25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

6 Gözde KILIÇ YAŞIN TUSAM Balkan Araştırmaları Masası gyasin@tusam.net Kıbrıs’ta ‘yoldaş’ dayanışmasının geleceği son nokta: C S TRATEJİ sorun. Hatırlarsak 24 Nisan 2004’te referanduma sunulan 5. Annan Planı, Türk yerleşiklerin 45.000’inin Ada’dan çıkarılmasını düzenliyordu. Bugün yapılan açıklamalar, Rum partilerin Annan Planı’na "hayır" propagandası yapmasının nedeninin geri gönderilecek "yerleşik" sayısını yeterli bulmaması olduğu anlaşılıyor. İşte bu noktada belki de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi topraklarına sonradan yerleşmiş ve vatandaşlık almış Rum yerleşikleri üzerine konuşmak gerekir. 1963’den bu yana peyderpey adaya getirilmiş olan ve sayıları 230 bini aşmış Rum yerleşiklerin gündeme gelmediği bir görüşmede Türk yerleşiklerin konuşulması, "adil ve kalıcı" bir barış getirmeyecektir. Aktarılan bilgilere göre Rum yerleşiklerin dökümü şöyle(2) a) Yunanistan’dan göç edenler: 100,000 b) Pontus Rumları: 60,000–70,000 c) Eski SSCB vatandaşları: 30,000 d) Lübnan iç savaşından kaçan Hıristiyan Araplar: 15,000–20,000 e) İltica eden Kürtler: 2,500–3,000 f) İltica eden üçüncü ülke vatandaşları: 9,500 ıbrıs’ta bugüne dek gerçekleştirilen bütün toplumlararası görüşmelerin arka fonunu "son fırsat" teması oluşturdu ama "son" fırsatların sonu da hiç gelmedi. AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas’ın Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı olarak seçilmesi, aynı tondaki görüşmeler için bu kez mükemmel uyumun yakalandığı imajını yarattı. 2004 referandumunda oyunu "Hayır"dan yana kullanmış olmasına rağmen AKEL, neredeyse 40 yıldır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde iktidarda olan CTP ile dayanışma ve işbirliği içerisindeydi ve "Birleşik Kıbrıs" iki partinin de ortak idealini oluşturuyordu. Bugün çözüme son derece yaklaşılmış olduğunun düşünülmesinin temel nedeni işte bu "yoldaş"lık anlayışı oldu. Kendi kesimlerinde devlet liderliğini almış olan iki eski dostun 21 Mart tarihli buluşması ardından başlayan görüşmelerin "çözüm" mantığını da yine elbette "bölünmüşlüğe son vermek" oluşturdu. Şüphesiz ki "son fırsat"a ilişkin bir kez daha yaratılan zorlayıcı arka fon, "birleşmek için son fırsat" anlamını taşıyor. Ne var ki birleştirilmiş bir Kıbrıs ortak bir idealse de bunun hangi koşullarda gerçekleşeceği hala belirsizliğini koruyor. Bu da tarafların "çözüm"den ne anladığı konusunun yeterince açık tartışılmamış olmasından kaynaklanıyor. "Rumlar ne istiyor?", "Rumların beklentileri nelerdir?" sorularına o kadar fazla odaklanılıyor ki "Türkler ne istiyor, beklentileri nelerdir?" sorusu neredeyse hiç sorulmuyor. Haliyle Kıbrıs Sorunu, aslında geçmişten bugüne Rumların belirlediği çerçeve dâhilinde tartışılıyor. Kıbrıs Türkü, kurallarını Rumların belirlediği bir oyunu oynamak zorunda bırakılıyor; tartışmalar da, görüşmeler de, söz düelloları da hep belirlenmiş sınırlar içinde gerçekleşiyor. Rum beklentisi ve Rum bakış açısı temelinde ele alınan çözüm arayışında, Türk askerinin çekilmesi, yerleşiklerin geri dönmesi, Maraş’ın iadesi gibi konular ön plana çıkarken "adil ve kalıcı barış"ın temel unsurları gölgede kalıyor. Yani iki toplumlu, iki bölgeli, egemenliğin paylaşıldığı, siyasi eşitliğin sağlandığı bir federasyon oluşturulabilmesi için görüşülmesi gereken konular gündemin bir parçası olamıyor. Hâlbuki Rumların 1963’de ortadan kaldırdığı devletin yeniden inşasıdır söz konusu olan. Aslında sorunun temeli aynı zamanda çözümsüzlüğün de nedenidir. Kıbrıslı Rumların, 1963’de ortadan kaldırdıkları devleti, bir kez daha hayata geçirmek K ‘Ada Türklerden boşaltılsın’ niyetinde olmadığı göz ardı edildiği için de görüşmeler gün be gün Rum zeminine kayıyor. Bunun anlamı, Türklerin çözüme dönük beklentilerinin görüşmelerin önemsiz ayrıntıları halini almasıdır. Türk askerinin, yerleşiklerin ve Maraş’ın durumunun artık görüşmelerin ön şartı haline getirilmek istendiği bir dönemde, Türk bakış açısına dayalı yeni bir çerçeve belirlenmediği müddetçe de Türk’ün kaderi Rum’a bırakılmış olacaktır. Hâlbuki Rumların belirlediği çerçevede bile görüşmelerin başka türlü gerçekleştirilmesi mümkündür. Bunun için yapılması gereken Rumların belirlediği ana başlıklara sadık kalarak bunlara şu maddeleri eklemektir: Rum Yerleşiklerin Durumu Maraş’ın Statüsünün Yeniden Belirlenmesi Güven Arttırıcı Önlemlerin Karşılıklı Beklentileri Cevaplaması Güneydeki Türk Mülklerinin Durumu(1) Kıbrıs’ta çözümsüzlüğü aşmak için başlatılan tüm girişimler ‘son fırsat’ propagandasıyla gündeme getirildi. Talat yönetiminin güneydeki AKEL ekibiyle İŞGAL SORUNU Yönetimi’nin önce kendi uzun süredir süren ‘yoldaş’ dayanışması Rum vatandaşlarına sonra da tüm dünya kamuoyuna belletmeye çalıştığı mesaj, ‘uyum’ olarak gösteriliyor. Ada’da bir işgal sorunu olduğu yönündedir. YERLEŞİKLER SORUNU 1974 sonrasında Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a gelen ve yerleşen "settlers/yerleşikler" meselesi, Rum Yönetimine göre "kökünden" çözülmesi gereken bir Rum Yönetimi, Türk askerini işaret ederek 34 yıldır süren bir işgalden söz ediyor. Ada’da bir işgal durumu olduğu doğrudur ancak 34 değil, 45 yıldır sürmektedir. 1964’te Kıbrıslı Rumların devlete el koymasıyla birlikte Türkler devletsiz kaldı. Eğer ki "Kıbrıs Cumhuriyeti" üzerindeki anayasal hakları Kıbrıs Türklerine teslim edilmiyorsa ve Rumlar Türklerle bu şartlar altında bir arada yaşamayı imkânsız görüyorsa ve uluslararası toplum da Rumların "devlet işgalini" engellemeye niyetli görünmüyorsa Kıbrıs Türkleri için yeni bir gelecek planlaması kaçınılmaz biçimde şart olmuştur. Hele ki KKTC’de "iki ayrı devlet" temelli çözüm taraftarları hızla artıyorsa başka bir yolun izlenmesinde direnmek de anlamsızlaşır. Kıbrıs Türkleri adına karar verenler için altlarından kayan zemine tutunma çabasından vazgeçerek yeni bir zemine sıçrama zamanı artık gelmiştir. Gelişmeler Kıbrıs için yeni bir planın uygulamaya konulduğunu gösterirken takınılacak tutumun belirlenmesi aciliyet arz ediyor. GÜVEN ARTIRICI ÖNLEMLER Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’ın açıkça ifade ettiği gibi Rum Yönetiminin beklentisi "güven arttırıcı TalatHristofyas görüşmesinden...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear