22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Cumhuriyet Strateji 15 Aralık 2008/233 ST R A T E J İ c “Amerikan rüyasının gerçek olduğu bir refah ve barış toplumu” olarak ifade edilmektedir. Peki ya ABD’nin dünyayı saran elleri ile yeni idealizm ne kadar örtüşecektir? Obama’nın yarattığı yeni idealizm ABD dış politikasında bir paradigma değişikliği getirebilir mi? Yeni idealizm, tıpkı baba Bush’un ‘Yeni Dünya Düzeni’ gibi içi boş ve taraftarları belirsiz bir siyasi düşünce olarak daha doğmadan kaybolup gidebilir. Obama ve Biden... 7 terör, Barzani ve içinde AB taraftarlarının yoğunlaştığı ezberbozan ve İkinci Cumhuriyetçilerin oluşturduğu etki ajanı ağının daha güçlü besleneceği anlamına gelmektedir. Önümüzdeki dönemde de ABD ve AB’nin pastasından faydalanmak isteyen şirket sahipleri, dernek ve vakıflar, gazete ve TV sahipleri, akademisyenler, köşe yazarları gibi şöhret, kariyer ve maddi çıkar peşindeki pek çok kimse artan bir şekilde bu ağın içinde yer edinme gayreti içinde olacaktır. Devlet, parti, medya, 5 Başta terörist gruplar olmak üzere başkalarının özgürlüğü ve güvenliğini tehdit eden gruplar ile mücadele. 6 Zorluk çıkaran rejimlerde sınırları dahilinde özgürlükleri geliştirmek ve başta terörizm olmak üzere yasa dışı faaliyetleri yasaklamak için ‘sorumlu egemenliği’ güçlendirmek. 7 Daha aşırı durumlarda vatandaşlarının haklarını ihlal eden ve terörist örgütleri destekleyen rejimlere son vermek. Ancak Amerika’nın demokrasi ve özgürlükler gibi Amerikan ideallerini yayma illüzyonu altındaki hegemonya uygulamaları kesin bir amaçtan ve gerçek bir kamuoyu desteğinden yoksundur. ABD toplumu kendi değerlerini ve ilkelerini tüm dünyaya yaymak için hayatlarını tehlikeye atmayı gerekli görmemektedir. Obama’yı iktidara getiren nedenler arasında kamuoyunun bu algılaması önemli bir faktör olarak görülmelidir. Özgürlük ve demokrasi yayma işleri; Amerikan ekonomik çıkarlarını korumak üzere siyasi ve ekonomik bir elit tarafından kurgulanmış hegemonya modelidir. Obama’nın demokrasi ve özgürlük merakını ölçmek için kendi yayınlayacağı Ulusal Güvenlik Stratejisi ile Savunma Bakanlığı’nın Ulusal Savunma Stratejisi’ni beklemek ve bütçede Silahlı Kuvvetler yanında NED(2), USAID(3) ve Dışişleri Bakanlığının DRL(4)’si gibi Amerika’nın ülke dışındaki örtülü ağının mimarı olan kurumlarına ne kadar para ayrıldığına bakmak gereklidir. zorunda kalacaktır. Obama, Irak’tan Şiilere rağmen Amerikan güdümlü bir yönetim bırakarak çekilmek ve nükleer amaçlarından vazgeçirmek için İran ile anlaşmak zorundadır. Afganistan’dan çıkmak isterse bunu hem Taliban hem de İran ile anlaşarak yapmalıdır. Obama’nın seçim zaferinin açıklandığı gün Kaliningrad’a balistik füzelerini yerleştirdiğini açıklayan Ruslar ile de görüşmek ve anlaşmaktan başka bir seçenek bulmak zordur. Bretton Woods kurumlarını (IMF, Dünya Bankası ve Tablo 1: ABD Güvenlik Stratejileri Yıl 1944 1947 1949 1950 1951 1952 1953 1954 1957 1961 1962 1963 1967 1969 1972 1977 1978 1980 1982 1983 1992 1994 2002 Proje / Doküman Bretton Woods Truman Doktrini Marshall Planı NSC 4/A NATO NSC68 ABDJaponya Anlaşması NATO Lizbon Konferansı NSC 162/2 NATO MC 48, Manila Paktı/SEATO NATO MC 14/2 Berlin İhtimalat Planı, NSAM 2 McNamara Ann Arbor Söylevi Genel Maksat Kuvvetleri Garantili İmha, DPM NATO MC 14/3 Nixon Doktrini Şangay Bildirisi ABM Anlaşması Strateji Dünya Düzeni: Küresel Ekonomik Yapı Çevreleme: Siyasi Yükümlülük Çevreleme: Ekonomik Vasıtalar Çevreleme: Örtülü Siyasi Vasıtalar Çevreleme: Askeri Yükümlülük Çevreleme: Büyük Strateji İkili Yükümlülük Konvansiyonel Savunma Yeni Bakış Kara Savaşına Yeni Bakış, Paktomanya Esnek Mukabele Başlangıç Esnek Mukabele: Kabus, Karşı Ayaklanma Nükleer Karşı Kuvvet Savaşlar: Askeri İsteklerin Zirvesi Durum & Strateji Esnek Mukabele: Diplomatik Onay Savaşlar: Düzenli Gerileme Güç Dengeleme Stratejik Çelişkiyi Düzenleme Petrol ve Yeni Cephe: Ön Strateji Dünya Düzeni: İnsan Hakları Esnek Mukabeleyi Canlandırma Toparlanma Yıldız Savaşları (Stratejik Hayaller) ABD ‘DERİN DEVLETİ’ Amerikan elit tabakasının ortaya çıkması, geçen 50 yılı aşkın bir süredir var olan Amerikan gücünün büyümesinin doğal bir sonucudur. ABD, Soğuk Savaş sırasında ve sonrasında uzak küresel görevlerini yerine getirirken yürütme organı tarafından idare edilen siyasiaskeri bir ağ, Amerika’nın giderek artan dünya üzerindeki rolünün üstesinden gelmek için adım adım ortaya çıkmaya başladı. Zaman geçtikçe dev bir diplomatik ilişkiler aracı, askeri satışlar, istihbarat toplama sistemleri ve bürokratik çıkarlar Amerika’nın kapsamlı küresel işlerini halletmek için bir araya geldi. Bu Obama’nın da iktidara gelmesine müsaade eden ve onu istediği yolda gitmediği zaman alaşağı edecek olan ABD derin devletidir. ABD’de bilgiye erişim ve yurtdışındaki çıkarlar ağı açık bir şekilde siyasiaskeri gücü temsil eden elit bir tabakanın elindedir. Bu, izlenecek siyasi tercihe göre güçlü bir deneyim, psikolojik savaş ve ikna kombinasyonunu herhangi bir noktada destekleyebilen elit ve çok yüzlü bir topluluktur.(5) Obama’da dahil ABD Başkanlarının hiçbirinin uluslararası ilişkiler uzmanlığı yoktur ve bu hiçbir zaman bir engel olarak görülmez. Bush iktidarının elit tabakasına yeni muhafazakarlar ya da Şahinler öncülük ediyordu ve askeri güç üzerine odaklanmışlardı. Bush’un, dış politika deneyimi çok az olduğu için zorunlu olarak bilgi ve düşünce yönünden danışmanlarına bağımlı hale geldi.(6) Obama’yı da danışmanlarına bağımlılık konusunda aynı akıbet beklemektedir. Obama ile ortaya çıkan ‘yeni idealizm’ kendisi tarafından; Amerikan halkının beklentilerini (daha çok sağlık, iş, eğitim alanlarında) karşılamaya yönelik Kaynak: Richard K. Betts: “U.S. National Security Strategy: Lenses and Landmarks”, Princeton University Press, (Princeton, Nov 2004), 4. PD18 PD30 PD59 Reagan Doktrini SDI Taslak Sav. Planl. Rehberi (DPG) Üstünlük Stratejisi NSSUS, Angajman ve Genişleme Üstünlük ve Kol Kola Dünya Düzeni NSSUS, Ön alma, Önleyici darbe Ön Cephede Üstünlük ABD başkanlarının ülkeyi kişisel birikimleriyle değil danışmanların yönlendirmeleri ile yönettikleri bir gerçek. Amerikan eliti, başkana sunduğu bu danışmanlarla kontrolü de sağlar. Olası Obama politikaları açısından Türkiye, ‘çeşitli kartlarla kontrol altında tutulmak istenen bir ülke’ konumunda bulunuyor. MUHTEMEL OBAMA POLİTİKALARI Soğuk Savaş sonrası Avrupa üzerinde etkinliğini yitirmeye başlayan ABD, jeopolitik teorilerin merkezi sayılan Ortadoğu, Karadeniz, Kafkasya ve Orta Asya bölgelerini hegemonyası altına alacak bir yapılanma arayışına girmişti. 11 Eylül 2001’de meydana gelen terörist saldırıları bahane eden ABD, Afganistan harekatı ile Avrasya’nın merkezine uzun süreli nüfuz imkanı bulmuştur. Obama’nın seçim konuşmalarında Afganistan’a öncelik vereceğini açıklaması bir tesadüf değil danışmanlarının fısıldadığı bir Amerikan zorunluluğudur. Ancak güç zafiyeti belirginleşen ABD yeni dönemde pahalı çözümlere girmeyecek sorunlarını görünürde daha çok ikna ve anlaşma yolu, arka planda ise örtülü yollarla çözmek Dünya Ticaret Örgütü) ve dünya küresel finansal sistemini ABD’ye dayalı olmaktan çıkarmak isteyen Avrupalılar ise görüşme masasındaki diğer aktörlerdir. ABD demokrasi ve özgürlükleri geliştirme kapsamındaki şekillendirme politikalarını ise daha az askeri daha çok yumuşak gücü içinde kurgulanan örtülü yollar ile uygulayacaktır. Türkiye ile ilişkilerine gelindiğinde Obama yönetiminden ne Irak ne de Kıbrıs konusunda geçmiş hükümetlerden farklı bir politika beklemek hayalcilik olur. Avrupa Birliği boyunduruğundaki Türkiye, ABD için; AB, PKK, Irak, Ermeni sorunu gibi kartlar ile oyalanması ve kontrol altında tutulması hatta mümkünse ufalanması gereken bir ülkedir. Obama’nın dış politikada yumuşak güç kurgusunu temsil eden örtülü yolları daha çok tercih edecek olması Türkiye’de siyasal İslam, bölücü üniversite gibi çok farklı yapılar içinde güçlü bir çıkar ve milliyetsizlik duygusuyla harekete geçmiş bu kişilerin tanınması ve takibi en öncelikli güvenlik sorunu olarak Türkiye’nin önünde durmaktadır. Dipnotlar: 1 Andrew R. Hoehn, Adam Grissam, David A. Ochmanek, David A. Shlapak, Alan J. Vick: “A New Division of Labor, Meeting America’s Security Challenges Beyond Iraq”, Rand Corporation, (Santa Monica, 2007), 5. 2 NED: National Endowment For Democracy (Ulusal Demokrasi Gelişim Fonu/Vakfı) 3 USAID: U.S. Agency for International Development. 4 DRL: Bureau of Democracy, Human Rights and Labor Affairs. 5 Zbigniew BRZEZINSKI: Tercih, Çev. Cem KÜÇÜK, (İstanbul, 2004), 246. 6 James MANN: Şahinlerin Yükselişi (Rice of the Vulcans) Bush’un Savaş Kabinesinin Gerçek Hikayesi, Çev.: Hasan KÖNİ, İlk Yayınevi, (İstanbul, 2004), 21.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear