25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 Erdal SARIZEYBEK TUSAM İç Güvenlik ve Terör Danışmanı esarizeybek@tusam.net ST R A T E J İ c Cumhuriyet Strateji 15 Aralık 2008/233 sayılar, birkaç binle ifade edilir Aktütün ve benzeri saldırıların değerlendirilmesi… bulan oldu ama eylem taktik ve teknikleri, Ekim 2008 günü, Irak kuzeyindeki Basyan terör kampından gelen teröristler, Şemdinli Aktütün’de konuşlu Jandarma Hudut bölüğüne saldırdı. Öğle üzeri başlayan çatışmalar akşama kadar sürdü ve 17 vatan evladı şehit oldu. Çatışmanın ardından Terörle Mücadele Üst Kurulu olağanüstü toplandı ve alınması gereken tedbirleri gözden geçirdi. Ülke genelinde şehit cenaze törenleri yapıldı ve törene katılan öfkeli halk “Kahrolsun PKK” ve “şehitler ölmez vatan bölünmez” sloganları attı. Başbakan Erdoğan; “Terörle mücadelemiz kararlılıkla sürecek” dedi. 8 Ekim 2008 tarihinde Taraf gazetesi baskının 16 gün önceden ihbar edildiğini, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerekli önlemi almadığını iddia eden bir haberi manşetine taşıdı. Bunun üzerine Genelkurmay Askeri Mahkemesi Taraf'ın haberine yayın yasağı koydu. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ bir basın toplantısı düzenleyerek Taraf’a çok sert yanıt verdi ve açıklamasında; “Herkesi dikkatli olmaya ve doğru yerde bulunmaya davet ediyorum” uyarısında bulundu. Ardından 2. Ordu Komutanlığınca Aktütün saldırısı ile ilgili olarak askeri soruşturma başlatıldı. Aslında teröristlerin Aktütün saldırısı ilk değildi; 16 yıl önce 12 Eylül 1992’de aynı bölük yine terörist saldırısına maruz kalmış ve 22 vatan evladı çıkan çatışmada şehit olmuştu. 9 Mayıs 2008’de yapılan saldırıda ise altı vatan evladını Türk milleti son yolculuğuna uğurlamıştı. Şehit olmak Türk milletinin kaderi miydi? Askerin taktik hatası yok ise, stratejik hata nerede ve kimdeydi? 3 Siyasetin stratejisi yanlış Irak sınırındaki Aktütün Jandarma Sınır Karakolu’nun emniyet unsuruna yönelik terörist saldırı dikkatleri terörle mücadeleye yoğunlaştırmıştı. Bu bölgede daha önce benzer saldırılara olmuş, çözümleri de üretilmişti. Otomatik Tüfek, Kannas Keskin Nişancı Tüfeği ve Kaleşnikof Piyade Tüfeklerini talan ederek önemli bir ateş gücüne sahip olmuştu. Dönemin Sıkıyönetim ve OHAL otoritesinden kaçanlar, bölgedeki aşiret ve kan davalarından kaçanlarla birlik olmuş ve Irak kuzeyine geçerek örgüte katılmıştı. 91 Ağustos’u itibariyle Şemdinli güneyi Hakurk, Şemdinli batısı Basyan ve Avaşin terör kamplarında sayıları beş bini bulan bir terörist varlığı yerleşik konuma geçmişti. Ummadığı bir ateş gücüne kavuşan ve hiç beklemeği sayıdaki katılım ve Irak kuzeyinde Çekiç Güç’ün sağladığı hareket serbestisi karşısında kendini adam yerine koyan İmralı’daki mahkum, BotanBehdinan sözde savaş hükümetini Şemdinli’de kurmayı hayal etmeye başlamıştı. Örgütün iki numaralı ismi Osman Öcalan ise Hakurk alan sorumlusu olarak Türkiye’de yapılacak eylemlerin planlarını hazırlamakla meşguldü. İlk olarak 4 Ağustos 1991’de Hakurk terör kampının Türkiye’ye açılım noktasında olan Samanlı Jandarma Sınır Karakoluna saldırdılar; 10 vatan evladı şehit, 9 vatan evladı ise Gazi oldu ve 7’si ise örgüt tarafından kaçırıldı. Ne yer sarsıldı ne de gök, şehitlerimize ağladık. Ardından Şemdinli hudut boylarına yayıldı teröristler, sözde gümrük dediler, her kaçak patikasından hududu kestiler, İran ve Irak cephesinden Şemdinli’yi çembere aldılar. 30 Ağustos 92’de Alan Jandarma Hudut Bölüğüne saldırdılar, 19 şehit verdik biz. Kana susamış bu hainler hiç durmadı; 13 Eylül 92’de Aktütün Jandarma Hudut Bölüğüne ve ardından Derecik Komando bölüğüne saldırdılar. İlk kapsamlı ve imha amacına yönelik saldırılardı bu, tıpkı Alan gibi. Gün boyu sürdü çatışmalar ve 55 şehit verdik. Kahramanca çatıştı Mehmetçikler, teröristlere büyük darbe vurdular, hatta terörist kitaplarına geçti bu çatışmalar ve tarihin en büyük darbesini Aktütün’de aldıklarına dair itiraflarda bulundular ama neyleyim, ay yıldızlı bayrağa sarılı cenazeleri gönderdik analarımıza, evlat diyerek. İKİNCİ SALDIRI Birinci saldırıdan sonra geçen yıllar terörist cenahında pek fazla bir şeyi değiştirmedi; Hakurk aynı Hakurk’tu, Şemdinli güneyinde teröristlerin ana eylem hazırlık kampı olma özelliğini hiç değiştirmedi. Basyan ve Avaşin’de de pek değişiklik olmadı, teröristlerin Hakurk bağlantılı ileri üs konumunda kaldılar hep. Dünden bugüne değişen belki de terörist sayısı oldu, birkaç on bini İLK SALDIRI 1991 Körfez Savaşında Özal siyasetinin Irak politikası iflas etmişti ama kimse dile getirmiyordu bunu ve kimsenin tarihten ders almak gibi bir niyeti yoktu. 36. paralel kuzeyine yerleşen Çekiç Güç Saddam kuvvetlerinin güneye çekilmesini sağlamış ve devlet otoritesinin bulunmadığı kuzey bölgesine PKK terör örgütü yerleşmişti. Örgüt, Saddam’dan geride kalan RPG7 Roketatar, Bikeysi Irak kuzeyindeki terör kampları, geçiş noktaları yine hep aynı kaldı. Bir başka değişiklik belki de örgütün siyasi kanadında oldu; ABD’nin 2003 Körfez Savaşı ve Irak’ı işgaliyle gelişen Barzani politikası ile AB’nin İmralı çizgisinde gelişen PKK siyaseti, DTP adı verilen ve Yüce Meclis’te milletin vekili olarak temsil edilen bu siyasi partiyi biraz daha cüretlendirdi ve bölünme isteklerini açık açık dile getirir oldular. Terör örgütüne yönelik siyasetin stratejisinde ortaya çıkan bir başka önemli değişiklik ise ABD ile varılan anlaşmada oldu; Irak kuzeyindeki örgüt kamplarının ABD’nin istihbaratıyla vurulmasına karar verildi. 1 Aralık 2007’den itibaren Türk Hava Kuvvetlerine ait uçaklar, PKK terör örgütünün Irak kuzeyindeki kamplarını havadan ağır ateş altına almaya başladı. 2 Mayıs 2008 günü Genelkurmay’ın basın açıklamasıyla; “Irak’ın kuzeyinde Kandil Dağının Irak tarafında kalan kesimlerinde tespit edilen PKK/KONGRAGEL terör örgütüne ait hedefler, Türk Hava Kuvvetleri uçakları tarafından 1 Mayıs 2008 günü saat 23:30’dan itibaren icra edilen kapsamlı ve etkili bir hava harekatı ile” vurulduğu, bu hava harekatında “toplam 43 hedefin” ateş altına alındığı, bu kapsamda, vurulan tesislerde bulundukları istihbarat kaynaklarınca teyit edilen “çok sayıda teröristin etkisiz hale getirildiği” ve “terör örgütüne ait 29 barınak, 5 mağara, 5 malzeme deposu, 3 kontrol noktası ve bir haberleşme noktasının kullanılamayacak şekilde tahrip edildiği” kamuoyuna açıklandı. Bu açıklamadan kısa bir süre 9 Mayıs 2008’de kalabalık bir terörist gurubu Aktütün Jandarma Hudut Bölük Komutanlığına ikinci kez saldırdı, yani bir hafta öncesi vurulan yerlerden çıkan teröristler tarafından. Çıkan çatışmada altı vatan evladı şehit oldu. Yine Terörle Mücadele Üst Kurulu olağanüstü toplandı, yine mücadeleye ilişkin tedbirler Dağlıca karakolu...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear