22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26OCAK 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 Kıyak Emekliliğe Hayıri (Baştarafı 1. Sayfada) sınır ıse 300 ıle 400 bın arasında değışıyor kı, yaşadığımız enflasyonlu yıllarda bunun ne anlama geldığıne değınmek bıle boştur Ama orneğın 33 yaşında genç bır mıllet- vekılı ısenız, ış değışebılır Parlamentodan bır gun ansızın bır yasa çıkartıverırsınız; ge- rıye doğru 15 yılı borçlanırsınız, Emeklı San- dığı'na başvurunuzu yaparsınız, başvurunu- zu ızleyen ay başından başlayarak, başka hıçbır koşul aranmaksızın emeklı olabılırsı- nız, ustelık en ust dereceden Boylece daha 33 yaşındayken, 1,5 mılyon lıra tutan emeklı maaşını her ay tıkır tıkır ce- bınıze ındırırken, TBMM veznesındert mıllet- vekılı aylığınızı da almayı tabıı unutmazsınız, çıfte maaş, odenek, yolluk derken ay başla- rında butçenıze 8 mılyon lıra gırmış olur Ayıptan da oteyedır bu durum Ustelık, bır değıl. ıkı değıl, tam uçuncu kez oynanmaktadır parlamentoda bu oyun 'Kıyak emeklılık' yasası ılk kez 1986'da, ıkıncı kez 1988'de çıkarılmıştır Her ıkı sefe- rınde de Anayasa Mahkemesı tarafından ıp- tal edılmıştır Ama kararlann gerekçelerıyle bırlıkte Resmı Gazete'de yayımlanmasına dek geçen boşluktan yararlanan mılletvekıl- lerı, 'kıyak emeklılık' hakkını elde etmeyı bıl- mışlerdır Bugun de aynı oyun sahnelenıyor 38 ANAP ve DYP mılletvekılı tarafından hazır- lanmış olan yasa TBMM'den geçtı, Cumhur- başkanı Ozal ın vetosunu yemezse, kesın- leşecek Ancak SHP, yasanın ıptalı ıçın yı- ne Anayasa Mahkemesf ne başvuracak ve yuksek mahkeme de bır kez daha ıptal ka- rarı verecektır Bunda kımsenın kuşkusu yok Ama ne var kı yıne değışen bır şey olma- yacak, yanı atı alan Usküdar'ı yıne geçecek- tır Bu kez 56 genç mılletvekılı boşluktan ya- rarlanıp 'kıyak emeklılık' hakkını kazanacak- tır Ama soruyoruz Boylesı bır durumu nasıl ıçlerıne sındırebılıyorlar? Daha 33 yaşınday- ken, en ust dereceden emeklılığı kendılerı- ne nasıl oluyor da hak olarak gorebılıyorlar'? Kamu vıcdanını nasıl oluyor da gormezlıkten gelebılıyoriar? Anayasaya aykırılığını bıle bıle bır yasayı parlamentodan geçırmeye nasıl curet edebılıyorlar? Parlamentonun saygın- lığını boylesıne hıce saymakla, bu ulkede de- mokrası duşuncesıne ne buyuk bır darbe ın- dırdıklerının farkına varamıyorlar mı? Hayat pahalılığının kıskacında her gun kıvranan, geçım derdıyle boğuşan yuzbınlerce emek- lı, dul ve yetımı hıç mı akıllarına getırmıyor- lar? Nedır ayrıcalığınız, soyler mısınız7 Koşeyı donme Bal tutanın parmağını ya- laması 'Anayasa bır defacık ıhlal edılse ne olur?' Ve ışte gelınen nokta Çok acı" 'Irtica'dan yakındılar ABDURRAHMAN YILDIRIM Istanbul Sanayı Odası (tSO) Meclısı, Oda'ya bomba konuldu- ğu oncekı gün vaptığı toplantısın- da, Turkı>e'dekı aşırı akımların tehlıkesını tartıştı Atatürkçuluğe, laıkhğe ve cumhunyete 'aşın sag1 dan saldınlar yapıldığını ve sana- yıcılenn buna reaksıyon gösterme- s'ı gerektığını belırterek tartışmavı başlatan TÎSK eskı Başkanı Ha- lit Narin'e, tSO eskı Başkanı Nu- rullah Gezgin, Uzevir Garih. Is- mel Sozen destek verdıler Önce- kı meclıs toplantısında da "Turk- ıve'de Marksist tehlike oldugu" goruşunu savunan Şaban Çavu- şoğlu, Nann'ı, "Elhamdulillah he- pimiz Muslumanız. Turkiye için asıl lehlike Marksist ideolojidir" dıyerek yanıtladı Toplantıda Ça- vuşoğlu'na rek destek, Turkı>e Odalar ve Borsalar Bırlığj Başkanı Ali Coşkun'dan geldı Coşkun, geçmış donemde burosu \e evı en çok bombaJanan kışının Narın ol- duğunu belırterek "tSO'ya bom- ba aüldıgı gun Nann'ın Marksiz- nu bir tehlike olarak gorrauyonım demesıni bır talihsızlik olarak degerlendırıyorum" dedı Coş- kun'un sözlerı uzerıne yeruden kursuve gelen Narın, bu donemın gende bırakıldığını, şımdı asıl teh- lıkenın Iaıklığı ve Ataturkçuluğu hedef aian aşın sağ kanattan gel- dığını vurguladı, "Surçu lisan et- medim. Eksik soylemişim, bir da- ha soyluyorum" şeklınde konuş- tu TİSK Başkanlığı dönemınde anayasanın duşunce özgürluğunu kısıtlayan 141 ve 142 maddeierı- nı savunmasıyla tanınan Halit Na- rin, özel sektörun yatınm polıtı- kalan uzenndekı göruşlenm açık- ladıktan sonra konuyu ıç polıtıka- ya getırdı Narın, "Kamuoyunun ve hepimizin soyleyemedıgi. fakat duşunduğu bu aşın sag cereyan- lann Turkiye'yı getireceği nokta- yı hepimizin yuksek sesle duşun- mesı ve konıışması zamanı bırkaç kere geçmıştır" dedı Turkıye'de >enı bır Islam cumhurıyetını ko- nuşabılen ınsanlann meydana çık- tığına ışaret eden Narın, şd>le ko- nuştu "Turkiye'de Ataturk'e dil uza- tan, onun degerli annesine dil uza- tan, cihat naralan atan ınsanlar meydana çıkmıştır. Bızlere mi bir ABD'de Sovyetler üzerine Nereden SHP'de tek liste için (Baştarafı 1. Sayfada) lar Çunku "otesının", Sovyetier'ı "Lubnanlastırarak" Doğu Avru- pa'nın, dolayısıyla da Avrupa'nın ıstıkrarını tehdıt edeceğını duşu- nu>orlar ABD'de bu duşunce akımının hderlığını eskı bajkanlardan Jım> Carler'ın Ulusal Guvenlık Danış- manı Zbignıevı Brzezsinki yapı yor Bu konudakı goruşlerı ABD; de ılgıyle takıp edılen bır başka uzman da geçmışte Ankara'da C1A Istasyon Şeflığı yapmış olan Paul Henze. Halen Rand Corpo- ratıon bunvesınde olan Henze, ge- çen avlarda Orta Asva cumhurı- yetlennden bazılarını zıyaret ettı Henze, kasımda "Turkish Tiraes" Gazetesı'ne verdığı demeçte şun- lan soylu>or Atlantik'ten Hint Okyanusu'na kadar, \rap kardeşligınde ortak menfaat bulan duzınelerle Arap devletı var ve herkes bunu dogal karşılıyor. Turkler ıçın de aynı şey neden geçerli olmasın? Yeryuzun- dekı Turklenn vansı şu anda Mos- kova'dan yonetiliyor. Sovvet irapa- ratorlugu parçalandıgında neden üpkı \rap dev k'tien gıbı, bırbınn- den bağımsız, ama Turk kardeş- ligınden guç alan ırıli ufaklı Turk devletlen olmasın?" Brzezsinki bu konuda daha az atak Foreign Affairs Dergısı- nın son savısında yayımladığı ma- kalede, tartışma>a, "dogmatik komunızmin" son 50 yılda, söz konusu cumhurıyeılerdekı ans- tokrası ve burjuvazı gıbı "enfer- nasyonahst" toplum dılımlennı vok ederek farkında olmaksızın bugunku "mıllıyetcilik" ruzgârla- rının tohumlarını ektığını anlata- rak gınyor. Doğu Avrupa'dakı ge lışmelerın Sovyetler'ın şu andakı bırlık smırlan ıçındekı olaylan et- küedığını, bundan vola çıkarak da Dogu Avrupa'nın potansıyel ola- rak "Balkanlaşmasının", Sov>eı- ler Bırhğı'nı "Lubnan'a cevırecegiru" ılen suru>or Polon ya'nın "Dayanışma" Sendıkası'nın >4 yavaş, ama kararlı bır şekılde ko- munısl ıradeye meydan okuması- nın", bugun karışıklıklara sahne olan Sovyet cumhurıjetlerındekı "balk cephelerıne" orgutlennıe modeb oluşturduğunu vurgulayan Brzezsinki, "Bır zamanlar Marks'ın 'halkların hapıshanesı' dedigı Çariık Rusyası, bugun ar- tık "halkların cephe alanı' haline geldi" dı>e ekiıyor Gorbaçov'un, onumuzdekı vıl- larda "Rus olmayan milleüen bas- kı allında tutmasının guçluğune" ışaret eden Brzezsinki, şo>îe de- vam edıyor "Bunu ancak ıçerde Rus raıllı- yetçüıgım koruklu>erek vapabılır. Ama Rus millıyetçfliginı korukler- se soz konusu cumhurıyetlerdekı anlı Rus duvgular daha da artar. Cumhumetlerde vaşayan Rus ol- mayan milletler, Stalın'ın done- mindeki gibi cahil ve geri kalmış değıl. Artık millı aydınları. ayak- lanmış universite ogrencilen, hep- sınden onemlisı de uvanmış millı duygulan var Gorbaçov'un bura- lardakı ola> lan topyekûn seferber- likle bastırmaya gırişmesi, onu çok arzuladıgı ekonomık reform- lardan alıkoyar. Ancak dıger yan- dan da 'buyuk Rusya'nın dunya- >a açıian kapılan hep bu curahu- riyetlerde. Rusya'da iklım hiç mi- safirpcrver degıl, dogal kaynak- lardan yoksun, tarıma el>enşh de- gıl. Bunlara sahıp olan cumhurı- yetlerde başgosterecek ayrılıkçı hareketler, kaçınılmaz olarak Rus- lann çok kanlı mudahaleienne yol açar. Ruslar, bu cumhunjetlerı kan dokulmeden lerk etmez. Çun- ku kısa zaraanda kendilerıni 17. yuzyıl ortalanndaki sınırlarına hapsedılmış olarak bulurlar. Bu dınamik goz onune alınırsa Gor- baçov'un statukoyu surdurmeye çalışmak dışında sivasi lcrcihi bu- lunmuyor. Ancak her ımparalor- luk gibı SSCB de 'çokuş krizine' gırdi, sureç ışliyor." Brzezsinki, "Bab'nın, larıhi bu surece daha fazla pasif kalamaya- cağım", çunku bu surecın uiusla- rarası >ansımalarının "kolu hujlu" olabıleı-eğını vurguluyor ve "Çunku ne Dogu Avrupa'nın Bal- kanizasyonu ne Sovyetler'ın Lub- nanlaşması ne de Rus imparalor- lugunun emperyalıstık yapısını ko- rumak için başvuracağı sert on- lemler, Avrupa'nın istikranna hız- met eimez" dıvor Brzezsinki, SSCB ıvın de bu "yapıcı" tonda konuşu>or Çare- sızlik ıçındekı Moskova'nın, va kında, "çok ulusluluk sorununu çozmuş" Kanada gıbı ulkelenn bu ış) nasıl çözduğunu mcelemeye başlayacağından kuşku duymadı- ğını kaydeden Brzezsinki, Sovyet- ler'ın lek gerçekçı seçeneğının "ço- gulcu bir konfederasvon" ya da "tngiliz milletler topluluğu" ben- zerı bır formul olabıleceğım ılen buruvor Bu çerçevede de "Mosko- va'nın konfederasvon başkentı. Petrograd'ın da rnilli başkenl ola- rak tesisini" önerıvor "Pekı, bu çozum mılliyelçılık duygulan yuk- selmiş cumhuriyederin tumunu tatmın eder mi" dı>e sorduktan sonra "Bazılan, kanlı çatışmala- ra ya da duşmanlık besleyen kom- şulanna kolay yem olmayı tercih eder. Ruslann yonetmedigi de- santralize bır Avrasya konfederas- yonu daha az kabul edilemez bır seeeneknr" dıye vanıtlıyor Din dersi (Baftarafı 1 Sayfada) karılmasını ıstedı Şımşek onerge sınde, "Basında. kastımızı, hede- fimızı, arzu eltiğimiz gayeyi aşmış şekilde tefsirler yapıldı. Buna uzuldum. Bu bent tamamen. dın hizmellenyfe ılgılı olanlann yayın ve ilmı neşrıyat yoluyla desleklen- mesi mahıyetinde. Onenyı verır- ken herhalde dogru durust bak- madım ki, bu yanlış yorurnlara ne- den oldu" dedı Şımşek'ın bu önerısı uzenne soz ahmSHI*Ankara Mılletvekılı Rı- za Yılmaz. onerının >alnızca Şım- şek'ın çıkarılmasını ıstedığı ben- dının değıl, tumunun, çok daha tehJıkelı, çok daha kotu ve karan- lık yorumlara yol açacağını savun- du. Onerının, tumuyle gerı çekıl- mesını ısteven Y\\maz, gerekçe metn.ndekı "l Ikemızde, bılımsel usullere gore hazırlanmış bir ınanç cografyasına buyuk bır ib- tıvaç vardır" cumlesını de eleştır- dı Yılmaz'ın goruşiennı kısrnen pa>laştığını, Şımşek'ın goruşune ıse tamamen katıldığını behnen Millı Eğıtım Bakanı Avnı Akyol, \ılmaz'ın "inanç cografyası" ko- nusundakı eleştırılen ıçın. "Bu en- dişe bizi, olması gerekenden uzak tutmaraalıdır" dedı Son sozu alan komıs>on Baş kanı ANAP Izmır Mılletvekılı Ke- mal Karhan, gerekçe metnı ıle ens- tıtu tanımının bağdaşmadığını vurguladı Enflasyon (Baştarafı 1 Sayfada) durumu konusunda "guvenilır" bılgı vermesı bakımından buvuk onem taşıyor Son >ıliarda >apı- lan bır uvgulama>la kıtapçıkların hacmı genışletıldı, ancak \a\ım- lanma surelen uzatıldı Turkıve ıle ılgılı bundan oncekı rapor 1988 vı- lı sonbaharında çıkmıştı Soz ko- nusu kıtapçıktakı ıyımser uslup, 1989/90 kıtapçığında >erını havlı vavgm bır karamsarhğa bırakmış gorunuvor OECD kıtapçığında. "Ikı ra- kamlı enflasyonun mevcut dozaj- dakı makro ekonomik onlemler- le engeilenıp engellenemeyecegı" sorusu soruluyor "Voksa malıyet- ucret spırali hızlanma tehlikesiy- le mi yuz yuze? Bu tehlike gerçek- ten vardır. Çunku gerek ucretler- de gerekse (arım destek fiyatlann- da birçok yerde artıslar yuzde 100'e ulaşnıış, vergı gelırlerınde geçen yıldan daha ıvı rakamiar el- de edıimesıne ragmen kamu sek- toru gereksınmeleri geçen yılkine y^kın bır duzeyde kalmıştır" dıye rek OECD, enflasvon ve faız had lerının daha da artma tehlıkesıne dıkkat çekı>or OECD bır kez daha Turk eko- nomiMmn temel guçluğu olarak kamu açığını gostenvor Bu konu- da şovle denıyor "Kısa vadede enflasyonda gorulen ıniş çıkışlar ne olursa olsun, yuksek enflasyo- nun yapısal nedenien kamu sek- toru açıgında aranmaiıdır. Enflas- yonu bır artık-vergı gıbı kabul edebılınz. Bu, kamu sektoru bar- camalarıyla bır yandan carı gelir- ler, obur yandan ıç ve dıs borçlan- malar arasındakı farkı kapatma- ya yanyor." (Baştarafı 1. Sayfada) lunacakların "her turlu seçimle i?- basına gelenler" >enne açık bıçım- de "Cumhurbaşkanı, mılletvekıl- lerı ve Bakanlar Kurulu uyeleri" bıçimınde duzenlenmesı yoiunda onergelerı benımsenmedı Bu onerge tanışılırken DYP'lı Hasan Namal, "Cumhurbaskanrııı nıçın kaçınyorsunuz. Niye çekiniyorsu- nuz?" sorusu yonelttı Önerı sa- hıbı Maraş ıse cumhurbaşkanının kaçırıldığı yolundakı eleştırılere, "Benim kimseyi kaçırmak nıvetim yok. Cumhurbaskanlannı da bu yasa kapsamaktadır. Bızim Vah- ya ile Zeynep ıle ilgimız yok. Kal- dı kı savcının soruşturması halııı- de onlardan da mal beyanı istenecek" dedı Bu arada muhtar- lar ve ıhtıyar hejetı üyelerı. ozel bankalann genel müdürlen ve yö- netım kurulu uyeleri mal bıldın- mınde bulunacaklar kapsamı dı- şına vikarıldı ANAP'lıların kabul ettığı "giz- lilik esası", mal bıldınmının gorev- lının sıcıl dosyasında saklanmasını ongorüyor Buna gore bıldınmın ıçerığı hakkında hıçbır açıklama >apılama>acak, bılgı verılemeye- cek ve yayında bulunulamayacak AN \P'lıların bır başka önerge- sının kabulu ıle onerı metnıne, ıh- bar nedenıyle cumhurıyet bassav- cılarının soruşturmaya başlamala- rı durumunda >ayın >asağı öngo- ren bır madde de eklendı Diyanet'in (Baştarafı 1. Sayfada) 71 ıl valılığıne gönderılen yazıda, Azerbaycan'da meydana gelen olayların "bir iç mesele" olmak- tan çıkıp, topyekûn ınsanlığı ılgı- lendıren bır mesele haline geldığı kaydedıldı ve bugün yapılması ka- rarlaştınlan faalıyetler şöyle sı- ralandr '— İl merkezleri ve ulaşılabilen ilçe ve dıger yerieşım merkezJerin- deki cuma vaazlannda bızzat il ve ilçe muftulerimizin de devreye gir- mesiyle ve uygun uslupla konunun işlenmesıni. — llişikteki mctnın. cuma hut- besi olarak irad edılmesinı, — Kur'an kurslarında okuyan ogrencilerden de yararlanarak mumkun oldugu kadar çok sayı- da hatim indirilmesinı ve bu ha- limlerin cuma naraazından once yapılacak dua ile Azerbaycan'da şehit duşen kardeşlerimize bagıs- lanmasını onemle rica ederim." Yazıcıoğlu'nun, gönderdığı >a- zıya ekledığı hutbe metnınde, Is- lamıvetın dışında bulunanlann Kıbrı«, Bulganstan, Afgamstan, Erıtre ve Fıhstın olaylarıyla ılgı- lenmedıklen savunuldu So\\etler Bırlıgı yonetırnının dolay lı bır şe- kılde eleştırıldığı hutbede şoyle denıldı "Onun için diyoruz ki, gerçek medenılik. teknolojınin zirvesıne çıkmak değıl, «.ozde durmak, ın- sanlığın ugradıgı felaketlerde ta- raf tulmamak, manen ve madde- ten hakkı ve haklıyı destekleme ve koruma şuuruna erebilmeklir." Kızıla>'ın >ardımı Turkı>e SSCB nezdınde dun venıden gırışımde bulunarak, Turk kızılavı'nın Azerbavcan'a bır an once vardım gondermesı- ne olanak sağlanına«ını tekrar ıs tedı Turkıve'mn bu talebı Sağlık Bakanı Halıl Şıvgın tarafından SSCB'nın ^nkara Buvukelçısı Al- bert Sergeyeviç Çernisev'e ıletıl- dı Soz konusu talep dun a\nca Dışışlerı Bakanlığı Musteşarı Bu- sukelcı Tugav Oz«,en tarafından vınelendı Çermşev'ı Dışışlerı Ba- kanlığı'na davet eden Ozçerı, bu- yukelçıden, Kıbrıs Rum tarafının Ermenıstan'a gondermek ıstedığı yardıma Moskova'nın sıcak bak tığı jolunda Rum basınında yer alan haberler hakkında da bılgı ıs- tedı Dışışlerı çevrelerınden edınılen bılgı>e gore, Ozverı, Turkı>e'nın Azerbavcan'a gondermek ıstedı ğı yardımın kabul edılmedığı bır sırada bu haberın doğru olması durumunda bunun Turk-Sov>et ılışkılerınde "bomba etkisi" va- ratabıle«.eğını bıldırdı Sayfada) nel başkan-genel sekreter uyumu ile kunıltay-a gidümesi gerektigini1 ' belırttığı öğrenıldı Baykal'ın da goruşmede, Topuz'un lnonu'ye "yakın" olarak değerlendınlen çevre ıle kendısıne karşı gırışımlen oldugu volundakı haberlerden duvduğu bikıntıyı belırttığı one su- ruldu Topuz, goruşmeden sonra vaptığı açıklamada, "genel sekre- tere karşı bır cephe olustunnak gi- bi bır eylemın içinde olmadığım, surtuşmeleri onlemek dışında hıç- bır çabanın kendisıne atfedilemeyecegıni" vurguladı To- puz, daha once duyduğu "bazı kaygılannda" da "haklı çıktıgım", partıden kopanlann "çeşitli sol dusunceye sahip mensup" kışılerle partı kurma çabasmda olduğunu söyledı tnönü-Baykal göriişmesi Oğleden sonra panıye gelen Ge- nel Başkan Erdal Inonu ıse saat 15 00'e doğru, Genel Sekreter De- nizBaykal'ı odasına çağırdı Ino- nu ve Bayka! yaklaşık 1 5 saat baş- başa göruştuler Goruşmede, tno- nu'nun 14 MYK uyesının partı meclısı ıçınde kalmasına olumlu baktığı, ancak kendı onereceğı ad- ların da bulunduğunu söyledı. Baykal'ın da buna karşı çıkmadı- ğı öğrenıldı Goruşmeden 'olumlu" bır ha\a ıçınde aynlan genel sekreter, konuya ılışkın so- ruları şovle >anıtladı — Goruşmede hangi konular ele alındı? BAYKAL — Genel başkanla tam bır ışbırlığı ıçındeyız. Tam bır anlayış ıçındeyız Bugune kadar oldugu gıbı, olması gerektığı gıbı bır anlayış bırlığı ıçındeynz — Ortak bir lıste çıkarmanız soz konusu olacak mı? BA\ KAL — Değerlendırmemı yaptım Partının ıhtıvacı ve genel başkanın bakış açısı hepsı en ıyı şekılde gozetılecektır — Genel başkan liste çıkarta- cak mı? BAY KAL — hepmızın paylaşa- cağı bır lıste elbette çıkacaktır Ge- nel başkanın da benım de orgutun de pavlaşacağı delegasyonumuzun kartma hakkı vardır Lıste çıkmaz dıye bır şe\ söylenemez Herkes mudahale eder, değıştınr Kımse kımsenın telkınıne bağlı değıldır, ama ışaret etmek ıstedığım genel baskan, genel sekreter umuyorum butunluk ıçınde partının önumuz- dekı dönemde nasıl bır yönetım kadrosuyla yönetılmesı gerektığı- nı bırlıkte duşunüyorlar. Bu konu- da bır bakış açısının ortaya çıktı- ğını sövlejebılınm — Kurultaydan sonra ıce donuk mucadele devam edecek mi? BAY KAL — Bız 1 5 yıldan be- rı ıktıdar yolunda ılerlıyoruz Ye- rel seçımlerı kazandık Bır suru mucadelelen kazandık. Bunu yı- ne de surdureceğız — Kurultaydan çıkacak liste parriden istifalara neden olabilir mi? BAYKAL — Sanmıyorum. Nı- çın olsun, partıden ıstıfa ıçın şu ana kadar bır neden yoktu Bun- dan sonra da bır neden olacağmı duşunmek kesınlıkie doğru değıl- dır" İl başkanlan toplantısı Bu goruşmeden sonra partı meclısı uyesı Nizamettin Çoban- ın Cınnah Caddesı'ndekı burosun- da bır arava gelen Baykal'a yakın 40 dolayındakı ıl başkanı, göruş- meyı değerlendırdıler Bu ıl ba>- kanları, tnönu'ye "Tek başınıza liste çıkarmayın" yolundakı bas- kıyn surdurmeyı \e "lnonu-Baykal goruşraesinin olumlu sonuçlan- masına karşın liste hazırlama ça- lışmalannın surmesi" yoiunda bır eğılım oluşturdular. Baykal'a ya- kın ıl başkanlan, genel merkez yö- netıcilerınden bazılannın da des- tek ledığı "parti meclisi uye sayı- sının 44'ten 5O'ye çıkması" Onerı- sını destekleme karan aldılar Gece geç saatlere kadar süren "Venüikçi Sosyal Demokratlar"ın daha az sayıdakı ıl başkanlanyla yaptıkları toplantıda da Inönü- nun yapacağı lıstevı '"desteklemekle" bırlıkte, duruma gore "gerektiğinde ayrı liste çıkanlması" yoiunda bır eğılım oluştu Fuat Atalay başta olmak uzere Ba% kal'a yakın bazı mılletvekılle- benımseveceğı bır oluşum, bır lıste rının partı meclısıne gırm.<;ıne bu- çıkacaktır. Çıkması gerekır Çık- vuk oranda "şans" verıbrken, "kanatlar ustu" kalan Hikmel Çe- tın ıle lnonu'ye yakın olarak tanı- nan bazı adların da "uzlasma lislesinde" yer alabıleceğı ıfade edılıyor Bu arada, tek lıstenın Inönu'nun bugun ıl başkanlanna TBMM'de vereceğı öğle yemeğı ve akşam anakent beledıyesınce ve- rılecek kokte> r hn ardından bıçım- maması ıçın bır neden yok — Genel sekreterlikten aynlma- mz soz konusu nu? B\YKAL — O daıma söz ko- nusu Ondan hıç kuşku yok He- pımız ınsanız Mucadeleden hoş- lanırım, uzerıme gehmnesını seve- rım — Orgut liste çıkartabilir mi? BAYKAL — Herkesın lıste çı- lenebıleceğı bıldınlıyor HOUSTONdan AHMET TAN 100 ACIBADEM'de SATILIK DAİRE Basın Sıtesı ndc yeşıle donuk komur kalorıferlı merkezı ısıtma hıdroforlu Tel: 346 19 87 - 349 02 31 (Baştarafı 1. Sayfada) terıcılerın sayısını tam söylemek zordu Karşı kaldınmda bağıran ve ellenndekı "Katliam" pankan- larını sallavanlar 100 kışı kadar- dı Çevrede motosıkletlı, atlı po- lısler nobetteydı Cumhurbaşkanı nın Houston'a hareket saatı gecıkıyordu Özal'ı gormeye, konferansını ızlemeyr e gelen, ancak sozkonusu olayla başlanndan aşağı kaynar sufar ınen Amerıkalı Turklerden çoğu çekıp gıtmıştı Aşağıda OzaPı beklerken söz- cu Kaya Toperi gorundu Buyu- kelçı Topen "Otel yonetimıyle tar- tışıldıgını, bayrak yenıden dırege çekılmeden otelin terk edilmeye- cegını" bıldırdı O sırada gösterı- cıler ızın surelen bıttığı ıçın uzak- laşmışlardı Bu nedenle otel yone- tıcılen cam çerçevenın yenıden gu- venceye kavuştuğunu duşunerek lurk bayrağını venıden dıreğe çektıler Ozel arabasına doğru yururken yuzu guluyordu "Geçmiş olsun" dıvenlere "Yok canım. bız daha çokuz" dıjordu Sağlık gezısının son durağına varırken gerçekten heyecanJı anlar yaşandı Ozal'ın konferansından oncekı kokteyle gırmeyı başaran Ermenı asıllı kımı Amenkalılar, Ozal'ın \e Buyukelçı Kandemır- ın çevresını sardılar Çevresınde- kı gorıller nedenıyle Ermenıler Özal'dan bıraz çekınmışlerda. 1915 tarıhıvle ılgılı soıularını fazla ba- ğırıp çağırmadan soruyorlardı Aralarında Harputlu, Lrfah pa- pazlardan, Maraşlı, Yozgatlı yaş- lı ışadamlanna, bınncı kuşak goç- menlerden torunlara dek her ya$- tan Ermenı vardı Soze Turkçe "Merhaba" dıyerek gırıyorlar, kı- sa ozgeçmışlerını anlatıyorlardı Aralarında babaları Malatya do- ğumlular da vardı. Özal bunlara hemşerı sıcaklığı ıçınde davranı- yor, ellerını tutarak, yanaklarını okşayarak konuşuyordu Ancak Buyukelçı Kandemır'rn çevresını saranlar çok saldırgandı Soykınmdan gırıp Turkıye'dekı sıstematık ışkenceden çıkıyorlar- dı Ancak Kandemır buytık bır se- nnkanlılıkla soylenenlerın tek tek karşılığını verıyor, saldınları bır anda savuşturmayı başarıyordu Ozel gezının son durağına ula- şırken heyetten bır yetkıü şaka yol- lu "Ozel gezi resmiyi de aştı" dı- yerek guluyordu şeyler oluyor, yoksa onlara mı bır şeyler oluyor. anlamak mumkun degil. Bir avuç insan Turkiye Cumhuriyeti yerıne bir Islam cumhunyeti koymayı açık açık ka- muoyunda tartışacak. Bızlere ber- halde bir şey ler oluyor kı hıç kim- seden ciddi bir reâksiyon gelmi- yor. 163. maddeye ımza verenler bile birkaç yuz kişıyi geçmeyecek kadar cılız bır hadise olayor. Bu kadar kendimize, inançlanmıza, Atalurkumuze ve cumhunyelımı- ze bağlı bızlerin boyle değeriı top- luluklann, bızı bu hale getıren bu cemiyetin karşısında olabılen ba- zı gonışiere ders verecek durumu- muz olmalıdır." Nann'ın bu konuşmasının ar- dından kursuve çıkan Şaban Ça- >usoglu, Turkıve'de tehlıkenın bır İslam devletı kurma arayışların- dan değıl, Marksist bır duzen kur- ma arayışlanndan kaynaklandığı- nı savundu "Elhamdulillah hepi- miz Muslumanız" dıyen Çavuşoğ- lu, "Turkiye'de sadece Iran'dan esen Humeynı yanlısı bır tehlike vardır. Ama bundan daha da teh- lıkeli bır Marksist hareket vardır" dıye konuştu Meclıs uyelerınden Ismel So- zen'ın bu konudakj sözlerı ıse la- ıklıkten yana oldu Sözen, şunla- rı sovledı "SanayKilergri olarak tanınır. Çok pasif gonınuyonız. Bu pasiflikten kurtulmalı ve da- ha aktif olmalıyız. Laiktikle ilgılı bir tavır almalıyız." Daha sonra söz alan Uzeyir Ga- rih de, Turkiye'de oncelıkle bır sı- yası ıstıkrar ıçın dının devlete alet edılmesımn onune geçılmesı ge- rektığını vurguiadı Garıh, "Şu anda Turkıye'ye bır Marksist siya- sı ve iktisadi felsefenın gelebılece- gine inanmıyonım" dıye konuştu İSO eskı Başkanı Nurullah Gezgin de tartışmaya, Halıt Na- nn'ın taratında katıldı Çavuşoğ- lu'nun, "Hepimiz Muslumanız" sozune karşılık Gezgin, "Halıt Bey insanlann Muslumanlıgıvla Ugili degil. devletin Muslumanlı- gıyla Ugili konuştu berhalde" de- dı Bu sıyasi tartışmada Çavuşoğ- lu'ndan yana tavır koyan TOBB Başkanı Ali Coşkun, bugunku or- tamda fikır, duşunce ve vcdan hurnyetınden yana olduğunu be- lırttı. Demokrasırun esasının da bu olduğunu ıfade eden Ali Coş- kun, konuşmasını şöyle >urdurdu- "Ben Halit Bey'ın 163. maddeyi gundeme getirırken, 141 ve 142. maddelerden bahsetmemesinı bır unulkanlık olarak değeriendırraek isüyorum. Çunku zannedıvorum ki en çok bomba onun yazıhane- sine veevine atılmıştır. Nann, bu- gun 141 ve 142'de de aynı tehlike- yi gormuyorsa bunu açıklıga ka- vuşturmasını bir dostu olarak is- tjjonım. Aynca ISO'ya atılan bomba uzerine aynı gun 'Marksizmi bir tehlike olarak gormuvorum' de- mesını bır talthsizlık olarak deger- lendiriyorum. Benim burada ko- nuşmama neden olan ikı arkada- şımızın goruşlerini ya ben yanlış anladım ya kendileri yanlış ifade etüler. Bunun açıklıga kavuşlurul- masını istıvorum." GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1 Sayfada) İnsan haklarının ulkelerınde uygulanacağına ılışkın an- laşmalara ımza koyan devletler artık "bunlar bızim ıç sorunumuzdur" gerekçesıne sığınamazlar Ne bız boyle bır gerekçeye sığınabılırız ne de başkaları Herkesın herkesı denetledığı saydam bır dunyada yaşı- yoruz Azerbaycan halkı ezılen bır halktır Ataturk'un deyışı ıle "mazlum milletler" , elbette kendı yazgılarını kendileri belır- leyecektır Azerbaycan halkı da kendı yolunu kendısı çıze- cektır Azerbaycan halkı, yıllardır Ermenı baskıları ve teröru ıle savaşıyor Bu yetmezmış gıbı şımdı de Sovyet ordusu Azer- baycan topraklannda Azerbaycan Halk Cephesı'nı yok et- meye calışıyor Once ışgal, sonra tutuklamalar. Turkiye boyle bır olaya kayıtsız kalamaz Azerbaycan'dakı olaylara Turk hukumetı elbette kayıtsız kalmaz, kalamaz ve kalmamalıdır Pekı, ne yapmalıdır"? Öncecumhurbaşkanları, "OnlarŞıı, Irarfa daha yakınlar" dıye demeçler vermemelıdır Çunku Azerbaycan halkı mez- hepçılığı çoktan gende bırakmıştır Laık bır cumhurıyetın baş- kanı, olaylara mezhep açısından bakmaz Bakarsa hem "po- lıtık gaf yapmış olur hem karsı tezlerı guçlendırmış, des- teklemış olur Konu, oncelıkle "ınsan haklan" konusudur Olaylar bu du- yarlıkla ızlenmelıdır Azerbaycan'da yaşanan olayiarın Türkıye açısından bır başka ozellığı de Azerbaycan halkı ıle Turk halkı arasında- kı dın, dil ve kulturel bağların varlığıdır Bu bağlar, Turkıye'nm Azerbaycan'da yaşanan olayları da- ha da yakından ızlemesını gerektırıyor Konunun can alıcı yanı da ışte bu noktadadır Turkiye, Azerbaycan olaylarını ızlerken "ırkçı sıyasete" ka- pılma ızlenımı vermemelıdır Çunku boyle bırsıyasetın Tur- kıye'ye neler getıreceğını kestırmek pek öyle kolay değıldır. Pan-Turancı akımlar, 2 Dunya Savaşı gunlerınde Nazı Al- manyası'nca desteklendı, bu desteğın kanıtları ve belgele- rı var Aynı akımlar, soğuk savas dönemınde Amenkalılarca kullanıldı Bu ABD desteğını kanıtlayacak yayınlar bulunu- yor Destek o kadar açıktır Oyle bır dunyada yaşıyoruz kı etnık ozellıkler, buyuk dev- let sıyasetlerı ıçın bırer koz bırer sılah olarak kullanılıyor Dun boyle oldu,. bugun de boyle oluyor Bugun Amerıka, Azerbaycan'a gıren Sovyet ordusunu desteklıyor, dune kadar Musluman halkların Sovyet yönetı- mıne karşı ayaklanmalarını kışkırtan Amerıka, konu Ermenıstan-Azerbaycan çatışması olunca hemen Ermenı- lerden ve Kızılordu'dan yana tavır alıyor Butun bunlar, hepımız ıçın duşündurucü olmalıdır Azerbaycan'da yaşanan acı olaylar Turkiye'de oteden ben var olan ırkçılığın devlet sıyasetıne donuşmesıne yol açma- malıdır TRT, bu açıdan sağlıklı yayınlar yapıyor mu' TF1T Yasası, "devletin dış ılışkıten ıle ılgılı yayınlar"öa Dı- şışlerı Bakanhğı'nın göruşunun alınmasını zorunlu koşul ola- rak ongöruyor Bu gıbı yaymlarda ızlenecek ılkelerın, Dışış- lerı Bakanlığı'nca saptanıp TRT Genel Mudurluğu'ne bıldi- rılmesı gerekıyor Azerbaycan ıle ılgılı yayınlar konusunda bu yol ızlenıyor mu, ızlenmıyor mu? Bılemıyoruz Sovyetler, Azerbaycan'a gıtmek ısteyen hıçbır gazetecıye vıze vermıyor Bu yuzden, yazılı basın da TRT de olayları Batılı kaynaklardan ve ıster ıstemez ıkıncı elden ızlemek zc- runda kalıyor TRJ de bu koşullarda goruntulu haberlerden çok sıyasal partılerın, derneklerın konu ıle ılgılı demeçlerıne yer verı- yor. Verırken de tek yanlı goruşlen yansıtıyor Tek yanlı göruş kaltptenna uymayar? açıklamalar da gdz- ardı edıliyor Demokrat Partı dönemınde devlet radyosu Kıbrıs konu- sunda kamucyunu koşullandırmıştı, bu koşullandırmanın so- nucu 6f7 Eylul olaylarında yaşanmıştı TRT yönetımı bu gıbı duyarlı konularda ozenle davranmak zorundadır Hep bırlıkte duşunmemız gereken konular var Örneğın Ortadoğu harıtası yenıden mı cızılıyor? Turkiye'yı boyle bır dunyada ne qıbı surprızler beklıyor 7 CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor (Baştarafı 1. Sayfada) TO'nun ısteğı tersıne, Turk bası- nının abartmadığı gezıyle ılgılı gazetecı notları Ayın 27'sınde yurda teşrıf edı- yorlar Hukumetımızın ve ANAP- ın görkemlı karsılama töremne karşın, halkın yuzde SO'ını temsıl eden muhalefet partılerı başka hazırlıklar ıçınde Ozelı resmıleş- tıren, ışıne geldığınde resmıyı özelleştıren TO'nün ABD seru- venlerını Inonu, "Bıze getırdığı ıle göturduklen arasında genış kap- samlı konuşmalar" yaparak de- ğerlendıreceklerını söyluyor Meclıs gundemıne gel/receklerı- nı söyluyor DYP'nın aynı koşutta hareke- te geçeceğını gosteren bılgıler var Inonu nelere değınebılır ve halka, TO'nun ABD gezısını han- gı açı/ardan açıklayabılır'' Kuşku- suz başta tarafsızhğı aşan, huku- met gıbı konusmalarda Turkıye1 nın neleryıtırdığını Hukuksalyo- nûyle TO'yu anayasayı çığne- mekle suçlayacak ve hukumetle TO arasındakı çelışkılerın sergı- ledığı manzarayı anlatacaK Fakat bır türlü üzenne gıdılme- yen bır başka konuyu, 'devlet parasının hovardaca harcanı- şını" gundeme getırecek Üs- lubuna fazla uymuyor ama herhalde 'hesap soracak 1 " Özel okullara giriş (Baştarafı 1. Sayfada) lu lıselerı ıle bırlıkte "tercih siste- mi"ne dahıl edıldı Ankara, Istanbul ve İzmır'de okuyan oğrencıler, sadece bulun- Özallar muayene oldu HOLSTON (Cumhuriyet) — Cumhurbaşkanı Turgut Ozal 16 ocak gunü basladığı ozel nıtelık- tekı ABD gezısının son durağı olan Houston'a geldı. Cumhurbaşkanı Özal, yanında eşı Semra Ozal'la dun sabah da- ha once by-pass amelıyatı oldugu Methodıst Hastanesı'ne gıderek sağlık kontrollerını yaptırdı Ak- şam uzerı de özal'ı, by-pass ame- lıyatını \apan Doktor Michael De Bakey muayene ettı. Özal, 12 gun suren sağlık gezısını, Turkıve sa- atıyle bu gece yansı sona erdıre- rek özel GAP uçağıyla Houston'- dan Turkıye'ye hareket edecek dukları ılden 3 Anadolu lısesını tercih edebılecekler Dığer ıllerden ıse tercih yapamayacaklar Ozel Okullar Ozel okullara olan talebın son yıllarda azaldığını %e mevcut okul kontenjanlannın talebı karşılayacak duzeyde oldu- ğunu saptayan bakanlık, bu okul- lara "sınavsız oğrenci" ahnması- na yol açacak bır uygulama getırdı Özel Okullar sınav yonetmeh- ğı venıden duzenlenecek Yapıla- cak düzenlemeyegöre merkezı sı- nav yapılmayacak Ozel okullara hazırlık sınıflannın kontenjanın- dan fazla başvuru olursa, bu okul- lar smavlannı kendileri yapacak- lar Aynı ılde bırden fazla ozel okul- da başvuru fazlası olması duru- munda ıl millı eğıtım mudurluğu nun kontrolunde, yıne ozel okul ların masraflarını karşılayacağı tek bır sınav yapılacak Oğrencıler, ıstedıklerı ıllerden ıstedıklerı kadar ozel okula kayıt ıçın basvurabılecekler Cumhurbaşkanları dahıl, devlet yonetıcılerının yurtdısı gezılerde aldığı harcırah belırlı kurallara bağlı Devlet baskanlarının buy- ruğunda örtulu odenek benzerı "harcamafonu' bulunuyor New York'ta 4 bın dolara başkan daı- relerı tutuluyor Ozel bır gezıde TO'nun harcıran sınırlarını aıle- sı, doktoru ve ozel kalem müdu- ru ıçın zorlamaması gerekıyor Oysa TO'nun çevresınde basın sozcusunden turızm muşavırıne kadar pek çok kışı var kı onlar da Plaza otelınde kalıyorlar Gecelığı en azından 500 dolar Yemek ıç- mek dışında Harcırah 100 dolar dolayında Oyleyse "etrafın gıderlen" nereden ve nasıl kar- şılanıyor'' TÖ ve çevresı görkemlı gırışımlerını surekJı olarak "geç- mıştekı emsallere" bağlar Geçmışe bakalım, özel harca- mafonunakarşın yurtdışına hem de çağrıyla gıden devlet başkan- larımızın resmı çevresı, acaba böyle bır 'luks hayat surdurduler mı? ' Orneğın Ingıltere'yı resmen zıyaret eden devlet başkanının basın danışmanı, denız yaverı, başdanışman yardımcısı dama- dı ve koruma muduru Londra- da elçılığe yakın 1890 tarıhlı es- kı bır otelde gecelığı 50 dolaıa kalmıslardı Şayet "emsal" bu ıse Plaza otelı keyfıne nasıl ornek olabılıyor? Inönu ve olasıdır kı Demırel, gelecek hafta, TO gezısını bütu- nuyle ele alarak ağjr eleştırıler- de bulunacaklar TO ıle SO'nun dınlenen sınırlerını bozacak sıya- sı gelışmeler, bu noktada kal- mayacak Ozellıkle ıkı partı SHP ıle DYR halk desteğı olmadan cıktığı yu- kardan mmesını sağlayacak ana- yasa çalısmalarına hız verdıler TO ıle ılgılı değısıklık anayasa- nın tumunü ıçeren onerılerden once ele alınacak Ikı partının ka- rarı bır yerde bırleşıyor SHP, cumhurbaşkanı seçımmdekı yontemı değıştırerek TO'nun yu- kardakı konumuna son verırken, yenı başkanın yıne Meclıs'te se- çılmesını ıçeren ılkeyı savunuyor DYP, bılındığı gıbı, hemen halka gıtmenın peşınde Bır ıkı gundur yaptığımız gö- ruşmelerde yontem ayrılıklarına karşın, zamanı geldığınde ıkı par- tının bulacakları bır formulle uz- laşacaklarını gözledık Partıler arasında var gıbı görunen çelış- kı TO'yu umutlandırmasın Bu ara TO'nun "geleceğı güvence- ye almak" ıcın kımı önlemler dü- şundüğnu belırlı kaynaklar sez- dırıyor Tek çaresı, yıne seçım ya- sası ıle oynamak Meclıs'te ana- yasayı değıştırecek çoğunluğun bır arayagelmesını onlemek Ne yapmalı9 Derler kı seçım yasa- sına ' millı bakıye ' sıstemını ko- yacakmış Boylece, hıçbır partı coğunluğu sağlayamadığı gıbı DSP ve RP, yukardan ınmesıne karsı çıkarak uzlaşmazlığın yolu- nu açacakmış Buna da fazla güvenmemelı. Demırel'e sorduk, "Bakıye ışımı- ze gelır' dedı DSP lıderı Ecevıt ıse, halk ıradesıne karşın yuka- rıya çıkan TO'yu nasıl ındırmeyı duşundüğunü bugünlerde açık- layacak Belkı "onur zedeleme- yen bır formul" buldu, onu söy- leyecek Ne var kı DSP de yukar- da Kalmasına yanlı olmadığım duyuracak Boylece -seçım yasasıyla han- gı onlemı alırsa alsın- TO'nun yazgısı butun partılerın ortak gorüşüyle çızılıyor Son durak Houston TÖ'ye sı- yasal saldınlar 28 ocaktan baş- layarak Yenı doneme doğru1 ARADA BIR(Başıarajı 2 Sayfada) larının ıdarı yargı yoluyla, yonetımın toplum yararına aykırı uy- gulamalarına karşı hak arama olanaklarını daha da zengınleş- tırmesı ve hukuk sıstemını bu uluslararası kabule gore daha da demokratıkleştırmesı gereKirken bunun tam tersı amaclara yo- nelık yasal değışıklıklen yeğlemekle uygar dunya karşısında da zor durumda kalacaktır * * • * Komısyondan geçen bu tasarı, TBMM'den mutlaka gerı çev- rılmelıdır Mılletvekıllerımız unutmasınlar kı kendileri de "once vatandaş- tırlar" Tasarı kendı hak ve ozgurlüklerım de sınırlamakta uy- gar bır ınsan olarak toplumsal sorunlara sahıp cıkma olanakla- rını ellerınden almaktadır TBMM,' demokrasının guvencesı" oldugu konusunda yenı bır sınavla karşı karşıyadır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle