Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Barış ADIBELLİ TUSAM AsyaPasifik, Çin Danışmanı badibelli@yahoo.com ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 15 Aralık 2008/233 Hindistan’daki saldırılar yeni sürecin başlangıcı… Y aklaşık 200 kişinin hayatını kaybettiği Hindistan’ın Mumbai şehrinde gerçekleştirilen terör saldırıları, Asya’nın 11 Eylül’ü olarak tarihe geçti. Daha önce adı hiç duyulmamış bir örgüt olan Deccanı Mücahidin örgütünün düzenlediği saldırılar, zamanlama açısından dünyanın oldukça hassas bir dönemden geçtiği günlere denk gelmiştir. Bu nedenle, Hindistan’a yapılan terör saldırılarının satır aralarının iyi okunması, saldırıların arkasındaki nedenlerin iyi incelenmesi gerekir. Zira Hindistan’a yapılan saldırılar küresel ve bölgesel düzeyde bir takım yansımalara gebedir. Mumbai kenti Hindistan ekonomisinin belkemiği, ülkenin en büyük finans merkezidir. Bu açıdan 11 Eylül’de dünyanın finans merkezi olan New York’ta ikiz kulelere yapılan saldırılara öz itibariyle benzemektedir. Deccanı Mücahidin örgütünün isminin ilk kez duyulması aslında eylemlerin adresini de gösterir beş çapulcu” Somalili, para için böyle müdahalenin kendi topraklarında yankı nitelikteydi. Bu tür naylon örgütlerin profesyonel gruplar kurabiliyor? bulacağını düşünmektedirler. Bu arkasında genelde El Kaide örgütü Soruların cevapları biraz da ince bir endişeler, Hindistan’ın korsanlara karşı bulunmaktadır. ayrıntıda gizli… Radikal İslami gruplara giriştiği operasyonun ardından karşılık Hindistan’a yapılan terör saldırılarını mensup oldukları söylenen bu korsanların olarak kendi topraklarında saldırıya net bir şekilde anlayabilmek için bölgesel dünyadaki hemen hemen Sünni bütün uğramasıyla ispatlanmıştır. ve küresel gelişmeler kapsamında İslami grupların sempati duyduğu Suudi değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu Arabistan’a ait tankeri de kaçırmış PAKİSTAN SENARYOSU açıdan Hindistan saldırılarının nedenleri olması… Hemen belirtmek gerekir ki Saldırıların arkasındaki nedenlere arasında göz ardı edilmemesi gereken üç dünyadaki Sünni gruplardan Suudi ilişkin diğer bir varsayım ise Pakistan’dır. senaryo bulunmaktadır. Bunlardan Arabistan’a sempati duymayan hatta Hintli yetkililer, bu saldırıların arkasında birincisi son günlerde Aden Körfezi ve sevmeyen tek bir istisna bulunmaktadır; o Pakistan olduğunu iddia ederken Somali açıklarında ortaya çıkan da El Kaide örgütüdür. Bu analiz de bizi Pakistan, iddiaları sert bir şekilde korsanlardır. Radikal İslami gruplarla Aden körfezindeki korsanlık faaliyetinin reddetmiştir. Saldırıların ardında ilişkili olduğu söylenen Somalili arkasında aslında El Kaide’nin Pakistan’ın olması için ne gibi bir korsanlar birçok gemiye el koyarak fidye bulunduğunu göstermektedir. Zaten bu gerekçe olabilir diye bakıldığında talep etmektedir. Bu gemilerin içinde çaptaki istihbarat ve lojistik destek de, gerçekten birçok gerekçe var, ama hiçbiri dünyanın en büyük petrol tankeri, dünyada bu tip eylem yapma kabiliyetine nükleer bir güce sahip ve ABD’nin yakın Türkiye’ye ait gemiler ve Rus tank ve sahip olan örgütlerin başında gelen El müttefiki Hindistan’ı kızdıracak kadar silahlarıyla dolu bir Ukrayna gemisi de Kaide’yi işaret etmektedir. Kaldı ki yaşamsal değil. Öte yandan Pakistan ile bulunmaktadır. Bölgede Rus, Amerikan Somali’de son zamanlarda El Kaide’nin Hindistan’ın giderek birbirlerine ve NATO gemilerinin bulunmasına karşı yaklaşması ve aralarındaki sorunları hiçbir şekilde etkin bir önlem alınmaması gittikçe etkinlik kazandığı biliniyor. Bu eylemlerle, El Kaide, hem yüklü çözmeleri ise gerek bölgesel gerekse veya kurtarma operasyonu yapılmaması miktarda para kazanmakta hem de önemli küresel güç dengelerine en büyük zararı da ayrıca düşündürücüdür. Bu ortam bir deniz yolunda ticareti verecektir. Dolaysıyla bu saldırıların bir içinde geçtiğimiz hafta Hindistan deniz engellemektedir. ABD ve Rusya başka yönünün Pakistan ile Hindistan kuvvetleri Aden körfezi açıklarında arasında başlayan yumuşama döneminin korsanlarla çatışmaya girerek korsanların korsanların arkasındaki El Kaide’yi bildikleri için her hangi bir müdahalede bozulmasını temin etmek olabilir. Zira gemisini batırmıştır. Böylece, Hindistan, bulunmamaktadır. Zira böyle bir Geçtiğimiz Eylül ayında Birleşmiş ABD, Rusya ve NATO’nun aksine korsanlara karşı caydırıcı bir adım Hindistan’ın Mumbai kentindeki terörist saldırılar... atmış ve bu adımın devamının da geleceğinin mesajını vermiştir. Asya’nın 11 Eylülü Hindistan’ın finans merkezine yönelik terör saldırısı, tüm bölgesel dengeleri yakından ilgilendiriyor. Somali’deki korsanlık olayları, Obama’nın Asya’ya yönelecek olması, PakistanHindistan ilişkilerinin düzeltilmesi arayışları bu saldırılardan payını almış durumda… SOMALİ KORSANLARI Dünyadaki finansal kriz maalesef buradaki korsanların kimler olduğu veya hangi amaca hizmet ettiklerinin irdelenmesini engellemiştir. Korsanların bütün gemilerin rotalarını ve kıyıdaş ülkelerin deniz kuvvetlerinin pozisyonlarını daha önceden bilmeleri ve en uygun yerde operasyon düzenleyip ele geçirmeleri bölgede ülkelerini kapsayan iyi bir istihbarat şebekesine ve lojistik desteğe sahip olduklarını göstermektedir. Normal şartlar içerisinde böyle bir kabiliyete ancak devletler ve istihbarat servisleri sahip olabilir. O halde kim bu korsanlar? Nasıl oluyor da “üç Milletler toplantısı için New York’ta bulunan Pakistan Devlet Başkanı ile Hindistan Başbakanı’nın görüşmelerinde aralarındaki sorunların diyalog ile çözümlenmesi sonucu çıkmıştı. Böylece, varılan anlaşma gereğince Pakistan, dışişleri bakanını 26 Kasım’da 3 günlük resmi bir ziyaret için Hindistan’a gönderme kararı aldı. Burada Keşmir sorunu, terörizm ve güven artırıcı önlemler konusunda görüşmelerde bulunulacak ortak bir platform yaratılacaktı. Tahmin edileceği üzere saldırılar nedeniyle bu ziyaret de fiyaskoyla sonuçlandı ve HindistanPakistan ilişkileri gerildi. Pakistan’ın geçtiğimiz aylarda Çin ile nükleer işbirliği anlaşması imzaladığı düşünülürse, ABD’nin bölgedeki doğal müttefiki Hindistan ile ilişkilerinin gerilmesinin bölgesel dinamiklerde ne denli bir etki yapacağı açıktır. Saldırıların ardındaki üçüncü neden ise daha küresel çaptadır. Obama, ABD başkanlığına seçilme sürecinde dış politika ile ilgili hemen her görüşünde yeni dönemde ABD’nin Ortadoğu merkezli bir politika yerine Avrasya merkezli bir politika izleyeceğinin işaretlerini vermiştir. Değişim sloganıyla göreve gelen Obama’nın İslam dünyasında giderek artan popülerliğine bağlı olarak ABD’ye yönelik de tavrın giderek değişmesi El Kaide’yi rahatsız etmiştir. El Kaide, yaptığı açıklamalarda Obama’nın Amerikan politikalarını devam ettireceğini vurgulamıştır. Obama da Bush kabinesindeki savunma bakanını kendi kabinesine alarak aslında bu görüşleri doğrulamıştır. Oysa Amerikan halkı 11 Eylül sonrası yaşanan sürece bir tepki olarak Obama’yı seçmişti. Hindistan saldırıları 11 Eylül sürecinden giderek uzaklaşan dünya ve Amerikan kamuoyunu tekrar bu sürecin travmatik iklimine soktu. Saldırılarla birlikte başta ABD olmak üzere dünyanın birçok yerinde terör alarmı verildi. Özellikle, Bush yönetiminin son günlerde Taliban’la masaya oturabileceğinin mesajlarını vermesi Afganistan’ı kendisi için cennet gören El Kaide’yi pek memnun etmemişti. Zira ABD’nin Taliban’la uzlaşması, Taliban’ın da El Kaide’yi Afganistan topraklarından çıkarma ihtimalini taşıyor. Bu nedenle El Kaide de mücadele cephesini hassas iç dinamiklere sahip olan Çin ve Hindistan topraklarına çekerek bölge dengeleriyle oynamak istemektedir. Hatırlanacağı üzere Pekin olimpiyat oyunları öncesinde Çin’in Uygur Özerk bölgesinde düzenlenen saldırıları daha önce hiç adı duyulmamış bir Uygur örgütü üstlenmişti. Hindistan’daki saldırılarda da böyle adı duyulmamış bir örgütün üstlenmesi, naylon örgütler aracılığıyla El Kaide’nin yaptığı eylem stratejisine uymaktadır. Her iki ülkenin de Müslüman vatandaşlarıyla problemleri bulunmaktadır. Buradan da anlaşılıyor ki aslında bu bölgede amaçlanan kargaşa El Kaide’yi de aşan bir takım büyük sonuçlar doğurabilecek niteliktedir. Teröristlerin bir kısmının üzerinden İngiliz pasaportu çıkması bu kuşkuları daha da artırmaktadır.