24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

12 C S TRATEJİ Prof. Sinan Sönmez, dışarıdan ‘Başkasının parasıyla Işık KANSU NKARA Dünya ekonomisindeki gidişi değerlendiren Prof. Dr. Sinan Sönmez, "Emperyalizm ve hegemonya mücadelesine odaklı küresel düzenin insan haklarına ve doğaya karşı olduğunu" dile getirdi. Başkasının parasıyla egemen devlet olarak kalınamayacağını kaydeden Sönmez, "Borcun tümüyle ödenmesi mevcut ekonomik koşullarda ve politikalarla olanaklı değildir. Bu durumda yapılması beklenen ve gereken; borcun indirilmesi, azaltılması, iktisat politikaları ve sosyal politikaların üzerindeki kısıtın kaldırılmasıdır. Bunun için de ulusal politikalara dönmek, yani ulusal çıkarları ön plana çıkaran bir stratejiyi benimsemek gerekiyor" dedi. Tam rekabetin üniversitelerde okutulan ders kitaplarında ve mevcut sistemi savunanların söylemlerinde var olduğunu, gerçek yaşamda ise tekeller arasında bir rekabetten söz edilebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Sinan Sönmez, sorularımıza şu yanıtları verdi: "Dünya Ekonomisinde Dönüşüm" çalışmanızda sömürgecilikten küreselleşmeye bir uzun süreci anlattınız. Değişen, dönüşen ne? Küreselleşme sömürgeciliği dönüştürürken derinleştirdi mi? İzninizle öncelikle değişmeyen nedir sorusunu yanıtlayarak konuyu açmak istiyorum. Sömürgecilikten küreselleşmeye uzanan geniş zaman diliminde kapitalizmin özü, yani sömürüye dayanması değişmemiştir. Dünya ekonomisi bağlamında sömürü ise sömürgecilik ve emperyalizm ile somutlaşmaktadır. Küreselleşme savunucuları neoliberal küreselleşmenin emperyalizmi, bağımlılığı ortadan kaldırdığını, küreselleşmeyle özdeşleşen postmodernist dönemde bu tür kavramların eskiyip köhnediğini, emperyalizmin aşıldığını savundular ve savunuyorlar. Hatta söz konusu olan savunma değil saldırıdır! Bu düşünceyi gerek ulusal gerekse uluslararası platformlarda saldırı düzeninde aşılamaya çalışanlara baktığınız zaman geniş bir yelpazede toplandıklarını görüyorsunuz; mevcut düzenden çıkar sağlayanlar ile sosyalizm aleyhtarlıklarını sosyal devlet ile ulusalcılık çizgisine taşıyanların oluşturdukları oldukça kafa karıştırıcı bir cephenin var olduğunu görüyoruz. Şimdi yanıtları "kendinden menkul" iki soru soralım: Mevcut üretim tarzı kapitalist değil midir? Mevcut sistem kapitalizm değil midir? Kapitalizmin ulaştığı yeni ve karmaşık aşamada sömürü yoğunluğu artırılarak sürdürmekte, emperyalizm ve sömürgecilik yeni boyutlara ulaşmaktadır. Kapitalizm devingen yapıya sahip olduğu için sömürü yeni biçimler almakta, dünya platformunda yeni yapılanmalar ortaya çıkmaktadır. Dünya ekonomisi kavramı hiyerarşik nitelikteki ekonomikfinansal ve siyasal ilişkileri kapsadığı için küresel ölçekte hegemonya mücadelesi kaçınılmaz olmaktadır. Hegemonya mücadelesinin etkenleri ve aynı zamanda araçları olan ekonomikfinansal güç, siyasalaskeri üstünlük ve teknolojik boyut dikkate alındığında günümüzdeki tablo aşağı yukarı belirlenmektedir. Bir başka deyişle dünya ölçeğinde A paylaşım süreçlerine göre farklılaşmaların ortaya çıktığını görüyoruz. Dolayısıyla yayılmacılık, sömürgecilik ve emperyalizm yöntemlerinde farklılaşma kaçınılmaz olmuştur. Dönüşümü ve farklılaşmayı tüm paylaşım süreçlerini dikkate alarak açıklamak bu söyleşinin boyutlarını aşacaktır. Bu nedenle yalnızca seksenli yılların başlarından günümüze uzanan dönemi kapsayan son paylaşım sürecine ilişkin birkaç saptama yapacağım. Neoliberal küreselleşmenin damgasını vurduğu ve ABD’nin yeni dünya düzenini ABD düzenine dönüştürme çabasına girdiği bir dönem söz konusu, yani yeni bir Pax Americana amaçlanıyor. Neoliberal küreselleşme konusunda çok şey yazıldı çizildi, dolayısıyla özellikleri biliniyor, tekrara gitmeyeceğim. Bununla birlikte önemsediğim birkaç nokta var. Birincisi geçmişte olmadığı kadar dünya ölçeğinde neoliberal ilkelere dayalı bir ekonomik düzenin ve bu düzenin koruyucuları olan kurumların oluşturulması, bağlı olarak uygulanan modeli ve rejimi sağlamlaştıracak ‘Emperyalizm ve hegemonya mücadelesine odaklı küresel düzen insan haklarına ve doğaya karşıdır. Tam rekabet, üniversitelerde okutulan ders kitaplarında ve mevcut sistemi savunanların söylemlerinde vardır. Gerçek yaşamda ise tekeller arasında bir rekabet söz konusudur.’ ve yaygınlaştıracak mekanizmaların, normların ve hukuk sisteminin uygulamaya konulması söz konusudur. Bu bağlamda her gün artık duyduğumuz "yönetişim" sözcüğü neoliberal küreselleşmenin ürettiği, sahiplendiği bir kavramı ifade etmektedir. Bunun anlamı artık yeni düzende kamu idaresinin yurttaşlara değil, tüketici bireylere veya müşterilere hizmet satması, hatta aradan çekilip tüm hizmet alanını özel işletmelere ve giderek yabancı tekellere bırakmasıdır. Bağlantılı olarak Türkiye benzeri ülkelerde hükümetlerin uyguladıkları politikalarda, ulusal meclislerin çıkardıkları yasalarda neoliberal ilkelere göre davranması söz konusudur. İkincisi medyanın çok etkin biçimde kullanılmasıyla bu düzene uygun değerler sisteminin yaygınlaştırılması ve toplumların ideolojik bombardımana tutulmasıdır. Sonuncu saptamam ise her renkten neoliberallerin yeni emperyalizm ve yeni sömürgeciliği küreselleşme olarak nitelendirdikleri gerçeğidir. Neoliberal küreselleşme (yeni) emperyalizm ile tamamen örtüşmekte ve emperyalizm yeni sömürgeci politikalar ile somutlaşmaktadır. Bir noktaya daha değinmek istiyorum: Küresel düzenin ulusötesi kapitalist veya burjuva sınıfı yaratmış olduğu savı da Türkiye kategorisindeki ülkelerde gözlendiği gibi yeni koşullara uyan komprador burjuvazi gerçeğini saklamaktadır. Yeni dünya düzenine pek toz kondurmak istemeyen çevreler, küreselleşmenin yoksulluk değil, refah getirdiğini de ileri sürebiliyorlar. Bu savda doğruluk payı var mıdır? Dünya Ticaret Örgütü’nün direktörü ve neoliberal küreselleşmenin baş savunucularından olan eski hızlı sosyalist Pascal Lamy AB Komisyonu Ticaret Komiseri iken, Nisan 2001’de Brüksel’deki bir basın toplantısında "küreselleşme bir fırsat mı yoksa bir tehdit mi?" sorusuna "hangi Prof. Dr. Sinan Sönmez
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear