17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ce masum ınsan ekmeğınden oldu, devlet daırelennde gerçek bır terör ve korku havası estı özel hkle duşün dünyası, sanatçılar kesımı büyük sarsıntıya uğradı, herkes bırbınnden korkar oldu Bır vakıtler bızde oiduğu gıbı, kankaturlerın bıle herhangı bır köşesınde tersten bakıhnca orak çekıce beıueyen çızgıler, gızlı komurust propagandası sayılıyordu O yıllar, ortaçağ karanhğına benzetılebılır Neyse kı, bu karanlık uzun sürmedı, aralannda ıdeolojık bakımdan büyük bır aynm bulunmayan Cumhunyetçı ve Demokrat Partı ılerı gelenlen, Mc Carthy'cılığm kendılenne zarar verdığını gören fînans kapıtaJ kesımı bu terör havasına son verdı, Amenkan toplumu rahat bır nefes ala*bıldı Ama sosyalızm Amenka'da hıçbır zaman buytık bır sıyasal etkınlık kazanamadı Batı Avrupa komunızmı özellıkle Italya ve Fransa'da güçlüydü, bırçok beledıye başkanlıklarıru komunıst paruler kazannuştı Ne var kı, komünızmın ve sosyaüzmın tutumu her üikeye göre değışıyordu, şımdıhk oralarda seçımlere katılıyorlar, parlamentolara gınyorlar, böylece sıyasal partıler yelpazesının sol kanadım oluşturarak, bu yelpazeyı ta mamlayıp düşun özgurluğunun boyutlarını geruşletıyorlar Az önce Doğu Bloku ulkelennden kımısmde komunıst rejımın oldukça lıberal, kımısınde ıse çok katı sürdüğünü ışaret etmıştım Bılımsel sosyalızmın şımdıkı aşamasında bu aynm da dıkkatle ızlenmeye değer, bakalım Polonya ve Macanstan ve bır dereceye kadar Yugoslavya, özgürlüklen genışletırken nereye kadar varacaklar Doğu Almanya ve Bulganstan ıse ınsan hak ve özgürlüklennı kısıtlama ve baskı rejımını daha ne zamana kadar surdurebılecekler1» 2 eylul tarıhlı Cumhunyet'te Dılek Zaptçıoğlu'nun Almanya'dan verdığı bu habere göre, Doğu'dan Batı Almanya'ya kaçan bır kadın, bu kaçışm nedemnı şöyle açıklamış "Hayat standardbmız orada yuksektı, ama geleceğe ılışkın en ufak bır perspektıfimız yoktu Kararlanmızda özgür değıldık Ev sahıbı olamıyorduk Seyahat edemıyorduk Müthış bır monotonluğa düşmüştük Çocuklanmızın da aynı hayatı yaşayacağı duşüncesı bıze korkunç gelıyordu " *•• Komunıst dıktası altmda bulunan Sovyetler Bırlığı'nde Gorbaçov ve arkadaşları, orada da yaşanan bu psıkolojık dunımu gördüler Glasnost (açıklık) ve perestroyka (yenıden yapılanma) parolaları ıle sosyalıst toplumu (ınsan öğesını gözönune alarak) bu monotonluğun geürdığı bıkkınlıktan ve bunun doğurabıleceğı patlamalardan kurtarma arayısına gırdıler Tanh bıze göstenyor kı, buyük devnmler her yerde karşı devnm dırencıyle karşılaşırlar, bu yüzden de kanlı olurlar Çarlık Rusyası'ndakı 1917 Sosyalıst Devnmı de böyle oldu Çarlık yanlısı Vrangel ve Derukın ordulannı yendıkten sonra, komunızm ılkelerını, Asya anakarasırun (kıtasının) yarısını kaplayan ve türlu halklan barındıran koca bır ülkede yerleştırmek savaşımı kolay olmadı elbet Bu savaşım 1924'te Lemn'ın ölümunden sonra ıktıdan elıne alan Stalın dönemınde de sürdü, zaman zaman amacından saptırıldı, çunku sosyalıst devnm ıçın başından ben çalışmış olan nıce aydın, Stalın tarafından kurulan yapay mahkemelerde yapay yargılamalar sonunda ıdam edıldı Ayrıca on bınlerce kışı sorgusuz sualsız öldurulerek toplu mezarlara gömuldu Urallar'dakı bu mezarlar yem yem bulunmaktadır Stalın'ın baskı ve terör dönemıne "Bıtıremedığımız Ortaçağ" başlıklı yazun da behrttığım gıbı, "komünızmın Ortaçağı" denebıhr Baltık cumhunyetlennde, Kazakıstan, Gurcıstan, Moldavya, Ermenıstan ve Azerbaycan'da görülen mılhyetçı, etnık harekeüer uzennde dunnayacağım Bunlar daha çok pohtık ıçenklıdır Sovyet Rusya'da başlayan glastnost ve perestroyka hareketmın, Polonya ve Macarıstan'dakı gıbı bır gevşeme ıle sonuçlanacağını hıç sanmıyorum, Sovyet Rusya'ya 1936'da yapmış olduğum ılk gezıde sokaklarda ızmant toplayan çocuklara, sonrakı gezılenmde rastlamadım, gıyım kuşam dunımu da duzelmıştı Moskova'da ve Deh Petro'nun, Lemngrad'ın çevresındekı yazlık sarayını Lenıngrad'a bağlayan kara yolu uzennde emekçıler ıçın blok halınde güzel konutlar yapılmıştı Her pencereyı çıçekler susluyordu Demek ıstıyotum kı, 1980'lerde maddı refah düzeyı 1936'lara oranla çok yukselmıştı Sovyetler'm şımdıkı yönetıcılen bunu yeterlı görmüyorlar, şımdı ınsan psıkolojısı uzennde durduklan anlaşıhyor Çünku Marksıst ılkeler, 1917'den 1987'ye kadar geçen 70 yılda yerleşeceğı kadar yerleştı Diyalektık materyalızmı ve "artı değer" kavramını orada hemen herkes bılıyor ve herkes maddı refahın yanı sıra tınsel ve düşünsel yaşamlanndakı açlığı da doyurmak ıstıyor, daha özgur duşunmek ıstıyor Dururn böyle olunca komunıst Ortaçağı kapanmış, ama komunıst Marksıst ılkelerle bırlıkte ve aynı zamanda ınsan hak ve özgurluklenne dayalı sosyalıst bır toplum yaratma çağı başlamıştır dıye düşünülebılır Bu çağın Sovyetler Bırlığı'nde yavaş yavaş Marksıst ılkelen törpüleyıp yok edeceğı düşünulemez Orada sosyalıst toplum, gercekten bır "yenıden yapılanma" ve ınsan öğesını göz önüne alarak, derlenıp toparlanma aşamasındadır / EKİM 1989 Sosyalist Devrînı Hanği Aşamada HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Bugün ekıtnın bırıncı gunu Ekım ayı gelınce bır çagnşımla hep Rusya'da gerçekleşen Ekım Devrımı ıle Turkıye'de gerçekleşen Kemalıst Devnmı anımsanm Bugunkü söyleşımızde bınncısını de almak ıstıyorum Sovyetler Bırlığı'ne, ılkı 1936'da, ıkıncısı 43 yıl sonra 1979'da, uçüncusü de 1981'de olmak uzere Oç kez gıttım Böylece orada türlü aralıklarla toplumsal yaşamdakı farklan, yüzeysel de olsa, gözlemlemek olanağını buldum Bunlardan da yararlanarak sosyalıst devnmın türlü ulkelerde geçırdığı aşamalar üzerındekı düşüncelerımı bu kısa yaa ıçınde panoramık olarak özetlemeye çalışacağım Nastl lo 1789 Devnmı, bır yandan eskı rejımın yüzyıllardan ben sürdüregeldığı sıyasal ve ekonomık bozuk düzen ve yoksulluk ortamı, öte yandan bu bozukluğu gören Jean Jacques Rousseau, Voltaıre ve Ansıklopedıstler'ın hazırladıklan duşünce sıstemı ıçınde gerçekleşmışse, Çarlık Rusyası'ndakı sosyalıst Ekım Devnmı de MarksıstLenınıst ükelenn hazırladığı fikır ortamı ve çarlık rejımının oluşturdufu korkunç baskı ve sefalet burgacı ıçınde gerçekleşü Şu aynm ıle kı Fransız Devnmı mülkıyet hakkını kutsal ıian eden burjuva gorüşünü yerleştırdığı halde, 1917 Ekım Devnmı mülkıyet ve dolayısıyla sermaye yenne emeğı kutsal ılan ettı, "Butün emekçıler bırleşımz" parolasıyla Ulkelere sosyalıst devrımı ıhraç etmek yolunu tuttu 1920 yılında Doğu Cephesı Komutanı Kâzım Karabekır Paşa'nın Sovyet telsızmden alarak TBMM başkanlıgına gönderdığı telgrafta bunun bır örneğı görülmektedır TBMM Genel Kunılu'nda okunan ve Tutanak Dergısı'ne de geçen bu telgrafın okunduğu gun ben de oradaydım, bu olguyu ve bu telgraf üzenne Mechs'te geçen görüşmelen yıllar önce bu sütunlarda çıkan bır yazımda anlatrruştım Sosyalıst devnmın Rusya'da gerçekleşmesınden sonra buna karsı koyan, çarlık yanlısı Vrangel ve Derukın ordularıyla sosyalıst halk ordusu (Kızılordu) arasında çıkan savaslar, devrımcüen aylarca uğraştırdı Kıalordu'nun yengısı (galıbıyeü) ıle bıten ıçsavaştan sonra Marksıst ılkelen yerleştınne ve az önce değındığım "devnm ıhracı" çalışmalan başladı Çın'de de yülarca süren ıçsavaşın ardından, Mao komunızmı, çok büyük toplumsal değışıklıkler gerçekleştırdı, mılyonlarca ınsan yasamını yıtırdj Günümüzde komünıst Çın yönetıcılen Mao Çe Tung'un kültttr devnmını ağır bıçımde suçlayarak Mao'nun eşını tutukladılar, bununla bırlıkte, Marksıst ılkelen uygulamayı sürdürüyorlar. Yüzbınlerce öğrencının ve bır kısım halkın, Pekın'm genış alanlannda sürdurdaklerı özgurlük göstenlen ordu bırlıklennce kanlı bıçımde bastınldı ve göstencılerı kışkırttıklan saptananlar da sonradan ıdam edıldı *•* tkıncı Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya, Doğu Alrnanya, Çekoslovakya, Macanstan, Romanya ve Bulganstan, Sovyetler'm ışgalı altına gırdı ve onların her bınnde komunıst rejım kuruldu Doğu Bloku, Sovyetler'm patronajı altmda Avrupa'nın doğusunda oluşan bu komunıst devletlerden oluşur Arnavutluk'ta ve Yugoslavya'da komunıst partıler ıktıdara gelmışlerse de bunlar Doğu Bloku'na katılmadılar Marksıst ılkeler, bu saydıgım devletlenn kımısınde katı bır dıkta rejımı altmda uygulandı. (Doğu Almanya, Romanya, Bulganstan, Arnavutluk), kımılennde ıse halk bu ılkelere karşı başından ben ısteksız davrandı (Polonya, Çekoslovakya, Macanstan) Yugoslavya'dakı Tıto komunızmı, Doğu Bloku'na katılmayıp "Bağlantısızlar" (yanı ne NATO'ya ne de Varşova Paktı'na katılmayanlar) arasında yer aldı Dahası 1956'da Macanstan'da çıkan komunızm karşıtı başkaldından sonra Sovyetler'ın Budapeşte'yı tanklarla ışgal etmelerı üzeqne, Mareşal Tıto böyle bır tehbkenın kendı ulkesı ıçın de olası bulunduğunu gözönune alıp "Bız bağımsızlığımızı kanımızla kazandık, bunu kımseye kaptırmavız" dıyerek Yugoslav ordusunu hazır o) durumuna geçırdı Bu gınşım, bır Sovyet müdahalesıne karşı koymak anlamını taşıyordu * * • Komünızmın Batı'dakı dunımu ıse bır başka çeşıtlılık göstermektedır ABD ıçın komUnızm veya sosyalızm Mc Carthy terörü sırasmda korkunç bır canavar gıbı kovuşturmaya uğradı, bu yüzden nı PENCERE "Romeo ve Julmt" çok eskı bır söylenceden kaynaklanıyor, Efes"\\ Ksenofon'öan Boccacıo'ya değın bırçok yazar konuyu ışlemış, Şekspır, Italyan oykücu Sa/ide/to'dan esınlonmış, ama, ıkı sevdalının ölumsuztuğü, hep Ingıiız oyun yazarınm adıyla anılır, anlatıhr yınelenır Verona'da bırbırının kanına susamış ıkı aıle yasamaktadtr Monfagueierın oğlu Romeo, Capu/efierın kızı Julıeft görür görmez yureğınden vurulur Işte o an, ölümün yazgısı gençlenn alnına ışlenmıştır Çünkü ıkı aıle arasındakı derın düşmanlık ıkı âşığın kavuşmasını olanaksızlaştırır Romeo, Julıet'ı sınırsız bır aşkla sevmektedır, Julıet, dıpsız bir sevdayla Romeo'ya tutkundur Ikı genç törelerı nıçe sayarlar, aşkın korgudusünde ölüme süruklenırler Bırbırlerıne kavuşamazlar, kuşaktan kuşağa aktarılan ölumsüz bır aşkın sımgelerıne dönüşürler Pekı, Montague'lerle Capulet'ler arasındakı duşmanlığın kökenı nereden kaynaklanıyor? Hıç kuşkusuz böyle ışlerın temelınde mal mulk kavgası yatar, kan davalarının nedenlen çoğu zaman toprak paylaşımından doğmaz m ı 9 Sanatın yüce doruklarına ulaşan soluklar çoğu zaman somut gerçeklerın körüğuyle üflenır Çağımızda eskı dönemlerın düşmanlıkları aşılıyor, töreler etkısını yıtırıyor, özgür aşkların yaşanmasına yemyeşıl ışıklar yakılıyor, ama, günümüzde de kadınla erkek olumsüz bır sevdanın bılıncınde butunleşebılıyorlar m ı 7 Ne yazık kı bu soruya evet" dıyebılmek çok güç, kadınla erkek arasında dengelı, tutarlı, bılınçlı ve bütüncül bır ılışkıye geçılmesı çok zor Neden? Çünkü ınsan, geçmışten geleceğe uzanan yolda eskı kalıtımları uzun sure sırtında taşır Derebeylık çağlarından kalma toreler, soyağacımızın koklerınden benlığımızın damarlarına yürümüştur, eskı zamanlardan kalma değer yargıları beynımızı koşullandırmış duygularımızı yönlendırmıştır Aşk, günümüzde ne denlı ozgür olsa da erkekle kadın arasında yükselen tanhsel duvarlann engellerıne çarpar Şekspır, Romeo ıle Julıet soylencesını oyunlaştırırken, dramı dış çelışkı üstüne oturttu Ikı gencın bırbmne kavuşmasını engelleyen dış koşullar öytesıne katıydı kı genç âşıklar bırlıkte yaşayamadılar, aşkın ıç çelışkılerı gündeme hıç gırmedı Oysa her aşkın ıç çelışkısı var * Günümüzde kadın ıle erkek arasındakı ılışkıde her kaynana bıraz Caputet, her kayınbaba bıraz Montague'dür Aralannda kan davası olmasa da bır evlılıkle bütünleşen aıleler arasındakı çelışkı bırazcık düşmanlık uretır Ne var kı bu da onemlı değıl temel sorun, gunümüzdekı en özgür aşklarda bıle çıftlerın omuzlarına yuklenen geçmışın ağırlığı altmda ezılmelerıdır Kadının erkeğı bıraz duşman ve saldırgan, erkeğın kadını hem av, hem tuzak gıbı görmesındekı nedenlen tarıhte aramak gerekmıyor m u 7 Bılınçaltına ışlemış kuşkularla çağdaşlık göruntusünün bırbırıne karışması ortaya karmaşık bır sorun çıkarıyor Ilk bakışta ıkı ınsanın bırbırıyle kaynaşması ya da butunleşmesı ıçın hıçbır yasak veya engel yoktur toplumsal konumları yeterlıdır, aıleler gerı çekılmıştır Ama sorunlar bıtmez, ıkı âşık bütunleşmeye çabaladıkça aralannda boşluklar buyur Bu kez erkeğı Romeo, kadını Julıet yapan, dış çelışkı değil, aşkın ıç çelışkısıdır Ikı ınsan bır türlu buluşamazlar Oysa ılk günler ne guzeldı 1 Ilk b?kışta bırbırlerıne vurulmuşlardı Sonra ne oldu? Kım gırdı bu aşkın kanına? * Çağımızın Romeo ıle Julıet'ını bır başka bıçımde oyunlastırmâlı, sahneye koymalı Gelecektekı mutlu ınsan, benlığındekı derebeyını sılmış erkek ıle ruhundakı kölelığı sılmış kadından oluşacak Belkı de gercek aşkı ınsanlar o zaman yaşayabılecekler Şımdılık Aşık Veyse/1n dedığı gıbı kavuşamazsan aşk oluşuyor, butunleşmgden doğan sevda gundeme gırmedı Günümüzün Romeo ve Juliet'leri... EVET/HAYIR OKEffAKBAL BM Genel Kunüıı Bir BM Genel Kurulu 'nun hareketlı, hatta heyecanlı geçip geçmemesi biraz da o yıl dünyanın genel durumuna bağhdır ve ust kademede kişılerle katılma, teşkılatınyuvarlak rakamlı yıldönumlerinde özellikle artar. Örneğin 1960yılında teşkılatın 15. yıldönümunde Kruşçev, ayakkabısını çıkarıp kursuye vurarak dikkatlerı toplamıştır. Mustafa Öğretmenin Katili Kim? "Büyük bır heves ve coşkuyla okudu, öğretmenlıkle ılgılı düşler kurdu Çalıştı yaz tatıllerınde orak bıçtı, tırpan çektı ve 1971 yılında da öğretmen oldu Halkına, bağrından kopup geldığı yoKsul ınsanlara bır şeyler vermek ıstedı Hem kendının hem de öğrencılerının bılınçlenmesı ıçın okudu, okuttu, aydınlanmaya ve aydınlatmaya çalıştı" Bu. bır öğretmenin, Mustafa Gençer adlı bır öğretmenin öyküsüdür "ABECE ' dergısının son sayısında okuduğum bır yazıda genç yaşta yıtırdığımız bır eğıtımcının seruvenı anlatılıyor "Mustafa Öğretmenin Katılı Kım 7 ' başlığı altmda Evet Mustafa öğretmenin katılı kım 7 Bır kışı mı, bır çete mı, yoksa hepımız mı ? Aslan Aksoy un yazısından öğrenelım gerçeğı "Evlendı, bırı erkek üç çocuğu oldu Eşı ıse ev kadını' Tek maaşla pahalılık denen canavara karşı savaşım verıyordu Bunun ıçın öğretmenlığın dışında ıkıncı bır ış tutmak zorunda kaldı öbur öğretmenler gıbı Ne var kı ışlerın de tadı tuzu yoktu Çunku ne tencereyı tavayı ne kıtabı ansıklopedıyı alan vardı Herkes bır kuru ekmeğın peşıne duşmüştu Bır kovalamacadır gıdıyordu \Bsam acımasızdı, soluklanmak, dınlenmeye zaman ayırmak olanaksızdı Zorlu ve acımasız bır koşu tüm toplum bıreylennı kıskacına almıştı, surükleyıp duruyordu" On sekız yıllık öğretmen üç çocuk babası Mustafa Gençer, baktı kı krtap, tencere tava satmakla daha doğrusu satmaya çalışmaklageçımını sağlayamayacak> Öğretmen aylığıyla ıse beş kışılık bır aıleyı yaşatmak zor Ev kırası okul gıderı yıyecek ıçecek, yol parası vb altından kalkılamıyor Kımse krtap almıyor, Ansıklopedının yuzüne bakmıyor, ancak yaşam savaşında ayakta kalmaya çabalıyor Daha lyı, daha yararlı bır ış bulmak gerektığını anladı Insanların karnını doyurmaktı bu ış Neydı mı'' Ch ğercılık Kasaptan aldığı cığerterı pışırıp ınşaat ınşaat dolaşıp ışçılere satmak oğle saatlerınde Hep rastlamışızdır ıkıncı bır ış tutmuş oğretmenlere, okul mudörlerıne Bır geceyansı bındığım taksının şoforu ılkokul müdürüydü Sabah yedıde okulda olacaktı Oysa saat ıkıye kadar taksıcılık yapıyordu bır tanıdığın arabasında 'Benden oğrencılere ne hayırgelır" demıştı ağlarcasına Bır gün de başka bır öğretmen sımıtçı olarak karşıma çıktı Bır başka gun otobus bıletı satıctsı olarak Trende, otobüste, yolda, durakta üstü başı dökülen, ama onurunu yıne de ezdırmek ıstemeyen bırını görsem, tçimden 'bu bır öğretmendır' dıyordum Yanılmıyordum da BızımçocukJuğumuzun, gençlıöımızın öğretmenlerını duşundüm Htçbırının ıkıncı ışı yoktu Öğretmen aylığı yetıyordu geçımlerıne Öyle çok para değıldı aldıkları Ne bıleyım bır subay, bır memur ne alıyorsa, onlar da o kadar alıyorlardı Göstenşlı gıysılen yoktu, zengın bır yaşam ıçınde değıllerdı, ama toplumda saygm bır yerlerı vardı, kımseye muhtaç değıllerdı, ıkıncı bır ış arayıp bulmak gıbı bır gereksemeden uzaktılar Bütun bunlar düşler kadar gerılerde şımdı Musta'a öğretmen cığer satmaya başlamış Insaatlara tırmanıyormus nasırlı ellerın uzattıkları uç beş lırayı alıp onlara ekmek ıçırde cığer verıyormuş Uzüluyormuş yoksullardan para aldığına ama şoyle duşunuyormuş 'Acımasız olacaksın, bır kuruşu bıle sektırmeyeceksın, hıç kımsenın gözunun yaşına bakmayacalsın ' Toplumdur ınsanları acımasız yapan Yaşamın bınbır zorluklarıdır yüreklerı katılaştıran Sana actyan yok, sen nasıl olur da Daşkalarına acırsın 7 Bır ağjstos gunu yıne yola çıkmış elınde cığer sepetıyle Dalgan dalgın yurumuş Denız kıyısında oynaşan mutlu ınsanlara bakarak Bırden onundekı derın çukuru görmemış, sıvrı ağaçların üstjne yuvarlanmış Oracıkta yıtırmış yasamını Üç çocuk babası, hem öğretmen hem cığer satıcısı Mustafa'nın öyküsü bu kadar ksa "ABECE" dergısınde okuduğum bu yazı yenı bır şey söylüyor m u 7 Bılnedığımız bır gerçeğe dokunuyor m u ' Değıl Hepsını, hepımız bılıyoruz Eğıtım ordusu Ataturk'un ıkıncı ordusuydu Bu ordu sımdı ne durumda 9 Bu gıbı acı olaylar bunu apaçık gostermektfdır Eğıtım ordusu gerıcılık yoksulluk, aldırışsızhk, ezılmışlık yımrukları altmda can çekışmekte, yıne de dırenmeye çahşmaktadır Örgütler kurarak, Tos'lerle, TobDer'lerle, şımdı de EgıtDerle bır araya gelıp savaşım vererek Şöyle :rtınyor yazısını Aslan Aksoy Oğretmenterı bır kuru ekmeğe mıhtaç edenler, örgütlenmelerıne sendıkal aşamalarına yasakia koyanlar, çalışanların ulusal gelırden paylarına düşen dılımlemer geçen gun küçültenler Mustafa öğretmenin ölümü çın ne ©rler bılmem Ama yıne de kafamda bır soru asılı duruyor Mustafa öğretmenin katılı kım? ' Prof.Dr. İLHAN LÜTEM Bırlesmış Mılletler Genel Kurulu, ıçtüzüğü uyannca, eylül ayının ücüncü salı gününde (bu yıl 19 eylülde) 44 dönem çalışmalarına başlamıştır tlk günlenn genel görüşmesı sırasmda dünyayı ılgılendıren sorunlar dökülüp saçüırken kurulun buyük komısyonlan ekspertız alanlanna gıren gundem maddelennı ınceleyecek, karar tasarılannı kabul edecek, genel kurul bunlan şeklen onaylayacak ve terasılcıler, aralık ayı sonuna doğru, görevlennı yapmış ınsanların huz^ru ıçınde ül kelenne dönecektır Genel kurulan kararları hükümetlen "bağlamayacaktır", ama bekrlı bır konuda dünya kamu efkânrun çoğunluğunun ne duşundüğunu ve ne tarafa yöııeldığını göstermesı bakunından az da olsa bır önemı bulunacaktır Çalışmaların ılk gün ve haftalarında, toplantılara katılan yüksek derecelı bürokratlar, özellıkle dışışlen bakanlan bırbırlenyle buluşacak, sorunu olan anlatacak, karsı tarafın bır sorunu varsa o da söyleyecek, yoksa dığerını dıkkatle dınleyecek, söylenenlerı "kaydettığmı" bıldırecek, destek vaatlen ülkelerın yaklaşıklık derecesıne göre değışecektır Bır genel kurulun canh, hareketlı, hatta heyecanlı geçıp geçmemesi bıraz da o yıl dünyanın genel durumuna bağlıdır ve üst kademede kişılerle katılma, teşkılatın yuvarlak rakamlı yıldönümlerınde özellıkle artar Örneğin 1960 yılında, teşkılatın 15'ıncı yıldönümunde böyle olmuştur Kruşçev'ın ayakkabısını çıkarıp kürsüye vurarak dıkkat topladığı o yıl olmuştur Kastro, Tıto, McMıllan, Eısenhower gıbı renklı kışıler hâlâ anımsanmaktadır Bu bakımdan 44 genel kurul çok daha sönuk Teşkılatın 159 uyesı var, bunlardan ancak kalkınmakta olan ulkelerden yırmısının devlet veya hükumet başkanlan toplantılara katılacak Ev sahıbı Amerıka'nın başkanı George Bush, gelenek ıcabı ıkıncı sırada konuşacak, Batıdan ıse basbakan sevıyesınde sadece tngıltere, Norveç ve Yenı Ze landa katılacak önemı olan bır nokta da 44 dönemın çok "lyımser" bır hava ıçınde geçeceğı Bunun se bebı, kuşkusuz Sovyetler BırlıgVnın bırkaç yıldır uzlaşma yolunu seçmesı ve bu büyuk dev letın teşkılata, eskısıyle kıyas kabul etmeyecek şekılde "sıcak" bakması Anımsanacağı üzere, Mıhaıl Gorbaçov geçen yıl genel kuruldakı söylevmde teşkılatın rolünun arttırıhp kuvvetlendınlmesını önermıştı Gorbaçov' un önenlen arasında çevre sorunlannı hallet mek ıçın bır güverdık meclısının kurulması ve teşkılatın barışı koruma rolünün arttmlması vardı Amerika'nın tutumu Amenka Bırleşık Devletlen'nın belırlı bır uluslararası kuruluşu destekleyıp desteklememesının, o kuruluşun geleceğıne temelden tesır ettığı bılınır Amenka' nın 1 Cıhan Savaşı ertesınde kurulan mılletler cemıyetıne uye olma yı reddetmesı, o kuruluşu, daha başlangıcta başansızlığa mahkum etmıştı Bu super dev letın ıkıncı savaştan sonra kurulan Bırleşmış Mılletler'e ılgısı, özellıkle sö zunü ettığım 15 Genel Kurul'dan sonra azal mış, 1975'ten sonra ıse kopacak dereceye gel mıştı Son 8 yıldır, cumhunyetçı ıktıdarlar ılgısızlık, kırgınlık ve kızgınlıklarını teşkılatın olağan butcesıne katkılannı çok azaltarak ve beğenmedıklen programlara kendılenne düşen payı ödemeyerek ıfade etmıştır Reagan ıdaresının teşvıkı ıle Kongre'mn paralan kesmesı netıcesı, Amerıka'nın Bırleşmış Mıllet ler'ın olağan butcesıne borcu 500 mılyon dolara yaklaşmıştır Bu devletm, teşkılatın barışı korumak ıçın gıderlenne de 254 mılyon dolar borcu vardır Reagan'ın yennı alan George Bush'un bır sure ulkesını Bırleşmış Mıi letler'de daımı temsıla olarak temsil ettığı duşünülurse ve Rusya'nın ılımh davranışına cevap vermek gerektığınden bu borçlann ödenmesı ıçın çaba sarfedeceğı umulmaktadır Türkıye'nın yıne I960'tan ben teşkılata kar şı tutumu onun kuruluş ıçındekı durumuna bağlıdır Turkıye, Asya devletlen grubunun toplantılanna katılmakla beraber, seçım ışlennde ve genellıkle önemlı konularda Batı devletlen grubunun yanında ve ıçındedır Bu grup her alanda kuvvetlıdır, ama yasal olarak çok az oya sahıp oiduğu ıçın bırçok karann alınmasmda etkılı değıldır Yıne de Fransa, Almanya, tngıltere, Amenka'mn yambaşlannda, lısana, kültüre, men(aate dayanan destekçılerı olmasına karşılıîT Türkıye, kuruluş ıçınde hemen hemen yalnızdır Kadennı bağladığı bu Batı ulkelen çojc zaman haklı haksız raazeretler öne surerek Turkıye'yı kösteklemekte en azından desteklememektedır Turkıye'yı genel kurulda her yıl rahatsız eden (Kıbrıs) konusuna bu yıl (Bulganstan) eklen mıştır Her ıkı konuyu Türkıye'nın teşkılat ıçındekı ozel durumunu dıkkate alarak değerlendırmek gerekmektedır Kıbrıs konusunu, yarayı kaşırcasına genel kurul gundenune "eklemek" tehdıdını ayakta tutanlar bunu yaptıkları takdırde (KKTC)'nın mevcut statüsünü sağlamlaştıracaklannı ve bu devletı, "gemılen yakmaya" zorlayabıleceklennı düşunmelıdır Kanımızca bu konuda fazla bır sıkıntımız yoktur Bızım, Bulgarıstan'ın ettıklerını Guvenlık Meclısı veya Genel Kurul önüne çıkarmamızda ıse (kı bunu bırkaç ay önce önermıştım) üzulerek söylüyorum, geç kalınmıştır Herhalde ışı bu derece ağırdan almamızın sebebı az önce behrttığım şanlann Guvenlık Mechsı ve Genel Kurulda lehımızde olmadığı netıcesıne hukumetın kesın şekılde varmasıdır Gerı>e, Sayın Dışışlen Bakam'nın 40'a yakın meslektaşı ıle yapacağı görüşmeler kalıyor Bu bır ıç dökme ve sızlanma olacaktır ve başta da dokunduğum gıbı dınleyenler şıkâyetlerı usulüne uygun şekılde "kaydedecekler" ve bızım ve daha önemlısı soydaşlarımızın sıkıntılan sürüp gıdecektır Ta kı Bulganstan, kendısını er geç zararlı çıkaracak bır tutumdan vazgeçerek konuyu "ınsanı" ve "âdıl" bır hal çaresıne bağlamak ıçın komşusu ıle bır araya gelsın Sılopı katlıamı neyın habercısı 9 * Okurlara. Sindirme operasyonu Polîtika Sosyatstıer 5<rt* sontmmu tarvştyor'ar Her «yın 1 vc 15'inde çıkar SIEMENS Elemanlar arıyor ELEKTRONİK TESISLER SATIŞ MUHENDISI • Elektronık sıstem ve tesısler satış ve pazartamasında deneyımlı • lyı Almanca ve tercıhan Ingılızce de bılen • Askeriığını yapmtş • 35 yaşını geçmemış • Elektronık dalında yuksek oğıenım gormuş Şırketımız Zayıf Akım Servısı nde gorevlendırılmek uzere T.C. MALİYE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GtRİŞ SINAVI Malıye ve Gumruk Bakanhğı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı'nca 23, 24 ve 25 Ekım 1989 gunlennde Ankara tstanbul ve Izmır'de Hesap Uzman Yardımcılığı gırış sınavı açılacaktır SINAVA KAT1LA.B1LMEK IÇIN, a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'ıncı maddesmde yazılı nıteIıklere sahıp olmak b) 1 1 1989 tarıhınde 35 vaşını doldurmamış bulunmak c) E|ıtım suresı en az dort yıl olan, Sı>asal Bılgıler, Iktısat, Işlet me, Hukuk, Iktısadı ve Idan Bılımier Fakulte ve Yuksek Okullan veya aynı sure eğıtım veren ve bunlara eşıtlığı Y uksek Öğretım Kurulu'nca kabul olunan benzen yabancı fakulte veya Yuksek Okulla rın bınnden mezun olmak gerekmektedır Sınava gırış şartlannı ve smav koşullarını gosteren broşur ıle baş vuru formu, Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ve Kurulumuzun Ankara, Istanbul ve Izmır Grup Başkanlıklarından sağlanabılır Isteklılerın 9 Ekım 1989 gunu akşamına kadar Malıve ve Gumrük Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı Ilkadım Caddesı Ka ra Harp Okulu kavşağı yanı A blok zemın kat bakanlıklar ANKARA adresıne belgelerı ıle bırlıkte bızzat veya posta ıle muracaatları du vurulur Basm 29070 £ I a İ URBA DIŞ TİCARET veTURİZM AŞ. PendıkOrhanlı koyunde kurulu, 200 makıne kapasıtelı entegre tesısımızm konfeksıvon ışletmesınde. uretım ve uretımplanlama konulanndaçalışmak uzere PROJE MUHENDISI • Uydu Televızyon ve Merkezi Televızyon Dagıtım Sıstemlerının projelerını yapacak bay veya bayan • Almanca veya Ingılızce bılen • Askerlığını yapmış (erkek adayiar ıçın) • 35 yaşını geçmemış • Elektronık dalında yuksek oğrenım gormuş • • • • ENDÜSTRİ ve TEKSTİL MÜHENDİSLERİ ARANMAKTADIR. • \ OEPO VE SATINALMA ELEMANI • Malzeme gırışçıkışlannın ve pıyasa sıparışlerının yurutulmestnde deneyımlı • Askerl ğını yapmış • 35 yaşını geçmemış • Lıse mezunu KONKORDATO KOMİSERLİĞİ'NDEN ALACAKLILARA BİLDİRİ Malatya Gedık mevkıınde MALSAN tplık Fabnkası nda ıcraı tıcaret eden M Naa Yuksel'ın konkordato ıstemı ıçın Malalya tcn Telkık Mercııne vakı muracaatı hâkımlıkçe kabul edılerek 5 9 1989 tanh ve 1989/177 esas, 1989/263 sayıü damla karar ta nhınden başlamak uzere borçlu M Nacı Yuksel'e İKİ AYL1K mehıl verılmış ve konkordato komısen olarak da tayın edılmış bulunmaktayım Yukanda adı ve adresı yazılı M Nacı Yuksel'den alacaklı olan hakıkı ve hukmı şahıslann alacaklannı tevsık eden belgelerle mesaı saatlerı dahılınde komısenn Malatya Aslıye 2 Hukuk Mahkeme sı'ndekı burosuna muracaatla alacaklannı kayıt ettırmelennın ge rektığı, kayıt ışlemının 25 9 1989 tanhınden başlayıp 20 gün de vam ederek 16 10 1989 tarıhınde sona ereceğı, bu sıire ıçınde ala caklarını kayıt eturmeyenlerın konkordato müzakeresıne kabul edılmeyeceklen ıbraz edılen belgelen yukanda belırtilen adresımde mesaı saatlen ıçınde toplantıya tekaddum eden 10 gun ıçınde (etkık edebıleceklen, alacaklılar toplantısının 28 10 1989 cumartesı günü saat 10 OO'da yıne yukanda belırtılen adresımde yapılacağı, kon kordato muzakeresı netıcesınde venlecek karara vakı ıltıhakların 10 gün ıçınde konkordato komıserının adresınde aynı saatler ıçınde (mesaı saatlen) kabul edıleceğı ılan olunur Basın 43448 • Ingılızce ve/veya Almanca bılmek, • Anadolu yakasında oturmak, • Erkek adaylarda, askerlığını yapmış olmak. tercıh nedenlerıdır Başvuruların 153 96 40 (4 hat) no'lu telefondan rande\u almarak, şahsen >apılması nca olunur SEKRETER • Modern buro makınaları kullanımında deneyımlı • Almanca bılen (Ingtlızce bılgısı tercıh nedenı olacaktır) • 35 yaşını geçmemış elemanlar aranmaktadır TELEFONDAKİ DOST Sozunde durmuyorsun Hanı yemek 5 yıyecektık Hanı o gun benı (hemen) 5 acayacaktırp Neden ozletıyorsun Samımıysen kanbul dışındakı yerımden benı mutlaka ara Iilefonumu unuttuysan Yalçın'dan alabılırsın Lutfen llgılenenlerın ozgecmışlennı fotogralları ıle bırlıkle ZA Eleman rumuzuyla aşagıdakı adrese gondermelerı nca olunur Başvurular kesınlıkle gıztı tululacakiır ETMAŞ P K 1001 Personel Mudurluğu Karakoy Islanbul FABRIKAMIZDAN EVINIZE IMALAT FIYATINA HER TURLU MOBILYALAR AMACIMIZ AZ KAZANIP ÇOK SATE4K, SIZLERI MOBILYA SAHIBI YAPMAK * 6 AYLIK PESINATSIZ KAMPANYAMIZDAN YARARLANIN (15 EKIME KADAR) • YATAK ODASI 1 200 000TL • KOLTUK TK 1 200 000TL • YEMEK ODASI TK 1 500 000TL • ÇOCUK ODASI TK 1 400 000TL GAZIOSMANPAŞA Tel 595 10 15 PAZAR GUNLERI DE ACIGIZ YENI MURAT MOBILYA GUL POLAT ıle ACAR ERHAN SÖNMEZ NışanlandıJar 29091989/BURDUR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle