Katalog

27 EKİM 1985 Ozetle DIŞ HABFRLER CUMHURÎYET/3 Arjantin'de durum FranscL, Ortadoğu politikasını değiştirecek Fransa, Ortadoğu banş sürecinde FKÖ'nün rolü konusunda beklenmedik bir tavır değişikliği içine girerek A chiüe Lauro gemisinin kaçıruması olaymın ışığtnda Ortadoğu politikalannda değişikMk yapacaklannı açıkladu İtalya'da Achille Lauro yolcu gemisinin kaçırılmasıyla ilgili olarak Filistin Kurtuluş Cephesi lideri Muhammed Abbas için tutuklama emri çıkarüdı. Siraküza Savcıhğı, Abbas'ı cinayet, adam kaçırma, gamiye el koyma ve izinsiz silah vepatlayta madde taştmakla suçluyor. Abbas için tutuklarna emri "Bazı aıılaşmazhklar çözülecek" Dış Haberler S«rvisi ABD Başkanı Ronald Reagan'ın BM'de "bölgesel savaşların" sona erdirilmesi için öne sürduğu üç aşamalı plana SSCB'den gelen tepkiler üzerine, ABD Dışişleri Bakanı George Shultz ve Başkan Yarduncısı George Bush havayı yumuşatma çabasına girdiler. Shultz ve Bush,Cenevre zirvesi öncesinde iki ülke arasındaki bazı anlaşmazlıkların çözumleneceğj görüşünde olduklannı bildirirlerken, Yıldız Savaşları konusunda ödün verilmeyeceğini vurguladılar. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz New York'ta önceki gün yaptığı açıklamada, "Ziıre önce George Shultz, Cenevre zirvesi öncesi Gorbaçov ile görüşecek: ABD'li yetkililer Cenevre zirvesi için "Yıldız Savaşlarına dokunmayın, anlaşalım" diyor. Shultz Şevardnadze si iki ülke arasmdaki bazı onemli görüş aynlıklann! çözümleyebilrnek amacıyla Sovyet lider Mihail Gorbaçov ik gelecek ay bir görüşme yapacagını" söyledi. Shultz, Birleşmiş Milletler'deki SSCB misyonunda Sovyet Dışiş leri Bakanı Edward Şevardnadze ile yaptığı gorüşmeden sonra verdiği demeçte, "Cenevre zirvesinden önce bazı anlaşmazlıklann çözümleneceği konusunda umullu olduğunu" belirtti. Shultz, Reagan'ın, Sovyet lider Gorbaçov'un nükleer başhklı füzelerin karşılıklı yüzde 50 azaltılması önerisine yeru bir öneri ile yanıt vereceğini söyledi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmam Robert McFarlane de, "ABD Başkanı'nın, Gorbaçov'un önerisine zamanı gelince yanıt vereceğini" bildirdi.ABD BaşkanYardımcısı Bush, Sovyetler Birliği'nin silahsızlanma konusundaki öneri lerini "dognı yonde bir adım" olarak niteledi ve bu önerilerin zirve öncesi bir uzlaşma ortamı yaratacağım söyledi. Bush, "Bununla birlikte Yıldız Savaşlan, araştırmalannda sınırlama yapümasının beklenemeveceğini" belirtti. Aranan eski general ABD'ye kaçU BUENOS AtRES, (AP) Arjantin'de, son 55 yılın 12. olağanüstü durum uygulaması önceki gün başlarken, haklarında tutuklarna karan çıkartılan 12 sağcıdan eski General Guillermo Suarez Mason'un ulke dışına kaçtığı ve ABD'nin Miami eyaletinde bulunduğunun sanıldığı açıklandı. Arjantin Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, eski General Guillermo Suarez Mason'un tutuklanması için ABD makamlan nezdinde harekete geçildiği belirtildi. Arjantin'in 21 ayhk sivil Devlet Başkanı Raul Alfonsin, ülkede şiddet olaylarının yaygınlaştığı gerekçesiyle ve demokrasiyi korumak amacıyla tüm ülkede geçerli olmak üzere, 60 gün süreli olağanüstü durum ilan etmişti. Ancak olağanüstü durum ilanına karşın, Ulkede 3 kasımda yapılacak parlamento seçimleri için kampanyalann normal bir biçimde yürütülebileceği ve parti toplantılanna izin verileceği açıklanmıştı. Arjantin lçişleri Bakanlığı tarafından haklarında tutuklama karan çıkartılan 12 sağadan 6'sı I976'dan sonra darbeyle iş başına gelen askeri yönetimlerde de görev yapıyordu. Arjantin Devlet Başkanı Alfonsin'in olağanüstü durum ilan etmesinden sonra, lçişleri Bakanının ikametgâhının yakınında art arda iki patlama meydana gelmişti. Aydın Tavrı SAMİM LÜTFÜ Yağlı ilmiğin ucunda sallanan ırz düşmanı bir katilin cesedi de olabilir, bir kahramanın da; tıpkı en tepedekı koltuğa yetenekiı bir önderin de, oraya nasıl eriştiği karanlık Piek Botha örneği bir üçkâğıtçının da oturabileceği gibi. On gün önce Pretoria Cezaevt'ndeki darağacında sallanan cansız vücut ulusal bir kahramanın, ulusa mal olmuş bir ozanın, Benjamin Moloısı'nindi. Ozan ölümüyle Apartheid'm temellerini bir kez daha sarstı. Sonunda yönetimı yıkacak ağır darbelerden biri daha indi bu idamla. 18 ekim cuma günü, bir kez daha, bütün dünya nefretini, tiksintisini haykırdı ırkçı beyaz yönetime karşı. Geride bıraktığımız günlerde, ülkesi Güney Afrika'dan söz edilmesine neden olan tek yazar Benjamin Moloisı değildi. Ondan başka, ama bu kez beyaz bir Güney Afnkalı olan, bir yazar Andre Brink de, Nobel seçici komitesinde ve odül ile ilgili haber bültenlerinde ülkesinden söz ettirdi. Andre Brink Nobel Edebiyat Ödülü'nün adayı idi, ama ödül kazanamadı. Ama belki gelecek yıl alır. Olura; kimbilir? Hıç kuşku yok ki, yazar Andre Brink'ten Pretoria'nın insanlık dışı.gaddaryöneticileri de sıkça söz edıyorlardır şu sıralarda, hem de hıç hoş olmayan bir biçimde, beyaz olmasına karşın, sanki zenciymişcesıne kinle anıyoriardır onu. Çünkü, Güney Afrika beyazlarından kimsenin iyi söz etmediği şu günlerde, Nobel Edebiyat Ödülüne aday olarak, dünya kamuoyuna ülkesınin beyaz kesiminin ender yüzaklarından birini gösteren bu ünlü yazar da ırkçı yönetime karşı bayrak açmış bulunuyor. Bir yandan içerde zencilere karşı cınayetleri sürdürürken, bir yandan da, zaman zaman, sınırları aşarak, komşularının topraklarında yıldırma eytemlerine girişen ırkçı yönetimin, ülkedeki her beyaz erkek yurrtaş için askerlik hizmeti yaş sınırını 55'in de üzerine çıkaran, kararına karşılık, Andre Brink askeri yetkililere başvurarak, her ne şekilde olursa olsun, silah altında hizmet etmeye, eğitim görmeye boyun eğmeyecegini bildirmiştir. Elli yaşın eşiğinde olan yazar, bu kararı yüzünden karşı karşıya kalacağı ceza eylemı ne olursa olsun, davranışını değıştirmeyeceğını de vurgulamıştır. Brink kararının nedeninı ıse kısaca şöyle açıklıyor: "Çunkü bu yönetim ve s;stem, ben/m uğrunda ölümü bile göze a/acağım, beni onurlandıran Güney Afrika 'yı temsil etmerrmktedir.'' Andre Brink, kararı ile ilgili açıklamalannı Herald Tribune'"daki yazısında şöyle noktalıyor: "Karartm yalnız beni bağtar. Ne var ki, ben kamuoyu önünde açıkladığım seçimimi yaparak, inanıyorum ki, çok basit, ama aynı zamanda son derece de önemli bir olguyu, herkesin her zaman bir seçim olanağı bulunduğunu gözler önüne sermiş oldum. Bu belki de bireyin en büyük, ulaşabileceği en yüksek özgürlüğüdür. Her seçim, ödenecek bedeli de birlikte getirir ki, bu karşılık kimi zaman pek yıldırıcı da olabilir. Ancak, ben kendi seçimimi bu olgunun bilinci içinde yaparken, bu seçimimin bundan böyle yetkililen de yaptıkları ve yapacaklannın bedelin'ı hesaplamak zorunda bırakacağını da bıliyorum." Brink'ın davranışından çıkarılacak önemli sonuçlar var. Olay, her şeyden önce zaman zaman tekil, kişisel çıkışlarm da çok önem kazanıp, büyük boyutlara varabilecegını gösteriyor. Evet, ama tek kişi bu hakkı kullanırsa ne olur ki? Tek kişinin, iki kışinin, üç kişinın sesi ne anlam taşır kı nicelik olarak? Nicelik olarak hiç önemli değildir gerçekten böyle bir çıkış. Ama nitelik olarak çok büyük anlam taşır. Çünkü tek klşirnn bile olsa, bir "hayır!" sesi "hayır!" diyebılme olanağının varlığını gösterir, "ha//r"ın attından toplulukların geçecegi kapısını aralaf, topluluklara bedelini ödemeyi göze alıp, "hayır!" denebileceğini kanıtlar. İşte Andre Brink'ın "hayw"ının taşıdığı anlam budur. Onemli dönemeçlerde, toplumlann yaşamsal seçimlerin eşiğine gelip dayandıkları dönemlerde. bireysel de, tekil de olsa, aydın tavrı birden önem kazanıverır. Bu tavır önem kazanıp, kısa ya da uzun bir süre için, ön plana geçerken, nitel yanı da nicel yönünü arka plana iter, önemsizleştirir. Böyle dönemlerde önemli olan toplumlarda aydınların o aydın tavrını benimseme yürekliliğini gösterebilmiş olup olmadıklarıdır. Bu gibi durumlarda sorulacak olan, o sesin çıkıp çıkmadığıdır. O ses yükseltilebilmişse eğer, "kaç kişi haykırdı?" sorusu bir an için, hiç olmaz ıse o bağlamda fazla önem taşımaz, başka bir boyutudur konunun o soru, başka bir bağlamda ele alınması gerekir o yüzden de. Çünkü o anda önemli olan sesin niteliğidir, niceliği degil. Andre Brink örneği bize, bir ülkede kimi zaman aydınların, yöneticileri küplere bındiren, tok sesının bütün bir dünya ve tarih önünde o ülkenin onurunu, hiç değilse bir ölçüde, kurtardığını göstermektedir. Öyle ya! Ne kalacak 1985'in ırkçı beyaz Afrika'sından yarınlara, çocuklarına onur verebilecek, bir yüz akı olarak Brink, Breytenbach ve benzeri beyazların yüreklı tutumlanndan başka? Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi gezi programını değistirerek dün Moskova'ya gitti. GandVnin Moskova'ya gitmesinin, New York 'daki BM toplantısma katılan Sovyet ve Hindistan yelkilileri arasında yapılan görüsmeler ş>nucu kararlastırüdığı açıklandu (AP) GandVnin Moskova gezisi îngiltere ve Hollanda'da tansiyon yükseldi Nükleer süahlara 'hayır gösterisi LONDRA/LAHEY (Cumhuriyet) Nükleer silahlar aleyhinde bu yıl Avrupa'da en büyük gösteri Londra'da düzenlenirken Hollanda'da da NATO'nun 1979 yıhnda aldığı bir karar uyannca Hollanda'ya 48 Cruise füzesi yerleştirilmesine karşı açılan imza kampanyası da dün sona erdi. Londra'da Nükleer Silahsızlanma Hareketi (CND) tarafından düzenlenen gösteriye en az 100 bin kişi katıldı. ABD ve Sovyet büyükelçileri önünden geçmek isteyen göstericüere izin verilmedi. Bir aralık kendilerini caddelere boylu boyunca atan göstericiler 4 dakika süreyle yerden kalkmadılar ve nükleer bomba atılması durumunda her tarafm ölülerle nasıl dolacağını temsili olarak gösterdiler. 20 bin kişi Hyde Park'ta çapı 90 metreye varan bir banş işareti oluşturdu. Gösterilerde lngiliz Işçi Partisi'nin eski genel başkanı Mkhael Foot ile yeni genel başkan NeU Kinnock ve eşi de hazır bulundu. Hollanda'da "Nükleer Silahlara Hayır Komitesi" 3 milyon 743 bin kişiye imzalattıklan "Halk Dilekçesi"ni daha sonra Başbakan Lubbers ve parlamento başkanına sundu. 9 Düşen Hint ıtçağından yeni bir ceset çıkarıldı 4 ay önce Irlanda açıklannda düşen Hint uçağmdan yeni bir ceset çıkanldL Derüzin 1600 metre altmdan çıkanlan uçağın gövde parçasında bulunan cesedin büyük ölçüde bozulmuş olduğu açıklandı. (a.a.) TEMSİLt ÖL ÜM L ondra 'da bir grup caddelere yatarak, insanlann toplu halde ölümünü temsil eden tablolar oluşturdular. DUYURU Ortakligımız Yonetim Kurulu'nun 20.10.1985gün ve 196 sayılı karan ile Genel Müdür Teknik Yardımcısı ve Uçak Bakım Başkanı, idari davranıslanndan âoğan huznrsuzluklar nedeni ile görev yeri degişikligine tabi tutıılmıtşlardır. Söz konusu edilen bu kişikr, yapılan görev degişikligini takiben ortakhgımızdan istifa etmişler ve bir gün önceye kadar sorumlu olduklarıgörevlerine ilişkin kamuoyunu yanıltnıaya yönelik beyanlarda bıtlıtnmıışlardır. İ Kİ eski personelimizin bu tutumu büyük infial uyandırmiş. neye ve kime hizmet ettikleri anlaşılamayan, çelişkilerle dolu bu davranışlarına bir mana verilememiştir. 7000 personelin çahştığı kuruluşumuzda hizmetlerin daha iyi şekilde yürütülebilmesi maksadı ile yapılan bir atama tasarrufundan şahsi sebepler ile memnun olmayanların yıllardır içinde bulundukları kuruluş hakkında anlamsız ve mesnetsiz suçlamalarda bulunmalannın meşru bir yönünün olmayacağı açıktır. Milli kuruluşumuzun prestij ve maddi kaybına yol açmayı hedefleyen gerçek dışı beyanların bu kişiler tarafından verilmesini sadece fevri bir tavır olarak değerlendirmek ' de mümkün değildir. Milli Havayolumıızda dürüstlük ve hizmet disiplini ilkesinden ve onun gereklerinden. tepkisi ne olursa olsun. hiçbir şekilde taviz verilmemiştir ve verilmeyecektir. Kamuoyu tarafından bilinmesinde büyük yarar görülen en önemli hususlardan biri de teknik bakım üssümüzün dünyanın en gelişmiş uçaklarının her türlü bakım ve onarımını yapma kabiliyetine sahip bulunduğu ve bunun uluslararası kuruluşlar düzeyinde tescil edilmiş olduğudur. Teknik bakım ünitemizde güvenilirlik ilkesinin en küçük bir ihmale sebebiyet verilmeden tatbiki hususunda hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamıştır. Yüksek bilgi ve tecrübe düzeyine sahip olduklannı sertifikaları ile belgeleyen yüzlerce yüksek mühendis, teknisyen ve diğer teknik elemanlardan müteşekkil 2000"e yakın ehil ve memleketsever çalışanlarımız. en modern cihazlar ile donatılmış hangar ve atölyelerde görev bilinci içinde hizmet vermektedirler. Teknik bakım üssümüzün tartışılmaz başarısı 52 yıllık bir emeğin ürünüdür. Bu başarıyı. görev ünvanları ne olursa olsun hiç kimsenin şahsına mal etmek mümkün değildir. Kuruluşumuzun bu düzeye gelmesinde emeği geçen tüm çalışanlara takdir ve teşekkürlerimizi sunar, güven ve teveccühlerini esirgemeyen Sayın Yolculanmıza huzur içerisinde hayırlı uçuşlar dileriz. Güney Afrika'da ırkçıhğa karşı gosteriyapan üyahlara ates eden polis, bir genci yaraladı. Olağanüstü haL> siyah halka savaş üanıdır Cape Town'da olağanüstü hal ilanmdan sonra ırkçılık aleyhtarı yeni gösteriler yapıldı. Gösterilere müdahale eden polis ve askerler, bir siyah genci yaraiadılar. JOHANNESBURG, (AP) Guney Afrika Cumhuriyeti'nde ırkçı beyaz azınlık yönetiminin olağanüstü durum uygulamasını genişletmesinin ardından tutuklanan ırkçılık aleyhtan siyahlann sayısı 66'ya ulaşırken, ulkedeki en buyük muhalefet grubu Birleşik Demökratik Cephe'nin bir yetkilisi, "Olağanüstii dunımun genişletilmesi, Cape Townun siyah halkına apaçık bir savaş ilanıdır" dedi. Güne>' Afnka'da dun yapılan ırkçılığı protesto gösterüerinde polisin iki siyahı daha öldürdüğü açıklandı. Cape Town'da olağanüstü hal ilanından sonra ırkçılık aleyhtarilere müdahale eden polis % as« kerler, bir siyah genci yaraladı. Birleşik Demökratik Cephe Sekreteri Murphy Morobe önceki gün yaptığı açıklamada, "Olağanüstü hal karşısında siyahlann gösterecekleri tepkilerte başetmekte çaresiz kalacaklar" dedı. Güney Afrikah siyah ırkçılık aleyhtan rahip Desmond Tutu, olağanüstü hal uygulamasının genişletilmesi üzerine bir açıklama yaparak, Güney Afrikah *iyahlann hemen hemen yansı ırkçılığı sona erdirmenin tek yolunnn şiddet olduğu görüşünde' dedi. Birleşik Demökratik Cephe lideri: Sovyet Komünist Partisi progmm yeniüyor TÜRK HAVA YOLUVRI AO MOSKOVA (Aianslar) SSCB Komünist Partisi, 1%1'de Kruşçev tarafından hazırlanan programırun bazı maddelerini yeniüyor. Yeni parti programının tüketime yer ayırdığı ve verünin arttınlmasını amaçladığı bildiriliyor. TASS ajansı tarafından yayımlanan program taslağında kimyasal, klasik ve nükleer silahlann önemli ölçüde azaltdması ve uzayın silahsızlandırılması gereği uzerinde duruldu ve çıkabilecek bir Oçüncü dünya savaşının ne galibi ne de mağlubu olacağı belirtildi.