Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26OCAK 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17
Kıyak Emekliliğe Hayıri
(Baştarafı 1. Sayfada)
sınır ıse 300 ıle 400 bın arasında değışıyor
kı, yaşadığımız enflasyonlu yıllarda bunun ne
anlama geldığıne değınmek bıle boştur
Ama orneğın 33 yaşında genç bır mıllet-
vekılı ısenız, ış değışebılır Parlamentodan
bır gun ansızın bır yasa çıkartıverırsınız; ge-
rıye doğru 15 yılı borçlanırsınız, Emeklı San-
dığı'na başvurunuzu yaparsınız, başvurunu-
zu ızleyen ay başından başlayarak, başka
hıçbır koşul aranmaksızın emeklı olabılırsı-
nız, ustelık en ust dereceden
Boylece daha 33 yaşındayken, 1,5 mılyon
lıra tutan emeklı maaşını her ay tıkır tıkır ce-
bınıze ındırırken, TBMM veznesındert mıllet-
vekılı aylığınızı da almayı tabıı unutmazsınız,
çıfte maaş, odenek, yolluk derken ay başla-
rında butçenıze 8 mılyon lıra gırmış olur
Ayıptan da oteyedır bu durum
Ustelık, bır değıl. ıkı değıl, tam uçuncu kez
oynanmaktadır parlamentoda bu oyun
'Kıyak emeklılık' yasası ılk kez 1986'da,
ıkıncı kez 1988'de çıkarılmıştır Her ıkı sefe-
rınde de Anayasa Mahkemesı tarafından ıp-
tal edılmıştır Ama kararlann gerekçelerıyle
bırlıkte Resmı Gazete'de yayımlanmasına
dek geçen boşluktan yararlanan mılletvekıl-
lerı, 'kıyak emeklılık' hakkını elde etmeyı bıl-
mışlerdır
Bugun de aynı oyun sahnelenıyor 38
ANAP ve DYP mılletvekılı tarafından hazır-
lanmış olan yasa TBMM'den geçtı, Cumhur-
başkanı Ozal ın vetosunu yemezse, kesın-
leşecek Ancak SHP, yasanın ıptalı ıçın yı-
ne Anayasa Mahkemesf ne başvuracak ve
yuksek mahkeme de bır kez daha ıptal ka-
rarı verecektır
Bunda kımsenın kuşkusu yok
Ama ne var kı yıne değışen bır şey olma-
yacak, yanı atı alan Usküdar'ı yıne geçecek-
tır Bu kez 56 genç mılletvekılı boşluktan ya-
rarlanıp 'kıyak emeklılık' hakkını kazanacak-
tır
Ama soruyoruz Boylesı bır durumu nasıl
ıçlerıne sındırebılıyorlar? Daha 33 yaşınday-
ken, en ust dereceden emeklılığı kendılerı-
ne nasıl oluyor da hak olarak gorebılıyorlar'?
Kamu vıcdanını nasıl oluyor da gormezlıkten
gelebılıyoriar? Anayasaya aykırılığını bıle bıle
bır yasayı parlamentodan geçırmeye nasıl
curet edebılıyorlar? Parlamentonun saygın-
lığını boylesıne hıce saymakla, bu ulkede de-
mokrası duşuncesıne ne buyuk bır darbe ın-
dırdıklerının farkına varamıyorlar mı? Hayat
pahalılığının kıskacında her gun kıvranan,
geçım derdıyle boğuşan yuzbınlerce emek-
lı, dul ve yetımı hıç mı akıllarına getırmıyor-
lar?
Nedır ayrıcalığınız, soyler mısınız7
Koşeyı donme Bal tutanın parmağını ya-
laması 'Anayasa bır defacık ıhlal edılse ne
olur?' Ve ışte gelınen nokta
Çok acı"
'Irtica'dan yakındılar
ABDURRAHMAN
YILDIRIM
Istanbul Sanayı Odası (tSO)
Meclısı, Oda'ya bomba konuldu-
ğu oncekı gün vaptığı toplantısın-
da, Turkı>e'dekı aşırı akımların
tehlıkesını tartıştı Atatürkçuluğe,
laıkhğe ve cumhunyete 'aşın sag1
dan saldınlar yapıldığını ve sana-
yıcılenn buna reaksıyon gösterme-
s'ı gerektığını belırterek tartışmavı
başlatan TÎSK eskı Başkanı Ha-
lit Narin'e, tSO eskı Başkanı Nu-
rullah Gezgin, Uzevir Garih. Is-
mel Sozen destek verdıler Önce-
kı meclıs toplantısında da "Turk-
ıve'de Marksist tehlike oldugu"
goruşunu savunan Şaban Çavu-
şoğlu, Nann'ı, "Elhamdulillah he-
pimiz Muslumanız. Turkiye için
asıl lehlike Marksist ideolojidir"
dıyerek yanıtladı Toplantıda Ça-
vuşoğlu'na rek destek, Turkı>e
Odalar ve Borsalar Bırlığj Başkanı
Ali Coşkun'dan geldı Coşkun,
geçmış donemde burosu \e evı en
çok bombaJanan kışının Narın ol-
duğunu belırterek "tSO'ya bom-
ba aüldıgı gun Nann'ın Marksiz-
nu bir tehlike olarak gorrauyonım
demesıni bır talihsızlik olarak
degerlendırıyorum" dedı Coş-
kun'un sözlerı uzerıne yeruden
kursuve gelen Narın, bu donemın
gende bırakıldığını, şımdı asıl teh-
lıkenın Iaıklığı ve Ataturkçuluğu
hedef aian aşın sağ kanattan gel-
dığını vurguladı, "Surçu lisan et-
medim. Eksik soylemişim, bir da-
ha soyluyorum" şeklınde konuş-
tu
TİSK Başkanlığı dönemınde
anayasanın duşunce özgürluğunu
kısıtlayan 141 ve 142 maddeierı-
nı savunmasıyla tanınan Halit Na-
rin, özel sektörun yatınm polıtı-
kalan uzenndekı göruşlenm açık-
ladıktan sonra konuyu ıç polıtıka-
ya getırdı Narın, "Kamuoyunun
ve hepimizin soyleyemedıgi. fakat
duşunduğu bu aşın sag cereyan-
lann Turkiye'yı getireceği nokta-
yı hepimizin yuksek sesle duşun-
mesı ve konıışması zamanı bırkaç
kere geçmıştır" dedı Turkıye'de
>enı bır Islam cumhurıyetını ko-
nuşabılen ınsanlann meydana çık-
tığına ışaret eden Narın, şd>le ko-
nuştu
"Turkiye'de Ataturk'e dil uza-
tan, onun degerli annesine dil uza-
tan, cihat naralan atan ınsanlar
meydana çıkmıştır. Bızlere mi bir
ABD'de Sovyetler üzerine Nereden SHP'de tek liste için
(Baştarafı 1. Sayfada)
lar Çunku "otesının", Sovyetier'ı
"Lubnanlastırarak" Doğu Avru-
pa'nın, dolayısıyla da Avrupa'nın
ıstıkrarını tehdıt edeceğını duşu-
nu>orlar
ABD'de bu duşunce akımının
hderlığını eskı bajkanlardan Jım>
Carler'ın Ulusal Guvenlık Danış-
manı Zbignıevı Brzezsinki yapı
yor Bu konudakı goruşlerı ABD;
de ılgıyle takıp edılen bır başka
uzman da geçmışte Ankara'da
C1A Istasyon Şeflığı yapmış olan
Paul Henze. Halen Rand Corpo-
ratıon bunvesınde olan Henze, ge-
çen avlarda Orta Asva cumhurı-
yetlennden bazılarını zıyaret ettı
Henze, kasımda "Turkish Tiraes"
Gazetesı'ne verdığı demeçte şun-
lan soylu>or
Atlantik'ten Hint Okyanusu'na
kadar, \rap kardeşligınde ortak
menfaat bulan duzınelerle Arap
devletı var ve herkes bunu dogal
karşılıyor. Turkler ıçın de aynı şey
neden geçerli olmasın? Yeryuzun-
dekı Turklenn vansı şu anda Mos-
kova'dan yonetiliyor. Sovvet irapa-
ratorlugu parçalandıgında neden
üpkı \rap dev k'tien gıbı, bırbınn-
den bağımsız, ama Turk kardeş-
ligınden guç alan ırıli ufaklı Turk
devletlen olmasın?"
Brzezsinki bu konuda daha az
atak Foreign Affairs Dergısı-
nın son savısında yayımladığı ma-
kalede, tartışma>a, "dogmatik
komunızmin" son 50 yılda, söz
konusu cumhurıyeılerdekı ans-
tokrası ve burjuvazı gıbı "enfer-
nasyonahst" toplum dılımlennı
vok ederek farkında olmaksızın
bugunku "mıllıyetcilik" ruzgârla-
rının tohumlarını ektığını anlata-
rak gınyor. Doğu Avrupa'dakı ge
lışmelerın Sovyetler'ın şu andakı
bırlık smırlan ıçındekı olaylan et-
küedığını, bundan vola çıkarak da
Dogu Avrupa'nın potansıyel ola-
rak "Balkanlaşmasının", Sov>eı-
ler Bırhğı'nı "Lubnan'a
cevırecegiru" ılen suru>or Polon
ya'nın "Dayanışma" Sendıkası'nın
>4
yavaş, ama kararlı bır şekılde ko-
munısl ıradeye meydan okuması-
nın", bugun karışıklıklara sahne
olan Sovyet cumhurıjetlerındekı
"balk cephelerıne" orgutlennıe
modeb oluşturduğunu vurgulayan
Brzezsinki, "Bır zamanlar
Marks'ın 'halkların hapıshanesı'
dedigı Çariık Rusyası, bugun ar-
tık "halkların cephe alanı' haline
geldi" dı>e ekiıyor
Gorbaçov'un, onumuzdekı vıl-
larda "Rus olmayan milleüen bas-
kı allında tutmasının guçluğune"
ışaret eden Brzezsinki, şo>îe de-
vam edıyor
"Bunu ancak ıçerde Rus raıllı-
yetçüıgım koruklu>erek vapabılır.
Ama Rus millıyetçfliginı korukler-
se soz konusu cumhurıyetlerdekı
anlı Rus duvgular daha da artar.
Cumhumetlerde vaşayan Rus ol-
mayan milletler, Stalın'ın done-
mindeki gibi cahil ve geri kalmış
değıl. Artık millı aydınları. ayak-
lanmış universite ogrencilen, hep-
sınden onemlisı de uvanmış millı
duygulan var Gorbaçov'un bura-
lardakı ola> lan topyekûn seferber-
likle bastırmaya gırişmesi, onu
çok arzuladıgı ekonomık reform-
lardan alıkoyar. Ancak dıger yan-
dan da 'buyuk Rusya'nın dunya-
>a açıian kapılan hep bu curahu-
riyetlerde. Rusya'da iklım hiç mi-
safirpcrver degıl, dogal kaynak-
lardan yoksun, tarıma el>enşh de-
gıl. Bunlara sahıp olan cumhurı-
yetlerde başgosterecek ayrılıkçı
hareketler, kaçınılmaz olarak Rus-
lann çok kanlı mudahaleienne yol
açar. Ruslar, bu cumhunjetlerı
kan dokulmeden lerk etmez. Çun-
ku kısa zaraanda kendilerıni 17.
yuzyıl ortalanndaki sınırlarına
hapsedılmış olarak bulurlar. Bu
dınamik goz onune alınırsa Gor-
baçov'un statukoyu surdurmeye
çalışmak dışında sivasi lcrcihi bu-
lunmuyor. Ancak her ımparalor-
luk gibı SSCB de 'çokuş krizine'
gırdi, sureç ışliyor."
Brzezsinki, "Bab'nın, larıhi bu
surece daha fazla pasif kalamaya-
cağım", çunku bu surecın uiusla-
rarası >ansımalarının "kolu
hujlu" olabıleı-eğını vurguluyor ve
"Çunku ne Dogu Avrupa'nın Bal-
kanizasyonu ne Sovyetler'ın Lub-
nanlaşması ne de Rus imparalor-
lugunun emperyalıstık yapısını ko-
rumak için başvuracağı sert on-
lemler, Avrupa'nın istikranna hız-
met eimez" dıvor
Brzezsinki, SSCB ıvın de bu
"yapıcı" tonda konuşu>or Çare-
sızlik ıçındekı Moskova'nın, va
kında, "çok ulusluluk sorununu
çozmuş" Kanada gıbı ulkelenn bu
ış) nasıl çözduğunu mcelemeye
başlayacağından kuşku duymadı-
ğını kaydeden Brzezsinki, Sovyet-
ler'ın lek gerçekçı seçeneğının "ço-
gulcu bir konfederasvon" ya da
"tngiliz milletler topluluğu" ben-
zerı bır formul olabıleceğım ılen
buruvor Bu çerçevede de "Mosko-
va'nın konfederasvon başkentı.
Petrograd'ın da rnilli başkenl ola-
rak tesisini" önerıvor "Pekı, bu
çozum mılliyelçılık duygulan yuk-
selmiş cumhuriyederin tumunu
tatmın eder mi" dı>e sorduktan
sonra "Bazılan, kanlı çatışmala-
ra ya da duşmanlık besleyen kom-
şulanna kolay yem olmayı tercih
eder. Ruslann yonetmedigi de-
santralize bır Avrasya konfederas-
yonu daha az kabul edilemez bır
seeeneknr" dıye vanıtlıyor
Din dersi
(Baftarafı 1 Sayfada)
karılmasını ıstedı Şımşek onerge
sınde, "Basında. kastımızı, hede-
fimızı, arzu eltiğimiz gayeyi aşmış
şekilde tefsirler yapıldı. Buna
uzuldum. Bu bent tamamen. dın
hizmellenyfe ılgılı olanlann yayın
ve ilmı neşrıyat yoluyla desleklen-
mesi mahıyetinde. Onenyı verır-
ken herhalde dogru durust bak-
madım ki, bu yanlış yorurnlara ne-
den oldu" dedı
Şımşek'ın bu önerısı uzenne soz
ahmSHI*Ankara Mılletvekılı Rı-
za Yılmaz. onerının >alnızca Şım-
şek'ın çıkarılmasını ıstedığı ben-
dının değıl, tumunun, çok daha
tehJıkelı, çok daha kotu ve karan-
lık yorumlara yol açacağını savun-
du. Onerının, tumuyle gerı çekıl-
mesını ısteven Y\\maz, gerekçe
metn.ndekı "l Ikemızde, bılımsel
usullere gore hazırlanmış bir
ınanç cografyasına buyuk bır ib-
tıvaç vardır" cumlesını de eleştır-
dı
Yılmaz'ın goruşiennı kısrnen
pa>laştığını, Şımşek'ın goruşune
ıse tamamen katıldığını behnen
Millı Eğıtım Bakanı Avnı Akyol,
\ılmaz'ın "inanç cografyası" ko-
nusundakı eleştırılen ıçın. "Bu en-
dişe bizi, olması gerekenden uzak
tutmaraalıdır" dedı
Son sozu alan komıs>on Baş
kanı ANAP Izmır Mılletvekılı Ke-
mal Karhan, gerekçe metnı ıle ens-
tıtu tanımının bağdaşmadığını
vurguladı
Enflasyon
(Baştarafı 1 Sayfada)
durumu konusunda "guvenilır"
bılgı vermesı bakımından buvuk
onem taşıyor Son >ıliarda >apı-
lan bır uvgulama>la kıtapçıkların
hacmı genışletıldı, ancak \a\ım-
lanma surelen uzatıldı Turkıve ıle
ılgılı bundan oncekı rapor 1988 vı-
lı sonbaharında çıkmıştı Soz ko-
nusu kıtapçıktakı ıyımser uslup,
1989/90 kıtapçığında >erını havlı
vavgm bır karamsarhğa bırakmış
gorunuvor
OECD kıtapçığında. "Ikı ra-
kamlı enflasyonun mevcut dozaj-
dakı makro ekonomik onlemler-
le engeilenıp engellenemeyecegı"
sorusu soruluyor "Voksa malıyet-
ucret spırali hızlanma tehlikesiy-
le mi yuz yuze? Bu tehlike gerçek-
ten vardır. Çunku gerek ucretler-
de gerekse (arım destek fiyatlann-
da birçok yerde artıslar yuzde
100'e ulaşnıış, vergı gelırlerınde
geçen yıldan daha ıvı rakamiar el-
de edıimesıne ragmen kamu sek-
toru gereksınmeleri geçen yılkine
y^kın bır duzeyde kalmıştır" dıye
rek OECD, enflasvon ve faız had
lerının daha da artma tehlıkesıne
dıkkat çekı>or
OECD bır kez daha Turk eko-
nomiMmn temel guçluğu olarak
kamu açığını gostenvor Bu konu-
da şovle denıyor "Kısa vadede
enflasyonda gorulen ıniş çıkışlar
ne olursa olsun, yuksek enflasyo-
nun yapısal nedenien kamu sek-
toru açıgında aranmaiıdır. Enflas-
yonu bır artık-vergı gıbı kabul
edebılınz. Bu, kamu sektoru bar-
camalarıyla bır yandan carı gelir-
ler, obur yandan ıç ve dıs borçlan-
malar arasındakı farkı kapatma-
ya yanyor."
(Baştarafı 1. Sayfada)
lunacakların "her turlu seçimle i?-
basına gelenler" >enne açık bıçım-
de "Cumhurbaşkanı, mılletvekıl-
lerı ve Bakanlar Kurulu uyeleri"
bıçimınde duzenlenmesı yoiunda
onergelerı benımsenmedı Bu
onerge tanışılırken DYP'lı Hasan
Namal, "Cumhurbaskanrııı nıçın
kaçınyorsunuz. Niye çekiniyorsu-
nuz?" sorusu yonelttı Önerı sa-
hıbı Maraş ıse cumhurbaşkanının
kaçırıldığı yolundakı eleştırılere,
"Benim kimseyi kaçırmak nıvetim
yok. Cumhurbaskanlannı da bu
yasa kapsamaktadır. Bızim Vah-
ya ile Zeynep ıle ilgimız yok. Kal-
dı kı savcının soruşturması halııı-
de onlardan da mal beyanı
istenecek" dedı Bu arada muhtar-
lar ve ıhtıyar hejetı üyelerı. ozel
bankalann genel müdürlen ve yö-
netım kurulu uyeleri mal bıldın-
mınde bulunacaklar kapsamı dı-
şına vikarıldı
ANAP'lıların kabul ettığı "giz-
lilik esası", mal bıldınmının gorev-
lının sıcıl dosyasında saklanmasını
ongorüyor Buna gore bıldınmın
ıçerığı hakkında hıçbır açıklama
>apılama>acak, bılgı verılemeye-
cek ve yayında bulunulamayacak
AN \P'lıların bır başka önerge-
sının kabulu ıle onerı metnıne, ıh-
bar nedenıyle cumhurıyet bassav-
cılarının soruşturmaya başlamala-
rı durumunda >ayın >asağı öngo-
ren bır madde de eklendı
Diyanet'in
(Baştarafı 1. Sayfada)
71 ıl valılığıne gönderılen yazıda,
Azerbaycan'da meydana gelen
olayların "bir iç mesele" olmak-
tan çıkıp, topyekûn ınsanlığı ılgı-
lendıren bır mesele haline geldığı
kaydedıldı ve bugün yapılması ka-
rarlaştınlan faalıyetler şöyle sı-
ralandr
'— İl merkezleri ve ulaşılabilen
ilçe ve dıger yerieşım merkezJerin-
deki cuma vaazlannda bızzat il ve
ilçe muftulerimizin de devreye gir-
mesiyle ve uygun uslupla konunun
işlenmesıni.
— llişikteki mctnın. cuma hut-
besi olarak irad edılmesinı,
— Kur'an kurslarında okuyan
ogrencilerden de yararlanarak
mumkun oldugu kadar çok sayı-
da hatim indirilmesinı ve bu ha-
limlerin cuma naraazından once
yapılacak dua ile Azerbaycan'da
şehit duşen kardeşlerimize bagıs-
lanmasını onemle rica ederim."
Yazıcıoğlu'nun, gönderdığı >a-
zıya ekledığı hutbe metnınde, Is-
lamıvetın dışında bulunanlann
Kıbrı«, Bulganstan, Afgamstan,
Erıtre ve Fıhstın olaylarıyla ılgı-
lenmedıklen savunuldu So\\etler
Bırlıgı yonetırnının dolay lı bır şe-
kılde eleştırıldığı hutbede şoyle
denıldı
"Onun için diyoruz ki, gerçek
medenılik. teknolojınin zirvesıne
çıkmak değıl, «.ozde durmak, ın-
sanlığın ugradıgı felaketlerde ta-
raf tulmamak, manen ve madde-
ten hakkı ve haklıyı destekleme ve
koruma şuuruna erebilmeklir."
Kızıla>'ın >ardımı
Turkı>e SSCB nezdınde dun
venıden gırışımde bulunarak,
Turk kızılavı'nın Azerbavcan'a
bır an once vardım gondermesı-
ne olanak sağlanına«ını tekrar ıs
tedı Turkıve'mn bu talebı Sağlık
Bakanı Halıl Şıvgın tarafından
SSCB'nın ^nkara Buvukelçısı Al-
bert Sergeyeviç Çernisev'e ıletıl-
dı Soz konusu talep dun a\nca
Dışışlerı Bakanlığı Musteşarı Bu-
sukelcı Tugav Oz«,en tarafından
vınelendı Çermşev'ı Dışışlerı Ba-
kanlığı'na davet eden Ozçerı, bu-
yukelçıden, Kıbrıs Rum tarafının
Ermenıstan'a gondermek ıstedığı
yardıma Moskova'nın sıcak bak
tığı jolunda Rum basınında yer
alan haberler hakkında da bılgı ıs-
tedı
Dışışlerı çevrelerınden edınılen
bılgı>e gore, Ozverı, Turkı>e'nın
Azerbavcan'a gondermek ıstedı
ğı yardımın kabul edılmedığı bır
sırada bu haberın doğru olması
durumunda bunun Turk-Sov>et
ılışkılerınde "bomba etkisi" va-
ratabıle«.eğını bıldırdı
Sayfada)
nel başkan-genel sekreter uyumu
ile kunıltay-a gidümesi gerektigini1
'
belırttığı öğrenıldı Baykal'ın da
goruşmede, Topuz'un lnonu'ye
"yakın" olarak değerlendınlen
çevre ıle kendısıne karşı gırışımlen
oldugu volundakı haberlerden
duvduğu bikıntıyı belırttığı one su-
ruldu Topuz, goruşmeden sonra
vaptığı açıklamada, "genel sekre-
tere karşı bır cephe olustunnak gi-
bi bır eylemın içinde olmadığım,
surtuşmeleri onlemek dışında hıç-
bır çabanın kendisıne
atfedilemeyecegıni" vurguladı To-
puz, daha once duyduğu "bazı
kaygılannda" da "haklı çıktıgım",
partıden kopanlann "çeşitli sol
dusunceye sahip mensup" kışılerle
partı kurma çabasmda olduğunu
söyledı
tnönü-Baykal
göriişmesi
Oğleden sonra panıye gelen Ge-
nel Başkan Erdal Inonu ıse saat
15 00'e doğru, Genel Sekreter De-
nizBaykal'ı odasına çağırdı Ino-
nu ve Bayka! yaklaşık 1 5 saat baş-
başa göruştuler Goruşmede, tno-
nu'nun 14 MYK uyesının partı
meclısı ıçınde kalmasına olumlu
baktığı, ancak kendı onereceğı ad-
ların da bulunduğunu söyledı.
Baykal'ın da buna karşı çıkmadı-
ğı öğrenıldı Goruşmeden
'olumlu" bır ha\a ıçınde aynlan
genel sekreter, konuya ılışkın so-
ruları şovle >anıtladı
— Goruşmede hangi konular
ele alındı?
BAYKAL — Genel başkanla
tam bır ışbırlığı ıçındeyız. Tam bır
anlayış ıçındeyız Bugune kadar
oldugu gıbı, olması gerektığı gıbı
bır anlayış bırlığı ıçındeynz
— Ortak bir lıste çıkarmanız
soz konusu olacak mı?
BA\ KAL — Değerlendırmemı
yaptım Partının ıhtıvacı ve genel
başkanın bakış açısı hepsı en ıyı
şekılde gozetılecektır
— Genel başkan liste çıkarta-
cak mı?
BAY KAL — hepmızın paylaşa-
cağı bır lıste elbette çıkacaktır Ge-
nel başkanın da benım de orgutun
de pavlaşacağı delegasyonumuzun
kartma hakkı vardır Lıste çıkmaz
dıye bır şe\ söylenemez Herkes
mudahale eder, değıştınr Kımse
kımsenın telkınıne bağlı değıldır,
ama ışaret etmek ıstedığım genel
baskan, genel sekreter umuyorum
butunluk ıçınde partının önumuz-
dekı dönemde nasıl bır yönetım
kadrosuyla yönetılmesı gerektığı-
nı bırlıkte duşunüyorlar. Bu konu-
da bır bakış açısının ortaya çıktı-
ğını sövlejebılınm
— Kurultaydan sonra ıce donuk
mucadele devam edecek mi?
BAY KAL — Bız 1 5 yıldan be-
rı ıktıdar yolunda ılerlıyoruz Ye-
rel seçımlerı kazandık Bır suru
mucadelelen kazandık. Bunu yı-
ne de surdureceğız
— Kurultaydan çıkacak liste
parriden istifalara neden olabilir
mi?
BAYKAL — Sanmıyorum. Nı-
çın olsun, partıden ıstıfa ıçın şu
ana kadar bır neden yoktu Bun-
dan sonra da bır neden olacağmı
duşunmek kesınlıkie doğru değıl-
dır"
İl başkanlan toplantısı
Bu goruşmeden sonra partı
meclısı uyesı Nizamettin Çoban-
ın Cınnah Caddesı'ndekı burosun-
da bır arava gelen Baykal'a yakın
40 dolayındakı ıl başkanı, göruş-
meyı değerlendırdıler Bu ıl ba>-
kanları, tnönu'ye "Tek başınıza
liste çıkarmayın" yolundakı bas-
kıyn surdurmeyı \e "lnonu-Baykal
goruşraesinin olumlu sonuçlan-
masına karşın liste hazırlama ça-
lışmalannın surmesi" yoiunda bır
eğılım oluşturdular. Baykal'a ya-
kın ıl başkanlan, genel merkez yö-
netıcilerınden bazılannın da des-
tek ledığı "parti meclisi uye sayı-
sının 44'ten 5O'ye çıkması" Onerı-
sını destekleme karan aldılar
Gece geç saatlere kadar süren
"Venüikçi Sosyal Demokratlar"ın
daha az sayıdakı ıl başkanlanyla
yaptıkları toplantıda da Inönü-
nun yapacağı lıstevı
'"desteklemekle" bırlıkte, duruma
gore "gerektiğinde ayrı liste
çıkanlması" yoiunda bır eğılım
oluştu
Fuat Atalay başta olmak uzere
Ba% kal'a yakın bazı mılletvekılle-
benımseveceğı bır oluşum, bır lıste rının partı meclısıne gırm.<;ıne bu-
çıkacaktır. Çıkması gerekır Çık- vuk oranda "şans" verıbrken,
"kanatlar ustu" kalan Hikmel Çe-
tın ıle lnonu'ye yakın olarak tanı-
nan bazı adların da "uzlasma
lislesinde" yer alabıleceğı ıfade
edılıyor Bu arada, tek lıstenın
Inönu'nun bugun ıl başkanlanna
TBMM'de vereceğı öğle yemeğı ve
akşam anakent beledıyesınce ve-
rılecek kokte>
r
hn ardından bıçım-
maması ıçın bır neden yok
— Genel sekreterlikten aynlma-
mz soz konusu nu?
B\YKAL — O daıma söz ko-
nusu Ondan hıç kuşku yok He-
pımız ınsanız Mucadeleden hoş-
lanırım, uzerıme gehmnesını seve-
rım
— Orgut liste çıkartabilir mi?
BAYKAL — Herkesın lıste çı- lenebıleceğı bıldınlıyor
HOUSTONdan AHMET TAN
100
ACIBADEM'de
SATILIK DAİRE
Basın Sıtesı ndc yeşıle donuk
komur kalorıferlı merkezı ısıtma hıdroforlu
Tel: 346 19 87 - 349 02 31
(Baştarafı 1. Sayfada)
terıcılerın sayısını tam söylemek
zordu Karşı kaldınmda bağıran
ve ellenndekı "Katliam" pankan-
larını sallavanlar 100 kışı kadar-
dı Çevrede motosıkletlı, atlı po-
lısler nobetteydı
Cumhurbaşkanı nın Houston'a
hareket saatı gecıkıyordu Özal'ı
gormeye, konferansını ızlemeyr
e
gelen, ancak sozkonusu olayla
başlanndan aşağı kaynar sufar
ınen Amerıkalı Turklerden çoğu
çekıp gıtmıştı
Aşağıda OzaPı beklerken söz-
cu Kaya Toperi gorundu Buyu-
kelçı Topen "Otel yonetimıyle tar-
tışıldıgını, bayrak yenıden dırege
çekılmeden otelin terk edilmeye-
cegını" bıldırdı O sırada gösterı-
cıler ızın surelen bıttığı ıçın uzak-
laşmışlardı Bu nedenle otel yone-
tıcılen cam çerçevenın yenıden gu-
venceye kavuştuğunu duşunerek
lurk bayrağını venıden dıreğe
çektıler
Ozel arabasına doğru yururken
yuzu guluyordu "Geçmiş olsun"
dıvenlere "Yok canım. bız daha
çokuz" dıjordu
Sağlık gezısının son durağına
varırken gerçekten heyecanJı anlar
yaşandı Ozal'ın konferansından
oncekı kokteyle gırmeyı başaran
Ermenı asıllı kımı Amenkalılar,
Ozal'ın \e Buyukelçı Kandemır-
ın çevresını sardılar Çevresınde-
kı gorıller nedenıyle Ermenıler
Özal'dan bıraz çekınmışlerda. 1915
tarıhıvle ılgılı soıularını fazla ba-
ğırıp çağırmadan soruyorlardı
Aralarında Harputlu, Lrfah pa-
pazlardan, Maraşlı, Yozgatlı yaş-
lı ışadamlanna, bınncı kuşak goç-
menlerden torunlara dek her ya$-
tan Ermenı vardı Soze Turkçe
"Merhaba" dıyerek gırıyorlar, kı-
sa ozgeçmışlerını anlatıyorlardı
Aralarında babaları Malatya do-
ğumlular da vardı. Özal bunlara
hemşerı sıcaklığı ıçınde davranı-
yor, ellerını tutarak, yanaklarını
okşayarak konuşuyordu
Ancak Buyukelçı Kandemır'rn
çevresını saranlar çok saldırgandı
Soykınmdan gırıp Turkıye'dekı
sıstematık ışkenceden çıkıyorlar-
dı Ancak Kandemır buytık bır se-
nnkanlılıkla soylenenlerın tek tek
karşılığını verıyor, saldınları bır
anda savuşturmayı başarıyordu
Ozel gezının son durağına ula-
şırken heyetten bır yetkıü şaka yol-
lu "Ozel gezi resmiyi de aştı" dı-
yerek guluyordu
şeyler oluyor, yoksa onlara mı bır
şeyler oluyor. anlamak mumkun
degil. Bir avuç insan Turkiye
Cumhuriyeti yerıne bir Islam
cumhunyeti koymayı açık açık ka-
muoyunda tartışacak. Bızlere ber-
halde bir şey ler oluyor kı hıç kim-
seden ciddi bir reâksiyon gelmi-
yor. 163. maddeye ımza verenler
bile birkaç yuz kişıyi geçmeyecek
kadar cılız bır hadise olayor. Bu
kadar kendimize, inançlanmıza,
Atalurkumuze ve cumhunyelımı-
ze bağlı bızlerin boyle değeriı top-
luluklann, bızı bu hale getıren bu
cemiyetin karşısında olabılen ba-
zı gonışiere ders verecek durumu-
muz olmalıdır."
Nann'ın bu konuşmasının ar-
dından kursuve çıkan Şaban Ça-
>usoglu, Turkıve'de tehlıkenın bır
İslam devletı kurma arayışların-
dan değıl, Marksist bır duzen kur-
ma arayışlanndan kaynaklandığı-
nı savundu "Elhamdulillah hepi-
miz Muslumanız" dıyen Çavuşoğ-
lu, "Turkiye'de sadece Iran'dan
esen Humeynı yanlısı bır tehlike
vardır. Ama bundan daha da teh-
lıkeli bır Marksist hareket vardır"
dıye konuştu
Meclıs uyelerınden Ismel So-
zen'ın bu konudakj sözlerı ıse la-
ıklıkten yana oldu Sözen, şunla-
rı sovledı "SanayKilergri olarak
tanınır. Çok pasif gonınuyonız.
Bu pasiflikten kurtulmalı ve da-
ha aktif olmalıyız. Laiktikle ilgılı
bir tavır almalıyız."
Daha sonra söz alan Uzeyir Ga-
rih de, Turkiye'de oncelıkle bır sı-
yası ıstıkrar ıçın dının devlete alet
edılmesımn onune geçılmesı ge-
rektığını vurguiadı Garıh, "Şu
anda Turkıye'ye bır Marksist siya-
sı ve iktisadi felsefenın gelebılece-
gine inanmıyonım" dıye konuştu
İSO eskı Başkanı Nurullah
Gezgin de tartışmaya, Halıt Na-
nn'ın taratında katıldı Çavuşoğ-
lu'nun, "Hepimiz Muslumanız"
sozune karşılık Gezgin, "Halıt
Bey insanlann Muslumanlıgıvla
Ugili degil. devletin Muslumanlı-
gıyla Ugili konuştu berhalde" de-
dı
Bu sıyasi tartışmada Çavuşoğ-
lu'ndan yana tavır koyan TOBB
Başkanı Ali Coşkun, bugunku or-
tamda fikır, duşunce ve vcdan
hurnyetınden yana olduğunu be-
lırttı. Demokrasırun esasının da
bu olduğunu ıfade eden Ali Coş-
kun, konuşmasını şöyle >urdurdu-
"Ben Halit Bey'ın 163. maddeyi
gundeme getirırken, 141 ve 142.
maddelerden bahsetmemesinı bır
unulkanlık olarak değeriendırraek
isüyorum. Çunku zannedıvorum
ki en çok bomba onun yazıhane-
sine veevine atılmıştır. Nann, bu-
gun 141 ve 142'de de aynı tehlike-
yi gormuyorsa bunu açıklıga ka-
vuşturmasını bir dostu olarak is-
tjjonım.
Aynca ISO'ya atılan bomba
uzerine aynı gun 'Marksizmi bir
tehlike olarak gormuvorum' de-
mesını bır talthsizlık olarak deger-
lendiriyorum. Benim burada ko-
nuşmama neden olan ikı arkada-
şımızın goruşlerini ya ben yanlış
anladım ya kendileri yanlış ifade
etüler. Bunun açıklıga kavuşlurul-
masını istıvorum."
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baştarafı 1 Sayfada)
İnsan haklarının ulkelerınde uygulanacağına ılışkın an-
laşmalara ımza koyan devletler artık "bunlar bızim ıç
sorunumuzdur" gerekçesıne sığınamazlar
Ne bız boyle bır gerekçeye sığınabılırız ne de başkaları
Herkesın herkesı denetledığı saydam bır dunyada yaşı-
yoruz
Azerbaycan halkı ezılen bır halktır Ataturk'un deyışı ıle
"mazlum milletler" , elbette kendı yazgılarını kendileri belır-
leyecektır Azerbaycan halkı da kendı yolunu kendısı çıze-
cektır
Azerbaycan halkı, yıllardır Ermenı baskıları ve teröru ıle
savaşıyor Bu yetmezmış gıbı şımdı de Sovyet ordusu Azer-
baycan topraklannda Azerbaycan Halk Cephesı'nı yok et-
meye calışıyor
Once ışgal, sonra tutuklamalar.
Turkiye boyle bır olaya kayıtsız kalamaz
Azerbaycan'dakı olaylara Turk hukumetı elbette kayıtsız
kalmaz, kalamaz ve kalmamalıdır
Pekı, ne yapmalıdır"?
Öncecumhurbaşkanları, "OnlarŞıı, Irarfa daha yakınlar"
dıye demeçler vermemelıdır Çunku Azerbaycan halkı mez-
hepçılığı çoktan gende bırakmıştır Laık bır cumhurıyetın baş-
kanı, olaylara mezhep açısından bakmaz Bakarsa hem "po-
lıtık gaf yapmış olur hem karsı tezlerı guçlendırmış, des-
teklemış olur
Konu, oncelıkle "ınsan haklan" konusudur Olaylar bu du-
yarlıkla ızlenmelıdır
Azerbaycan'da yaşanan olayiarın Türkıye açısından bır
başka ozellığı de Azerbaycan halkı ıle Turk halkı arasında-
kı dın, dil ve kulturel bağların varlığıdır
Bu bağlar, Turkıye'nm Azerbaycan'da yaşanan olayları da-
ha da yakından ızlemesını gerektırıyor
Konunun can alıcı yanı da ışte bu noktadadır
Turkiye, Azerbaycan olaylarını ızlerken "ırkçı sıyasete" ka-
pılma ızlenımı vermemelıdır Çunku boyle bırsıyasetın Tur-
kıye'ye neler getıreceğını kestırmek pek öyle kolay değıldır.
Pan-Turancı akımlar, 2 Dunya Savaşı gunlerınde Nazı Al-
manyası'nca desteklendı, bu desteğın kanıtları ve belgele-
rı var Aynı akımlar, soğuk savas dönemınde Amenkalılarca
kullanıldı Bu ABD desteğını kanıtlayacak yayınlar bulunu-
yor
Destek o kadar açıktır
Oyle bır dunyada yaşıyoruz kı etnık ozellıkler, buyuk dev-
let sıyasetlerı ıçın bırer koz bırer sılah olarak kullanılıyor
Dun boyle oldu,. bugun de boyle oluyor
Bugun Amerıka, Azerbaycan'a gıren Sovyet ordusunu
desteklıyor, dune kadar Musluman halkların Sovyet yönetı-
mıne karşı ayaklanmalarını kışkırtan Amerıka, konu
Ermenıstan-Azerbaycan çatışması olunca hemen Ermenı-
lerden ve Kızılordu'dan yana tavır alıyor
Butun bunlar, hepımız ıçın duşündurucü olmalıdır
Azerbaycan'da yaşanan acı olaylar Turkiye'de oteden ben
var olan ırkçılığın devlet sıyasetıne donuşmesıne yol açma-
malıdır
TRT, bu açıdan sağlıklı yayınlar yapıyor mu'
TF1T Yasası, "devletin dış ılışkıten ıle ılgılı yayınlar"öa Dı-
şışlerı Bakanhğı'nın göruşunun alınmasını zorunlu koşul ola-
rak ongöruyor Bu gıbı yaymlarda ızlenecek ılkelerın, Dışış-
lerı Bakanlığı'nca saptanıp TRT Genel Mudurluğu'ne bıldi-
rılmesı gerekıyor
Azerbaycan ıle ılgılı yayınlar konusunda bu yol ızlenıyor
mu, ızlenmıyor mu? Bılemıyoruz
Sovyetler, Azerbaycan'a gıtmek ısteyen hıçbır gazetecıye
vıze vermıyor Bu yuzden, yazılı basın da TRT de olayları
Batılı kaynaklardan ve ıster ıstemez ıkıncı elden ızlemek zc-
runda kalıyor
TRJ de bu koşullarda goruntulu haberlerden çok sıyasal
partılerın, derneklerın konu ıle ılgılı demeçlerıne yer verı-
yor. Verırken de tek yanlı goruşlen yansıtıyor
Tek yanlı göruş kaltptenna uymayar? açıklamalar da gdz-
ardı edıliyor
Demokrat Partı dönemınde devlet radyosu Kıbrıs konu-
sunda kamucyunu koşullandırmıştı, bu koşullandırmanın so-
nucu 6f7 Eylul olaylarında yaşanmıştı
TRT yönetımı bu gıbı duyarlı konularda ozenle davranmak
zorundadır
Hep bırlıkte duşunmemız gereken konular var Örneğın
Ortadoğu harıtası yenıden mı cızılıyor? Turkiye'yı boyle bır
dunyada ne qıbı surprızler beklıyor
7
CUNEYT ARCAYUREK yaz.yor
(Baştarafı 1. Sayfada)
TO'nun ısteğı tersıne, Turk bası-
nının abartmadığı gezıyle ılgılı
gazetecı notları
Ayın 27'sınde yurda teşrıf edı-
yorlar Hukumetımızın ve ANAP-
ın görkemlı karsılama töremne
karşın, halkın yuzde SO'ını temsıl
eden muhalefet partılerı başka
hazırlıklar ıçınde Ozelı resmıleş-
tıren, ışıne geldığınde resmıyı
özelleştıren TO'nün ABD seru-
venlerını Inonu, "Bıze getırdığı ıle
göturduklen arasında genış kap-
samlı konuşmalar" yaparak de-
ğerlendıreceklerını söyluyor
Meclıs gundemıne gel/receklerı-
nı söyluyor
DYP'nın aynı koşutta hareke-
te geçeceğını gosteren bılgıler
var Inonu nelere değınebılır ve
halka, TO'nun ABD gezısını han-
gı açı/ardan açıklayabılır'' Kuşku-
suz başta tarafsızhğı aşan, huku-
met gıbı konusmalarda Turkıye1
nın neleryıtırdığını Hukuksalyo-
nûyle TO'yu anayasayı çığne-
mekle suçlayacak ve hukumetle
TO arasındakı çelışkılerın sergı-
ledığı manzarayı anlatacaK
Fakat bır türlü üzenne gıdılme-
yen bır başka konuyu, 'devlet
parasının hovardaca harcanı-
şını" gundeme getırecek Üs-
lubuna fazla uymuyor ama
herhalde 'hesap soracak
1
"
Özel okullara giriş
(Baştarafı 1. Sayfada)
lu lıselerı ıle bırlıkte "tercih siste-
mi"ne dahıl edıldı
Ankara, Istanbul ve İzmır'de
okuyan oğrencıler, sadece bulun-
Özallar
muayene oldu
HOLSTON (Cumhuriyet) —
Cumhurbaşkanı Turgut Ozal 16
ocak gunü basladığı ozel nıtelık-
tekı ABD gezısının son durağı
olan Houston'a geldı.
Cumhurbaşkanı Özal, yanında
eşı Semra Ozal'la dun sabah da-
ha once by-pass amelıyatı oldugu
Methodıst Hastanesı'ne gıderek
sağlık kontrollerını yaptırdı Ak-
şam uzerı de özal'ı, by-pass ame-
lıyatını \apan Doktor Michael De
Bakey muayene ettı. Özal, 12 gun
suren sağlık gezısını, Turkıve sa-
atıyle bu gece yansı sona erdıre-
rek özel GAP uçağıyla Houston'-
dan Turkıye'ye hareket edecek
dukları ılden 3 Anadolu lısesını
tercih edebılecekler Dığer ıllerden
ıse tercih yapamayacaklar
Ozel Okullar Ozel okullara
olan talebın son yıllarda azaldığını
%e mevcut okul kontenjanlannın
talebı karşılayacak duzeyde oldu-
ğunu saptayan bakanlık, bu okul-
lara "sınavsız oğrenci" ahnması-
na yol açacak bır uygulama
getırdı
Özel Okullar sınav yonetmeh-
ğı venıden duzenlenecek Yapıla-
cak düzenlemeyegöre merkezı sı-
nav yapılmayacak Ozel okullara
hazırlık sınıflannın kontenjanın-
dan fazla başvuru olursa, bu okul-
lar smavlannı kendileri yapacak-
lar
Aynı ılde bırden fazla ozel okul-
da başvuru fazlası olması duru-
munda ıl millı eğıtım mudurluğu
nun kontrolunde, yıne ozel okul
ların masraflarını karşılayacağı
tek bır sınav yapılacak
Oğrencıler, ıstedıklerı ıllerden
ıstedıklerı kadar ozel okula kayıt
ıçın basvurabılecekler
Cumhurbaşkanları dahıl, devlet
yonetıcılerının yurtdısı gezılerde
aldığı harcırah belırlı kurallara
bağlı Devlet baskanlarının buy-
ruğunda örtulu odenek benzerı
"harcamafonu' bulunuyor New
York'ta 4 bın dolara başkan daı-
relerı tutuluyor Ozel bır gezıde
TO'nun harcıran sınırlarını aıle-
sı, doktoru ve ozel kalem müdu-
ru ıçın zorlamaması gerekıyor
Oysa TO'nun çevresınde basın
sozcusunden turızm muşavırıne
kadar pek çok kışı var kı onlar da
Plaza otelınde kalıyorlar Gecelığı
en azından 500 dolar Yemek ıç-
mek dışında Harcırah 100 dolar
dolayında Oyleyse "etrafın
gıderlen" nereden ve nasıl kar-
şılanıyor'' TÖ ve çevresı görkemlı
gırışımlerını surekJı olarak "geç-
mıştekı emsallere" bağlar
Geçmışe bakalım, özel harca-
mafonunakarşın yurtdışına hem
de çağrıyla gıden devlet başkan-
larımızın resmı çevresı, acaba
böyle bır 'luks hayat surdurduler
mı? ' Orneğın Ingıltere'yı resmen
zıyaret eden devlet başkanının
basın danışmanı, denız yaverı,
başdanışman yardımcısı dama-
dı ve koruma muduru Londra-
da elçılığe yakın 1890 tarıhlı es-
kı bır otelde gecelığı 50 dolaıa
kalmıslardı Şayet "emsal" bu ıse
Plaza otelı keyfıne nasıl ornek
olabılıyor?
Inönu ve olasıdır kı Demırel,
gelecek hafta, TO gezısını bütu-
nuyle ele alarak ağjr eleştırıler-
de bulunacaklar TO ıle SO'nun
dınlenen sınırlerını bozacak sıya-
sı gelışmeler, bu noktada kal-
mayacak
Ozellıkle ıkı partı SHP ıle DYR
halk desteğı olmadan cıktığı yu-
kardan mmesını sağlayacak ana-
yasa çalısmalarına hız verdıler
TO ıle ılgılı değısıklık anayasa-
nın tumunü ıçeren onerılerden
once ele alınacak Ikı partının ka-
rarı bır yerde bırleşıyor SHP,
cumhurbaşkanı seçımmdekı
yontemı değıştırerek TO'nun yu-
kardakı konumuna son verırken,
yenı başkanın yıne Meclıs'te se-
çılmesını ıçeren ılkeyı savunuyor
DYP, bılındığı gıbı, hemen halka
gıtmenın peşınde
Bır ıkı gundur yaptığımız gö-
ruşmelerde yontem ayrılıklarına
karşın, zamanı geldığınde ıkı par-
tının bulacakları bır formulle uz-
laşacaklarını gözledık Partıler
arasında var gıbı görunen çelış-
kı TO'yu umutlandırmasın Bu
ara TO'nun "geleceğı güvence-
ye almak" ıcın kımı önlemler dü-
şundüğnu belırlı kaynaklar sez-
dırıyor Tek çaresı, yıne seçım ya-
sası ıle oynamak Meclıs'te ana-
yasayı değıştırecek çoğunluğun
bır arayagelmesını onlemek Ne
yapmalı9
Derler kı seçım yasa-
sına ' millı bakıye ' sıstemını ko-
yacakmış Boylece, hıçbır partı
coğunluğu sağlayamadığı gıbı
DSP ve RP, yukardan ınmesıne
karsı çıkarak uzlaşmazlığın yolu-
nu açacakmış
Buna da fazla güvenmemelı.
Demırel'e sorduk, "Bakıye ışımı-
ze gelır' dedı DSP lıderı Ecevıt
ıse, halk ıradesıne karşın yuka-
rıya çıkan TO'yu nasıl ındırmeyı
duşundüğunü bugünlerde açık-
layacak Belkı "onur zedeleme-
yen bır formul" buldu, onu söy-
leyecek Ne var kı DSP de yukar-
da Kalmasına yanlı olmadığım
duyuracak
Boylece -seçım yasasıyla han-
gı onlemı alırsa alsın- TO'nun
yazgısı butun partılerın ortak
gorüşüyle çızılıyor
Son durak Houston TÖ'ye sı-
yasal saldınlar 28 ocaktan baş-
layarak Yenı doneme doğru1
ARADA BIR(Başıarajı 2 Sayfada)
larının ıdarı yargı yoluyla, yonetımın toplum yararına aykırı uy-
gulamalarına karşı hak arama olanaklarını daha da zengınleş-
tırmesı ve hukuk sıstemını bu uluslararası kabule gore daha da
demokratıkleştırmesı gereKirken bunun tam tersı amaclara yo-
nelık yasal değışıklıklen yeğlemekle uygar dunya karşısında da
zor durumda kalacaktır
* * • *
Komısyondan geçen bu tasarı, TBMM'den mutlaka gerı çev-
rılmelıdır
Mılletvekıllerımız unutmasınlar kı kendileri de "once vatandaş-
tırlar" Tasarı kendı hak ve ozgurlüklerım de sınırlamakta uy-
gar bır ınsan olarak toplumsal sorunlara sahıp cıkma olanakla-
rını ellerınden almaktadır
TBMM,' demokrasının guvencesı" oldugu konusunda yenı bır
sınavla karşı karşıyadır