Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Nr. 28 / 2007 13 JULI 2007 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CH: 4.20 Chf Yabancı ve Yeşil.. Son günlerde gazetelerin manşetlerinde, başlıklarında, haber ve yazılarında ‘kaos, kargaşa, karmaşa, kördüğüm’ gibi sözcükler öne çıkıyor; Türkiye’nin güncel durumunu anlatmak için kullanılıyor. Ne yazık ki halimiz budur ve geleceğimiz bir soru işaretine dönüşmüştür. Peki, bu durumdan kim sorumludur? Böyle bir soru gereksizdir, elbette ülkeyi yöneten hükümet sorumludur. Meclis’te üçte iki çoğunluğa dayanan AKP Hükümeti ülkeyi belirsizliğe, toplumu teröre, siyasal yaşamı kargaşaya sürüklemiştir. ? Bu kargaşanın içinden nasıl çıkılacaktır? 22 Temmuz seçimleriyle bugün yaşanan kaos aşılabilecek midir? Bu soruya ‘evet’ diyebilmek çok güç, hatta olanaksızdır. AKP iktidarı giderayak bilmeceye dönüşen bir anayasa sorununu ortaya çıkarmıştır; cumhurbaşkanının seçilmesini bir rejim tartışmasına dönüştürmüştür; dış kaynaklı teröre yumuşak, askere karşı mesafeli tutumuyla olmadık bir güvensizlik yaratmıştır; laik Cumhuriyet devletinin temellerine yönelik ciddi soru işaretleri gündemdedir. Son olarak PETKİM’in kuşkulu satışı her şeyin üstüne tuz biber ekmiştir. Herkes birbirine “Ne oluyoruz” diye sormaktadır. ? Oysa “Ne oluyoruz” sorusunun yanıtı belki de PETKİM’in kuşkulu ya da eski deyişle şüpheli satışında yatmaktadır. Sorunun en kısa yanıtı şudur: Türkiye’de sermaye renk ve içerik değiştiriyor. 1923 Cumhuriyeti sanayileşmeyi ve kalkınmayı devletçi ve özelci girişimleri destekleyerek sağlamaya çalışmış, bu yolda azımsanmayacak mesafeler almıştı. Bugün sermaye kesiminde dışarıdan yönetilen yeni bir yapılanmanın sancıları siyasal yaşamda kaos gibi görünen çatışma ve çelişkileri yaratıyor. AKP iktidara geçtiğinden beri olağanüstü bir hız kazanan bu değişim süreci, Amerika’nın BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) kapsamında “Ilımlı İslam Devleti Modeli” tasarımının ekonomik yapılanmasıdır. PETKİM de bu alanda önemli bir adımdır. AKP iktidarından önce Türkiye’de oluşmuş ekonomik yapı tersine çevrilmekte, geçmişin güçlü kamu ve özel kuruluşları adım adım tasfiye edilmektedir. Türkiye’de sermaye yabancılaştırılmakta ve İslamcılaştırılmaktadır; bu gidişatın dışında bir olanak bırakılmayacaktır. ? Bugün siyasal alanda yaşanan ve kaos ya da kargaşa gibi görünen manzaranın temel gerçeği basittir. Yabancı ve yeşil sermaye gücünün kendi siyasal rejimini kurmak kavgası iç politikayı, partisel ilişkileri, anayasal tartışmaları belirlemektedir. AKP iktidarını besleyen hesapsız kitapsız parasal gücün “kayıt dışı” denilen içeriği de bu çatışmanın silahlarından biridir. AmerikaArap destekli İslamcılık, laik Cumhuriyet Türkiye’sinde büyük mesafe almıştır. 22 Temmuz seçimleri bu alanda nereden nereye gelindiği konusunda bir gösterge olacaktır. ABD, Ortadoğu operasyonlarında yararlandığı limanı bir kez daha kullanmak istiyor İskenderun inadı SEÇİM SONRASINA ERTELENDİ Körfez Savaşı ve Irak’ın işgali sırasında İskenderun Limanı’nı kullanan ABD ordusunun, limanı 15 Ağustos’tan itibaren yeniden kullanmak istediği ortaya çıktı. ABD ordusunun limanı kullanma yönündeki planlarının daha önceden yapıldığını söyleyen üst düzey bir yetkili, bu girişimlerin 22 Temmuz seçimlerinin sonrasına ertelendiğini belirtti. Yetkili, limanın hangi amaçla kullanılmak istendiğinin net olmadığını açıklarken ABD ordusunun geçen yıl Irak’ta kullanılan askeri araç ve malzemelerine, İskenderun Limanı’nda kimyasal, nükleer ve biyolojik temizlik yaptırmak istediği anımsatıldı. ‘TÜRKİYE YOL GEÇEN HANI DEĞİL’ Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, ABD ordusunun girişimini doğruladı. Naiboğlu bu tip konularda ilgili kurumların karar verdiğini belirterek “Ne ‘evet gelecekler’, ne de ‘hayır gelmeyecekler’ diyebilirim. İskenderun için öyle bir proje vardı ve askıya alınmıştı” dedi. Son gelişmenin BOP’un ikinci aşamasına geçme hazırlığını gösterdiğini söyleyen CHP Hatay Milletvekili Durgun ise “İskenderun Limanı, ABD’nin yol geçen hanı değildir. İskenderun, Amerikan askerinin de canı istediği zaman konuşlanma yeri hiç değildir” diye konuştu. Akın BODUR’in haberi 18. Sayfada ‘Krize karşı işçi sınıfı’ Berlin’de Türk ve Alman sendika uzmanlarının katıldığı bir seminerde, bilişim teknolojisindeki gelişmelerden yararlanılarak yeni haberleşme ağlarının kurulması istendi ve sınırlar üstü dayanışma için yeni yollar yaratılması zamanının geldiği belirtildi. Türkiye ve Almanya’daki fabrikalarda, çalışanların benzer sorunlar yaşadığına dikkat çeken uzmanlar, çözüm için, büyük şirket merkezlerinin bulunduğu Avrupa ülkeleri ile bunların Türkiye’deki yatırımları arasında yoğun bir haberleşme ağının genç kuşak işçileri de kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmasının şart olduğunu vurguladılar. İki günlük seminerleri noktalayan panelde de, Türkiye’nin, tarihindeki en ağır bir krizden geçtiği hatırlatıldı. Panelciler, Türkiye’deki işçi sınıfının çok geç olmadan Alman sınıf kardeşleriyle dayanışma içinde kendi sorunlarına sahip çıkmasını istediler. Haberi 3. Sayfada 300 YTL’lik seçim rüşveti AKP’nin ilçe teşkilatları aracılığıyla, dağıtılan yardım paketlerinde reçelden yağa, pirinçten makarnaya, sabundan peçeteye kadar yaklaşık 300 YTL tutarında gıda ve temizlik maddeleri bulunuyor. Hükümet, işçiye zam, belediye borçlarının ertelenmesi, çiftçilerin kefaletten doğan borçlarına af, konut edindirme yardımı ödemeleri, fındık üreticisine destek, gıda ve turizmde KDV indirimi, kömür ve gıda yardımı gibi uygulamaları yürürlüğe soktu. Haberi 4. Sayfada Fotoğraf: AA ‘Sabah ve atv’ye el koymak hukuka aykırı’ İstanbul Bölge İdare Mahkemesi, Sabah gazetesi ve atv’nin Ciner Grubu’na dönmesinin yolunu açacak bir karar aldı. Ciner Grubu’nun, İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma istemine yönelik verdiği ret kararının ardından yaptığı başvuruyu değerlendiren mahkeme, TMSF’nin Sabah ve atv’nin yönetimine el koymasının yürütmesini durdurdu. Mahkeme kararında, Merkez Grubu’nun yükümlülüklerini zamanında yerine getirdiğine dikkat çekilerek TMSF’nin devir alma işleminin hukuka aykırı olduğu belirtildi. Haberi 5. Sayfada K Cumhuriyet reklamları aklandı Nisanmayıs aylarında yayımlanan “Tehlikenin farkında mısınız?” temalı reklamlarımızın kamu düzenini bozucu nitelikte olduğuna dair değerlendirmelere Reklam Kurulu’ndaki DİSK temsilcisi Perihan Sarı karşı çıktı. Sarı, “Cumhuriyet’in yayınından bu yana kamu düzeni bozulmadı. Ancak anayasa değişiklik paketiyle kamu düzeni tehlike altına girdi” dedi. Kurul, başvuruyu oyçokluğuyla reddetti. Haberi 18. Sayfada ıyılar alev alev ğı Bucakşıhlar köyü boşaltıldı, köydeki bazı evler yandı. Rüzgârın etkisiyle hızla büyüyen yangın 400 hektarlık alanda etkili oldu. Muğla’da Yatağan Termik Santralı’nın enerji nakil hatlarından çıkan kıvılcımlarının kuru otları tutuşturması sonucu santralin makilik alanında ve tarım arazilerinde yangın çıktı. Santrala sıçramadan kontrol altına alınan yangın büyük panik yarattı. Aynı gün, İzmir’in Menderes, Menemen, Selçuk ve Çeşmede de beş ayrı orman yangını çıktı. Yangınların çıkış nedeni belirlenemezken özellikle bakir koy ve kıyılarda çıkmış olması sabotaj ihtimalini kuvvetlendirdi, Yangınlarla ilgili soruşturmalar sürüyor. C Ege ve Akdeniz kıyılarında hafta başından bu yana devam eden orman yangınları nedeniyle yaklaşık 1000 hektar alan kül oldu. Bodrumun Kızılağaç mevkiinde çıkan ve sabotaj ihtimali üzerinde durulan yangın salı günü öğleden sonra kontrol altına alınabildi. 400 hektarlık orman ve tarım arazisi tahrip olurken yangın BodrumYarımadasını siyaha boyadı. Yerleşim yerlerine de sıçrayan yangın nedeniyle bir itfaiye aracı ile üç ev küle döndü, 10 kişi dumandan zehirlenerek tedavi altına alındı. Bodrumdaki yangının kontrol altına alındığı salı günü Manavgat, Yatağan ve İzmir’den de kötü haber geldi. Manavgat’ta yangının başladı Atina ile harita krizi Yunan Genelkurmayı tarafından Atina’da düzenlenen bir seminerde Yunanistan Savunma Analiz Enstitüsü İlmi Konsey Başkanı Prof. Yannis Mazis tarafından Türikiye’nin doğusunu “Kürdistan’’ olarak gösteren bir harita açıldı. Türkiye’nin Atina Büyükelçiliği Kara Askeri Ataşesi Kurmay Albay Atilla Şirin, tahrik edici girişimi protesto ederek toplantıyı terk etti. Şirin, haritanın hem Türkiye’nin bugünkü coğrafi durumuyla hem de komşuluk ilişkileriyle bağdaşmadığına dikkat çekti. Atina Büyükelçiliği, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı nezdinde girişimde bulundu. Son zamanlarda Yunan basınında da Savunma Bakanlığı kaynaklı bazı haberlerde BOP çerçevesinde Türkiye’nin bölünebileceği ileri sürülüyordu. Murat İLEM’in haberi 18. Sayfada Yazılmayan haber için soruşturma İÜ Rektörü Parlak ve yardımcılarıyla yaklaşık üç ay önce yaptığımız, ancak gazetemizde yayımlamadığımız söyleşi sırasında gösterdiğimiz bir belge nedeniyle rektörlük, “söyleşi sırasında gazetecilik kuralları çerçevesinde açıklamadığımız haber kaynağımızı” bulmak için soruşturma başlattı. Yazılmayan haberin kaynağını arayan İÜ Rektörlüğü tarafından soruşturma kapsamında “haber kaynağını açıklamak üzere” tanık sıfatıyla üniversiteye davet edildik. Bu daveti “gazeteciliğin etik kuralları” çerçevesinde kabul etmedik. Aykut KÜÇÜKKAYA’nın haberi 5. Sayfada ‘Güzel ruhlu hatırlasınlar’ Müzik dünyasında bir anda parlayıp kayıp giden bir yıldız oldu Barış Akarsu. Son röportajımızda “Barış Akarsu’nun ruhu çok güzeldi diye hatırlasınlar” demişti. Hatice TUNCER’in söyleşisi 7. Sayfada