Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 Çiğdem ERMAN TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası Dil eğitimi amacından sapıyor… C S TRATEJİ Cumhuriyet Strateji 11 Ağustos 2008 / 215 E T liseleri ve fen liseleri de yabancı dille eğitim yapan okullar arasında yer aldılar. Ardından bazı devlet okullarını süper lise adı altında yabancı dil eğitimi veren okul haline dönüştürecek olan son derece doğru ve fayda sağlayacağı düşünülen bir proje geliştirildi ve uygulamaya kondu. Ancak tüm bu okulların yabancı dil eğitimi konusunda istenilen başarıyı sağladığını söylemek güçtür. Bu okullarda eğitim alarak mezun olanların yabancı dilleri istenilen seviyeye ulaşmamıştır. Burada önemli olan öğrencileri orta öğrenim çağından başlayarak, liseyi bitirene kadar en az bir yabancı dili iyi derecede öğrenebilecekleri ÜRK EĞİTİM SİSTEMİ seviyeye getirmektir. Bununla anlatılmak istenen söz Bugün gelinen noktada gelişmiş ülke konusu yabancı dili tüm dilbilgisi kalıpları ve sözcük konumundaki Avrupa devletlerinin ve ABD’nin bilim bilgisi dahilinde öğrenip, okuduğunu anlama, ve teknoloji alanında Türkiye’den ileride oldukları anladığını o yabancı dilde düzgün cümlelerle ifade tartışma götürmez. Onların bilimsel ve teknolojik edebilme, gerek yabancı dilden Türkçe’ye gerekse çalışmalarını takip edebilmek iyi derecede yabancı dil Türkçe’den yabancı dile çeviri yapabilecek seviyede o bilgisi ile mümkündür. Bu dilin öğretilmesidir. Bu aşamada amaç Avrupa Birliği durum tüm bilim dalları ve temel dersleri, bilimsel ülkelerinde ya her türlü teknolojik gelişme tim benimse nmemesine ra bancı dilde eği içerik taşıyan dersleri ğmen yabanc bakımından söz konusudur. bilme seviye ı dil yabancı dilde vermek si ç Daha gerilere gidersek görenlerin yü ok yüksektir. AB’de öğren im olmamalıdır. Zira öğrenci bu zd İkinci Dünya Savaşı yüzde 65’i, 2 e 77’si, 1524 yaş grubunu 5 n nitelikteki dersleri en iyi 3 öncesinde Almanya’da 4054 yaş gru 9 yaş grubunun yüzde 55 ’i, şekilde kendi anadilinde bunun yüzde Hitler’in zulmünden kaçan dili iyi d 4 3 ’ü b ir ya erecede konu şabilmektedir. bancı öğretim üyeleri Türkiye’ye getirtilmiş ve bu değerli bilim adamları bilgi ve deneyimlerini Türk üniversitelerindeki öğrencilere aktarmıştır. Ancak derslerin yabancı dil bilen asistanlar eşliğinde yürütülmesi yabancı dil eğitiminin ortaöğretimden itibaren öğretilmesi gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu bağlamda 1928 yılında kurulan Türk Eğitim Derneği’nin kurduğu TED Koleji, 1952 yılından itibaren İngilizce eğitime geçmiştir. Bu tarihlerden, özellikle de 1980’den sonra Türkiye’de yabancı dilde eğitim yapan okullar (ilköğretimlise) ve üniversiteler açılmaya başlamıştır. Önce yabancı dille eğitim yapan özel lise statüsündeki kolejlerin sayıları hızla arttı. Bu süreçte Anadolu ğitime gereken önemi vermeyen, çocuklarına ve gençlerine ulusal ve uluslararası düzeyde eğitim veremeyen toplumların gelişmişlik seviyesine ulaşmalarını düşünmek çok ütopik bir beklenti olur. Bunun içindir ki, Ulu Önder Atatürk Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra, asıl başarıya eğitim alanında verilecek mücadelenin kazanılması ile ulaşılacağını belirtmiştir. Eğitim, ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınmasında etkin bir güç olan insan unsurunun yetiştirilerek, ondan sağlanacak faydanın en üst seviyeye ulaşmasını sağlar. Cumhuriyetin ilk yılları eğitim alanında reform niteliğindeki pek çok yenilik ve değişime tanıklık ve öncülük etmiştir. Eğitim ve öğretim birliği sağlanması amacıyla 3 Mart 1924’te Tevhidi Tedrisat Kanunu çıkarılmış, tüm eğitim ve öğretim kurumları Maarif Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı’na) bağlanmıştır. Bu durum mektepmedrese şeklindeki ikili çarpık yapıya da son vermiştir. Bununla birlikte yabancılar tarafından kurulup işletilen okullar da Maarif Vekaleti’ne bağlanarak Türkiye Cumhuriyeti içerisindeki eğitimöğretim kurumları tek çatı altında toplanmıştır. Bu, modern ve laik eğitim sistemine geçişin ilk adımıdır. 1 Kasım 1928’de Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun yürürlüğe girerek Arap harflerinin esaretinden kurtulan dilimiz artık Türkçeleşmiş, Türkçe eğitim ve öğretim Türkiye Cumhuriyeti eğitim kurumlarında resmen uygulanmaya başlamıştır. Ancak özellikle yazı dilinde kullanılan Türkçe’de Arapça ve Farsça’nın etkisi büyük oranda söz konusuydu. Bu etkiyi bertaraf etmek, yazı ve konuşma dilinde Türk dilinin kullanımını sağlamak amacıyla 1932 yılında Türk Dil Kurumu kurulmuştur. Yabancı dille eğitim Yabancı dil eğitiminin yetersiz ve sistematik uygulamalardan uzak olması, yabancı dille eğitimi ön plana çıkarmış durumda. Ana dilini yeterince bilmeyen öğrencilerin yabancı dil konusunda başarılı ANA DİL VE YABANCI DİL olamayacağı Türkiye gerçeğinden Yabancı dil eğitiminin ortaya çıkmasıyla ana adeta ikinci plana itilmiş olduğu izlenimine biliniyor. Türkiye bu konuda AB’nin dilin kapılmak mümkündür. Oysa yabancı dili en iyi öğrenmenin yolu ana dili çok iyi bilmek, yaptığının tam tersini yapıyor ve tam şekilde kavramak ve kullanabilmekten geçmektedir. İyi bir Türkçe bilgisine sahip olmayan kişinin tersi sonuçlar alıyor… düzgün çeviri yapamayacağı unutulmamalıdır. İlköğretim ve lise dönemlerinde Türkçe dilbilgisi çok iyi derecede ve en ince ayrıntılarıyla öğretilmeli; öğrencilerin kompozisyon yazımını güçlendirmek amacıyla kompozisyon yazma tekniklerini içeren derslere eğitim programlarında ağırlıklı olarak yer verilmelidir. Bununla birlikte devletin kuruluş felsefesi ve dayandığı temel ilkelerin ve ulusal kültürün ana dilde verilmesi zorunluluğu vardır. Nitekim 14.10.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2923 sayılı Yabancı Dil Eğitim ve Öğretimi Kanunu, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin yabancı dille okutulamayacağını hükme bağlamıştır. Türkiye’deki okullarda esasen en önemli sorun yabancı dil öğretiminde iyi bir eğitim sisteminin olmayışıdır. Yabancı dil eğitimi verilen okullarda o dilin iyi öğretilebilmesi için yabancı dil ders saatleri yeterli düzeyde olmalı. Laboratuar çalışması yapılabilmesi için gerekli teknik donanıma sahip olunmalı. Öğrenci ile bire bir iletişim kurulmasının önemi de yadsınamaz. En önemlisi de yabancı dili öğretecek kadronun iyi seçilmiş olması, mümkünse yabancı dil seviyesinin ölçümü için bir seviye sınavına tabi tutulmasıdır. Bu dönemde yabancı dilin iyi bir şekilde öğrenilmesi halinde üniversitede ve üniversite sonrası başlayan mesleki yaşamda kişinin bilimsel ve teknolojik içerikli eğitim alması, araştırma yapması mümkün olur. Burada üniversitelerde de yabancı dil derslerinin yer almasının gerekliliğini vurgulamak gerekmektedir. Bu aşamadan sonra uzmanlık alanına ilişkin olarak mesleki yabancı dil öğrenimi çok kolay olur. Çünkü bu, yabancı bir dil öğrenme süreci olmayıp, mesleki terimlerin öğretildiği, bunların kullanım alanlarının belirtildiği bir aşama olacaktır. Dipnot: 1 Mustafa Durmuş ÇELEBİ,Türkiye’de ‘Anadil Eğitimi ve Yabancı Dil Öğretimi’ Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:21, Yıl:2006/2 sayfa 293294. kavrar ve öğrenir. Özel Okullar Birliği’nin yaptığı araştırmaya göre, öğrencilerin tamamına yakını bu eğitim kurumlarını iyi derecede yabancı dil öğrenmek amacıyla seçtiklerini belirtmişlerdir. Anadolu Liselerinde Uygulanan Yabancı Dille Öğretim Programlarının Değerlendirilmesi başlıklı araştırmaya göre de Anadolu Lisesi öğrencilerinin yüzde 82.4’ü fen grubu derslerinin Türkçe okutulmasını tercih etmekte; yüzde 83.9’u İngilizce öğretimde konuların iyi kavranamadığını, ve yabancı dille öğretimin öğrencileri ezbere yönelttiğini belirtmişlerdir.(1) Son değinilen nokta çok önemlidir. Bilimsel içerikli derslerin yabancı dille öğretilmesi dersin temel noktalarının ve içeriğinin iyi kavranamaması sonucunu doğurur. Öğrencilerin ezbere yönlendirilmesi, akıl ve mantığa dayalı, yaratıcılığı ön plana çıkaran, öğrenciye teorik bilgi yanında pratik bilgiyi de veren ve bunun uygulamasını sağlayan eğitim sisteminin tamamen yok edilmesine neden olmuştur.