17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 9 EYLÜL 1983 TELEVIZYON 20.00 Dokuz Eylül lzmir Televizyonu'ndan Nihat Onat'ın hazırladığı programda, hmir'in kurtuluşu 1910yıllardan başlayarak gelişen olaylarla bağlantılı olarak antatılacak. Ayrıca, Kurtuluş Savaşı evreierinin tarihi akışt konu edilecek. SATRANC NEVZAT SUER MtLLl EĞİTİM BAKANLIĞI'mn 12 / 4/1983 tarihli 63 sayılı karanyla, ilkokul, ortaokul, lise ve dengi okullarda uygulanacak eğitici kol çalışmaları saptandı. Toplam 41 kola satranç da dahil edilmiş bulunuyor. Her öğrencinin en az birine katılmakla yukümlü olduğu bu kol çalışmalarına, okulun Oğretmenler Kurulu kendi olanaklan ve çevre koşullannı gözönüne İki hamlede (97) alarak ders yılı başında karar verecek. Eğitici kol çizelgesine satranç resmen alınmadığından bazı okul müdürleri, önder öğretmenlerin yürüttüğü satranç çalışmalannı, "öğrencilerin ders çalışmalannı engeller" gerekçesiyle ya da "programda böyle bir şey yoktur" diyerek durdutabilmekteydiler. Milli Eğitim Bakanlığı'mızın satrancı eğitici kol saymasıyla, tüm dünya uluslarında olduğu gibi ülkemiz "okuyan gençliği" de, hakkı olan satrançtan yararlanma payını artık alabilecek. Karar, Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi'nin 6/6/1983 tarihli 2140'ıncı sayısında yayınlandı. ÇEŞME Belediyesi / lzmir, Uluslararası Satranç Turnuvası düzenledi. 1527 ekim 1983 günleri arasında oynanacak turnuvaya 7'si yabancı 12 oyuncu çağrılı. Konuklar, Turistik Ertan ile oyunlann oynanacağı Altınyunus Tatil Beldesi Oteli'nde misafır edilecekler. Çeşme Belediyesi ilk altıya toplam 155.OOOTL. ödül sağladj. 3'üncü ULUSAL ALTIN PORTAKAL / Antalya Turnuvası seçmelerle başladı. Katılan 50 oyuncudan 20'si, ekim başındaki son turnuvaya girme hakkı kazanacak. Musa TEBİ Anı Turnuvası'nın 5'incisi 20 eylülde oynanıyor. Herkese açık turnuva için başvuruiar: İSD 1943, Tepebası Meşnıtiyet C. Nr. 109. Tel 145 64 57. DEGERLl Bir ÇoğulGösteri: Anadoluhisan Gençlik Kulübü'nün 70'inci kuruluş yılı nedeniyle düzenlenen turnuvayı (2O3O/8/1983 Anadoluhisan îdmanyurdu Gençlik Spor Kulübü; İY, 7 tur, 24 oyuncu; Hakem: Sertaç Dalkıran), 6 puanla lbrahim Ercan ile Halit Ataman kazandı. 35 Mustafa Işıklarlı, Serdar Sayın, Serdar Kazancıbaşı 5p vb. Ertesi günü yapılan ÇoğulGösteri'de 20 masaya karşı aynı zamanda oynayan Feridun Öney, birbuçuk saatlik sürede 20 kazanç aldı. Bu arada masalardan ikisine de, tahtaya bakmadaı. "kapalı göz" oynamakta idi: Sidlya; ÖNEY ERCAN (Anadoluhisan ÎYGSK, 31/8/1983 ÇoğulGösteri 20 masa: + 20 =0; Süre 90 dk. Bu oyun kapalıgöz oynanmıştır): 1 e4 c5 2 Af3 Ac6 3 d4 Cxd4 4 Axd4 Axd4 5 Vı«l4 d6 6 Fc4 Af6 7 oo eS 8 Vd3 Fe7 9 Ac3 oo 10 Fg5 a6 11 Fxf6 Fxf6 12 Ad5 b5 13 Fb3 Fd7 14 Kadı a5 15 Axf6 + Vxf6 16 Vxd6 Vxd6 17 Kxd6 Fg4 18 f3 Fh5 19 Kfdı h6 20 Kd7 Kac8 21 c3 Şh8 22 Kb7 a4 23 Fd5 Kc5 24 a3 Kd8 25 Şf2 f5 26 Se2 fxe4 27 Fxe4 Kdc8 28 Kdd7 g5 29 Kh7 + Şg8 30 Kbg7 + Şf8 31 Ka7, Terk. Sicilya; ÖNEY ATAMAN (Anadoluhisan IYGSK 31/8/1983; Çoğulgösteri: + 2 0 0 = 0 ; Sure: 90 dk. Bu oyun kapalıgöz oynanmıştır): 1 e4 c5 2 Af3 d6 3 d4 cxd4 4 Axd4 Af6 5 Ac3 g6 6 Fc4 Fg7 7 Fe3 oo 8 O Ac6 9 Vd2 Fd7 10 ooo Kc8 11 Axc6 Kxc6 12 Fb3 Ke8 13 h4 h5 14 Fh6 Fh8 15 Vg5 Ah7 16 Terk. PROBLEMAS, 1977 linci Ödül j 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumıı 21.10 Magnum (Renkli) Dizinin"Lanetli Kulüp"adlı bölümuyayınlanacak. Kakuhaadında bir kâfıin, Kral Kamehema Kulübünu lanetler. Christine admda bir televizyon muhabiri da bu olayı gönintüler. Bu arada, kurek yartşları yapılacaktır. Î4 22.00 İmbat lzmir Televizyonu'ndan Kaynak Gültekin'in hazırladığı ve Erol Aksoy 'un yönettiği programda, sırasıyla şu sanatçılar yer alacak: Yavuz özışık: Piyanist sunucu, Rtza Konyalı (Silleden gece geçtim), Semahat özdenses: (Her mevsim içımden gelir geçersin), Yavuz ÖzıSik'tan (Potburi). Yavuz özışık ile Tülay Özer'in sohbeti, Yavuz özışıkile Ülkü Erakalın sohbeti, Cahide Sonku'nun kısa birfilmı, Ülkü Erakalın 'dan bir parça fSeni senden istiyorum), Yavuz özışık ile Nevzat Güyer'in sohbeti, Nevzat Cüyer'den bir şarkı (Bulutlara bürünmüş mehtap ağlar sessizce). 2235 Akdeniz Oyunlan (Renkli) 22.55 Haberler 23.00 Kapanış KABtLİYET tLTİFATA TABİDİR "Nemo Bankası" adlı oyunda Aysd Kumçay'Ia birlikte görülen Levent Kırca, "Kabiliyet iltifata tabidir" diyor. "Ama maaiesef iltifata tabi olan kabiliyetin iltifatı nokşan bn yıl." İZLEYİCİ GOZUYLE Hiç kuşku yok ki, televizyon ilk ortaya çıktığmda ilet'ışim alanında büyük bir devrimı yansıııyordu. Çunku insanlar, ülkeler, toplumlar arasında göruntülü olarak haberleşmeyi, Uetişimı sağlıyor, insanlığın dünyayı tanımasında çok büyük ufuklar açıyordu. Bugun de, ilk ortaya çıkışmdan bu yana sağladığı birçok gelışmeyle birükte temelde bu niteliğini sürdürüyor televizyon. Elbette burada televizyon derken, bizım televizyonu söylemek istemiyorum. Çünkü ne yazık ki, TRT'nin televizyon yayınları böyle bir nitelik taşımıyor. Bizde salt aygıt olarak var televizyon. Oysa kuşkusuz, her teknik olgunun ardında insanlardır önemli olan. Aym şey bilgisayarlar için de geçerli değil mi? Bizim televizyon, Türkiye toplumuna karşı olan haber görevinı yerine getirememektedir. Bunun sorumlusu da, onu yöneten insanlardır. TRT, dünyada olup bitenleri, önemli olayları, siyaset, spor, kültür alanlarmdakı çarpıcı haberleri birkaç saniyeyle geçıştirmekte, böyle yapmakla da insanlarımıza dünyaya, dünyayı da insanlarımıza kapamaktan başka hiçbir feye hiz/net etmemektedir. ELİF YÜRÜR / JVazilti Neler olup bitiyor dünyada! Tiyatrolar arasında ayırımlar yapıldı Kültür Servisi Ozel tiyatrolara yapılan toplam 52 milyon liralık devlet yardımı tartışmJara yol açtı. Bu yıl ikinci kez verilen devlet yardımı başvuran 25 tiyatrodan 14'üne dağıtıldı. Yardım alabilmek için başvuran "Levent Kırca Tiyatrosu" da "Genç Kabare", "Çevre Tiyatrosu", "Tuncay Özinel Tiyatrosu", " Tevfik Gelenbe Tiyatrosu", "Lale Oraloglu Tiyatrosu" ve "Nokta Tiyatrosu" gibi yardım alamayan tiyatrolar arasında bulunuyor. "Kabiliyet İltifata Tabidir" diyor Levent Kırca ve devam ediyor: "Ama maaiesef iltifata tabi olma kabiliyetin iltifatı noksan bu yıl. Çünkü bize yardım yapılmadı. Herşeyden önce, bu yardımın çok olumlu bir adım oldugunu, yülar sonra özel tiyatrolara yardım yapılmasını takdirle karşıladığımı belirtmeliyinı. Paranın miktan önemli değil. Bu yardımla yıllardır yalnız kalmıs Türk tiyatrosu böylece yalnız kalmayacak arkasında bir babanın, Devlet Baba'nm destegi olacak. Geçen yıl da bize verilmemişti. Ancak geçen yıl ilkti, noksanlan olabilir diye duşünmüştüm, ama bu sene neden verilmedi doğrusu bilmiyorum." Böyle konuşuyor Levent kırca... Bir yandan yardımın Türk tiyatrosu için çok yararlı olduğunu, takdirle karşıladığını ve olumlu bir adım olarak nitelendirdiğini, özellikle vurguluyor, bir yandan da "Kime, neden verildi? Veriimeyenlere neden verilmedi?.." diye sormaktan kendini alamıyor... Kırca, şunları söylüyor: "Bunun adı yardhn olduguna 2&re, yardıma ibtiyacı olan tiyatroiara yapılacağına göre: niçin bize de verilmedigini anlayamadım \e üzuldüm. Geçen seneden başlayarak sınavda not verir bir şekle donuştünildü bu iş. Tiyatrolar arasında ayınmlar yapıldı. Gereğinde hiç ihttyacı olmayan tiyatrolara, gereğinde adı tiyatro olup çalışmaları tnatroyla bagdaşmayan tiyatrolara yardım yapıldı. Beni, tiyatromu bir yana bırakalım. Türk tiyatrosuna yıllannı veren değerli sanatçı agabeylerimin de bazısına hiç yardım yapılmadı, bazısına da çok komik rakamlarda yardım yapıldı. Örnegin, Gazanfer Özcan bugün bir tiyatro müzesidir, onun yaptıgını başka yapan yok. Böyle olmasına karşın Gazanfer Özcan'a yapılan yardım 3 milyon. Şunu sormak geliyor içimden: Gazanfer Özcan 3 milyonluk adam mı? 7 milyon alanlardan daha mı kötü?.." Gazanfer Özcan'ın Bulvar Tiyatroculuğu dalında tek isim olduğunu söyleyen Levent Kırca, "Şimdi İsmail Dümbıillü'yü anıyorlar. Eğer yaşasaydı ona da 1.5 milyon lira mı vereceklerdi? Nerde kaldı geleneksel Türk tiyatroculuğu?.." diyor. Kırca, şöyle sürdürüyor konuşmasını: BU YARAYI NASIL KAPATACAGlZ? "Biz, para verilen tiyatrolann çalışmalannı mesleğimiz gereği izliyoruz, acaba yetkililer de izleyebiliyorlar mı? Bırakalım parayı, çok zor yetişen sanatçılan ne kadar kırdıklarının, yaraladıklannın farkındalar mı? Örnegin ben çok üzuldüm. Bir tek benim tiyatro neredeyse yardıma hiç uygun gönılmuyor. Bana karşı bir tavır mı var? Sanmıyorum. Tiyatro yapmamız istenmiyor? Niçin arkadaşlanmdan, sanatçı dostlarımdan ayn tutuluyor, sezon başında morale ihtiyacım olduğu bir zaraanda moralim bozuluyor? Niçin el açtınp dainsam geri çeviriyorlar?|jstelik hiçbir açıklama yok. Sadece "uygun görulmedi' deniyor. Bu yarayı nasıl kapatacagız?" "Tüm bu sözleri para alabilmek için söylemediğini, ama ya Levent Kırca, özel tiyatrolara devlet yarduruyla ilgili görüşlerini açıkladı: pılan haksızlığa, çok olumlu bir harekete gölge düşürulmesine üzüldüğünü" söyleyen Kırca, bu gün kendilerine yapılan haksızlığın yann başka tiyatrolara da yapılabilecegine dikkati çekerek, "Sanatçılar kınlmamalı, çünkü hiçbirimiz kolay yetişmiyonız. Bana öyle geliyor ki, bu haksızlığı biz tiyatrocular yapıyor, birbirimize para vermiyoruz" diyor. Geçen yıl yapılan yardımın tiyatrolar üzerinde bir devlet baskısı uygulamak, kısıtlayıcı olmak amacını taşımadığıru gösterdiğini vurgulayan Levent Kırca, yardımın bir nimet olduğunu ama yardımın ya tiyatrolann hepsine birden yapılması ya da hiçbirine yapılmaması gerektiğini belirtiyor. Levent Kırca sözlerini şöyle sürdürüyor: "Kime, niçin verilip, kime, niçin verilmediğinin açıklanmasını istiyorum. Madem bazısına verip, bazısına vermeyecekler, o zaman kime nasıl verileceginin koşulları açıklanmasın. Ben bu konuda bir yanlışlık yapıldıgına eminim, bu yanlışlığın düzeltilecegine inanıyonım. Yardım yapılsa da japılmasa da memleketim ve sanatım için çalışmalanma devam edecegim." RADYO 05.00 Açıhş program ve kısa haberler 05.05 Ezgi kervanı. 05.30 Şarkılar ve oyun havalan. 06.00 Köye haberler. 06.10 Bölgesel yayin. 06.30 Cuma sabahı. 07.20 özel tanıtıcı reklam programı. 07.30 Haberler. 07.40 Günün içinden. 10.00 Arkası yann. 10.20 Reklamlar. tl.OO Kısa haberler. 11.05 Hafıf müzik. 11.20 Bizden sazlar bizden sesier. 11.40 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler. 12.05 Reklamlar 12.10 ögle üzerı. 12.55 Reklamlar ve radyo programları. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 öğleden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Şarkılar. 16.20 Hafif müzik. 16.40 Türkuler. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Fasıl. 18.00 Çccuk bahçesi. 18.15 Çocuklar şarkı söylüyor. 18.25 Türkuler. 18.40 Şarkılar. 19.0001.00 TRTII ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Oyun havalan. 19.45 Çok sesli koro. 20.00 Köyümüz köylümüz. 20.20 ŞarkıJar. 20.40 Türkçe sözlu hafif müzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Yurttan sesler. 21.30 Beraber ve solo şarkılar. 22.00 Türkuler ve oyun havalan. 22.30 Çağdaş Türk sanat müzıgi. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0005.00 Gece yarısı. 07.00 Açılış ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07.30 Haberler 07.40 Türküler ve oyun havalan 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Şarkılar. 09.15 Eski baskemler. 09.30 Sabah konseri. 10.00 Şarkılar. 10.20 Folklorumuz ve türkülenmiz. 10.40 Tarihin dönüm noktaları. 11.00 Solistler geçidi. 11.30 Malazgirt'ten Viyana'ya. 11.45 Zeybekler. 12.00 Er TRTI kekler topluluğu. 12.30 Acıklamalı klasik koro. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Türküler. 13.45 Bir roman / Biryazardan hikâyeler. 14.00 tki solistten şarkılar. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.15 Şarkılar. 15.30 Kuçuk konser. 16.00 Türküler geçidi. 16.20 Arkası yann. 16.40 Şarkılar. 17.00 Olaylann içinden. 17.30 Yurttan sesler. 18.00 Solistlerden seçmeler. 18.30 Çeşitli muzik. 18.45 Türküler. 19.0001.00 TRT1 ile ortak yayın 07.00 Açıüş ve program. 07.02 Güne başlarken. 08.00 Sabah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok müzik. 09.30 Eric Gak çalıyor. 10.00 Türk yorumculan. 10.30 Dünyadan müzik. 11.00 öğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskoteğımizden. 13.00 Konser saati. 14.30 Klasik Türk müziği korosu. 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için. 18.00 PopCaz. 19.00 Haberler. 19.12 Hafif müzik. 19.30 Besteler besteciler. 20.30 Caz dünyası. 21.00 Ünlü konçertolar. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Cuma konseri. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. 19.00 Açılış ve program. 19.01 Hollywood Bowl Senfoni Orkestrası çabyor: Borodin, Bach, Çaykovski, Grainger... 19.40 MASSENET: " U Cid" Operası Uvertüru... Boris Kaikin yön. Bolşoy Tiyatro Ork. 20.07 ÇAYKOVSKİ: "Fırtına" Senfonik Fantezi... Yevgeni Svetlanov yön. Senfonik Ork. 20.30 ÇAYKOVSKÎ: Senfoni, No. 6, Si Minör... Pierre Moteux yön. Senfoni Ork. 21.15 Hava raporu, bir haftalık yayın programı ve kapanış. TRT III Bir Yazarm Romanı Hikmet ÇETİNKAYA ŞahHint; PSAKHISZAPATA (Capablanca Anı Festivali, Cienfuegos/Cuba; 8/1983): 1 d4 Af6 2 C4 g6 3 Ac3 Fg7 4 e4 oo 5 Fg5 d6 6 f3 C5 7 d5 e6 8 Vd2 e6xd5 9 C4xd5 h6 10 Fe3 (10 Fxh6 Axe4 11 Axe4 Vh4 + 12 g3 Vxh6 13 Vxh6 Fxh6 14 Axd6 J Beyaz 1 Er fazla. Ama sonraki oyunu yetersiz kalır. örneğin: t 14.., Ad7 15f4 Ab6 16 Fg2 Kfd8 17 Axc8 Kaxc8 Siyah; Eksik v Er'e karşı baskı sağlar: 18 ooo Ac4. Durum değerlendirmesi: Er i d5 zayıf. Ad6 ile durdurup Vezirkanadı'nda 32 Er çoğunluğu S'in işine yarar: 19 Kd3 Ad6 20 Ae2 C4 21 Ka3 Ab5 22 Ka5 A6 vb). 10.., Şh7 11 Age2 »6 12 a4 Abd7 13 Ag3 (13.., Acı'den belki daha iyi). 13.., Va5 14 Fe2 (Siyah şimdi 14.., b5 yapabilir. Ancak, oo üzerine ya kırmak ya da sürmek zorunda kalır. lkisi de bir şey kazandırmaz. Etkili olabilmesi için Ad7e5C4'e dek b5 Er'inin yerinde kalması gerekli. O zaman: Fxc4 b5xc4 ve şimdi yarıaçık B dikeyi nedeniyle S iyi oyun sağlar. Ne var ki, 14... b5 ve 15 oo üzerine bu fıkir artık hayal olur.) 14.., Ae5 15 oo (Belirttiğimiz nedenle zorunlu) 15.., Fd7 l i Kfcı Vb4 17 a5 Kfb8 (17.., Ac4 18 Fxc4 Vxc4 19 Aa4 Vb4 20 Ab6 Kırarsa: 20... Vxd2 21 Fxd2 Kad8 22 b4 + ya da 22 Kc4; Kırmazsa: 20.., Kad8 21 Vxb4 Cxb4 ve 22 Kc4 ya da 22 Kc7 + Vezirkanadında B çok iyi). 18 Aa4 Vxd2 19 Fxd2 Fb5 (19... Fb5 eğer herşey hesaplanmışsa yapılabilecek bir hamle. Çünkü bö'ya korkunç bir At yerleşecek. Biraz kuşku varsa 19.., Fxa4 gerekirdi.) 20 Ab6 Ka7 (Eğer At'ı kaldıramazsa bir Kale eksik demektir.) 21 b4! Fxe2 22 Axe2 Ad3 23 b4xc5 Axcı 24 Kxcı dxc5 25 Kxc5 Ke8 26 Kc7 Şg8 27 d6 Ff8 28 d7 Kd8 29 Fe3 Şh7 30 e5 Ag8 31 Kc8 Fe7 32 Ac3, Terk. • • • YAZIŞMALI SATRANÇ: İzinli: Küme 3/3, Burak Baycık (717/9/1983). Sicilya; BAYSAN (tzmir) ANGI (Ordu) Küme Y/l, 2/7/1983: 1 5254 3735 2 7163 4746 3 4244 3544 4 6344 7866 5 2133 5756 6 7274 8786 7 7475 8675 8 3175 2836 9 4142 4826 10 4423 3847 11 5131 1716 12 7564 3655 13 6453 2637 14 6264 5574 15 6172 7453 16 4253 1838 17 3121, Terk. tspanyol; KANGÖZ (Urfa) BAYSAN (lzmir) Küme Y/l, O zamanlar bize genç hikuyçciler derlerdi "Arkadaşiığımz ne kadar sürdü Sait Faik'le?" "1939'dan başladı, 42'ye kadar sürdü. Yani ben İsviçre'ye Lozan'a gidinceye kadar. Isviçre'den dönunce askere gittim. 47'den sonra Istanbul'a geldiğim zaman buluşurduk. Ama 39'dan 42'ye kadar her akşam birlikte olduk Sait'le. Sait'le çok yakındım ben. Fakat neyse, şimdi Sait'le ilgili şeylere girmeyelim. Anılanmı yazıyorum. O zaman anlatacağım Sait'i uzun uzun. Anılanm ben öldükten sonra yayınlanacak. Sakın ha sen de anlattıklanmın hepsini yazma." "Samim Ağabey, söz edin biraz Sait Faik'le arkadaşlığımzdan. Genç kuşak, yani yaşları yirmiyirmibeş olanlar sizi olduğu gibi, Sait Faik'i de tanımıyorlar." "Vallahi yeni kuşak kimseyi tanımıyor gibi geliyor bana. Kitaplan falan okumayınca... Şimdi, Sait Faik çok büytık yetenekti." "Sizden on yaş mı büyüktü" "Evet benim ağabeyimdi. Benden on yaş büyüktü. Şimdi sağ olsaydı yetmişyedi yaşlarında olacaktı. tlginç adamdı Sait. Hırçın bir yaradıhşı vardı. Kabına sığmazdı. Sıkıntılı bir adamdı. Nisvaz'da yine kalabalığız, otunnuşuz, bir bakarsın Sait kalkmış gidiyor. Fener'e kadar bir boy gider, ya da Taksim'e kadar yürür. Sonra gelir yine otururdu. Sıkıntılıydı dedim ya, okumaya bile vakti yoktu. Bilmem şimdi böyleanlatmak olun mu? Belki benim görmediğim anlar okur muydu, bılmiyorum. Sait yeteneğini, bilgisiyle destekleseydi dünya çapında bir hikâyeci olurdu. tstelyanos Stelyanos Gemisi diye bir hikâyesi vardır. O hikâyeyi Yunancaya çevirdiler. Yunanlılar deli divane oldular. Yahu bu adam Yunanh mı, Rum mu nedir falan diye. O kadar ki, yani Yunanhların iç dünyasını anlatabilen çok usta gözlemci, aynı zamanda vurgularını da verebilen bir hikâyeciydi Sait." ik Samim Kocagöz'e "Ulan gebermezsin iç" diyor. Nekta meyhanesinde gece yarılanna kadar oturuyorlar. Meyhane sohbetlerini şöyle anlatıyor Samim Kocagöz: "Sait Faik hırçındı dedim ya, hele içince daha da hırçınlaşırdı. Çevresinde kimse kalmaz kaçarEtem'e benzemeye kalkarsan b yedin). Ben de (Yok yahu, benziyor mu benim hikâyeler) karşılığını verdim. Birden duruldu Sait. (Yok benzemiyor) diyerek başını salladı. Sait'e (Sen korkma ben sağlamım) dedim. Ama herkesin, her yazardan öğreneceği birşeyler vardır. Bir de diye tutturuyor. Ben (Sait yapma. Eleni seni seviyor. Şu kuşkuyu içinden at). Neyse Sait bir kadını çok severdi. Adını söylemeyeyim. ünlü bi hanımdı, evlenecekti. O zaman genç bir kızdı o da. Fakat o Sait'i istemedi, seçmedi, geçti gitti. En son bir anımız ölümünden iki yıl önceydi. Ben tstanbul'a gitmiştim. Yıl 1952'de miydi, neydi, Tam saray sinemasımn önünde karşılaştık Sait'le. Birden sarmaşdolaş olduk. Çok sevinmişti beni gördüğune. llle bir meyhaneye gidelim diye tutturdu. Benim ülser iyice azmış. Ben gitmeyelim diye diretiyorum. Sait ise gideceğiz diye tutturmuş. Sözde gidip içmeyecekmişiz. Sadece meyhanenin havasını koklayacakmışız. Baktım kurtuluş yok. Peki dedim. Eskiden gittiğimlz bir meyhaneydi. Balık Pazarı'nda böyle iki katlı, minare merdiveni gibi çıkılan, üst katı olan bir yerdi. Bütün mezeler geldi masaya. Ama içki gelmedi. Eski günleri anımsadık birlikte. Salatalann üstündeki haşlanmış yumurtalan yedik. Rahmetli Doktor Ürgüplü çok uğraştı içirmemek için Sait'i ama Sait onu hiç dinlemedi. Sait Doktor Ürgüplü'ye kızardı. Bağınr çağınrdı. Aklıma geldi, anlatayım. Bir gün bana (Ben Doktor Ürgüplü'ye gideceğim, sen de gel. Kavga falan yaparız, bizi ayınrsın) dedi. Beraber gittik doktor Ürgüplü'ye. Fikret Ürgüplü kapıda (Bana bak Sait Bey, burada arkadaşlık bitti sen hastasın, ben doktorum. Buynın muayene edecegim) dedi. Doktor böyle deyince Sait bir Fikret'e baktı, bir de benim yüzüme. O bakışını hiç unutamam. Kafamda (Bu adam ilk kez kendi hastalığının farkına vardı ve korktu) dedim. Sait'le Doktor Fikret'in pazarhğı uzun sürdü. Sonunda haftada bir içme izni aldı Fikret'ten. Sonra karaciğeri çok büytidü, siroz oldu." İTÜ TRT II BULMACA GÂLERİLER RESSAMLARINA AİT. RESIM 528 66 29 • 522 89 97 URART SANAT GALERİSİ ALINIR Kurtuluş Cad. 191 Kurtuluş/tST. Tel. 1404 783 Can Göknil I Resim Sergisi 829 Eylül Samim Kocagöz. arkadaşımız Hikmet Çetinkava ile birlikte... dı. Arkadaşhğım vardı, saygım ve sevgim büyüktü. Hatınnı kıramazdım. O içer, ben otururdum. Gece yarısı meyhaneden çıkar, ben Vali Konağı'nda oturan teyzemin evine giderdim. Sait ise Şişli'de otururdu. Gece beraber yürürdük. Meyhanede hiç ama hiç edebiyattan konuşmazdık Sait'le. O pek sevmezdi edebiyattan konuşmayı. Böyle falanca şunu yapmış, şuraya, buraya gitmiş onlan anlatırdı. Sonra adaya gittiğini,orada bir köpek bulduğunusöylerdi. köpek şöyleydi, böyleydineredeyse ko nuşacak, gel göstereyim sana derdi. "1941 yıhndailkkitabım (Tel li Kavak) çıktığmda, Vakit gazetesinde Sadri Etem benim hakkımda bir yazı yazdı. Çok kuşkulu adamdı Sait Faik. Ustelik ahngandı (Samim) dedi, (Seni dümen sularına çekmek istiyorlar. Sabahattin Ali'ye Sadri Sait'de korku vardı. Sözde beni yoldan çevirecekler, alıp götürecekler fılan." İSTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROLARI MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN tstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu sınavla sözleşmeli teknik eleman alacaktır. Tepebası Şehir Tiyatrosu'nda 4 Ekim 1983 Salı günü saat 10.00'da yapılacak sınavla aşağıda niteliklen yanlı teknik elemaniar alınacakur. Adaylardan 657/1327 sayılı yasanın 48'incı maddesındeki ve 2670 sayılı yasanın genel koşulları aranır. Bilgi için Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda Sahne Direktörlüğu'ne 23 Eylul 1983 cuma günü saat 17.00'ye kadar müracaat edilmelidir. Butçedeki Kadro Bölumiı Kadro Ünvanı Adedi Uzman Memurlar Sahne Terzisi Sahne Makinistı Sahne Marangozu Aksesuarcı Realizatör Dekor Boyaası Sahne Yayın Uzmanı EfektörKondvit Sahne Fotoğrafçısı "Gardrop" Ayakkabı Tamircisi ve Boyacı (Basm: 24027) SOLDAN SAGA 1/ Cezaevinden çıkan suçlunun toplum hayatına yeniden uyabilmesini sağlamayı amaçlayan çalışmalara verilen ad. 2/ Dolaylı olarak anlatma... Sav. 3/ Düzgün, akıcı... Orta Avrupa'da bir nehir. 4/ Stronsiyumun simgesi... Âdet... Sodyumun simgesi. 5/ lsim... Orta Asya'da Aşkâbâd yakınlarında eski bir şehir. 6/ Bir nota... Yemek yeme isteği. 7/ Çok önemli, daha önemli. 8/ Bir sayı... Bıkkınlık anlatır. 9/ Bir akıi hastalığı. YUKARIDAN AŞAClYA 1/ Empresyonızmın ustalanndan biri olan Camille önadlı Fransız ressamı. 2/ Guzel kokulu ve acımtırak bir çeşit içki... Neptunyumun simgesi. 3/ Çiçek tozu. 4/ Bıriktirme. 5/ Kuzey Fransa'da, Belçika'da doğan bir nehir... Bir aygıtın ışleyişıni gosteren basit resım. 6/ Neodimın sim gesi... Siirt'in bir ilçesi. 7/ Bayağı... Nikelin simgesi... Japon lirik dramı. 8/ Pakistan'ın kurucusunun adının Ingiüzce ve Fransızca yazılışı. 9/ Göçucu balıklann Akdeniz'den Karadeniz'e çıkması. Sait'in yaşamında çok kadın vardı "Sait Faik'in kadınlarla ilişkisi nasıldı?" "Sait kendini çirkin bir adam sanırdı. Ama kadınlarla ilişkisi çok iyiydi. Yaşamında çok kadın vardı. (Sevginin Dekatriyası) diye bir hikâye, onun anısına yazdım bu öyküyü. (Yolun Üstündeki Kaya) adiı öykümde yazdım. "Sait Efeni adh bir kızla buluşacak. Bana (llle sen de gel) diye tutturdu. Ben gelmemek için direttim. (Yahu sen git) dedim. Ama nafile, dinletemedim bir türlü Sait'e. Eleni bir Rum kızı. Buluşacaklar, bir tavernaya gidecekler, oturacaklar. Sait inatçı (Yahu sen olursan belki kaçmaz) Rakı içmezdi "Çok mu içerdi Sait Faik?" "Bazen ben sayardım da on ikion beş duble mi, bardak mı ne bira içerdi. Rakı içmezdi. Biranın içine az votka koyardı. lçkiciliğinde ne kadar titizse, yazı paralarında da o kadar titizdi Sait. O zamanlar bize genç hikâyeciler derlerdi." Y a n n : F u a t K ö p r U l ü ve Meyhane sohbetleri Samim Kocagöz, Sait Faik'le birlikte o yıllar "Nekta" adlı bir meyhaneye gidiyorlar. Kocagöz'ün ulseri olduğundan içki içmiyor. Ya da içiyor gibi gözüküyor. Dr. Fikret Ürgüplü Sait Faik'in içmesini istemıyor. Sait Fa Halide Edip...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle