Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dr. Hatem CABBARLI Azerbaycan Strateji Araştırmalar Merkezi on zamanlarda Türk basınında TürkiyeErmenistan ilişkilerinin geliştirilmesinde bir peynir fırtınası baş alıp gitmekte. Hemen hemen hatırı sayılır bütün gazetelerde bu konu üzerinde yorumlar yayınlandı. Mütareke basını Türk ve Ermeni mandıracıların ortaklaşa üretecekleri peynirin iki ülke arasındaki sorunlara elzem geleceğini Türk kamuoyunun görüşlerini bulandıracak kadar abartmıştır. Bu yayın kuruluşlarına göre, mandıracıların işbirliği sonucunda sanki, Ermenistan ve Ermeni diasporası sözde soykırım propagandasından vazgeçecek, Ermenistan bundan sonra Türkiye’den sözde soykırımı tanımayı talep etmeyecek, Türkiye’nin doğu bölgesinden "Batı Ermenistan" olarak bahsetmeyecek, 1980’li yılların sonlarına kadar Ermeni teröristler (ASALA) tarafından katledilen Türk diplomatlara göre özür dileyecek ve nihayetinde işgal ettiği Azerbaycan topraklarından geri çekilecektir. TürkErmeni sorunlarının çözümünün indirgendiği nokta… C S TRATEJİ 21 görmüş olurduk her halde... Sayın yazar bu arada sınır kapılarının açılması zaruretini de vurgulamayı unutmamış sağ olsun… Tabii ya, Ermenistan yıllardır sözde soykırım propagandasından vazgeçmiş, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanımış, Avrupa ve Amerika kıtasındaki devletlerin Türkiye’yi suçlayan sözde Ermeni soykırımını tanıyan kararlar aldığı için bu devletlerle dipolmatik ilişkilerini askıya almış, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından geri çekilmiş, buna rağmen nasıl olur da Türkiye halen kapıları açmaz. Sınırlar mutlaka açılmalıdır! Avrupa ve Amerika kıtasında devletlerin yerel veya ulusal meclisinin sözde ermeni soykırımını tanıyan karar almasını sayın yazarın verdiği peynir üretim reçetesine göre engellemek mümkün olabilirdi. Ah Dışişleri... ah! Yıllardır nereye baktınız? Bu basit gerçeği görmeyecek kadar nasıl basiretsiz olursunuz? S ‘Peynir’le gelecek barış PEYNİRLE GELEN ÇÖZÜM Bu mandıra sevdasının öncülüğünü ise TürkErmeni İş Geliştirme Konseyi yapmaktadır. Bu konseyin kuruluşundan bu güne kadar faaliyeti değerlendirildiğinde ise terazinin nedense her zaman Ermenistan’ın lehine ağır bastığını, Türkiye’nin ulusal güvenlik sorunlarının bilerek veya bilmeyerek (bilmemeleri imkansız) tüccar zihniyeti ile değerlendirildiğini, Ermenistan’ın her zaman zeytin dalı uzatan, Türkiye’nin ise bu dalı kabul etmeyen taraf olarak uluslararası kamuoyuna tanıtıldığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Konsey nedense peynir konusunu iki ülke arasındaki ilişkileri düzene sokacak ana unsur olarak değerlendirirken, Kars üreticilerinin bundan ekonomik yarar sağlayacağını ön plana Türkiye ile Ermenistan arasındaki sorunların nedenlerinin ciddi, geçmişinin eski olmasına karşın çözüm sürekli tek yanlı olarak ÜREKLİLİK KAMUOYUNU dayatılıyor. Dayatma doğal olarak S ETKİLER yazarın bu önerisini ciddiye alırsak çözümsüzlüğü getiriyor. ‘Ortak peynir Sayın özellikle İsrailFilistin, ABDİran ve diğer arasında yaşanan sorunların üretimi’ ile ilişkilere olumlu başlangıç devletler çözümünde bir araç olarak kullanılması için Bu işte kendisine yardımcı önerisi ise yine Karslı peynircilerin uğraşmalıdır. olacağımızı bütün samimiyetimizle bildirmek isterim. zararına görünüyor… Bütün bunlar Türkiye’ye yönelik psikolojik çıkarmaktadır. Tam tersi, Gümrü mandıracılarının da Kars’ın peynir piyasasına girmesi durumunda Kars mandıracıları üretim ve satış konusunda ciddi sıkıntılar yaşayabilir. TürkErmeni İş Geliştirme Konseyi Türkiye’nin ulusal güvenlik çıkarlarını peynir düzeyine indirgemesine rağmen Ermenistan’da 19 Şubat devlet başkanı seçimlerinden sonra iktidara gelen Serj Serkisyan’ın seçimlerden hemen sonra uluslararası alanda sözde Ermeni soykırımı propagandasını güçlendirecekleri konusundaki açıklamasını görmezden gelmekte, Türk kamuoyunun duymaması için elinden gelen ve gelmeyen her şeyi yapmaktadır. Konsey’in bu önerisi TürkiyeErmenistan örneğinde başarıyla sonuçlanırsa, Türk Dışişleri Bakanlığı nezdinde acilen Avrupa gıda üretimi standartlarına uygun mandıra işletmeciliği kurulmalı, Türkiye’nin Yunanistan, Avrupa Birliği, Kıbrıs, PKK, Irak’ın kuzeyi gibi sorunlarının çözümünde peynirin ne gibi kolaylıklar sağlayacağı başta Genelkurmay Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Dışişleri Stratejik Araştırmalar Merkezi, düşünce kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları tarafından araştırılmalı ve raporlar hazırlanmalıdır. TürkErmeni İş Geliştirme Konseyi Basın Koordinatörü Aline Özinan’ın Türk basınında yer alan "Kapalı Sınırlar Arasında "Peynir Gemileri Yürütmek" adlı romantik ve daha çok propaganda ağırlıklı "analitik" değerlendirmesini okuduktan sonra, peynirin uluslararası ilişkilerde bu kadar önemli olduğunu uluslararası ilişkiler dalında doktara derecesini aldıktan sonra bile kavrayamama utancını yaşadık. Yazık oldu üniversite, yüksek lisans ve doktora yıllarına. Keşke bu uzunca yıllar mandıracılıkla uğraşsaydık... Vatana ve millete daha hayırlı bir iş Sarkisyan savaşın birer parçalarıdır ve maalesef bu tabloya kimse bir bütün olarak bakmıyor veya bakamıyor. Türkiye uluslararası alanda sözde Ermeni soykırımı konusunda boks maçında nakavt durumunda olan savaşçıya benziyor. Nakavt olmasını kimse istemiyor. Ancak darbelerin kimden ve nerden geldiğinin de farkında olmamalıdır. Hatta zaman zaman maçın hakemi de bu oyuncuya sağ kroşe ile darbeler vurmaktadır. Türkler artık bu çirkin oyunun farkında olmalı ve ulusal güvenliğinin gerektirdiği bütün önlemleri alma cesaretini göstermelidir. Özellikle iç kamuoyuna yönelik bu yöndeki faaliyetler izlenmeli, gerekli cevaplar verilmeli ve daha gerçekçi yaklaşımlar sergilenmeli… Devlet için sorunun küçüğü veya büyüğü yoktur. Kayayı damlaların gücünü değil, onların sürekliliğinin parçaladığı gerçeği kesinlikle, ama kesinlikle unutulmamalıdır. Koçaryan