Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER taşlanmasına ve sonunda yıkümasma neden oldu Çünkü toplumsal uyanışı ısterneyen ıç ve dış odaklar bu anayasayı yıkmak ıçın bahaneler anyordu Bır yandan terör koyuiastınldı, öte yandan bütün suç bu anayasaya yüklendı Işte sonuç ortada Fransızlann bır atasözü vardır "la santı n'est pas contagıeuse", (sağlık bulaşıcı değıldır) Bu sözün gerçek anlamı hastalığın bulaşıa oldugudur 1%1 Anayasası'ndakı onca sağlıklı kurallar yukarıda belırttığım ıkı eksıklığı düzeltmemış, o ıkı eksıklık güzelım 1961 Anayasasf nın ortadan kaldınlması nedenleruıden bın olarak kullanılmıştır * * • Eğer Sayın Demırel son yıllarda, özellıkle son haftalarda yapmış olduğu konuşmalarda ve art arda verdığı demeçlerde gerçekten samımı ıse, 1%5'te ıkndara geldığı zaman 1961 Anayasası'ndakj ve ıçtüzuktekı cumhurbaşkanlığı ve Mecüs başkanlığı secımı yöntçmlennde tıkanmayı önleyecek değışıklıklen yapıp, yasama organında bunalım yaratmaz, demokrasıyı güçlendınr, böylece 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 darbelenne yol açmazdı 27 Mayıs 1960 Devnmı Atatürkçü doğrultuda olduğu halde 12 Mart ve 12 Eylül darbelen bu doğrultuda olmamış, tersine, karşıdevnm olarak gerçekleştınlmıs, böylece ülke yenıden karanlıklann eşığıne gelmıştır 1982 Anayasası ve ona dayanan seçım yasalan, büındığı ve görüldüğü gıbı, 12 Eylül darbesının uzantısı olan bugünkü hükümetı bıçımsel yasalar yönünden beslemekte ve desteklemektedır Bunun sonucunda şımdı halk tabanında yaklaşık yüzde yırmıhk oy potansıyeh bıle olmayan ANAP lıden, 1924 Anayasası'nı överek Çankaya'da Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmaya hevesienmektedır "Şeref ıl mekân bılmekîn" başhkh yazımda belırtmış olduğum gıbı, kıjıler zorla oturduklan koltuktan şeref almazlar ve o koltuğa şeref de kazandırmazlar Sayın özal dıyecektır kı, "Ben zorla değıl seçımle oturacağım" Eğeroytabanı yeterh olsa buna kımsenın dıyeceğı olmaz Yüzde yırmılık bır tabana dayanarak Çankaya'ya çıkmaya kalkısmak ıle sılah zoru ıle oraya çıkmaya kalkışmak arasında aynm yoktur Üstelık kendı ıktıdan, bır asken darbe ıle ıktıdara gelmış olanların uzantısı nıtelığındedır, çünkü hukuk ılkelerıne ve ınsan haklanna aykın bırçok yasa hâlâ yıirürlüktedır Dunım böyle olduğu halde özal'ın sıvü ıktıdardan söz etmesı çok tuhaf kaçıyor • * * Asken yönetımler durduğu yerde gelmezler, sıvıller ıktıdar boşluğu yarattıklan zaman gelırler Atmosferde bır hava boşluğu olan yenn dışandakı hava tarafından doldurulması gıbı bır olaya benzer bu Bütün ış yönetımde bır ıktıdar guçsüzlüğü ya da boşluğu yaratmamaktadır Askerlenn darbe ıle ıktıdara gelmesırun ülke bakımından çok büyük sakıncalan vardır Darbelenn alışkanlık halıne getırılmesı bırçok kurmay subayın duşunde Çankaya koltuğunun gönintüsünu yaşatır Oysa sılahlı kuvvetlenn asıl görevı pohtıka değıl, büyük tehlıkelerle çevrüı yurdumuzun güvenhğını sağlamaktır Ben daha 1960 Dfvnmı'nden ve 1961 Anayasası'nın yururluğe gırmesınden sonra aynı konuyu ele alarak bu sütunlarda bırkaç kez, "Camhurbaşkanlığı makıunı, genelkurmay başkanlan ıçin yeni bir terfî makamı dunımuna getınlmemelıdır" görüşunü vurgulamıştım Bu göruş, askerler pohtıka yapmamalıdır, anlamına gelmez Onlar da herkes gıbı bu ülkenın yurttaşıdırlar Emeklı olduktan ya da askerlık görevınden çeküdıkten sonra sıyasal partılere yazıhp her kademede deneyım kazanarak ve özellıkle askerhğın gereğı olan kategonk ve buyurgan düşünme ve konuşma alışkanlığından annarak kendılennı sıvıl yasama alıştırırlarsa elbette polıtıkayla uğraşabıürler, dahası, pohtıka arenasında çok yararlı ışler görebılırler, bu arada devlet yönetımınde yükseK makamlara da seçılebıhrler Halk tabanına dayandıkça buna kımsenın bır dıyeceğı olamaz Benım karşı olduğum nokta, sılahlı kuvvetlenn devlet yönetımıne zorla el koymalarıdır Sayın özal da konuşmalan arasına sıkıştırdığı bazı sözlerle sankı aym duşuncede olduğunu anlatmak ıstemektedır O halde ılk yapacağı ış erken seçıme gıtmek, eğer çoğunluğu sağlarsa o zaman cumhurbaşkanhğma talıp olmaktır Ya da şımdıkı Mechste behrlı bır kışı üzennde muhalefet partılenyle tam bır anlaşmaya vanp cumhurbaşkanlığı bunalımını geçıcı bır süre ıçın atlatmak ve öne aünacak seçmılerle demokrasıyı havada kalmaktan kurtanp gerçek yöningesme oturtmaktır tktıdannı tabandan yoksun olarak zorakı surdurmekten ancak böyle kurtarabılır Ondan sonra da anayasa sorunu yenı Mechste ele alınıp, çağdaş gereİcsınme lerı karşılayacak, 1961 Anayasası'nda olduğu gıbı, ınsan hak ve özgürluklenne, sendıkal ve derneksel üzgürlüklere, yasama ve yürütmenın yargısal denetımıne dayalı çağdaş bır anayasa hazırlanır, böylece demokrasımız artık yem ıktıdar boşluklanna ve kesıntılere meydan vermeyecek bıçırade sağlam temellere oturtulup ıkıde bır ortaya çıkarılan anayasa sonınu kesın bır çözüme bağlanmış olur Şu Anayasa ve CımıhurbaşkanhgM Sorımıı II HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Atatürk'ün ölümünden ve İkıncı Dünya Savaşı'nın bıtımınden sonra Fransa büyük bır yenılgının eaklığmden, Almanya ve Italya da korkunç faşıst dıkta rejımlerının toplumsal değerlerdekı yıkımından kurtulmaya başladıktan sonra, kendılenne yenı ve çağdaş anayasalar hazırladılar öncekı rejımlenn olumsuz deneyımlennden yararlanarak yasama ve yürütme erklennın yargısal denetımlennı sağlamak ıçm, başta anayasa mahkemelen olmak üzere bırtakım yargı kuruluşlan oluşturdular Böylece yasama, ytlrütme ve yargı erklerı karşüıkIı denetım mekanızması ıcınde devlet yönetımını sürdürmeyı başardılar Bıam 1924 Anayasası'nda böyle bır denetım sıstemı olmadığı ıçın Detnokrat Partı ıktıdarı, özellıkie, 1957'den sonra TBMM'de bır çoğunluk tahakkürnü (baskısı) kurdu, dıledığı yasalan kendı çoğunluğuna dayanarak dıledığı koşullarla çıkarmaya başladı ve en sonunda da ana muhalefet partısı Cumhunyet Halk Partısı'nı kapatmak ıçın Meclıs ıçınde bır Tahkıkat Komısyonu kurarak çok parülı demokrasının gehşmesıne en bılyük darbeyı vurdu Hukuksal bakımdan da yargı yetkısını "gasp etmek" yolunu tuttu Bır anayasa] bunalıtn doğdu, Meclıs saygınlığını yıtırdı ve böylece bır ıktıdar boşluğu oluştu O zaman ıktıdarda bulunanlar bunun tehlıkesını görmedıler, ünıversıtelerde gençienn üzenne güvenlık gtlçlennı göndenp ateş açtırdüar, bunu önlemek ısteyen tstanbul Unıversıtesı Rektörü rahmetlı Ord Prof Sıddık Samı Onar, ünıversıte bahçesınde güvenlık güçlennce tartaklanıp yerlerde sürüklendı, ünıversıte gençlen, kız erkek aynmı >apılmaksızm asken araçlara doldurulup kışlalara kapatıldı, halk arasındakı öfke ve heyecan son sınırına vannıştı Böylece doğan ıktıdar boşluğunun ardından 27 Mayıs asken müdahaJesı geldı \slında bu müdahale, Genelkurmay Baskanı en başta olmak üzere, süahlı kuvvetlenn emır ve komuta zıncın ıçınde yönetıme el koyması değıldı, hareket, gerek halk kesımınde gerek sılahJı kuvvetler kesımınde dıpten, tabandan gelıyordu, sılahlı kuvvetler kesımındekıne "genç subaylar hareketı" de denılebılırdı, bunun yanında onu destekleyen bır halk hareketı de olduğu ıçin sılahlı kuvvetleruı müdahalesı gerçek bır devnm nıtehğı tasıyordu Nıtekım 27 Mayıs 1960 Devnmı'nden sonra haarlanıp kabul edılen 1961 Anayasası, Batı'nın yukanda vurguladığım örneklennden yararlanarak ınsan hak ve özgürlüklerıne, sendıkal ve derneksel örgütlenmelenn yanı sıra yasama ve yürütmenın yargısal denetımıne yer vermış çağdaş ve devnmcı bır anayasa ıdı, Atatürk'un gercekleştırdığı büyük devnmı korumak ıçın her türlü önlemı alrnak doğmltusunda yürüyordu. Bence 1961 Anayasası'nda eleştırılebılecek ıkı nokta vardı. Birincisi, gerek cumhurbaşkanhğı, gerek TBMM başkanlıgı seçunlenndekı oylamada anayasaca konulmuş olan çoğunluk sağlanamayıp tıkanıkhk olursa, seçım kihtlenırse bunu açmanın yolunu gösterecek kural 1961 Anayasası'nda yer almanuştı, böyle bır olasılık ne anayasa öntasarısıru haarlayan Bılım Kurulu'nun ne de Kurucu Meclıs'ın akhna gelmıştı Nıtekım 12 Eylül 1980 darbesının nedenlennden bın olarak TBMM'dekı bu kılıtlenmeler göstenldı tkjncisi, anayasada yer alan ve 27 Mayıs asken müdahalesının bır devamı sayılan "tabıı senatörlük" kurumunun belırlı bır süreye bağlanmamış olmasıdır, çunkü ömürboyu sürecek olan bu tabu senatörlük kurumu bır süre sonra hem halkın hem de sılahlı kuvvetler kesımının gözüne batmaya başlamıştı Böylece 1961 Anayasası gelecektekı anayasal bunalımlann tohumunu, bu ıkı nokta yönünden, kendı özünde tasıyordu Yazık oldu, çünkü 1961 Anayasası, Atatürk Devnmı'mn Uen bır aşaması dururaundaydı, ıçenğınde hemen hemen bütün dünya ülkelerı anayasalannın geçırmış olduğu evnmlerden, gerek faşıst rejımlenn, gerekse parlamentolardakı çoğunluk dıktalarının yıkımlarından sonra bu rejımlerden doğan sakmcalardan yararlanılarak hazırlanmış maddeler yer almıştı Şımdıye kadarkı >azılanmda btr çok kez vurgulamış olduğum gıbı, halkın ve sılahlı kuvvetler kesımının tabanından gelen bır hareketın ürünü olduğu ıçın halkın ıstencıne ve yükselmesıne uygun nıce çağdaş kurallar ıçenyordu Ne yazık kı yukanda vurguladığım ıkı eksıklık onun eleştınlmesıne, PENCERE Metafor. 3 EYLÜL 1989 Her sözcük gıbı "edebıyat" da değışık anlamlar taşıyabılır Sozgelımı adamın bırısı, ıçı boş sözlerle lafı uzatıyor, gerçeğı kısa yoldan dıle getıreceğıne suslu püslü sozlerfe kafa şışınyor Ne denır? Edebıyat yapma' Oysa gunlük yaşamda herkes az çok edebıyat yapmak zorundadır Insan kendını htç zora koşmadan şıır dızesı gıbı laf edebılır ya da başına gelen bır olayı anlatırken sankı bır öykuden satırlar okur Çoğumuz eskılerın mecaz sanat" dedıkterı yöntemlen ayrımsamadan kullanırız Konuşmalarımızda sureklı benzetme (teşbıh) yaparız Pelte gıbı adam Hükümet gıbı kadın.. Hamur gıbı ekmek Çarşaf gıbı denız Benzetmenın ıkı yanı da belırgınse "teşbıh" dıyoruz daha sıslı, puslu, belırsız benzetme yöntemıne eskıden "/söare"denırdı, şımdı çoğunlukla 'metafor" sözcüğu yeğlenıyor Metafor, bır yanı sakJı tutulan teşbıhtır Şılılı yazar Antonıo Skarmeta'nın "Ateşlı Sabır" adlı romanında (Afa Yayınları çevıren Tulın Senruh) ünlü ozan Pablo Neruda, edebıyata meraklı genç postacı Marıo'ya şıırlennden bırını okur Postacı kendınden geçerek der kı Don Pablo, nasıl söylesem kı? Siz şıın okurken sözcükler bır oraya bır buraya gelıp gıdıyordu sankı ( ) Başın döndu demek? Evet, sızın sozcuklerınızle sallanan bır gernı gıbı duydum kendımı Ne yaptığını bılryor musun MamP Ne yaptım? Bır metafor " Neruda genç postacıya metaforun ne olduğunu anlatmaya çabalar, Marıo da anlamaya çalışır ve der kı Yanı Don Pablo, siz şuna ınanıyorsunuz kı dünya, tum dünya' demek ıstıyorum, ruzgânyla, denızlenyle ağaçlanyla, dağlanyla, atesıyle hayvanlanyla, evlerryle, ç&lenyle, yağmurtanyla Tum dünyanın bır seyın metaforu olduğuna mı ınanıyorsunuz7" Kımbılır? Postacının düşündüğü gıbı belkı de tüm evren bır gerçegın metaforudur * Jorge Luıs Borges de metaforu seven Latın Amerıka yazarlarından bırıdır "Borges ve Ben" adlı kıtabını okurken şu satırların altını çtzdım "Metaforlar bana oldum olası çekıcı gelmıstır Bu eğılımım yuzunden de yalın Sakson metaforlarıyla karmasık Iskandınav metaforları uzenne bır deneme bıle yazmıştım ( ) Metafortann kendı başlarına alındıklannda oyle buyuk bır zekâyı gerektırdıklerı söylenemez Gemıye denız aygırı', açık denızede balına yolu" demek doğrusu buyuk bır becen sayılmasa gerek" (Borges ve Ben, Afa Yayınları Çevıren Celal Uster) Dıvan edebıyatındakı mazmunlar da bırer metafordur Kırpığın metaforu, ok, boyunkı servı, zulfün metaforu kâfır,ağzmkı hokkaüu Mazmunlar hep aynıdırlar, resmıleşmışlerdır Dıvan şaırı yenı bır şey yaratmak ıçın kafa yormaz, olanı kullanır 1960 larda Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'dı Bır yazımda "molla bozuntusu" deyımını kullanmıştım Ankara'da metafora meraklı bınsı Istanbul Basın Savcılığı'nı uyarmış, adlıyeye çağırıldım, sorguya çeken savcı dedı kı Yaztnızda 'molla bozuntusu' deyımını Sayın Cumhurbaşkanı Sunay ıçın kullanmışsınız Turk Ceza Kanunu'na göre tahkır suçunu ışlemışsınız Oysa ben yazımda rahmetlı Sunay'ın adını anmamıştım, her neyse polıtıkada gerılım artınca alınganlıklar da yoğunlaşıyor Hem bız edebıyata çok duşkun bır toplumuz, şımdı yazımı okuyanlar aşağıdakı sozcukler ıçın ne duşunecekler Ruh hastası Mahalle karısı Aşağılık manyak Gerıcı tılkı Satılık şışko Acaba bunlar kımlerın metaforudur? Bılıyorum okurlarımın aklına bırılen gelecek, ama, vallahı onlar değıl OKT4Y AKBAL EVET/HAYIR Yurttaşlıktan Atılmak... OKURLARDAN Sendikacı işten atarsa... Gunümüzde yoğun olarak yaşanan işten çıkarmalar, binlerce işçıyı ışmden, ekmeğınden ederken, işverenlerın ikı dudağı arasındakı işten çıkarmalara karşı mucadele eden, işçi haklannı savunan sendikalarda çahşan yaklaşık 5 bin işçinın ise iş guvencesi sağlanmış mıdır? Bu çalışanlar sendikalarda orgutlenıp, işverenleri olan sendika yoneticılerine karşı, yasal mucadelelenni verebilmekte midhrler? Bu sorunun yanıtı, ozelde benım yaşadığım olaylar karşısında "hayır"dır. 5 yılı aşkın bir suredir Ağaçtş Sendıkası'nda Basın Danışmanhğı gorevini surdurmekte ıdım. Ta ki iş akdim yülık izinde iken Ağaçtş yoneümi tarafından feshediUnceye kadar. 5 yti oncesı sendikamn basın danışmanhğı ve Ağaçtş Dergısı'mn yazı ışlert mudurluğu gorevini ustlenmekle goreve başladtm. Geçen yıllar içinde sendikasız olarak çalıştım. 212 sayılı basın yasasına tabi olmam nedeniyle, bu yılm temmuz ayı başında TİjS'iıin (Türkiye Gazeteciler Sendıkası) sendıkalaşma kampanyasma katılarak, bu sendıkaya uye oldum. 8 Temmuz 1989 tarihinde yıüık ızne ayrıldım. Iznımın bırıncı haftasında işçi hakları için uğraş veren Ağaçİş yonetimi tarafmdan iş akdim "Ekonomik Nedenler" bin lira ile ekonomik sıkıntı one surulerek (Ağaçlş ıçine gınyorsa sızin aldığınız Sendikası tum sosyal haklar ucretler sendıkayt sıkıntıya dahil aldığım 382 bin lıra sokmuyor mu? Kendı ışçisini aylıkla ekonomik durumunda uydurma nedenlerle işten atan iyiieşme olursa bu karara yonetıcilerimız, işverenler saygı duyuyorum) 212 sayılı karşısında neyi yosa gereğı kıdem tazminatım savunacaklardır? Benım işten odenerek feshediliyor. atılmam sendıkanızın tum Şimdi soruyorum, Kamuoyu sorunlanna çozum oluyorsa onünde sayın Ağaçlş bu karara saygım sonsuzdur. yoneticılerine, işçi haklan için Sendikalarda çahşan 5 bın mucadele eden ve sosyal personel artık demokrat olduğunu ileri sendıkalaşmanm onemini suren bir sendikada kavrayarak, siz yonencılerin izindeyken işçi çıkarmak, karşısına bırer guç halinde sendıkalaşmak için uğraş gelerek yasal haklannı verıp orgutlenmenın yarannı arayacaktır. Sendıkacılığı her yerde savunan siz sendika kendine ilke edınen durust , yonetıcılenmiz, kendi sendika yonetıcilerimızın ise çalışanlarımz sendıkalı olduğu an bu kızgınlık nıye? Ağaçlş bu orgutlenmeye karşı çıkmayacaklarını umuyorum. Sendıkası benım aldığım ŞUKRU KARAMAh sosyal yardunlar dahıl 382 İSTANBUL Bır ınsanı, hele genç bır ınsanı yurttaşlıktan atmak ne demektır^ Bunu bır an duşünmek gerek Isveç'te pek çok yurttaş var Bakanlar Kurulu kararıyla yurttaşlıktan atılmış Ne var kı 'atılmış' olmak, o kışıyi Türklükten uzaklaştıramıyor Istedığınız kadar 'Sen TC yurttaşı değılsın' deyın, değışen bır şey olmuyor O kışı yıne de ülkesının, ulusunun sorunları ıle ılgısını kesmıyor, kesemıyor Turhan Kayaoğlu "Aşk Var Mı?" adlı kıtabındakı 'Vatan Yahut Vatan1 adlı şıınnde bu konuyu ışlemış Kayaoğlu, isveç'te yaşayan, yurttaşlıktan çıkarılmış bır yurttaş Nedenını, nıçınını sormadım Ama yurttaş kımlığını üzennden atmamış, Türk dılıne, Türk halkına ıçtenlıkle bağlı genç bır şaır Demır Özlü'ye sunduğu şıırını okumak, sorunu daha derınlığıyle anlamayı kolaylaştınyor "1985 sonlanydı Güneşın saçları Kaybolurken Baltık'ta Duyuldu haber Yurttaşlıktan atıyorlar 1986 sonlanydı Erguvan bır rüzgâr Uyanırken Baltık'ta Kesınleştı karar Vatandaşlıktan attılar Vatan hangı gerçek Hangı sevınç hangı keder Çocukluğun ışıklı derelerınden Kalan resımler Ilk aşklardan ve dostlardan Oüşsel bır tortg mu? vatan soyut bır düşuncenın Göklerce uzanan yurdu mu " Demır Özlü'nun evırvdeydım Kalabalıktı Curman özkök, Demırtaş, Refık, Bektaş, Isveçlı dostlar Türk arkadaşlar Hava yağmuıiuydu Balkona çıktım Bır şarap bır şarap daha ElımdeKayaoğlu'nun kıtabı Demır Özlü ıle konuşuyoruz O da yurttaşlıktan atılmış Neden'' Bunu atanlar her kımseler bılırler Bılırler, ama soylemezler Kolaydır oturup bır kışıye 'Sen artık yurttaş değılsın demeki O kışının ıç dünyasında nasıl bır devnm yaptıklannı, onu, bır emırle anılarıyla, bılgısı, görgüsü, hayallerıyle Türkluk kımlığınden koparamayacağını, böyle bır şeye olanak olmadığını duşunmeden Yurttaşlıktan atılma kıştyı değıştırmez O kışı yıne yurttaş kalır Kayaoğlu "Vatan sanat mı, bılgı mı? Yaratmanın ufku mu? • Aklın geleceğe uzanan Altından dantelı gıbı Vatan duygulann Ateşlerle nakışlanmış sesı mı?" Bu soruların yanıtını kım verebılır, yurttaşlıktan atılma kararı ımzalayanlar mı? "Vatan ayrı bırakıldığın Topraklar m ı ' O topraklar mı yoksa lyı bır oğlundan aynlan" Duşünüyorum, Abdülhamıt dönemınde nıce şaır, yazar, aydın Parıs'lerde, Londra'larda gazeteler yayımlayarak, yazılar yazarak Abdülhamıt rejımıyle savaştılar Hem de en ağır bıçımde Rejımı değıştırmek ıstıyorlardı Padışahla, onun adamlanyla eğlenıyorlardı Yıne de Namık Kemal'ler, Zıya Paşa'lar *yurttaşlık: tan atılmadı Abdülhamıt bıle bunu yapmadı Oysa TC hükümetı, genç ınsanları, bır yazı yazdılar, bır şıır yayımladılar, bır konuşma yaptılar dıye 'Sızler artık Türk değılsınız' dıye yurtdışında yaşamak zorunda bırakmıştır Demır Özlü Türk yazarıdır Hem de en yeteneklı, en başarılı bır yazarımız Nıye onun varlığından yoksun kalsın yazın dünyamız 9 Surgündekı yazar ıster ıstemez kırgındır, öfkelıdır, acılıdır Bunu anlamak gerek "Sen şımdı Hayatın en olgun sokaklarındasın O sokaklar kı Dünyanın bütun evlerıne açılır O sokaklar kı Düşuncenın üretmenın ve sevmenın Güleryuzlü vatanında boylanan Özgur nılüfer saçları Yolun açık olsun usta adam Yolun açık olsun lyı ınsan" Yıllar geçer sürgünlerde Ister Parıs, ıster Stockholm olsun bır şey değışmez Beklenır umutlu haberter Yanlış kararların bozulması Yurda dönmek, sevdıklenne kavuşmak Kayaoğlu "Artı yıl oldu ayrılaJı O gün Ankara'da kızım Çıldıran bır Nısan vardı" dıye başlamış, şöyle bıtırmış "Masamda kırmızı lâleler vardır Her gece ellerımle koyduğum Bır bır yanaklanndan okşarım Hepsının adı Ayşe'dır Ve her gece yattığımda Özlemle örtünürüm" ORDU 0RMANIYAKIYOR SıirtŞırnak... Oncelen kesıliyordu, şımdı yakılıyor. Boluk komutanının keyfı. "Senın ormanın benım askenmden kıymetlı mi?" PKK bu sefer de yangın sondurmek ıçın gelıyor! "Yaklaşanı vurun!" Mezarlıklar da payını aldı. Tam hedef.şehırlerın de ottan, ağaçtan temizlenmesı. İşçiler ımha faalıyetıne katılmıyor. Dağlarda Gerilla Barınamasın Diye • Devrımc Sosyalıstler Bırlık Içın Görev Baş na1 • İşçi Smıfı Hareketı ve Devnmcı Sosyalıstlerın Bırlığı 9 Yenı Soykır mlara Hayıri • Oarbecıler Yarg lansın Suçlular Sanık Sandalyesıne • Faşızrn Çözuluyor m u 7 • TKP/ML Hareketı 3 Konferans Ouyurusu • Manuel OEMİR Olayı • 12 Eylul ve Kadın • • Turk ye nın Mengete ler • Ö(um Yolcul j ğ u 141 ve 142 Madde Tartışmaları Uzenne emeğin KOSKOTAS'IN BAŞBELASI YUNANLI GAZETECİ, 2000'E DOĞRU'Yk ANLATTI: "ABD, KOSKOTAS'I NASIL HARCADI?.. ASİLNADIRLE İLGİLİ YAYIMLANMAMIŞ BELGELER VAR." İNÖNÜ'YLE KIBRIS GEZİSİ. MUHABİRİMİZİN PEŞİNDEN AYRILMAYANLAR! YILMAZ GÜNEY'İN FİLMLERİNE OLAN OZLEMİMİZ BİTIYOR. Ş OLAYIN ŞAVCISI AÇIKLIYOR: "TİKKO ÜYESİ GENCİ İŞKENCEDE OLDURDÜLER" • DGM savcıları ve poiıs sol dergdere dıyor kı Ankara bızım Isîanbul siz n • Bıngollu toprağmda mısafır gıbı • DemırÇelık ışçılerı Bu grev bıze okul oldu • Uluslararası Felsefe Kurumları Federasyonu Türkiye de • Yayınevlerının ılk goz ağrılan • Mıs Sokak ı tanhe geçırenler • Cemai Sureya Takunyası ters • Necatı Gungor e gore artık ask ve yaratıcılık yok • Turan Durstın dan Gok Sofrası • Denız Gokçe ' sorunlu dort buyuklerı yazdı • Hasan Yalcın ın Daşyazıs Parlamento kendını duşunuyorsa 4 Eylül Sıvas Kongresı'nın 70 yıldonumu etkınlıklerı: 1 PANEL Konu ' 4 Eylul ve Günümüz" Prof Dr Toktamif ATEŞ Prof Dr MümtazSOYSAL ilhan SELÇUK Dr Entol ATABEK Racitı Nurl İLERİ Açtş koflufması. Prof Or. Nurettin SÖZEN 2 TIYATRO GÖSTERİMI SIDAD Tiyatro Topluluğu "Btr Ulusun Öykusu 1 Tarih 3 eylul pazar saat 13 0017 00 arası Yer Fatıh Şettır Vyatrosu SaraçhaneIST Gıriş uCfBtsızdir EYLÜL SAYISI ÇIKTI BAYİLERDE « Cumhuriyet Kitap Kulübü Sivas Temsilciliği KİTAP ŞENLİĞİ 4 Eylül4 Ekim Ver ubın/or Park Kahvesı UNICEF BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇOCUKLARA YARDIM FONU UNICEF Ezra Jack Keats Çocuk Kıtaplan ResımlemesıUluslararası Üstun Başarı ödulu Yarışması Tanıüm: Amenkalı çızer ve ressam Ezra Jack Keats adına kurulan Ezra Jack Keats Vakfı ve UNICEF, çocuk kıtaplan çızerlen yarışması düzenlemıştır Aşağıda bekrtılen Seçıcı Kurul'un değerlendırraesı ıle bır çızer yanşmaya kauldığı kıtabı ıle ulkemızden 'Mıllı Aday' olarak behrlenecek ve kendısıne Ezra Jack Keats Mıllı Aday ödül Belgesı venlecektır Daha sonra New York'takı uluslararası jün 5000 Amenkan Dolarlık odulün sahıbım belırleyecektır Seçıcı Kurul: (Alfabetık sıraya göre) Prof Dr Meral Alpay, Araştırmacı/öğretim üyesı Gulten Dayıoğlu, Yazar Fatıh Erdoğan, Yazar/Edıtör Can Goknıl, Ressam Alanor Olalı, UNICEF Türkıye Mıllı Komıtesı Genel Mudürü Yalvaç Urai, Şaır/Edıtör Reha Yalnızcık, Grafik Sanatçısı/Ressam Katılma şartlan: Herhangı bır kurulu;, yayuncı ve bızzat çızerler 19841989 yüları arasındakı dönemde, en az bır, en çok beş adet resımlı kıtap yayımlamış olan bır kışıyı bu ödül ıçın önerebılırler Çızerın 1 Ocak 1984'ten önce bır kıtap yayımlamamış olması sarttır Çızerlenn metnı yazmış olmalan şart değıldır Çızer Turkıye Curnhunyetı vatandaşı olmalıdır önerılen çızenn kıtabı, aıle, barış, doğa, gençhk, kultürel bırlık ve çeşıtlıhk konularından en az bınne ügı gösterraek bakımından Bırleşmış Mılletler ve UNICEF'ın amaçlanyla uyumlu olmalıdır Kıtabın basımı yurtdışında yapümış olabılır Katılım bırden fazla (en çok beş) kıtapla yapüabıhr Çızer, aşağıda belırtılen adresten sağlanacak aday gösterme fornıu ve • Söz konusu kıtabın dört kopyası • Adayın 1/2 sayfalık ozgeçmışı • Adayın sıyah beyaz kuşe fotoğrafı ıle bırlıkte başvurmalıdır Son katılım tarıhı 2 Ekım 1989'dur Dığer onemlı tarıhler: 30 Ekım 1989 Mılh ada> behrlenecek ve Ezra Jack Keats Mıllı Ada\ Ödül Belgesı venlecektır 1 Eylul 1990 Uluslararası ödülü kazanan kışı bütün mılh komıte ve temsılcılıklere bıldırılecektır Aralık 1990 UNICEF Ezra Jack Keats Uluslararası ödülu verılecektır Formlann temın edılebıleceğı adres UN1CEF Turkıye Mılh Konutesı Abdullah Cevdet Sokak No 20/10 Çankaya Ankara •Tel 94138 17 45) NtTELİKLİ LÎNYİT KÖMÜRÜ ALENACAKTIR Ankara'da 198990 ısıtma sezonunda kullanılmak uzere, kalıte kontrolü yapılarak, Soma eşdegerı duşuk kukunlu lınyıt komuru alınacaktır Konuyla ılgılenen ozel sektor kuruluşlarının 11 Eylul 1989 tarıhıne kadar şırketımız merkezıne muracaatlan rıca olunur ADRES: BELKO ANKARA KÖMÜR VE İHTtYAÇ MADDELERİDAĞITIM LTD. ŞTİ. ŞÖLEN SK. NO:8 ÇANKAYA/ANKARA BÜTÜN ÖĞRETMENLER İngiliz, Deneyimli ve Profesyonel C SiDAD) Sıvas Dayanısma Demeğı Genel Merken 575 06 1 7 556 08 71 DAHA SAGLIKLİ BIR YASAM Rume*Cad No 92/4ZekıBeyApt Osmanbey İSTANBUL Kursların Başlama Tanhılerı Gunduz 4Eylul1989 Akşam 4Eylul1989 Haftasonu 9 Eylul 1989 İSTANBUL ANKARA Tel 1470983152827172 Tel 1353094 1352397 SetenıkCad No 8Kal5 Kızılay ANKARA ?ıMe OZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU BCE SÜRÜCÜ SEBTİFİKASIVERİLİR USKUDAR343 67 81 KOZYATAĞI362 47 33 MALTEPE3522121 TARABYA1620818 OKULUMUZDA26 DÖNEMKAYITLARIBASLAMISTIR TÜRKİYE AİLE SAĞUĞI VE PLANLAMASIVAKH EvlıllV Oantşmanlıgı Kadın Hastalıkiarı Çocufc Saghğı ve Hastalıklan Aıle Planiaması Gebeük tam ve takıbt Laboratuvar TÜRKÂN (KAPLAN) ASLAN TURGAY ASLAN evlendiler 2/9/89 İSTANBUL HAVVA GOKSU (CAN) 385 537656912 45 FARUK GOKSU „ evlendiler ı I e Gençhk Parkı 281989