Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
kullanılabilmesi için mevcut ve Su israfı, son dönemde Türkiye’nin gündemine geliştirilecek tesisler olarak 730 yoğun olarak geliyor... adet baraj ile 2000’den fazla gölet’in yapılmış olması gerekmektedir. Bu barajlardan 212 adedi işletmede, 88 adedi inşa halindedir. Türkiye’deki su kaynakları ile ilgili projelerin yaklaşık üçte biri gerçekleştirilmiş olup bundan sonra gerçekleştirilmesi gereken projelerin, bugüne kadar gerçekleştirilmiş olanların iki katı mertebesinde olduğu görülmektedir. Bu da bu yatırımlarda planlamadan işletmeye kadar proje ekonomisinin ve verimliliğin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Su kaynakları konusunda VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda sorun alanları ve gelinecek nokta şu ana başlıklarla yer almıştır: Su kaynaklarının tahsis, kullanım ve yönetimine yönelik yeterli mevzuatın bulunmayışı doğal ve ekonomik kaynakların israfına yol açmaktadır. Yatırım Programında yer alan proje paketinin ve bekleyen proje stokunun büyüklüğü göz önüne alındığında, mevcut yatırım imkanları ile tarımsal altyapı ihtiyacının ülke genelinde arzulanan düzeyde ve sürede karşılanması mümkün görülmemektedir. mali hem de doğal kaynağımızı yeterince verimli Bu durum, bütçe imkanları çerçevesinde yatırımı kullanamadığımızı göstermektedir. sürdürülen projeleri ekonomik olmaktan çıkarmakta, Son dönemde bunun farkına varılmış ve DSİ projelerden beklenen faydanın zamanında teminini ve tarafından yeni sulama projelerinde ileri sulama plan hedeflerini olumsuz etkilemektedir. teknolojileri tercih edilmeye başlanmıştır. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı hedeflerinde Burada sulama sistemi yatırımı örneği, "Tarımsal politikalar doğrultusunda dengeli ve sulamaların hem önemli yatırımlarımızdan olması çevreyle uyumlu tarımsal kalkınmanın sağlanmasına hem de suyun verimli kullanılması ile ilişkisi yönelik olarak tarımsal altyapı yatırımlarının her nedeniyle seçilmiştir. Ancak ülkemizde aşamasında yatırımdan faydalananların her türlü havalimanlarından, yol inşaatına ve özellikle katılımı sağlanacaktır" denmektedir. Buna ilaveten belediyelerin içmesuyu temin sistemlerinden arıtma "Mevcut altyapının etkin kullanımı ve yeni tesisi işletmesine kadar birçok büyük altyapı yatırımların gerçekleştirilmesinde kaynakların projelerinde de kaynak israfına rastlamak rasyonel kullanımı temin edilecektir" ifadesi yer mümkündür. almaktadır. Bu tespit ve öneriler bundan önceki DPT raporlarında da yer almasına rağmen uygulamaya ALİ KAYNAK İSRAFI geçirilmemektedir. Sulama sistemi olmasına rağmen 385.000 hektarlık alan Sulanamıyor: Çok büyük maliyetlerle ULAMADA KAYNAK İSRAFI gerçekleştirilen sulama yatırımlarından beklenen Ülke genelinde uzun yıllar ortalaması alındığında faydanın sağlanması sulama alanı içindeki sulama sistemlerindeki sulama oranının yüzde 65, sulanmayan alanları en aza indirmekle, başka bir sulama randımanının ise yüzde 45 mertebesinde ifadeyle sulama oranını artırmakla mümkündür. DSİ olduğu görülmektedir. Bunun anlamı ise yapılan tarafından geliştirilen sulama alanının içerisinde yatırımın üçte birinin faydaya dönüştürülmediği, sulanmayan alanın sulanmama sebepleri ile ilgili kullanılan suyun ise yarısından fazlasının heba 2006 yılı verilerini incelendiğinde aşağıdaki sonuca edildiğidir. ulaşılmaktadır. Sulama oranı, sulama alanı içindeki sulanan alanın Sulama sistemi bulunan ancak sulama yapılmayan toplam sulama alanına oranı olarak tanımlanır. arazilerin yarısından fazlasına karşılık gelen 385 bin Sulama randımanı ise sulama şebekesinde bitki hektarlık arazi sadece "Yağışların yeterli görülmesi tarafından kullanılan su miktarının şebekeye alınan su ve su talebinin olmaması, sosyal ve ekonomik miktarına oranıdır. sebepler ve su kaynağı yetersizliği " gibi nedenlerle DSİ tarafından geliştirilen 1 milyon 921 bin 235 sulanmamaktadır. Yukarıda belirtilen diğer nedenler hektarlık toplam sulama alanının 725 bin 069 bir kenara bırakılsa bile sadece "yağışların yeterli hektarlık bölümü çeşitli nedenlerle görülmesi ve su talebinin olmaması" nedeniyle sistem sulanamamaktadır. Bu kapsamda sulama sistemi kurulmasına rağmen sulanmayan sulama alanı ise 195 getirilen araziler içinde toplam sulanmayan arazi bin hektardır. oranı yüzde 38 olmaktadır. Yukarıda sözü edilen 385 bin hektarlık arazinin, Suyun verimli kullanılması ve kullanılan sudan en sulama sistemi götürülmesine rağmen sulanamama yüksek faydanın sağlanması gün geçtikçe daha nedenleri, yatırımdan önce görülebilecek cinsten önemli duruma gelmektedir. Ancak yaptığımız nedenlerdir. Bu nedenle de buraya yapılan sulama sulama sistemlerinin performansını belirleyen sulama yatırımı açıkça bir kaynak israfıdır. Bunun için randımanı değerinin yüzde 60 seviyelerinde olması yatırım yapılacak projelerin ve yatırım önceliklerinin gerekirken yüzde 45 mertebesinde yer alması hem daha rasyonel kriterler kullanılarak tespiti gereklidir. C S TRATEJİ 7 Bunun yanı sıra çiftçide sulu tarım kültürünün geliştirilmesi de büyük önem taşımaktadır. DOĞAL KAYNAK İSRAFI Suyu daha verimli bir şekilde kullanmalıyız: Sulama sistemlerinde sosyopolitik faktörlerin etkisi ve baskılar nedeniyle israf edilen mali kaynağın yanı sıra sosyokültürel ve eğitim eksikliği gibi nedenlerle stratejik bir doğal kaynak olan su da verimli bir şekilde kullanılamamaktadır. Suyun klasik sulama yöntemleriyle ve de bilinçsiz bir şekilde kullanılması suverim ilişkisinin yüksek bir düzeyde tutulmasını ve kullanılan sudan en yüksek faydanın sağlanmasını engellemektedir. 2006 yılında DSİ tarafından işletilen ve devredilen sulamalarda hektarda 10948 metreküp suyun kullanıldığı açıklanmıştır. Yine 2006 yılında sulama verimliliğinin de yüzde 43 olarak gerçekleştiği belirtilmiştir. Sulama verimliliği aynı zamanda sulama sisteminin performansını da belirlemektedir. Bu değerin yüzde 60 seviyesinde olması gerekirken bundan yüzde 17 oranında düşük olması hala sistemde iletim ve çiftlik kayıplarının önemli düzeyde yüksek olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan DSİ’nin 2006 yılı Sulama Tesisleri Değerlendirme Raporunda "Sulama suyu ihtiyacı ve kullanılan su miktarına göre ihtiyacın karşılanma oranı 1,3 olarak gerçekleşmiştir. Buna göre sulamalarda ihtiyaçtan fazla su kullanıldığı tespitini yapmak mümkündür" denmektedir. Türkiye’de öncelik değerlendirilmesi yapılmadan başlanan birçok proje bulunuyor. Kamu bütçesinin bu projelerin tamamını kabul edilebilir bir sürede finanse etmesi olanaklı olmadığından, harcamalar atıl olarak kalıyor. Yarım kalmış yüzlerce proje yerine, fayda üreten onlarca proje dikkate alınmalı… KAYIPLAR ARTIYOR Ülkemizin birçok kaynağı, planlı kalkınma anlayışından uzaklaşılması ve ulusal politikaların dışlanmasıyla israf edilemeye başlanmıştır. Uzun dönemdir süren bu politikanın faturası oldukça yüksek olmaktadır. TOBB tarafından 2001 yılında hazırlanan bir raporda 19912001 yılları arasındaki kaybın yaklaşık 195 milyar dolar olduğu belirtilmiştir. Ülkemiz özellikle son dönemde, kurumsal yapılanmasından uygulayacağı politikalara kadar uluslararası alandan gelen taleplere oldukça açık bir yabancılaşma sürecini yaşamaktadır. Bunun yanı sıra planlamadan yatırıma ve işletmeye kadar olan süreçlerde savurganlık ve verimsizlik etkili olmaktadır. Tüm bu olumsuzluklarda sosyoekonomik, sosyopolitik ve sosyokültürel birçok unsur da etkili rol oynamaktadır. Siyaset kurumunun bu kayıplardaki büyük sorumluluğu ise yadsınamaz. Ancak bu sorumluluğun siyaset kurumu kadar bu kurumu çıkarları doğrultusunda yönlendiren çevrelerde de aranması gerekmektedir. Ülkemizin tüm kaynakların verimli kullanımı için öncelikle her alanda politika üretme, planlamauygulama ve denetleme görevi üstlenmiş kurumlarının olabildiğince bağımsız çalışarak görev yapacakları bir sistematik yapıya ihtiyaç bulunmaktadır. Böyle bir sistem oluşturulana kadar kaynaklarımızın verimsiz kullanımından oluşacak olan kayıpların giderek artacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu alandaki toplumsal bilinç ve desteğin artması da çözüm için en önemli adımlardan birisi olacaktır. M S