25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

finansmanını Avrupa ülkelerinden sağlamaktadır. Kaçakçılık, gurbetçilerden alınan haraç, siyasi cephe faaliyetlerinden elde edilen gelirler de kesilememiştir. Dağa çıkış sürecinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbirler de alınmadığından örgütün insan kaynağı kurutulamamıştır. Dolayısıyla, finans kaynaklarının kurutulmadığı, dağa çıkışın önlenmediği, dış desteğin kesilmediği ve teröre karşı iç ve dış politikada milli bir duruş sergilenmediği sürece, sınır ötesi harekâtın hedefine ulaşması mümkün değildir. Siyasi destekten yoksun bu harekât, örgüte darbe vuracaktır ama yok edemeyecektir. Harekât, mevcut terörist kamplarını geçici olarak ortadan kaldıracak ama tekrar kullanımını önleyemeyecektir. Uzun yıllardır sürdürülen mücadelenin dünü ve bugünü arasındaki yegâne fark, PKK terör örgütünün daha fazla siyasallaşması olacaktır. Bunun doğal sonucunda da örgütün siyasi kanadı DTP halkımızı güvenlik güçlerine karşı kışkırtacak, toplumsal olaylar artarak devam edecektir. Nitekim bazı illerde yapılan gösteriler bu hususu teyit etmektedir. Mevcut durum hükümetin kararlı olmadığını, aksine bir çelişki yaşadığını düşündürmektedir. Bir tarafta, TSK sınır ötesine geçiyor, şehit veriliyor, milli kaynaklar seferber ediliyor ama diğer tarafta, provokatör bir grup Öcalan posterleri açıp örgüt lehine propaganda yapıyor ve siyasi otorite olaylar karşısında sessiz kalıyor, terör suçlarından hakkında soruşturma yapılmış ama dokunulmazlık nedeniyle yargılamayanlara da adalet yolunu açmıyor. Bunun anlamı nedir? C S TRATEJİ 9 hedefe dayanan harekât Türkiye'yi bölgede söz sahibi yapacaktır. Varlığını Kerkük'te ya da Musul'da gösterecek bir Türk ordusu ile siyasi otorite, ABD'yi oval ofiste değil burada masaya oturmaya zorlayacaktır. ABD, Irak'ta zor durumdadır ve bugüne kadar 4.000 Amerikan askeri ölmüştür. ABD, Türk Ordusuna karşı ikinci bir harekâtı göze alamayacaktır. Üstelik Irak'tan çekilme zamanı geldiğinde ABD Türkiye'nin desteğine ihtiyaç duyacaktır. Yeni Irak'ın dirlik ve düzeninin kurulmasında istekleri karşılanmış bir Türkiye'nin önemli katkıları olacaktır. ABD bu faktörleri göz ardı edemeyecektir. Bununla birlikte bölgesel politikalarda Suriye ve İran ile Irak'taki etkin politik güçlerin desteğinin sağlanması Türkiye'nin yararına olacaktır. İran'ın bu doğrultuda yapmış olduğu çağrı dikkate alınmalıdır. Ortadoğu'da söz sahibi olmak isteyen Türkiye için çizmeye çalıştığımız bu yeni yol; Kıbrıs, Irak, Kafkas, Orta Asya ve Balkanlarda etki alanı yaratmayı amaçlayan bir Türkiye'nin gelecek yüzyıllardaki yol haritası olacaktır. Bu seçeneğin dışında alışagelmiş bir harekât seçeneği, Barzani ve PKK'yı daha da güçlendirecek ve Türk varlığına tehdit bitmeyecektir. Terörle mücadelede yıllarını ve kaynaklarını heba eden Türkiye artık bir dönemeç noktasındadır ve geleceğimizi belirleyecek kararını vermelidir. Aksi halde Barzani, örgütten kaçanları toparlayacak ve Büyük Kürdistan hayalini gerçeğe dönüştürmek için siyasi etkinliğini artıracaktır. Bu etkinliği olası bir Kürt devletinin petrol ve siyasi gücüyle pekiştirecektir. Siyasi otoritenin Barzani'ye destek vermesi halinde ise bu süreç hızlanmış olacaktır. Böyle bir sonuç Türkiye'yi gelecek yüzyılda bölünmeye sürükleyecektir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt'ın şu sözleri unutulmamalıdır: "Bazı korkularımız var. Bu korkularımızın üstesinden gelmemiz gerekiyor. Türkiye bölünüyor mu? Kim bölecek Türkiye'yi? Kim bölebilir? Türkiye'yi bölmeye kimin gücü yeter? Türkiye'yi bölmeyi rüyalarında görenler, bu rüyanın sonunda kâbus görür. O dinamik güçler, Türkiye'yi koruyan o dinamik güçler var olduğu sürece, o rüyayı görenler kâbusla uyanırlar ve derslerini alırlar. Bir kere buna inanmamız lazım. Biz inanıyoruz. Kimse Türkiye'yi bölemez, ona cesaret edemez. Onu düşünenlerin biz gereğini yaparız. Böyle bir güç var mı? Yok. Hayal kuranlar var. Hayal kuranlara destek verenler de var. Geçmişte de hayal kurulmuş. O hayallerin içinde boğulurlar. Kimseye Türkiye'yi böldürmeyiz. Hiç kimse, hiçbir kurum Türkiye'yi anayasasıyla belirlenmiş rejiminin dışına çıkaramaz. Türkiye demokratik, laik, sosyal ve üniter bir devlettir. Bunun dışına Türkiye'yi çıkaracak hiçbir güç yok ve olmayacaktır." Bizim düşüncemiz de budur. 21 Şubat'ta başlayan kara harekâtı yapılmasını umut ettiğimiz son harekâtın ayak sesi olarak kabul edilmeli, son harekâtın hedefi ise, Gazi Paşa'nın devrimlerini yurt sathına yaymak ve Türkiye'ye siyasi hedeflerine ulaşabilecek gücü ve saygınlığı kazandırmak olmalıdır… Küresel düşünen her ülkenin bir Ortadoğu projesi var. Türkiye bunların unsuru olmak yerine kendi hedeflerini belirlemeli. Teröre sağlanan dış destek, finans ve taze eleman desteğinin mutlaka kesilmesi gerekiyor. Bu önlemleri siyasi otoritenin kararlılıkla alması gerekiyor. olmalıdır? 2002 yılında Türkiye'nin Kırmızı Çizgileri çizilmiştir. Buna göre; 1. Irak'ın bağımsızlığı, egemenliği, toprak bütünlüğü ve ulusal birliği sağlanmalıdır. 2. Irak'ın doğal kaynakları bir bütün olarak Irak ulusunun refahı için kullanılmalıdır. 3. Türkmenlerin hak ve özgürlükleri korunmalıdır. 4. Musul ve Kerkük peşmergeye bıkılmamalıdır. 4. Peşmerge ordusu değil, birleşik komuta adı altında yeni merkezi otoriteye karşı sorumlu bir ulusal ordu kurulmalıdır. 6. PKK'nın silah ve yer temin etme imkânı ortadan kaldırılmalıdır. İşte kırmızı çizgilerimiz bunlardır ama bu çizgiler çoktan aşılmıştır. Bu durum Türkiye'nin itibar ve saygınlığına gölge düşürmüş, inandırıcılığını tartışılır hale getirmiştir. Bu yönüyle mevcut harekât daha da önem kazanmaktadır ve harekâtın siyasi hedefinin ne olması gerektiği yolunda ipucu vermektedir; ulusal çıkarlarımızı koruyacak bir siyasi hedef! Böylece, kuzeyde bağımsız bir devletin kurulması önlenmiş ve Türkmen varlığını ve hakları korunmuş olacaktır. Türkiye'nin Ortadoğu'daki gelişmelerin dışında kalmayacağı konusundaki kararlılığı da gösterilmiş olacaktır. Sonuç olarak siyasi hedef, önceden tayin edilmiş olan Kırmızı Çizgilerimizdir. Ancak bu siyasi hedef nasıl elde edilecektir? HÜKÜMETİN HAREKATA BAKIŞI Hükümetin olayların tırmanışını durdurmaya yönelik kararlı bir tutum takınmayışı, dış politikada milli bir duruş sergileyemeyişi, terörle mücadelede askeri çözümün yanı sıra sosyal ve ekonomik tedbir arayışından ziyade siyasi çözüm arayışı içinde olduğunu göstermektedir. ABD ve Barzani'nin ve de PKK'nın da isteği bu doğrultudadır. Dolayısıyla ortaya şöyle bir sonuç çıkmaktadır: Siyasi otorite Kürt Sorunu olarak tanımladığı terör sorununa siyasi bir çözüm arayışı içerisindedir. Siyasi otorite bu harekâtı, bir siyasi hedefin parçası olarak değil, yurt içinde teröriste karşı yürütülen askeri harekâtın bir uzantısı olarak görmektedir. Siyasi otorite, Avrupa'da diplomatik bir atağa geçerek örgütün siyasi cephesini çökertmek suretiyle bu harekâtı desteklemek gibi bir düşünce içerisinde değildir. Siyasi otorite, örgütün finans ve insan kaynaklarını önlemek için stratejik bir plan ortaya koyamamıştır. Bu sonuçlar, askeri harekâtın siyasi destekten yoksun olduğunu göstermektedir. Hal böyle olunca, bu harekât, siyasi hedeften ve siyasi destekten yoksun olduğu sürece kesin sonuca ulaşabilecek midir? Hayır. Önceki yapılmış sınır ötesi harekâtlardan hiçbir farkı kalmayacağı kesindir. SON HAREKAT... Politik görüşmelerle sonuç alınması mümkün değildir. Çıkarlarının çatıştığı Ortadoğu'da siyasi hedefimizi elde edebilecek tek güç askeri güçtür. Kuzey Irak dağlarında teröristleri yok etmek zamana bağlı bir olaydır. Bitmeyecek çatışmalarla kaybedilecek zaman Türkiye'nin aleyhine işleyecektir. ABD ve İsrail'in Ortadoğu politikası bellidir ama Türkiye'nin politik hedefleri belli değildir. Kararsız bir Türkiye bölgede etkinliğini zaman içerisinde tamamen yitirecektir. Türkiye kararını vermeli ve Kırmızı Çizgilerini yeniden çizmelidir. Irak'ın şekillenmesi tamamlanmadan ortaya konulacak kararlı bir politika Türkiye'nin saygınlığını ve gücünü arttıracaktır. Dolayısıyla bu çerçevede kara harekâtı PKK ile mücadeleden öte stratejik bir mahiyet kazanmaktadır. Ulusal çıkarların korunduğu bir siyasi SİYASİ HEDEFİ NE OLMALI? Türkiye'nin ulusal çıkarlarını ön planda tutan milli bir strateji çerçevesinde bu harekâtın siyasi hedefi ne
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear