26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

14 C S TRATEJİ İsrail seçimlerinin bölgeye etkileri… Zıtlıklar üzerine kurulu denge Yrd. Doç. Dr. Deniz TANSİ Yeditepe Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü İ srail genel seçimlerindeki siyasal aritmetik tabloyu anlayabilmek için, öncelikle ülkenin toplumsal yapısını, siyaset sosyolojisi yöntemleriyle çözümlemek gerekiyor. Filistin konusu bağlamında ülkemizin gündemine gelen İsrail, söz konusu sorunun belirleyiciliği kadar, aynı zamanda iç toplumsal kırılma noktalarıyla da siyasal şablonunun etkilenmesi açısından ele alınmalı. Bu ele alma yöntemi, İsrail’in Filistin konusundaki siyasaları hakkında da ipuçları verebilir. İsrail’de Araplarla yaşanan sorunlar nedeniyle iç sorunların tartışılması sürekli öteleniyor. Barışın kurulamaması bir anlamda iç siyasetin de dengede tutulmasını sağlıyor. Güvenlik kaygısı Hamas’ın başarısıyla birleşince İsrail toplumundaki farklılıklar da bir süre daha ertelemiş oldu. ifade edebilir. Öte yandan İsrail, varlığını Tevrat’taki ‘vaat edilmiş topraklar’, Kabala öğretisindeki ‘Arzı Mevud’(1) türü efsanelerle, kendi toplumu üzerinde dinsel ibadet düzeyinde bir bağlılık yaratarak meşrulaştırmaktadır. Dünyanın değişik ülkelerinden, sırf Yahudi olduğu için İsrail’e gelen ve yurttaş olarak kabul edilen insanlar, heterojen bir toplum yapısını ortaya koymuşlardır. İsrail, dışarıdan görüldüğü gibi, monolitik bir sosyal yapının üzerinde yaşamıyor. Ancak ‘var olma’ refleksi, dinsel inançlarla ve devlet propagandasıyla söz konusu refleksin beslenmesi, Yahudiliğe özgü dinırk birlikteliği; milliyetçi ve dinci siyasetlerin etkisini yoğunlaştırıyor. Ancak milliyetçidinci yapı, her zaman birlikte dışa vurulmuyor, üstelik Sağ’da ya da Sol’da yer alan değişik siyasal partilerde esnek bir çerçevede kendisini hissettirebiliyor. Milliyetçidinci söylemin tüm bir siyasal alanı kapsaması, toplumdaki kırılmaların örtbas edilmesi için önemli bir işlev üstlendiği somut bir gerçektir. Öte yandan İsrail’i kuran siyasal partinin Solcumilliyetçi bir siyasal eksene sahip olan İşçi Partisi olması, İsrail’deki sosyoekonomik altyapı ilişkilerinin okunması açısından kayda değer bir veridir. Bu çalışmada, İsrail’de günümüzdeki toplumsal yapının, siyasal ilişkiler zemininde, 28 Mart 2006 genel seçimindeki siyasal etkilerini Likud lideri Netenyahu ve eşi. İSRAİL’DE SİYASETİN SOSYOLOJİSİ İsrail, göçlerle ve efsanelerle yaşayan bir devlettir. Yapısı itibarıyla, etrafındaki Arap ülkeleri nedeniyle, her an ‘yok olma’ paranoyasıyla yaşayan, toplumun neredeyse yaşam alanlarının güvenlik kavramıyla belirlendiği bir ülkedir. Göçmenlerden oluşan bir devlet olduğundan, toplumsal açıdan önemli kırılma zeminlerine sahip bulunuyor. Güven bunalımı ve var olma refleksi, seçmen davranışları üzerinde önemli etkileri içeriyor. Bu bağlamda, İsrail’deki siyasal iktidarlar, Filistin sorununun çözümüyle ilgili, seçmen algılamaları oranında varlıklarını sürdürmek ya da sürdürememekle karşı karşıya. Bu çözüm kimi zaman, ‘barış içinde yaşayan iki devlet’, kimi zaman da ‘şiddet yoluyla işgal altındaki topraklarda kalıcı varlık elde etme’ noktalarında, bir sarkaç gibi hareket ediyor. Yani çözüm kavramının tek bir anlamı yok. Aynı sözcüğü kullanan iki İsrailli’den biri şiddeti, kimi barışı değerlendireceğiz. Halen komadan çıkamayan İsrail’in artık eski başbakanı Şaron’un 2005 yazından itibaren Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın bir bölümünden tek taraflı çekilme planının, Hamas iktidarıyla zor duruma düşeceği, Şaron’un kurduğu parti Kadima’nın bundan zarar göreceği, Şaron’un eski partisi Likud’un yıpranacağı, Amir Peretz’in İşçi Partisi’nin, pek fazla bir etkisinin olmadığı seçimler öncesinde tartışılmaktaydı. Şaron, seçimlerde yokluğuyla da belirleyici oldu. Yeni partisi Kadima birinci parti olurken, eski partisi Likud somut bir çöküntü yaşayarak, birincilikten beşinciliğe düştü. Siyasal parti değerlendirmelerini, İsrail’in sosyolojik yapısı ve Hamas’ın seçim başarısıyla etkileşimleri çerçevesinde yapacağız. TOPLUMSAL YAPININ YANSIMASI İsrail, söz ettiğimiz üzere homojen bir toplum yapısına sahip değil. Mavituruncu ayrımı, toplumsal anlamdaki en somut fay hattını ifade ediyor. Maviler laikleri, turuncular köktendincileri simgeliyor. Öte yandan Doğu Avrupa kökenli Eşkenaz Yahudileri beyaz Yahudiler olarak adlandırılıyor, yönetici elitin, bu zeminde oluştuğu iddia ediliyor. Akdeniz Yahudileri yani Sefaradlar, yönetimde diledikleri etkiyi yaratamıyor. İşçi Partisi’nin yeni lideri Amir Peretz dışında (Fas kökenli) siyasal liderlikte adları geçmiyor. Bu arada İsrail Beytinu adı verilen Evimiz İsrail partisinin Rusya kökenli Eşkenaz Yahudilerini temsilen seçimlerde dördüncü parti olması, Eşkenazlar’ın siyasal elit içinde baskın unsur olmalarına rağmen, İsrail’e önceden gelen Eşkenazlar’ın yerleşik olarak algılanmaları, son 10 yılda Rusya’dan İsrail’in davetiyle gelen, sayıları 1 milyon civarındaki nüfuslarıyla toplumda yeni bir alan oluşturan, sonradan gelen Eşkenazlar’ın göçmen olarak değerlendirilmeleri ilgi çekicidir. Söz konusu veriler, İsrail toplumundaki iç kırılmaların, artık siyasal sosyoloji zemininde bir temsiliyet konumuna geldiğini göstermesi açısından kayda değerdir. İsrail’de bazı yazarlar, üçüncü cumhuriyetten söz ediyorlar. Birinci cumhuriyet, 19481973 arasındaki ulusal kalkınmacı ve Araplarla savaşılan dönem, ikinci cumhuriyet 19732005 arasındaki içinde İntifada’yı da kapsayan, Filistin çatışmalarının yoğunlaştığı dönem ve 2005’te başlayan, tek taraflı barış süreci olarak gruplandırılabilir. RADİKAL ORTADOĞU Hamas’ın Filistin’deki 2006 genel seçimlerini kazanması, İsrail seçimleri açısından en önemli etkenlerden biri oldu. Bu çerçevede Hamas’ın siyasal başarısı, sadece Filistin’e yönelik bir zeminde değerlendirilmemeli. Zira köktendinci örgütler, soğuk savaşın ardından, asimetrik tehdit kapsamında küreselleşmeye başladılar. El Kaide’nin
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear