Katalog

22 ARALIK 1989 OLAYLARIN ARDINDAKI Rapor sıkmtısı GERÇEK ANKARA (Cumtauriyet Burosn) Cumhurbaşkam Tnrgnt Ozal'ın Avrupa Topluluğu Komısyonu'nun Türkıye raporunun tam metnı açıklanmadan gorüşlerını bıldırmesı, lıükumet ıçınde sorun yarattı Başbakan Yardımcısı Ali Bozer, özal'ın açıklamayı "Cumhurbaşkanı olarak" yaptığına ışaret ederek, sözlerının "Konumuna gore kendı degerlendinnelen" olduğunu bıldırdı Devlet Bakaru ve Hükumet Sözcusu Mehmel Yazar da, "Cumhurbaşkanı tabiı kı her konuda göruş bıldırebilir. Ama işlemlenn, vuru>en prosedumn ayn kurallan vardır" dedı Başbakan Yüdınm Akbulul ıse, AT raporunun tartışılabdeceğını, ancak bu nun çekışme halıne dönuşturülmemesı gerektığını belırterek, özal'ın açıklamasının doğal olduğunu ka>dettı Cumhurbaşkanı Turgut özalın salı gunü Başbakanlığı zıvaretı sırasında raporu değerlendınrken, "Bızını tahmınierünızdetı daha lyı bır rapordur" sözlerı hukumette tartışma yarattı Özal'ın komısyonun tam metnı Ankara'ya ulaşmadan yaptığı açıklamada, "Eger bız muracaal etmeseydik, 198Tdc Avrupa'dakı son degişiklıklerden sonra oraya gırmemiz, oraya muracaat etmemız bile çok zor olardn" demıştı Hukumetın rapora ılışkın goruşunun açıklık ka zanmadan yapılan bu yorumları Cumhurıyet'e değerlendıren Başbakan Yardımcısı Alı Bozer, "Sayın Ozal, Cumhurbaşkanı olarak konuşmuştur Bu goruşler hukumetı baglamaz ve hukumet goruşu farklı olabıiır" ıfadesını kuliandı Öncekı gun toplanan Bakan lar Kurulu'nun rapora ılışkın goruşlerını açıklayan Devlet Bakanı ve Huktımet Sözcusu Mehmel Yazar da, "Muzakere tanhı behrlenmedigıne gore, bu noktadan dolayı bızım beklentı ve arzulanmıza tam cevap vermemektedır" değerlendırmesının hukumette benımsendığını bıldırdı Devlet Bakanı Yazar, gazetecılenn konuya ılışkın sorulannı da şöyle yanıtladı ' Soylediklenıuzdefl hukumetın rapordan pek mutlu olmadıgı soylenebilır mı? YAZAR Rapor bellı bır yönuyle bızı memnun etmıştır Rapor olumsuz değıldır Bızım bekİentımız daha ılerdeydı Hepsı bu Yoksa rapor kendı başına olumsuz değıldır Sayın Cumhurbaşkanı'nın AT raporu uzenne açıkladığı gonışler, hukumetı bağlavıcı olacak mı, yoksa bunlan Cumhurbaşkam'nın kışısel gonışlen olarak mı degeriendınyorsunuz? YAZAR Cumhurbaşkanının açıklamalarını henuz okumadım Cumhurbaşkanı tabıı kı her konuda goruş bıldırebılır, ama 1$lemlenn, yuruyen prosedurun ayn kurallan vardır Cumhurbaşkanı sızden da HABERLERtN DEVAMI CUMHURİYET/19 dolayı teşekkür edenm, ancak grup konuşmanızı doğru bulmuyorum Ben ANAP gemısının tayfası olmaktan şeref duyanm Eğer tayfayı hakaretamız şekılde kullanmadıysamz, mürettabatın bınsı olarak kullandıysaruz ben bunun la övunurum Kongrede karşınıza çıktığımda nefer olarak çalışma vaadınde bulundum Tayfa olarak da çalışmm, ama musaade edersınız Meclıs Başkanı olarak bulunduğunuz dönemde ben 1988'de kongrede butun delegasyonun önunde 5 sırada MKYK uyelığıne seçıldım Bır ay önce de kımsemn cesaret edemedığı bu ışı yaptım ve çok namüsaıt şartlar ıçınde bıle çıktım, sızınle mucadele ettım ve delegasyonun uçte bırının de oyunu aldım Musaade edın de barı "lostromo" olayım Gemı kaptanlığı ıddıamız yok, ama benı sıradan, bu ışlerle hıç ılgısı olmayan bın yenne koyamazsınız ve unutmayın kı gemıyı baurırsa, tayfa değıl, kaptan batırır YAKBULUIİ Ben tayfa derken kötu bır şey kastetmedım Ne olacak ben de tayfa sayılınm Hepımız tayfa sayılırız Ama partı ıçı muhalefeün, rauhalefet partılenyle bırlıkte hareket etmesıne ızın veremem H£ÜUZEL: Ben partı ıçı muhalefet değılım ANAP'ın zafere gıtmesı ıçın uğra&ryorum Bızım son bırkaç aylık mucadelemız ıçınde ANAP yıpranmamıştır, aksıne mesafe almıştır, puan kazanmıştır Bızım yaptığımız mucadele ANAP'ı buyütecek mucadeledır, çünkü demokratik mucadeledır 1990'da muhakkak kongre yapmalısuıız Sız geçıcı başbakan değilsiniz, ama geçış donemı başbakanısınız. Bu ıkısı farklı Sızın bu geçış dönemınden sonra yermızı bırakmanız da mümkun, devam etmenız de mumkün çış dönemınde ve zor bır dönemde genel başkan ve başbakanım H.CGUZEL:Ben kongreye gıtmek ıçın atraksıyon yapıyor değıhm tnandığımı söyluyonım Ama kongre konusunu da elbette düşünürum Adalet ıstıyorum Bu adalet uye yaamında yenne getınlmemıştır MKEÇECtLER: Arkadaşlar partı ıçı sorunlarla ılgılı beyanat vermesınler H J C G U Z E L : tnsafımza sığınarak söyluyonım Kongre öncesı gazetelere bakın, Sayın Keçecıler' ın en az vansı kadar konuşmuşsam bütun ıddıalanmdan vazgeçıyonım YUSUF OZAL: Bır prensıp ge orelım Başbakan'dan sonra kımse konuşmasın. H.CXIUZEL: Zaten gnıpta öyle oluyor Eskı genel başkan zamarunda öyleydı Sayın Başbakan kendısınden sonra konuşulmasım ıstemıyorsa, kendısıne cevap venlmesını gerektırmeyecek şekılde konuşsun YAKBULUTi Ben kımseyı kastederek konuşmadım HXXGUZEL: Ben konuşmalannızı çok ıyı takıp edıyorum Ar tık taraf olmak haletı ruhıyesınden vazgeçelım Sız Genel Başkan ve Başbakan gıbı konuşursanız bız de cevap vermeyız Sayın Özal şunu da bılın kı değıl, genel başkan, başbakan, cumhurbaşkanı da olsa ben kendıme laf ettırmem. TALAT ZENGİN: (Ehyle Taşar ve Keçecıler'ı göstererek) Bakaıılar Kurulu koordınasyonsuz Herbırının kafasından bır başka ses çıkıyor Dört başlı ekonomı olmaz. Bu enflasyonla bır daha seçım alamayız Kabınede 8 Turk buyuğu kaldı Sız bu sekız Türk buyuğu ıle ne yapacaksuuz'' Hepsı de sıze karşı ada> olarak çıkacak Bakanlann bır kısmının ışı yok Altlarında kırmızı plaka gezınıyorlar Sayılannı azaltın Bu bakanlan çalıştınn Sayın Başbakan Bunlar boş gezemn boş kalfası Bu adamlara ış venn, ış venn kı boş kalıp melanet duşunmesınler YJUİBULUTİ Evet Ben bır ge ANAP kaynıyor (Baftarafı 1 Sayfada) ları hazırla>acakları bır önerge ıle Malıye Bakanlığı'nın dığer bakanlık butçelennden aktarma yetkısı nın arttırılmasını ve bu paranın memur maaş katsayısının yukseltılmesı ıçın kullamlmasını önerecekler Hasan Celal Guzel ve ANAP ıçındekı muhalefetın butçe görüşmelennden sonra Adalet Komısyonu gündenunde bekleyen hayalı ıhracatçıya hapıs cezası öngören yasa tasansı ıle ruşvet ve yolsuzlukla mucadeleye ılışkın, Kırşehır Mılletvekıh Gökhan Maraş'ın yasa önerısını TBMM Genel Kurulu'na ındıreceklerı bıldınldı Edınılen bılgıye göre Başbakan Yıldınm Akbulut başkanlığında olağanustü kongreden sonra ılk kez toplanan ve yaklaşık 17 saat suren MKYK toplanüsında Hasan Celal Guzel, Akbulut'a sert eleştınler yönelttı Guzd'ın Akbulut'a "Sız geçicı başbakan degUsiniz, ama gepş donemı başbakanısınız" dıye seslendığı öğremldı Güzel, olağan kongrenın erkene alınmasını, ANAP Başkanlık Dıvanı'mn ve Grup Yönetım Kurulu'nun değıştırılmesını de ıstedı Guzd'ın, Yusuf özal'ın "Başbakan'dan sonra kımse konuşmasın" bıçımındekı önensıne karşılık da "Sayın özal şunu bılın kı degıl genel başkan, başbakan, cumhurbaşkanı da olsa ben kendıme laf ettırmem" şekhnde konuştuğu öğremldı Gıızel'ı destekleyen MKYK uyelennden Tatat Zengin'm de bakanları sert bır biçımde eleştırdığı belırlendı UGUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) Vaşıngton'un Panama'yı ışgalının Londra 'da destek bulması,devletler arası üışkılenn çağımız dunyasmda ne kadar acımasız olduğunu belırtmek açısından yararlıdır Ancak Sovyetler'ın Doğu Avrupa'da olan bıtenlere askerı mıidahalede bulunmaması Batı Avrupa'da alkışlamyorsa ya da doğal bulunuyorsa, bu erdemı ya da zorunluğu "hur dunya"da da geçerlı saymak \e benımsemek zorundayız Panama olaymda Vaşmgton 'un ılerı surebıleceğı gerekçeler hıçbır değer taşıyamaz "Uyuşturucu trafîği, Pananıa'da yaşayan Amerikalüann hayatlarını korumak ya da Panama diktatoru Noriega 'nın durumu"gıbı nedenlenn kabul edılmesı olanaksızdır Bır kez bu yol açıldı mı, her ulke bır başkasının ıçışlerıne sılahlı mudahale ıçın gerekçeler bulabılecektır Vaşmgton 'un Panama 'ya sılahlı mudahalesımn son gunlerın lyımserlık dunyasma soğuk bır duş etkısı yaptığım soyleyebılırız, ama bu yetmez "İki supenn Malta 'da buluşmasının anlamı neydi? Barış dunyasını kurmak ıçin hangı temellerde anlaşmışlardı? Yeni egemenlik bolgelm saptanmış mıydı ?" gıbı sorular sıcaklığını sürdunirken ABD 'nın dunya jandarması rolune çıkabılmesı, hem acı hem de duşundurucüdur • * * ha farklı bır biçımde degerlendıriyor raporu. YAZAR Tanh verümemesını bır tarafa bırakırsamz rapor çok guzel Çunku Turkıye"yı uyelığe layık bır ulke olarak göruyor Jlış kılerımızı ortaklığın ötesınde gehştırehm, dıyor ve Avrupa ıle bu tunleşmeden söz edıyor^' Başbakan Yardımcısı Bozer de Cumhunvetm, "Ozal Başbakamn yanında AT raporuyla ılgılı goruşlen nı acıkladı. Bu goruşler hukumetı bağlar nıtelıkte. Anayasanıo buvruklanna rağmen bu davranışı nasıl değerlendınyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdı "O konuşmayı Cumhurbaşkanı olarak yapmıstır, hukumet olarak degıl Konumuna gore kendi degerlendırmelennı soylemıştır. HukumetJen bağlar, baglamaz. Drvlet bır butundur. Hukumet goruşu farklı olabılır. Cumhurbaşkanı olarak so> ledıklenyle hukumettekı farklı olabılır ve hukumetı baglamaz. \nayasaya göre Cumhurbaşkanı ıle hukumet ıkı ayn organdır Bu açıdan Cumhurbaşkanı olarak so>lenmış sozlerdır, hangı sıfatı varsa o sıfatın göruşudur." Ozal'ın yeni (Baflarafı 1. Sayfada) Turgut Özal'ın başbakanlığı dönemınde Konut'ta Özel Kalem Müdürlüğü'nü yürüten Huseyin Aksoy, Cumhurbaşkanlığı özel Müsavırlığı'ne, Başbakanlık Basm Müşavırı Metin Yaiman da Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavtrlığı' ne atandılar PORTRELER ORHAN ONAR 1923 yılında Ankara'da doğan Orhan Onar, ılk ve orta oğrenımını İstanbul'da Galatasaray Lısesı'nde yaptı 1947 vıhnda Istanbul Umversıtesı Hukuk Fakultesı'nı bıtıren Onar, askerlık gorevının ardından yargıçhk mesleğıne Dıcle Cumhunyet Savcılığı ıle başladı 1954 yılında Ankara Cumhurıyet Savcı Yardımcılığı'na getırılen Onar, ıkı vıl sonra Adalet Bakanlığı tarafından ınfaz kurumlannda ıncelemeler vapmak uzere bır vıl sureyle Fransa'ya gonderıldı 1960'ta Yargıtav Başsavcı Yardımcılığı'na atanan Onar, ıkı yıl sonra Anayasa Mahkemesı geçıcı , raportorluğune, 1973'te de Danışta> uyelığıne seçıldı Bu görevını yuruturken uç >ıl sureyle de Uyuşmazlık Mahkemesı u>elığı yapan Onar, 1980'de Danıştay Genel Kurulu'nca Anavasa Mahkemesı uyelığıne seçıldı 1985'te Anayasa Mahkemesı Başkanvekılhğı'ne seçılen Onar, 1987'de de Anayasa Mahkemesı başkanı oldu Bu görevını 1988 yılı mart ayına kadar yuruten Onar, yaş kaydından emeklı olduktan sonra Başbakanhk Hukuk Damşmanhğı görev ıne getırıldı 1921 yılında Istanbul'da doğan Ozmert, ılk ve orta öğrenımını lstanbul Erkek Lısesı'nde tarnamladı 1942 yılında lstanbul Umversıtesı Hukuk Fakultesı'nı bıtıren özmert, 1948 yılında Fransa'da hukuk doktorası yaptı Fıansa'da 4 yıl kalan özmert, dönuşunde askerlık görevını tamamladı, ardından da Gumruk \e Tekel Bakanlığı Teftış Kurulu Başkanlığı'nda mufettış olarak görev yaptı lstanbul Hâkımlığı görevıyle yargıçlık mesleğıne başlayan Ozmert, 1953'te Yargıta> Başsavcı \ardımcıhğı'na getırıldı 1960'ta Adalet Bakanlığı Ceza Işlen Genel Mudurluğu'nde yetkıh Cumhunyet Başsavcı Yardımcılığı vapan Özmert, 1973'te ıse aynı genel mudurlukte başmuşavır olarak görev yaptı 196465 yıllannda Fransa ve Belçıka'da bulunan Özmert, 1973'te Yargıta) u>esı oldu 197579 yılları arasında Uyuşmazlık Mahkemesı üyelığı de yapan Ozmert, 1981 'de Anayasa Mahkemesı uyelığıne seçıldı Daha sonra Anayasa Mahkemesı Başkanlığı'na seçılen Ozmert, bu görevını 1987 yılına kadar surdurdu Başbakan Yıldırım Akbulut, Türk Ocakları Vakfı'mn dün gecekı yemeğınde, AT raporunu değerlendınrken, "Bız gonışmelenn tarihınin belırlenmesını arzu edıyordnk. Bunun belırlenmemış olması arzumuzun şu an \enne gel Tayfa tartışması memiş olması demektır. Ama bu Edınılen bılgıye göre ANAP'ın kapdann bıze kapandığı manasında değıldır • dedı Akbulut, "Ra Akbulut başkanlığında toplanan ponı musbet ve menfı yönleriyle MKYK toplantısında tartışmalar degerlendırelım. Ama bunu bır şöyle gelıştı çekışme hslıne gebrmeyelun" dıH.CGUZEL: Bıze konuşma ye konuştu ımkânı sağlayan tutumunuzdan AT DAİMİ TEMSİLCİSİ SANBERK Avrupa'da Türkiye'nin yeri var Sanberk'ten Avrupa'da önemli değişiklikler yaşanırken Bruksel Komisyonu'nun Turkiye ile işbirlığınin derinleştirilmesi yonunde karar alması buyuk siyasi onem taşımaktadır. Bizi Turkiye olarak Avrupa'ya bağlayan en guçlu bağ, Turk halkının belli demokratik değerlere olan inancıdır. Ikincı onemli unsur Turkiye'nin Doğu Avrupa ve Balkanlar'da oynayacağı roldur. YASEMİN ÇONGAR BRUKSEL Turkiye'nin Av rupa Topluluğu (AT) nezdındekı daımı temsılcısı buvukelçı Ozdem Sanberk, Avrupa'da önemli değışıklıkler yaşanırken Bruksel Komisyonu'nun Turkiye ıle ışbırlığının derınlestırılmesı yönunde karar alması mn buyuk sıyası önem taşıdığını söyledı Sanberk, "Sırf bu lespıt dahı, Turkiye'nin 1989 senesinde tam uyejik muracaatı yapmasının onemını ortaya en açık şekılde koymaktadır. Bız o zaraan bu muracaatı yapmasaydık, bugun Turkıye'nın Avropa'mn gundemınde kalmasım ve Avrupa'nın kendı kendısıne çudigi vızyon ıçınde olmasını saglamamıza ımkân olmazdı" dedı Büyukelçı Sanberk Türkıye ıle Batı arasındakı tek bağın AT ıle ılışkıler olmadığını da hatırlatarak, Avrupa Konseyı, NATO, AGIK, OECD, BM, Avrupa Ekonomık Konseyı'ne uye olan Turkıye'nın bu kuruluşların hakkım vermesı gerektığını savundu "Bizi Turkiye olarak Avrupa'ya bağlayan en guçlu bağ Turk halkının bellı demokratik değerlere olan inancıdır" dıyen Sanberk, Turkıye'mn Avrupa sıstemı ıçınde yer alması ıçın gerekh ıkıncı önemli unsurun, Turkıye'run Doğu Avrupa ve Balkanlar'da oynayacağı rol olduğunu söyledı Buyükelçı Ozdem Sanderk'e Bruksel'dekı daımı temsılcıhkte yönelttığımız sorular ve yamtlar şöyle Sayın Buvukelçı, AT Komisyonu'nun Turkiye'nin tam uyelik başvurusuna iliskın goruşunun genel havasını nasıl karşıladınız? Yapılan onen Turkıye açısından ne anlama gelmektedır? SANBERK Dunya ve bühassa Avnıpa bu kadar btıyuk değışıklıklere sahne olurken, parametreler bu kadar değışırken, ıkı Almanya'mn bırleşmesı meselesı kıtlelenn tabandan alevlenen hareketlen nedenıyle Avrupa'mn gundemıne hıç beklenmedık bır zamanda bırdenbıre gelmışken, Avrupalılarm Türkıye ıle ışbırlığırun dennleştınlmesı yönünde bır karar alması ve Turkiye'nin "Eligidilite" (uyeük ehlıyetım) takdır etmelen, komısyonun karan beklentılenmızın ne kadar gensınde kalırsa kalsm, son derece buytik sı>ası önem taşımaktadır Sırf bu tespıt dahı, Turkıye'mn 1987 senesinde tam uyehk muracaatı yapmasının önemını ortaya en açık şekılde koymaktadır Çünkü bız bu muracaatı o zaman yapmasaydık, bugün dünya sıyası konjonkturunun alabora olduğu bır devırde, Avrupa hderlenmn dıkkatını Turkiye'nin uzenne çekmemıze ve Turkıye'nın Avrupa'mn gundemınde kalmasım, ruhayet bu yenn de Avrupa'mn kendı kendılenne gelecek ıçın çızdıklen vızyon ıçınde olmasını sağlamamıza ımkân ohnazdı Gelelım komısyon görüşunün ıçenğıne, Avrupalılar dıyorlar kı, "Bız sızle muzakerelere başlayamayız Bunun da ıkı sebebı var Bıze bağlı sebepler, ıkıncısı sıze bağlı sebepler "Bıze bağlı sebepler" derken kastettıklerını bıraz once soz ettığım hızlı değışıme bağlıyoruz Bır yönu daha var Dıyorlar kı, bız Avrupa ve dünyada meydana gelen değışık ulaşıyordu Yanı planlı kalkınma devnnde Turkiye çok basarıh hamleler yapmıştır Fakat 1980 sonrasında yapılan çok önemh bır sey daha var Türkıye'de çağdaş pazar ekonomısı şartlarının yerleştınlmesı ve yapısal değışıklık eğılunlerının modern teknolojıye geçışın ve çağdaş altyapı strükturünun gehştınlmesırun bu dönemde genış ölçüde gerçekleştığını göruyoruz Fakat bu arada, başka darboğazlar ortaya çıkmıştır önemh bır adım ıse Turkıye'mn ödemeler dengesırun çok uzun seneler sonra, ılk kez fazla veımesıdır Butün bu saydıklanm benım kışısel değerlendırmelenm değıl, toplukk yetkılılennın bıze söyledıklendır Raporda yalnızca 1980 devresı ele ahnmıştır Topluluk ekonomık ıncelemesuu geçmış yüiara uzanan bır perspektıfte ele almıştır Bunun bır sebebı de ılenye yönelık uygulanması gereken ortak kararlan Turkıye'mn deruhte edıp ederneyeceğım ortaya çıkarmaktır Bu kabılıyetı son altı senede gösterdığı pazar ekonomısı uygulamalan de göstermesı yeterh olmayacaktır Görüşlerı odur Onun ıçın şımdı bıze bır program teklıf edıyorlar Teklıf edılen program bır denetne (test case) mtehğındedır Turk sanayıı dış rekabete açılmakta başan gosterebıldığı ölçüde, Turkiye, demokrası ve ınsan haklan alanında Batı ulkelenndekı şartlara yaklasmaktakı başansı ölçusunde Avrupa Topluluğu, Turkıye'mn Roma Anlaşması ıle ustleneceğı vecıbelerı yenne getınp getıremeyeceğı konusunda karar verecektır Meseleye bu çerçeveden bakacak olursak o zaman bıze verılen görüşun (Avıs) mahıyetım daha ıyı kavrayabılınz Demek kı ortada, onemli kararlara varılabılme ımkânı vardır Yeter kı, kendı ıçlenndekı zorluklar ıkıncısı de bızım yapmamız gereken transformasyonlar aşılabılsm Bunlan raporda açıkça soyluyorlar SEMİH ÖZMERT RECAİ ENGÎN Sıvas'm Suşehrı ılçesınde doğan Engm, 1939 yılında Kara Harp Okulu'nu bıtırerek orduya subay olarak katıldı 1955 yılında kurmay subay olan Engın, 1966 yılında tuğgenerallığe yükseldı 1963 64 vıHarı arasında Iran ordusunda askerı muşavırlık, 1967 69 \ıllannda da lngıltere'de askerı ataşelık yapan Engın, 1977 vılında emeklı oldu Engın, 1988 >ılından bu vana Cumhurbaşkanlığı Damşmanhğı gorevınde bulunuyordu METEN \ALMAN Pulak, 1943'te Istanbul'da doğdu Lıse mezunu olan Can Pulak, uzun sure Gunavdın Gazetesı Ankara Temsılcılığı gorevınde bulundu 1984 yılında Anadolu Ajansı Genel Mudur Yardımcısı olan Pulak 1985 yılından bu vana basın, tunzm ve çevre konulannda Ozal'a danışmanlık hızmetı sunuv or CAN PULAK Metın Yaiman, 1940 yılında Ankara'da doğdu 1960 vılında gazetecıhğe başlavan Yaiman, Dunva \e Hurn>et gazetelennde çalıştı Yaiman, 1974 vılında basın ataşesı olarak Atına Buyukelçılığı'nde gorev aldı Daha sonra Bonn'da basın ataşelığı yapan Yaiman, 1988 yılında Başbakanlık Basın Muşavırlığı'nde gorevlendırıldı KÂYÂTOPERI 1933 yılında Ankara'da doğdu Ortaoğrenımını TED Ankara Kolejı'nde tamamladıktan sonra 1955 yılında Ankara Umversıtesı Sıyasal Bılgıler Fakultesı'nı bıtırdı Dışışlen Bakanüğı'nda goreve başlayan Topen, 19591963 yıllan arasında Turkıve'nın VVashmgton Buyukelçılığı'nde sırasıvla uçuncu katıphk, ıkıncı katıphk ve başkauplık yaptı Topen daha sonra sırasıj la, Kabıl Buyukelçılığı'nde başkatıplık (1964 1965), Dışışlen Bakanlığı Personel Daıresı'nde Şube Mudurluğu (1965), Enformasyon Daıresı'nde Şube Mudurluğu (19651967), Yeni Delhı Buyukelçıhğı'nde başkatıpbk ve musteşarlık (1967 1970), Kopenhag Buyukelçılığı'nde musteşarlık (19701971), Dışışlen Enformasyon Daıresı'nde Muşavırlık ve Daıre Başkanvekıllın (19711974), Cento Genel Sekreterhğı'nde Halklar lhşkıler Mudur Yardımcılığı (19741976), Bırleşmış Mületler Cenevre Temsılcılığı nezdınde, Turkı>e'nın daımı temsılcılığınde musteşarlık (19761980), gorev lennde bulundu 1980 yılında Dışışlen Bakanlığı Enformasyon Genel Mudurluğu'ne getınlen Topen, 198386 yılları arasında Kuvevt, 198789 yılları arasında Ottovva Buyukelçüığı gorevlerını son olarak ustlendı 1989 yılında Başbakanlık Basın Yaym ve Enformasyon Genel Muduru olan Toperı, evlı ve 3 çocuk babası Ingılızce ve Fransızca bılıyor HÜSEYİN AKSOY Cumhurbaşkanlığı Ozel Danışmanhğı'na getırılen Huseyin Aksoy, 1948 yılında Eskışehır Seyıt Gazı ılçesı Hamıdıye Köyü'nde doğdu Ilk, orta ve lıse öğrenımını Eskışehır'de yaptı îstanbul Yıldız Ünıversıtesı Makıne Muhendıslığı'nden mezun olduktan sonra Koç ve Sabancı Holdıng'e bağlı şırketlerde şımdıkı Cumhurbaşkanı Turgut Ozal ıle bırlıkte çalıştı 1983 >ılında ANAP'ın kurulmasıyla bırlıkte Turgut Özal'ın sağ kolu olarak gorev vapmava başladı ANAP Genel Sekreterı Akgün Albayrak'la bacanak olan ve ANAP ıçınde özal ıle yakınlığı nedenıvle "kara kutu 2" olarak tanımlanan Akso>, 3 çocuk babası ve Ingılızce bılıyor Aksoy Başbakanlık Damşmanhğı görevı sırasında Özallar'ın Konut Özel Kalem Mudurlüğu'nu de vaptı Şımdı Turgut Ozal ın özel danışmanı olarak görev yapacak llkler, bılhassa ıkı Almanya'mn bırleşmesımn gundeme, bekledığımızden önce gelmesı dolayısıyla, tek senet ıçın seçtığımız hedeflere varıp varmadığımızı, ancak 1993'te yapabıleceğımız bır değerlendırme çerçevesuıde anlayabıle ceğız Avrupa'nın ılerde alacağı bıçımı, yanı ne gıbı bır sıyası çoğrafya arz edeceğını, ancak o tanhte tespıt edebıleceğız Ve ona göre, gemşleyıp gemşlemeyeceğımıze karar vereceğız Bınaenaleyh, sız dunyanın en ılen memleketı bıle olsaydınız, bız sızle muzakere açamayacaktık " Nıtekım bu, bır gerçektır Esasen Avrupalılar bu genışle me konusundakı mcelemeyı daha önce yapmak ıstedıler Ancak Doğu Avrupa'da halktan kayuakUnan olaylann yarattığı gehşmeler dolayısıyla buna vakıt bulamadılar Ama bıze 1989 sonuna kadar cevap verme sözlerı olduğu ıçın, bu ıncelemeden de kaçınamadılar Onun ıçın, 17 aralıkta gece saat üçe kadar suren müzakerelenn bır sebebı de Turkı>e dışı nedenlerden kaynaklandı Şu tespıte vardılar kı "Bız ıstınaı durum harıç (Sauf Condıtıon Exceptıonnelle) 1993'e kadar gemşlemeyeceğız Kımse ıle muzakere açmayacağız " Demek kı, Avrupa'mn hem genışlemesı konusunda hem de sıyası bakımdan oynayacağı rol açısından tek senet ıle tespıt ettıklen hedefe ne ölçude vardıklan yolunda 1993'te yapacaklan ıncelemeden sonra karar verecekler Bı nienaleyh, hıçbır ulke ıle muza kere yok Bır tek hanç, Doğu Almanya'yı ıçen alabılırler Çunku, ıkı Almanya arasındakı ılış Sayın Sanberk, bır de başta kılenn özelhğı bılınmektedır söz ettıgınız hızlı degışım surecı Şöyle bır tablo çıkıyor ortaya var. Degışen dunya dengelen ıçınTurkiye, Avusturya, Malta ıle de Turkiye nerede yer alıyor? muzakere yapılıp yapılmayacağı AT'nın >ereceğı yanıt Turkıye'yı 1993'ten sonrakı duruma bağlı nereye oturtacak? SANBERK Bu sorunun ceBır de tabıı bu adaylann kendılennden kaynaklanan sorunlan var vabım venrken, şu son bırkaç gün ıçınde Bruksel'dekı gelışmelere Bu sonınlar, Turkıye ıle ko bakmak y ararlı olur AT Komısmısyon goruşunde aynntılandın yonu, Delors başkanlığında, ABD lıyor, komısvonun one surdugu Dışışlen Bakanı Baker başkanlısiyasi ve ekonomık gerekçelen na ğındakı heyete onumuzdekı yularsıl degerlendinyorsunuz? dakı ABDAT ıhşkılerını yönlenSANBERK Turkiye'nin dırecek toplantılar yapmıştır Deekonomık gerçeklerı ortadadır lors, Fransız dönem başkam DuBugunku uluslararası üışkılenn mas ve Sovyet Dışışlen Bakanı Şeuygulandığı açıklık ıçensınde, varnadze ıle 10 yıllık bır SSCBkımsemn kımseden gerceklen sak AT ekonomık ve tıcarı ışbırlığı lamasına olanak yok Bızım bu anlaşması ımzalanmıştır ATyuk yapısal sorunlanmız vardır EFTA bakanlan gene önumuzde40 yıldan bu yana sarkan sonın kı yıllarda nasıl bır ışbırlığı gerlar Ve konjonkturel sorunlanmız çekleştıreceklennı görüşmeye başvardır Butun bunlar o raporda lamışlardır Dığer Doğu Avrupa zaten açık açık behrthyor Nedır ulkelenne yaklaşımlar butun bu bu buyuk yapısal sorunlaı 9 Bır hususlarla bırlıkte Konsey gunde kere nufusumuz, ıkı, tarım nufu mınde ele ahnmıştır AT bakansunun mıktan, uç, rmlh gehnmı ları, bu konuda tartışırken günzın se\ıyesı Bellı başlı üçü bun demde bır de TurkıyeAT ılışkılar Konjonkturel sorunlar ıse lerı meselesı bulunmaktaydı Büenflasyon ve ışsızlık Turkıye'mn tun bu oluşumlar ıçınde Turkıye'ekonomısı Avrupa Topluluğu' mn yerı nerededır1' Bır yerde AT nun kuruldufu yıllar olan ıle aynı sıyası ve ıktısadı sevıyede 1950'lerden başlayan bır perspek olan, AT ıle aynı kulturdekı EF tıf ıçerısınde ele alınmış ve 1990'a TA var kadar getırılmıştır Bugunkü sorunlanmızın ve başarılanmızın Türkıye, EFTA ülkelenyle ıyı büyuk bır kısmının 50'lerden bu düzeydekı ıhşkılerını daha da geyanakı bınkımlerın sonucu oldu lıştırmelıdır Avrupa'mn monoğu tespıt edılmıştır Bu bınkımın polu on ıkı ulkenın elınde değılönemli bır parçası 1963'te Avru dır Çünkü Avrupa bır kıtadır Ve pa Topluluğu'na müracaattır belkı de yakın bır gelecekte büytık Bırçok barajlar, altyapı yatırım bır Avrupa ekonomık sahası ku ları 1980 oncesınde yapılmıştı rulacaktır Karma ekononunın başarı de uyEhlıyetırm ve nufus gulandığı dönemlerden geçmıştır cüzdanımı kaybettım Türkıye Kalkınma hızı 1%3'ten Hükümsüzdur petrol krızıne kadar yüzde 8'lere ALİ METE KUTLUAY (Baştarafı 1. Sayfada) Noriega, sıyasal seruvenlerme "CIA'nın adamı" olarak başlamış, Cuntacı generalın sabıka kaydında 12 yaşındakı bır çocuğun ırzına geçılmesı olayı bıle var! Seçımlere hıle kanştırmak, seçım sonuçlannı tanımamak, cınayet ve uyuşturucu madde kaçakçılığı Bunlar da generalın goğsundekı madalyalardır Panama Kanalı oldum olası, ABD yönetımındedır Yapılan bu anlaşmaya gore kanahn yonetımı 2000 yılında Panama hukumetıne gececektı Işgalden sonra bu anlaşma da herhalde yururtükten kalkmıştır Boğazlar ve kanallar, büyuk devletler ıçın hep askerı ışgallerın nedenlerı olmuştur 1915 yılında Ingıltere ve Fransa, Çanakkale Boğazı'na saldırmışlardır Yıne Ingıltere ve Fransa, 1956 yılında Suveyş Kanalı'na asker gondermışlerdır Panama Kanalı'nın yonetımının Panama hukumeiının elıne geçmesı şımdı tehlıkeye gırmıştır NATO ulkelerındekı unlu "KontrGenlla Örgütü"nun eğıtım merkezı Panama Kanalı çevresınde ABD yönetımındekı askerı okullardır General Noriega bu ok'ulda mı eğrtım görmüştür^ Bılemıyoruz ABD, Guney Amerıka basta olmak üzere etkı alanındakı butun ulkelerdekı 'KontrGenllacılan" Panama Kanah'ndakı unlu "Southem Command" adındakı eğıtım merkezınden geçırır "Southem Command, 1960 yılında kurulmuştur O tarıhten bu yana bu askerı okulda her yıl yuzlerce yabancı subay, yıkıcı faalıyetler, sabotaj, uçak kaçırma gıbı eğrtımlerden geçerler Kışkırtıcı ajanlık Işkence Devnmcılık adına yapılan sahte operasyonlar ve devrımcı bırıkımlerı yok etmek ıçın başvurulan "pasıfıkasyon" eylemlerı Bunlar da "Souttıem Command"m verdığı eğıtımlerdır Bu eğıtımlerden geçen subaylar, Guney Amenka'nın hemen hemen her ülkesınde görduklerı bu eğıtımlerı uygulamışiardır Brezılya'da, Şılı'de ve Arjantın'de sıvıl hukümetlen dev>ren bırçok cuntacı subay, bu okulda eğıtım görmüştür Panama, ABD ıle uzun yıllar suç ortağı olarak yaşamıştır Southem Commad okullarında cuntacı ve ışkencecı subaylar yetıştıren ABD, yıllarca bu eğıtım çalışmalarında us olarak kullanılan Panama'yı ışgal edıyor ABD'nın Panama'yı ışgal etmesı onaylanmaz ABD'nın bu tür ışgallerı hoş görülurse, yarın, bır başka ulkeyı bır başka gerekçe ıle ışgal eder Vıetnam henuz unutuimadı Iran ve Lıbya saldırıları da belleklerde tazelıklerını kpruyor Şılı'de halkoyu ile seçılen sosyahst Allende'ye karşı düzelenen darbe, ABD'nın yuz karası olarak sıyasal tarıhte yerını aldı ABD desteklı Yunanıstan'dakı "Albaylar Cuntası" da unutulmuş değıldır Malta'da BushGorbaçov goruşmesınde bu Panama ışgalı konusu da yer almış mıdır^ Bush Gorbaçov doruğunda bu konu konuşulmuşsa hıç şaşırmayın Dunyamızı nasıl olsa ya gızlı yollarla ya açıktan bu "VotkaCola Imparatorluğu" yonetıyor Dunya guç dengelerınde Yalta'dan Malta'ya değışen ne var kı? Buyuk devletler, bu "dünya ıandarmalığı"na, bu Afganıstan'dan Panama'ya kedar bu askerı ışgallere bu "gucu gücune yetene helal olsun" mantığına ıdeolojık kılıf bulmakta hıç guçluk çekmıyorlar DUTN^ADA BUGUN ALİSİRMEN ' (Boftoraft 3 Sayfada) Evet, oyle dedı Işın Çelebı bu goruşlen kendı ıktıdarı dönemınde dıle getırmemış ve yaşama geçırmemış olan Demırel alkışlanırken, yuhalanmasına çok uzulmuştu Sayın Çelebı'nın protestolara bu denlı üzülmemesı gerekır Bence kendısı o yuhları vekâleten kabul etmelı, protestoların asıl sahıbının kım olduğunu soğukkanlılıkla duşunmelıydı Konuşmamızda kendısıne vaat ettığım gıbı Sayın Çelebı'nın Turklş kongresınde dıle getıremedığı goruşlerın satırbaşlarını buraya yazdım Ancak Sayın Çelebı ye de bır noktayı anımsatmak ıstenm Eğer Sayın Çelebı bır oğretım uyesı veya memur olsaydı bunlan soylemesı doğaldı Ne var kı bu duşüncelerı dıle getıren Özal ıkttdarının bır uyesı ve Devlet Bakanı'dır Bakanlara düşen görev ıse kendı polıtıkalarıyla çelışen güzel sozler soylemek değıl, ama ılerı surdüklerını yaşama geçırmektır Sayın Çelebı, üyesı olduğu ıktıdar ILO ölçütlerıne uygun sendıkal haklar duşunce özgürlüğu ve demokrası adına acaba şımdıye dek ne yapmıştır? Sanırım Işın Çelebı'nın bu konuda verılecek somut bır yanıtı yoktur Zıya Paşa'nın da dedığı gıbı Ayınesı ıştır kışının lafa bakılmaz Kışının görünur rutbeı aklı eserınde" POLO YILBAŞ NDI Rl M b a ş I ad Şakayık Sokak 47, Nişantaşi lstanbul Turkey Tel: 131 51X2 G A l> A G I: Ö Z EL 1