Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 10 Mart 1937 Hunr Tarfbf tefrika : 53 Yazan : M. Turhan Tan (Tercüme ve iktibas edilemez) { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Eski Haliç Şirketi heyeti umumiyesi Bir gazetenin neşriyatı tekzib ediliyor Eski Halic şirketi hissedarlan dün alelâde mutad toplantılannı yapmışlar dır. Toplantıda idare meclisi raporu okunmuş, bilânço tetkik edilmiş ve yeni idare meclisi seçimi yapılmıştır. Hüku met namına komiser olarak Şevketin iştirak ettiği bu toplantıda başka birşey müzakere edilmemiştir. Umumî heyet eski idare meclisi azalığına ilâveten Hayri ve Seyfi isminde iki aza daha seçmiştir. Sabahlan çıkan bir gazete Halic şir keti hissedarlannm sermaye koyarak yeni bir şirket teşkilini kararlaştırdıklan bu şirketin Halicde vapur işletmesini tekrar alacağı hakkmda şirket idare meclisi azasından Narlıyana atfen dün bir beyanat neşretmişti. Narlıyan bu mesele hakkmda gazetemize şunları söylemiştir: « O gazeteye hiçbir beyanat ver medim.Yazdıklan da tamamen yanlıştır. Sermaye koyarak yeni bir şirket teşkiii haberi de asılsızdır. Size işin iç yüzünü anlatayım. Halic şirketinin imtiyazı bundan 26 sene evvel kırk sene müddetle verilmişti. İmtiyazm verildiği tarihde îstanbulun iktısadî, malî ve içtimaî vaziyeti büsbütün başka idi. Umumî Harbe kadar şirketin vaziyeti iyi gitti. Umumî Harb den sonra hayat tamamen değişti. Halic ahalisi yandan fazla azaldı. Eskiden Bahriye Nezareti Halicde idi. Burada büyük ve faal tersaneler vardı. Şimdi buralar bomboş. Rumlann merkezi olan Fener de eski ehemmiyetini tamamen kay betmiştir. Müslümanlann en fazla rağ bet ettikleri Eyübsultan da söndü. Artık oraya ziyaretler yapılmıyor. Kâğıdhane mesiresi de öldü. Burada bahann birkaç gününden başka insanı mumla aramalı. Bunlann üstüne yangmlar, otobüs reka beti tuz biber ekti. Ve bu sebeble şirket hasılatı işletme masarifini karşılıyamaz oldu. Eldeki ihtiyat akçesini tamamen tüketince biz de faaliyetimizi durdurduk. Gazı koprusu inşaatı ilerliyor İptidaî maddelerde kaldırılacak vergi Fransa ve şarkî Akdeniz talyayı, Habeşistanı zapt ve ilhaktan men için, deniz ve hava kuvvetlerinin büyük bir kısmmı Akdenizde tophyan îngiltere, tazyik ve tehdidle Romaya sözünü geçiremiyeceğini anlaymca bu denizde bir harbe girişmeyi göze alamıyarak gerilemişti. İtalya dahi, Habeşistanı aldıktan sonra, daha ilerisine gitmeği ihtiyata muvafık bulmamıştı. Neticede her iki devlet Akdenizdeki mevki ve menfaatlerinin müsavi olduğunu kabul ederek bir anlaşma yapmışlardı. Italya da, Almanya gibi, müşterek ve birçok taraflı anlaşmalann ve misaklann aleyrıinde bulunduğundan Akdeniz anlaşmasma bu denizde en ziyade alâkadar üçüncü bir devlet olan Fransayı kanştırmamışh. Fransa da, şimalde ve şarkta memleketinin emniyeti için sımsıkı bağ lanmış bulunduğu İngilterenin, Akdenizdeki Fransız menfaatlerini koruyacağına itimad ederek Akdeniz anlaşmasma girmek için ısrar etmemişti. Hakikaten, İngiliz İtalyan anlaşması Fransanın Akdenizin garb havzasındaki hayatî menfaatlerini korumuştur. Çünkü bu anlaşmada, İngiltere ile İtalya buradaki araziye aid mevcud vaziyete dokunmamağı taahhüd ermişlerdir. Bu suretle General Franco'ya yardımcı olarak Balear adalannı eüerinde bulunduran İtalyanlar bu ralardan çekilmişlerdi. Böylece cenubî Fransa ile şimalî Afrika arasında, Fransa için hayatî ehemmiyeti haiz olan deniz yolları iki cenahtan tehdid edilmek tehlikesinden kurtulmuş oldu. ö Sarayın yolları kapalıydı Fakat asiler tarafından muhasara edilenbu yolları Sultan Süleymanın bir tek hitabı açmağa kâf i geldi Sultan Süleyman. gene sevgilisile yanyana ve cancana bulunurken ilk meş'um habcri aldı, iliğine kadar titriyerek ye rindcn fırladı, endişeli bir telâş içinde silâhlanmrya başladı. Bir taraftan kılıanı kuşanıyor, bir taraftan homurdanıyordu: Beni dedem sanıyorlar, ensemde boza pişirmek istiyorlar. Fakat yanılıyorlar, ben Beyazıd değilim, hiçbir gün de Beyazıd olmıyacağım. Hurrem, ayaklanmış bir ordu ile tek başına mücadele etmek kararını alan âjıkını yolundan alıkoymak için hiçbir tejebbüste bulunmadı. Çünkü vaziyetin ağırhğını çarçabuk kavramışb ve Padişaİun korkak göründüğü takdirde saltanatını, belki de hayatmı kaybedeceğini anlamıştı. «Herşey» olan şu adamm bir «hiç» olmamak için ateşe atılmasını, ölümlerle pençeleşmesini gerekli buluyordu. Ayni zamanda âşıkını çok güzel bulmaya ve candan sevmeğe başlamıştı. Zevkin daima mahmur tuttuğu gözlerin birdenbire sertleşmesi, aşk buhranlan arasında eğilip bükülen şu yumuşak erkek endamının bir lâhzada çelikleşip salâbetli bir irtifa alışı hoşuna gitmişti. Samimî bir hayret ve ruhî bir hayraniyetle bu muhteşem değişiklikleri seyrediyordu. Topkapı sarayından uçurulan haber ler birbirini kovalıyarak geldiği için Padişahm da heybetli telâşı artıyordu. Daha ilk anda ve giyinmeğe başladığı da kikada kayıkların hazırlanmasmı emretmijti. Miğferini başına korken emrinin yerine getirildiğini duydu ve heraen deniz kıyısma indi. Hurremi, kucaklama dan elile selâmlamış, «hoşça kal yavrum, gün batmadan seni saraya aldınrım» diyip yürümüştü. Kadın, bu kısa vedaa uzun ve sevgi dolu bir bakışla mukabele etti. Minimini yavrusunun beşikten tabuta atılacağını kuruntulıyarak ağhyordu. Yalnız kalınca da yere kapandı, ağla mıya koyuldu. Kocasını ve debdebesini kaybetmekten korkuyordu. Hünkâr, arkada bıraktığı yanık yü reği artık düşünmüyordu, gözü hep ile ride ve fıkri yalnız isyancılarda idi. Ha lic, o küçük ve sakin havuz ona, en büyük denizlerden daha geniş görünüyordu. yedi çifte kayığın martılar gibi süzülü şünde suya düşüp te çırpınan kuşlann aczini sezerek kürekçileri boyuna sıkış tınyordu. İçinde kanadlanmak, mesafe leri çılgın bir kasırga hızile aşmak ihti yacı vardı. Saraya, asilerden önce varamazsa çok müşkiil bir duruma düşeceği ni biliyordu ve bu muvaffakiyeti elde ederse galebenin kendinde kalacağına emin bulunuyordu. Çünkü saray bir kale idi ve binlerce köle tarafından müdafaa cdilecek olan, o kaleyi devirmek kolay değildi. hiç te sakin ve emniyetli bir yürek ta§ı mıyorlardı. Isyan haberi, onlann dillerini felce uğratmış, iliklerini kurutmuş, fakat yürelderini ıstırablı bir halecan içinde bırakmıştı. Efendilerinin izinde yürüdük leri hakle gözleri gerilere dönüyordu, bir selâmet noktası araşünyordu. Hepsi, isrisnasız olarak hepsi, Padişahın öncülüğünde ölüme doğru giden bir kılavuz sersemliği sezip sersemleşiyorlardî. Valide Sultan, Ahırkapı önüne lüzumu kadar at bir birkaç bostancı gönder diğini bildirmişti. Padişah bu sebeble kayıklan oraya yanaştırttı ve karaya çıkar çıkmaz atlanarak saraya doğru dolu dizgin yol almıya başladı. Ortalıkta garib bir ıssızhk ve bu ıssızlıgın üstünde karı şık bir uğultu vardı. Sükun, boğuk bir sesle ve kendi kendine konuşuyor gibiydi. Fakat Ayasofya önüne gelinince ıs sızlık birden silindi ve o uğultu, koyu bir kargaşalığın sesi oldu: Yol kapalıydı!.. Sultan Süleyman, şuursuzlaşmış görünen kalabalığın dalgalanışını ancak bir lâhza seyretti ve bağırdı: Açılın!.. Bu tek kelimede, koca bir orduyu yüksek duvarla, aşılmaz hendeklerle çevrili kalelere doğru şevk ile yürüten heyecanlı eda vardı ve onu duyanlar, harb sahne lerinde kendilerine zafer yolunu göste rip: «Atılın!..» diyen ağzın kudretini sezerek ihtiyarsız açılmışlardı. Hünkâr, umduğunu gören bir insan gibi küçük bir hayret geçirmeden atını sü rüyordu, şimdiki antika çeşmesinin bu lunduğu meydancığa doğru bir hızla ilerliyordu. Hedefi, muhteşem evinin «Babıhümayun» denilen kapısı idi. Malum olduğu üzere Topkapı sarayınm kara tarafında üç kapısı vardı. Babıhümayun, kara kapılarından en mühimmi olup saltanat kapısı diye de anılırdı, alaylarda ve teşrifat merasiminde bu kapıdan girilip çıkılırdı. Hünkâr, Ahırkapı yolile geldiği için buradan saraya girebilirdi. Kapı, düşman hücumuna karşı korunmak için kapatılan kale methalleri gibi sımsıkı örtülüydü. Fakat Padişahın görünmesile beraber ardına kadar açılacağına şüphe yoktu. Bizzat Hünkâr buna emin olduğundan ya hnpalaların vücude getirdiği dalgalı or manı yara yara atını kapıya doğru sürüyordu. Almanyaya ısmarlanan Hükumet 20 milyon lira dubalar da dört ay fedakârlık yapıyor sonra gelecek Mevaddı iptidaiyenin bütün vergi ve D Gazi koprüsünde hazırlanan tecrube kaztkları, yerlerıne konmak üzere... Gazi köprüsünün inşaatı etrafındaki ilk hazırhklara hummalı bir faaliyetle devam edilmektedir. Bu işle meşgul olmak üzere köprüler mühendisi Galib Al manyaya girmiştir. Orada mütehassıs Piju ile de temaslarda bulunacakhr. Galib, avan projeleri de beraber götürmüştür. At üzerinde yürüyen tacütaht, şuur suzlaşmış bir hıncın kamçıladığı, şaha kaldırdığı silâhı yenmişe benziyordu. Gerçi bu silâh, ansızın yüze yüze geldiği tacütahtın önünde selâm vaziyeti almamışt;, huşunetini kaybetmemişti. Gene hır çmdı, gene homurduyordu. Fakat aşıl maz bir duvar olmaktan çıkarak ağri büğHalinden telâş içinde olduğu apaçık rü bir yol vaziyeti takınmıştı, tacütahtın sezilmekle beraber korku taşımadığı da sendelemeden geçmesine müsaade ediyorbelli idi. Belki İran seferi sırasında ça du. dın kurşuna tutulurken pervasız bir atı Padişahın taşıdığı pervasızlıkla asile hşla asiler arasına girerek «beni yolum rin birden kapıldıkları şaşkmlıktan doğan dan kimse döndüremez» diye haykıran bu durum Bab)hümayunun üç beş adım babasmı taklid etmek istiyordu. yahud yakımna kadar devam etti ve orada manBelgrad, Rodos kaleleri önündeki harb zara değişti. Yirmi kadar dal kıhc Yenîve zafer arkadaşlannın nekadar kırgın çeri ve Sipahi, kalabalıktan ayrılarak Pave kızgın da olsalar kendi yüzünü gö dişahı önlemişlerdi. rünce, kendi sesini işitince eski şerefli {Arkası var) günleri hatırhyarak utanacaklarını, gürül(1) Osmanlı tarihçileri bu isyanı yaz tüden vazgeçeceklerini umuyordu. mazlar. Fakat frenk tarlhleri Venedik balNeye güvenmiş olursa olsun. sertti, yozü Piyero Bragadino'mun raporlarına atfen isyanın tafsilâtmı verirler ve o me korkusuzdu. Bir ayak önce saraya var yanda «fesad mürettıblerinden birkaçmın mak için gösterdiği telâşa rağmen müca asker namma hediye talebine cıir'et ey deleyi göze almış kuvvetli bir adam va lemeleri üzerıne içlerınden üçünun bizzat padişah tarafından öMürüldüğünu» yazarziyetindeydi. Fakat kendini yanm düzü lar. ne kayık içinde takib eden ağalar, köleler Hajnmer 26 ncı kitab Almanyada yapılmakta olan köprü dubalanndan bir kısmı bitmiştir. Parpa halinde olan bu dubalar numaralanmaktadır. Bu parçalar yakında ambalâj yapılarak şehrimize gönderilecek ve Balat atelyesinde açılarak monte edilecektir. Şimdiki halde Unkapanı cihetindeki tecrübe kazıklannın çakılmasma devam e dilmektedir. Geçenlerde çakılan on beş metro derinliğindeki kazıklar, sahilin bu ciheti yumuşak olduğu için tutmadığın dan on sekiz metroluk yeni kazıklann betonlan dökülmektedir. Bu kadar derinliğin kâfi geleceği anlaşılmışür. İlk tec rübelerin neticesi ahndıktan sonra köprünün Unkapanı tarafına yüz seksen kazık konacaktır. Azabkapı ciheti daha sağ ŞEHİR tŞLERl lam olduğundan buraya yüz kazık kâfi gelecektir. Kazıklann tamamile yerlerine Bina vergileri nasıl tahsil oturması için de fennen yirmi sekiz gün edilecek? su içinde kalması lâzım gelmektedir. Bu Bina vergileri evvelce İdarei Husu Biz 26 sene evvelki vaziyete göre ya ameliyatın arkası alınır alınmaz kazıkla siye tarafından tahsil edilırken mükelpılmış olan imtiyaz şartlannın tadilini is rm üzerine beton kısmm döşenmesine lefler şubelere götürüp vergilerini vertiyoruz. İş mahkemededir. Mahkeme ne başlanacaktır. meleri lâzım gelıyordu. Şimdı bu vergikarar verirse o olacaktır. Eğer İktısad nin tahsüâtı da Belediyeye geçtiğinden, Dubalarm gelmesi için <laha dört, beş Belediye hem mükelleflere kolaylık olVekâleti şirkete yardım eder, Belediye de kolaylık gösterirse ve imtiyaz şeraiti de ay kadar bir zaman geçeceği tahmin o mak, hem de verginin bakayada kalma. , . „ . , , masmı temin etmek maksadıle tahsil ğişirse tekrar çalışabiliriz. Aksi takdirde hınmaktadırc . darlar marifetüe tahsilât yaptırıhnasını birşey yapamayız. Belediye bile yüzde ADLIYEDE düşünmektedir. sekiz hisse olmadığı, kadrolarda bu kadar tasarruf yaptığı ve imtiyaz ahkâmı Ev kontratları muayene öldürmek istemiş amma haricinde serbest çalıştığı halde kâr edeedilecek muvaffak olamamış miyorsa, biz nasıl çahşınz.» önümüzdeki hafta içinde Belediye Ayazmada bir kereste fabrikasında memurlan kontrat muayenesine başlıEski Telefon Şirketi tasfiye Musa admda birine, öldürmek kasdile yacaklardır. Hiç kontrat yapmamış oheyeti de toplandt dört el ateş eden, fakat hiçbirini de isaTasfiye halinde bulıman telefon şirketi bet ettiremiyen Mehmed Alinin Ağır lanlardan bedeli icaruı yüzde dört bu çuğu nisbetinde, kontrat yapıp ta bu tasfiye heyeti umumiyesi dün şirketin Ga cezada devam eden muhakemesi dün nu notere tasdik ettirmemiş olanlardan latadaki merkezinde toplanmıştır. Bu bitmiş ve öldürmeğe teşebbüs suçundan da gene bedeli icarm yüzde bir buçuğu toplantıda heyetin bir yıllık mesaisi hak iki sene bir ay hapse mahkum olmuştar. nisbetinde ceza ahnacaktır. kındaki raporu okunmuş ve tasvib edil Bir tahsildar mahkum oldu Çöp işleri tetkik ediliyor miştir. Tahsil ettiği parayı dip koçanlannda Geçen yaz çöplerin fena bir şekilde Bundan sonra tasfiye heyetinin aynen noksan göstermek suretile 125 lira ihti yığm haline konması neticesi olarak ibkasına karar verilmiş ve Reşid Saffetîe lâs eden Belediye tahsildan Halid dün şehrin birçok yerleri sinek hücumuna Sezaiden mürekkeb murakıb heyete VeAğırceza mahkemesinde üç sene, on ay maruz kalmıştı. Önümüzdeki yaz da dadm da ilâvesine karar verilmiştir. böyle bir akibete düşülmemesi için Teyirmi gün hap9e ve 93 lira para ceza mizlik İşleri müdiriyeti tetkikata başlamıştır. Çöplerin gerek toplanma ve MÜTEFERRtK sma mahkum olmuştur. Morğ Başkâtibine işten el gerek muhafaza şekilleri husustmda yeMünhal valilikler ni tedbirler abnacaktır. çektirildi Münhal ıki valılikten birine Birinci İhtilâstan maznun Ahmed Nadi adm Bekçiler için kurs açılıyor Umumî Müfettişlik Başmüşaviri Nacinin, dığerine de Dahiliye Vekâleti Se da biri hakkmda Tıbbı Adlî meclisi aKonya (Hususî muhabirimizden) ferberlik müdürü Hüsameddinin tayin zalarınm imzalarmı taklid ederek <eh Konya Emniyet müdurlüğü mahalle ve edileceği söylenmektedir. liyet cezası yokhır» şeklinde sahte ra jarşı bekçileri için bir kurs açmıştır. Ticaret Odası şehir nakliyab por tanzim etmekten maznun bulunan Bu kursta A. B. 7. kurslarından mürekkeb halk dershaneleri programı a>Tien işinî tetkik ediyor Tıbbı Adlî müessesesi Başkâtibi Raife ;atbik edilecektir. Kurslarda muvaffak Ticaret Odası, hamallığm ilgası ve işten el çektirilmesi için dün Vekâlet olamıyan bekçiler bundan sonra kullamerkeble nakliyatın kaldınlması sıra ten alâkadarlara tebligat yapılmıştn1. nılmıyacaklardır. sında şehir içindeki nakliyatın yeniden tanzünine lüzum görmüş ve bu işi tetkik etmeğe başlamıştır. Oda, nakil vasıta lannı esaslı şekilde tetkik etmektedir. resimlerden istisna edilmesi için hükumetin hazırladığı kanun projesi tekemmül etmiştir. Bu şekilden bir istisna ile gelirden ne kaybedileceği hakkında yapılan bir tahmin hükumetin 20,000,000 liraya yakm bir fedakârlığı göze aldığını mey dana koymuştur. Bu da yapılan işin büyüklüğünü göstermektedır. Yeni projenin hazırlanması mevaddı iptidaiye siparişi işini hemen hemen durdurmuştur. Fabrikalar şimdılik ellerindeki stoklan işlemekle iktifa etmektedirler. Esasen önümüzdeki mevsim içm lâzımgelen bütün ham maddelerin siparişi de yapılmış bulunmaktadır. İktısad Vekâleti diğer taraftan 1950 senesine kadar mer'î olmak üzere ağır sanayiimizin inkişafını temin edecek mühim bir proje daha hazırlamıştır. Sanayiimizde mühim bir mevki tutacak olan demir ve çelik sanayiinin 13 sene için bilcümle rüsum ve vergilerden istisnası bu proje ile temin edilecektir. «Devlet tarafından kurulacak demir ve çelik fabrikalarının haiz olacakları muafiyet hakkındaki kanun» a göre fabri kalann muhtac olduğu her türlü binalar, tesisat için devlete aid araziden istifade edilecektir. Fabrikanın hususî telefon ve teigraf hatlan kurmasma ve bu hatlann umumî yol kenarlanndan geçmesine müsaade edilecektir. Teşviki sanayi kanununun 9 uncu maddesi demir ve çelik endüstrisine de teşmil edilmiştir. Fabrika malzemesi ve mamulâtı demiryolu haric olmak üzere diğer devlet taşıma vasıtalannda yüzde 50 tenzilâta tâbi olacaktır. Fakat şimdi Fransada gayet nüfuzlu bazı mehafil, İngiliz İtalyan anlaşma 5inın yalnız şarkî Akdeniz havzasında Fransaya temin ettiği menfaatlerle iktifa etmek istemiyorlar. Bu denizin şark havzasmda dahi Fransanuı, İngiltere ve İtalya gibi, siyasî, ikbsadî ve bahusus sev kulceysî bakımdan sağlam ve esaslı mevki sahibi olmasmı iltizam ediyorlar. Bu maksadla Fransada mühim yeni bir cereyan başlamıştır. Bu hareketin başında bugün Fransa nın en büyük askeri sayılan büyük erkânıharbiyenin eski reisi General Weygand vardır. Bu hareketi meydana getirenlerin maksadı, Suriyedeki Fransız mandasmm son günlerinden istifade ederek şarkî Akdenizdeki deniz ve hava yollannı yandan muhafaza edecek büyük üsler vücude getirmek ve bu suretle garbî Akdeniz havzasında olduğu gibi, şarkî Akdenizde de deniz yollarına hakimiyet hususunda Fransanın, İngiltere ve îtalya ile ortak olmasmı temin etmektir. General Weygand, üç gün evvel Pariste verdiği bir konferansta, İtalyanlann Ege denizinin ağzmda ve Süveyş kana lına giden deniz yollannın şimal cenahmda bulunan Rodosta ve Oniki ada gru punun dığer parçalarmda vücude getirdikleri deniz üslerile bu yollara hâkim olduklarmı ve İngilizlerin dahi bu yol lardaki menfaatlerini korumak için Kıbns adasında muazzam bir deniz ve hava üssü vücude gerirmekte bulunduklarını söyledikten sonra, Fransanın Hind Ok yanusundaki, Hindiçindeki zengin müs temlekelerini ana memlekete bağlıyan bu yollara başkalarınm hâkim olmalarma karşı seyirci kalamıyacağını söylemiştir. Bugün, Fransada, perde arkasmda en ziyade sözü geçen kuvvet, büyük erkânıharbiyedir. Bunun da başlıca tercümanı General Weygand'dır. Bu zat, konfe ransmda, Rodosa ve Kıbnsa karşı Suriye sahilindeki Trablusşamm Fransa için şarkî Akdenizde büyük bir deniz üssü olmasmı istemekle büyük erkânıharbiyenin dileğini anlatmıştır. Mumaileyhe göre, Fransız hava kuvvetlerinin artması, Akdenizb şafk havzasındaki deniz yol lannı muhafazaya kâfi gelemez. Mutlaka burada îtalyanlar ve İngilizler gibi muazzam deniz üsleri ve müstahkem mevkiler vücude getirmelidirler. Fransa büyük erkânıharbiyesinin ortaya çıkardığı bu hareket, Suriye meselesi üzerine de şüphesiz büyük tesir yapacaknr. Şarkî Akdeniz havzası, tekrar üç büyük devlete siyasî ve askerî noktalardan rekabet sahası oluyor. Hatemi Senihin verdiği felsefe konferansı İktısad Vekâleti asıl sanayide müs tamel pamuk ipliklerinin ithali işini tanzim için yeni bir kararname projesi tanzim etmiştir. Uyuşturucu Maddeler müdürü Hamza Osman dün bu hususta temasta bulunmak üzere Ankaraya gıtmiştir. Son zamanlarda gerek tüccar ve gerek Yazma ve Dokumacılar kooperatifi haricden iplik getirtmişlerdir. Bu iplikler narhtan aşağı mal edilmiştir. Fakat kooperatif ve tüccar maliyet fiatile narh arasındaki farkın İnhisar idaresi tara fından istendiği ve bu yüzden mallan Hatemi Senih konferans verirken nı çekemedikleri yolunda bir şikâyette bulunmuşlardır. Embönü Halkevinin tertib ettiği fel taya attığı sorgulan birer birer ele alarak Her halde İktısad Vekâleti yakında sefî konferanslar reisinin on birincisi bunlan ilmî ve felsefî usullerle tahlil bu işe bir düzen verecektir. felsefecilerimizden Hatemi Senih tarafın etmiştir. dan verilmiştir. Hatemi Senih, büyük bir Kıymetli felsemecimiz, Milâddan alb Baronun yıllık toplantısı kalabalık huzurunda (Filozofik düşünü asır evvel Yunan steleri üzerine tesir yapİstanbul Barosu yılhk toplantısmı martın yirmisinde Ağırceza salonunda şün karekterleri) ismi altmda verdiği bu tıklan inkâr edilemiyen eski Mısır ve Fabrika muhendısleri istasyonda düşünüşün ne gibi Mezopotamya tefekkür ve felsefesine teyapacaktır. Bu toplantıda birmei ve i konferansta, filozof şartlarla meydana çıktığı, bu düşünüşün mas etmiş ve Mezopotamyada Milâddan Karabükteki demir ve çelik fabrika tir. kinci reislerle müddetleri bitmiş olan sını yapacak olan İngiliz grupu müdürü Dığer taraftan dün sabah Londradan beş azalık için yeni seçim yapılacaktır. bir takım vasıfları ve karekterleri bulunup evvel tanmmış olan «Poen dö Lacrea Makenzie dün sabah Ankaradan İstan gelen altı kişilık mühendis grupu da Baro reisi Hasan Hayrı da yeni avu bulunmadığı, yahud b^u düşünüşün tâbi siyon» ilk Yunan filozofu olarak tanılan bula gelmiştir. Makenzie bu akşam Karabüke gitmek üzere dün akşamkı katlar kanunu hakkında umumî heye olduğu bir kanun, bir tekâmül kanunu Toles'in malum olan Kozmogonısi ara Semplon ekspresile Londraya döneeek ekspresle Ankaraya hareket etmiştir. te malumat verecektir. nun elde edılip edılmiyeceği hakkında oı sındaki münasebeti izah etmiştir. Karabük fabrikası inşaatı îplik işi için yeni bir proje hazırlanıyor Muharrem Feyzi TOGAY Zavallı çocuk İzmir (Hususî) Eşrefpaşada Va sıfbey sokağında oturan Mithat oğlu 14 yaşında Kenan nammda bir gene trenle gelirken parmaklığa çarparak yu varlanmış ve trenin altmda kalarak bir bacağını kaybetmiştir. Kenan trene ahnmış ve hastaneye kaldınlmıştır. Cumhuriyet Abone şeraiti Nüshası 5 kuruştur. Bariç Türkiye için için 2700 Kr. Senelik 1400 Kr. 1450 » Altj aylık 750 » 800 400 » Üç aylık ¥oktur 150 > Bir aylık