Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
14 Erdal SARIZEYBEK TUSAM İç Güvenlik ve Terör Danışmanı esarizeybek@tusam.net ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 9 Şubat 2009/241 Türkiye üzerinde ‘cambaza bak’ oyunu… tuz yıllık bir terörle mücadele sürecine ev sahipliği yapan Türkiye’nin iç barış ve huzuru, faili meçhul terör olayları ve ardından dökülen faili meçhul silahlar ile bir karanlığa doğru sürüklenmektedir. Olayların, faillerin ve silahların altındaki karanlıklar hala birilerinin işine gelmekte ve bu bilinmezlik kuyusunda sonuca ulaşmayan araştırmalar bir yanda kamuoyunun zihinlerini bulandırmakta, öte yanda araştırma sürecini bilinmezliğin koyu karanlığına hızla itmektedir. Failleri bulunamayan terör cinayetleri, durdurulamayan dağa çıkış süreci ve çözülemeyen kaçakterörsiyaset kördüğümü ile Türkiye enerjisini boşa tüketmekte, ülke gündeminde yer bulması ve dikkatle izlenmesi gereken asli konuların kamuoyu dikkatinden kaçırılmasına yol açmaktadır. Bu asli konuların başında da Kıbrıs, Kerkük, Barzani ve İran yer almaktadır. Önce bu silah ve cephane meselesi nedir, ona bir bakalım ve ardından Türkiye’nin hayati çıkarları nasıl gözden kaçırılıyor, onunla sonucu bağlayalım. O Hipnozun bedeli ağır ve ilişkisiz olarak yan yana getirilmiş olduğunu düşündürmektedir. Bu durumda Türkiye’de kimler ulaşabilir böylesi bir cephaneye? SİLAH VE PATLAYICININ KAYNAĞI Türkiye, her zaman bölgesinde ciddi sorunlar yaşayan bir ülke konumunda. Uzun süreli terör sorunu, sosyal sorunlarla birleşerek içerde farklı boyutlara bürünürken, bölgesel gelişmeler terörü başka güçlerin elinde güçlü koza dönüştürüyor. aldılar ve bu aramayı gece yaptılar. İkincisi arama dozerle yapılmamalıydı, ama bizim polisimiz hem gece hem de dozer kullanarak bu işe girişti ve hayatını anlamsız bir tehlikeye attı. Allah’tan trajik bir sonuç yaşanmadı ve kimsenin burnu kanamadan arama tamamlandı. Düşünüyoruz da böylesi bir risk almaya ne gerek vardı ki; yer belliydi, elde kroki vardı, iz belliydi, böylesi bir riski göze almak için bir neden yoktu ama aldılar, ne için, hala bilinmez. Umarız bundan sonra olası aramalarda bu yazdıklarımız dikkate alınır ve polisimizin canı boşu boşuna tehlikeye atılmaz. POLİS RİSKE EDİLDİ İstanbul’da yürütülen soruşturma kapsamında İbrahim Şahin'in evinde ele geçirilen krokiden yola çıkılarak Gölbaşı'nda yapılan aramalarda bulunan silah ve mühimmatlar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce basına gösterildi. Son dönemde yapılan aramalarda ele geçilen silah ve mühimmatlar şöyle sıralanmaktadır: "25 adet el bombası, 10 adet el bombası fünye grubu, 2 adet dolu Lav silahı, 590 gram Detasheet patlayıcı, 100 gram C3, 130 gram C4, 2 adet Kaleşnikov silah, bir adet Mısır yapımı makineli tüfek, 7'si ruhsatlı 29 adet tabanca, 1 adet kalem tabanca, 16 bin 332 adet çeşit çap ve markalarda fişek, 1 adet anti personel tüfek bombası, 1 adet uçak savar mermisi, 11 adet MKE sis kutusu, 2 adet MKE sis lançeri, 2 adet kuru sis kutusu, 4 adet hakem bombası, 4 adet gaz bombası, 1 adet M4 A1 aydınlatma tuzağı, 1 adet havai fişek ateşleme fitili, 2 adet MKE gösteri el bombası, 210 cm. plastik kaplı saniyeli fitil, 8 metre infilaklı fitil, 1 adet shoot gun fişeği, 10 adet av tüfeği, 7 adet dürbün, 8 adet Kaleşnikof şarjörü, 114 adet 9 milimetre çaplı kovan, 50 gram barut, 4 adet el telsizi, bol miktarda örgütsel doküman ve CD". Arazide dozerlerle yapılan kazı sonrası ele geçirilen bu silah ve cephanenin yorumu bir yana, bu aramada uygulanan taktik ve teknikler hepimizi endişeye sevk etmiştir. Böylesi bir patlayıcı madde araması geceleyin yapılmamalıydı, ama polis güçlerimiz hayati bir risk DÜŞÜNDÜRÜCÜ BİR CEPHANELİK Ele geçen cephanelikte her şey var; patlayıcı, el bombası, mermi ve silah, aydınlatma mayını, işaret fişeği, sis kutusu, hakem bombası, her şey. Ama bu cephanelikte bir düzen yok, bir anlam ifade eden silahmermi ilişkisi yok, yine soruşturma için yol gösterici bir silaheylem, hedefeylem timi bağı yok, hepimiz gözden kaçırdık bunu. Askeri taktik ve teknikte silah ve mermi bir arada depolanıyorsa eğer, her silah için belli bir atış payı mermi olur, ama Önceki yazılarımızda da Türkiye’nin İran ve Irak’la olan sınırlarının yalnız asker gücüyle korunamayacağını ısrarla vurgulamıştık. Hala da aynı kanıyı taşıyoruz, çünkü değişen bir şey olmadı şimdiye kadar, sınırlarımız korunamıyor, korunamadığı için de Türkiye’ye kaçak silah, patlayıcı ve uyuşturucu girişi engellenemiyor. Başlangıçta bu kaçak geçişlerinin Türkiye’nin ulusal güvenliğine bir tehdit oluşturmadığı düşünülmüş olsa da, özellikle 1988 Halepçe katliamı sonrası ülkemize gelen Iraklı sığınmacılar yoluyla çok sayıda silah ve cephanenin yurda girişi engellenememiş ve bu durum bir ulusal güvenlik tehdidi olarak, ne yazık ki, hala burada ele geçen iki tüfek, yanında ise algılanamamıştır. Bu sığınmacıların, 16 bin mermi, işte buna anlam belki de geri götürmek amacıyla, verebilmek biraz zordur. Bunca mermi Türkiye’ye illegal olarak soktuğu bu iki tüfekle bir araya getirilmez, çünkü silah ve cephanenin takibi yapılamamış, bir piyade tüfeğinin silah payı yüz 1991 Körfez Savaşı’yla güç kazanan mermidir diyerek yola çıktığımızda, PKK terör örgütü yurt içinde anlamlı bir cephanelikte 16 bin eylemlerine ağırlık vermeye başlayınca merminin yanında 160 tüfek olması da, belirtilen silah ve cephane yörede gerekmektedir. Yine askeri açıdan bir yaşayan köylüler tarafından güvenlik anlam ifade eden bir depoda silah ve düşüncesiyle satın alınmıştır. Ardından mermi, onu kullanacak olan özel tim bölgeye gelen Çekiç Güç ile 36. paralel kuruluşu ile orantılı olarak yan yana kuzeyine konulan uçuş ve müdahale getirilir. 16 kişilik bir özel tim için silah yasağı, Saddam tarafından Irak ve cephane depolanıyorsa eğer, 16 silah, kuzeyinde terk edilen silah ve 1600 mermi, 80 el bombası bir arada cephanenin teröristler ile Barzaniolması taktik gereğidir. Ayrıca bir Talabani peşmergeleri tarafından önce cephanelikte bulunan patlayıcı ile yağmalanmasına, sonra ise işin ticarete silahın sayı ve özellikleri olası bir dökülerek Erbil’de açık silah eylemin de işaretlerini taşır. Patlayıcı pazarlarının kurulmasına yol açmıştır. madde ile gerçekleştirilmesi düşülen bir 1991 ve sonrasında PKK terör eylemde buna ait düzenekler ile örgütünün sınır karakollarına yaptığı güvenlik için tabanca, ekip için yeterli eylemler ve köy baskınları sonucu bir donanımdır. Bu olası eyleme bir de ortaya çıkan ağır kayıplar bölge halkını özel eğitilmiş ekip ilave ederseniz, çaresiz bir duruma düşürmüş, çaresiz ihtiyaç duyulan patlayıcı ile tim halk güvenlik endişesiyle bu açık silah donanımı ortaya çıkar, ama ortaya pazarlarına yönelmiş ve çok sayıda silah çıkarılan bu cephanelikte bir ekipsilah ve cephane Türkiye’ye getirilmiştir. ilişkisi ya da bir ekipsilahhedef ilişkisi Yine aynı dönemde, devletin köyünü ve gözlenememiştir. Elde edilen silah ve köylüsünü koruyamaz duruma düşmesi mühimmatın cins ve miktarı, var olan sonucu 3.225 köy ve mezra boşaltılmış, silah ve cephanenin birbiri ile orantısız beş yüz bini aşkın insanımız iç göçlerle Batı’ya doğru yer Ergenekon soruşturması kapsamında değiştirmiştir. Bu iç göçlerle ele geçirilen silahlar... birlikte Irak’tan gelen silah ve cephanenin de bir kısmının DoğuBatı istikametinde yer değiştirmiş olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca iç güvenlik gerekçesiyle bölgede 80 bin Korucu görev yapmakta olup bu teşkilat üzerinde, her korucuda bir silah hesabıyla, 80 bin Kaleşnikov Piyade Tüfeği ve bunlara ait 8 milyon adet mermi bulunmaktadır. Sarf edilen mühimmatın sağlıklı bir tespiti yapılamadığından eksilen her mermi yerine kaçak mermiler Irak’tan fazlasıyla getirilmekte ve bu durum silah kaçakçılığını teşvik etmektedir. Hal böyle iken ve bu duruma dikkat çekilmez iken, böylesi ağır