Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili akulebi@tusam.net ABD, seçimler sonrasında yeni arayış içinde… C S TRATEJİ ve askeri Amerikan yöneticilerinin Irak’ın kaderini tayin edecek konuma alelacele getirilmeleri, bunların da yanlış Iraklıları kendilerine yardımcı seçmeleri ateşe benzin dökmek gibi sonuçlar yarattı. Neticede ülkenin dengeleri 20 yılda bile düzelemeyecek ve hatta bütün bölgeyi ateşe atacak bir şekle getirildi. Türkiye gibi büyük bir bölgesel güce ve komşuya karşı PKK gibi bir terör örgütünü alenen korumayı göze alan ve Kürtleri Irak yönetiminin en başına getiren ABD, bölgede bundan böyle her yerde değişik boyutlarda ortaya çıkacak çatışmaların ve dostu İsrail’in de içine girmekte olduğu girdabın farkında değildir. İsrail’e yardım ve yandaş olarak ürettiği Kürt oluşumunun zamanı geldiğinde bir balon gibi söneceğini görecek ve bölgede yaptığı stratejik hataların en büyüğünün acı sonuçlarıyla yüz yüze gelecektir. Demokratik söylemleri ve bu bağlamda icat ettiği ve bugün artık adı pek ağza bile alınmayan Büyük Orta Doğu Projesi’ni öne sürerek enerji kaynaklarını ele geçirmek amacıyla bölgeye giren ABD’nin bugünkü yönetiminin hırsı, yalnız Ortadoğu ve Körfez değil, Hazar çevresi ve hatta Orta Asya’ya kadar uzanmaktadır. Bu haritanın tam ortasındaki İran ise dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz kaynaklarıyla Amerikan emperyalist sisteminin iştahını daha çok kabartmaktadır. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın radikal politikası ve nükleer güç olma hevesi ise bir anlamda Bush’un saldırgan politikasına zemin hazırlamaktadır. 07 yılı nasıl Türkiye için Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler ile önemli ve hatta Türkiye’nin üniter yapısı ve laik düzeni ile ilgili yaşamsal bir gelecek söz konusu ediyorsa, 2008 yılının da ABD için siyasi ve ekonomik istikrar açısından benzeri olguları söz konusu edeceği söylenebilir. 2006’nın Kasım ayında Kongre’de çoğunluğu kaybeden, soluk almak, zaman kazanmak için Rumsfeld’i görevden alan George Bush artık kalan zamanını gücü azalmış biri olarak sürdürecek. Çünkü Irak savaşının aslında ne olduğunu nihayet üç yıl sonra öğrenebilen, anlayabilen Amerikan halkının yarısından fazlası George Bush’un şahsında Cumhuriyetçileri de suçlayarak savaş aleyhtarı düğmeye basmış gibi gözüküyor. Bu sürecin gidişatı ise, Amerikan halkının Vietnam’daki yenilgiyi ve kaybettiği 50.000 askerin acısını hatırlamasına bağlı. 1960’larda, Vietnam tümüyle komünist olur gerekçesiyle ülkenin tümünü ele geçirmeyi amaçlayan ABD bağımsızlığına sahip çıkmayı amaçlayan Vietnam halkı tarafından yenilgiye uğratılmıştı. 2003’de de benzeri bir gerekçeyle, Irak’ın Kitle İmha Silahları (KİS) var, Irak terörist yuvası ve bunlar Saddam tarafından himaye ediliyor gerekçesiyle Irak’a saldıran ABD yine stratejik bir hata yapmış durumda. Çünkü Irak’ta KİS yoktu, bunlar olmadığı gibi terörist olarak yalnız 36. paralelin kuzeyinde ABD’den himaye gören PKK terör örgütü dışında başka dişe dokunur bir örgüt de yoktu. Ne var ki bu gerekçenin yanı sıra Irak’a demokrasi getireceğim diyen ABD, şu anda Irak’ı ve Irak halkını tam bir facianın, ateşin içine attı. Saddam zamanında diktatörce yöntemlerle baskı altında tutulan, düzen içinde yaşayan ve göreceli olarak laik ve şimdiye göre çok daha demokratik olan Irak, ABD’nin yüksek stratejik ve askeri dehasıyla yaşanmaz bir yer oldu. Irak’ın işgalinden sonra Irak Anayasası’nı ülkenin gerçeklerine uygun bir şekilde şekillendiremeyen, 20 Bush’un yeni politikası bekleniyor Irak’ta istenilen hedeften çok uzak olan Bush yönetimi, arayışını henüz sonuçlandıramadı. Seçimler Bush’u güçsüzleştirdi. ABD’nin yeni DEĞİŞİM BEKLENTİSİ yaklaşımında bölge ülkelerini Ancak ABD’de anlaşılan, hava dönmeye özellikle Türkiye’yi dikkate alması başlamıştır. Görünen o ki Amerikan halkı Bill Clinton’ın soğukkanlı ve ülkesi için nispeten kaçınılmaz. barışçıl bir çizgide geçen 8 yıllık huzurlu, seçimlerde ülkenin demografisiyle tehlikeli bir şekilde oynayarak Türkmenler ve Araplar aleyhine Kürtleri destekleyerek adeta anarşiyi davet eden ABD yine taktik alanda Saddam’a ait eski Irak ordusunu da pasifize etmeyi ve yanına almayı beceremeyerek Irak’ı ateşler içine attı. Neoconların bölgenin etnik ve dini yapısını, dengelerini bilmemeleri ve ehil olmayan sivil ekonomik açıdan istikrarlı ortamı hatırlayıp Bush ve Neoconlara tavır koymuştur. Bush’un terör korkutmaları ve bahaneleri de Demokratların zaferine engel olamamıştır. Sözün ötesi, önümüzdeki 2 yıl içinde ABD’de giderek daha yumuşak bir dış politika beklenebilir. Neoconlar son bir gayretle Irak’ta bir zafer alabiliriz veya ABD halkının gözünü boyayabiliriz diye belki şimdi 140 bin dolaylarındaki Irak işgal güçlerini Gözleri kapalı, Iraklı tutuklular...