20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 PAZAR YAZILARI / EKİM 1989 Londra'dan Madrid'den Topa tııt ıılaıı sağlık bakanı YANKI YAZGAN nald's vb. hızlı yemek örgütlenmelerini; Stkky Fiagers ya da Hard Rock gibi tngiliz kökenli yeme yerleri, önlerinde uzun kuyruklar ve mutfaklardaki Amerikan usulü yiyeceklerle, pek tngiliz olmayan göruntüler veriyorlar. tngiliz psikiyatrist dostuma, Sağlık Bakanı hakkında atıp Cutmanın, hükümetin Amerikanlaşma eğiliminden söz etmenın kariyeri açısından bir zararı olupolmadığını soruyorum: "Hani mcsela solcu fflan tanınsanız, ya da kraliçe hakkında alenen atıp ratsanız..." Sorumu once anlamıyor. Sonra, "Mr. Clarke, hiçbir doktoru bulandugu görev yerindco vc pozisyonundan alroaya yefltiti dejgil. Bo tip bir işlem, sadece doktoriuk prattgi Ugili bir soran varsa gündeme gelir. Ona da BMA (Tabipier Birligi) karışır, bakanımız d e g i l ! " Hmm.. Mr.Clarke'a bir pubta tesadüf edersek, onu ülkemize davet etmeye karar veriyorum. İngiltere'de şu sıralar en yaygın espri şu: "Doktor tavsiyesine kulak asmayana ne derler?" "Mr. Clarke". Bu, sağlık sistemini özelleştirmeye çalışan Thatcher'ın sağlık bakanının adı. Sıradan bir pub sohbetinde bile sağlık sorunu öne çıkıveriyor. LONDRA "Doktor tavsiyesine kulak asmayana ne derler bu iilkede, biliyor musun?" Pnb'ta masasına iliştiğim kadın, doktor ve (tipirnden belli) uzakça bir ülkeden olduğumu öğrenince, hemen bu soruyu sordu. Cevabını biliyordum, yaz sonunda duvarlara yapıştırılmış afışlerin slogaraydı. Söyletrnedi: "Mr. Ctarke." Yani Mrs. Thatcher'ın sağlık bakanı. Ingıltere'deki mevcut sağlık sistemini kökünden yıkmaya yönelik planlar içeren Beyaz Belge nedeniyle BMA (fngiliz Tabipier Birliği) tarafından topa tutuldu. Mevcut sistem (NHS), mahalle hekimlerinin ön planda rol aldığı, basamaklı ve ücretsiz bir sağlık hizmetinin dünyadaki en derli toplu örneklerinden birisi. Bir sürü aksaklığına rağmen, " N H S kalkar da, yerine tamameo ticari bir sistem gelirse ne yapanz, bilmiyorum" diyor masa komşum. Sonra da Türkiye'yi soruyor. tngiliz halkıyla haşır neşir olmak için kestirme bir yol olarak önenlen pub ziyaretimde başka kimseyle de tanışamadıra bu ko* nu yüzünden! Hoş, ertesi gece Royal Automobile Club adtı centilmenler kulubüne beni götüren Ingiliz meslektaşıma bakılırsa, "tngilizler tantştınlmadıklan kişilerie konuşmazlar." "Buradaki insanlar ilişki kurmakla ve sürdıirmekte hiç başanlı degiller. Yakınlıga fazla tahsunmal edemiyoriar. Belli bir yakınlık ve süreyi geçti mi ilişki, miithiş gerginlikler oluyor.." Allah Allah, demek burada da.. Türk psikiyatrist arkadaşıma bakılırsa, 68'lilerin bu konuda özel bir beceriksizliği var. Romantizm, sadakat ve yerleşikleşme eğiliminin etkisinin Batıyı sarmaya başladığı bir dönemde önemli bir engel. TV'deki " C o n t t c t " programında bir kadını tarutıyorlar. tki çocuklu. Dul. öğretmen. Yemek pişirmeyi sevmiyor. Yumuşak bir ilişki ve sıcak bir yuva anyor. vs. vs. Sonunda, "Varmı talibi?" gibi bir söz bile var! Bizdeki Gönül Postası'nın bir gazete boyutunda olduğunu düşünün. öylesi gazeteler peynirekmek gibi satılıyor. Arkadasrm devam ediyor: " B M , Carmen soyunuyor, aıııa politikaya... Başbakan Felipe Gonzalez'in guzel ve cazibeli eşi Carmen Romero Sosyalist Parti'den milletvekili olunca tspanya kamuoyu birbirine girdi. Başımıza yeni bir Eva Peron mu yaratıyoruz diyenlerin yanı sıra Carmen'e "ole" çekenler hiç de az değil. Feminist kotalar Carmen'i adaylığa zorladu MİNE SAULNİER MADRİD Carmen Romero, bizim büdiğirniz başbakan hanımlarından değil. Hafıf olmadığı kuşkusuz, araa ağırbaşlı takımında oynamadığı da kesin. Ancak çok kultürlü, çok süzme, çok güzel kadınların cesaret edebileceği şeyler yapıyor Carmen Romero. Dımbır dımbır gıtar çalıyor. Şıkır şıkır flamenko oynuyor. Siyah saçlarını, kırmızı farbalalı omuzlanna döküp de gözlerini süze süze topuk vurduğunda, 43 yaşında \e bir içim su Carmen Romero. Ispanya'da kadınlar, kocalarının soyadlannı almıyor. Dolayısı ile Carmen Romero da Gonzalez adını taşımıyor. Ama bugOne değin yine de "tspanya Başbakanı Bayan Romero, bildiğimiz başFelipe Gonzalez'in kansı Carmen bakan hanımlarından değil. Her Romero" idi. Oysa bu tanım, pek şeyden önce, istediğini yiyor ve yakında "Carmen Romero'nun şişmanlamıyor. Oraya buraya gikocası Felipe Gonzalez" türünderken kocasırun elini ayağını tutden, radikal bir değişime uğrayabilir. Çiinkü Carmen, önümıizdeki 29 ekim genel secimlerinde Sosyalist Parti'den milletvekili adayı. Moncloa Başbakanlık Sarayı'nın gül bahçelerinde dolaşmaktan canı sıkılan bu eski " 6 8 ' l i " , sonunda siyasal arenaya dönmeye karar verdi. tspanya, ikiye bölünmuş dururnda. Koca koca baş yazarlar, ciddi ciddi analizier yapıyorlar: "Carmen in karan", "Acaoa olmaiı mıydı?", " O ona olursa, bize n'olar?" vb. Carmen'in milletvekili seçilecegi kesin. Üçüncü sırasında yer aldığı PSOE Cadiz listesinin oy tavanını delmesi bekleniyor üstelik. Çünkü Ispanyollar, Carmen'e bayılıyorlar. muyor. Hatta çoğu gezilerine katılmıyor bile. Çünkü Carmen Romero çalışıyor. Başbakan karısı olduğu yedi yıldan beri, bir devlet lisesindeki Ispanyol Edebiyatı öğretmenliğini, bir gün bile aksatüğı görülmedi. Çok sert bir öğretmenmiş, hasta da olmazmış üstelik. Dış deplasmanlara yalnız gitmek zorunda kalan Gonzalez'e, yabancı diplomatlar " g ö r e v dolu" diyorlarmış. Ama Carmen Romero'nun başka marifetleri var. Fransu TV'sinin "Kitap" progıamına birlikte çıktıklannda, Felipe Gonzalez: "Ben yalmz Red Kit okurum" demedi. "Okuduğum kitaplan kanm secer" dedi. Yine kansının önerdiği üç çağdaş Ispanyol yazannı da kendileriyle birlikte aynı programa davet ettirmişlerdi. Kanma kanşmam Gonzalez'in kansı Carmen Romero Sosyalist Parti'den milletvekili adayı oldu. Atina'dan 14 yıldır yakalanamayan 17 Kasım 1 7 Kasım örgütü, 14 yıl içinde 20'den fazla bomba eylemini, 14 kişinin öldürülmesini üstlenmiş durumda. Eylemlerden sonra bırakılan bildiriler, kultürlü ve uzman kişileri kıskandıracak düzeyde oluştuğu tahınin ediliyor. 17 Kasım terör örgütü, her bir eyleminden sonra olay yerine bıraktığı çok sayfalık bildirileriyle, eylemi niçin yaptığına açıklık getiriyor ve buna paralel olarak ülkenin iç ve dış siyaseti ve ekonomik durumu ile ilgilı değerlendirmeler yapıyor. Yazılar, kultürlü ve siyaset, ekonomi uzmanı kişileri kıskandıracak düzeyde. Değerlendinneler ise kamuoyunda şaşkınhk yaratacak kadar ilgi uyandırıyor. tlk bakışta aşırı sol örgütün "lehçesi" izlenimi doğuran bu 1012 sayfalık bildiriler, daha sonra edebi ve hatta bilimsel bir şekil STELYO BERBERAKİS alıyor. Sanki bildiriyi, bir çok hukukçu, doktor, ATİNA Yunanistan'ın en tartışmalı terör ör bomba uzmanı, gazeteci, politikacı, işçi ve şairler gütü " 1 7 Kasım" adını taşıyor. Bu örgüt, kendisi yazıyor. ni ilk kez bundan 14 yü önce göstermiş ve bugüne 17 Kasım terör örgütünün, ardında hiçbir iz bıkadar halen faaliyetlerini sürdürüyor. Adını ise 17 rakmayışı yalmz Yunan değil, yabancı güvenlik maKasım 1973 günü, cunta yönetimine karşı teknik kamlanm da düşündürüyor. Silahlı eylemlerini 1975 üniversite öğrencilerinin kanlı ayaklanmasından ah yılında Yunanistan'ın demokrasiye geçişiyle başlayor... tan örgüt, ilk olarak işe Amerikalı CIA ajanlanBu örgüt, geçen hafta başlanna kadar, yani 14 nın "katliyle" başlamıştı.. Daha sonra Cunta döyü içinde, 20'den fazla bomba eylemini, 14 kişinin neminde işkence yapanlan teker teker "temizieyen" öldürülmesini üstlenmiş, 32 kadar da bildiri dağıt örgüt, şimdilerde ülkenin siyasi yaşamına "yön mış bulunuyor. Ama bugüne kadar hiçbir üyesinin venneye" çahşıyor. Bu amaçla iki gazetenin genel izine rastlanmayan bu örgütün en fazla 56 kişiden yayın müdürü ve sahiplerini, bir sanayiciyi, bir yarm *.. •im%j. gıç ve iki savcıyı öldürmüş, PASOK döneminde bakanlık yapmış Yeorgios Petsos'a Koskotas skandalmda sorumlu gördüğü için geçen mayıs ayında saldırmış ve son olarak ve ayru gerekçe ile Yeni Demokrasi Partisi Sözcüsü, parti lideri Konstanlin Mitsotakis'in damadı Yavlos Bakoyannis'i öldürmüştü.. 17 Kasım Örgütü, silahlı eylemlerinde "kiralık karJller" kullanıyor. Aksi halde cinayetlere tanık olanlar, katillerin 3033 yaşları arasında bulunduğunu söylemezdi. Çünkü bunlar 14 yıl önce herhalde 1516 yaşları arasındaydı. Ama düzenledikleri eylemlerde bazen güvenlik makamlarıyla "dalga" bile geçtikleri seziliyor. Bir kezinde, Atina'nın bir semtinde polis karakolunu basmıştı 17 Kasım örgütü üyeleri. Dört kişiydiler. Polis karakolundaki polisler ise 6 kişiydi. "Teöristler" polis karakolunu "silah, polis amUemi, karakol mühürii, üniforma gibi" ihtiyaçlarını karşılamak için "bastıldannı" açıklamışlardı bildirilerinde. Karakolu basarken, altı polisi de "sucuk" gibi bağlamışlar, karakolun nezarethanesine "tıkmışlardı".. Örgüt uyeleri "ganimetleriyle" birlikte karakoldan ayrıhrken, nezarethaneye tıkılan polisler "imdat.. Felipe Gonzalez de bildiğimiz başbakanlardan değil. Karısının milletvekili adaylığı konusunda şunları söyledi: "Carmen'in karan üzücü bir polemiğe yol acacak, biliyonım. Ama her lspanyolun sahip oldugu demokratik hakkını kullanmıştır, saygıyla karşıhyorum." Carmen Romero, kocasından eski bir Sosyalist tşçi Partisi üyesi. 1968 yılından beri cerbezeli bir militan. Aynca, yakın zamanda PSOE iie palaman koparan Sosyalist tşçi Konfederasyonu'nda (UGT)Komite Başkarüığı yapmış, deneyimli bir sendikacı. Felipe Gonzalez'in başbakan seçilmesiyle aktif politikadan çekilip, kendi isteğiyle ikinci plana geçmiş. "Feminist kotalar" yüzünden, yeimdat.." diye bağınyordu. Yoldan geçenler ise "po niden geri geliyor. lisler allah bilir yine kimi haklıyor da zavallılar ba1988 Ocak ayında yapılan 31. ğınyor.." diye düşunüyordu. 17 Kasım, ertesi gün PSOE kongresinde, parti organgazetelere "ganimetleri" sergileyen ve 17 Kasım'ı larında en az 7«25 oranında kasimgeleyen kızıl yıldızlı bir amblemi görüntüleyen dın üyelerin görev alması zorunoirer fotoğraf iletmişti. luluğu getirildi. Hızlı bir feminist önceki gün Bakoyannis'i öldüren örgüt üyeleri olan Carmen Romero ve arkadaşde çok soğukkanlıydı. Bakoyannis'i sabah saat lan, kongreden bu karan söke sö08.00'de bürosuna girerken asansör kapısında sı ke çıkarttıklan gibi, V«25 oranıkıştırmışlar ve dört el ates ettikten sonra hiç acele nı da yeterli bulmuyorlardı. etmeden apartman kapısından çıkıp yürümüşlerdi.. Kendilerini görüp "Yetişin cinajet işlendi.. Tutun şu adamlan, kaçmasınlar... lmdaaaat" diye bağıran kadına dönüp gayet sakin bir iesle " N e bagıOysa, söz konusu kuralın ilk nyorsun be kadıa.." deyip otolarına binip uzakkez uygulanacağı 29 ekim genel laşmışlardı. secimleri için milletvekili aday lis17 Kasım üyelerini bulana Yunanistan 1 milyon telerini hazırlayan PSOE komite300 bin dolar.'ABD makamları ise 500 bin dolar leri, milletvekUi olmak isteyen kamükâfat veriyor... dın aday bulmakta zorluk çeki15 yıldan bu yana yakayı ele vermeyen 17 Ka yorlar. Bu arada bir çok il, kotasım için Komünist Parti Başkam Harilaos Flora yı başlarına saran Carmen Romekis şöyle diyordu: "Oysa Komünist Parti, yasa dı ro'ya da "buyrun meydane!" deşı ilan edildigi dönemierde parti üyeleri bir yıl geç diler. Vo25 oranını bile az bulan meden yakalanıyordu..." kahramanımız, hık mık etmek Kadın kotası daha çok erkekler için geçerii. Ne JViUJllfl yapacaklannı bilmiyoriar. Kadınlarsa acı çekmekle raeşgul. O köçiimsediğin yayınlara kimlerin başvurduğunu bir bilsen..." Tabii, onun dışında pab ve winebarlarda tanışan çiftler de çokmuş (yine kafam kanştı). Neyse, barmenin, "Son arzular beyler, hanımlar!" sözüyle son arzuları kapmaya yöneliyorum. Centılmenler kulübündeki ev ÎCtl Ekim geldi kapıya, haydi sarıl biraya Münih'in banliyösü Bad Reichenhall, bira bayramı Oktoberfest'in en canlı yaşandığı köşelerden birisi. Yaşlı ve zenginlerin uğrak y e r i o l a n b u k e n t t e Simdi yoğun hazırlık var. EROL ÖZKAN MÜNİH Almanların ve özellikle Bavyera halkırun bayıldığı geleneksel bira bayramları olan Oktoberfest hazırlıklan tüm hıayla sürüyor. Özellikle Münih'te bira firmalarırun dev çadırlan kurulurken şehirde her yıl yapılması geleneksellesen bira senliklerine bütün herkes hazırlanıyor... Her yıl ekim ayında yapılması gelenekselleşen bira bayramları bu yıl Münih'e yine akın akın binlerce merakiının geleceğini âdeta müjdeliyor gibi... Kurulan dev çadırlarda binlerce Bayyeralının ve turistin ellerindeki litrelik bira bardaklanyla neşeli şarkılar söyleyerek lunapark estetiği ve keyfı ile yan yana bir sevinci ve görulmeye değer. Oktoberfest hazırkkları öncesi Münih'in banlıyölerinde ise bir başka teiaş vardır. Bu başkaiığı yaşayan ilginç kentlerin başında Bad Reichenhall geliyor. tnce uzun baklava kesimi mavi Bavyera bayraklarının sallandığı her köşede bir başka sevinç ve coşkuyu bulmak olası. Bunlar çoğunlukla turizmle iç içe yaşayan köyler... Ayrıca Bad Reichenhall ünlü bir kür ve tedavi merkezi. Ömrünü uzatmak için gelen zenginler sayesinde işleri tıkır tıkır giden bir şehir burası. Cafcaflı dukkânlan ve pastaneleri günun her saatinde turistlerle dopdolu. Daha ziyade yaşlı ve cüzdanı şişkin müşterilerin "hüsnü kabul" gördüğü Bad Reichenhall'de sabahın köründe bisikletleri ile işlerine gidenler, uyku mahmurluğu içinde alışverişe çıkmış ev kadınlan ve köpek gezdiren bohemler de goze çarpıyor. Tabii arada sırada elleri poşetli Turklere de kaldınmlarda rastlanmıyor değil. Bad Reichenhall'in unlü meydanı ve çarşıları içinde meşhur bir halıcı dukkânı ise hayli dikkat çekici. Hele hele buralarda Türkiye özlemi çekenler için Bayan Fraıısisca Kalaycı'nın vitrinleri rengârenk Türk halı ve kilimleriyle dopdolu ve öylesine güzel ki o kadar olur? ichenhall, sevimli ve çekici bir banliyö. Daha doğrusu sevimli bir turistik kentçik. Oktoberfest öncesi bir âlem buralar. Avusturyadan gunübirlik ahşveriş yapmaya gelen Salzburglulann doldurduğu Ludwig Caddesi'nde akşam ustleri Paraguaylı müzisyenler ülkelerinin ezgilerini çalıp söylüyorlar. lşyerleri Bad Reichenhall'de oiup da Piding'deki villalannda oturan ehli keyif yöre halkırun son yıllarda Türkiye'nin batı kıyılannda tatili seçtikleri de bir gerçek. Özellikle Marmaris'i, Ay\ralık'ı ve Akçay'ı anlata anlata bitiremeyen ve gerçek bir hanımefendi olarak yörede saygınlığı ile tanınan Karin Uehlein'in Türkiye ve Türklerin gerçek bir dostu oluşunu ise hemen hemen herkes kabul etmiş Piding'te... Ayrıca bugünlerde hemen her gün televizyonlarda görüntüleri ekrana gelen Freilassing ise Doğu Berlin'den gelmesi beklenen göçmenlerin çadırlan ile gündemde yörede... psi kiy atristlerinden NHS'de hem de özel ofısinde çalışıyor. Kazancı iyi. Beyaz Belge ve Mr. Clarke hakkındaki fıkrini sorduğurnda, beklentimin tersine, "Peki, parası olmayan, çalışma giicünü yitirmiş olan insanlar ne yapacak? Sağlık sistemini de Amerikanlastınyorlar!" diyor. Hakikaten, Amerikanlaşma bayağı göze batıcı bir olgu Londra'da... Bırakm Bureer Kim>. Mrlfcv. hakkına sahip değildi. Söz konusu feminist kota, komünist partiler koalisyonu Birleşik Sol IU saflannda, %30 olarak belirlendi. Ama onlar komünist hanım bulmakta güçlük çekmiyorlar. Sağ partiler ise "Bu ts ko( tayla mı olurmuş?" türünden' "cık, cık", sesleri çıkartıyorlar. Ne var ki tspanya'da feminizm gündemin ilk sırasında ve kadın öğesini atlayarak puan toplamak olanaksız. 'Ayıp ayıp' ünlemleri arasında, bütün tutucu partiler alelacele birer hanım başkan yardımcısı edinmekle kalmayıp, "Bak bende kota kadar kadın var" ya da "Kotadan çok miktarda kadın adayımız gelmistir" gibi ilanlar eşliğinde listelerine hanım milletvekili adaylan doldurmaya başladılar. Umut Carmen'de tspanyol sosyalistleri Carmen Romero'dan çok şeyler bekliyor. Direksiyonu sağa kıran partiyi doğru yola çağırması, eski sendikacı olarak UGT ile PSOE'nin arasında arabuluculuk yapması, liberalleşen kocasını meclis kursüsünden haşlaması, bu beklentilerin birkaçı. Carmen adının anlamı, " l a l " rengi demek. Geçmişte, Carmen'in karanfıli kocasınınkinden daha kızılmış. Sözünü kulaktan sakınmayan bir militan olarak ün yapmış. Partiyi kıyasıya eleştirmek için kürsüye çıktığını söyleyenlerin sayısı az değil. Kiminin içinde de kıpır kıpır bir kuşku: "Başımıza yeni bir Eva Peron mu yaratıyortız?" diye. Carmen Romero'nun klası var. Eva Peron tammını, halkın sevgisini odaklaştırması açısından kullanıyorlar, yapısal bir benzerlik olduğu için değil. Göreceğiz bakaJım, kimin neye benzedigini. BİLGİSAYAR ELEMANLARI ALINACAKTIR İstanbul'da IBM 4381 ve VSE/SP işletimi kullanan Bilgiİşlem Merkezimizde görevlendirilmek üzere; Konusu ile ilgili yüksek tahsil yapmış, İyi derecede Ingilizce bilen, Tercihen PL/1 ve CICS tecrübesi olan SİSTEM PROGRAMCISI ANALİST PROGRAMCILAR Meslek Lisesi elektrik/elektronik bölümü mezunu Geçmişinin zenginiiği ve Katolik geleneklerine bağlı kalmasıyla ve en çok kültür farkhlığı ile dikkat çeken Bavyera; Alpler'den, Bohemya Dağları'na ve Rhön sıradağlarına kadar uzanan geniş alanda >'em>'eşil ormanları ile düşlere girer. Çiçek içinde yol üstü lokantaları ve ünlü beyaz birasıyla Kısacası şık mağazalar, ışıklı Bavyera, en çok Oktoberfestlerde vitrinler ve caddeleriyle Bad Re yaşar gibidir... Oktoberfest Bira Almanyanın, Oktoberfest ise biranın simgesi. Belgrad'dan TEKNİK BAKIM ELEMANI alınacaktır. Erkek adayların askerliklerini yapmış olmaları şarttır. İlgilenenlerin birer fotoğraf ile birlikte özgeçmişlerini içeren başvurularını en geç 16 Ekim 1989 tarihine kadar P.K. 397 Şişli/lstanbul adresine göndermeleri rica olunur. Başvurular kesinlikle gizli tutulacaktır. Lokantaya giderken müyonları al Bir sandviç için 35 bin, bir ufak şişe kola için 15 bin dinar veren Yugoslavlar, küçük bir kasetçalar ya da müzikli bir lokantada yenecek güzel bir akşam yemeği için "milyonlan" saçıyorlar. ARİF KIZILYALIN BELGRAD % 1000'e varan enflasyon nedeniyle dolara ve marka karşı, her gün değer yitiren dinarın adı var, ama kendi yok Yugoslavya'da. Bir sandviç için 35 bin, ufak şişe kola için 15 bin dinar veren Yugoslavlar, kuçük bir kasetçalar ya da müzikli bir restoranda yenecek kasiyer kızın asık suratı ya da serinlemek için girdiğiniz kafeteryanın iri kıyım barmeninin homurtuları ile karşılaşabilirsiniz... Yugoslavya'da taksi ile bir yere gitmek de büyük sorun. Herhangi bir caddenin köşesinden bindiğiniz aracın şoförü sizin yabancı olduğunuzu anlayınca elini bir türlü taksimetreye götürmüyor ve "okey okey" diyerek gideceğiniz yere bırakıyor. Sonuç mu? 50 bin dinarlık yol için en az 10 dolarınız, 345 bin dinar kanatlanıp gidiveriyor. güzel bir akşam yemeği için milyonları saçmak durumunda kalıyorlar. 1005001000'lik banknotların hemen hemen hiçbir değeri yok gibi Yugoslavya'da. Eğer Belgrad'a turist olarak gelmişseniz, bilmeden 500'lük ve' 1000'liklerden bolca edinmişseniz başınız ağrıyacak demektir. ÇünYugoslav ust düzcy yetkililcn kü bu paralan ahşveriş ettiğiniz bu çok sıfırlı para keşmekeşine marketin kasasına uzattığınızda 500 bin, I milyon ve 2 milyonluk banknotlar basarak çare bulmuşlar. Ancak bu banknotların gereksinimin çok altında bulunması bu sorunu çözmeye yeterli olmuyor. Ve sonuçta da Yugoslavlar ya alışverişlerini dolarla yapıyorlar ya da paralannı irice bir çantaya doldurup öyle çarşıpazar dolaşmaya çıkıyorlar. Büyuk restoran ya da marketler ise işyerindeki para birikimini önlemek için sürekli olarak yakındaki banka ile temasa geçiyorlar. Tabii bu çok sıfırlı para yaşanıının en şanssız kesimini bankalardaki veznedarlar oluşturuyor. Buyük bir bolünıü bayan olan veznedarlar mesai başlangıcı ve biliminde dinarlan buyükçe bir çanta ile taşıyorlar. Yugoslavya'da bu aşırı enflasyondan en çok zarar gören şey ise sokaklarda bulunan ankesörlü telefonlar. Bu kulubelerin tamamına yakını çalışmıyor. tş görur durumdakiler ise bir telefondan çok para yutma makinesini andınyor. Öyleki 50, 100 ve 500 dinarlık demir paralara göre ayarlı olan bu telefonlardan kent içi " a l o " demek için 10 bin15 bin dinara gereksinim duyuluyor. Uluslararası görusmeler mi? Onu hiç sormayın, çünkü BelgradIstanbul arası bir görüşmenin en mutevazı faturası 100 bin200 bin dinar arasında...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle