19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EYLÜL 1989 CUMHURİYET/9 ANKARA TRT Paraşüt derslerine katılan Temel, uçaktan atladığında, paraşütü çizgi lilmlerdeki gibi bir uçurumun yamacındaki dala takılır. Temel çırpınır, fakat tüm çabasına rağmen kurtulamaz. "Kimse yok mi?" diye bağırmaya başlar. Temel dala asılı bir halde bütün gün "Kimse yok ml?" diye bağırır. Sonunda bulutlar aralanır Gökyüzünden bir ses gelir: "Merak etme evladım. Aşağıda meleklerim bekliyor. Seni alıp yanıma getlrecekler." Temel bağırmayı sürdürür: "Başka kimse yok mi?" BELEDİYE Bağırsaklar nakavt Güney illerinde içme suyuna kanalizasyon karışmasıyla paratifo ve bağırsak enfeksiyonlarının yaygınlaşması üzerıne Sağlik Bakanltğı'ndan açıklama yapıldı: "Suç, sulan klorlamayan belediyelerde." Bu suçlamaya yanıt Gaziantep Anakent Belediye Başkanı Cetal Doğan'dan geldi: " Bu şehirde bir gün su vardır, bir gün yoktur. Saatte 4 bin 600 ton suyun girip, 7 bin 900 ton suyun çıkışı soz konusudur. Yani saat başı 3 için ikinci isale hattının yaptmını onaylaması bin 300 ton su açığı vardır. Çünkü şehir gerekmektedir. OPT'den ve Başbakanlık'tan merkezindeki sebeke 1932 yılında yapılmıştır ve anlayış bekliyoruz." süzek gibidir. Doğan, bütün bu olumsuzluklara karşı belediyenin suyu klorlayarak savaştığını Su kaybının önlenmesi için şehir içi şebekesinin yenilenmesi sarttır. Ne yazık ki İller belirtiyor ve soruyor: Bankası'nın şebeke yenilemesini yapması ' Suyu akmayan, kanalizasyonu lle su tasarruf tedbirleri içindedir. şebekesi birbirine karışan bir yerde hangi DPT'nin de mevcut suyun iki kat arttınlması hastalık olmaz?" HAVASI Cumhuriyet Ankara Bürosu Kimseyokmu? Rüşvet parkuru TRT, "Atlı Kannca" adlı programın yapımıyla ilgili rüşvet iddiaları üzerine çalkalandı. Kuruma dışardan program yapan Televideo Film'in sahibi Çetin Oner'e "rüşvetin, işi ne derece garantiye aldığını" sorduk. Yanıt, uzun geldi: " Projeniz önce 9 üyeli repertuar kuruluna giriyor. Hepsine rüşvet verillp bu engel aşılsa, senaryo isteniyor. Aynı kurulun bir de senaryoyu onaytaması gerekiyor. Senaryoyu 20 kişllik yayın denetleme kurulunun da onaylaması gerekiyor. Bunların en az bir düzinesine rüşvet verilse, TV Oaire Başkanı denetleme İçin strada bekliyor. Hadi ona da rüşvet yedirdiniz, ardından bütçe isteniyor. Drama şubesini de halledip bütçeyi geçirdiniz, karşınıza genel müdür çıkryor. Genel müdür hayır1 derse, rüşvetleıin üstüne bir bardak su içmek gerekiyor. 'Evet' dese bile, yönetim kurulunun da onaylaması gerekiyor. Yönetim kurulundan da onay çıkması ise sadece programın fllme alınmastna yetiyor. Çünkü çekilen programı görüntü denetimi bekliyor. Denetleme programa sakıncalı' damgasını yapıştmrea, haydi rafa. Bu arada TV Daire Başkanı, repertuar kurulu veya genel müdürün de görüntülerden hoşianmama yetkisi bulunuyor." öner, bütün bu engellere karşı rüşvet vermekte ısrarlı olacaklara şöyle sesleniyor: "Sürücü kurslannda bir hikâye çıkmıştu Bazı adamlara rüşvet vehldiğinde ehliyet alınıyor diye. Ehliyet için sınava girerken kim olduğunu bilmediğiniz birisi yanınıza yaklaşıyor. 'Berı sınav komisyonunu ayarladım, 50 bin lira verirsen ehliyetini alacaksın. Alamazsan parant iade edeceğim' diyor. Sen ehllyeti alırsan, Helal olsun' diyorsun. Alamazsan paranı geri veriyor. Yani adam kuyuya bir taş atıyor, tutarsa rüşveti yiyor." SILAH KAVGASI Emniyette iç savaş Emniyetin muhasarası altında bulunan silahların teşkilat mensuplarına kelepir fiyatına verilmesi kargaşa yarattı Yabancı menşeli ve iç piyasada fiyatları oldukça pahalı olan bu silahları önce, üst düzey yöneticiler kapıştı. Hemen her yöneticinin en az üç tane silah aldığt Emniyet Genel Müdürlüğü koridorlarında yankılanırken, bu silahların en iyileri de böylece önce genel müdürlük çatısı altında seçilmiş oldu. Emniyet teşkılatında gizli kapılar ardında başlayan ve zaman zaman doruğa tırmanan gerginlik de bundan sonra başladı. Önce, bu silahların satışının yapıldığı binada birbirleriyle işi yumruklaşmaya kadar götüren polis müdürieri göze çarptı. Ardından il emniyet müdürlükieri kendilerine gönderilenlerin iyice çaptan düşmüş silahlar olduğunu görünce sinırlendıler. Gönderilen silahları beğenmeyip geri gönderenlere, "Ne bu rezalet" diyenlere sıkça rastlanır otdu. Ama yine de "Hiç yoktan lyldir" deyip alanlar da gözlendı. Zaman zaman İçişlerı Bakanlığı koridorlanna, odalara kadar yansıyan bu kavgalar, silahların dağıtımının sona ermesiyle birlikte bitti. Bitti bitmesine, ama Içışleri Bakanlığı yöneticilerinin başını da oldukça ağnttı. Gazete'de başlık: "özal'dan sefaya son" halka cefaya devam! * * Gazete'de buyuk başlık: "Tatmadığımtz dünya." Pemokrası dünyası! Sinasi Nahit Berker Tesadüfi kesinti LİVANELİ BA3KENTTE Zülfü Livaneli, uzunca bir aradan sonra Anakent Belediyesi'nin düzenlediği ücretsiz açıkhava konserinde başkentlılerte hasret gıderdi. Ankaralılar bu arada "elektrik kesintileriyle" de hasret gıderme olanağı buldular. Livaneli, tam dinleyicileri coşturmuş, "memik oğlan"ı söylerken, elektrikler gıdiverdi. Artza genel değildi. Ne hikmet ve tesadüfse de sadece konserin verildiği hipodrom çevresini kapsıyordu. Livaneli, "Böyle bir konserde elektrikleri kesilen ülkenin başbakanı acaba ne düşünüyor?" diye sorarken, kesintiye en iyi yorumu Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın getirdi. "TEK ne kadar yetenekti olduğunu yine gösterdi, TEK'in yeteneğinin de tek olduğunu ylne görmüş olduk." Konser 8 kişinin gözaltına aJınmasıyla olağan bir şekilde sona erdi Avusturya'nın AT'ye tam üyelık için başvurması doğal olarak Ankara'yı kaygılandırıyor. "Hıristlyan" olması, ekonomisinin Avrupa ıle uyum içinde bulunması ve "eskl krta" ile kültürel birlik içinde olmasının bu ülkeye Türkiye'ye oranla avantaj sağladığına inanılıyor. Nitekim Avusturya'nın başvurusundan hemen sonra Ankara'dan yapılan açıklamalar duyulan kaygıyı dolaylı yoldan, fakat açık bir biçimde sergıledi. AT ile llişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Bozer ise "Türkiye'nin daha önce başvurduğunu" anımsatma ihtiyacını duydu. Peki bunlara Avusturya ne diyor? Avusturya Dışişleri Bakanı Alois Mock'un geçenlerde Avrupa Demokratik Birtiği Parlamenterler Toplantısı nedeniyle bulunduğu Antalya'da anlattığı fıkra, konuya biraz da otea ışık tutacak nıtelikte: "iki Avusturyalt Kenya'ya safarlye gider. Bir ara açık arazlde yürürterken bir aslanla karsılaşırlar. Avusturyalılardan biri sırt çantasını hemen acarak lattik pabuçlarını giyer. Ötekisi, bu pabuçlarla aslandan daha hızlı koşacağını mı zannettiğinl sorar. Birlncl Avusturyalının yanıtı ise 'Hayır, öyle bir niyetım yok. Yeter ki senden hızlı koşayım' olur". Kim daha hızlı DIPIDMASI YÖLSUZLUK İsteyenin bir yüzü Artık "vakai adliye"den sayılan kooperatif yolsuzluklanna bir yenisi daha eklendı. Bayrak Partisi eski yöneticilerinden Haşim Tuğ, başkanı olduğu MKE Memurları 100. Yıl Yapı Kooperatifi'nin 10 yıl önce 2.5 milyon lirasını zimmetine geçirdiği gerekçesiyle 3.5 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Cezası kesinleşmesine karşın "firarda" olan Tuğ, geçenlerde avukatı Haluk Nezihi Sancar aracılığıyla, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurdu. Tuğ başvurusunda, zimmetine geçirdiği belırtilen parayı "ceza tehdidi altında bulunduğu sırada ödediğini" ve "kooperatife borcu olmadığını, aksıtıe alacaklı olduğunu" bildirdi. Kooperatifin avukatı ve eski MSP yöneticilerinden Şener Battal da "davacının başının mahkeme karan yüzünden eğlk olması" gerektiğıni savunarak, davanın reddini istedi. İşin "esbabı mucibesi" ise yargılama sonunda ortaya çıkacak. DOĞU'DAN ANAMUHALEFETIİDERİ GECTİ İnönü hikâyeleri İnönü, Şanlıurfa'ya" gittiğinde burada hem yoğun ilgi hem de yoğun bir rekabetle karşılastı. Havaalanında konuşurken her cümlesinin sonunda "Insallah", "aydın •dam", "başbakan" diyen, tansiyon ölçerek geçlnen •ski bir hükümlüye sonunda, "Bırak, sen mi konuşacaksın ben mi?" dedikten sonra rahatça konuşmasını sürdürebildi. SHP lideri akşam il örgütünün verdiği yemekte konuşmasına başladığı sırada yandaki gazinodan gelen uzun havayı duyunca "Burada da rekabet var herhalde" demekten kendini alamadı. Urfa'da açtığı genelevi belediye tarafından kapatılarak huzurevi yapılan Melahat Özdemlr, dilekçesini vermek için SHP liderini uzun süre otelinin önünde bekledi. Ancak çevredekiler tarafından İnönü ile görüştürülmeden uzaklaştırıldı. SHP örgüt yöneticilerinden biri inönü ile futbol üzerine yapttğı sohbet sırasında "Etendim biz kitle sporuna önem verlyoruz. 11 kişinin oyununa değil" deyince inönü gülümseyerek döndü ve "Maç seyrederken seyredenler arada bir kavga sporuna girişlyorlar. O sayılmaz değil mi?" diye sordu. THY VIP"zedeler 1 eylül cuma günü İstanbul'dan Diyarbakır'a Ankara üzerinden aktarmalı olarak uçan 10 yolcu, THY'nin ilgınç uygulamastyla karşılaştılar. Sabah Ankara'ya inen yolcular saat 1000'daki Diyarbakır uçağına binmek istediklerinde, beklemedikleri bir yanıt aldılar: "Sizin için aynlan yerter iptal edildi." Uygulamanın gerekçesini soran yolcuların aldığı yanıt daha da ilginçii: "10 parlamenterimiz bu sabah Diyarbakır'a gideceklerdi. Yeriniz onlara verildl." Yolcuların arasındakı bir bayan hâkim, bu işlemi "hak ve hukuk" anlayışına sığdırmayarak, yetkili aramaya koyuldu. Ancak Esenboğa'da bir yetkili bulmak, THY ile kazasız belasız ve de rötarsız uçmak kadar zordu. Bayan hâkim aynı gün uçak olmadığı için çareyi kardeşinin evine gitmekte buldu. Diğer 9 yolcuya ise THY kolaylık sağlayıp ısteyenleri İstanbul'a geri gönderdı. Diyarbakır'a THY iie uçma azminde olanlar ise geceyi otellerde geçirdiler. THY bu işlemini kolay unutturamayacak. Çünkü bayan hâkim havaalanında düzenlediği tutanakla, şikâyette bulunacak. Bakalım THY, adaletin elinden nasıl kurtulacak? Bu sefer işi zor olacağa benzıyor. CANKAYA PEKİN Pekinördekleri çoğaldı Cumhurbaşkanı Evren'in Çin seyahatinden getirdiği Pekin ördekleri yurdun dört bir .yanına dağıldı ve çoğaldı. ISon olarak Konya'da bir lyurttaş, küçüklerini 2 bin, haftalıklannı 2 bin 500, 15 Igünlüklerini ise 3 bin liradan satışa çıkardı. ' Konyalı Ahmet Eryapan "Haklkl PekJn Ördeği" dediği ördeklerinin etinin "oek leziz" olduğunu soylüyor. Yumurtası ise damağınıza kalmış bir konu. Satışlar da fena değilmiş. Eryapan'ın 500 Kadar Pekin Ordeği var. Haftada 300 yumurta bırakıyor, hızla üruyorlarmış. A Ki TV ) S M H P , vatandaşlan fişledi ^ iM^^^m ^fca^^SM^^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^^a^T flL İ "m f ^\ f '~""^ C * * MHP ve ülkücü kuruluşlar davası gerekçeli karan: Yeryüzu Kulturü Dergisi I s t i h b a r a t a a l İ y e t l e r İ Gerekçeli kararda 8 &«h»nan görevlüere kadar Istihbarat faaliyetleri Gerekçeli karardagörevde bulunan görevlilere kadar hemen hemen herkesin ad ülkücü derneklerce milletvekillerinin, soyadlangörev ünvanlarıhizmet yasaların, yargıçların, sendikacılann, kamu süreleri ve raporu duzenleyen kişi ve dernek mensubunun şahsi dekurum vekuruluşlarınm yönetici ve ğerlendirmesine göre görevlilerin çalışanlarmın siyasi görüşlehne göre siyasi egilim ve düşıinceleri ile ulfışlendikleh belirtildi. "Teşkilatın en önemli kücü meraurlara karşı tutum ve davranışlarını tespit ve takip etfaaliyetlehnden biri de istihbarattı" dendi. orevde 3 TURAN YILMAZ l.YılOzelEki ARGOS Sanat Seçkisi Araştırma: EdebivattaveSinemada BanşPirhasan'ınTRT Denetim Kurulu'na takılan senaryosu: Hanımelleri • Söyleşi: Hulki Aktunç • Albüm: Jean Cocteau • t l h a n B e r k * Nügün Marmara • Çizgi Roman • Elizabeth Bowen • Nihal Yeğinobah • ÜnsalOskay • CemalBaliAkal • Nazlı E r a y * Edward Hopper • S e n c e r G ü l ü n # EceAyhan • Ahmet Cemal Güneş Yayınian A.Ş. Ölçek sok. No: 64, Elmadağ / İstanbul. Tel. 147 16 20 132 27 90. Arayın. gelip abone yapalım. ANKARA MHP ve ülkücü kuruluşlar davası için hazırlanan gerekçeli kararda, MHP'nin 12 Eylul öncesinde vatandaşlan, milletvekiüerini, yazarları, sendikaaları, avukatlan, yargıçları ve karnu kurum yönetici ve çalışanlannı siyasi düşüncelerine göre fişleyerek, bu bilgileri de "çeşitii jekiUerde kullanılmak" üzere arşivlediği belirtildi. Gerekçeli kararda, MHP ve ülkücü kuruluşlar bunyesinde oluşturulan "suç örgütü'nun yöneticisi otduğu da belirtilerek, Türkeş'in yasal parti faaiiyetlerinin yani sıra bu örgütteki yasadışı çalışmalarını da birarada yürüttüğü ve bu yasadışı faaliyetlerini de partisinin genel idare kuGerekçeli kararda, ülkücü derrulu üyelerinden gizli sürdurdüğü neklerce, milletvekillerinin, yazarkaydedildi. ların, yargıçların, sendikacılann, vatandasların, kamu kurum ve kuruluslannın yönetici ve çalışanlarmın siyasi göruşlerine göre fişGerekçeli kararda, MHP ve ül lendikleri de belirtilerek, şöyle kücü kuruluşlara üye kişiler tara denildi: fından yürütulen yasadışı faaliyetlerin tepe noktasında bulunan ve "Ülkücü derneklerin tüzökle"lider" olarak adlandmlan Tür rindeki araaçlan gercekleştirmek keş'in, gerek yasal parti faaliyeüe üzere faaliyet gostermeleri gererini, gerekse bu yasadışı işleri kirken, tersine başta bakanlıklarMHP Genel tdare Kurulu üyele daki genel müdürler ve daire başrinden gizli bir şekilde yüruttüğü kanlan ile katma bütçeli genel bdırtilerek "Türkeş'in Ülkücü dcr müdiiriökler, KİT ve KtT duruneklerin yasal ve yasadışı faaliyet munda olan konumlar olmak üzelerini mutlak bir otorite haliade vt n hemen hemen tüm resmi kurum evvelce MHP Gençlik Kollan Ge ve kuruluşlardaki genel müdür ve nel Başkaahğı )^pmış olan firari daire başkanlan gibi yüksek deRamiz Ongun ile yine firari Türk receli görevlilenlen başla>arak karaen Onur aracılığıyla yürüttüğü dem« kadem« en kuçuk derece ve kaydedildi. Ongun ve Onur'un dışında, Ü O D ve Ü G D genel başkanlıkları yapan sanıklar Muhsin Vazıcıoğlu, Hasan Çağlayan ve Şevkct Çctin ile Ülkücü Koylüler Derneği Genel Başkanı Lokman Abbasoğlu ile Yılma Durak'ın da bu fonksiyonu yerine getirdikleri bUdirildi. ÜOD, ÜGD ve ÜYD genel başkanlarının da Türkeş'in onayı ile Tiirkmen Onur tarafından belirlendiği kaydedildi. Gerekçeli kararda, oluşturulan silahh teşekkül içinde merkezi otoriteye bağlılığın çok sıkı olduğu, verilen emirlerin dışına çıkılmasuun veya yerine getirilmemesinin çok ağır cezalarının bulunduğu, hangi düzeyde olursa obun, teşkilatın herhangı bir birimindeki başkana itaatin mutlak olduğu da belirtildi. raek gibi >'asal olmayan faaliyellerde bulunulduğu; bu nevi bilgi >e raporlann bazen daktilo ve bazen de el yazısı rapor ve çizelgeler halinde düzenlenip bağlı olunan MHP Genel Merkezi'ne ve oradan da tüm teşkilatın genel merkezi durumundaki MHP Genel Merkezi'ne intikal ettirildiği ve yapılan aramalarda MHP Genel Merkez binalarında bulunduklan; Rapor ve çizdgeleri yazanın tercihine veya üslubuna göre aynntalı olabildiği gibi çoğunlukla ve özellikle şaluslann si>asi eğilimlerinin ifadesinde olduğu gibi komünistMaocuAP'liCHP'liMSP'liülkucümilliyetçi, + , , + + , ı gibi muayyen rumuz ve işaretler ile maksadın ifade edildigi; Memuriar hakkında toplanan bu tür istihbari bilgiler üzerinde kendilerinden olmadığı ifade edilen memurların başka yerlere tayin veya nakil edilmeierinin istenilip bu yolla her türlii kamu kurum ve kuruluşlannda ülkücü bir kadrolaşma faaliyeti içine girildigı ve bu husus ile ilgili olarak Gümrttk ve Tekel Bakanlığı hakkındaki bilirkişi raporunda da belirtildigi üzere oldukça başanlı sonuçlar ahndığı; Teşkilabn en önemli faaliyetlerinden birisinin de istihbarat f aaliyetleri olup bu faaliyette ana esasın, istihbaratın bir merkezden yönctilmesi ve bilgilerin tek merkezde toplanarak arşivlenmesi ve özellikle karşı tarafa sızma ve ajan provokatör kullanma ve provokasyon eylemlerinde bulunma ko Türkeş'in yasadışı işleri oulanna dayandığı, karşı tarafa sı açık bir şekilde anlaşılmaktadır" nulannadayandığı.karşı tarafa sı açık bir şekiMe anlaşdmakUdır' zıp bilgi ulaştıran kişiler ve kendi denildi. içlerinden dışarıya haber götüren kişiler için antenradyo gibi şifreli kelimelerin kullanıldığı; Gerekçeli kararda, sanıkların eyleminin TCK'nın suç işlemek Silahlı teşekkül yönetici ve menamacıyla teşekkül oluştunilmasısuplannca toplumun her kesiminna ilişkin 313. maddesi kapsamınden vatandaşlar. kamu görevlileda ele alındığı da belirtilerek buri, milletvekilleri, sendikacılar. yana dayanak olarak da Askeri Yarzarlar. avukatlar ve hakimler hakgıtay'ın bu yöndeki kararları göskında çeşitli bilgilerin toplamp baterildi. Dayanak alınan kararlarzı önemli gorevlerde bulunan kadan, Askeri Yargıtay 3. Dairesi'mu görevlileri ve toplumda tanııınin 21 Şubat 1984 tarihli karan mış kişilerin resimleri de dahil şöyle: olmak üzere bu kişiler hakkında "Ülkücü kuruluş başkan ve yöayrıntılı istihbari bilgilerin toplaneticisi olan sanıklar aleyhine mp titiz bir çahşma neticesinde geTCK'nın 141/1. maddesinden darektiğinde çeşitli şekülerde kullava açılmış ise de sağ göriişü benılmak üzere arşivlendigi..." nimseyen kişileri eylemleri anayasal düzene yonelik kabul edilmeGerekçeli kararda, dava konusu belgelerin MHP binalarında digi gibi, bu durum Askeri Yargıbulunmamasına karşın, askeri tay Daire ve Daireler Kurulu'nun savcılar tarafından sanki orada istikrarlı uygulamalan ile kabul bulunmuşçasına işleme tabi tutul edildiğinden, bu göriişteki kişileduğu şeklindeki sanık avukatları rin örgüt ve teşekkül kurduklan nın savunmaları ise "tamamen ve suç işledikleri beliriense dahi mesnetsiz ve savunma ölçülerini TCK'nın 141 ve 146. maddelerine aşan mücerret beyanlar olarak" göre degil. TCK'nın 313. maddedeğerlendirilip, bu nedenle dikka sine göre durumun degerlendirilte alınmadığı belirtilerek "Esasen, mesi ve nitelendirUmesi gerekir." Askeri Yargıtay Daireler Kurudavanın başından beri sanıklar ve müdafileri tarafından, hakların lu'nun 23 Aralık 1984 tarihli kada suç delili elde eden veya aleyh rarı ise şöyle: lerinde hukuki sonuç yaratabile"... Dosyaya göre sanıklann cek herhangi bir işlem yapan, kaÜGD üyesi olduklan ve ülkücü rar veren ve tanıklık >apan tura kigörüşu benimsedikleri kesindir. ştter ve kamu görevlileri ve bu araSanıklar bombalaraa ve kurşunlada emnivet mensupları ile savcı ve ma eylemleri ik bir ölçüde düzenli hâkimlerin asüsız iddia ve karalave planlı ortaklık, eylem paylaşmalar ile suçlanarak başka bir ideması ve dayamşma orneğini verolojiyi benimsemekle, daha açık mişlerdir. Ayrıca sanıklar, kenditabir ile Marksist ve komünist ollerine karşı işlenen bir saldınnın makla suçlanması yoluna gidilebireysel olarak öcünü almak için rek, bu yolla diğer kamu görevlideğil, devlete yonelik devlet yonelerini yıldırmak ve kendi lehleritiminde bulunan şahıslara ceza ne bir kamuoyu oluşturmak gayvermek amaeıyla suç işlemek üzereti içine girdikleri ve bu hareket re onceden anlaşıp, irade biriiğitarzının esas itibanyla dava dosne varmışlardır. Bu itibarla sanıkyasında mevcut binlerce belgede lar hakkında TCK'nın 313. madyer alan çeşitli kamu görevlileri desinin uygulanması gerekir." bakkındaki sübjektif degerlendirmeler ile paralellik gösterdiği çok Suçun hukuki durumu BtTTt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle