22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Ortadoğu konusunda TürkAmerikan îemasının ardından Sahıbı: Cumhuriyel Matbaacılık v e Gazeıecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudurü: H»san CcnMİ, Müessese Müdüru: Emine l/şaklıgil, Ya2i İşleri Müdüru: Okay Gönensin, • Haber Merkezi Müduru: Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmeni: Ali Acar, • Temsilaler ANKARA YalçınDoğan.İZMlR: HikmelÇeünk»ya,ADANA:Mehm«tMCTC«B. TAKV1M 8 ARALIK 1985 Imsak: 5.37 Güneş: 7.09 Istanbul Haberleri: Reh» Öı, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomi: Osmu Ulagay, Kültur: Aydın Emtç, Magazin: Yalçın Pekşca. Spor Danışmanı: Abdıilkadir Yucrimu, Duzelımc: Rrfik Dıırba$, Araşlırma: Şahin Alp»r, 1} • Sendıka. Şakno Ketrsci. Haber Arajlırma: Ufuk Gildemir, O Koordinator: Aamrt Konılsaa, # Malı Işler: Erol Erkut, llan: Ziya Ergtnc, Halkla llışkiler: Guldrrro Koşar, Idare: Hüseyia Gürer. Işleune: Önder Çelik. Öğle: 12.01 İkindi: 14.21 Akşam: 16.42 Basan ve Yayan; Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazececilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu Istanbul, PK: 246Istanbul, Tel: 526 10 00(9hal), Telex: 22246 • Bürolar Aakara: Ziya Gökalp Bulvarı Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex: 42344 • Izmir. Halit Ziya Bulvarı No: 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Teler 62155. Yatsı: 18.08 Ortadoğu için ABD 1986'yı beldiyor Halefoğlu Murphy AIDS Sovyetler Birliği'nde gorutau MOSKOVA, (AP) Sovyetler Birliği'nde AIDS'in varlığı ilk kez olarak açıklandı. Moskovada yayımlanan Sovietskaya KuJtura gaıetesinde yer alan açıklamada AIDS viriisünün Sovyetler Birliği'nde de bazı kişileri etkilediği, ancak AIDS'lilerin sayısının 10'dan az olduğu bildirildi. Sovyet Viriis Enstitüsü Başkanı Profesör Viktor Zdanov'un gazeteye verdiği demece göre, "SovyetJer Birtiği'ndeki AIDS faastalarının sayısı iki elin parmaklanndan az." AIDS'lilerin Sovyetler Birliği'nin hangi bölgelerinde bulunduklan, homoseksüel >a da uyuşturucu müptela* sı olup olmadıklan ve nasıl tedavi edildikleri konusunda açıklama yapmayan Zdanov, ABD'deki AIDS vakalarına değinerek, "Bu ülkedeki AIDS'lilerin yüzde 78'inin bomoseksüel, yiizde 15'inin de uyuşlucu alışkanlığı olan kişiler oiduğunu" söyledi. Modada Afrika gündemde Bazı modacılar tepeden tırnağa uyguluyorlar safari modasını. Bazıları parçalıyor. Kimi ceketini kullanıyor, kimi bermudasını, kimi kolonial şapkasım... NECL SEYHUN ~ Aslında hiç yitirmedi çekiciliğini Afrika, moda dünyasında. Yıllar ve yıllardır yaz geldi mi, ilk akla gelen o!.. Balta kesmez ormanlar, aslanlar, kaplanlar, yılanlar, yamyamlar, tamtamlar... Ne serüven!.. Kiminin yüreği, kesesi ve sağlığı bu serüveni yerinde yasamaya elverir. Kolonial şapkalar, şortlar, bermudalar giyip, tüfeği omuzlayıp ormanlara dolmacasına... Kimi baskalarının yaşadığı serüveni, koltuğuna oturup ekrandan izlemeyi yeğler... Ya kesesi elvermiyordur, ya sağlığı, ya da tabansızın tekidir... Aslanlarla, kaplanlarla, dev örümceklerle burun buruna gelmek olur a hoşuna gitmiyordur... Ama ne kahyor ki yerli yerinde... Eski safarileri de ara ki bulasın!.. Nasıl ki silah icat olup mertlik bozulduysa, doğal parklar icat olalı Afrika seferlerinin de tadı bozuldu. Artık aslan kaplan vurma zevki yok, timsahlara yem olmanın tadı da... Kocaman doğal parklarda, özgürce yaşamını sürdüren hayvanlann arasından geçiyorsunuz. Eskiden riski de, eziyeti de, heyecanı da çoktu Afrika gezilerinin... Şimdi rahatı, gösterişi, lüksü çok. Biniyorsunuz dünyanm herhangi bir köşesinden uçağa, bir safari organizasyon sizi Afrika'ya doğal parklara hiç tehlikesiz, alıp götürüyor. Omzunuza silah yerine fotoğraf ya da film makinelerini vuruyorsunuz. Afrika'dan geriye aslan, kaplan postları, yılan ya da timsah derileri yerine filmler, fotoğraflar getiriyorsunuz. Eskisine benzemese de, gene de bir heyecanı dönüşte eşinizle, dostunuzla bir kere, beş kere, on kere dilediğiniz kadar yeniden yaşıyorsunuz. "Ben Afrika'dayken..." oluyor gene. Bir de Afrika'yı modada izlemek var. Safariyi modada bulmak... En renklisi, en zevklisi belki de bu.. (mudur?) Safari modacıların gözde konusu. Gözde esin kaynağı. Yaz ne kadar deniz demekse, o kadar safari demek modacılar için... Bir yerde demirbaş... Bir yerde klasik safari, yazın, sıcağın, güneşli günlerin simgesi. Ama bu simge de modanın dalgalanmalanna, modanın yönüne, modanın yorumuna bağlı. Bir safari takım klasik, spor bir giysi değil her zaman... Kocaman cepli bir ceket, alt Hava kirliliğine yeni önlemler ANKARA, (OM.) Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü Ankara'nm hava kirliliğisorununun çözümü için tedbirler önerdi. Çevre Genel Müdürlüğü sisli ve hava akımımn az olduğu günlerde sobaların ve ka loriferlerin yüzde elli az kapasite ile yakilmasını ve hava sıcaklığınm 12 santigrat derece olduğu günlerde tsınma sistemlerinin çaUşttrılmamasım istedi. Genel Müdürlüğün getirdiği tedbirler arasında kamu kurum ve kuruluşlan ile işyerlerinin kaloriferlerinin saat 09.00'dan inbaren yaküması da yer alıyor. Halefoğlu'ndan Murphy'ye: Ortadoğu'da, Mısır'sız savaş, Suriye'siz banş olmaz, FKÖ'de Arafat liderliği desteklenmeli. ransa dönüştürme önerisi gündeme gelince HalefoğluMurphy görüşmesinin ağırhğı da ister istemez Sovyetler Birliği'nin tutumuna kaydı. Bu noktada önce önemli bir enformasyonun altına çizelim: Başkan Reagan Cenevre zirvesinde Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov'dan Ortadoğu'nun "yalıştınlması"nın "Her iki Urafın da çıkanna olabileceği ve bu yolda ortak bir anlsyısın geliştirilebtleceği'nin işaretini de alrruş bulunuyor. Zirve ilk asamada Ortadbğu konusunda somut bir sonuç vennedi, ancak Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'dan alınan işaretler, iki ülkenin dışişleri bakanlan arasında kurulacak olan diyaloğun, bu ortak anlayışın geliştirilmesine, dolayısıyla zaman içinde olası bir uzlaşıya yol açabileceği tahmini yönünde. Atom savaşında sığınaklar ANKARA, (ANKA) Bir atom savaşı durumunda, sığınaklann insanlan atom bombasının etkilerinden koruyamayacağı ileri sürüldü, Mimarlar Odası laraf ından yayımlanan "Mimarük" dergisinde yer alan biryazıda, Alman Mimarlar Birliği'nin ülke ve kent yönetimlerinin atom savaşı için sığınak yapımı programlarını eleştiren açıklamaya dikkat çekilerek Alman mimarların sığınak yapmayı reddettikleri belirtiliyor. SEDAT ERGİN ANKARA Dışişleri Bakam Vahit Halefoğlu ABD Başkanı Ronald (teagan'ır. Ortadoğu özel Temsilcisi Ricnard Murph'ye bölgede banşın kapsamh bir zemine oturması gerekügini vurgularken aynen şunlan söyledi: "Ortadogu'da Mısır'sız savaş, Suriye'siz banş olmaz." Halefoglu'na göre stratejik, tarihı, siyasi ve kültürel nedenlerle Mısır bölg polilikasmda ne kadar belirleyici bir ülke ise, Suriye de bölgede banşın "vazgeçilmez" bir fakıörü. Hangi senaryo hazırlamrsa haarlansın, Suriye'yi dışında bırakacak bir çözıim eninde sonunda başansızlığa uğramaya mahkum. Tam dört yıJ süreyle Şam'da büyükelçilik yapmış olan ve Hafız Murphy, Halefoğlu'na ABD'nin Esad liderliğini yakından bilen Murphy, Suriye'nin bölgedeki ağırh Sovyetler'le gireceği bu pazarlığın sığına "miidrikti." Ancak görüşmeler rurlanru da çizdi. Murphy, herşeyden de hazır bulunan bir Türk yetkilisi önce uluslararası "konfenıns" yerinin aktardığına baküırsa "Sorij* fak ne uluslararası bir "çerçeveyi" telaftöriinun denkleme nasıl olurtulaca fuz etmeyi yeğledi. Murphy'e göre ğııu tam olarak kestirememekteydi." "tlgili taraflann yüriitecekleri banş Suriye faktörü, önürnüzdeki yıl ba müzakereleritıin baslavabilmesi için nş senaryosunu Ortadoğu"ya uyarla uluslararası bir şemsiye zonınlu gomak karannda olan Reagan yöneti rülüyors», ABD, Sovyetler'in de bu şemsiyede yer aJmasına ses çıkarmaminin birinci açmaaydı. Bölgeyi yakından bilen iki uzma yacak." Ama önemli bir koşulla: Şernsiyenin niteliği üzerinde anlaşnın görüş ahjverişi şeklinde geçen maya varılmalıydı. Bu uluslararası HalefoğluMurphy görüşmelerinde çerçeve amaç değil banş görilşmeleuzennde durulan uluslararası konferinin baslatüabilmesi için bir araç olrans duşüncesi de belli ölçulerde Suriye'nin muhalefetini kesmeye yöne malı, dolayısıyla Sovyetler'in doğrudan "laraf" sıfatıyla müzakere malik değil miydi? sasına oturması söz konusu olmamaÜrdün Kralı Hüsevm'üı FKÖ lideri lıydı. Bu sınırlar içinde çerçeveye giYaser Arafat ile birlikte üstlendıgi banş girişimini uluslararası bir konfe(Arkası 75. Sayfada) Sovietskaya Kultura gazetesinde yer alan bu ilk açıklamada, ülkede AIDS vakasınm ilk olarak geçen yaz Moskova'da yapılan Dünya Gençlik Feslivali öncesinde ortaya çıktığı da belirtildi. Batıü gazetecilerle konuşan Sovyet doktorlar daha önce Sovyetler Birliği'nin güney bölgelerinde AIDS'lilerin bulunduğunu söylemislerdi. Ancak AIDS'in varlığının açıklandığı ilk yazı, önceki gün Sovietskaya Kultura gazetesinde yer alan haber. Sovyetler Birliği'nde homoseksüellik yasalara aykırı sayıhyor ve bu tür ilişkilere girenlere 8 yıla kadar hapis cezası verilebiliyor. Ülkede uyuşturucu kullananlara da ağır hapis cezaları verildiği bildiriliyor. Bu arada, Kuveyt'te AIDS'e önlem amacıyla kan ithalinin yasaklandığı ve AIDS'le mücadele için üst düzeyde bir kunıl olusturulduğu açıklandı. Bu arada, ABD Kongresı, AIDŞ araştırmaları ve hastalıkla ilgili diğer programlar için ayrılan fonları iki katına çıkarmayı kabul etti. Evlatlık ahnanlar ANKARA, (ANKA) Yargıtay tkinci Hukuk Dairesi, evlatlık olarak alman kisinin, kendisini evlat edinen kişilerin "ekonomik bağımsızUklanna' onlar yaşarken engel olamayacağını ve bu haklara tecavüz edemeyeceğini hüküm altına aldı. Angelo Tarlazzi'nin 1986 yazı için hayrtadığı bir safari takım. Mavi ketenden. Başta beyaz bir kolonial şapka... ta bir bermuda, bir şort, başta kolonial bir şapka... Kaki, kemik ve kum beji tonlarında... Belde bir kemer, bir matara. Diin böyleydi bu. Bugün biraz daha farkı. Safari modada biraz daha özgür, biraz daha fantezi. Körükörüne klasik hatlara bağlı değil artık. Bazı modacılar tepeden tırnağa uyguluyorlar safari modasını. Bazıları parçalıyor. Kimi ceketini kullanıyor, kimi bermudasını, kimi kolonial şapkasım. Onu upuzun vuallerle, payetlerle bezediklerinde bu spor aksesuar birinci sınıf bir abiye, bir kokteyl şapkasına dönüşüyor. Düpedüz, sade şık bir siyah fantezi elbiseyle ne Complice bej ve kaki poplinden safari takımına uzun bir pardesü giydirmis. (Saçlan aslanı görmekten değil, modadan dimdik...) sükse!.. Ya da şort veya bermudalar satenden yapılıyor, üstüne vualden bir safari ceket, taşİı bir kemer... Safarinin öylesi de var, böylesi de... Lüks otellerde, doğal parklarda fotoğraf avlı safarilere, böyle safari modası!.. Aslanlar kaplanlar doğal parklarda korunmaya alınjyor bugün. Yarın?.. Yann tiim çabalara karşın gene de yakılabilirler belki... İnsanoğlunun yıkıcı gücü, ne yazık ki inanılmaz... Doğaya karşı bir savaş... Ama, günlerden bir gün hiç aslan kalmasa da, aslan avcıları kalacak... Moda dünyasında!.. "BEN AVRUPA' DAYKEN..!' MUSTAFA ŞAĞLAMER İSMAİL GÜLGEÇ ANKARA, (ANKA) Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu TÜBİTAK 1985 yılı ödülleri, 13 aralık cuma günü saat 10 da düzenlenecek bir törenle sahiplerine verilecek. Başbakan Turgut özal ile TÜBİTAK Bilim Kurulu Başkanı Prof. Kemal Kafalt'nın birer konuşma yapacağı tö'rende, ödül alacak olan bilim adamları şunlar: Doç. Salim Çıracı, Prof Cengiz Dökmeci, Prof. tsmet Karacan, Prof. H. özay Oral Tö'rende, ödül alan bilim adamları ayrıca kendi dallarında konferans da verecekhr. TÜBİTAK ödülleri Bergama Muzesl'ne daha girer girmez buyüleniyoruz. Hani bizım Bergama'ria Zeus Sunağrnın kaidesi var ya? Işte kendı de burada Geçtığımız yüzyılda, " a i H şahandert"nin izniyfe. parça parça Bertin'e taşınan yapıt, burada yeniden monte edilmiş Çatıyı da sunağın yuksekliğı ortaya çıkfiktan sonra yapmışlar Padişah hazreöeri kimbi(ir ne kadar sevinmisti "Gafiller tastooraâı aMı oittl kmtanh bizi bu enkazdaa" diye. ' ' Turiztn merkezleri MUSTAFA oeu(< SALONO» HİÇ. İKİ FlLMDEy BİRt Santes'ta Şerif Gören'in yarısmalı bölümde gösterilen "Firar"ının yanı sıra ülkemizi temsil eden ikincifılm,Kadir İnanır ile HaleSoygazi'nin oynadıklan "Bir Yudum Sevgi"ydi. ANKARA, (a.a.) Türkiye'de 17 yer daha "turizm merkezi" olarak belirtendu Ankara'nm Mogan Gölü ile Kızılcahamam ilçesi de "turizm bölgesi" oldu. Bakanlar Kurulu'nun bugünkü Resmi Gazete'de yer alan karanna göre, turizm merkezi olan yerler şöyle: Istanbul: Boğaziçi Okullar Bölgesi, Baltalimanı Kemik Hastanesi, Beykoz Kasn, Sarayburnu, Istinye, Istinye Koyu, Bursa: Kükürtlü fiaplıcasu tzmir: Çeşme Altınkum, Selçuk Pamucak, Özdere kıyt kesinti Doğanbey Kaplıcası, Aydın: Kusadası Çam Limanı, Muğhu MUas Akbük Körfezi, Fethiye Körfezi, Batı Kıyısı, Bodrum Marina, Bodrum Karaada, Antalya: Şerik Çolakh, 7. Nantes 3 Kıta Şenliği'nden notlar: Fazla eUaçık bir yarışma %Mzellikle Asya, Afrika ve Güney Amerika sinemalannı tamtma çabasmdaki Nantes Şenliği, bu yıl Şerif Gören'in "Firar" ve Atıf Yılmaz'ın "Bir Yudum Sevgi" filmlerine yer verdi. II. Nabukadoezar rarafjfican M.O. 604562 yıllarınöa. yan, 42 yılda yaptırılan Ijtar Kalesi cınılen. tam 48 yıtda tasmabılmış "Bunlar neden bizde değil" deyıp de boşuna üzulmeyin. Demokralik Almanya'da olmasa. Irak'ta olacaktı sırnd.. Hamile kadınların beslenmesi DİVARBAKIR, (a.a.) Hamile kadınların sağlıklanm korumak ve sıhhatli bir çocuk sahibi olmak için dengeli beslenmeleri gerektiği bildirildi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü öğretim görevlilerinden Dr. Mustafa Gürbüz, dengesiz beslenme ve vitamin eksikliğinin düsüklere, erken doğumlara, çocukta gelisme bozukluğuna ve bebeğin anne karnında öltnesine neden oiduğunu söyledi. Gebelik sırasında enerji harcamasımn normal zamankinden iki üç kat fazlu oiduğunu belirten Dr. Gürbüz, "Hamile kadının günlük 26002900 kaloriye ihtiyacı vardır. Gebeliğin ikinci yanstnda mümkün olduğu kadar tuzdan kaçınılması gereklidir. Çiinkü tuz vücutta su tutulmasını ve şişkinliklerin meydana gelmesini sağlamaktadır" dedi. MEHMET BASUTÇU NANTES Eliaçık olmak her zaman iyi değil. Arjantin, Brezilya, Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan, tran ve Sovyet sinemalarından gelen örnekleri bir arada sunmak, kuşkusuz olumlu bir eliaçıklık ömeği. Bir seçici kurulun, on bir filmden oluşan bir yanşmalı bölümdeki beş yapıtın ödül listesinde yer bulması ise, eliaçıklığın olumsuz yanı. Nantes'ta, geçen yıl da eliaçık davranümış, tam yedi ödül dağıtılmıştı. Bu kez göreceli bir düşüş var, iyimser olabiliriz... Bu yıl 26 kasım 3 aralık tarihleri arasında yedinci kez düzenlenen Nantes 3 Kıta Şenliği Fransa'daki şenjikler arasında çoktan önemli bir yer almış durumda. Hanna Schrygulla gibi bir yıldız oyuncunun başkanlığındaki beş kişilik "Avmpalı" seçici kurulun varlığının yanı sıra asıl önemli olan, yılmadan, sürekli olarak, farklı sinemaları tanıtmaya çabalamak... Asya, Afrika ve Güney Amerika kıtalarının sinemalanndan örnekler getiren Nantes Şenliği'nin en büyük başarısı da, işte bu tür bir çabanın devamlılığında somutlaşıyor... TÜRKİYE'DEN 12 FİLM Nantes'ta, Avrupa değil de, bir Asya ülkesi olarak sınıflandırılan Türkiye'nin yedinci sanatına duyulan ilgi, gecen yıl, bir toplu U Bey öRDi&ıMİZ YERÛEN OSUR UCuND/âN !| Hitler'ın ustün ırkıniR son kahntılan olan kanlı canlı kızları fotoğrafiamaktan bir ara tırsat bulan Gvlgeç, bir de sanatsal saptamada bulunuyor: Muze bekçısı kadının, sankı asırlardır bu taş gibi delıkanlının canlanmasını bekleuıği fıkrinı öne suruycr Geceyarısına aoğ'u kentı terk etmeye hazflanıyoruz. Frıednchstrasse metro istasyonu güm'üğünCe kuyruk uzm HaMa sonu nedeniye Doğudaki akrabalannı zıyarete gelen öteki taraftaki kardeşler. kuzenler ya da kardeşten de yakın dost;ar sessızce ağiıyor Sra bze geldğırde. pasarjortta*. girış damgasını gören gumrukçu: "Girdiğimiz yerden çıkmanızı" söyluyor Btr saattır bekledığmızı falan söyluyorsa* da konunıst komünıstllkten vazgecmıyor PUK. ÇIKMASIN YAf* (UVAJilAXs uA y ıc v* TaKSi ucretı 3 80 tutuyor Ceöimızdekı 14 Doğu maı. .nın heosını solore veryoruz Kapımızı tjtup. /enere kadar eğihyor. Oysa orıa değil kendımze lyilik etme nıyetmdey.z Hanı ınşalları yolumjz bir daha duşer de ve Allah saklasın ustumuzdekı 35 kuruş nedenıyle bir de parmak ışlemı marmak tşiemi Ne Mleyım? SİRECEK U gösteri tasansı bürokratik nedenlerle gerçekleşemediği için sonuca ulasmamıştı. Bu kez, Türk Sineması'nı geniş biçimde tanıtmaktan vazgeçiliyor, sinemamız, yanşmalı bölümde sunulan " F i r a r " (Şerif Gören) ve "Information" bölümünde gösterilen "Bir Yudum Sevgi" (Atıf Yılmaz) ile varlık gösteriyordu. "Firar". bazı eleştirmenlerin sert tepkilerine karşın, genelde ilgi çekiyor. "Bir Yudum Sevgi"yle birjikte, Türk Sineması'ndan değişik bir kesit getiriyordu... Bu arada, bir ülke sinemasının yurt dışında tanıtılmasının kişisel çabalarla yürütülemeyecek kadar güç ve önemli bir iş oiduğunu bir kez daha hatırlatmak gerekiyor. Nantes Şenliği yöneticileri Jalladeau Kardeşler, sinemamızla ilgili bir toplu gösteri düzenlemekten yine de umutlarını kesmiş değiller. Gelecek yıl için şimdiden bir tasarıları var: Tanınmış bir kadın oyuncunun yedisekiz filminden oluşan bir program gerçekleştirmek. Hemen kendilerine yardımcı olabilecek Türklerle görüşüp, girişimlerini başlatırken, bir de uyarıda bulunuyorlar: "\ainu bu haberin Fransa'da duyulmasını istemiyoruz, çiinkü öteki şenlikler bu düşüncemizi kapabilirler..." Saçma ve gülünç. Bugüne dek birçok şenlik yöneticisinin benzeri toplu gösteriler düzenleme yolunda çaba göster diklerini biliyoruz. fşte Bastia örneği, işte La Rochelle ömeği... Fransa sınırlan dışına çıkıldığmda olağan olarak uzayıveren bir liste... Türk Sineması'nın en iddialı tasarılara kaynaklık edebilecek, en hırslı şenlik yoneticilerini doyuracak güçte bir birikime sahip olduğu tartışılamaz. Yeter ki, kopya, altyazı gibi sorunları çözümleyecek, dışa açılmanın önemini kavrayacak, gelen isteklere destek olacak bir politika gündeme gelebilsin ve sanat dışında kalan "deger yargdan"ndan yola çıkarak yapılan sağlıksız bir "iyi film kötü film" aynmından kurtulabilelim... Nantes Şenliği'nde, yirmi üç filmden oluşan Arjantin Şuıeması Panoraması, bu ülkenin sinemasını geniş bir zaman dilimi içinde tamma olanağı getirirken, ' Arjantin toplumunun yaşadığı çalkantıları beyaz perdeye yansıtıyordu. Uzuri bir baskı rejiminden sonra, henüz birkaç yıllık geçmişi olan demokratik ortamda gelişen, devletten destek gö'ren Arjantin Sineması'mn (yıllık üretimi 20/30 film dolaylarında), yakın tarihin acı ve korkunç gerçeklerine eğilirken gösterdiği olgunluk, ayrıca dikkati çekiyordu. Duygusal yaklaşımlann, içgüdüsel tepkilerin tuzağına düşmeden toplumsal olaylarla bireysel davranışlann çeşitliliği arasında sağlam köprüler kuran Arjantin filmleri, hemen hemen her şenlikte karşımıza geliyor. Bu yapıtlann, Batı kamuo>Ti üzerindeki etkilerinin çok olumlu olduğu, apaçık ortada. AIDS konferansı ANTALYA, (a.a.) ~ Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu, AIDS hastalığınm Türkiye'deyanlış tanındığım, bu durumun gereksiz korkular yarattığını belirtti. Sipahioğlu, Antalya Talya Ote/i'nde verdiği konferans ta, "PostanedekigörevliAIDS bulaşır diye mektuplarımı almaktan korkuyor. Bu da bizim AIDS'i iyi tanıtamadığımızdan kaynaklanıyor" dedi. Dahiliye Mütehassısı Dr. Osman Kaya ise Sipahioğlu 'nu eskiden beri tanıdığını bildirerek, kendisini 'reklamalıkla" suçladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle