Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CÜMHURİYET 2 Eylftl 1951 Boş vaktinizi fıoş geçirmek için Siz hâkim olsaydınız... Hikâye KAPÂT Yazan ve resimleyen: Zâhir Givemli A Şu garib dünya! J X / Kadtn peJc dalgındı. Bunu blldlğı içln, ölümüne yakın gtinlarde, vasıyetnamesini iki nüsha olarak h?zırladı. İkislni da imıalftdıktan •cnra birini kendlıl alıkoydu, blrini de en yakın arkadaslanndan bi ıne teslim ettl. ~el zaman, git zaman, kadıncağız r neti Rahmana kavuştu. Korktr U gibi, vasiyetnamesini kaytetmi?ti. Arkadap, kendisindeki vasıyetnameyi resml makamlara ver dl. Fakat vasiyrtnamede mirastan mahrum bırakılanlar §u şekilde iüraz »ttüen «Madem ki diğer nfisha ortada yoktur, merhumenin, ölümünd«n cvvel flkrini değistirmis. vı bunun için vasiy»tname«lni yirtmif olmaaı mümkündür.» MtMİc mahkemeye düştfl. SU h&kim olsaydınu ne karar verirdtolıî Ihtiyar mahailedeki eski, cumbalı eve taşuıdıktan bir ay kadar sonra, klmse nasıl olduğunu i lamadan, pencerede çok güzel bir genc kadın belirdi. Kadın mi, kız mı, görünüşünden anlamak kabfl değildi ya. Ama çok güzel olduğu nu, bir gözü kör olan Kancık Ali blle farketmişti. Kancık Ali, bir ış kazasında gözünün birini kaybettikten son> ra fabrikadan aülınca aldığı tazminatı kısa bir zamanda tüketti Kendisini vaktıle oraya yerleştirmi| olan hântilerine baf vuracak yüzü auratı kalmamıştı artık. Eski i*ine döndü: Yani yeni usul mahalle kabadayılanna.. Guya ge celeri hırsızlardan. korsanlardan koruyorum diye, Cinciraeydanının etrafına sıralanmış üç beş dükkânın namuslu sahiblerinden harae alarak her akfam iki duble rakıyı yuvarlamanın kolayını buluyordu. Günahı »öyliyenlerin boynuna, orta okuldan kovulmuf üç b«f seneriyi peşine takarak, Taşkasaba, Sineklibakkala, Horhora kadar uzandıkları, sarhoşlann yolunu keatikleri de vardı. Mahallenin geçen nesilden kalma ihtiyarlan .Karcığın rurabna bll» bakmazlardı. Onu bir leke lajrdıklarına şüphe yoktu. Fakat o, «inetnalarda kovboy terbiyesi alan, sokakU büyümüı veled alayı yok muT Onlann nazaruıda Kanak All, yeni usul külhanbeyligin kahramanı sayılır, ne yapsa ho» förülür, Itaret ettigi iatikaraet» aülmak muvaffakiyet «eyılırdı. ZEKA SPORLARI 1 5/11 kesrinin her ikl raka preai bckl«ın«yi »ercih ediyor. Bu n.ından hangi aayıyı çıkarmalı ki ekaprea de ilk kalkan ekspresla aynı jrekun 1/1 • muadil olsun? süratte gitmekta T» ondan 55 da2 Dört haneli bir tayuun te kika aonra kalkmaktadır. Bu takker tektr rmkamlannıa yekunu ton dirde yolcu, gideeeji yere 7 yi 25 iki hanesinin tefkil ettigi amyıya, geçe Taracaktır. Bu hesaba göre, ikinci ve üçüncü rakamlanmn ye ilk ekspres saat kaçta kalkmıştır? kunu ilk rakanuna; ilk ve lklnd. rakamlarının yekunu ise ton ra 4 Hangi rakamın 1/6 sı 10+2 U kamına müsavidlr. Bu sayı hangl ya 5 Üç rakamb 8yle bir sayı bu3 Bir adam, gldeceği yert ken lacaksınız ki 4 le darbedildiği zadisini alü buçukta götüreeek elan man yekun 5 çıksın? «kspresi kaçınyor. Onun yan «üra• Bir kiainin Snfinde iki kiçl, tinde giden ve on dakika tonra bir kişinin arkasında iki kişi, bir kalkacak olan trane binıe jideceği diğerinln gerek önünde, gerek aryere saat T yi 2 geoc varacaktır. kannda bir*r kisi var. Hepsi kaç Buna binmiyor, ondan tonrakl eks~ kişiT Cıkar yol hangisi? Kumudı Kancık... KarakoUuk obnamanın kolayını bulurdu ner taman. Hattâ, ufak tef»k dövü», bıçaklama gibi hâdiseler de araya girer, haJuızlığma inandı İM, mütaoaTİzi kendi elile polise teslim edcrek nrasında kandi kabahatlerini hof gordüreceğini sanırdı. «Ama, mahallede 8yle föyltgSrdüğflnü bir k e n anlarlarta, a (Hanım abla peneerede b«kmiyorlar.» Y«ni kiracının halini bir müd ralan açıhrdı sonra. Halbuki Os liyor lizi...» «Kızım mı? Bekler zavallı... Adamcagız, bastonunu asabidet dikizledi. Ondan sonra hük man da, Rıza da, Gök de, gözü pek mfinü rerdi. Kın filfln değildi ıh çocuklardı. Kfiğıd oyununda ol Başka ne yapacak?» yetle tajlara çarparak yürilmet* tiyann... O gördükleri kız, bal gi sun, tavlada olsun, Kancığın hilt tBeybaba .. Bir şey soraca başlamışb: bi kapatmasıydı. Mahallede, daha lerini yutmuş görünürlerdi daimm. ğım ama, hani terbiyesizliğime «Mahallede söylenenler beni onlar geleli iki ay olmadığı halde, Kancık All işi onlara açtı. Iç verme Allahmı seversen. Biz de alâkadar etmez.» herkesin dilinde değil miydi bu? lerinde en okumuşu Osmandı. mahalle komşusuyuz Merak edlyo Eder, beybaba... EtmcU... Bizi ediyor da...» O aıralarda işler kesad gidiyor Kılık kıyafeti de düzgündü. Ev ruz işte ..» Ağır ağır yürüyen ıhtiyar durdu zaten. Hele karı cihetinden a velâ vaziyeti o iskandil edecekti. Oteki, artık dinlemiyor, yürüdamakıllı kıtlık vardı. Halbuki Bir akşam, nasılsa geç kaldığını du. Hafifçe tıraşı uzamıştı. Mavi yordu. Beriki pesinde, hırsla, kinkapatma, ne de olsa el altında ra görerek, Osman yeni kiracının gözlerini çocukça bir safiyetle bu le tecavüzünü arttırmakta idi: tanunadığı «mahalleli» delikanlıyıhrdı. Geceleri kapıyı aralık bl tennada yolunu kesti: O güzel kız senin kapatmanraksalar, kim büecekti? Yarus mıs...» fAkçam şerifler hayırlar ol nın yürüne dikti: Osman, Rıza ve Gök Ahmed n lun beybaba. » «Ne soracaksın, oğlum?» « » raya koyarlardı işi. Kancık, on cEyvallah, evlâdım.» «Kızım dedindi de...» «Ihtlyarlar tevekkeli kularsu «demezdi. Biliyordu. K8 ıBu akşam geciktiniz, ha?» «E? Kızım tabiî.. » kanc olur dememişler...» pogullan nasıl olsa kokuyu altr «Dairede i$ler biras « » «Hiç sokağa çıktığmı görmelardı. Kendilerinden hab«ni2 is d a . » dik de... Hem, insanın kra olsa «Bak saçlann ağarmif, bey Bte daha gend«... t* gezip yürümet mlT» Oıtlyar kirao, Mp«an ktaflmişti: bırmk e işi...» tPekl ama» 41y* dudaklan Her tarafi tlrtir tltriyerek, k«akuruyarak «ordu, «senin ne üstü dlnl kapıdan içeri atmasaydı, yeni ne vazife bu? Kızım canı isterse kiracınm bedbaht kulaklan dasokağa çıkar, istemezse çıkmaz.ı ha kimbilir ne lâkırdılar işitecekYavut Osman plı pis nntb. ti. Sinirden anahtan bir türlü DouglaBvari bıyıklanm çarpıta deliğe sokamıyordu. O, kapıyı burak sayfisızlı|ı artbrdı. Bu bu tün hiddetile .binayı sarsarak kanaktan çekinecek değildi ya... padığı zaman, Yavuz Osman, hiç bir şey olmamış gibi fütursuz, kayıdsız, ilerledi. Kahvede kendini bekleyen arkadaflanna katüdı. «Laf alamadın mı ulan ihtiyann ağzından?» «Alamadım ama, herifin ax daha yüregin* inecekti! Söylenen ler doğru olmasa, bu kadar kızar mıvdı? Görseydiniz, dili tutuldu. K'skanclıktan geberecek moruk.» Başbasa verdller ve isi, ertesi gec«, mürnkün olduğu kadar sessizce halletmeği kararlaştırdılar. Krtesi gün erketede Rıza vardı. Ihtiyar, koca gün dışan çıkmamıştı. Gün finzasız geçti. Geceyansına doğru el ayak çekilince Kancık Ali ve arkadaşlan dar sokağa saptılar. Allahtan, oradakl lâmba sönüktü. «Bıçak yok ha . » Kancık Ali kapıyı çaldı. Se« yoktu. Bir daha çaldı. Neden sonra ihtiyar bir ses: «Kim o?» diye sordu. «Bekçi Ali Cöng» .. Sizi biraı karakoldan istiyarlar ..» Hiç bir şeyden kuskulanmıyan ihtiyar gitti. Biraz sonra, autına bir şey alrruş olarak, tkarakolla ne isim var? Neden istiyorlar acaba?» diye söylene söylene geldi, kapıyı açtı. Açar açmaz da, dört kuvvetli genc, kanadı ardına dayadılar. «Ne var, n« oluyor?» demeğa kalmadan parlak bir kamanın soğuk demiri göğsüne değdi. Yavuz Osman: «Beni tanıdın mı, beybaba?» diyordu, <tses etme, yoksa bu demiri ciğerine sokarım. Bu gece sıra bizde...» Kanak Ali ile Rıza yukan fırladılar. Gök Ahmedle Osman asağıda kaldılar. Ali, sofaya vannca birdenbire olduğu yerde kalakaldı: Karsı odanın kapısı açılmıstı. Her gün penceçede gördükleri güzel kız, «esleri merak etmis, beyaz gecelik entarisile, koltuk değneklerine dayanarak babasınm arkasından geliyordu! Bacaklannın yerindeki boşlukta. beyaz ct\tarisi dalgalanmakta idi. Amerikada Pen«ylvania eyaletinin Pittsburgh şehrinde, belediya emrile, «buz dolabında uyumak yasaktır.» *•* Londrada ağn çeken bir adama, yapılan ameliyat neticesinde ıstırabı dindirilmlf ve midesinden bir tıraş bıçağı, bir tabak kırığı, bir çelik tel parçası, bir firkete, şeşdö domino tası, bir anahtar, bir bıçak sapı, bir iğne, bir kurşun kalem, iki tas, iki çivi, üç kibrtt T* dört madenl para çıkanlmıştır. * * * ingilterenin Dudiey fehrlndekl hayvanat bahçesinden kaçan bir pelikan, yanlışlıkla, arslan kafesinden içerl girmiştir. * * * Amerikanın Halifax şehrinde çıkan «Mail Star» gazetesinde şöyle bir küçük ilin okunmusrur: «Yeni evlenmiş bir çift, kadını annesinin evine gitmeye mecbur etmiyecek kadar geniş, annesinin kalmaya gelemiyeceğl kadar küçük bir ev aramyor.» Amerikanın sişman kadını olmakla meshur Celesta Geyer sıkı bir perhiz sayeslnde bir senede 250 kilodan 170 kiloya düşmüş ve çahştığı cambazhaneyl terkederek «Hayat ellisinden sonra başlar» diyerek yeni bir meslek tutmuştur. Şimdi layıflamak istiyen kadınlara ders vermekle geçinmektedlr. * * * IntJhara karar veren ve yüzde /üa ölmek üzere tedbir alan bir kızü derili bir s#e fare zehri icmiş, bileğinin damarlaruu kesmlş ve tren hattına bafinı koyup yatmıştır. Fakat tren durmuş, kızıl deriliyi hastaneye kaldırmışlar ve adam iyi olmuştur. Emma Leach adında ve yirmi bta yasuıda bir Amerikah dadı, çocuğun yanında oturarak, 152 gün sokağa çıkmamak gibi, kadınlar için harikulâde sayüan bir rekor kırmiftır. Bu rekoruna mukabil Dadılar Birllği kendisine 7500 dolar, bir ototnobil ve bir kürk hediye etmiştir. Rosario Durango adında Mekslkalı bir atejçi 24 senedenberi karaya ayak basmam^tır. *** Atlanta (Amerika) da emniye* müdürlüğünun neşrettiği bir raporda, son sıcak dalgası üzerine, kanlarını döven erkeklerin yüzde 700 nbbetinde arttığı bildirilmektedir. *** Kanadanın Ontario eyaletinda Windsor kasabasmda bir viski imalathanesine giren 20 bin an, içkiden sarhoş olmuşlar ve ayılıncıya kadar geçen müddet sarfında bal yapmışlardır. Bu ballana da viskl hassasını haiz olduğu görülmii=*ür. * *• *•* T A R A F f NB MÜNASEBBT! Seyyah, yolunu şafirmif. Berlinin doğu işgal bölgesine düşmüjtü. Bir taksiye iaaret etti ve soföre sordu: Serbest misiniz? Şoför kızmif gibiydi: Ne mfinasebetl dedi. Ben 3ufunı! DOSTLUK Ahmedle pek dosttunuz, şimdi konuşmuyorsunuz. Nasıl oldu bu 1»? Sorma, birader. İkimiz de aynı kıza talîb olduk. Ben sonradan, arkadaşlık hatın için, talpbimden vaz geçtim. O evlendl. İşte bu timi bir türlü affedemiyor Zavalh! Mesud koca itirafta bulunuyordu: Karırru bana «çok makul bir kızdır!» diye tanıtmışlardı. Evlendim. Çok şükür, fazla bir sıkâyetim yok. Sık sık kavga ediyoruz, barışmamakta inad ediyor. Ben gidip yalvanyorum. Bütün param onun elinde. Hepsini istediği gibi harcıyor. Bunu düşünüyorum da makul olraıyan kadınlarla evlenenterin ha line öyle acıyorum kll Biürmisiniz ki... ... Ingilterede güvercm avı vasaktır, zira vaktile havada yaralanan bir güvercin Kraliçe Victorianın üzerine düşerek elbısesini kana bulamıştır. ... Arslanın kükremesi bir tehlike ijareti değildir. Çünkü arslan karnı doyduktan sonra kükrer. ... Tra| olurken kesilen kıllarıa sayısı 13 bini geçer. Bir kılın kalınlığı 0,14 mılimetre kadardır. 018 veya 012 milimetre kalmlığın^aki fazla kaiın veya ince kıllar nadirdır. 13 bin kılın ağırlığı da 28 miligramı geçmez. Hokkabaz anahtanm anyor ... Eskimolar arasında, selim makamında, birbirlerile burun sürtüjmek hâlâ âdettir. ... Bazı tohumlann 3000 sena sonra bile yeşerdiği, bu arada Firavun mezarlannda o zamandan kalma tohumlardan nebat çıktığı görülmüştür. ... Dünyanm en yaşlı ağacı Meksikanın Chatelpa şehrındeki servidir. 6200 senelık olduğu hesab ediliyor Gözlüğünfizü nnnttunnz! ... Augustos imparator olduğu zaman 19 yaşında idi. BEBEKETLİ İŞ ... 6 nın önüne 21 tane sıfır koÇocuk: «Doktor olacağırr..» diyordu. «Fakat acaba diş doktoru yarsanız dünyanın ağırhğını (ton olarak )yazmış olursunuz. mu olsam, kulak doktoru mu??» ... Geçen kış Amerikada 8300 ayl Babası nasihat etti: « Dij doktoru ol, oğlum. Tfla öldürülmüştür. Bu rakam sizi salum ya, herkesin topu topu iki ku sırtanasın: Amerikada bir milyondan fazla ava vardıt. lağı vardır » Bir bisikletli, resimde gördüğünüı noktadan kosuya çıkryor. Okla gösterilen noktaya gelmek üzere »ehri hangi yoUardan geçerek dolaamalı ki karymna hiçbir mlnia çıkmasın? Meselelerin halledilmiş şekilleri gazetemizin 4 üncü sahifesindedir Akıl haslası Bu doktorun çok faydasını gördttm, dofrusu Abdülhamide dair bir müşahede Kapitülâsyonlar zamanında Türkiyede İngilterenin bir mümessili olarak bulıuımuş ve bu arada Abdülhamid devrini yakından tanımı* olan Sir Andrew Ryan ıTercümanlann sonuncusu» ismile bir kitab neşretmiştir. Bu kitabda memleketimızdeki hatıralarma büyük bir kısım ayıran Sir Andrew, Abdülhamidden bahsederken şuman kaydetmektedir: tereye gittiği zaman Başbakan Attlee ona İngiliz tarihinin meşhi'r diktatörü Cronwell'in bir resmiri göstermiş ve: «Benim fikrimce ou hüküradar hakikaten büj'ük bir adamdıa demişti. Abdullah, Ba^bakarın bu sözü karşısuıda hayrette kalmış ve: «Naaü olurl Cronwell Kraluı başını kestirmemiş miydi?» diye haykırmaktan kendini alamanuşü. Amerikan gazeteleri bu hkrayı nakîederlerken kralm siyasetteki" büyük adamın mahiyetini anhyamadığını işaret ediyorlar. «Sultanm âdetiydi, daima vezirlerinin tavsiyesine göre hareket ettiğini söyler ve bununla övünürdü. Fakat, bir âdeti daha vardı ki, o da, vezirleriııin ancak kendisince kabul ediîebüecek tavsjyelerde ı^ulunmalanm da temin etmişti.» Sir Andrew'in dığer bir hatırası «Kapitülâsyonlar bir çok ihtilâfİsim değiştirmek gaiiba her yerlara yol açıyordu. İstanbulda bu ' moda oldu. Geçenlerde Ameride lımalı bir kaç sene olmuştu, bir |kanın Texas eyaıetme bağh Trugün hariciyeye mensub bir zatla ' man şehrinde, bir kısım hemşeribu meseleyi konuşuyorduk. | ler şehrin adını değıştirlp MacArt« Mütemadiyen zuhur eden îh jhur konulmasını iatediler. Fakat Truman MacArthur datilâf. suitefehhürn ve anlaşmazhklar insanı bıktıracak hale geldi;» ı vasının yeni bir gafhaa olan bu diycrdu. Bu arsda, bir misal ve ' mücadeleye şehir halkmm büyük rerek, ortaya çıkan elli dört me bir kısır.ı iştirak etmedi. Bu hemseleden kıık ''.sir.de ıhtilâf zuhur ' şeriler, biz «Trııman'uyız» diyorettiğini söyleHi. Gülümsiyerek şu 'lardı. «Kırk yıldır bu isme alışbk. Eğer böyle bir ksrar verilecek ocevabı verdim: <t HakVmız var, efendim. Fakat lursa biz de kalkar baîka diyara beni şaşırtan şey, üzerinde anlaş gideriz.j maya varmış. olduğumuz on iki Bu kararlannı latbik mevkiine meselenin bulunusudur.» koymak için, şehir haikınıiı % 80 i, kendilerinin civar>i?ii Mesquıte şeh Geçen ay Kudüste öldürülen Ür rine ilhâkuu istiyen bir islida imdün Kralı Abdullab 1946 da İngU i Truman yerine MacArthur ERKEK! Şu kadınlar tuhaf şey, doğru:u. Meselft, bizim hanım fareden >yle korkuyor ki! Sen? Ben bilâkis. Karımdan korkuyorum. PARTİ Bir salonda işitilmiştir: Kocanız hangi partiden? Bılmem ama, haürımda Kaldı j ına göre. benimle evlendiği zaman J partiyi vurdumls dediğıni söylü•orlar... KÂRL1 İŞ İki tüccar arasında: Düşündum, taşındım, nihayet lürüst iş görmeğe karar verdim. daha fazla mı kâr edi ^ ^ f o t o g r a f m l beğenmemi,. Fotografçıya bağınyordu: bu sahada daha az rareSlm! " B u n e h*™ kibim var cünkü. resım! Fotoragçı parmağını ağzına g6türdü: Aman, yavas söyleyin! Duyanlar kabahat benim sanırlar... • SANAT AŞKI Konser sona erdiği zaman santöz pek memnun görünmüyordu. Seyircilerden biri: «Tuhaf geyl» dedi. «Halbuki tam dokuz buket çiçek geldil» İşi bilen başka bir feyird oarab verdi: «Şantözün keyfi da bunun için kaçb ya: Konsere gelmedan evvel on buket çiçek iSmarlamifb.» tp eaanbazlan camaşır BÜYA GİBt! TAKIF İmtflıanda çocuğa sordular Hayat o kadar ucuzlamı» kl, İktisad nedir, cimrilik nedir? diye anlatmağa baslamıştl. Çocuk misal vererek izah etti: Arkada«ı sosfinü katti: Meselâ, babam kendi masranm Scn deram «t. Bitirinoe ben losarsa iktisad olur, annetnm mas de saaa dun g«ce gftrdüğüm rflyayı anlatmm... ratnı kısarsa aT T Hc i W < f, MÜKÂFAT tLTİFAT İki açıkgöc konuşuyordu: İki kadm arasında: İçinde on bin llra bulunan bir Ben yirmi yaşımda ancak gflscüzdan bulursan ne yaparsın? teriyorum, değil ml, şeksrim? Sahibini aranm, kendisine Hayır. Yirmi yaş kfiçflk gösasukâfat olarak bin lira veririm. vriyonuıı* Minarevi çalan~ YAZUIZ HİKÂYI: Hamant hataa BaD gidiyonun. wât