Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 Ebru EREN TUSAM Türkistan Araştırmaları Masası "…bu durum açıkça gösteriyor ki en işlevsel siyasi topluluk orta sınıfın vatandaşları tarafından kurulmuş olandır; orta sınıfın geniş olduğu devletler en iyi yönetimi gerçekleştirenlerdir. Orta sınıfın geniş olduğu yönetimlerde ihtilaf ve bölünme en alt seviyededir." Aristo, M.Ö.306 Zengin ülke kaynaklarının doğru yönetimi C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 11 Ağustos 2008 / 215 Ç oğu zaman içinden çıkılmaz olarak görülen sorunların cevapları akla ilk gelenlerdir. "Düz mantık", aslında düşünüldüğünden de çok işlevseldir. Özellikle söz konusu, ülke yönetimi, refah, gelişim stratejileri gibi çetrefilli konular olduğunda aklımız çoğu kez düz mantığı reddetmeye koşullandırılmıştır, görüneni olduğu gibi kabullenmeyi reddeder. Bu yüzden çağlar öncesi bir filozofun söylediğiyle günümüz Dünya Bankası araştırmacısı Easterly’nin sözlerinin birbirinin 2307 sene sonraki tekrarı olması bile çoğu zaman bize "acaba?" dedirtmeye yetmez. Dünya Bankası uzmanlarından Easterly’nin Temmuz 2001 tarihli raporu "Orta Sınıf Akdi ve Ekonomik Gelişme" adını taşıyor ve 82 referans içeriyor. Uzun soluklu bir derleme rapor olarak adlandırılabilecek olan çalışma, bir sosyoekonomik gelişme projesi olarak "orta sınıf"ı irdelemek isteyen araştırmacılara kaynak sağlamak bakımından önemli bir işleve sahip. Easterly’nin bu sadece 17 yıl içerisinde neler yapılarak bugüne literatür taramasından faydalanarak ispatlamaya gelindiğini detaylandırarak Orta Asya’nın lideri giriştiği gelişme tezinin iki temel ayağı var: geniş olma yolunda hızla ilerleyen bir ülkenin öyküsünü orta sınıf ve homojen etnik yapı. Bu iki nitelik anlatıyor. Belli başlı duraklar arasında mülk pozitif yönde artış gösterdiği oranda, yani orta edindirme, ulaşım, eğitim, turizm, iletişimsınıfın gelirden aldığı pay arttıkça ve etnik teknolojiinternet, moda, yaşam biçimi, siyaset, homojenlik sağlanıp milli nitelikli birleştirici, ticaret, ve Ağustos 2007 meclis seçimleri yer alıyor. bütünleştirici devlet tipi oturdukça o ülkede Her durak başka bir başarı öyküsü ve her birinin istikrarlı bir ekonomik gelişimden söz temelinde ortak bir amaca yönelik eylemler var: edilebiliyor(1). Uzun dönemde izlenen orta sınıfa orta sınıfı kalkındırmak. Çünkü orta sınıf demek dayalı gelişme siyaseti ekonominin yanı sıra siyasi istikrar demek, ülkenin gelecek garantisi demek; istikrar, daha gelişmiş sağlık ve eğitim, daha Kazakistan’da orta sınıf her şey demek(2). medeni bir şehir kültürü, azınlıklar için daha yoğun Kazakistan bağımsızlığın ertesinde yola hiç de adaptasyon ve yönetime daha çok yönlü halk şanslı başlamadı. Bir çok diğer sorunun içerisinde 2 katılımını beraberinde Berdimuhammedov, Nazarbayev, Medvedev ve Saakaşvili Astana’da... getiriyor. Ekonomi tarihçilerinden Lendis bu durumu: "Halk için ideal gelişme ve büyüme nispeten geniş olan orta sınıfla mümkündür" diyerek açıklarken "İngiltere’nin güçlü orta sınıfı"nı da Sanayi Devrimi’nin ilk bu coğrafyada ortaya çıkıp yayılmasının sebebi olarak gösteriyor. Yukarıdaki alıntılar asıl konumuz olan Kazakistan’ın güncel durumu açısından anlam taşıyor. ‘Kazak orta sınıfı’ doğuyor Batılı demokrasilerin orta sınıf üzerine kurulduğu birçok kaynakta dile getirilir. Güçlü orta sınıfı barındıran toplumların demokrasiden ayrılamayacağına inanılır. Orta Asya’nın zengin kaynaklara sahip ülkesi, bu tespitleri kullanarak başarılı olmaya çalışıyor. tanesi acil kodu taşıyordu: 19892005 arasında 6 milyonun 2 milyonunun yitirilmesiyle son bulacak olan ülkenin kalifiye eleman gücünü oluşturan Rus kökenlilerin kaybı ve bağımsızlığın ilk yılı olan 1992’de yüzde 2960’lara ulaşan enflasyon krizi. Neyse ki Nazarbayev liderliğindeki ülke, çıkışın temel ekonomik reformları gerçekleştirerek kalifiye eleman göçünü durdurmakta ve Batı tipi mali sistemlerin ve hükümet meknizmalarının hızla hayata geçirilmesinde olduğunun farkına varmakta gecikmedi. Ayrıca yanı başındaki Rusya’nın geçirmekte olduğu deneyimi iyi gözlemleyen Kazakistan, Rusya’ya Batılı danışmanlarca uygulanan şok finansal terapilerin yıkıcı etkilerinden uzak durmayı başardı( Daly, 6). Bu doğrultuda Kazakistan Batı’nın sistemini örnek alırken "Hocanın yaptığını yap dediğini yapma" deyimiyle çok güzel açıklanabilecek bir strateji izlemeye başladı. Petrol gelirlerinden elde edilen kaynak bu stratejiyi hayata geçirecek reformlara aktarıldı. Ülkenin gelecek 2030 yıllık süreçte petrol gelirlerini 27 milyar dolardan 96 milyar dolara çıkarması bekleniyor. 2000 yılında hesaplanandan 7 yıl önce IMF ülkeyi terk etti. Kredi derecelendirme kuruluşlarından olumlu not alan ilk Orta Asya ülkesi Kazakistan oldu. Kazakistan kurumlarının Batı ölçütlerinde verimlilik ve güvenilirliği uluslararası düzlemde onay alması yabancı yatırımcının ilgi ve güveninin kazanılmasını sağladı. Resmi olarak Avrupa Birliği Ekim 2000’de, Vaşingtonsa Mart 2002’de Kazakistan’ı Batı tipi serbest piyasa ekonomisi olarak tanıdılar. Gelişmeler önemliydi çünkü ülkenin enerjiye bağımlı ekonomiden kurtulup yatırımlarla güçlendirilmiş üretime dayalı milli bir ekonomi geliştirebilmesi için yatırımlar yaşamsaldı. Demokrasi için de bu yaşamsaldı. KAZAİSTAN’IN RAKAMLARI Üreten ve kendine yeten bir orta sınıf hayaline ancak bu yolla ulaşılabilirdi. Birleşmiş Milletler raporları bu farkındalıkla atılan adımların başarısını gösterir nitelikte gelişti: yalnızca 5 yıllık bir sürede Kazakistan yoksulluğunu yarı yarıya azalttı, yoksulluk yüzde 39’dan yüzde 20’ye düştü; 2001’de gelirler yüzde 21 artarken, 2002’de bu artış yüzde 12 oranında oldu. 1998’de devrim niteliğinde bir reformla tüm yurttaşları kapsayan bir emeklilik programı devreye sokuldu, 2004’e gelindiğinde nüfusun yüzde 80i bu programın bir parçası haline getirildi. Hala gelir dağılımında eşitsizlik bir problem sayılsa da tüm kaynaklarca altı çizilen gerçek şu ki gelirler yalnızca dengelenmekle kalmayıp özellikle son on yıl içinde her yıl ortalama yüzde 9.510 dolaylarında artış göstermeye devam etti. Bu istikrarlı gelişim ulusal ve uluslararası otoritelerce de onay ve destek aldı: ABD, Avrupa Birliği, IMF, KAZAKİSTAN ORTA SINIFI John Daly, "Kazakistan’ın Yükselen Orta Sınıfı" isimli Mart 2008 tarihli 100 sayfayı aşan detaylı araştırmasında, ülkede bağımsızlıktan itibaren