23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Mustafa ÖZBEK Türkiyem Topluluğu Sözcüsü ayat, hepimize sunulan en büyük ve en değerli kutsal bir emanettir. Dolayısıyla, kimsenin bu emanete hainlik etmeye hakkı yoktur. Tek başına yaşam sürmek mümkün olmadığına göre, yaşadığımız hayata saygınlık ve anlam katmak, güzelleştirmek hayatı paylaştığımız insanlarla kurduğumuz dayanışmaya bağlıdır. Bu dayanışma, hem birey olarak hem de toplumsal olarak karşı karşıya bulunduğumuz zorlukların ve sorunların aşılmasını sağlar. Toplumsal yaşam içinde, kendi güçlerine inanan insanların birlikte olduğu ve el ele vermesi halinde büyük zorlukların aşılacağını gösteren birçok örneği görmeye devam ediyoruz. Bu konuda sadece bizlerin değil, dünyanın da unutmadığı, unutamayacağı örneklerden birisi de Türkiye'nin milli kurtuluş savaşıdır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün askeri ve siyasi kişiliği, dehası, milletimizin ve ordumuzun vatan sevgisi, azim ve kararlılığıyla birleşince delegelerinin oylarıyla seçilmiştir. Türkiye, en zoru başarmış soylu bir ülke olarak dünya Türkİş Genel Kurulu ile ilgili olarak söylenmesi tarihinin altın sayfalarına geçmiştir. gerekenler 20. Genel Kurul'da söylenmiş iken, seçime Toplumun kendi içinde de dayanışma modelleri katılan taraflar, seçim sonuçları açıklandığında vardır. Sendikalar, başta çalışanlar olmak üzere yapmış oldukları açıklamalar ile bireylerin sosyal ve ekonomik anlamda güçlü sonuç ve kazanan gurup ile ilgili olmasını sağlayan dayanışmalar olmakla birlikte, olarak 'çirkin sözler' söylememiş demokrasinin de temel unsurlarıdır. Demokratik hak iken, Türkiş'in 'dışındaki' bazı kişi ve özgürlükler, sendikal hak ve özgürlükler olduğu ve kuruluşların sonuçlar ve sürece anlam kazanır. kazananlar hakkında 'iftiraya Türkiye'de işçi hareketi tarihine bakıldığında, varan' açıklamalarda bulunması sendikal anlamda en büyük dayanışma adresinin düşündürücüdür. Türkİş olduğu bir gerçektir. Türkİş'in bugüne kadar, Yeni Türkiş Yönetimi'nin 'bir başta Sendikalar Kanunu, Toplu İş Sözleşmesi Grev tarikatın mensubu' olduğu ve Lokavt Kanunu olmak üzere işçi hareketine iddiasını ortaya atanlar, sadece sağladığı katkıları, faydaları inkâr etmek mümkün mantıktan değil vicdandan da değildir. Türkİş’in efsane lideri Seyfi Demirsoy’un yoksun açıklamalarıyla döneminde kafalara yerleşen "Ankara'da Türkiş konfederasyonun sorumlu olduğu vardır" sözü, ülkeyi yöneten siyasetçilere kitlelerin kafasını karıştırıp, Türk konfederasyonun 'ağırlığını' gösteren bir işçilerinin dayanışmasının tek hatırlatma/ikaz olarak belleklerde kalmıştır. Bu adresi olan Türkiş’in gündemden nedenle Türkiş, kurulduğu 1952 yılından bu yana, uzaklaşmasına ve güçsüz siyasetçilerin etki altına almak istediği kuruluşların kalmasına çalışmaktadır. Elbette ki başında yer almaktadır. Türkiş böyle küçük rüzgârlarla Türkiş'in 69 Aralık 2007 tarihlerinde son yapılan yıkılmaz. Türkiş, bugüne kadar ne bir tarikatın ne de 20. Genel Kurulu da bu yönde iftira boyutuna ulaşan bir siyasi partinin kanatları arasında olmamıştır, söylenti ve iddialara konu olmuştur. 19. Genel olmayacaktır. Türk işçisinin sağduyusu sağlamdır ve Kurul'dan bu yana Türkİş'in Genel Başkanlığını bu sağduyu ile kullandığı oylar, böylesine çirkin yapan Salih Kılıç, konfederasyonu; Genel ihtimallerin ve iftiraların gerçekleşmesine müsaade Sekreterliği'ni Tesİş Sendikası Genel Başkanı etmeyecek ölçüde değerlidir. Mustafa Kumlu'nun, Genel Mali Sekreterliği'ni Türkiş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, 1974 Demiryolİş Sendikası Genel Başkanı Ergün yılında Devlet Su İşlerinde çalışmaya başlamış ve 33 Atalay'ın, Genel Eğitim Sekreterliği'ni Tek Gıda İş yıllık sendikacılık yaşamı sonucunda bugün Genel Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel'in, Genel Başkanlığa layık görülmüş bir arkadaşımızdır. Genel Teşkilatlandırma Sekreterliği'ni ise Genel Madenİş Sekreter Mustafa Türkel, Genel Mali Sekreter Ergün Sendikası Eski Genel Başkanı Çetin Altun’un içinde olduğu bir heyetle birlikte yönetmiştir. 20. Genel Kurul, Türkİş yönetimine talip olan iki listenin demokratik ve olgun mücadelesine sahne olmuştur. Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç ve Türkİş Genel Sekreteri Mustafa Kumlu'nun başını çektiği bu iki listenin mücadelesi sırasında herhangi bir gerilim ve tartışma olmamış ve Türkiş'e yakışan bir olgunluk içinde cereyan eden Genel Kurul sonunda Mustafa Kumlu ve arkadaşları Türkİş'i yeni dönemde yönetecek ekip olarak genel kurul TÜRKİŞ, çalışma yaşamının önemli aktörlerinden biri... H Bir hizmet kervanı: TÜRKİŞ C S TRATEJİ 5 Atalay, Genel Eğitim Sekreteri Nihat Yurdakul ve Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Pevrul Kavlak da uzun yıllar süren işçilik ve sendikacılık yaşamları sonucunda bugün Türkiş yönetimine seçilen arkadaşlarımızdır. Hiçbirinin yaşamında 'tarikat gölgesi' yoktur. Öte yandan Türkiş Yönetimine seçilen Mustafa Kumlu, Mustafa Türkel ve Ergün Atalay daha önceki yönetim içinde yer alan sendikacılardır. Yeni seçilen Belediye İş Sendikası Genel Başkanı ve Türkiş Genel Eğitim Sekreteri Nihat Yurdakul ile Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı, Türkiş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Pevrul Kavlak, sosyal demokrasiyi benimseyen arkadaşlarımız olarak tanınmaktadır. Bu durum, Türkİş'in fikri zenginliğinin göstergesidir. Yurdakul ve Kavlak'ın sosyal demokrat tutumları sebebiyle 'tarikat dünyası' içinde yer almaları söze konu olmayacağına göre, 'tarikatçı' diye kastedilen, daha doğrusu tarikatçı iftirasına maruz kalanlar Kumlu, Türkel ve Atalay'dan başkası olamaz. Böylesine iğrenç, böylesine haksız bir iftirayı, Kumlu, Türkel ve Atalay'a yönlendirenler bu arkadaşlarımızın daha önce de Türkiş Yönetimi'nde olmasına ne diyecekler? Yani eski yönetimde iken 'tarikatçı' olmayacaklar, ama herkesin de yapabileceği TÜRKİŞ’in eylemlerinden... Türk işçisinin en büyük ve en güçlü dayanışmasının adresi olan Türkİş yeni yönetimiyle, dar ve sabit gelirlilerin, işçilerin, emeklilerin, dulların, yetimlerin sorunlarına çare bulacak, çare olacak güçtedir. gibi, bir başka listeyle seçime girip, kazanınca (eski yönetimde de yer aldıkları unutulup) 'tarikatçı' diye suçlanacaklar. Bunu hangi mantık, hangi vicdan kabul eder? Türkiş in yeni yönetimi 'dikkatli' olunması gereken bir süreçtedir. Bugüne kadar Türkiş'in dile getirdiği sorunları gazetelerinin okunmayan köşelerine atanların, bugün sendikacıları kamuoyunda küçük düşürmeye yönelik haberleri manşetlerine taşıması, Türkiş ve bağlı sendikaların 'kafasını yoracağı' bir konu olmamalıdır. Türkİş'in yeni yönetimi, bu tür asılsız iddialara, iftiralara zamanını harcarsa, iddia ve iftira sahipleri Türkiş'i gündemden uzaklaştırarak, hedeflerine ulaşmış olacaktır. Türkİş'in 20. Genel Kurulu bitmiştir. Bu genel kurul, kendi içinde doğruların ve yanlışların tartışmasını yapmıştır. Başından sonuna kadar demokratik havanın eksik olmadığı bu genel kurul sonucunda Türkiş şimdi yeni bir yönetim kadrosuna sahip olmuştur. Yeni yönetimin tek mecburiyeti başarılı olmaktır. Türk işçisinin en büyük ve en güçlü dayanışmasının adresi olan Türkİş, yeni yönetimiyle, dar ve sabit gelirlilerin, işçilerin, emeklilerin, dulların, yetimlerin sorunlarına çare bulacak, çare olacak güçtedir. Türkiş, 'işçiye hizmet' kervanıdır ve Türk işçisinin desteğini alarak Türkiye gündemine ağırlığını koyacaktır. Buna da kimse engel olamayacaktır…
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear