22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EYLÜL 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Özetle Tayland'da 79 subay tutuklandı Fransa Cumhurbaşkanı, nükleer denemeler için Pasifik'e gidiyor Tayiand 'daki darbe girişiminden sonra, Singapur'a kaçan iiç darbeci tiderin ABD'den stğınma SABETAY VAROL hakkı istediği büdirüdi. ABD DtPARİS Fransa'da başkanşisleri Bakanlığı'ndm yapılan açıklamada haber doğrukaurkenlık sarayından önceki gece yapıaynnttya girilmedi ve hüküme lan beklenmeyen açıklamada tin nasıl bir karar alacağuun he Cumhurbaşkanı Franeois Mitnüz belii olmadığı belirtüdi. öte temrod'ın yann Pasifik'teki Muyandan Tayiand'da hava kuv ruoa adasına gideceği bildirildi. Mitterrand'ın Güney Pasifik'vetlerinin hava güvenliği birimindert 79 subay darbeyle ilişkilite nükleer denemelerin yapıldıgörulerek tutuklandı. Darbegi ğı Muruoa adasına yapacağı bu rişiminin başansız kalması dün gezi, Amsterdam'dan yola çıkan yada genellikle olumlu karsı ve Fransız ajanlannca batınlan Renbovayon gemisinin yerini landı. (a.a.) alacak olan Green Peace (Yeşil Banş) gemisi Güney Pasifik Yunanistan açıklanna gelmeden önce bir "Yıldızlar Savaşı" gövde gösterisi olarak niteleniprogramına karşı yor. Bilindiği gibi Green Peace gemisi, Fransa'nın Güney PasiYunan hükümeti, ABD taraftn fik'teki nükleer denemelerini dan getiştirilen ve "Yüdızlar protesto için yöreye gitmekte kaSavaşı" olarak anılan stratejik rarh. savunma girisimine "kesinükle karşt" olduğunu açıkladı. Yunan Mitterrand'ın son anda açıklanan bu sürpriz gezisi, Fransız hükümet sözcusü "Euroka" yorumcular tarafından 18 ocakadıyla bilinen ve Avrupa ülkeleta ri arasmda teknolojik araşttrma Yeni Kaledonya'ya yaptığı ve lar alamnda işbirliği yapılması TV programında da açıkladığı nı öngören tasanyı ise özjel bir ü geziye benzetildi. Cumhurbaşkanı Mitterrand, Renbovayon gegi üe iziediklerini kaydetti misine yapılan sabotajdan sonra 19 ağustos tarihinde Fransız ortran bir gemiye dusuna verdiği emirde, Muruoa bölgesine kimsenin yaklaştınldaha el koydu tran 'm, Hürmüz Bofazı girişin mamasını istemişti. MitteiTand'de önceki sabah ticari bir gemi ın bir Concorde uçağı ile yi daha ahkoyduğu büdirüdi. yapacağı bu gezinin 18 ağustos tran Haber Ajanst, "İRNA", tarihinde verdiği emrin devamı yükü "jüpheü"göriUen geminin olduğu ve Fransız nükleer gücütran'm güneytndeki bir limana götürülerek denetimden geçirildiğini kaydetti. Ajans, geminin bandtrası hakkuıda bilgi vertnedi. (a*.) Mitterrand meydan okuyor Başkanlık sarayından önceki gece yapılan sürpriz açıklamada Mitterrand'ın yann Güney Pasifik fte nükleer denemelerin yapıldığı Muruoa Adası na gideceği bildirildi. nü geliştirme hususundaki kararlılığını gösterdiği belirtiliyor. Bu gezi 3 hafta içinde Muruoa açıklanna vararak, Mitterrand'ın koyduğu yasayı çiğnemekte kararlı olan "Green Peace" gemisine bir meydan okuma olarak yorumlanıyor. Green Peace gemisinin Fransız Silahlı Kuvvetleri ile karşı karşıya gelerek, bu yasağı zorlayacağı ve muhtemel bir güç denemesi dunımunda meydana gelebilecek olaylan uydu aracılığıyla anında tüm dünya TV'lerine yansıtacak önlemleri aldığı bildirildi. Bu önlemler çerçevesinde Green Peace örgütü, Fransız fotoğraf ve TV ajansı Camme ile 100 bin dolar karşılığında bir Kaş Yapayım Derken... SAMlM LÜTFÜ Beyoğlu'nun un'ü sandviççisi ilk kez o yıi Izmir Fuarı'nda bir yer açmıştı, satış yerinin önünde iğne atsan yere düşmüyordu. On yaşında bir çok bilmiş olan çocuk istanbullu idi ve fuarın eğlencesi arasında evini özlemişliği falan olmamasına karşın, yapay bir sıla özlemini giderircesıne dadanmıştı pavyona. O akşam yine itiş kakış, "salamh"yı almış, kalabalığın arasından güçlükle çıkmış, kıyısmdan kcx;aman beyaz yağ gözenekll salamın dayanılmaz çağrılarfa sarktığı, sıcactk pamuk gibi ekmekten koca bir lokma ısırmış avurtlarını şişire şişire çiğnerken, cebine koymak üzere elındeki bozuklukları saymaya koyulmuştu. 25 kuruş fazla vermışlerdi. Kararlı adımlarla satışı denetleyen adama gıtmış ve Ben bıraz önce sandvıç aldım. Paramın üstünu 25 kuruş fazla vermışler. Buyrun fazla parayı" demışti, iyı davranmış olmanın seçkın, gösterişli gururuyla. Adam biraz önce sandviçi satan ve çocuktan da olsa olsa iki yaş büyük olan, çamaşırcı gibi kırmızı elli oğlanı arkaya çağırmış, elıni kolunu sallayarak öfkeh öfkeli bir şeyler söylemişti. Satıcı çocuk kıpkırmızı olmuş, kin dolu bakışlaıia bizim "Doğrucu Davud"a bakmış, sonra sessizce önlüğünü sıyırıp, başı önünde arka kapıdan çıkıp gitmişti. "Ömrüm boyunca o kırmızı elli çocuğun bana kin dolu bakışı^ önlüğünü çıkarıp çekip gidişi gözümün önünden gitmedi. Olünceye kadar da gitmeyecek. Okul kitaplarının köşelı, öğretmen öğütlerinin lizol kokan yapay "iyilik" ve "dogruluğunun" kurbanı olmuştum" dıyecekti kırk yıl sonra dumanlı bir kafa ve kırık bir sesle. Tüyler ürpertıci, ama yaşanmış bir Bernanos öyküsüydü sankı acısını ömür boyu peşi sıra sürüklediğl. Zavallı kaş yapayım derken göz çıkarmıştı. Ayıptır söylemesi, geçen günkü "Apartheid ve Biz" yazısında Mümtaz Soysal da galiba aynı şeyi yapmış. Sayın Soysal, söz konusu yazısında Apartheid'i anlatıp, Batılı Devletlerın G. Afrika'dakı bu duruma yeterince karşı koymadıklannı belirttikten sonra, "Türkiye bugün bütün dünyanın Apartheid'a karşı yumuşak davranmakla suçladığı devletlerın müttefikıdir. Oniarla paylaştığı kurum ve kuruluşlar vardır... Öyleyse Türkiye niçin paylaştığı kurum ve kuruluşlarda, NATO'da, Avrupa Konseyı'nde o devletleri köşeye sıkıştırmaz. 'Apartheid konusundaki gevşek tutumunuz, paylaştığımız değerlerle bağdaşmıyor, demez''" diyor. Mümtaz Soysal ulkemizın sahıp olduğu en seçkın hukukçu akademısyenlerden biridır ve uğruna 12 Martta yiğıtçe hapis yattığı Anayasaya Gıriş kitabı da bize göstermıştır kı, o, anayasal kurumları toplumsal ıçerığinden ayırıp ele alan bir görüşün sahibi değildır. Mümtaz Soysal Kıbrıs'ta Denktaş'a danışman olmuş, birçok uluslararası toplantıya katılmış. Devletler Hukuku'nun ana kurallarını bilen, diplomasinin inceliklerıne aşına bir uzman kişidir. Mümtaz Soysal, Uluslararası Af urgütü'nün en yüksek düzeylerine kadar ulaşmış, insan hakları savaşçısı bir aydındır. Kısacası Apartheid konusunda datemel hak ve özgürlükler alanında da ne söylediğini bılen birıdir Sayın Soysal ve doğrusu bu konularda ona yol göstermek pek kımseye düşmez. Gelgetelim, Mümtaz Hoca "açı"sını elden geldiğince genıştutmaya çalışırken, hipotenüsün ölçüsünü kaçırmış ve kaş yapayım derken göz çıkarmıştır. Gerçekten de Türkiye insan hakları konusunda kendi evine çekidüzen vermeden, durumun sorumlusu bugünkü iktidar Apartheid'a karşı nasıl bayraktarlık edebilir? Bir ülkenin insan hakları konusunda uluslararası forumlarda ortaya çıkabılmesı için onun "evrensel içerikli ve boyutlu bir insan hakları politikasına" sahip olması gerekir. İnsan hakları politikasının evrensel içerikli olması demek,' onun evrensel metınlerde dile getirılmiş evrensel, çağdaş ve nesnel ölçütlere. kurumlara sahip olması demektir. İnsan Hakları Evrensel Bıldirgesi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi, Helsinki Sonuç Belgesı gibi evrensel metinlerde beürtilen hak ve özgürlüklerden yararlanabiliyorsa eğer bir ülkenin yurttaşları, o ülkenin insan hakları politikası evrensel içerıklidir. Türkiye'de bugün işbaşında olan iktidarın evrensel içerikli bir insan hakları uygulaması var mıdır? Bir devletin insan hakları alanında uluslararası forumlarda ileri sürdüğü istemlerin tutarlı olabilmesı içm o ülkenin insan haklan politikastnın evrensel boyutları olması, başka bir deyişle her yerde, herkese karşı aynı nesnellikle ileri sürülmesi gerekir. Eğer bir ülke bazı devletlerın insan haklarına uymasını isterken, bir kısım başkalarının jeopolitik ya da sadece politik veya tecimsel nedenlerle bu ölçütlere uymamasını görmezlikten gelırse o ülkenin insân hakları politikası evrensel boyutlardan yoksun olduğu için tutarlı değıldir ve bu durumda da o iktidarın temsılcilerinin uluslararası forumlardaki çıkışları ciddiye alınmaz. Hiç kuşku yok ki şu anda G. Afrika'da hiçbir ülkedekiyle kıyaslanmayacak olaylar olmaktadır ve hiç kuşku yok ki, bu durum karşısında sessız kalmamak gerekir. Ama siz Sayın Halefoğlu'nu bir Avrupa forumunda insan hakları konusunda dokunaklı bir söylev verdikten sonra konuşmasını: "Hepınızi Nelson Mandela'mn serbest bırakılması için hemen ciddı yaptırımlar uygulamaya çağırıyorum" diye bitirdiğını düşünebiliyor musunuz. Bu durumda eloğlu Halefoğlu'na, "Sizden bu tür sözler duymak ne güzel Ekselans! Hemen şimdi insan haklarına uymayan ülkelere karşı yaptırımı öngören bir tasanyı oya sunuyor ve bu arada Nelson Mandela'mn serbest bırakılmaması halinde, hemen uygulanacak ekonomik önlemlerın listesını de onaya sunuyoruz. Ama hazır konu açılmışken ve siz de buradayken, sız de, sizde düşünce suçlusu olarak ." demez mı? Düşündükçe insanı soğuk terler basıyor. İlahi Mümtaz Hoca! sözleşme imzaladı. Bu sözleşmeye göre Green Peace gemisini bir uçak izleyecek. Uçağın gemiden aldığı görüntuler Tahiti'de monte edildikten sonra uydu araahğıyla Londra'ya iletilecek. Mitterrand'ın son anda kararlaştınlan Muruoa gezisinin uluslararası politikada, nükleer denemelere karşı çıkan örgütlere olduğu kadar bölgenin nükleer silahlardan annmasını isteyen Pasifik ülkelerine de bir uyan olduğu söyleniyor. Bilindiği gibi Yeni Zelanda ile Avustralya da Pasifik'te nükleer denemelere karşı çıkıyor. Komünist Parti dışırtda Fransa'daki tüm siyasi güçler Fransa'nın nükleer silahIannı modernleştirmesinden yana. Ji Pinochet zor durumda 1973 darbesinde Allende'nin sarayım bombalatan havacı general de muhalefet saflarına katıldı. SANTtAGO, (a.a.) 11 Eylül 1973'te General Augusto Pinochet lıderliğinde gerçekleştirilen askerı darbe sırasında Devlet Başkanı Salvador Allende'nin bulunduğu Başkanhk Sarayı "Moneda"yı bombalatan hava generali Gustavo Leigh, muhalefet saflarına katıldı. Bir ay önce Jandarma Komutanı da görevinden aynlmak zorunda kalmıştı. Darbenin liderlerinden olan ve 1973 ile 1978 yılları arasında cunta hükümeti üyeliği yapan GeneraJ Gustavo Leigh, muhalefete mensup 11 siyasi grup tarafmdan demokrasiye dönüş için hazırlanan bildiriyi imzaladığını açıkladı. 1978'de Devlet Başkanı General Augusto Pinochet tarafından hava kuvvetlerindeki görevinden ve cunta hükümeti üyeliğinden alınan General Leigh, "Hükümet, halkın demokrasi Lsteklerine sistematik biçimde kayıtsız kaldığı için" bu bildirgeye katıldığıru söyledi. Augusto Pinochet Portekiz'de tren kazası: 100 ölü Başbakan Suares, 140 kişinin de yaralandığı kazadan sonra, 3 günlük ulusal yas ilan etti. VtSEU/PORTEKİZ, (AP) Portekiz'in orta kesimlerinde, Manguelda ve Nelas kenti arasında iki trenin carpışması sonucu ilk belirlemelere göre İOO kişi öldü, 140 kişi de yaraiandı. Portekiz Haber Ajansı ANOP çarpışan trenlerden birinin Porto kentinden Fransa'ya goçmen işçi taşıdığını, diğerinin ise bir iç hat seferi yapan tren olduğunu duyurdu. Hemen olay yerine giden Portekiz Başbakanı Mario Suares kazanın demiryolu taşımacılığmda şimdiye kadar meydana gelen en büyük kaza olduğunu söyleyerek üç günlük ulusal yas ilan etti. Yetkililer, yaralıların çevTedeki çeşitli hastanelere kaldınldığını, bu nedenle yaralı sayısının kesin olarak belirlenebilmesinin zor olduğunu ifade ettiler. Portekiz Devlet Demiryolları yetkilileri de kazanm Portekiz saatiyle 18.40'ta meydana geldiğini kaydettiler. El Salvador Başkanı'nın kızını kaçıranlar bir muhafızı da öldürdü yo istasyonunun sahibi olan kızını büinmeyen bir yere götürduler. Olayın sorumluluğunu henuz kimse ustlenmedi. Duarte'nin kızının Ulkede yönetime karşı silahlı mücadele veren solcu gerillalar tarafından kaçınlmış olabileceği belirtiliyor. Devlet başkanının gazetecilik öğrencisi olan kızının bulunması için ülkedeki tüm yollann tutulduğu ve polisin alarm durumuna geçirildiği bildiriliyor. Jose Napoleoıl Duarte, Ispanya'dan 1821'de, Orta Amerika Federasyonu'ndan da 1839'da bağımsızlığını kazanan El Salvador'un 1984 yıhndan bu yana devlet baskanhğıru yapıyor. SAN SALVADOR (a.a.) Hbuttstan Havayoüan 'naaübir El Salvador Devlet Başkanı JoBoeing 747uçag\ havaUaubkttmse Napoleon Duarte'nin büyük kızı lnes Guadalupe Duarte önsonra motorlanndan birinde meydana gelen anza yüzünden ceki gün silahlı kişiler tarafından acil inis yapmak zorunda kaldı. kaçırıldı. Kaçırma eylemi sıraHavayoüan sözcüsü, uçağm acil sında Duarte'nin kızının yanıntnlş svasmda lastiklerinin patla da bulunan koruma görevlilerindığuu, ancak uçakta bulunan den biri öldürüldü, diğeri ağır 250 yocudan hiçbirine birşey ol yaralandı. madığuu büdtrdi. (a.a.) El Salvador Başkanhk Sarayı tarafından yapılan açıklamaya göre tnes Guadalupe Duarte, Lübnan'da başkent San Salvador üniversiPortekiz elçisi tesinde derse gireceği sırada kaönünde kaçırılmak istendi çırıldı. Üniversiteninotomobilparketmiş bulunan bir Lübnan'ın baskenti Beyrut'ta deki silahlı kişiler, El Salvador dün silahlı kisiler Portekiz elçi Devlet Başkanı'nın özel bir radsini kaçırmak istediler. Ancak kaçtrma guisimi Lübnan güvenük kuvvetlerince engeüendL Bir Boeing daha arızalandı Napoleon Duarte'nin kızı haçınldı BirtninghanMa olaylar dün de sürdü EL SALVADOR •san Salvador Olaylarda iki kişi öldü. 31 kişi yaralandı, çok sayıda bina kundaklandı ve yağmalandı. Arafat: İsrail Uderleriyle görüşmeye hazırım Güney Afrika'da 4 yaşındaki bir zenci kız öldürüldü Irkçı rejim ağız değiştiriyor FiUstin Kurtuluş örgutü lideri Başbakan Pieter Botha Yaser Arafat, IsraiUi Uderlerle ırk ayrımı yüzünden her yerde, her zaman görüşme vatandaşlıklarını yi arzuladığını bildirdi. Arafat, ttalya'da yayımlanm sol eğütmli kaybeden siyahlara bu ' Manifesto gazetesine verdiği de hakkın yeniden meçte, tsraü'de Likud Bloku, verilebileceğini söyledi. "demir yumruk" taştrken, işçi JOHANNESBURG (aoL/AP) partisinin bunu beyaz eldivenle gizlediğini, iki partinin temtMe Güney Afrika'da Cape Town aynı çizgiyi iziediklerini söyledi. yaknılannda dün düzenlenen bir cenaze töreninde siyahlar, bir melez poüsi linç ederek öldürürJapon erkekleri ken, başka bir olayda da beyaz makyaja başladı polisin açtığı ateş sonucu 4 yaJapon erkekleri, yoğun çalısma şındaki bir siyah kız çocuğu yahayatmın yüzlerinde btrakttğı şamını yitirdi. Bu arada ırkçı yöyorgunbtk izUrini siimek ve ta netimin yoğunlaşan basküar karze bir görüntüye kavusmak için şısında tutumunu yumuşatmaya tnakyaj yapmaya basladuar. Ja başladıgı gözlemleniyor. ponya'nm dördüncü büyük kozBaşbakan Pieter Botha, ırk metik şirketi "Kose", erkeklerin aynmı yüzünden vatandaşlıklafampuan, citt temizleme losyon rını kaybeden siyahlara bu haklan ve göz makyajmda kuÖanı km yeniden verilebileceğini lan bazt malzemeleri abnak için açıkladı. kadm dükkânlarma gitüklerini Yönetimdeki Ulusal Parti'nin farkedince, erkekJer için makyajBloemfontein'deki toplantısmda malzemeleri üretmeye başladı. bir konuşma yapan Botha, bazı siyah kabileler için oluşturulan BİRMİNGHAM (AP) tngiltere'nin Birmingham kentinDuarte'nin kaçırüan büyük ktzt de siyah ve Asyalı gençlerin palnes Guadalupe Duarte zartesi gecesi başlattığı isyan dün de sürdü. 2 kişinin öldüğü, 31 kişinin yaralandığı olaylardan sonra dün de çok sayıda bina kundaklandı ve yağmalandı, otomobiller ateşe verildi. Tutuklananların sayısımn 65'e çıktığı haber veriliyor. tsyancı 400 genç şiddet olaylannın sürdüğü Handswort ve Lozells kasabalannda gazetecileri ve fotoğrafçüarı döverken, bu kasabalara 1400 kişilik güvenlik gücü gönderildi. Siyah liderlerle muhalefet, olaylardan Margaret Thatcher hükümetini sorumlu tutuyor. Ingiltere'nin ikinci büyük kentinde başlayan ayaklanmanın, 1981 yılında Liverpool, Manchasher ve Londra kentinde başgösteren ve yine ekonomik nedenlere dayanan isyan kadar buyük olduğu bildiriliyor. Birmingham isyanının da diğer kentlere sıçramasından korkuluyor. Olaylarda dün ölen veya yaralanan olmadı. Cüney Afrika'da beyaz polislerın oldurduğu siyahlar için düzenlenen cenaze torenleri, yönetimipro tngiltere Başbakanı Margaret Thatcher dün yaptığı açıklamatesto gösterilerine dönüsüyor. da Birmingham kentinde çıkan olaylarda 2 kişinin de ölmesin"bagımsız anayuıHann" Uderle rarası alanda tanınma olanağın tikten sonra verdiği demecte, baden dolayı dehşete kapıldığını riyle bu konuyu görüşeceğini dan yoksun bulunuyorlar. basının prostat bezinin büyüdüsöyleyerek polisi olaylara karşı söyledi. "Bafcımsıi anayurt" poÖte yandan 23 yıldır cezaevin ğunu ve böbreğinde de ur bulunuyanık olmaya çağırdı. litikası, G. Afrika'da ırkçılığın de yatan siyah lider Nelson Man duğunu söyledi. Mandela'mn odak noktasını oluşturuyor. deia'mn hemen ameliyata alın ameliyat olup olmayacağı henüz Ingiltere işçi Partisi lideri Neil bilinmiyor, ancak kızı Zenani, Güney Afrika vatandaşlığın ması gerektiği bildirildi. Kinnock da, olaylann nedenini dan cıkartılan siyahlar, bagımsız Mandela'mn kızı Zenani, si aile doktorundan babasını kontsiyah ve Asya kökenlilerin içinilan edilen 'anayurt' adh toprak yah lideri dün Cape Town'daki rol etmesini istediklerini belirtde bulunduğu yoksulluğa ve işlarda oturtuluyor, ancak ulusla Pollsmoor cezaevinde ziyaret et ti. sizlik sonınuna bağladı. liınunistari'da meydan Papandreu'ya kaldı STELYO BERBERAKİS ATtNA Yunanistan'da Sosyalist PASOK Partisi 2 haziranda yapılan genel seçimlerden sonra gücünü daha da arttınrken, ülkenin ikinci büyük partisi olan muhafazakâr Yeni Demokrasi Partisi, seçim öncesinde yapılan tahminlere uygun olarak parçalanmaya başladı. Konstantin Karamanlis'in 1974 yüında cuntanın devrilmesinden sonra kurduğu parti 7 yıl ulkeyi yönetmiş, 1981 yılında ise PASOK karşısında Uk yenilgisini almıştı. YDP, bu yenilgiden sonra lider değiştirmiş, bunların sonuncusu da Konstantin MitsoUIds olmuştu. YDP'nin bu yıl haziran seçimlerinde PASOK karşısında aldığı yenilgiden sonra parti içinde "liderlik sorunu" giderek büyümeye başladı. YDP'nin Achaia milletvekili ve Mitsotakis'ten sonra "ikinci adamı" Kostis Stefanapulos geçen hafta 10 milletvekili ile YDP'den aynlarak "Demokraük Yenilenme" (DA) adh partiyi kurdu. Stefanapulos, Mitsotakis'le giriştiği liderlik mücadelesinde yenik düşünce çareyi YDP'den ayrılmaku buldu. MUHAFAZAKÂR ÇİZGt Stefanopulos'un (DA) partisi, Yeni Demokrasi Partisi'nin bölünmesi, Yunan Başbakam'nın ekmeğine yağ sürdü MLitsotakis'in "Yeni Demokrasi" Partisi'nden ayrılan Kostis Stefanopulos'un kurduğu "Demokraük Yenilenme" Partisi'nin de muhafazakâr çizgide olacağı açıklandı. Mitsotakis Ne yapacak? Yeni Demokrasi Partisi'nin izlediği siyaseti izleyeceğini vaadediyor. Muhafazakâr çizgide olâcağını, tek rakibinin de iktidardaki sosyalist PASOK olduğunu ilk açıklamasında behrtmiş bulunuyor. Ancak Mitşotakis'in YDP ile nasıl bir işbirliği yapacağı henüz açıklık kazanmış değil. YDP çevrelerinden edindiğimiz bilgilere göre, YDP'yi bırakıp Stefanopulos'un partisine gececek olan YDP'li milletvekilleri henüz tükenmiş değil. Stefanopulos dahil YDP'den ayrılan 10 milletvekilinin ardından yeni bazı milletvekillerinin bunları izleyeceği ve (DA) partisine katılacakları kesinlik kazamyor. YDP'nin gençük kolu ONNED'de de aynı sorunların ortaya çıktığı görülüyor. Uzun süredir ONNED içindeki anlaşmazlıklar yalanlanıyor, gençlik kolu içinde uyum olduğu imajı yaratılmaya çalışıhyordu. Ancak Stefanopulos'un tüm gayretlere karşın bu "birligi" bozmasından sonra ONNED içinde de parçalanmalar başgösterdi. ONNED'i terkedenlerin sayısı her gün artmaya başladı. Son olarak geçen hafta Selanik kolundan 51 uyenin ONNED'i terkedip StefanoPapandreu Memnun pulos'un (DA) partisine geçtiklerini açıkladılar. GÜVEN SARSILTYOR Ana muhalefet partisinde suregelen bu çalkalanmalar biı yandan YDP taraftarlannın güvenini sarsarken, diğer yandan PASOK ileri gelenlerini sevindiriyor. Papandreu hükümeti YDP içindeki bu gelişmeleri sanki daha onceden tahmin etmiş gibi, şaşkınlığa uğramadan seyredıyor. Papandreu'nun PASOK'unun YDP'ye karşı verdiği en son savaş 2 haziran secimlerinde olmuştu. Ancak PaDandreu bir taşla iki kuş vurmuş, Yunan Komünist Partisi'nin de oylarımn bir bölümünü alarak Komünist Partisi'nin parlamento içindeki sandalye sayısımn da azalmasına yol açmıştı. Komünistler seçimlerde topladıklan yüzde 9.9 oy oranı ile parlamentoda grup oluşturmaktan bile aciz duruma geimişlerdi. KKE'nin (Komünist Parti) Genel Sekreteri Harilos Florakis, artık Cumhurbaşkanı Hristos Sarzetakis'in Bulgaristan Cumhurbaşkanı Todor Jivkov onuruna verdiği yemeğe "parti başkanı sıfatı laşımadığı" gerekçesiyle davet bile edilmiyor. Andreas Papandreu son seçimlerde Karamanlis'in cumhurbaşkanlığından istifasından ötürü YDP ile giriştiği savaşta kazandığı zafer ile hem kendine guvenini arttırmış, hem YDP'nin parçalanmasına yol açmış, hem de komünistlerin kendisine "ayak bağı" olmasından kurtulmuş oluyor. Ancak Papandreu için durum o kadar da toz pembe d e p . PASOK'un iki gün önce yaptığı sendika örgütleri toplantısına katılan 200 sendikacı PASOK hükümetinin uyguladığı politikayı sert bir dille eleştirdiler. Hükumet adına konuşan Maliye Bakaru Kosias Simitis. Devlet Bakanı Akis Cohaeopulos ve Merkez Komitesi üyesi Vasso Papandreu'nun sendikacılan yattştıncı konuşmalan sendikacılar tarafından önemsenmedi. Andreas Papandreu başkanlığındaki PASOK hükümetinin, seçimlerden sonra tek başına "yeni bir krallık" kurarken, kendisini destekleyen kitleleri tatmin etmekte zorluk çektiği gözleniyor. Buna karşı sermaye ve özel sektöre yaptığı yeni acılmalar sendikacılann şu sözlerini doğruluyor: "Sayın Papandreu, yaptıgnıız konuşmalar sosyalizme geçişi anımsatıyor. Ancak uygulamalannu kapitaiist düzeni hiç araünıyor." DILATEN HAKKINDA AÇIKLAMA Sayın Doktor ve Eczacılara, Dilaten ve ergot alkaloidleri ile imal edilen yerli ve yabana damlalar, 1982 yıhndan beri miadlıdırlar ve iki yıllık bir kullanım süresüıe sahiptirler. Sağlık BakanhgVnın kullanım süresini tespit etmediği 1981 yılında imal edilen bir partiye ait ve hangi şartlar altında muhafaza edildiğini bilmediğimiz birkaç şişe solusyonda zamanla aktivite kaybı olduğu görülmuş ve çok az sayıda olan bu grup, 1982'de tamamen toplanmıştır. 5 Eylul 1985 tarihinde neşredilen haber 1981 yılında imal edilen, 5642 kot numarasını taşıyan ve 1982 yıhndan beri mevcudu bulunmayan bu eski olayla ilgilidir. Bu grup ilaçlara iki yıllık kullanım süresinin tatbik edilmesinden beri geçen son dört yılda ürettiğimiz 2 milyon şişeye yakın Dilaten Solüsyonlarda en ufak bir kalite problemi olmadığı Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı muntazam kontrollerle tespit edilmiş bulunmaktadır. Lisans altında ve enternasyonal kalite standartlanna göre uretilen ve halen pazarda bulunan Dilaten Solüsyonların 5 eylül tarihinde neşredilen haberle hiçbir ilişkisi bulunmadığının ve emniyetle kullanılabileceklerinin ilan edilmesine doktorlardan, eczanelerden ve hastalardan gelen talep uzerıne gerek görülmüştür. Sağhk Bakanlığının 19.7.1985 tarihinde gönderdiği sirkülerde bahsedilen olayın 1981 yılında imal edilen 5642 parti numarasına ait olduğu açıkça kaydedildiği halde gazete haberinde bu hususun behrtümemesinden doğan endişenin yersiz olduğunu bütün sağlık çevrelerine iletmeyi bir görev addetmekteyiz. Sayguanmızla, tLSAN tLAÇ ve HAMMADDELERİ SANAYÜ A.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle