24 Nisan 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1990 EKONOMÎ CUMHURİYET/B Midillili YASED Başkanı • Ekonomi Servisi — Yabancı Sermaye Derneği'nin dün yapılan Olağan Genel Kurulu'nda Atillâ Midillili (Unüever-tş) yeniden başkanlığa getirildi. Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Tevfîk Altınok (Otosan-Koc), Vahap Aşiroğlu (Kavala), Nejat Acar (Türk Philips), Dr. Edgar Poffet (Sandoz), Mehmet Tanberk (Roche), Metin Berk (Koç-Amerikan Bank), Osman Yücesan (La Suisse), Tahsin Karan (Vestel), G.S. Rutledge (Goodyear), J.W.G. Van Raaij (Shell) Panorama'nın kapatılması • ANKARA (AA) — Gelişim Grubu'na dahil Ekonomik Panorama Dergisi'nin işveren tarafından kapatılarak çaJışanlarının işine son verilmesi, Ekonomi Muhabirİeri Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği ile Cumhurbaskanlığı ve Başbakanlık Muhabirİeri Derneği tarafından protesto edildi. Üç derneğin bugün yaptığj ortak açıklamada, Ekonomik Panaroma Dergisi'nin, çalışanların hukuk çerçevesindeki ücret ve sosyal hak istetnleri bahane edilerek kapatılması ve 20 gazetecinin işine son verilmesinin kaygıyla karşılandığı belirtildi. Açıklamada, "Ücret, iş güvenliği ve sosyal haklara ilişkin istemlere, yayın organının kapatılması ve çalışanların kış ortasında sokağa bırakılmasıyla karşılık verilmesini, basının geleceği açısından son derece endişe verici buluyomz" denildi. Protestolu senetler • ANKARA (ANKA) — 1989 yılında protesto edilen senetlerin tutarı bir önceki yıla göre yüzde 36 oranında artarak 3 trilyon 504.2 milyar liraya yükseldi. Bir önceki yıl 2 trilyon-575.9 milyar liralık senet protesto edilmişti. Merkez Bankası verilerine göre, geçen yıl protesto edilen senet sayısı ise 2 milyon 475 bin 669 olarak gerçekleşti. Müteahhitler Birliği • ANKARA (AA) — Merkezi Ankara'da bulunan Türkiye Müteahhitler Birliği'nin başkan ve yönetim kurulu üyeleri belirlendi. Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu'nun dün yaptığı görev bölümüyle birlik başkanuğına Kadir Sever getirildi. Giyim sanayicileri • İSTANBUL (AA) — Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Hasan Arat getirildi. TGSD'nin dün yapılan 7. Olağan Genel Kurulu'nda yönetim kurulu üyeliklerine de Duru Güneri, fsmet Özcan, Mustafa Şaner, Necdet Özdayı, Refik Atakoğlu, Nur Madenci ve Mahmut Abra seçildi. Tek liste ile gidilen seçimde eski başkan Osman Benzeş aday olmadı. Reklamcılar • Derneği • İSTANBUL (AA) — Reklamcılar Derneği Başkanı Ersin Salman, Reklamcılar Derneği'nin Türkiye çapında örgütlenmesi gerektiğini söyledi. Reklamcılar Derneği'nin, tüzük değişikliği nedeniyle gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulu, İstanbul'da yapıldı. Genel kurulda konuşan Salman, reklamcılık sektörü ve mesleği adına işlevleri artırmak için yasalarla destek gören bir birlik statüsüne kavuşmak gerektiğini bildirdi. Reklam söyleşisi • Ekonomi Servisi — Par Ajans'ın duzenlediği Baraka Reklam Söyleşilerinde Pamukbank Genel Müdürü Bülent Şenver konuştu. Şenver 'Reklam veren, reklam ajansı ilişkileri' konulu söyleşide, Şenver, reklam verenin verdiği bilgiye karşı hizme't aldığını belirterek ajans ve reklam veren kavramlarının ilişkinin niteliğini yansıtmadığını savundu. Şenver, söz konusu ilişkinin bir takım ilişkisi olarak görülmesi gerektiğini vurguladı. Işadamlarından Koç'a, Sabancıya, Eczacıbaşı'na çağrv Şimdi lıalka açılma zamanıEkonomi Servisi — tş dünyasını borsa heyecanı sardı. tstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi'nde borsada arz yetersizliğinden dolayı "herhangi bir kaos yaşanmaması" için Koc, Sabancı ve Eczacıbaşı gibi büyük sermaye gruplanna halka açılma çağnsı ya- pıldı. Bu çağnyı yapanlardan ÎSO eski Baş- kanı Nurullah Gezgin, borsada oynayan- ların yüzde 80'inin sanayici ve işadamı ol- duğu, kendisinin de hisse senedi aldığını ve 10 günde yüzde 36 kazandığını belirte- rek "Şimdi böyle bir ortamda iroalat sa- nayiine yatınm yapılır mı?" diye sordu. Gezgin, borsadaki fiyat artışlannın fiktif olduğunu savundu. Meclis toplantısının önce ve sonrasında sanayicilerin kendi aralannda borsayı ve "sahte Çukurova Elektrik hisseleri"ni ko- nuştuklan gözlendi. Özel sektörün yatınm politikalarının tartışıldığı Meclis toplantı- sında konuyu gündeme getiren İSO Baş- kanı Memdub Hacıoğlu, son günlerde mo- da olarak yaşanan Menkul Kıymetler Bor- sası'ndaki anormal hareketliliğin sanayiyi olumlu veya olumsuz bir şekilde etkileme- sine seyirci kalınamayacağını söyledi. Ba- tı dünyasında borsalann şirketlere öz kay- nak sağlaması açısından çok önemi bir un- sur olduğunu vurgulayan Hacıoğlu, sana- yicilere şu çağrıda bulundu: "Borsa unsunı şayet Türkiye'de gerek- tigi şekilde şu anda kullanılmazsa bu ku- rumun bundan sonraki dönemlerde uğra- yabileceği başansızlıktan dolayı bir daha kullanılamayacağını kabul etmemek lazım. Memduh Hacıoğlu Borsada kaos yaşanmadan, hisse senedi arzında bolluk yaratılmalı. \w* M Üzeyir Garih Hisselerin gerçek değerini belirleyecek bir danışmanlık kurumu oluşturulsun. •Bffx ~^9B flkı IMurullah Gezgin Koç, Sabancı, Eczacıbaşı gibi büyük gruplar yeni hisseler çıkartmalı. Burada büyük sermayemizin şu anda his- se senedi amndaki eksiklikten dolayı ta- lebin çok fazla olması karşısında büyük sermayenin kendi hisselerini bu pazara sür- raesi ve bir istikrar sağlamasının zamanı- nın geldiğine inanıyorum. Şayet böyle bir hareket yapılırsa bu borsa bepimizi özle- digi borsa olayını yerine getiren bir kurum olarak tcraellerini sağlamlaştıracak. Büyük sermayemizin borsada büyuk bir kaos ya- şanmadan hisse senedi arzında bir bolluk yaratması ve bu konuda karar vermesi ge- reklidir." ISO'nun eski Başkanı Nurullah Gezgin de aynı çağnyı yaparak Koç, Sabancı, Ec- zacıbaşı gibi büyük sermaye gruplannın borsaya yeni hisseler çıkarması gerektiği- ni vurguladı. Gezgin, "Aksi takdirde bor- sa patladı, patlayacak, hadise yine ters dönecek" dedi. Kendisinin de 10 gün önce hisse aldığını ve yüzde 36 kazanç sağladı- ğıru açıklayan Nurullah Gezgin, konuşma- sını şöyle sürdürdü: "Şimdi bir borsa heyecanı var. 25 sene- dir, 30 senedir sanayiciyim, böyle günde yüzde 10 kazanmak gibi bir şey görtnedim. Şimdi günde yüzde 10 kazpnılan bir yerde kalkıp da imalat sanayiine yaûnm yapmak miimkün mü? Fiyatlar niye bu kadar tır- manıyor. sakatlık var. tşin garibi, borsa- da oynayanlann yüzde 80'i işadamı, sade vatandaşın borsada oynaması hadisesi yüz- de 20'yi bile bulmaz. 10 sene evvel imalat sanayiinde herhangi bir sanayicinin para- sını menkul kıymetlere yaOrması mümkün müydü? Makineye yatınrdı, toprağa yaü- nrdı, yatınm yapardı. Şimdi ise herkes pa- rasını menkul degerlere yatırıyor. Ne ka- dar tesadüfi ki ben 10 günde yüzde 36 ka- zanmışım. Şimdi böyle bir kazancın oldu- ğu ortamda imalat sanayii gelişir mi, ima- lat sanayiine yatınm yapılır mı? Bu bor- sadaki fiyal arbşlan fiktif. Fîvatlar her gün artıyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok." Borsaya yönelen tasarruflann sanayiye aktarılması yolunun bulunması gerektiği- ni belirten Üzeyir Garih ise halka açılma- nın sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için hisse senetlerinin değerini belirleyecek bir daruşmanhk kuruluşunun oluşturulma- sını önerdi. Garip, bu kurumun halka açı- lacak şirketlerin hisselerini hakiki değeri- ni belirleyeceğini kaydederek "Biz de ar- tık korkmadan hisselerimizi piyasaya sü- riip hem bu piyasayı desteklemeli hem de tasarruflan sanayiye aktarmalıyız" dedi. Özelleştirmedekiyeni arayışlar borsayayarayacak Borsaya taze kan geliyor 1 1 Özelleştirmede hisse senetlerinin öncelikle halka satılmasımn yolları aranıyor 2) Çalışanlar zorunlu tasarruf hesaplarındaki birikimlerini hisse senedi alımında değerlendirebilecekler. 3) Kamunun özel sektör iştirak hisseleri, İş Bankası'nın tüm şubelerinde borsada oluşan o anki fiyat üzerinden alınıp satılacak. BİLAL ÇETÎN" ANKARA — Toplu Konut ve Kamu Or- takbğı Idaresı, yabancılara yapılan blok sa- tışlar nedeniyle özelleştirme 1 uygulamala- rına karşı kamuoyunda oluşan tepkileri gi- dermek için yeni arayışlan hızlandırdı. Ka- munun özel sektördeki azınlık hisseleri ile KtT'lerin satışmda "öncelikle halka arz" ilkesi yeniden gündeme getirildi. Çalışan- ların zorunlu tasarruf hesaplarındaki bi- rikimlerinin de özelleştirme uygulamasına kanalize edilebilmesi için yeni bir formül geliştirildi. Üzerinde çalışılan yeni düzen- lemelerle borsanın da canlandırılması he- defleniyor. Yeni sistemin ilk olarak kamunun 7 ay- rı özel sektör kuruluşundaki iştirak pay- larının satışmda uygulanacağı bildirildi. Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı'nın Erde- mir'deki yüzde 59.3, Çukurova Elektrik- teki yüzde 25.4, Arçelik'teki yüzde 15, Bolu Çimento'daki yüzde 35.3, Çelik Halat'ta- ki yüzde 29.2, Teletaş'taki yüzde 22 ve Hek- taş'taki yüzde 5.5 oranlanndaki hisseleri- nin İş Bankası aracılığıyla yurt çapında halka yaygın satışı öngörülüyor. Konuyla ilgili olarak Toplu Konut ve Ka- mu Ortaklığı ldaresi'nce geçen günlerde söz konusu şirketlerin genel müdürleri ile ya- pılan bir toplantıda kendilerine bilgi veril- diği ve tş Bankası şubelerinden yapılacak hisse senedi satışlannın önümüzdeki gün- lerde başlayacağı bildirildi. Bu tür satışlar- da, îş Bankası şubelerinin telefon veya on- line sistemleriyle borsadan alınacak bilgi- lerle hisse senetlerinin tstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda o anki cari fıyatı uy- gulanacak, Aynca bu hisseler yine tş Ban- kası şubelerince borsa fiyatı üzerinden geri de alınabilecek. Zorunlu tasarruflar Bu arada, halkın özelleştirmeye ve bor- saya ilgisini arttırmak amacıyla da zorun- lu tasarruflann devreye sokulması karar- laştınldı. Bunun için, Ziraat Bankası'nca zorunlu tasarruflar için çalışanların bugü- ne kadarki birikimlerinin çıkanlarak ad- larına birer hesap açılması için çalışma ya- pılıyor. Bu çalışma tamamlandığında, ça- lışanlara, zorunlu tasarruf hesaplarındaki birikimlerinin belirli bir yüzdesi tutannda "özelleştirme kredisi" açılacak. Bu kredi sadece borsaya kote edilmiş hisse senetle- rinin alımı için kullanılabilecek ve hisse se- netleri de kredinin teminatı olarak banka- ca rehin alınacak. Dileyen, kredi borcunu geri ödedikten sonra hisse senedini banka- dan alarak satabilecek. Yetkililer, bu uygulamanın esaslarının henüz tam olarak kesinleşmediğini belirt- tiler. Verilen bilgiye göre, uygulamanın ön- celikle özelleştirme çerçevesinde değerlen- dirilmesi. daha sonra tüm hisse senetleri için yaygınlaştırılması düşünülüyor. Öte yandan Petkim'in satışına ilişkin ön çalışmalar da yoğunlaştırıldı. Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı tdaresi yetkililerinden alınan bilgiye göre, Petkim'in özelleştiril- mesinde yabancı sermayeye blok satış ya- pılması kesinlikle söz konusu olmayacak. Petkim'i Alpet ve Yarpet diye iki ünite ola- rak değerlendiren yeni özelleştirme planı iki seçenek içeriyor. Her iki seçenek de, Petkim'in halen 2 milyar dolar civarında olduğu hesaplanan yeni yatınm gereğinin yabancı sermaye gi- rişi ile karşılanmasını öngörüyor. Birinci seçenekte, özelleştirme ile Pet- kim'in yeni sermaye yapısıntn >1izde 40'ırun yabancı sermayeden, yüzde 20'sinin yerli özel sermayeden, yüzde 40'ının da kamu payından oluşması hedefleniyor. Bu seçe- neğe göre Petkim'in yabancı yatırımcılara açılacak yüzde 40'lık hissesi karşılığında gelecek yabancı sermaye ile 2 milyar do- larlık yeni yatırımın dış para gereği karşı- lanacak. tkinci seçeneğe göre ise ilk aşamada Pet- kim hisselerinin yüzde 15 veya yüzde 20'lik bölümü yaygın biçimde halka satılacak. Geri kalan hisselerin bir bölümü devletin elinde tutulacak ve diğerleri de yeni yatı- nm gereği ve dış fınansman göz önüne alı- narak yerli ve yabancı özel sermayeye açılacak. Işportacılar "resmi, yerleşik vesaygın" olmapeşinde Benim mesleğim işportacılıkESER ATİLLA "Ben işportacıyım. Benim raes- legim işportacılık." Sayılarının sadece istanbul'da 40 bine ulaştığı belirtiliyor. Yaz ay- larmda bu rakamın 100 binleri bulduğu savunuluyor. Böylesine büyük rakamlara erişen işportacı- lar ise bu işi artık bir meslek ola- rak kabul ettirmek istiyorlar. Gö- ğüslerini gere gere öğretmenim, doktorum, esnafım gibi işportacı- yım diyebilmenin özlemini duyu- yorlar. Şimdiye dek kendilerine sosyal bir yara olarak bakıldığını söyle- yen işportacılarla konuştuk. Bu- gün itilmiş bir kesiın olmaktan çı- kıp yeri yurdu, amacı, sosyal du- rumu belli bir işportacı yaratabil- mek için savaşım veren işportacı- lar, zabıta korkusu olmadan, ne zaman kovalanacağını düşünme- den, vatandaşlık haklarını bile kuilanmaktan yoksun bırakılma- dan yaşayabilmenin heyecamnı duyuyorlar. Tüm bu çabalar doğrultusunda bir dernek de kuran işportacılar, öncelikle örgütlenmenin gereğine inanıyorlar. İşportacılar Yardını- laşma ve Dayamşma Derneği (İşpor-Der) 3 ay önce faaliyetine başladı. Dernek üyeleri Ahmet Evlek, Murat Keskin ve Mehmet Yıldınm, derneğin doğuş fıkrini, "tstanbul'da yoğun bir işsizlik ya- şanıyor. İşsizlik işportacılığı doğu- ruyor. Her ikisi de islenmeyen iş- ler. Biz de işportacılann onurla- nna yapılan baskılara tek tek de- ğil, birlik olarak karşı çıkmak istiyoruz" diye açıklıyorlar. Şim- dilik 350 üyesi bulunan dernek, 10 bin işportacıya kucak açmayı he- defliyor. Üyeler, işportacılann saygısız, kapkaççı, dolarıdırıcı imajını kırıp tüketiciyi koruyan, saygılı, kibar bir işportacı imajı- nı yaratmak istediklerini belirti- yorlar. Üyeler, "Biz kimseye tez- gâh vaat etmiyoruz. Amacımız işportacılığı özendirmek ya da iş- sizleri buraya çekmek degil. Biz bireysellikten toplumsallığa gi- den sorunlarımızı örgütlemek is- tiyoruz" diye belirtiyorlar. Se- vimli ve canayakın bir işportacı yaratabilmek için önce kendileri- ne çeki duzen \enneye çalışan der- nek, bu amaçla eğitim program- lan ve kampanyalar da düzenliyor. Bir dizi kampanyalar arasında tü- keticiyi korumakomisyonukurul- duğunu belirten üyeler, bunun dı- şında temizlik kampanyası da baş- lattıklannı ve 300 tane çöp kutu- su aldıklarını söylüyorlar. Daha kaliteli malı daha ucuza satmak da İşportacılar Derneği'nin yap- mak istediklerinden biri. Tofctş üretimini arttırma karan aldı Otoya enflasyon kadar zaıııEkonomi Servisi — Tofaş, ge- çen yılın kasım ayında ortaya çı- kan talep patlamasını karşılamak için 1990 yılı üretimini arttırma kararı aldı. Tofaş Oto AŞ'nin Ge- nel Müdürü Uğurman Yelkencioğ- lu, 1990 yılında 68 bin 200 adet otomobil üretmeyi planladıkları- nı, ancak aşırı talep üzerine üre- timi 80 bin adede çıkaracaklarını söyledi. Tofaş'ın Bursa'daki otomobil fabrikasında basın toplantısı dü- zenleyen Yelkencioğlu, üretim ar- tışına karar vermekle birlikte ba- zı tereddütlerinin olduğunu belir- terek şöyle konuştu: "Gecemiz gündüzümüz bu işle meşgul. Üredmi arttıracağız, ama ya bekienülerimiz gerçekleşmezse, koşallar değişir de bir terslik olur- sa diye düşünüyoruz. Çünkü bu talep aruşı çok olağanüstü bir du- rum, 1989'da otomobil satışlan yüzde 5 artmıştı, oysa 1990 için gelen siparişler yüzde 47'lik bir ar- bş gerektiriyor. Çok riskli olduğu- nu biliyoruz, ama karaborsadan ve pahalıüktan kaçınmak için ure- timi arttırmamız şart oldu." Beklenmedik talebin, bankadan kaçan paraların otomobile yönel- mesinden doğduğunu anlatan Uğurman Yeikencioğlu, 1980 yı- lından itibaren otomobil üretimi- nin sürekli artış göstermesini dik- kate alarak Tofaş Fabrikası'nın yıllık 100 bin adet olan üretim ka- pasitesini 150 bine çıkarmak için hazırlıklara başladıklarını bildir- di. Yelkencioğlu şunlan söyledi: "Bizim ithalatımız olmadığı için gümriik oranlannın düşmesi maliyetlerimizi etkilemiyor, ama içerde sürekli enflasyonla karşı karşi) i ayız. Geçen yıl enflasyon yüzde 70 oldu, biz fiyatlanmızı yüzde 52 arttırdık. Araştırmalan- mıza göre otomobil satış fiyatla- rını enflasyon kadar arttırsak kimsenin sesi çıkmayacak. 1990'da bu yolu izleyecegiz. Geçen yıl iki ayda bir zam yapıvorduk. Bu yıl üç ayda bir yapacağız. Ancak yük- sek oranlı tutmadan zamana ya- yarak fiyat artışı gerçekleşecek." Yelkencioğlu, Avrupa Toplu- luğu'nda tek pazar gerçekleştiğin- de Fiat'la birlikte Avrupa ve Türkiye'de aynı anda 2 binli yıl- ların otomobilini piyasaya çıkara- caklarını hatırlattı ve yerli araba satışlannda Tofaş'ın ilk sırayı aldığını belirterek pazar payları konusunda şu bilgiyi ver- di: "Tofaş'ın 1988'de yüzde 51 olan payı geçen yıl yüzde 54'e, Rena- ult'un yüzde 39 olan payı yüzde 40'a çıkarken, Ford Taunus'un yüzde 10'dan 6'ya düştü." Borsada satış telaşıEkonomi Servisi — Sahte his- se senedi olayının ortaya çıkma- sının 4. gününde de henüz bir çö- züme varılamaması ve borsa işlem salonunun yatırımcılara kapatıl- ması satış paniği yarattı. Aylardan beri yükseliş gösteren hisseler ilk kez yüzde 5.8 orarunda geriledi. İşlem hacmi de 48.3 milyar liraya indi. Bu arada sahte Çukurova Elek- trik hisseleri olayında kilit adam olarak aranan Mustafa Kemal Sungur ile hisseleri bastığı belir- tilen matbaacı Mehmet Altıngil Ankara'da yakalandı. Böylece gözaltına alınanlann sayısı 10'a yükseldi. AA'nın haberine göre ' Mehmet Ali Ugulmuş adlı kişi aranıyor, gözaltına ahnanlann ad- ları ise şöyle: Naci Bakır, Ali Alpay, Bülent Ağralı, Fahrettin Egemen, Figen Çolpan, Şerafettin Çağlar, Manıf Divitlioğlu ve Mev- lüt Valçındag. Olayın kilit adanıı olarak bilinen Mustafa Kemal Sungur'un ise bankadaki 4.5 mil- yar lirasma ve bir Jaguar, iki Mer- cedes ve iki Mitsubishi arabasına el konuldu. Öte yandan Türkiye Fonu için- deki Çukurova Çelik hisseleri ara- sında sahtesine rastlanmadığı, saklama hizmetini veren tş Ban- kası tarafından açıklandı. TÜSİAD Başkanı Boyner 'Reklam silah olmaınah' Ekonomi Servisi — TÜSİAD Başkanı Cem Boyner, sermayenin reklam bütçelerini bir silah gibi kullanarak basını hizaya getirmeye çalışmasının yanlış olduğunu ve basmı satın alma girişimlerinin ge- ri tepeceğini söyledi. Uluslararası Reklamcılık Der- neği toplantısında bir konuşma yapan Boyner, "Sermayenin basını hizaya getirmek için reklam büt- çelerini bir silah olarak kuUanma- sı yanlıştır, sermayenin basını sa- tın alma girişimi de dikkat gerek- tiren bir başka boomerangtır" de- di. Boyner, sermayenin basını et- kilemeye çalışması tehlikesinin si- yasal iktidarlar için daha ağırhk taşıdığını beiirtti. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY 24 Ocak ve Özal'ın 'Döviz İmparatorluğu' '24 Ocak Kararlan'nın 10. yıldönümü nedeniyle çok şey söy- leniyor, yazılıyor şu günlerde. Türkiye ekonomisinin ve Türki- ye'nin son on yıldaki serüveni hakkında çok şey söylemek, yaz- mak mümkün. Ancak bu on yılın en belirleyici özellikleri nelerdi diye olaya bakıldığında üç nokta öne çıkıyor bence. Bunlardan birincisi, Türkiye ekonomisinin dışa açılması, dö- viz gelirlennı ve dış kaynak kullanımını büyük ölçüde geliştir- mek olanağını bulması, bu sayede belli bir gelişme çizgisini sür- dürebilmesi. İkincisi, bu donemde genel olarak sermaye kesimine, özel ola- rak sermayenin bazı alt kesimlerine yapılan büyük gelir trans- ferinin, beklenen yatınm atılımını ve sanayide yeniden yapılan- mayı sağlayamaması. Bu nedenle ekonomik büyümeye, eski- den olduğu gibi altyapı yatırımlarıyla devletin öncülük etmesi; bu yüzden enflasyonun önlenememesi, enflasyonsuz büyûme- nin sağlanamaması ve gelir dağılımının bozulması. Üçüncüsü, piyasa ekonomisinin kurumsal altyapısını otuştur- ma yolunda bazı adımlar atılması ve bu yönde bir zihniyet deği- şikliğinin başlaması. 8u noktalardan her üçü de önemli bence, ama bu yaztda yal- nızca birinci nokta üzerinde duracağım. Türkiye'nin, döviz cephesinde son on yılda nereden nereye geldiğini anlamak için önce dış ödemeler bilançosunun bazı ana kalemlerine karşılaştırmalı oiarak bakalım. (Rakamlar milyon dolar) 1979 19M 1988 1989(x) Ihracat (mB) Tunzm getirleri Diğer döviz gelirieri Isçi dövizi ginşi Diğer karşılıksız tran. Resmi transferler (net) Cari döviz gelırteri Ithalat (FOB) Turam giderleri Diğer döviz giderleri Dış borç faizi Cari döviz giderleri Cari işl. dengesı(xx) 2.261 281 427 1.694 124 11 4.798 -4.815 - 83 - 284 —1.010 —6.192 -1.413 2.910 326 436 2.071 95 18 5.856 —7.513 - 104 - 496 -1.138 —9.251 -3.408 11.662 2.355 3.590 1.755 70 364 19.796 -13.646 - 358 - 1.655 - 2.799 -18.458 1.503 11.650 2 600 4.350 2.700 110 365 21.775 -15.858 - 440 - 1.950 - 2.990 -21.238 711 Yabancı sermaye girişi 75 14 352 450 Bu tabloya baktığımız zaman ne görüyoruz? Türkiye son on yılda ihracat gelirini 5 kat arttırmakla kalma- mış turizm gelirlerini 9 kattan fazla, diğer döviz gelirlerini de 10 kat arttırmış. Türkiye'nin işçi dövizi dışındaki döviz gelirieri son on yılda 6 kat artış göstermiş. Buna karşılık dış borç faizi dışındaki döviz giderleri aynı on yıkja yalnızca 3.5 kat artmış. 1979-80 yıllarında Türkiye'nin top- lam cari döviz gelirieri yalnızca ithalatı bile karşılamaya yetmez- ken 1988-89 yıllarında cari döviz gelirlerinin, ithalatı 6 milyar dolar kadar geçtiğini görüyoruz. Aynca yabancı sermaye girişinde de belirgin bir artış var. Dışa açılma çabalarının, ihracatın yanı sıra diğer döviz kazan- dırıcı hizmetleri geliştirmenin, turizme yüklenmenin ve kambi- yo düzenini liberalleştirmenin sonucu olan döviz tablosundaki bu gelişmelerin 1980'li yıllarda Türkiye ekonomisinin çarkları- nın dönmesinde çok önemli rolü olduğunu düşünüyorum. Bu sonucu sağlamak için Türk parası pula çevrildi, enflasyo- nun kontrolü zorlaştı, gelir dağılımı bozuldu, "kara para" sa- hiplerine ve "hayali ihracatçı"ya tavizler verildi, yani kısacası çok'ağır bir bedel ödendi ama çarkların dönmesi de sağlanabildi. Türkiye, 1980'li yıllarda bir yandan döviz gelirlerini hızla art- tırırken diğer yandan 30 milyar doların üzerinde dış kredi kul- lanma olanağını buldu. Dış kredi itibarı yükseldiği için kısa va- deli kredi olanaklarını kullanabilir hale geldi. Özel firmalar, ar- kalarında devlet güvencesi olmadan uluslararası piyasalardan borçlanma olanağına kavuştular. Bütün bunlar, Türkiye ekonomisinde çarkların dönmesi, sa- nayinin faaliyetini sürdürebilmesi ve bir gelir hareketinin olma- sı açısından çok önemli. Sanıyorum Sayın Özal'ı, geniş toplum kesimlerine yaptığı vaatleri yerine getirememesine karşın, bu- güne dek ayakta tutan şey de döviz cephesindeki bu basansı oldu. Salt bu nedenle birçok bakımdan Özal'dan ve ANAP yö- netiminden yaka silker hale gelen iş çevreleri, ağırlıklarını baş- ka bir politik seçeneğin arkasına koymaya cesaret edemiyor- lar. 1980'ler, Türkiye'de "döviz imparatorluğu"nun egemen ol- duğu yıllardı. Bakalım 1990'lar ne getirecek? (x) DPT tahmini (xx) Cari döviz gelir-giderl farfcıyla cari işlemler dengesi rakamı arasındaki küçük farklılık bu tabloya alınmayan diğer bazı gelir-gider kalemlerinden kaynaklanıyor. sIRKETLERDENHABERLER • BİLKOM Bilgisayar ve Özel Eğitim Hizmetleri Şirketi'nin Teknik Müdürler Toplantısı bugün yapılıyor. • BORUSAN, Sovyetler Birliği ile 23.5 milyon dolar tutannda ihracat niyet anlaşması imzaladı. • ÇELİK MOTOR Japon Honda ve Sovyet Lada marka arabalannı sergüemek için duzenlediği "Show Room"u ziyarete açtı. . • ETA BİLGİSAYAR çok kullanıcılı IBM-AİX sistemine geçti. • GARANTt BANKASI DERGİSt'niıı Ocak 1990 sayısı yayımlandı. • L'OREAL ELSEVE kepekli saçlar için ürettiği yeni şampuanı piyasaya sundu. Şampuanın satış fıyatı 250 ml'Iik şişeler için 8250 TL olarak belirlendi. • OTOMARSAN'ın ürettiği 0 302 T otobüslerini Türkiye'de ilk olarak Bursa Belediyesi kullanacak. • PET HOLDİNG Sovyetler Birliği'nde akredite oluşunu başkent Moskova'da verdiği kokteylle kutladı. • POYRAZ REKLAMCILIK 1990 yılına, müşteri portföyüne yeni ürünler ve müşteriler katarak başladı. • StMTEL 1990 yılı haziran ayından itibaren buzdolabı üretimini de gerçekleştirecek. • TURCAS PETROLCÜLÜK tarafından düzenlenen "Castrol Deniz Yağlan Semineri" yapıldı. Seminerde Castrol Deniz Yağlan tanıtılarak Castrol hizmet teşkilatı hakkında bilgi verildi. • USAŞ 1990 yılında 21 milyar TL'lik yatırım yapma karan aldı. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI'NDAN MALİYE MÜFETTİŞ YARDDVfCILIĞI GİR^Ş SINAVI Maliye ve Gümriik Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca 9 Nisan 1990 Pazartesi günü saat 09.00'da Ankara ve İstanbul'da Maliye Mü- fettiş Yardımcılığı Giriş Sınavı açılacaktır. SINAVA KATILABİLMEK İÇİN: a) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazıh nite- liklere haiz olmak; b) 01.01.1990 tarihi itibariyle 30 yaşını doldurmamış bulunmak; c) Siyasal bilgiler, iktisat, işletme ve iktisadi ve idari bilimler fa- kültelerinin (veya eşitleri olan yurtiçi ve yurtdışı fakuite veya yiiksek okullardan) binnden mezun olmak; d) Erkeklerde askerliğini yapmış veya erteletmiş olmak (halen as- kerlik görevini yapmakta bulunanlar, terhislerinden sonra atamalan yapılmak üzere sınava kabul edilebilirler); e) Her türlü iklim ve çalışma şartlannda görev yapabilecek sağlık- ta olmak; 0 Maliye müfettişliğinin gerektirdiği nitelikleri taşımak; g) Daha önce bir kereden fazla bu sınava girmemiş olmak; gerekmektedir. Sınavlarda giriş şanlannı ve smav konulanm gösteren broşür ile müracat formu yukarıda belirtilen öğretim kurumlanndan, Ankara'da Teftiş Kurulu BaşkanlığTndan, Islanbul ve Izmir'de de Maliye Mü- fettişliklerinden sağlanabilir. İsteklılerın gerekli belgelerle birlikte en geç 23 Mart 1990 Cuma günü çalışma saaıi bitimine kadar Teftiş Kurulu Başkanlığı'na bizzat veya posta ile başvurmalan gerekmektedir. Postada vaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. İlan olunur. Basın: 15677
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle