Katalog

umhuriyeC MEHMET ALTAN PARIS Martta yapılan seçimin Idari Mahkeme tarafından iptal edilmesi uzerine, ilk turu geçtiğimiz pazar gunü yapılan Dreux Belediye seçimlerinde, solun oy kaybetmesi ve aşırı sağın 1956'dan beri gorulmedik bir oy oranına ulaşması, bütün Fransa1 yı şaşırttı ve 'yabancılar sorununu" yeniden göndemin ilk sırasına getirdi. Geçtiğimiz pazar günü yapılan Dreux belediye seçiminde, sol cephe altı ay onc ^oSO ile kazandığı seçimlerdeki oy oranını Vo 40'a düşürurken, yabancı düşmanı "Milliyetçi Cephe" adlı faşist parti ise oylann %17'sini topladı. Bu oran aşırı sağın Fransada 1956 yılından beri sağladığı en önemli seçim başarısı olarak kabul ediliyor. Çekişmeli geçen mart 1983 seçimlerini solun ortak adayı olan bayan Francoise Gaspard, ancak 8 oy farkla kazanmıştı. Martta da Dreux seçimleri iki nedenle bütün Fransa'nın ilgisini çekmişti. Sahibı. Cumhuriyel Malbaacılık ve Gazaecılik Turk Anonim Şırketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal.Muessese Muduru Emine Uşakugil. Yazı Ijlerı Muduru Ofc»y Gonensin, • Yazı Işlerı Mudur Yardımcısı: Ahraet Konılsan, Haber Merkezı Muduru: Yalçın Bayer. Sa>ta Duzenı Yonetmenı Ali Acar. TAKVİM 9 E\lul 1983 Imsak 5 Temsilaler.•ANKARA Yalçın Dogan. İZM1R: Hikmel (.'etmkaya. ADANA Mehmrt Mercan, • Servıs Şejlerı. İstanbul Haberlerı SeUhallin GUICT. DIŞ Haberler: Ergun Balcı, Ekonomı: Osman Ltagav. Yun Haberlerı Barbaros Gençak. Kullur Aydın Emec, Magazın Yalçin Pekşen, Spor Dam^manı: Abdulkadir Y'ycHman. Duzeltme: Refik Durbaş.Araştırma: Şahin Alpa>. lkindi: 17.47 Akşam: 20.29 Yatsı: 22.03 Burolar • Ankara: Konıır Sokak No: 24 '4 Yenışehır. Tel 175825175866, Idare 183335. • Izmir: Halıt Zıya Bulvarı No: 65/3, Tel 254709131230 • Adaaa: Aıaıurk Caddesı. T H K Işhanı Kal 2/13, Tel 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, h t . PK 246İsı Tel: 5209703 Tele\: 22246 Cunf, 7.12 Oğle: 14 11 Aşırı sağın yeniden dirilmesi Fransızlara telaşlancbrıyor nin % 17 oranında oy almasından endişeli gozukuyorlar. Muhalefetin belkemiğini oluşBirinci neden, Paris'in yaklaturan iki sağ parti ise Dreux beşık 80 km uzağında bulunan Dreux belediyesinin 35 bin kişi lediye seçimlerini kazanmak için "Milliyetçi Cephe" adlı partiylik nufusunun dörtte birini yale işbirliği konusunda tereddutbancıların oluşturmasıydı.(Yaklu gözükuyor. Eğer bu parti ile laşık 9 bin kişi). Ayrıca, Dreux Turk işçılerinin de yoğun oldu işbirliği yapmazlarsa seçimleri kaybedebilirler. Ancak bu parti ğu bir yer. ile işbirliği yapmak da, kendi gölkinci bir neden ise, mart seruntülerinı bozacağı gibi, bir gun çimlerinde ana muhalefet pariktidar olduklarında da "yabantisi olan Chirac'ın liderliğindeki cılar" sorununu çözmelerini Cumhuriyet tçin Birieşme (RPR) guçleştirecek. bütun Fransa'da sadece bu bölGerek sağı, gerek solu güç dugede, Giscard'a Fransız Demokrumda bırakan Dreux belediye rasi Birlik (UDF) ile işbirliği yapmayıp, aşın sağcı"MUIiyetci Cep seçimlerinin ikinci turu pazar gunü yapılacak. he" ile ortak üste hazırlamıştı. Dreux seçimlerinin ilk tur ne FRANSA'DA YABANCI SORUNU ticeleri hem sağ, hem de sol partileri düşundurüyor. Fransa'da işsızliğın iki milyon Hükümeti oluşturan sol par civarında seyretmesı ve suç oratiler, bir yandan altı ay önce ka nının devamlı artması ülkede yazandıkları bir belediyede oy kay şayan 4,5 milyon yabancınm dubetmelerinden., öte yandan da rumunu devamlı tartışma konusu yapıyor. Resmi rakamlara yabancı düşmanı aşırı sağ partigöre bu 4.5 milyonun 118 binini Turkler teşkil ediyor. Nitekim, sağ muhalefet, başarı kazandığı man ayındaki belediye seçimlerinde "yabancı işciler" konusunu alabildiğine istismar etmişti. Sağa göre "Fransa'daki işsizlik ve güvensizlik ortamının tek suçlusu yabancılar." Bu propagandalar halkta bir ölçüde kabul görmüş, seçım propagandasını "Fransa Fransızlanndır" "yabancılar kapı dışan" gibi sloganlarla yurüten "Milliyetçi Cephe" Partisi Genel Başkanı Jean Marie Le Pen, yabancı işçilerin çok yoğun bulunduğu Paris'in 18. bölgesinde %11 oranında oy toplamıştı. Gerek sağ propagandaların etkili olması, gerek son yapılan sondajlarda Fransızların % 51'nin, "yabancılann iilkelerine gönderilmeleri halinde işsizliğin son bulacağına" inanması hukümeti yeni kararlar almaya itti. 31 ağustosta toplanan Bakanlar Kurulu, ülkeye yeni işgücü kabul edilmemesini ve Fransa'daki kaçak işçilerin derhal sınır dışı edilmesini kararlaştırdı. Halbuki, solun iktidara gelmesiyle birlikte, kaçak işçiler mahkeme önune çıkarılıp hafif cezalara çarptırılıyor, ancak sınır dışı edilmiyorlardı. Şimdı bu uygulamaya son veriliyor. Mitterrand yönetimi, yeni iş gücü akımını önleyip, kaçak işçileri sınır dışı ederek, ulkedeki yabancı oranını dondurmak istiyor. Bu uygulama, ulkedeki yabancılann durumunu iyileştırip, onların topluma daha çok uyumunu sağlamaya elverişli bir ortam yaratacak. YABANCILARIN ÜLKELERE GÖRE DAClLIMI Fransa'daki 4.5 milyon yabancınm önemli bir kısmının Ulkelere gore dağılımı şöyle: Portekizliler 860.000 Fashlar 445.000 lspanyollar 412.000 Tunuslular 195.000 Turkler 118.000 Yugoslavlar 67.742 Cezayirlıler 15.000 DM Genel Kurulu'nda 8 yasa tasarısı görüşüldü Çalişma güçlerini yüzde 40 oranında yitirenler 15 yılda emekli olacak ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) DM Genel Kurulu'nda dün görüşulen 8 yasa tasarısından 7'si kabul edildı. Kabul edilen bir tasarıyla çalışma gücünün yüzde 40'ını yitiren sakatların 15 yılda emekli olmalan öngörülüyor. Tasanya göre, bedensel ve zihinsel veteneklerindeki eksiklik nedeniyle çalışma güçlerini en az yüzde 40 oranında yitirdiği sağlık kurulu raporuyla belgelenen ve 15 ve daha fazla fiili hizmeti olanlar emekliye aynlabilecekler. Toplu konııt yerleşım alanlannda arsası olmayan kooperatıflere Imarlskân Bakanlığı'nca ar sa verilmesini ongören tasarıyı reddeden Bakanlık Komisyonunun red raporu benimsenmeyerek, tasarı yeniden goruşulmek uzere komisyona geri verildi. Bir başka tasarıyla dış temsilcilerimizdeki koruma gore\ lılerinin üç yıl için gorevlendirilebile'cekleri hükme bağlandı. Kabul edilen bir başka tasarıyla DPT, Sermaye Piyasası Kurulu ve Devlet Yatırım Bankası'nda sozleşmeli olarak çalışan personel, ıstemleri halinde Emekli Sandığı'na tabi olacaklar. Bu arada, Başbakanlık Basımevi Doner Sermaye Işletmesi'nın sermayesini 1 mılyar liraya yukselten tasarı da benım19 müyon 197 bin lıralık tahsil edilemeyen hazıne alacağının silinmesini ongoren iki a>rı tasarı da benımsendi. Genel Kurul'da yuzde 5 faizli hazine tahvılleri ihracına ilişkin yasa ve eklerin yürurlukten kaldırılmasına ilişkin tasarı da kabul edildi. Daha sonra Ceza ve lnfaz Kurumları ve Tutukevleri'nin, Adalet Bakanlığı bunvesınden alınarak İçişleri Bakanlığı'na bağlanmasını ongören tasarı ele alındı, ancak çalişma saati dolduğu için pazartesine bırakıldı. Adana'da bir evde loplanarak tef çalınan bir ses bandı ile "zikir" yapan 81 Kadiri tarikatı mensubunun yakalandıgı acıklandı. Emniyet müdüriuğu ekiplerince Dumlupınar mahallesindeki bir evde sık sık toplandıkları saptanan tarikatçılar geçtiğimiz gunlerde eve yapılan bir baskınla suçüstü yakalandılar. 6. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi'nden dun yapılan konu ile ilgili açaklamada şöyle deniliyor: "Adana Emniyet Müdürlügu ekiplerince Adana ili Dumlupınar mahallesindeki bir evde 81 kişi zikir yaparken vakalanmışlardır. Yakalanan sanıklann yapılan sorgulamalannda "Kadiri larikalı'na mensup olduklannı, şeyhlerinden aldıkları talimal gereği tekke haline getirdikleri mezkur evde haftada iki gün toplanarak zikir yaptıklannı ve kendilerine tarikalları hakkında bilgi sunuldugunu itiraf etmişlerdir. Zikir esnasında kullanılan bir lesbih ilekaside soylenip, (ef çalınan bir teyp bantı ele geçirilmis olup, yasal işlemler surdurulmektedir." (Fotograf: Cumhuriyet) Ulusu: Islamiyet son derece liberal ve bilime değer veren bir dindir Malezya'daki temas ve incelemelerini tamamlayan Ulusu bugün Singapur'a geçiyor. KUALA LUMPUR (Ajansl«r) Resmi bir ziyaret için Malezya'da bulunan Başbakan Biilend Ulusu ve beraberindeki Turk heyeti, temas ve incelemelerini dün tamamladı. Ulusu bugun Singapur'a geçecek. Penang eyaletine yaptığı ziyaretin ardından, Başbakan Bulend Ulusu, dün sabah başkent Kuala Lumpur'a döndu. Kuala Lıımpur'da Uluslararası islam Üniversitesi'ni ziyareı eden Başbakan Bülend Ulusu, burada bir konuşma yaptı. Bülend Ulusu konuşmasında, "Türkiye'nin ortak kurucusu olduğu Lluslararası İslâm I niversitesi'ni ziyaret eden ilk yabancı başbakan oltnaklan büyük bir memnuniyet duyduğıınu" söyledi. "İslamiyetin son derece liberal ve müsbet bilimlere buyük değer veren bir din" olduğunu kaydeden Bülend Ulusu, İslam aleminin geçmişte bilim dünyasına önculük ettiğini hatırlatlı. Dinin esaslarının yanlış yorumlanması sonucu ortaya çıkan uygulama yüzünden İslam aleminin bilim dünyasındaki eski parlak yerini kaybettiğine işaret eden Başbakan Bülend Ulusu, Islamın doğru bir şekllde öğretilmesinin buyuk önem taşıdığını vurguladı. Uluslararalı İslam Üniversitesi'ni bu yönde atılmış çok önemli bir adım olarak niteleyen Başbakan Bülend Ulusu, İslam aleminin süratle kalkınması için tutucu akımlardan kurtulması gerektiğini bildirdi. Başbakan Bülend Ulusu, daha sonra düzenlediği basın toplantısında "İslam Ekonomi Pazan" oluşturulmasını önerdi. Türkiye ile Malezya arasında kurulacak sıkı tıcari ve ekonomik ilişkilerin, bir İslam ekonomi pazarı oluşturulmasının ilk adımını teşkil edebileceğini belirten Ulusu, sözkonusu ortak pazar için, Türkiye*nin Malezyadan çeşitli ham ve mamul madde satın alacağını, Malezya'nm Ortadoğu ulkelerine yapacağı ihracat için yardımcı olacağını ve TürkMalezya ortak yatınmlarının artırılacağını söyledi. Başbakan Ulusu, "Türkiye ve Malezya, diinvadaki İslam ulkeleri arasında daha sıkı ekonomik işbirliği sağlanması için çaba harcamalıdır" dedi. •• Emeklilik ikramiyesini artıran tasarı. komisyondan geçti ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Memur emeklilerine brüt aylıkları tutarının her fiili hizmet yılı için bir buçuk katı tutarında emekli ikramiyesi verilmesini öngören yasa önerisi Daruşma Meclisi Bütçe Plan Komisyonu'nda kabul edildi. Ancak memurlann ek göstergelerinin emekliliğine yansıtılmasını öngoren yasa önerisi Milli Güvenlik Konseyi'nden henüz çıkmadığı için bu yasa önerisinden yalnızca birinci derecenin dorduncü kademesinde bulunanlar yararlanacaklar. MusUfa Alpdündar ve arkadaşlarının 5434 sayılı Emekli Sandığı Yasası'nda değişiklik ongören vasa önerisine göre emekli, adi malullük ve vazife malullüğu ayhğı bağlanan veya toptan ödeme yapılan asker sivil tüm iştirakçilere (hizmette ikenaldıklan ek göstergeler dahil) emekli keseneğine esas brüt aylıkları tutannın her fiili hizmet yılı için birbuçuk katı emekli ikramiyesi verilecek. Buna göre 30 yıllık bir memur emekli olurken 45 maaş ikramiye alacak. Yasanın yürürlük tarihi 1 mart 1982 olarak belirlendi. ABD Orta Amerika'daki girişinüeri ile Vietnam ve Iran kompleksini yıkmak istiyor Kültür Servisi Edebiyat ile siyaset arasındaki ilışkı eskiden beri tartışılagelen, buyük bir olasılıkla da daha çok uzun zaman tartışılacak bir konudur. ister sanatçımn tumden siyasetin dışmda kalmasını savunun, ister her sanatçımn mutlaka siyasetin içinde olması gerektiğini ileri sürun, sanatçılar ve edebiyatçılar her zaman bir aydın olarak siyasal göruşler taşımışlar, belli birtakım siyasetlerin savunucuları olmuşlardır. Örneğin, Alman romancı Günter Grass, bugünlerde Avrupa'da eyleme geçmekte olan antinükleer hareketın önde gelen sözculerinden biri. Meksika'nın en önemli romancılarından Carlos Fuentes de, uzun yıllardır ozellikle Latin Amerika'daki siyaset yaşamı üstune göruşleri oian, bu konudaki savlanna saygı duyulan bir edebiyatçı. Bir zamanlar Meksika'nın Pans Büyukelçiliği görevinde de bulunan 54 yaşındaki Fuentes, geçenlerde Newsweek'in muhabiri Tessa Namuth'la Latin Amerika'da banş umutları ve ABD'nin bu bölgedeki politikası üstune bir söyleşi yaptı. Ülkemizde de geçen yıl çevrilen "Artemio Cruz'un Ölümıi" adlı romanıyla tanınan Carlos Fuentes'in bu söyleşisinin bazı bolümlerini aşağıda sunuyoruz. Bugün Latin Amerika'da ana sorun nedir? En sonunda ulusal kimliklerin oluşturulması. Tarihimiz taklitçiliklerle dolu. Dışandan çok şey dayatıldı bize. Daha somut söyleyebilir misiniz? Bence, siyasetlerimiz birbirinden kopuk. Balkanlaştırılmış ülkeleriz. Aklımızı başımıza toplayıp ne olmak istediğimizi belirlemedikçe de yıkımlarla yuz yuze geleceğiz. Ama bir kultür surekliliğimiz var. Kültürel tarihimizin bu sürekliliğini siyasal yaşamımızla birleştirmek ve bir butun oluşturmaya çalışmak zorundayız. Orta Amerika'daki Küba ya da Sovyet etkisi, ABD'nin çıkarlannı tehlikeye düşürüyor mu? Öyle sanıyorum ki, Orta Amerika'da şu sıra olup bitenler Küba ya da Sovyetler Birliği olmasaydı da olacaktı. Bu iki ulkenin bölgedeki etkisi, büyük ölçude ABD'nin Orta Amerika'daki tutumuna dayanıyor. ABD hukümetinin var olmayan bir tehditten soz ettiğini mi duşunuyorsunuz? Tehditin abartıldığını duşunüyorum. Doğrusu, Nikaragua ya da El Salvador'daki herhangi bir rejimin ABD için nasıl tehdit oluşturabileceğini an ı (Uırlos Fuentes: "Orta Amerika'da şu sını olup bitenler Küba ytı da Sovyvtler Birliği olmasayrlı da olacaktı. Bu iki ülkenin bölgedeki etkisi. büyük ölçüde ABD'nin Orta Ame rika 'da k i tutumuna Meksikalı \aatr Carlos Kuenles layamıyorum. Nikaragua'da 3 milyon, El Salvador'da 5 milyon insan yaşıyor. Nasıl bir tehdit oluşturabiîirler? Nikaragua'daki dort yıllık devrim başansızlığa mı uğradı? Devrim başarısızhğa uğramadı, çünkü Nikaragua, tarihinde ilk kez halk kitlelerini seferber etti. Ne yazık ki, çoğu kimse bunu kavrayamıyor. Bana sorarsanız, "Nikantgua'ya birsans tanıyın, sabırlı olun," derim. Nikaragua'nın zaafian neler sizce? Bu zaaflar gerçekten giderilebilir mi? Evet, Amerikan Devrimi'nde olduğu gibi Nikaragua'da da zaaflar var. Ama biliyorsunuz, Nikaragua bu yuzyıl içinde ABD tarafından üç kez istila edilmiş bir ülke. Dahası, 44 yıl acımasız bir diktatörlük altında yaşadı. Bir bakıma, evhamlı bir ülke. Bırakın, Nikaragualılar kendi deneyimlerini yaşasınlar. Nikaragua devrirninin, komşu iılkelere de sıçrayacak bir devrim olmadığı kanısında mısınız? Devrimler ihraç edilemez. Bu, Amerikalıların gerçekten kavramalan gereken bir noktadır. Bir devrim ancak derin ulusal kökleri olduğu için başarıya ulaşır. Reagan'ın Orta Amerika ve Güney Amerika'daki politikasını nasıl tanımlıyorsuauz? Kanımca, Vietnam Savaşı'ndan ve İran'daki rehineler olayından sonra ABD'nin ayağa kalkabileceğini ve itilip kakıla Din İşleri Yüksek Kurulu'nıın raporu: Tek gözü kör, tek boynuzu kırık ve topal hayvanlar kurban edilemez Raportör Hilmi Bilgi "80 gramdan fazla altını ve ya o kadar sermayesi olan her Miislüman kurban kesmekle yiikümlüdür" dedi. ANKARA, (Cumhurijet Bürosu) Kurban Bayramı'nın yaklaşması nedeniyle kesilecek kurbanlık hayvanlar konusunda bir açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu raportörü Hilmi Bilgi vatandaşı uyardı. Hilmi Bilgi insanın dünyaya getirilişinin kulluk ve sınav için olduğunu, bu sınavların özünü ise ibadetlerin oluşturduğunu anımsatarak, "Zekât ve kurban, mallanndan fedakârlık edetneyen insanları hizaya getirmek içindir" dedi. Bilgi, kurbanın Tanrı'ya yakınlaşmak amacı ve ibadet niyetiyle Kurban Bayramı'nda kesilen hayvan demek olduğunu belirterek, kurban kesme konusunda İslam bilginleri arasında gorüş aynlığı bulunduğunu, kimisine göre kurban kesmenin vacip, kimine gore ise sunnet olduğunu söyledi. Din İşleri Yüksek Kurulu Raportöru, kurban kesiminin vacip olması için Musluman olmanın şart olduğunu. bazı İslam âlımlerine göre akıl \e bolluğun şart, bazılanna göre ise şart olmadığını, ayrıca 80 gramdan fazla altın veya o kadar sermayeye sahip olmak gerektiğini (296 bin TL) özgür ve mukim (yerleşik) olmanın da ön koşul olduğunu bildirdi. KURBANIN ÖZÜRLERİ Bir yaşını bitirmiş koyun ve keçi, iki yaşını bitirmiş sığır ve manda ile 5 yaşını bitirmiş devenin kurban edilebileceğini belirten Hilmi Bilgi kurbana engel olan uzerlerı i^e şoyle sıraladı: "Kesilecek hayvanın bir ya da iki göziinün kör olması, doğustan kulaksız ya da ikisi kokiinden kesilmiş olması, boynuzlanndan biri ya da ikisinin kökunden kınk olması, kuyrugunun çoğu kopmuş olması ya da doğuştan kuyruksuz olmak, meme başlannın kopması. kemiklerinde ilik kalmayacak derecede zayıf olması, dişlerinin yandan çoğu nun dökülmuş olması ve kesileceği yere gidemeyecek derecede topal olması halinde kurban özıirlü sayılır." Bilgi, "Peki hayvanı aldıktan sonra bu sakatlıklar çıkarsa ne olur?" sorusuna karşılık olarak ise şu yanıtı verdi: "Kurban sahibi zenginse yeniden sağlamını alır, yok fakirse aynı hayvanı kurban edebilir. Bu caizdir." Halk arasında yanlış düşuncelerin de olduğuna değinen Hilmi Bilgi,şunları söyledi: "Orneğin doguştan boynuzu olmayan hayvan kesilebilir. Kulaklan kiiçükse veya sonradan delinmiş, enine yarılmış veya ön ve arkasından bir parçası kesümişse. tenasül uzvu bulunmaz ya da burulmuşsa, gözleri şaşı veya dişlerinin yandan azı dökıilmiişse, hafıf topal ya da uyuz ise kurban olarak kesilebilir, vaciptir. Dişi hayvan konusunda söylenti ve inanışlar da yanlıştır. Ancak eti ve kıymeti eşit ise koc kesmek dişi koyundan daha iyidir." Hilmi Bilgi, kurbanı bizzat kesmenin, becerilemiyorsa yanında bulunmanın şart olduğunu, kesilirken hayvanın kıbleye çevrilmesi, etinin uçte birini fakirlere, ücte birini eşe dosta, uçte birini i»e kendisine ayırması gerektiğini anımsatarak, son olarak şu gorüşlere yer verdi: "Kurban elini ve derisini satmak veya demirbas olmayacak birşeyle değiştirmek mekruhtur. Aksi taktirde kurbanın »evabı azalır. Kurban postundan seccade veya evde kullanılabilecek birşeyler de yapılabilir. Ancak kurbanı kesmeden once yunleri ni kırkmak gerekir. Kırkîlmışsa sadaka olarak verilmelidir." mayacağmı kanıtlama gereksinmesinden kaynaklanan ideolojik bir politikadır bu. Bir bakıma, çok zayıf rakiplere karşı bir gösteridir. Ama ozellikle Meksika açısından çok kötu sonuçları da olabilır Jimmy Carter, insan haklannın ABD dış politikasının temeli olduğunu vurgulamıştı. İnsan haklan Ronald Reagan tarafından yeniden askıya mı alındı? Evet. Carter yönetimi çok hayat kurtardı. Birçok iyi şey yaptı. Oysa bugünkü yönetim, Latin Amerika'daki birçok işkencecinin kendilerine yeşil ıştk yakıldığını hissetmesini sağladı. Bütun bu kargaşa içinde Latin Amerika edebiyatının dururaunu nasıl göriiyorsunaz? Söyleyecek çok şeyimiz olduğuna ve bunun nasıl söyleneceğini de bildiğimize inandığımız için, edebiyatımız her zaman kaçınılmaz ve güçlü olmuştur. Bugün her zamankinden daha geçerli bu. Bir zamanlar, "Meksika'da yazamıyomm," deraiştiniz. Oysa şimdi Meksika'ya daha sık dönuyor. daha uzun kalıyorsunuz. Fikrinizi degiştiren ne oldu? Meksika'nın köklü bir değişimden geçmekte olduğunu düşünüyorum. Doğallıkla, olup biten ilgilendiriyor beni. Dostlanmın daha yakınında olmak istiyorum. Meksika'ya benim gibi geri dönen bir arkadaşım şöyle demişti: "Yapmadığım şeylerden suçlu olacagıma, yaptığım şeykrden suçlu olayım." Bu belki benim durumum için de geçerli. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversitelerde kesin kayıtlar 15 eylülden önce bitirilemeyecek. Üniversite seçme ve yerleştirme sınavı sonuçlarına göre, ke sin kayıt hakkı kazanan adaylann kayıtları tüm üniversitelerde sürerken, üniversitelerin kesin kayıt sürelerini farklı tarihler olarak açıklamaları kanşıklıklara yol açtı. Yüksek öğretim Kurulu'nun üniversitelerde kesin kayıtlann 15 eylülde bitirileceğine ilişkin kararına karşın, üniversitelerin açıklamalarında bitiş tarihlerinin 15 eylülden once bitirilmesi öğrencileri şaşkınhğa uğrattı. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanı Prof. Altan Günalp, üniversitelerde kesin kayıtlann YÖK karan uyarınca 15 eylülden önce bitirilemeyeceğini belirterek, şunlan söyledi: "YÖK karan, ilanlann verilişinden sonra alındıgı için, ilanlarda farklı tarihler acıklandı. Bazı üniversiteler bu tarihleri düzelttiler. Tum üniversitelerde kesin kayıtlar 15 eylül gunü saat 15.00e kadar sürecek. Bazı üniversitelerde her fakülte için farklı tarihler açıklanmıştı. Bu üniversitelerde kayıtlar bitirilse de, 15 eylüle kadar raazeretli olan öğrencilerin kaydı yapılır." Universitelere kesin kayıtlar 15 eylüle kadar sürecek Kore gaziierinin şeref ayhklan kaldırılıynr DM Milli Savunma, İç ve Dışişleri Komisyonu'nda kabul edilen bir tasanya göre, Milli Mukavemet Birlikleri kurulacak ve bu birlikler, Silahlı Kuvvetlerin yanı sıra fiilen yurt savunmasına katılacak. ANKARA (CumhHriyet Burosu) Danışma Meclisi Milli Savunma, İçişleri ve Dışişleri Komisyonu'nda dun uc yasa tasansı göruşülerek kabul edildi. Tasarılardan ilki ile sefer ve savaş halinde milli mukavemet birlikleri kurulması öngörülüyor. Bir diğer tasarı ile sefer ve savaş halinde sivıl savunma orgütlerinin sorumlu komutanının harekât kontrolüne girmesi hükme bağlanıyor. Üçüncü tasarı ile de Kore gazilerine ödenen şeref aylıklarının bir yıl sonra kaldırılması hukmü getiriliyor. Milli Mukavemet Birliklerı Yasa Tasansı'na gore, sefer ve savaşta silahlı kuvvetlerin yanında vatandaşlar da fiilen yurt savunmasına katılacaklar. Birlikler kuruiduğu yerin ismi ile anılacak ve Genelkurmay Başkanhğı'nın gereksinimine göre Bakanlar Kurulu karanyla göreve cağnlacak. Bu birlikler silahlı kuvvetlerin emir ve komutasında hareket edecekler. Silah ve techizat ise Milli Savunma Bakanlığı'nca karşılanacak. Silahlı kuvvetlerin gereksinimi için ayrılan yaş gruplan dışında kalan her Türk vatandaşı, askerlik çağı sonuna dek milli mukavemet birlikleri içinde görev yapacak. Kaynak miktarı gereksinimden fazla olduğu takdirde yukümlülük süresi 6 yılı geçmeyecek. Tasanya gore, yapılan çağrıya uymayan, barışta belirtilen yerlerde bulunmayanlara 5 bin lira para cezası verilecek. Bu cezalar savaş halinde iki kat artırılarak uygulanacak. Sivil Savunma Yasası'nda değişiklik öngören tasarıda, ayrıca mulki amirler kendi sınırları içinde sivil savunma örgütunün kurulmasından, donatımından, kontrolünden bizzat sorumlu olacaklar. Sefer ve savaş hallerinde bu teşkilatlar illerde ve ilçelerde bölgeyi savunmakla görevli komutanın kontrolüne girecek diğer hallerde mülki amirlerce idare edilecekler. Komisyonda kabul edilen diğer bir tasarı ile Kore gazilerinin aldıkları şeref aylığının bir yıl sonra kaldınlması öngörüldu. Buna göre uç yıllık aylık tutarları Kore gazilerine eşit taksitte ödenecek ve bir yıl sonra aylık ödeme kaldırılacak. Bu tasarılar Danışma Meclisi Genel Kurulu'nda ele alınacak. Keçi postuna bürünüp keçi çalan 2 kişi yakalandı ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya'nın Korkuteli ilçesinde keçi postuna bürünerek keçi çalan iki kişi yakalandı. İki kişinin ise aynı suçtan arandığı bildirildi. tl Basın Bürosu'ndan bildir diğine göre Korkuteli'nin Selt« köyünde otlayan Ali Aslan'a ait sürüden 14 keçi çalındı. Durumun güvenlik güçlerine bildirilmesinden sonra yapılan araştırmada Ali Kuzu ve Yusuf Tunç adlı kişiler yakalandılar. Kuzu ve Tunç, keçileri keçi postuna bürünerek çaldıklannı itiraf ettiler ve kendilerine Sebahattin Kuzu ve Osman Kanlıoğlu'nun da yardım ettiğini bildirdiler. Kuzu ve Tunç tutuklanırken, iki yardımcı hırsızın da aranmasına başlandı.