19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 3 EYLÜL 1989 DUNYADA BUGUN Unmgrad U.nöra Madnd MHano Montrea Mostava Münıh Ne* Vbrk Oslo Pans Prag Fhyad Roma Sofyj Sam TeH Avv Tunus HAVA DIRIMI IfletBoroto)! Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgıye göre, yurtta yağış beklenıyor. Yurdun kuzey batı kesımleri parçalı bulutlu, öteki yerler az bulutlu ve açık geçecek. HWA SICAKLIĞI: Artmaya devam edecek. RÜZGÂR: Yurdun kuzeybatı kesimlerinde güney ve doğu, öteki kesımlennde kuzey ve batı yönlerden hafıf ara sıra orta kuvvette esecek. DENIZLERIMIZDE RÜZGÂR. Akdeniz ve Güney Ege: de günbatısı ve karayel, öteki denızlenmızde kıble ve kesışlemeden 34 yer yer 6 kuvvetinde saatte Adana Mapazan Adıyaman Afyon AJn Antara Antakya Antalya Aıtrin Aydın Balıkesır Brteak Bıngö 1021, yer yer 27 denız mili hızia esecek. OENIZ: Mutedii Bttts dalgaiı olacak Dalga yüksekliğı 0515, acıklarda yer yer Bolu Burea 2 m. dolayında bulunacak Van Gölu'nde hava. Az bulut Çanakkaıe lu ve açık geçecek. Ruzgâr kuzey ve baü yönlerden hafıf Çoatm ara sıra orta kuvvette esecek Göl kücuk dalgaiı olacak Defazlı A B A A A A A A A A B B A A B B B A A TURKIYEDE BUGUN 33° 20° Dcysıtakır 29° 16° Edırne 36° 18° Erancan 29° 12° Erzunjm 30° 8°£skjşehı' 30° 13° Gaaantep 32° 24° Gıresun 32° 18° Gümuşhane A 28° 18° Nalrtân 33° 17° Isoarta 30° 13° ıstanbul A 29° 12° lznw A 35° 15° Kare 32° M° Kasömonu 8 27° 11° Kaysen 30° 14° KjrttareS 30° 17° Konya 28° 9°Kütabya 30° 15° Malatya 36° 16° Manısa 29° 14° K Mara« 32° 16° Mersn 28° 4°Mu5la 29° 12° Muş 34° 16° N#le 26° 18° Otdtı 30°14°ta 32° 17° Samsun 30° 10° Siırt 28°17°Smo() 32°19°Sıvas 29° 7°1<*inlaO 26° 10° Trateon 30° 10° Tüncdi 29° 13° Uşak 30° 13° Van 29° 12° Vazgat 34° 18° Zongukjak A A A A A A A A A A B A B A A A A A B 32° 15° 33° 19° 3r22° 32° 15° 31° 14° 30° 16° 26° 18° 26° 18° 26=18° 36° 20° 26° 18° 28° 10° 28° 16° 27° 19° 33°1«° 29° 13° 29° 14° 28° 10° 25° 18° ANKARA NÖTLARI MUSTAFA EKMEKÇI Karakolda Ayna Var!.. Gazeteci, ozan Engin Aşkın, Küba'dan göndermiş 19 temmuz günlü kartını; "Felaket Ali"yle ikimize yazmış; "Sevgili Ekmekçi ve Sevgili Hüsrevoğlu" demiş. Şöyle diyor: "Karayiplerin Kübası'ndan sevgı ve selamlar. Geçen pazar ölen ulusal ozan Nicholas Guillen için tüm Küba'da yas var. Benim 25 yıldır çevirdiğim bu ozanı Türk şiirseveri yakından tanıyor. İşte ozandan biriki dize: Ben sıfırdan başladım ölüm pahasına/ Bende var şimdi bir dönün yüzünüzü / Bir bakın bana sayrılıp önyargılardan / Benim ayaklarım gezjniz öztoprağımda / Nleler yoktu bende, şimdi neler ellerimde / yıldızlarım, gün ışığım, çiçeklerim var şimdi / Ben çağlar boyu haklıydım, isterken / O saf sessiziiği mavinin benim / Benim sahile çıkan bütün sokaklar..." Engin Aşkın, Milliyet'in Kanada muhabiri; 1960 öncesindetanışmıştık. Otuz yıla varan bir dostluk aramızda sürüp giden. Asıl adı Coşkun Zengin, doğma büyüme Üsküdarlı. İstanbul çocuğu. Ayakkabı boyacılığı. daha neler neler yaparak yaşamını kazandığını anlatmıştı. Ingilizce öğrenmişti, bir başına; THY'de stevvard olarak çalışıyordu; başta Varlık'a, başka dergilere şiirler yazıyor, zenci ozanlarından çeviriler yapıyordu. Kanada'ya göçünce, oradan Milliyet'e renkli haberler gönderdi. Dinlenmeye yurduna geldiğinde aradı, sordu, ama bir türlü, yıllar var göruşemedik. Yıllar var, ben gazetelerde, "Valan"dı, "Oncü"ydü, "Milliyef'ti dolaşırken, o THY'de stevvard, yani hostesin erkeği görev yapmakta. Bir gün telefon etti: Kalk gel istanbul'a, tekmeyi vurunca kapı açılır; cup yatağa; evde bir anam var, bizde kalırsın. Burada hostesler var, seni gezdiririz! Eh, atlaytp girtim İstanbul'a; doğru Coşkun'lara... Hani aslanım hostesler? Bekle, dedi; arkadaşlarına telefon etti: Ankara'dan gazeteci arkadaşım geldi, Ekmekçi, onu gezdireceğiz! Hazıriık yapın bakalım... O zaman istanbul'un içinde Bostancı'dan, yakınlarından denize giriliyor. Bir sandal tutup daha açıkta girmek istiyoruz. Benim keyfim yerinde, kayıkta boylu boyunca uzanmışım gören, askeri birliği denetime çıktım sanır; hostesler kürek çekiyorlar. Yanımızdan, yöremizden motorlar, kayıklar geçiyor. Bir ara geçenlerden biri lat attr. Yuh be! Herife bak, uzanıp yatmış, kızlar kürek çekiyor! Ayı! Hemen dogruldum, Coşkun'un arkadaşlan gönlümü aldılar: Siz onlara bakmayın, terbiyesizler ne olacak! Biraz kürek de ben çekeyim dedim ya, beceremedim... O akşamüstü, hosteslerden bırinin evinde benim için parti verildi; çay içtik, kurabiyeler yedik, annelerinin hazırladığı... * * * Ankara'da, bir Ankara'da mı. tüm Türkiye'de günün tonusu, Çankaya... Ne olacak? Süleyman Bey'e soruyorum: Süleyman Bey, bu önümüzdeki bir ay içinde ne olacaktır? Bir tahminde bulunabilir misiniz? Aşılır, çapraşıklığa doğru akmaz, açıkbğa doğru, asılır... Yanlışa doğru gitmez, doğruya doğru gider. Sonu oraya varır... Süleyman Bey'e göre, "Türkiye'de yarın sabah ne olacağını kımse bilemez!" Her an değişebilir!.. Hacı Turgut Bey, Semra Hanıma söz mü vermiş? Seni Çankaya'ya çıkaracağım mı diyesiymiş?.. iyi de, neden ANAP'lıların önde gelenleri, Hacı Turgut Bey'e: Turgut Bey, vazgeç bu sevdadan. Başbakanlık, cumhurbaşkanlığından daha önemli; bir geçmişe bak, DP dönemıne, neden "Bayar dönemi" demıyorlar da, "Menderes dönemi" diyorlar? Hacı Turgut Bey, yanıt vermiyor buna; kara kara düşünür gibi yapıyor. izlenimler o ki, gitmeyi koymuş katasına, iyicene! Parti de, pırtı da nerede kalırsa kalsın! Yazar Rüştü Şardağ geçenlerde, Güneş'te, Hacı Turgut Bey'i inceleyen bir yazı yazmıştı. Şardağ, Hacı Turgut Bey'in, Amerika'daki bir arkadaşım konusturuyordu. O, Hacı Turgut Bey'in özetliklerini, niteliklerini anlatıyordu. Şöyle diyordu özetle: Özal tanıdığım insanların en çalışkanıdır. Gece uykusunda bir şey takılsa, kalkar, ertesi gün öğleye kadar uyumaz, o işi çözüme kavuşturmak ister... Efendim, tanıdığım insanların, en kurnazıdır, en akıllısı değil... Şimdi buna dikkat edin. Turgut Bey, başta boyunun kısalığı olmak üzere kendisinde başkalarına göre bazı eksiklikler bulmuş olmalı ki, bilinçaltındaki bu za'fı örtmek için görünümünü durmadan cilalamıştır. Bilinçaltının derinliklerinde duyduğu bu eksiklıği kapatmak için mi olmalı bilmiyorum, rakip sandıklarına bıyık altından güler, onları küçültücü, horlayıcı pozlar takınır, laflar üretir. Türkiye'yi kendisinden başka kurtaracak kimse bulunmadığına kendini inandırmak için her yere dilsiz, yumuşak inişlerle sokulur. Sonra da tavuskuşu gibi kabarır... Turgut Bey, işte bu nıtelikleriyle, bu ataklığıyia, kimsenin yüreklenemeyeceği girışimlere atılır, yaptıklarından ters, olumsuz sonuçlar çıkınca da (Amerika'dakı arkadaşı, uçakta ayağa kalkıp yürüme taklidi yaptıktan sonra) sanki bu berbat yanlış işleri yapan o değilmış gibi yürür gıder, suçu başkalarına yıkar... Rüştü Şardağ'ın yazdıkları, daha doğrusu, Hacı Turgut Bey: in Amerika'dan yakın arkadaşının anlattıkları iiginçti. Geçenlerde, ben de, Sakıp Sabancı'da birlikte çalıştıkları bir arkadaşıyla karşılastım. Sabancı'da çalışırken, ayda on yedi bin lira aylık mı alırmış? Yıl, 1978; Sabancı ayrıca lojman da verirmiş. 1983'te parti kurunca, bu arkadaşına da telgraf çeker. Arkadaşı yanıt vermez; bir gun karşılaştıklannda, arkadaşı takılır: Yanı, şimdi sen başbakan mı olacaksın? Hacı Turgut Bey, eski arkadaşına gülerken ağzı kulaklarına varır, şöyle der: İki kişi bağlanınca, üçüncü de yağlanır! Hacı Turgut Bey'in argo esprilerinden biri miydi bu? "Hıbır" dergisinin bir geçen sayısında bir kapak resmi çıktı; dergiyi alan Fatma Hanım, eve gelince fenalaştı, midesi bulandı... Karikatürler ayna gibidir, devaynası! Anlaşılan o ki, kimi işler karakolda bitecek! K»hıre • VVaslııngton A 24° Zünh B 21° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Zamana göre değişen bir büyüklüğün değişimlerini görüntülemeye ve boylece bir göstcrim elde etmeye olanak veren aygtt. 2/ Ünlem... Koruyucu, kayıncı. 3/ Bir göz rengi... Bir bakır plakarun derişik nitrik asit etkisinde bırakılmasıyla elde edilen baskı. 4/ Çin ve Japonya'da oynanan bir çeşit satranç... lyi terbiye edilmemiş vahşi binek hayvaru. 5/ "Aptal Kutnso"nun kisa yazıhşı... Bir nota. 6/ Tropikal Amerika'da yaşayan memeli bir hayvan... Helyum elementinin simgesi. 7/ Trabzon'un bir ilcesi... Atasözü. 8/ Namzet... On dört dizeden oluşan bir Batı şiiri türü. 9/ Osmanlı devletinde haberci olarak kullanılan görevlilere verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Avrupa'rıın ikinci büyük gölii... Tibet sığın. 3/ Tahıl amban... Müzikte aranağmeye verilen bir başka ad. 3/ Balıkesir ilindeki Kaz Dağının mitolojik dönemlerdeki adı... Topun içini silmekte kullanılan ucu fırçalı çubuk. 4/ Bir nota... Bir deniz yolculuğunda geminin ya da yükünün gördüğü zarar. 5/ " O " gösterme sıfatının eski biçimi... Uzakhk işareti. 6/ Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan yabanıl hayvan avı... Kenar süsü. 7/ Boksta vurulan bir yumruk çeşidi... Peru'nun para birimi. 8/ Sıcak ülkelerde yetişen bir bamya... Halı, kilim ya da bez dokuma tezgâhı. 9/ Yassı, basık... Asma, kavun, karpuz gibi bitkilerin sürgünü ya da dalı. Mis Sokak'ta karanfil kokusıı Mis Sokak dün karanfıllerle doluydu. Kitap kundaklama olayını kınayan halkevleri yöneticileri, Mis Sokak'ı çiçeğe boğdular. Beyoğlu Kitap Günleri '89'a katılan gazetemizden Erbil Tuşalp, kundaklamaya tepkilerin, ilk kitap yakıldığı zaman gösterilmiş olması gerektiğini belirterek, "Bunun da ayn bir utanct olması gerek" dedi. Erbil Tuşalp kitaplarını okurlan için imzaladı Kültür Servisi Beyoğlu Belediyesi'nin ve Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün birlikte düzenledikleri "Beyoğlu Kitap Günleri '89" kitap severlerin gösterdiği yakın ilgiyle sürüyor. Kitap Günleri kapsamında yapılan imza günlerine dün de gazetemizden Erbil Tuşalp katıldı ve okurlarına kitaplarını imzaladı. Mis Sokak, dün karanfillerle doluydu. Halkevlerinin kitabı desieklemek amacıyla sunduğu çiçeklerdi bunlar. Halkevleri Genel Merkez Yöneticisi Cihat Işık, 1. Bölge Temsilcisi Ali Berberoğlu, 24 şube başkam ve şube yöneticileri kitabı saldırı olayını kınadılar. Halkevleri Genel Merkez Yoneticisi Cthat Işık, "halkevciler" adına bir konuşma yaparak tepkilerini dile getirdi. Daha sonra Erbil Tuşalp'le birlikte horon tepen halkevciler, okurlar tarafından alkışlandılar. 26 ağustosta gerçekleşen Mis Sokak'ta kundaklama olayını kınamak amacıyla bir konuşma yapan Halkevleri Genel Merkez Yöneticisi Cihat Işık, şöyle dedi: "12 Eylül'fc beraber bu acıyı biz de yaşadık. Genel merkezimizdeki binlerce kilabımız yakıldı ve yok edildi. Bu ncdenle bu olayı yaratanlar kadar, demokrasinin öniınde engel olan egemen ideolojilerin sahipleri de bu tur kitap imhalanndan sonıraludurlar." Halkevlerinin bağımsızlık, demokrasi, insan haklan ve kultür mucadelesi içinde yer alırken, yayın ve kitap sorunlarına eğilmeyi de bir gorev bildiklerini belirten Işık, "Halkevciler, her alanda halkın yarattıgı degerlerin, halka yakın sanatçılann ve kurumların geliştirilmesinden yanadır" dedi. Cihat Işık, Ataturk'ün kurduğu bir kültür kurumu olarak, kitap yakma olayını 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet GüzeUik KraUçesi seçüdi 3 EYLÜL 1929 Gazetemizin tertiplediği Türkiye Güzellik Kraliçesi seçimi dün yapıldı ve birinciliği Feriha Tevftk hianım, ikinciliği Semine Hanım ve üçuncülüğü de Matmazel Araksi Çetiniyan Hanım kazandüar. Son derece seçkin ve kalabalık hakem heyetinde bulunan bazı isimler suntardu Abdülhak Hamit, Uşakh Zade Halit Ziya, Cenap Şahabettin, Hüseyin Rahmi, Peyami Safa, Halit Fahri, Çallı tbrahim, Mesut Cemil, Muhittin Sadık, Vasfı Rıza, Bedia Muvahhit, Necmettin Sadık, Zekeriya ve Sabiha Zekeriya, Vala Nurettin, Yusuf Ziya, Sadri Ertem. Hulasa yerli ve yabancı 59 isimden meydana gelen güzide bir hakem heyeti. Saat on bir buçukta güzeller, hakem heyetinin önünden ilk resmi geçidi yaptılar. Bazılan mahcup, bazıları serbest, kimisi seri, kimisi nazan bir yürüyüşle geçtiler. Sonra tekrar salona gelerek hakem heyetinin karşısında mevki aldılar. Hepsi göğüsterinde numaralanm taşıyorlardı. Hakem ' eyelinin talebi üzerine güzeller birer birer bir sandalyenin üzerine çıkarak endamlarını gösterdiler. Müteakiben güzeller salondan çıktılar ve yandaki odalarda istirahat ederlerken reyler toplandı. Yapılan talimat mucibince en fazla rey alanlar arasında tekrar edilmek üzere üç defa rey toplandı. Reylerin tasnifı devam ederken güzeller aşağı salona indiler ve orada toplanmış olan kahlerimizin önünden geçtiler ve pek çok alkış aldılar. Bu sırada gazete fotoğrafçıları resimler, Ferit tbrahim Bey de sinema alıyorlardı. Güzellerin idarehanemizin bahçesinde müteaddit pozları ve fılmleri alındı. ikinci intihap neticesinde en fazla oy alan üç güzel salona çağrıldı ve son bir tetkike daha maruz kaldılar. Hakem heyeti hammlardan bir daha iskemlelerin üstune çıkmalannı rica ederek ariz ve amik bir daha tetkik etti. Sonra bırincilik için rey toplandı ve reyler tasnif edildi. Türkiye Güzellik Kraliçeliğini Feriha Tevfik Hanım kazanmıştı. Devamlı alkışlar salonu inletti. Daha sonra yapılan intihapla da ikinci ve üçüncü güzeller belli oldu. Semine Hanım ve Matmazel Araksi. Peyami Safa Bey, salona dahil olan butun güzellere hitaben: " Hakem heyetinin gözlerine enfes bir ziyafet çektiniz, teşekkür ederiz" dedi. Abidin Daver Bey de hakem heyetine, ihtiyarı zahmel ettiklerinden dolayı gazetemiz namına teşekkür etti. Bu esnada idarehanemizin butun telefonlan mütemadiyen işliyor, herkes kazanan güzellerin kimler olduklarım soruyordu. Karanfll, İmza n horaı Beyoğlu Belediyesi ve Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün ortaklaşa düzen.eaıgı Seyoğlu Kitap Günleri '89 kapsamında yapıian imza günlerine dun de gazetemizden Erbil Tuşalp katıldı. Okurlan için kitaplarını imzalayan Tuşalp. halkevleri yöneticıleriyle birlikte horon tepti. (Fotoğraflar: Esat Pala) şiddetle kınadıklarım vurguladı. Kitaplarını imzalayan Erbil Tuşalp, "Son büyük savaştan 50 yıl sonra sokaklanmızdaki kitaplardan alevler çıkıyorsa, bunun uUncı bize yetiyor" dedi ve tepkilerin çok daha önceleri yapılmış olması gerektiğine dikkati çekti. Tuşalp, tepkilerin ilk kitap yakıldığı zaman gösterilmiş olması gerektiğini söyleyerek, "Bunun da ayn bir utancı olması gerek" dedi. Kitap kundaklama olayından sonra yazarlann, yayıncuann, sanatçılann bizzat Mis Sokak'taki sergiye gelerek veya telefon ederek destekleıi sürüyor. Gösteri Dergisi'nin bu ayki sayısında çıkan "Kitap Kttlü" adlı öykünün yazarı Ayşe Kilimci, öyküsünü "kültür kınnunın şehidi" kitaplara adadı. Bu arada Beyoğlu'nun "arka yakası" da Mis Sokak'taki kitap sergisiyle epeyce haşır neşir olmaya başladı. Dün "büyümüş de küçülmüş" bir genç kız, Erbil Tuşalp'in kitaplarına değil, ama masasında duran çiçeklere ilgi gösterdi. tarih toplum • AYLIK ANSIKLOPEDIK DERGI / EYLÜL 1989 Isl.al dişe duyuyonız. O zaman Bulgaristan'dan gelen göçmenler nedeniyle sıkıntıda kalan hükümetin durumu daha da zorlaşacaktır." Adana'da, Şakirpaşa, Fevzipaşa, tsmetpaşa, Yeşilevler ve Yeşiİoba mahallelerinde görülen salgın diğer mahalJelere de yayılmaya başladı. Hasta sayısının her geçen gün arttığını belirten SSK Hastanesı doktorlan, dahiliye servisindeki tüm yatakların dolduğunu, dün de 50 hastanın aynı şikâyetlerle başvuruda bulunduğunu söylediler. Doktorlar, "Başvuran hastaya yapabildigimiz tek sey, aleş düşürücü iğne yapıp göndermek oluyor. Son günlerde ağır hasta sayısında da artış gözlendiğinden bunları genellikle Çukurova Üniversitesi Balçalı Hasianesi'ne sevk ediyonız. Gece bize başvuran hastalara ise tanı koymak olası değil. Çünkii laboratuvanmız çalışmıyor" dediler. Çukurova Üniversitesi Balçalı Hastanesi Başhekimı Hamdi Memişoğlu, bugüne kadar ishal yakınmasıyla 12 hastanın başvuruda bulunduğunu ve durumu ağır hasta bulunmadığını söyledi. Ancak nöroloji ve dahiliye servislerinde saJgın hastalık nedeniyle tedavi altında bulundurulan Zeliha Çulha, Selma Akandır, Kemal Nalçakan ve Nesrin Keskin'in durumlarının ağır olduğu öğrenildi. 1 17»7 Vkşmda MyanUr* 1 (Boştorafı 1. Sayfadaj APRAZ'DA BEYLER KONAGI RIZA TEVFİK'İN BİR KONFERANSI NEMÇE SEYAHATNAMESİ TÜRKÇE EN ESKİ DAV'A DİLEKÇESİ PARFÜMÜN TARİHSEL GELİŞİMİ ANTALYA MOZAİK MÜZESİ HUKUKI AİLE KARARNAMESİ HENRY VALENSI RAIF NECDET Ayda Arel Ali Birinci Abdullah Uçman Talat Tekin Melda Tunçay İrfan Unutmaz Hüseyin Kılıç Taner Timur Necdet Kurdakul ÇALIŞANLAKIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL 30 YIL ONCE Cumhuriyet Türkiye'nin gübre ihtiyncı 3 EYLÜL 1959 Birleşmiş Milletlere bağlı FAO teskilatının hazırladığı raporda, Türkiye'de tezeğin yakıt olarak değil, gübre olarak kullanılması tavsiye edilmektedir. Buna karşı hazırlanan raporda, memleketimizde tezek yakımmın kaldırılmasının imkânsız olduğu ileri sürülmektedir. Türkiyede yılda 10 milyon ton civanndaki taşkömürüne muadii tezek yakılmakta ve bu miktar yakıt ısııhkaKinın yüzde 23 üne tekabül etmektedir. Türkiyenin gübre ihtiyacının ise üç milyon ton olduğu söylenmektedir. Bu vaziyette suni gübre istihsalinin arttırılması, hayvan gübresinin ziraatte kullanılması için tedbirler cümlesinden olarak köylülere baltalık ormanlar kurulması ve mahalli linyit istihlakının artırılması gibi hususlar Türk uzmanları tarafmdan tavsiye edilmektedir. "Ne verirlerse onu ahyoruz" Gerek Emekli Sandığı, gerekse SosyaJ Sigortalar'dan emekli ayhğı alanlar, dullar ve yetimler kendilerine ödenen aylıklar konusunda bilgi verilmediğinden yakınmakta ve haklı yakınmalannı "ne verirlerse onu abyoruz" diyerek dile getirmektedir. Oysa ki, her yıl iki kez katsayı değişmekte ve buna bağlı olarak da emekli dul ve yetim aylıklarında artışlar olmaktadır. Bu artışlann nasü hesapİandığı konusunda kunımlar bilgi vermek gereğini duymamaktadır. 375 sayüı Kanun Hükmünde Kararname ile büyük ölçüde değişikliğe gidilmiş, ek göstergeler yeniden düzenlenmiş, sosyal yardım zammı kaldınlarak yerine taban ayhğı getirilmiş, aynca kıdem yıllanna göre kıdem ayhğı da odenmesi öngörülmüştür. Bütün bu değişiklikler, emekli dul ve yetimlere aktanlamamış ve büyük ölçüde duraksamalara ve eleştirilere neden olunmuştur. Gerekü bilgi verilmemesi, gereksiz yazışmalara ve tartışmalara neden olunmuştur. Yeterli kadrolara sahip sosyal güvenlik kurumlannın, yapılan değişiklikleri zamanında ve eksiksiz olarak emekli, dul ve yetimlere iletmesi onJarın görevidir. Bu görevin yerine getirilmesini beklemek emekli, dul ve yetimlerin en doğal haklandır. Kurumlann yapılan değisiklikleri zamanında ilgililere aktarması, süregelen gereksiz tartışma ve eleştirileri ortadan kaldıracaktır. Dileriz, önümüzdeki günlerde bu görev yerine getirilir. İletişim Yayınları Klodfarer Cad tlehştm Han Cağaloğlu/ISTANBUL INCILTERE'de İNCİLİZCE'yİ Ucuzâ o^renmek ıçın (juvenıiır rek VCH Tümü Yabancı Öğretim Kadrosuyla GEÇEN YIL BUGUN CumhuhYet Ozal da kitap yazdı 3 EYLÜL 1988 Başbakan Turgut Özal'ın yazdığı "Avrupa'da Türkiye" adlı Franstzca kitap dün Fransa, Belçika ve Isviçre'de satılmaya başlandı. Kitabın sonunda, "Tarihçi olmadığım halde, neticede bir tarih kitabı yazdım" diyen Özal, Osmanlılarla ilişki kuran ilk Batı Avrupa ülkesinin Fransa olması nedeniyle kitabım Fransızca yazmayı yeğlediğini belirttiBaşbakan Ozal'ın yazctıgı ve "La Turquie en Europe" başlığıyla Fransızcaya çevrilen kitap, dün Fransa'mn yanı sıra Belçika, Isviçre ile Magrib ülkelerinde de satışa çıktı. De Gaulle ve Andre Malraux gibi devlet adamlarınm kitaplarını yayımlayan ünlü "Plon" Yayınevi tarafmdan hazırlanan kitabın onsozünü "Islam ve Batı" Derneği Paris Başkam Francis Lamand yazdı. İNGİLİZCE ve ALMANCA Bir devre için sadece " (KDV Dahil) YETİŞKİNLERE AU PAİR ı,k vJomaMır DOtlH UMTED ŞTI • •»•!'•• MMI. Mazfurya^a ». 21% >«»*IM >«'.IMl MI «3 MST PROGRAMCI aranıyor Cobol dilini iyi bilen programcılar alınacaktır. Tel: 598 16 02 592 12 69 tstanbul Valiliği'nden aldığım pasaportumu yitirdim. Hükümsüzdur. SÜLEYMAN SARILAR GAZİPAŞA SULH CEZA MAHKEMESİ Esas No: 1987/840 Karar No: 1989/261 Gflndttzleyin binadan hırsızlık suçundan sanık Rukiye Kömür, Ali ve Emine'den olma 1950 doğumlu Bilecik ili Bozöyilk ilçesi, Tekke mahallesi nüfusuna kayıtlı olup halen Kayseri Yavuzlar mahallesi Lokman caddesi Ekinci sokak No: 9'da oturan sanığın 24.4.1989 tarih 1987/8401989/261 sayılı kararı ileTCK. 491/4522, samğın sabıkab olması nedeniyle cezasının indinlmesine yer olmadığından bir sene hapis cezasıyla cezalandınlmış olup sanığın butun aramalara rağmen bulunamaması nedeniyle tebligat yapılamamıştır. 7201 sayılı kanunun 28/29 maddesi gereğince ilanen tebliğine, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün sonra tebligat yapılmış sayılacağına dair 11.8.1989 tarihinde karar verildi. Basın: 30794 Devre:4,6,9 Eylül Ankara Şb: 125 44 42 118 26 45 Izmlr Şb: 14 77 93 25 51 37 Mecldlyeköy Şb: 175 43 98 175 43 99 Kadıköy Şb: 338 91 00 345 14 40 Bakırköy Şb: 542 56 27 542 56 28
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle