07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EYLÜL 1985 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Fransız basınındaki genel kanı: Iran'da af Kerman Cezaevi'nde bulunan 400 hükümlü, Hz. Muhammed'in doğum yıldönümü nedeniyle affedildi. Hükümlüler düzenlenen bir törenle serbest bıraküdtlar. Kerman kenti savcısı, afkaramamesi kapsamına giren 800 mahkumdan 400'ünün böylece serbest bırakılmış olduğunu 200'unün ise 30 kasımda serbest bıraküacağını kalan 200'ünün ise, cezalannın haflfletUeceğini bildirdi. (ANKA) Hernu fcurban edildi SABETAY VAROL PARİS Fransa Başbakanı Laurent Fabins, istifa eden Charles Hernu'nün yerine atanan yeni Savunma Bakaru Paul Quiles'e Greenpeace olayını aydınlığa kavuşturması için 15 gün süre tanıdı. Hernu'nün Savunma BakanlıgVndan istifası Fransız basını tarafından Mitterrand'ın en sadık arkadaşlanndan birinin "kurban edilmesi" şeklinde yorumlanırken, tüm gazeteler yaranın bu istifayla kapanmadığı ve Paris'in yeni siyasal patlamalara gebe olduğu hususunda hemfîkir. Yalnızca, iktidardaki Sosyalist Parti'nin görüşlerini yansıtan Le Matin gazetesi, resmi açıklamalara bağlı kalarak, "İstifa etmekle Hernu, sonımluluguna mudrik bir bakan olduğunu gösterdi" diyor. 1986 seçimlerinde sağın parlamento çoğunluğunu kazanması durumunda Mitterrand'ın istifa etmesi gereküğini savunan kesim dışında, şimdiye kadar sessiz kalmayı yeğleyen sağ muhalefet, iktidann geçirdiği sarsıntıdan yararlanarak saldıraya geçti. De Gaulle'cü parti RPR'nin Genel Sekreteri Jacqucs Toubon: "Hernu'nün kellesi bu işi kapatmaya yetmez. CMay, ikinci derece sonımlulara ödetilmek isteniyor. Bu olayda tüm hükümetin sorumlulugu söz koausudur" dedi. Sağcı Figaro gazetesi de "Hernu sigortası atb" başlıgını kullanarak, Cumhurbaşkanı ile Başbakan'm sorumluluğu birbirinin üstüne yıkmaya çalıştıklarını öne sürdtt. Gazeteler, RainbowWarrior gemisini batırmakla suçlanan Gizli Haber Alma örgütü DGSE'in Müdürü Amiral Lacosle'nun görevine son verebilmek için Cumhurbaşkanı Mitterrand'm Hernu'nün istifasını istediğini belirtiyoriar. Sol eğilimli Liberation'a göre, yüksek düzeydeki bu askeri yetkilinin tasfıyesine göz yumması için Hernu, Fransız Genelkurmayı'na "kurban" edildi. Bu gazete Amiral Loceste'nun geçen ilkbaharda Savunma Bakanı tarafından görevden uzaklıştınlmak istendiğini, ancak genelkurmayın buna razı olmadığını hatırlatarak, "Hernu'niin keUeani kurtarmak için Mitterrand'm 5 yıldızlı iki general olan Saulnier ve Lacaze'ı harcaması gerekiyordu. Mirterrand, orduyla ilişkisini korumak için iki generali Hernu'ye tercih etti" diyor. Bir subayın oğlu olan yeni Savunma Bakanı Paul Quiles ise, iki gün öncesine kadar Ulaştırma ve Şehircilik Bakanı'ydı. Katı tutumundan ötürü Fransız Ihtilali'nin liderlerinden Robespierre'e benzetilen Quiles, aynı zamanda koyu bir Katolik. Aşağılık Kompleksi SAMİM LÜTFÜ Fıkra çok ünlü ve o denli güzeldir: "Adamın biri bir gün psikiatra gitmiş. Aman doktor, demiş, müthiş bir aşağılık kompleksim var. Ne olur beni kurtar! Doktor adamı yatırmış ünlü divana ve sorular sormaya başlamış. Bir saat sonra seans bitmiş. Adam merakla sormuş. Nasıl doktor, aşağılık kompleksinden kurtulabilecek miyim? Siz de aşağılık kopleksi falan yok dostum, demiş psikiatr. Bizimki hoşnut Öy/e mi? Öyle ya. S/z de kompleks falan yok, siz düpedüz aşağılıksınız." Evet ne zaman aşağılık kompleksi dense bu fıkrayı düşünürüm. Gerçekten güzeldir. Ama siz yine de olur olmaz yerde anlatmayın. Alınanlar oluyor da.. Şaka bir yana aşağılık komplesi da yalnızca kişiye özgü bir durum değil. Zaman zaman toplumlar onun pençesine düşebiliyorlar. Yıllardır toplumumuza yön verecek ya da verdiklerini sananlar, hepimizi toplumsal bir aşağılık kompleksinin içine atmak için ellerinden gelenı yapıyorlar. Maaşallah! Yok yok toplumumuzun sanatta, bilimde, düşünde tüm ise yarayan beyinlerini bin bilmem kaçlarla" YÖK'le, MÖK'le saf dışı edip, ortalığı hem ervahlara bırakarak, yozluğu egemen kılma yoluyla ve dolayısıyla aşağılık duygusu yaratanlardan söz etmiyorum. Sözünü ettiğim düpedüz topluma seslenenler ya da onu biçimlendirme savıyla biçimsizleştirenler. Bunlar ya her konuşmalarında ağızlarından tükürükler saçarak habasete varan bir hamaset edebiyatı yapıyorlar ve "S/iizzzz!" diye haykırıyorlar, ya da ikide bir bilmem hangi yabancının bizler hakkında ne söylediğini (işlerine gelen bir doğallıkla) yineleyip duruyortar. Her iki davranış da tipik aşağılık kompleksi semptomu. Onları anlamak olası, "Bizzz" diye haykırırken söylediklerine, yaptıklarına manmadıklanndan aşağılık duygularını açığa vuruyorlar. Toplumumuzda uzun süredir yer etmiş bir illet bu. Nitekim Atatürk de durumun aynmına vardığından böyleleri biraz kendilerine gelsinler diye, "Bir Türk dünyaya bedeldir" demiş. Gerçekte ne bir Türk dünyaya bedeldir, ne bir Fransız, ne bir Alman ne bir Amerikalı, ne bir Rus. Koca Atatürk bilmez miydi sanıyorsunuz bu gerçeği? Elbette bilirdi. Nitekim aynı Atatürk "Çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaya çalışmalıyız! Ulasacağız" dıyordu. Eğer p gerçekten bir Türk'ün dünyaya bedel olduğunu düşünseydi "Çağdaş uygarlık bize ayak uydursun!" derdi. Gerçi arada kürsülerden böyle seslenen hort zortçulara da rastlanmıyor değil. Ama neyse ki, artık onlara fazla kulak verilmemeye başlandı. Atatürk ise "ulus bilindni" yerleştirmeye çalışırken buyük işler başaracağına inandığı ve bunu kanrtladığı bir topluma egemen kılınmak istenen aşağılık duygusunu sarsmak, insanları silkelemek için bu abartmalı tümceyi söylemişti. Gerçekten de bu toplum büyük işler başarabileceğini kanıtladı. Şu günlerde ise o dönemlerden uzaklardayız. Egemenlerimiz kof şişinme ile yabancılara kendini beğendirme çabası arasında kolan vurup duruyorlar. Yapıp ettiklerine de dış kaynaklı onay bulmak için çırpınıyorlar. Bir de bakıyorsunuz ki bir TV haberi "Filanca ülkenin fişmekanca pahamenteri, vallahi Türk Demokrasisi iyi yolda" dedi. Aşağılık duygusu içinde olmayan hangi toplum bu tür haberleri baştacı eder? Çarşamba gecesi yine benzer bir durumla karşılaştık TRT'nin TV'deki son haber bülteninde baş sıralarda yer alan bir haber "F. Alrpanya'nın dergisinde yayımlanan bir yazıda, 'Avjupa uygarlığı Türklere çok şey borçludur" dendi." Hoppala! Bana ne yahu F. Almanya'nın.bilmem ne dergisinde Türkler için ne dendiğinden? Öyle dese ne olur? Böyle dese ne olur? Bana ne Amerikalı ya da Rus bilmem kımin (zaten onları yayımlamazlar ya!) bizim için ne dediğinden? Ama diyecekler ki "Avrupalılar bizi evrensel ölçütlere ayak uyduramadığımız için eleştirir ve dışlarken öyle düşünmüyorsun" Avrupalıların demokrasimize yönelttikleri tüm eleştirilere katılıyor ve onların bu durumda bizi dışlamalarını anlıyorum. Demokrasimizle ilgili eleştirilerde belki de onlardan daha fazla ileri gidiyorum. Ama benim eleştirim, Avrupalı demokrasimizi beğenmiyor diye değil, bu elbise Türk insanının, Türk aydınının üstüne oturmuyor diyedir. Zaten elbiseyi dar, üstümüze olmaz kılan da bizim eleştirilerimız ve isteklerimizdir. Hepimiz "demokrasimizin" sınırlarından hoşnut olacak bir pısırıklık ve suskunluk içine girsek, hiçbirimiz "Benim bir Fransız, bir İngiliz, bir Amerikalı'dan ne eksiğim var ki ben de onun kadar demokrasiye layık olmayayım? Ben ikinci sınıf bir insan mıyım ki bana öyle davranana boyun eğeyim?" demesek zaten rejimin sınırları yeterli olur. O zaman elin keferesinin de hiç bir şey söylemeye hakkı olmaz. Öyle değil mi efendim? Hem yarın bizim içinde yaşadığımız koşullar hiç değişmeden Avrupa Konseyi'nden ya da ABD Kongresi'nden biri çıkıp da "Türkiye'de demorasi dört dörtlüktür" dese, "Aman ne iyi!" diye sevinecek miyiz? Yooo! Türk demokrasisi, Türk toplumu, Türk tarihi için, Joe, Jim, Jacques ya da Hans'dan önce, Ahmet'in, Mehmet'in, AMnin ne söylediğı önemlidir. Tabiı onun içinde bu sonuncuların da toplumu doğru dür.üst öğrenmeleri zorunlu (o ayrı bir sorun) Ancak aşağılık duygusu içinde olanlar "Aman bak o da beni övdü", "Bak filana da tarihimize şanlı diyor" diye sevindirik olur. Yahu Almanya'da bilmem ne dergisinin Türk tarihi için ne söylediği haber yapacak denli önemli mi? Hiç bir Alman, Fransız, İngiliz, Amerikan, İsveç, İsviçre, Portekiz, İspanyol, iskoç, irlanda televizyonu "Türkler bizim için şunu söylediler" diye sizin onlar hakkındaki sczlerinizi haber yapıyorlar mı? Ayıptır Beyler! Ayıptır Hanımlar! Utanın bıraz! Söyleyin bu denli aşağılık duygusu içinde misiniz? Yoksa diyorsunuz, sizde aşağılık duygusu falan yok mu? Pakistan'da kaçırılan 4 ÇinHi serbest bırakıldı Pakistan 'da bir süre önce kaçınlan Çin 'li dört maden mühendisinin serbest bırakıldığı bildirildi. Belucistan eyalet yönetimi sözcüsünün bildirdiğine göre 13 eylulde, Loralai bölgesinde bulunan bir kabile tarafından kaçtntan Çin 'li mühendisler kabile tideri Seydi Nafl Agha 'nın tutuklanması üzerine serbest bıraküddar. Güvenük Konseyi ırkçı reiimi kınadı Ortadoğu Dıs Haberler Senisi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin önceki günkü toplantısında ırkçı Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Angola'yı işgali oy birliğiyle kınanırken, ırkçı yönetim, Angola'daki Marksist yönetimi devirmeye çalışan UNITA gerillalanna yardım ettiğini kabul etti. Güney Afrika, daha önce bölgedeki diğer bir Marksist yönetim olan Mozambik yönetimini devirmeye çalışan gerillalan desteklediğiru de itiraf etmişti. 8 bin dolar tazminat karşıbğı tutuksuz yargılanmasına karar verilen Birleşik Demokratik Cepbe lideri Allah Boesak'ın 20 yıl hapis cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Güney Afrika'mn Angola topraklarına saldırısına ilişkin önceki gün yapılan toplantıda müdahale oy birliğiyle kmandı. Irkçı Güney Afrika, Angola'nın güneyindeki topraklara bu Ulkede üslenmiş bulunan ve ırkçı Güney Afrika yönetimini devirmeyi amaçlayan SWAPO gerillalalannı "temizkmek " için girdiğıni açıklamıştı. Güney Afrika Cumhuriyeti Savunma Bakanı Magnus Malan, Angola'daki Marksist yönetime karşı savaşan UNITA gerillalannı desteklediklerini açıklayarak "Amaamız Güney Afrika ülkelerine Marksizmin yayılmasını önlemekti" dedi. Geçen 27 ağustosta Afrika Ulusal Kongresi ırkcılık aleyhtan gerilla örgütünün 23 yıldır hapiste bulunan lideri Nelson Mandela'nın serbest bırakılması için barışçıl bir yürüyüş düzenlediği için tutuklanan ve önceki gün şartlı olarak serbest bırakılan Birieşik Demokratik Cephe lideri Allan Boesak, "yıkıcılık" suçundan yargılanacak. Londra'nın çıkarması Sigara dumanı cilt alerjisi yupıyor Sigara dumammn insan cildine tarar verici etkilerinin yanı sıra, alerjiye de yol açnğt btürlendt İngiliz bilim adamlannut "çağdaş alerjileri" konu alan bir incelemesinde, hemen her gün yasadığonız, ancak farkrna varamadığmuz aierji turleri arastnda, sigmm dumünının da bulunduğu* na dikkati çekiyor. Arastırmaya göre, sigara dumanında bulunan kimyasal bir madde, ciltteki kızankhga yol açıyor. Tiryakiler ise, bu durumu ya baska gerekçelerle açıklıyor ya da çok rahatsn edici boyutlarda olmadığı için' Guney Afrika 'da siyahlarla melezjerin önde gelen liderlerinden raönemsemiyor. (ANKA) hip Boesak, kefaletle salmdıktan sonra ailesi ile hasret giderdi. Londra, Suudi Arabistan'a 4.5 milyar dolarlık, Ürdün'e de 400 milyon dolarhk silah satacak. Dış Haberler Servisi Ingiltere'nin son zamanlarda Ortadoğu'da faal politika izlemeye başladığı gözleniyor. Nitekim 10 gtin önce Londra'nın Suudi Arabistan'a 4.5 milyar dolayında uçak satacağının açıklanması geniş yankılara yol açtı. Riyad'a satılacak 78 uçağın 48 tanesi Tornado jetleri jdi. Bu olayın yanküan sürerken, Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın Ortadoğu gezisi başladı. Önce Mısır'a giden Thatcher, oradan Ürdün'e geçti. Thatcher'ın gerek Mısır, gerekse Ürdün'de FKÖ konusunda gayet "dikkatli" bir lisan kullandıği dikkati çekti. tngiltere Başbakanı FKÖ'yü eleştirmekten özellikle kaçınıyordu. Thatcher'ın Ürdün gezisinde ikinci bomba patladı ve Londra'nın Amman'a 400 milyon dolar dolayında hava savunma sistemi satacağı açıklandı. Böylece Ingiltere, iki Ortadoğu ülkesinde 5 milyar dolara yakın bir silah pazarı sağlamayı başarmıştı. önceki gün ise Margaret Thatcher, Urdün'den yaptığı acıklamada, son bombayı patlattı ve gelecek ay iki FKÖ yeıkilisinin Londra'da Dışişleri Bakanı Geofrey Howe tarafından kabul edileceğini bildirdi. *..c Savaşı 6. yıhna girdi Körfez Yüzbinlerce ölü.V .'.^ 200 milyar dolar zarar 1986'ya 3 ay kala Uluslararası soruyor 1985 yılının. dünyada ve ülkemizde olumluoluınsuz, başarıhbaşarısız gelişmelerle dolu 9 ayını geride bıraktık. 1986*ya sadece 3 ay kaldı. 1985 büançosunu başarıyla kapatarak. yeni yıla. ulusça daha güçlü ve daha umutlu girebilmek için, dakikasına kadar iyi ve doğru değerlendirmemiz gereken 3 ay... 1986. dış ticaretimizin gelişmesi. ınilli gelirimizin artması ve ekonomimizin daha da büyümesi yolunda tüm kurum ve kuruluslarınıız için yeni bir sınav yıh olacaktır. Bu sınavda ba^arının temel îjartı ise, yeni yıla daha güçlü girebilmektir. Uluslararası. 1985 sonuçlarında imzası bulunacak ihracat. ithalat. sanayi ve dış hiznıet kuruluşlarımıza ve tüm işadamlarımıza soruyor: Geçen 9 ayın muhasebesini iyi yapünız mı? 1985'i nasıl tamamlıyorsunuz? 1986'ya nasıl gireceksiniz? PARİS, (a.a.) tkinci Dünya Sav'aşı'ndan sonra, en uzun süren savaş olan tranIrak çatışması, bugün altıncı yıhna giriyor. Savaşın yıldönümünde ufukta bir çözüm yolu gözükmüyor. Amerikalı uzmanlann değerlendirmelerine göre, amacı, dünyanın en haşsas petrol bölgelerinden birinin egemenliğini ele geçirmek olan savaşın ilk üç yılı sonunda, iki tarafın insan kaybı 500 bini buldu. tran ve Irak, bazen yerleşim bölgelerine, bazen ekonomik altyapı tesislerine saldırarak ve bazen de kimyasal silah kullanarak acımasız bir savaş sürdürüyorlar. 22 Eylül 1980'de patlak verdiğinde, uluslararası çevrelerde pekçok tahminlere neden olan savaş, artık uluslararası kamuoyvınun adeta ilgi alanının dışma çıkmaya başladı. Bunda, BM, bağlantısızlar ve İslam Konferansı gibi örgütlerin iyi niyet cabalarının sonucsuz kalmasının da payı büyük oldu. Nikaragua, ABD'den 375 milyon dolar tazminat istedi LAHEY, (AP) Nikaragua'nın Sandinist yönetiminin Uluslararası Lahey Adalet Divam'nda ABD'ye karşı bu ülkenin içişlerine müdahale ettiği gerekçesiyle açtığı davada, iddia makamının tanıklan sorgulaması işlemi sona ererken, Sandinist yönetimin ABD'den 375 milyon dolar (yaklaşık 200 milyar TL.) tazminat talep ettiği açıklandı. Uluslararası Lahey Adalet Divanı'nda Nikaragua'ıun avukatlığını üstlenen bu ülkenin Hollanda Büyükelçisi Carlos Arguello, önceki gün ABD yönetiminin Nikaragua'da Sandinist yönetimi devirmeyi amaçlayan ve Nikaragua'da eskiden iktidarda bulunan diktatör Somoza ailesinin muhafızlanndan oluşan karşıdevrimci gerillalan desteklemesinin, uluslararası hukukun çiğnenmesi anlamına geldığini söyledi. Arguello, "ABD'nin şimdi bunu tazmin etmek zorunda olduğunu, karşıdevrimcilerin saldınlarında me>dana gelen zararlann da en aşagı 375 milyon dolar olduğunu" söyledi. Yüzyıllardır süren tartışma • Kızlık zarı nasıl dikiliyor? • Prof. Dr. Aysel Ekşi: 'Sorumlu luk anababalarda." •"Gözde bakireler" konuşuyor: Çiğdem Tunç, Sibel Egemen • Adli Tıp'îa bekâret analizleri BEKÂRET . • SODEP toplantısında kim ne dedi? • Gurkan değerlen. diriyor: Birleşme, Ecevit • Kız yurtlarında e&rarengiz intiharhr» Ecevit isveç seçimlerini Nokta'ya yazdı« Erbakan politikaya dönebilecek mi? • Kadıköy'ün sahil yolu projesi • Dalan Yassıada'ya el koyuyor • Yeşilçam'da "islamcılar" INTERBANK ULUSLARARASI ULUSLARARASI ENDÜSTRİ V'E TİCARET BANKASI A.Ş. MANS noKta llulljlık Haher Ilcryısı ^ I BUGÜN ÇIKTI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle