Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet Strateji 15 Aralık 2008/233 ST R A T E J İ c 5 “Clinton” isminden duyduğu memnuniyeti hiç vakit kaybetmeden dünya kamuoyu ile paylaşması Arap dünyasında soğuk duş etkisi yarattı. Aynı zamanda Hillary Clinton'un Dışişleri Bakanlığı'na seçilmesi Obama’nın vaat ettiği üzere bundan böyle ABD’nin dış politikadaki önceliğinin diplomasi olamayacağını; yine Obama’nın seçim sürecinde sıklıkla dile getirdiği Irak, Afganistan, Filistin, Suriye ve İran başta olmak üzere Ortadoğu’ya yönelik uygulanabilir bir barış planının olmadığının işareti olarak algılanabilir. Aynı şekilde, Obama’nın şiddetle eleştirdiği Bush döneminin Irak politikalarının altında imzası bulunan Savunma Bakanı Robert Gates’i yeniden aynı göreve getirerek Irak'tan 36 ayda çekileceğine dair aldığı kararın uygulanabilirliğini tartışmalı bir hale getirmiş oldu. Nitekim yeni güvenlik ekibi ile Obama’nın seçim öncesi ve sonrası çizdiği “dış politika tabloları” arasındaki belirgin farklılık, Obama konusunda başta Ortadoğu olmak üzere küresel sistemin köşe başlarında ciddi soru işaretleri oluşmasına yol açtı. Açık bir şekilde görülebildiği üzere Barack Obama’nın birbiriyle oldukça çelişkili olan söylemleri ve eylemleri, böylesine bir ekip ile bölgede yeni bir siyaset inşa edilmesinin son derece düşük bir olasılık olduğunu ortaya koyuyor. Obama’ya “sevgiyle kucak açmış olan” Ortadoğu’da, özellikle de Arap Ortadoğu’sunda, yeni başkana duyulan güven grafiği hızla düşmeye başladı bile. Bu güven düşüşünü Arap basının önemli kalemlerinden biri olan EsSafir Gazetesi yazarlarından Hüsam Aytani, konuya ilişkin makalesinde şöyle ifade ediyor “…Tecrübeler göstermiştir ki her daim seçim söylemleri reel politikanın içerisinde erimiş kaybolmuştur. Obama'nınkiler de büyük ihtimalle eriyebilir. Bu meyanda geçtiğimiz döneme atıfla şunu söyleyebiliriz; George Bush yönetimin 11 Eylül 2001'den bu yana uyguladığı İsrail tarafından hazırlanmış Ortadoğu politikaları, Ortadoğu ile yakınlaşma konusunda Amerika'nın gereksizliğin zirvelerinde dolaştığı bir dönemdi ve bu dönem Ortadoğu ile iplerin birçoğunu kopardı. Yani dünyanın bizim yaşadığımız yerindeki (Ortadoğu’daki) insanların Amerikan siyasetinden pek de bir şey beklememeleri gerektiği açıktır. Bunu açıklanan dış politika ve ulusal güvenlik ekibini öncesiyle kıyaslanarak anlamak mümkün.” (1) Görünen o ki değişecek olan ABD’nin dış politikası değil, bizzat Obama’nın “değişim” politikası ve hatta belki de Obama’nın kendisi olursa kimseler şaşırmasın… Dipnot: 1http://www.assafir.com/Article.aspx?Edit ionId=1106&ChannelId=25310&ArticleI d=135&Author=???? BD’nin çiçeği burnunda başkanı Barack Obama, büyük bir merakla beklenen dış politika ve güvenlik ekibini geçtiğimiz günlerde açıkladı. Hiç şüphe yok ki söz konusu ekibi en çok merak edenlerin başında Ortadoğu ülkeleri geliyordu. Zira son sekiz yıldır ABD’yi yöneten George W. Bush ve şahin ekibinin “güvenlik” gerekçesiyle, “adalet, barış, özgürlük, demokrasi” yaymak bahanesiyle izlediği saldırgan politikaların merkezinde olan Ortadoğu, deyim yerindeyse kabus gibi geçen sekiz yılın ardından “değişim” sloganı ile iktidara gelen Obama’dan gerçekten bir değişim bekliyordu. Ancak Obama’nın dış politika ve güvenlik ekibi olarak açıkladığı isimler, yani Ortadoğu başta olmak üzere ABD’nin küresel ölçekli politikalarını