Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 11 Ağustos 2008 / 215 sonucu örgüt ne denli acımasız Güngören’deki bombalı saldırının olduğunu bir kez daha açıkça ardından bölgeyi güvenlik göstermiş, özellikle Doğu’da çemberine alan emniyet güçleri.. yaşayan halkımız ve Avrupa’daki gurbetçilerimiz üzerinde korku yaratarak etkinliğini artırmayı amaçlamıştır. Örgüt bu eylemle, kaçakçılık ve haraç toplama alanında yürüttüğü faaliyetlerden de önemli bir mali kaynak artışının sağlanacağının hesabı içerisindedir. Benzer şekilde böylesi vahşi bir katliamla örgüt hem militanlarına hem de yandaşlarına örgüte kayıtsız şartsız itaat etmeleri yolunda önemli bir mesaj gönderdiği varsayımı içerisindedir. Kaçma niyeti olanlar bu düşüncelerinden vazgeçecek, şehir merkezlerinde faaliyet gösteren milisler olası eylem hazırlıklarını hızlandıracak ve belki de en önemlisi örgütün siyasi kanadı durumundaki DTP milletvekilleri örgüt karşıtı eylem ve söylemlerinde daha dikkatli olacaklardır, şeklinde ince hesaplar yapılmaktadır. 29 Temmuz 2008’de TBMM’de yaşanan bir olay sırasında DTP Van Milletvekili Özdal Üçer'in, ''yakınlarının aldığı ihaleler ve yaptıkları inşatta işçilerin ücretinin ödenmediğini rastladığını göz önünde bulundurmak ve analizi bu söylemesine'' tepki gösteren AKP Ağrı Milletvekili yönde yapmak doğru cevapları bulabilmek için yol Cemal Kaya, ''Bu arkadaş (Üçer), beni dağa, PKK'ya gösterici olacaktır. şikayet etti'' şeklinde medyaya yansıyan konuşmaları Bu bağlamda özellikle 1 Aralık 2007’de başlayıp bu tespitlerimizin trajik ve dramatik bir örneğidir. günümüze kadar süre gelen hava harekatıyla PKK PKK terör örgütünün masum insanlarımıza terör örgütünün önemli bir darbe almış olduğu yönelik şiddete başvurmasının bir diğer amacı da yadsınamaz bir gerçektir. 21 Şubat’taki kara harekatı pazarlık gücünü artırmak için güç göstermektir. Peki, sonucunda Zap bölgesinde faaliyet gösteren bu örgüt kimle pazarlık yapmaktadır ve kime güç teröristlerin büyük bir çoğunluğunun etkisiz hale göstermeye çalışmaktadır? TSK’nin, ABD’nin "anlık getirilmiş olduğuna ilişkin resmi raporlar mevcuttur. istihbarat paylaşımı" söylemiyle başlattığı hava Zap, Hakurk ve Kandil’e yapılan son hava harekatı sonucu yaralanan ve örgütten kaçanların harekatında belirlenen hedeflerin tamamının isabetli tamamı Barzani’ye sığınmış olup bu durum örgüte bir şekilde vurulduğu Genelkurmay Başkanlığınca eleman sıkıntısı olarak yansımıştır. Genelkurmay açıklanmıştır. Örgüt açısından başarısızlık olarak Başkanlığının konuyla ilgili açıklamaları bu yöndedir. nitelendirilen tüm bu olumsuzluklar karşısında Nitekim bunun sonucu olarak örgütün eylem örgütün varlığını göstermek ve eylem gücünü güçlerinin başı Murat Karayılan tarafından Mesut koruduğunu kanıtlayabilmek için son bir hafta Barzani'ye, "KDP, PKK'nın içişlerine karışmaktan içerisinde adeta çılgınca diye nitelendirilebilecek vazgeçsin ve kaçan örgüt kadrolarını biran önce iade eylemlere kalkıştığı görülmektedir. 25 Temmuz günü etsin. Aksi halde bölgede yaşanacaklardan PKK Tunceli Komando Tugayı’na uzaktan taciz ateşinde sorumlu olmayacak" diye tehdit mektubu bulunmuş, aynı gün Yüksekova Polis noktası ile gönderdiğine ilişkin medyada yer alan bilgiler bu Hakkari Emniyet Müdürlüğü binasına roketli tespitimizi güçlendirmektedir. Güngören eylemi aynı saldırıya kalkışmış, 26 Temmuz’da Şemdinli zamanda PKK terör örgütünü köşeye sıkıştırıp Komando Taburuna ikinci kez silahlı tacizde Barzani liderliğini ön plana çıkarmak isteyen bulunmuş ancak bu eylemlerden beklediği sonucu ABD’ye, Roj TV’nin faaliyetlerini yasaklayan alamamıştır. Almanya’ya karşı da bir güç gösterisidir. Amaç; Özellikle silahlı taciz eylemleri asimetrik varlığını ve eylem gücünü koruduğunu ilan etmekle mücadelede sonuç alınması mümkün olmayan pasif önceden sahip olduğu etki alanını korumaya nitelikteki eylemlerdir. Örgütün bu tür eylemleri çalışmaktır. tugay tabur gibi büyük birliklere yöneltmesi teröristlerin bir çabalama içerisinde olduklarının açık ifadesidir. Etkin eylem amaçlı belirli bölgelere EDEN ŞİMDİ? gönderilen teröristlerin riske girmeden uzaktan ateş Güngören eyleminin neden şimdi yapıldığı açarak kaçmak suretiyle "eylem yapmış olmak için sorusuna açıklayıcı bir cevap ararken son iki yıldır eylem yapmak" yolunu tercih etmesi, sözde lider aralıksız devam eden yurt içi askeri operasyonlar kadroya hesap vermekten kurtulmayı amaçladıklarını sonucu örgütün çok sayıda eleman kaybettiğini, gösteren güçlü emarelerdir. Bu durum örgüt içindeki yıprandığını, teröristler arasında kopma ve dağılmalar kararlılığın da tükenmek üzere olduğunun bir olduğunu, sözde lider kadronun otoritesinin işaretidir. Benzer şekilde son dönemde zayıfladığını, siyasi kanat DTP’nin örgüt çizgisi gerçekleştirilen yola mayın döşeme ve pusu dışına çıktığını, kaçakçılık ve haraç toplama eylemlerinden de bir sonuç alamayan örgütün eylem faaliyetlerindeki rolünün ve eylem gücünün gücü zayıflamaya başlamıştır. Terörist ifadesiyle zayıfladığına ilişkin değerlendirmelerin bu döneme C S TRATEJİ 15 "eylem teröristin gıdasıdır" ve eylem gücü olmayan bir terör örgütünün yaşaması mümkün değildir. Bu çerçevede Güngören eyleminin; sayılan örgütsel zafiyetleri ortadan kaldırmak, riski az ama sesi yüksek olan şehir eylemlerine yönelmek suretiyle masum insanları katlederek sesini duyurmak, örgütün varlığını koruyup eylem gücünü göstermek ve yandaşlarına ve karşıtlarına gözdağı vermek amacıyla PKK terör örgütünün gerçekleştirmiş olduğunu söylemek bu çerçevede mümkündür. KARA HAREKATI Güngören vahşeti PKK terör örgütünün ne denli acımasız ve vahşi bir örgüt olduğunu kamuoyuna bir kez daha göstermiştir. Bu örgütün bu tür kanlı eylemlerini önlemek maksadıyla siyasi iradenin siyasi bir çözüme yönelmiş olmasının bir sonuç getirmediği gibi bundan sonra da getirme olasılığı yoktur. Aksine bu tür siyasi çözüm arayışları terör örgütü ve yandaşlarını cesaretlendirmektedir. 20 Temmuz’da Ankara’da yapılan DTP kongresinde teröristler için saygı duruşunda bulunulması, İmralı’da yatan örgüt başı lehine sloganlar atılması, Türkiye’nin üniter yapısını bozucu nitelikte konuşmalar yapılması hep siyasetten aldıkları tavizlerin bir sonucudur. Asla unutulmamalıdır ki örgütün hedefinde Türkiye’yi parçalamak ve sözde bir Kürt devleti kurmak vardır ve bu hedefine ulaşıncaya kadar eylemlerine son vermeyecektir, doğasının gereğidir bu. PKK terör örgütünün insanlık dışı eylemleri ön plana çıkarılarak aynı siyasi hedefe başka yollardan ilerleyen Barzani’nin "iyi çözüm" gibi gösterilmesi de Türkiye’nin üniter yapısına yönelik tehditleri ortadan kaldırmayacaktır. Ankara Ulus’ta meydana gelen canlı bomba olayı sonrası Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın şu sözlerini unutmamak gerekir:''Bu terör örgütünün arkasındaki kurumlara bakmamız lazım. Terör örgütlerini kim besliyor bunlara bakmamız lazım, başka bir şey söylemeyeceğim. Yorumlarını size bırakıyorum.'' Görülen gerçek şudur ki PKK terör örgütü en büyük siyasi desteğini AB ülkelerinden almaktadır ve yıllardır bu ülkelerde siyasi cephe faaliyetlerini serbestçe yürütmektedir. "İyi çözüm" olarak gösterilen Barzani’ye gelince Türkiye’ye karşı yıllardır ikili oynamaktadır, geçmişte de PKK terör örgütüne karşı bir tavır almamıştır bundan sonra da almayacaktır. Bugün için PKK ile Barzani arasında bir sorun var gibi görünüyorsa eğer bu durum aynı yolda beraber yürümediklerinden değil Öcalan ile Barzani arasındaki liderlik çekişmesindendir. ABD ve İsrail için "İyi çözüm Barzani", AB ülkeleri için ise Öcalan’dır. Türkiye için ise her ikisi de çözüm olmayıp bir diğerine göre "kötünün kötüsü" durumundadır. Terör, küresel güçlerin emperyalist planlarının görünen yüzüdür. Emperyalist projeleri önleyecek bir ulusal tavırla ortaya çıkması gereken Türkiye’nin çözümü ise, ulusal güçleri ve ulusal istihbaratıyla Irak’ın kuzeyine yapacağı kapsamlı bir kara harekatı ile terör yuvalarını yok etmek, topyekun bir seferberlik ile Atatürk ilke ve devrimlerini ülke sathına yaymaktan geçmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sürekli baskısı, operasyonları altında bunalan örgütün tek seçeneği kalmış durumda: kendini savunma olanağı bulunmayan masum insanlara saldırmak. PKK kentlerde de istediği gibi hareket edemiyor. N