Katalog

1983 HABERLER CUMHURIYET 7 HF Genel Başkanı Ue demokrasi üzerine söyleşi BAĞIMSIZ ADAYLAR NE DİYOR? INecdet Calp: Antidemokratik kültür demokrasiyi engeller "Epmokrasinin hoşgörü, uzlaşma, özçürlük anlavışınt besleyici bir kiİtürel ortam yaratması sorıınfucfıır." ERBİL TUŞALP ^NKARA Halkçı Parti Geıel Başkam Necdet Calp, democrasi konusundaki düşüncelerhi açıklamaya devam etti ve, "Antidemokratik bir kültürün denokrtksiyi engeiledig tarihi bir geıçektir" dedi. HP Genel Başkanı Calp'e yönefttiğimiz sorular ve Calp'in yanıtlan şöyle: SORUDetnokrasinLi temel Ukelerinden biri olan d«ğrudan katılma konusunda görüşleriniz nedir? YANITDemokrasierde siyasal kıblmanın en önenli süreci elbctteki seçimlerdir. Ancak seçim zamanlan dışındmda kamuoyu siyasi iktidarian vc muhalefetleri denelleyerek bir anlamda devamlı katılraa işlci de yerine getirebilir. SORUDemokraikleşme konusunda düşünceleinizi söyler misiniz? YANITSoyut br demokrasi tanımı yapmak btşka şey, toplumun tarihi gelimesi içerisinde demokratikleşnesi başka bir şeydir. Toplumın kendi dinamigiyle demokraiye geçmesi ve kendi koşullarnı yaratması, bir tanımlama ya»raanın ötesinde tarihi bir sürotir. SORUŞimdiy dek seçmen ola,rak hangi seçrnlere katıldınız? Oyunuzu hansi doğrultuda kul,landınız, söybyebilir misiniz? YANITBu »mouza yanıt vermeyeyim. StYASAL KUTLMA BAKIMINEAN DA ÖNEMLİ SORUKadnlann insan nüfusunun çoğunlığunu oluşturduğu bir dünyad yaşıyoruz? YANIT Kıdınerkek eşitligine degineceksniz. Atatürk devrim ve ilkelerinln en önemlilerinden biri de kadm eşitligini, kadın özgüriüğünü saglamayı amaçlamıştır. Ancak, bu çaba ve çalışmalann, toplumumozda daha yoğun bir şekilde devam etmesi gerektigi kanısındayımv Siyasal katüma bakımından da biitün partilerin yetenekli kadın üy,ekrinin erkeklerle eşit olarak siyasete katılmalannı teşvik etmeleri ve imkin vermelen bcnce çok önemlidir. SORUÇok kısa bir soru, insan haklan denilince akla gelen ne olmalıdır? YANITtnsan haklan ve özgiirliikleri, Anayasamıan önemli bir bölümünü oluştunıyor. Önceiikle belirtmek isterim ki bu hak ve özgürlükler. Anayasa'da güvence altına alınmıştır. Bu bakımdan, insan hak ve hürriyetlerini önce bu anayasal çerçeve içinde düşttnmek gerektigi kanısındayım. Bu arada bir şey daha söylcmek istiyorom. Çeşitli suçlar ve cezalar nedeniyle hürriyetleri kısıtlanan hükümlulerin geiecekleri konusunda bazı çalışmalar olduğunu sanıyorum. tnfaz sistemini geiiştirici ve bu vatandaşları tekrar topluma kazandırıcı tedbirter alınması gerektigi kanısındayım. CMnm cezalan konusunda görüslerimi açıklamak istemiyorum. ORGANLARIN DEMOKRATtK BtR ŞEKİLDE KURULMASI SORUEfendim, parti disiplini deyince anlaşılması gereken şey sizce nedir? YANITBence, parti organlannın demokratik bir şekilde kurulması ve işlemesi ve bütiin parti üyelerinin partinin amaçlannı gerçekleştirmek için sorumluluk ve işbirligi duygusu içinde çahşması demektir. SORUDemokratik anlayışın zengin insan değerleri, sanat ve kültür gelenekleri var. Demokrasi açısından kültürün önemi nedir? YANITToplumlann kültürleri de demokratik sürecin oluşmasında önemli rol oynar. Bu açıdan kültürün, demokrasiyi destekleyici, geiiştirici değerleri, anlayışlan ve inançlan üretecek bir kültür olması gerekir. Antidemokratik bir kültürün, demokrasiyi engellediği tarihi bir gerçcktir. Bu açıdan da, demokrasinin hoşgörii, uzlaşma, özgürlük anlay ışını besleyici bir kültürel ortam yaratması zorunludur. SAVUNMA HAKKINI GELtŞTİRECEK DÜZENLEMELER SORUHak arama özgürlüğü konusundaki görüşleriniz nedir? YAMTHak arama özgürlüğü ve savunma hakkı Anayasamınn 36 ile 38. maddeleri ile güvence altına alınmıştır. Tabii ki, Anayasa'nın bu hükümlerine uygun olarak yasalar çıkarmak ve hak arama özgüriügünü ve savunma hakkını daha da geliştirecek ve güvence altına alacak düzenlemeler getirmek, yasama organının yetkileri içindedir. SORUSon bir soru, yeni Basın Yasa Tasansı konusundaki gönişlerinizi açıklar mısınız? YANITYeni tasarıyı henüz okuyamadım. Ancak şu kadannı soyleyebilirim ki, basının sorumluluğunu ve özgüriügünü dengeli bir şekilde düzenleyen ve basın özgürlügünün gelişmesine böylece daha büyük imkânlar veren bir basın yasasından yanayım. Seçim 83 kılavuzu Gazi Akbayır: Inandığım YSK, seçime girecek partileri saptar bir parti göremedim göremedim kurulu partiler arasında. Daha dogrusu seçime girebilecek partiler arasında. Bu nedenle. Ben bağımsız olarak seçmenlerime bizmet edebileceğime inanıyorum ve bu tahminim doğrultusunda bağımsız olarak adaylığımı koydum. Sizce bağımsız adaylann seçilme şansı var mı? Evet. Bu kendim için değil, diğer bağımsız adaylar için de geçerli. Bağımsızlara bu dönemde şans tanımak mümkündür. Çünkü birçok insan, seçmen ve seçilecek olan kimseler, arzu ettikleri partileri bulamamışlardır. Bildigim kadarıyla böyle bu. Halk içindeyiz biz. Geniş seçmen kitlesiyle zaman zaman başbaşa oluyoruz. Ve bu eksikliği her zaman her yerde duyuyonız. Kanım odur ki, Türkiye genelinde olsun, İstanbul'un herhangi bir seçim bölgesinde olsun, bağımsızlar bu donemde seçilebileceklerdir. Ve bu bağımsızlann içinde gerçekten halka samimi hizmet verecek kabiliyetli arkadaşlann var olduğunu biliyorum. Seçildiğinizde ne yapmak istiyorsunuz? Bir insan parlamenter seçilirse yalnız İstanbul'un degil, tüm Türkiye'nin parlamenteridir. Ama bizim burada, genelinde Istanbul'da gördüğümüz, çok yakinen gördüğümüz eksiklikler bazı büyük yaralar vardır. Bunlann en önemlisi bana göre, işsizlikle, çalışan kitlenin hukuki durumudur. Onlann yanında olmayı çok arzu ederim. lkinci bir sorun da konut sorunu. Türkiye'nin içinde bulunduğu bu zor şartlann kaynaklanndan biri de konutsuzluk sorunudur. Parlamentolarda bu soruna çare aranırken, elimden gelen her gayreti göstereceğim. Yüksek Seçim Kurulu'nun görevleri arasında, hangi siyasal partilerin seçime katılabileceğini saptamak ve ilan etmek de yer alıyor. Nitekim 6 kasım seçimlerine katılmak üzere başvuran SODEP ve DYP'nin seçime katılabilmeleri için yaptıklan başvuruları YSK, bu partilerin 30'ar kurucu üye sayısmı tamamlayamamış olmaları nedeniyle reddetmiş ve bu partilerin seçime katılamayacaklan kararını tebliğ etmişti. YSK, partilerin bildirdikleri adaylara, seçmenler, siyasi partiler veya diğer adaylar tarafından yapılan itirazları da inceleyerek bu aday adaylarının adaylıklarının kabulü veya reddi konusunda karar vermek yetkisine sahip. Ancak, Milli Güvenlik Konseyi'nin bu seçimlere özgü kullanacağı veto yetkisi YSK'nın yetkisinin üstünde olup, YSK'nın adaylarla ilgili karar verme yetkisi MGK vetoları dışında başka şahıs ve>a partilerce yapılacak itirazları kapsıyor. YSK'nın ayrıca, seçime katılacak siyasi partiler ve milletvekili aday adaylarının vasıflarına uygun olup olmadığını inceleme ve bu adaylar hakkında karar verme yetkisi bulunuyor. YSK'YA tTİRAZ SÜRELERt İl Seçim Kurulu ve başkanlarının verecekleri kararlarla, tutanaklara karşı YSK'ya itiraz süreleri de belirlenmiş bulunuyor. Buna göre; İl Seçim Kurullarıyla başkanlarının kendi işlemleri aleyhine vaki şikâyetlerin reddine dair verdikleri kararların bu kararların tebliği veya sözlü bildiriminden itibaren üç gün, 11 Seçim Kurulları'nın teşekkülüne kurulun teşekkülünden itibaren 3 gun, Oy verme günü işlemlerine ait kararlara karşı derhal, Diğer kararlar aleyhine bu kararların öğrenildiği tarihten itibaren 3 gün içinde ve en geç ii birleştirme tutanağının düzenlenmesini izleyen 3. gün saat 17.00'ye kadar, Oylann dökümüne, sayımına, oyların seçilenlere göre ayrılmasına, il birleştirme tutanağının düzenlenmesinden sonraki 3. gün saat 17.00'ye kadar, Seçilme yeterliliğine veya kendilerine tutanak verilenlerin seçilmediğini veya seçimin sonucuna tesir edecek olaylara karşı, seçilenlere verilecek tutanağın düzenlenmesinden sonraki 3. gün saat 17.00'ye kadar, Seçme yeterliliğine sahip yurttaşlar, siyasi partiler müşahitler ve adaylar itiraz edebilecekler. Bu itirazlar yazılı olarak yapılacak. İtiraz dilekçesine itiraz edenin adı soyadı, açık adresi, ihbar ve iddia olunan vakaların niteliği ve gerekçesinin açıklanması, delillerinin gösterilmesi ve belgelerinin bağlanması, eğer bu belgelerin elde edilmesi mümkün değilse, nereden ve ne surette temin olunabileceğinin bildirilmesi gerekiyor. Ancak adaylığın kesinleşmesinden sonra, adayın Türk olmadığı, yaşının yasada gösterilenden kuçük olduğu, ilkokul mezunu olmadığı veya seçilme yeterliliğini kaybettiren bir mahkumiyeti bulunduğuna ilişkin iddialar dışındaki nedenlerle adaylara itiraz edilemeyecek. Bu şartları kapsamayan bütün dilekçeler reddedilecek. SÜRECEK Avukat Gazi Akbayır İstanbul Haber Servisi Avukat Gazi Akbayır, 1939 Elazığ Karakoçan doğumlu. Uzun yıllar Maliye Bakanlığı ünitelerinde sırasıyla vergi memurluğu, mal müdürlüğü, kontrolörlük görevlerini yapmış. Lise ve hukuk öğrenimini dışandan tamamlamış. 1975 yılında istifa ederek avukathğa başlamış. Şimdi, Bakırköy seçim bölgesinden bağımsız milletvekili adayı. Akbayır'a sorularımız ve yanıtları şöyle: Neden bağımsız adayhk?.. Geçmişte de partilerle pek ilişkim olmadı. Çünkü tam olarak benim felsefemi, benim göriişümü, programlayan ve yapabilecegine inandığım bir parti Fatih Gürel seçimlerde kendisinı sanslı görüyor BANDIRMA, (Cumhuriyet) 6 kasım genel seçimleri için, Balıkesir ilinden bağımsız olarak adalığını koyan Bandırmah eski öğretmen ve sporcu Fatih Gürel, miletvekili seçimlerinde kendisini şansh görüyor. Gürel, Samsunspor, Trabzonspor ve Rizespor'un eski başanlı kalecilerinden. Bir süre Balıkesir Milli Eğitim Müdür Yardımcüığı görevinde bulunan Gürel, bir süre önce öğretmenlikten aynldı. Fatih Gürel, milletvekili seçilebilmesi için Balıkesir ilindeki Milli Eğitim mensupları ile sporcu ailelerin verecekleri oyların yeterli olacağını söylüyor. Seçim propaganda çahşmalar.na Eski kaleci Fatih Gürel yakında başlayacağını söyleyen Fatih Gürel, seçilirse parlamentoda bağımsız olarak görev yapacağını da belirtiyor. "Atatürk Barajı'naMDP iıııza atacak" MDP ekonomik bildirgesiıule "24 Ornk kararları şirket iflasları. hanker rı> banka krizi, yntırımların azalnmst. işsizliğin artması gibi citltli sorıınlar da ynrattt" deniliyx>r. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milliyetçi Demokrasi Partisi seçim bildirgesinin ekonomik bölümünde 24 Ocak kararlan sert bir biçimde eleştirilerek, "Türk sanayiinin bir an önce saglıklı yapıya kavuşturulması gerekmektedir" denildi. Buna karşılık ekonomik bildirgenin daha çok Tievcut durum saptamalan ile yetindiği ve örneğin Türk Parasını Koruma Yasası'nın değiştirilmesine ilişkin herhangi bir vaat getirmediği görüldü. Programın en ilginç yanı, tarıma dayalı sanayi konusunun özendirilmesinin ilk kez bir parti programında yer alması oldu. Bu arada Türkiye'nin en büyük yatırımı olan Ataturk Barajı konusunda da, "Güç katacak bu barajı yapacağız" denilerek, barajın önümüzdeki 10 yılki yapım etkinliklerine MDP'nin imza atacağı belirtildi. Maliye Profesörü Memduh Yaşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından hazırlanan ekonomik bildirgenin ana noktalan şöyle: SANAYİ POLİTİKASI: Türk sanayiinde verimlilik düşük, tnaliyet ve fiyatlar yüksek, malın mamul kalitesi ise yetersizdir. Yanlış politikalar bir ihracata açık ekonomik yapı yerine, ithal ikamesine dayalı bir yapının ortaya çıkmasına neden olmuştur. bu arada getirilen 24 Ocak karar ları önemli duzeltmeler yapmakla birlikte, "Kinansman darlığı, kredi faizlerinin anormal yükselmesi, şirket iflasları, hanker ve banka kriri, yatınmların azalması. işsizliğin artması gibi ciddi sorunlar başgöstermiştîr.'" Bu nedenle yeni düzenlemeler yapılacak ve "Özel sanayi kesimini teşvik edecek yasal düzenlemeler yapılacaklır" Serbest piyasa ekonomisi ilkesi bir plan çerçevesinde ele alınacaktır. Aynca, "Yabancı şirkelerle işbiriiği artırılacak ve ortak yatırımlara gidileceklir." Bu arada ihracata dönuk sanayinin özendirilmesi için selektif polhikaiann izleneceği, bildirgenin bu bölümünde yer alıvor. TARIM REFORMU. Tarım üreticilerine toprak dağıtımı sosyal politikanın gereğidir.Ancak tarım reformunu, "Bir toprak dağıtımı şeklinde görmüyoruz." Tarımda topyekun kalkmmanın sağlanması için tarım reformu gerçekleştirilecektir. Aynı bağlamda, "Devlet elinde olup da işletilmeyen topraklar ile işletilmedikleri kesinlik kazanmış olan özel mülkiyet altındaki topraklar belli ölçü ve şartlarla topraksız veya az topraklı çiftçinin tarımsal faaliyetleri için hizmete sokulacaktır." Taban fiyatları "Gerçekçi biçimde ve diinya piyasalannı dikkate alarak tesbit edilecektır" ifadesiyle bu konuda son uç yıldır uygulanan tanmsal destekleme alımlannın sürdürüleceği bildirildi. Ancak bu konuda uygulamaya bir farklılaşma getirilerek "İJriin bedellerinin zamanında ödenecegi" kaydedildi. TARIMA DAYALI SAN AYt: İlk kez bir parti bildirgesinde başlık olarak yer alan tarıma dayalı sanayi konusunun kalkınma ile sıkı ilintisi olduğu belirtilerek, "Başta gıda sanayii olmak üzere tarıma dayalı sanayinin gelişmesine kalkınma planları çerçevesinde ayn bir önem vereceğiz" denildi. Aynı bölümde özel kesim tarafından tarıma dayalı sanayi yatınmlannın da özendirileceği yer aldı. SİGORTACILIK: Bankalar konusunda yeni bir değerlendirmenin yer almadığı ekonomik bildirgede, sigortacılık konusunun ayn bir başlık altında yazılmasına özen gösterildiği anlaşıldı. Sigorta şirketlerinin gelişmesinin genel büyüme hızının altında kaldığı bildirilen bildirgede, kamu sigortalan lehine sürdürülen politikanın terk edilerek özel şirkeüerin özendirileceği açıklandı. Bu ifadeden bu alanda yeni şirketlerin kuruluşuna izin verileceği anlamı çıkarken, Sigorta Şirketlerinin Murakabesi Yasası'nın değiştirileceği belirtildi. KOOPERATİFLER: Kooperatiflerin Anayasa'nın ışığında yeniden düzenleneceği açıklanırken, bu kuruluşların "Türkiye Milli Kooperatifler Birliği" çatısı altında toplanacağı bildirildi. SERBEST BÖLGELER: Serbest bölgeler oluşturulmasına ilişkin çalışmalann sürdürüleceği kaydedilen bildirgede "Dış tScarete açık önemli iimanlanmudan başlamak üzere ülkemizde de serbest bölgeler tesisine gereken önem verilecektir" denildi. Madencilik kesiminin de mevcut gelişmenin gerisinde kaldığı bildirilen bildirgede, madencilik kesimi için yeni düzenlemeler yapılacağı bildirildi. Batiı pilotların (Baştarafıl. Sayfada) da, uygulnacak yeni önlemleri SovyetlerBirliği'nin bu olaydaki utumınu değiştirmesini sağlamak iga ahnacağını söyledi. Sözcü, aınacak önlemlerin ne olacağın açıklamadı. Avrup Güvenlik ve İşbirligi Konferası'nın kapanış oturumu nedeniye Madrid'te bulunan ABD fışişleri Bakanı Shultz, dün S<vyetler Birliği Dışişleri BakanıGromiko Ue yaptığı görüşme<en sonra verdiği demeçte, üllcsinin olayla ilgili olarak Sovyeter Birliği'ne baskıda bulunmıya devam edeceğini söyled. Bu arada, ABD Ajansı'nın New Y>rk kaynaklı haberine göre, So»yetler lelevizyonunun resmi yorumcularından Gemmadi Gerastaıov, Amerikan ABC televizyonuna verdiği demeçte, Güney Kore uçağının Sovyet hava sahasında casusluk yaptığma iliştin ellerinde "Bir kanıt bulunmadığını" söyiedi. Sovyet yorumcusunun bu açıklamasıile olay yeni boyutlar kazandı. Sovyet yetkilikri, bilindiği gibi, Kore uçağını bir casus uçağı sanarak vurduklarını kabul etmişier ancak uçağın Sovyet hava lahasında casusluk yaptığmı da ileri sürmüşlerdi. ABD televizyonu muhabiri Gemmadi Gerasimov'a şöyle sordu: "Kore uçağının Sovyet hava sahasında casusluk yaptığına ilişkin elinizde somut kanıt var mı? " Sovyet yorumcusunun bu soruya yanıtı şöyle: "Bu konud» heniiz cevaplandınlamayan bazı sorular var. Uçağın casusJnk yaptığına ilişkin somut kanıt yok." Uçağın düşürülmesi olayına tepkiler sürtyor. Birçok ülke, Uluslararası Havayolian Pilotları Federasyonu'nun Sovyetler Birliği'ne yapılan seferlerin 60 gün süreyle iptal edilmesi yolundaki çağrısını olumlu karşıladı. lngiltere, Kanada, Danimarka, Isveç, Fransa, Federal Almanya ve ltalya Havayollan'nda görevli pilotlar 60 gün süreyle Sovyetler Birliği'ne sefer yapmayacaklannı bildirdiler. îngiltere Dışişleri Bakanı Goeffrey Howe, NATO ülkelerinin Sovyetler Birliğine uçuş ambargosu koymalarının planlandığını açıkladı. BBC radyosu, Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko'nun önceki gece Madrid'te Kore uçağı konusunda yapuğı açıklamanın Batılı ülkeler temsilcilerinde diiş kınklığı yarattığını ve açıklamanın yetersiz ulunduğunu bildirdi. Bu arada Sovyetler Birliği'nin Japonya'daki Büyükelçisi, uçağın enkazının Moneron Adası'nın kuzeydoğusunda bulunduğunu bildirdi. Büyükelçi Vladimir Pavlov, bulunan belge ve malzemenin kı• KMMS'den gündüz öğretimi İDMMA 197879 döneminde aldığım 784509 nolu kimliğimi kaybettim. Geçersizdir. sa süre içinde Japon yetkililerine iletileceğini söyledi. Ancak belge ve malzemenin ne olduğu konusunda bilgi vermedi. a.a.'nın haberine göre Yunanistan'ın düşurülen uçak konusunda Sovyetler Birliğine tepki göstermemesi ve AET'nin önerdiği kınama metntne muhalefet etmesi, topluluk içinde huzursuzluk yarattı. Atina gazetelerinde yer alan "AET içinde kınama önerisine yalnızca Yunanistan'ın karşı çtkü | ı " yolundaki haberler, Yunanlı yetkililerce de doğrulandı. Libya'nın BM Dainü temsilcisi Ali Abdulselam Teraki, Güney Kore yolcu uçağının düşürülmesini AWACS ve benzeri casus uçaklarının sivil havacılık için büyük tehlike yarattığını gösterdiğini söyledi. "Tily w nin kulağı estetik ameliyatı ile dikleştirildi (Baştarafı 1. Sayfada) Ögle ve j | ^ m öğünlerinde de toplam l^Pnlo et yer. Asabiyete kapılmaması için bu eti genellikle pişirerek veririz." Yani yaklaşık bir hesaplamaşla aylık masrafı 4550 bin lirayı buluyordu. Doç. Trupia'nun Türk eşi ise. heyecanlıydı. Köpeğin bayıhrken çıkardığı seslere dayanamayarak. hasta kabul salonunda beklemeyi yeğledi. Türkiye'nin bu tür amelıyatları yapan tek hastanesi olan "Hayvan Hastanesi"nin tum olanaksızlıklarına rağmen dün gerçekleştirilen ilk hayvan estetik ameliyatı dernek yöneticilerince bir başarı sayılıyor. Osmanbey'in arka caddelerinde bir apartmanın giriş katında bulunan hastanede bugüne kadar bakım, tedavi ve aşı yapılabiliyor. Dünku ameliyat, dışarda serbest çalışan bir cerrahla gerçekleştirilebildi. Estetik cerrah Dr. Mumtaz Seçkiner, şimdiye kadar birçok insanı "estetik hale" getirmiş. Şimdi de kopekte estetik uyguluyor. Baştan adını vermek istemeyen Dr. Seçkiner, sonra bu davranışının gerekcesini açıklarken "müşterilerimin cinsi değişir" diye espri yaptı. Ameliyatta şu yöntem uygulandı: Köpek önce iğneyle uyutuldu, sonra ameliyata alındı. Sol kulağının iç tarafından yapılan bir kesiyle (incision) açılan kulağa slikon bir yastık konuldu. Dışardan getirilen ve yaklaşık 10 bin lira olan slikon yastık, vücutla kolayca uyum sağladığından, bu tür operasyonlarda en çok kullanılan plastik madde. Bir nohut büyüklüğündeki madde takıldıktan sonra "Corrective otoplasti" vöntemiyle kulak iplerle gerildi. Böylelikle yeterli dikliğe ulaşması sağlandı. lnsanlar üzerinde yaklaşık 200 binden 300 bin liraya kadar malolan bu ameliyat, 3035 bin liraya çıktı. Çünkü, ameliyatı yürüten cerrah, dostluk nedeniyle el emeği almadı. DoçTnıpia'nın hastaneye bağışladığı miktar ise sadece 4 bin liraydı. Evet, Alman "Dobermann" cinsi köpek, bir süre sonra ayıldı, sıksık havladı. Sahipleri, onu şefkatle izlerken, "yenilenmiş güzelligini" mutlulukla yaşamaya hazırlanıyorlardı. köpeğini... Halen 100 bin, bir yıl sonra 300 bin lira değerde olacağı belirtilen "TU>"nin geçirdiği ilk PROTESTO GOSTERİLERİ Güney Kore uçağının düşürül ameliyatta iki kulağı da "sivrilmesini protesto için, önceki gün tilmişti." Ama başarısız geçen de ABD'nin çeşitli kentlerinde amelivatta "Tilv"nin sol kulagı gösteriler yapıldı. New York'ta düşmüştü. tşte dun bu kulak kalKore asıllı bir Amerikalının dü dınldı. Şirin köpek artık "kepzenlediği gösteri sırasında, polis çe kulak"!ı sayılmavacaktı. Doç. Antonio Trupia, esteıik le catışma çıktı. Çatışmada bir ameliyatı geçiren köpeğinin amepolisle iki gösterici yaralandı. New Mexico'da ise Ulusal La liyat masasından kalkmasını sabırla ve heyecanla bekliyordu. boraluvar Araştırma Merkezi'nin yönetmeni, kurumda çalışan bi Sıksık ameliyat odasına girip, lim adanvlannm Sovyetler Birli cerrahı izliyor, dışarda da, köği'ne gitmelerinin yasaklandığı peğin "httnerlerini" anlatmakla bitiremiyordu: nı açıkladı. "Tily adeta ailemizin bir ferBu arada ülkede Rus votkasını boykot etme eğiliminin de, gi di gibidir. Onu ikinci köpeğimiz derek güç kazandığı bildiriliyor. "Spaniel Cocker"den hiç ayırmayız. Her fedakârlığa katlanınz. Tily sabah kahvaltısında 1 kilo süt içip beş yumurta alır. Papandreu (Baştarafı 1. Sayfada) tki ülke arasındaki anlaşmanın yanısıra, ABD ile Yunanistan arasında, ABD'nin Yunanistan'a 1984 yılında 500 milyon dolarlık yardım yapılmasını, Yunanistan'ın savaş sanayiinin geliştirilmesine ilişkin Amerikan Hükümeti'nin katkısını ve Türkiye ile Yunanistan arasındaki güç dengesinin Yunanistan aleyhine bozulmamasını öngören mektuplar teati edildi. Başbakan Papandreu, Bakanlar Kurulu'nda yaptığı konuşmada, anlaşmayla muhalefetteki Yeni Demokrasi ve Yunan Komünist Partisi'nden bu konuda bazı eleştiriler gelebileceğini belirtti ve "Bu, Amerika ile eşitlik temeline dayanan ilk anlaşmamızdır" dedi. Enflasyon, ücretlerden (Baştarafı 1. Sayfada) Odası fiyat endekslerinin karşılaştırılması sonucu işçıierin gerçek ücretleri için yapılan saptama, ücretlerin satın âüma gücünde 197172 yılları dışında 1977'ye kadar artış görüldüğünü, ancak o tarihten sonra gerçek ücretlerde hızlı bir düşüş yaşandığını gösteriyor. İşçilerin cari, parasal ücretlerindeki artışlar, enflasyon artış hızının altında kaldığı için, gerçek ücretler de yıl yıl kayıplar artıyor. 1977 yılında SSK'ya üye işçilerde günlük cari ortalama ücret 146.53 lira iken 27.04 lira olan gerçek işçi ücreti 1982 yılında cari ücretin 691.03 liraya çıkmasına karşın, enflasyon karşısında gerçek değerinden büyük bir kayba uğrayarak 13.59 liraya düşüyor. Bir başka anlatımla geTçek işçi ücreti 5 yılda yüzde 50 oranında değer kaybediyor. Böylece 1963 yılında özgür toplu sözleşme düzeni başlarken 17.91 lira olan gerçek işçi ücreti 1977 yılına kadar yükselme kaydedip bu tarihten sonra düşmeye başladıktan sonra, 1980 yüından itibaren 1%3 yılındaki düzeyin altına inmiş oluyor. tçinde bulunduğumuz 1983 yılının kesin değerlendirmesi henüz yapılamıyor. Ancak bu yıl için, YHK'nın yüzde 20 civarında enflasyon artışı olacağı gerekçesi ile bu düzeyde bir ücret artışı belirlediği, oysa istatistiklerin bu yıl sonuna kadar yüzde 30'u aşabilecek bir enflasyonu gösterdiği biliniyor. İşte bu nedenle de Türklş hic değilse bu yıl için işçi ücretlerini enflasyonun altında kalmaması için YHK'nın belirlediği ücretlere yüzde 10 civarında bir artış öneriyor. İşçi ve memur gibi sabit gelirlilerin gerçek ücretlerindeki kayıplann, satın alma güçlerinin azalmasının, çalışanın yoksullaşması dışında bir başka boyutunun son zamanlarda çok görülmeye başlanan iş yerleri kapanması olduğu kaydediliyor. Birbirlerini kurtarmak için kuyuya giren 4 kişi öldü Metangazı patlamasmda 15 kişi yaralandı StVAS (Cumhuriyet) Sivas'a 45 kilometre uzakhktaki Deliktaş demiryolu tünelinde meydana gelen patlamada 15 kişi yaralandı. Saat 16.30 sıralarında meydana gelen gaz patlaması sonucu yaralanan 15 kişiden l'i Sivas Tıp Fakültesi'nde, 14'u de SSK Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Patlamaya daha once tunelin 1600 metresinde çıkan suyun oluşturduğu bataklıktaki gaz bırikiminin yol açtığını söyledi. GÜLÇİN BAKKAL SALIOĞLU KÜTAHYA, (Cumhuriyet) Kütahya'ya bağlı Köprüören na, hiyesi Dedik köyü yakınlannda bulunan kör bir kuyuya giren 4 kişi, zehirlenerek can verdi. Olay, önceki gün hayvan otÇalışanların satın alma gücü latan 17 yaşındaki çoban Ahmet nün daralması ile, özellikle tüke Anoğlu'nun arkadaşlarının yatim sanayii açısından iç pazarlar nından ayrılarak kuyuya girmeda son 34 yıl içinde yarı yarıya si ile başladı. Kuyuya giren Ahvaran bir piyasa daralması oldu met Anoğlu'nun uzun süre çıkğu bildiriliyor. Dış pazarlardaki maması üzerine çoban arkadaşgelişmeler ise bunun ancak yüz ları durumu köydeki ağabeyi İzde 25 kadannı karşılayabilmiş zet ve babası Halil Arıoğlu'na durumda. Mal satamamaktan bildirdiler. Ahmet Anoğlu'nun doğan krizin beyaz sanayi ve ne olduğunu merak eden baba tekstildeki en son sonuçları, bir ile oğlu, bellerine bağladıkları ipkaç bin işçilik büyük fabrikalar le kuyuya girdiler ancak onlar da da dahi sık sık ve yılın önemli bir çıkamadılar. Bunun üzerine koy bölümünde üretimin ya çok dü muhtarı Ahmet Guneş, kuyuda şürulmesi, ya da tümü ile durdu bulunan üç kişinin ne olduğunu rulması. Halen sadece İstanbuP merak ederek kuyuya girdi. Deda Bölge Çalışma Müdürlüğü ve dik köyü muhtarı Ahmet Güneş, Sıkıyönetim Komutanhğı'na so kuyu içerisinden dışardakilere, run ve talepleri yansıtılmış, an "'bunlar ölmüş, bellerine ip bağcak çözüm bulunamamış du layacağım, siz yukarı çekin" dirumda aylardır işçilere ücret ye bağırdı. Ancak kısa zaman ödemeyen, üretimini de durdur sonra kötüleşmeye başlayan muş ve işçi ortalaması 300500 muhtar yukarıdakilerden yardım arasında değişen 10'un ustünde istedi ve ipin çekim sırasında fabrika var. Ücretli, ya da ücret çözülmesi sonucu kuyuya tekrar siz, süreli izin veren büyük işlet düşen muhtar Ahmet Güneş de meler bunun dışında kalıyor. kurtarılamadı. (Baştarafı 1. Sayfada) Firma düzeyinde projenin programı şekillendirilirken, Pentagon'dan gelecek resmi bir ABD heyetiyle de "talep, niyet ve kabul mektubu" (letter of offer ad acceptance) hazırlanacak. Bu mektup her iki tarafın projeye ilişkin karşıhklı yükümlülük ve taahhütlerim kapsayacak. Bu mektubun 1983'ün sonuna kadar sonuçlandırılması gerekiyor. Söz konusu taahhüt belgesinin bir kopyası da ABD yönetimi tarafından kongreye gönderilecek. Kongrenin söz konusu mektup üzerinde her türlü tasarruf hakkı var. Bu noktada Yunan lobisi ile seçimi kaybeden fırma olan Norhtrop'un lobisinin de devreye girmesi bir olasılık olarak beliriyor. Söz konusu projenin koşulları üzerinde oynayabildiği gibi, yetkisi uçak tipini değiştirmeye kadar bile varabiliyor. Ancak Türkiye'nin kesin karannı vermesinden sonra bu olasıhğa pek şans tanınmıyor. Uçak projesinin kongreye Türkiye'ye yapılacak askeri yardımların yoğun tartışmalara konu olduğu bir sırada gelmesi çeşitli sorunlar yaratabilecek. Ayrıca projenin başlayabilmesi için ABD yönetiminin 1984 yılı için önerdiği 700 milyon doların üzerindeki yardımın kongreden çıkması gerekiyor. ABD, önerdiği 755 milyon doların 250 milyon dolarını uçak sanayiine ayıracağını, Türk tarafına taahhut etmişti. Kongre, talep mektubunu aldıktan otuz gün içinde bir karar vermek durumunda, Eğer herhangi bir karar alınmazsa, bu projenin onaylandığı anlamına geliyor. Bundan sonraki aşamada mektup nihai onay için, Beyaz Saray'a gönderiliyor. Son söz Başkan Reagan'ın. Ankara açısından bu noktada herhangi bir güçlük yok. • Uluol Basın Ajansı'ndan aldığımız 69 ve 32 nolu tanıtnıa kartlanmızı kaybettik geçersiz F16 kararı Türklş: Yalnız mııtfak (Baştarafı 1. Sayfada) leri de gözden geçirmek gerekecektir." TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koçman ise konuya ilişkin yönelttiğimiz sorulan yanıtlarken, en azından insani açıdan ücretlerin enflasyonun altında kalmamasını savunmak gerektiğini söyledi. Ancak istikrar programlan açısından da, iki kesim sorunlan arasında bir denge sağlanmanın zorunlu olduğuna işaret etti. Ne yapılabüirin yanıtını ise, özellikle iktidara aday siyasi partilerin vermesi gerektiğini, güncel sorun olarak YHK'nın belirlediği ücretlerde yeniden artış yapılıp yapılamayacağının yanıtının ise hükümet tarafından verilmesi gerektiğini savundu. Koçman, sanayileşmiş ülkelerde tüketim mallanndaki Tıyat artışlannın enflasyonun gerisinde ya da başa baş olduğunu, biz de ise fiyat artışlannın enflasyonun üstüne çıktığını, bunun daha da olumsuz bir tablo yarattığını belinen Koçman, ücret artışlannın entlavon altında kalmasının çalışanlar için "tartışmasız negatif bir olgu" olduğunu, ancak hukümetin siyasal tercihinin kararı belirleyeceğini açıklad». Koçman 12 aylık ücret artışı yerine 6 aylık, 3 aylık ücret artışı sistemleri ile esnek bir model bulunabileceğini kaydetti. "ÜCRETLER ARTIRILMALIDIR" Prof. Metin Kutal, bir sosyal bilimci olarak enflasyon artışı oranında işçi ücreti artışını savundu. YHK'nın 1983 yılı ücret artışlarmı oenrlerken İ983 yılı için yüzde 20 oranında enflasyon varsayımına dayanıldığını. oysa enflasyonun yıl sonuna kadar yüzde 30'u aşacağının ortaya çıktığını sövledi. Kutal, "Dolayısıyla işçi ücretlerinde en az yüzde 10 bir geri kalma söz konusudur. Bu durumda YHK yenilediği toplu iş sözlesmelerini yeniden gözden geçirmek ve her 6 ayda bir yenilemek zorundadır. Aynı durum asgari ücretle çalışanlar için de söz konusudur" dedi. Ücretlerin genel olarak enflasyon artışı ile endekslenmesi zorunluluğuna işaret eden Prof. Asaf Savaş Akat ise enflasyonu gerçek ücretleri düşürme amacı ile kullanmanın hem ekonomik hem de toplumsal açıdan kısa sürede tepecek çok yanlış bir araç olduğunu söyledi. 1950'li yıllann 2. yarısında Menderes'in enflasyonu, reel ücretleri düşürmek için kullanmasını işaret ederek, 1983 yılı rakamları ile asgari ücretin 23 bin lirayı çıkanlması gerektiğini açıkladı. Prof. Akat özellikle memur maaşlannın özel sektörde aynı işleri yapanların çok altında kalmasının, kaliteli kamu hizmeti olanağını yok ettiğini, bunun da sonuç olarak ekonomik ve loplumsal gelişmeye son derece olumsuz etki yaptığını belirtti. Ancak memur maaşlarınm artırılmamasına kaynak bulunamamasının yol açtığını hatırlatarak, kaynak ve gelir dağılımındaki denge için alınması gerekli acil ekonomik önlemler, başta da vergi reformu uygulaması üzerinde durdu. Türk ekonomisindeki canlıhğın geniş kitlelerin satın alma güçlerine bağlı kaldığına işaret ederek, "Devletin memurlanna veremediği maaşı, memurların o maaşla satın alacakları malları üretcmeyen firmalan kurtarma parası olarak vermek zorunda kalması gibi büyük bir çelişki ile karşı karşıya kalma ihıimalimiz çok yüksektir" şeklinde konuştu. dir. MEHMET CEYLAS KÖKSAL ALT1NSOY