kurgulayacak ve bizzat uygulayacak olan yeni ekip “değişim” sloganının klişe bir seçim vaadinden öteye gidemeyeceğinin sinyallerini verdi. Obama, Dışişleri Bakanlığı’na parti içindeki rakibesi, eski “first lady” Hillary Clinton’ı, Savunma Bakanlığı’na mevcut Bakan Robert Gates’i, Ulusal Güvenlik Danışmanlığı’na da emekli general James Jones'u getirerek Ortadoğu politikaları başta olmak üzere genel anlamda Amerikan dış politikasında vaatlerin aksine çok da fazla bir değişiklik olmayacağı mesajını vermiş oldu. Hal böyle olunca da gerek Afrika kökenli bir zenci olması, gerek ikinci adının Hüseyin olması, gerekse de Müslüman olduğu iddiaları ve tabii ki seçim propagandası süresince dilinden düşürmediği “değişim” söylemi ile Ortadoğu’da büyük sükse yapan, hatta seçilmesi mucizevî bir olaymış gibi olağan üstü bir sevinç yaratan Barack Obama daha resmen Beyaz Saray’a yerleşip, 44. ABD başkanı olarak göreve başlamadan attığı ilk adım ile kendisine büyük umutlar bağlamış olan Ortadoğu’yu hayal kırıklığına uğratmış ve uğratmaya da devam edecek gibi görünüyor. A H. Miray VURMAY TUSAM Ortadoğu Araştırmaları Masası mvurmay@tusam.net Yeni ABD güvenlik ekibinin analizi… Yalnızca Obama ‘güvercin’ ABD’nin yeni başkanı Obama’nın seçim sloganı olan ‘değişim’, açıklanan dış politika ve güvenlik ekibiyle değişim geçirmiş gibi görünüyor. Obama’nın seçilmesinden etkilenen Ortadoğu kamuoyu da, gelişmelerle umutlarını hızla yitiriyor. yukarıda değinildiği üzere 20 Ocak 2009’dan itibaren resmen ABD’yi, fiilen de dünyayı yönetecek olan kabinenin güvenlikten sorumlu olacak kanadının Başkan Obama kadar güvercin olmadığı tam tersine görece daha sağda hatta şahin olarak nitelendirilebilecek isimler olduğu görülünce, Obama’ya atfedilen “değişim” umutları da önemli ölçüde sendelemiş oldu. Hatta Obama’nın güvenlik ve dış politika ekibine yönelik Ortadoğu’dan gelen ilk yorumlar şöyle oldu “gerçekten yapabilecek mi acaba?” Her şeyden önce Hillary Clinton gibi Başkan adaylığı sürecinde “İsrail'in en yakın dostu olduğu” söylemini propagandasının önemli araçlarından biri olarak kullanan ve söz konusu söyleminin altını doldurmaya gayretli olduğu daha şimdiden açıkça belli olan bayan Clinton’un ABD siyasetinin “ikinci adamı” konumuna getirilmesi ve İsrail’in Clinton ve Obama... ŞAHİN KADRO Seçim propagandasını “değişim” sloganı ve bunu tamamlayacak şekilde bir öncekini kast ederek “evet, yapabiliriz” söylemleri üzerine kuran Barack Obama, kişisel özellikleri yanı sıra söz konusu söylemleri nedeniyle de oyların çoğunluğunu alarak ABD Başkanı seçildi. Obama, kullandığı bu söylemlerle sadece kendi halkının oylarını değil aynı zamanda dünyadaki “ötekilerin” de gönüllerini fethetmişti. Her ne kadar mevcudiyetinin çok üzerinde bir şekilde abartılmış olsa da Obama, özellikle George Bush Amerikası’na büyük bir öfke duyan söz konusu “ötekilerin” umut kapısı olarak lanse edildi. Ancak Obama’nın Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Ekibi Dışişleri Bakanı Savunma Bakanı İç Güvenlik Bakanı : Hillary Clinton, Demokrat Parti’deki eski rakibesi. : Robert Gates, Cumhuriyetçilerin önemli isimlerinden, Bush döneminin Savunma Bakanı. : Janet Napolitano, Arizona Valisi Adalet Bakanı Ulusal Güvenlik Danışmanı BM Büyükelçisi : Eric Holder : James Jones, emekli general. : Susan Rice, uzun süredir Obama’nın danışmanlığını yapıyor.