tanık olacağız.
Başkan Mitterrand'ın bir ay kadar önce ne
dediğini hatırlayalım. "Sureç Doğudan bu
tarafa doğru yeniden hareketlenecek" de-
mişti. Gelişmeyi doğru öngördu.
Biz ki, 5 öluyle sonuçlanan bir suikast ol-
duğunda yerımizden hoplayan insanlarız.
Karşımızda, insanlannın yok yere ölumlerle
kucak kucağa yaşadığı, polıtik gerekçeleri
olmadan insarilann öldürülduğu halklar
var.
Gorbaçov'un sürea tam anlamıyla banşçı
olmayacaktır. Kendi kendime sorduğum asıl
soru şu:
Neden SSCB Silahlı Kuvvetleri daha ön-
ceden orada hazır değildi? Burada Gorba-
çov'a karşı sinsi bir hareket söz konusu de-
ğil mi? Bu, duyduğum kuşkulann birinci-
si.
tkinci kuşkum, Azerbaycan'da mevcut Is-
lami hoşgörusuzlük. Çunkü bu, hepimizi il-
gilendiren bir soru ve üzerinde uzun uzun
duşünmeliyiz. 4 asır önce inançla politika-
yı karıştıran Katoh'k Kilisesi inanç adına bi-
ze bir "sistem" dayatmak ıstemişti. Çünkü
inanç bölünmez bir şeydir. Bugün başkala-
rı aynı bayrağı kaptı. 4 asır önce "hayır"
dedim. Otuz yü önce "işçi papazlar" konusu
ortaya çıktığında hayır dedim. Şimdi de ha-
yır diyorum. Başörtüsü gibi konulann öte-
sinde gerçek laiklik budur. Gerçek laiklik,
insanlann, başkalarına hoşgörusuzlük me-
sajı vermek uzere inançlannı kullanmala-
rına engel olmaktır.
ECEVİT
'Batı-Rus
ittifakı
tehdidi'ANKARA (Cumhuriyet Bıirosu) — DSP
Genel Başkanı Bulent Ecevit, Turkiye'nin
Osmanlı çağındakı gıbi Batı ve Rus ittifa-
kının baskı ve tehdidiyle karşı karşıya ge-
lebileceğine işaret ederek, Azerbaycan'ın
bağımsızlık ilan etme noktasına varmaması
için Turkiye'nin barışçı ve hakça bir çözü-
me katkıda bulunması gerektiğini bildirdi.
Ecevit, "Azerbaycan çaresizlikten bağım-
sızlığını ilan ederse Turkije ne vapacakür?"
diye sordu.
DSP lideri Ecevit dün verdifi yazılı de-
meçte, ABD ve Avrupa'nın Azerbaycan'a
karşı Sovyetler Biriıği'ni zalimce bir saldı-
nya teşvik ve tahrık ettiklerini, AT Komis-
yon Başkanı Delors'un, "Gorbaçov'uB
perestroykası ve glasnostu kan dokulmeden
ve insan kaybı olmadan surdunılemez" yo-
lundaki demecinin kışkınıcılığı utanmazlık
olçusune vardırdığını belırtti.
Azerbaycan'daki şehitlerın kanına de-
mokratik Batı ülkelerinin elinin de bulaş-
tığını kaydeden Ecevit demecinde şu
görüşlere yer verdi:
"Tiirk hukumetinin suskunluğu ve etki-
sizliği son derecede uzucudür. Cumhurbaş-
kanı Özal'ın yurtdışında bir seçitn
kampanyasına dönuşen özel ABD gezisin-
deki sorumsuzca sozleri, beUi ki hem Azer-
baycan'daki kanlı sindirme ejlemine yeşil
ışık yakmıştır hem de Turk hükümea'nin eB-
ni dilini bağlamıştır."
Doç.Dr. HALUK GERGER'DEN 'TOPLUMSAL TAVIR ELEŞTİRİSt
Telakete sürüklenebiliriz'
DIŞ BASIN FINANCIAL TIMES
SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü eski öğretim üyelerinden
Doç. Dr. Gerger, "Azerbaycan bunalımı karşısında toplumca
alınan tavır, Türkiye'yi maceraya ve felakete atıcı bir özellik
taşıyor" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Sı-
yasal Bilgiler Fakultesi Uluslararası İlişki-
ler Bölumu eski öğretim üyelerinden Doç.
Dr. Haluk Gerger, Azerbaycan bunalımı
karşısında toplumca alınan tavnn Turkıye'-
yi macereya ve felakete atabilecek bir ozel-
lik tasıdığını soyledi. Gerger, "Duygulann
ve olaylann peşinden sürüklenen bir dev-
let dış olaylan kontrol edemez. dış olaylar
ve duygnlar tarafından kontrol edilir hale
gelir" dedi. Bölgedeki gelişmeleri yakından
izleyen Gerger'e Azerbaycan'daki olaylann
Türkiye'ye yansımalan hakkmda sorduğu-
muz sorular ve verdiğı yamtlar şöyle:
— Azerbaycan'daki olaylann Türkiye^
ye yansımalannı nasıl değerlendiriyorsu-
nuz?
GERGER — Azerbaycan bunalımı kar-
şısında toplumca alınan tavır Türkiye'yi
maceraya ve felakete atıcı bir ozellik taşı-
yor. Bütün toplumca, muhaJefeti ile hüku-
meti ile kamuoyuyta buna çanak tutuluyor.
— Bn 'çanak tutma' nasıl oluyor sizce?
GERGER — Eldeki iletişim araçlarıyla
kitlelerin duygulanru harekete geçirmek ko-
lay bir dış pohtika yontemidir. Ancak bu-
nun çok ciddı riskleri vardır ve her zaraan
kullanılmaması gereken bir yöntemdir. Oy-
sa Türkiye'de bugun bu yöntem bu olaya
karşı kullanılıyor.
— Risklerden söz ettiniz. Nedir bunlar?
GERGER — Türkiye, kısıtlı da olsa ni-
hayet bir demokrasi ile yönetiliyor ve oya
muhtaç partiler var. Bu popülıst çerçeve
içinde hükümetin ve halktan oy almak mec-
buriyetinde olan partilerin duygu seline ka-
pılmaları ve ödün verrneleri riskı doğuyor.
Toplumun çok düşünülmemiş ham duygu-
larının peşınde koşmak dış politikada, ta-
rihte de görulduğu gibi çok büyuk felaketler
getırebilir. Tek tek ızole adunları iyi niyet-
le atabilirsiniz dıplomasıde. Bunlar tek tek
izole adımlar olarak vermek istedikleri me-
sajı verirler. Fakat bunlar butünleşince baa
sonuçlar çıkar. Birincisi bunlar niyetten
farklı anlam kazarurlar. Ikincisi çığ gibi bu-
yurler ve kendi içlennde bir ivme kaza-
nırlar.
— Bunu biraz açar mısınız?
GERGER — Bu şu anlama gelir. Olay-
ların peşinden surüklenir. Duyguların ve
olayların peşinden suruklenen bir devlet,
kaçınılmaz olarak dış olayların peşinden su-
ruklenen bır devlet kaçınılmaz olarak dış
olayları kontrol edemez, dış olaylar ve duy-
gular tarafından kontrol edilir hale ge-
lebilir.
— Öte riskler nelerdir?
GERGER — Unutmarnak lazım ki tek
tek adımlara karşı dığer tarafın da yanıt-
ları olur. Nitekim oldu. îşte Sovyet Müs-
teşarı kalktı konuşma yaptı. Ona cevap
verıldi. Yanı aksiyon-reaksiyon zinciri or-
taya çıkar. Aksiyon-reaksiyon zinciri dev-
letlerarası ilişkilerde gergınlığı tırmandırır
ve sonunda muhakkak bunalıma, çatışma-
ya donuşur. Dıplomasınin kendıne özgu bir
dili vardır. Bu dilde açıklamalar, tek tek
cumleler, kelimeler çok fazla anlam ıfade
etmez. Satır aralarıdır anlam ifade eden.
Ikincisi de tavırlar, tutumlar ve jestlerdir.
Bunlar da anlam ifade eder ve mesaj olur.
— Azerbaycan'daki ojaylara donuk or-
nekler verebilir misiniz?
GERGER — TRT'de geçen gunlerde ha-
berlerde kullanılan, ekrandan aşağıva kan
akıtma mizanseni var. Bu her turlü açıkla-
madan fazla bir diplomatik mesaj olarak
algılanır. Siz istediğiniz kadar 'Biz taraf de-
ğiliz, iç işlerine karışmak istemiyoruz' de-
yin; kelimeler, cumleler, açıklamalar değil,
bu gibi tavırlar diplomatik mesaja donusür.
Şimdi Sovyet Buyukelçisini çağırmış Dışiş-
leri Bakanı. Elçiyi bir kez cağırmak ve kı-
sa bir gorıişme yapmak ilgi ifade eder
diplomatik dilde. Araa onu iki kez çağınp
iki saat goruşurseniz bu ilgi ifadesini asar,
laraf olmayı getirir. Zalen benim elestirdi-
ğim bu olayda Turkiye'nin taraf oluyor-
muşçasına tavırlandır.
— Peki siyasi partilerin tutumunu nasıl
değerlendiriy orsunuz?
GERGER — İki eski başbakanın açık-
lamaları oldu. Bunlar eski başbakan olduk-
ları ıçin söyledikleri diplomatik mesajdır.
DYP'nin bildirgesi Sovyetler Birliği'ni fii-
len bolüyor, Azerbaycan'ı bağımsız bir ül-
ke statüsune pkanyor. Çunkü diyor ki: Bu,
Çekoslavakya'ya yapılanın aynısıdır. Şim-
di, ınfîal duymak ayrıdır, diplomatik açı-
dan Azerbaycan sankı bağımsız bir
devletmiş gibi bir bildiri yayımlamak ayrı-.
dır. Öbür Başbakan Ecevit de aynı biçim-
de 'Biz arabulucu olalım' diyor. Sanki iki
ayrı egemen devlet varmış gibi yapıyor. O
da fiilen Sovyetler Birliği'ni boluyor. Azer-
baycan'ı egemen devlet statüsune çıkanyor
ve daha kötusunu yapıyor, Türkiye'yi doğ-
rudan taraf yapıyor. Ateşin içine atıyor.
— Tüm bu söylediklerinizden çıkardıgı-
nız sonuç nedir?
GERGER — Bu söylediklerim bırleştiği
zaman gidiş tabıı iyi bir gidiş olmuyor. Bü-
tün bunJarı yapanlarm belki kötu niyetleri
yok. Ama Türkiye'de sistemin bunalım ve
militarizm uretmeye bağımlı ölduğunu gös-
teriyor. Yani sistem, öznel niyetlerden ba-
ğımsız olarak, hatta onları aşarak bunalım
ve militarizm uretıyor ve toplum ile ne ya-
zık ki hükumet bu gıdişata çanak tutuyor.
7 2020-
\}$ bir fantezi
Slav Birliği
Rusya (Kalınıngrad hanc),
Beyaz Rusya, Doğu Ukrayna
ve Batı Ukrayna
Ermenıstan* ve Gurctstan
Kafkasva Federasyonu
' Dagiık Karafcag cahıı
Isveç, 0anıma^^a. Norvec Izlanda, Fınlandıya.
Estonya, Letonya Lıtvanya ve bağımsız
Kalınıngrad
K Irlanda Krallığı; ** Iskocya
Krallıgı
Danımarka
Irlanda
Cumhunyetı
Ingılîere ve
Galler Krallığ
Guney
Azerbaycan
Batı Avrupa Birlesik Devtetleri (BABOI
Almanya (Doğu ve Bat) Frarsa talya Katalonya
Euzkadı (Bask kentlerı), Ispanyol Federasyonu,
Portekız, Vaionya, Flanders, Hollanda, Ingıltere ve
Galler Bırleşık Krallığı, Iskocya Krallıgı Irlanda
Cumhunyetı Kuzey Irlanda Cumhunyetı, Luksemburg
ve Malta Brüksel (BABD'nın fjzerk baskent I
Orta Avrupa Blrflgi
Avusturya Macarıstan
Çekoslovakya Isvıcre
Lıchtensteın, Polonya
Romanya (Moldavya dahılj.
Hırvatıstan ^e Slc/enya
Balfcan Blrliöi
Sıröıstar Karadağ ve
Voyvodına dahıl) Arnavutlık
(Kosova dahıl) Makedonya
Bosna-Hersek Sulgarıstafi
Yunanıstan ve Guney Kıbrıs
Turk Birliği
Turkıye (Kjrdıstan harıc)
Kuzey Azerbaycan (Sovyet kesırm)
Güney Azerbaycan (Iran kesımı)
Kuzey Kıbrıs ve Turkıstan
(Orta Asyal
2020 Y1LI İÇİN FANTEZİ — tngiltere'de yayımlanan Financial Times Gazetesi, Avrupa'nın dunu, bugunu ve yarınının incelendigi bir
yazı ve geleceğe ilişkin varsayımlar içeren bir harita yayımladı. Gazetenin 24 Ocak tarihli sayısında yer alan harıtayı sunuyoruz.