Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 Tamara PUR CIRP Başkanı Prof. Dr. Burçoğlu: C S TRATEJİ savaşlar kolay kolay hafızalardan silinmiyor. Diğer yandan bu coğrafyanın getirdiği, bölge insanlarının paylaştığı ortak değerler ve semboller var, biz bunları bulup, ön plana çıkartmaya çalışıyoruz. İklimin etkilediği, kültüre yansıyan ortak insani özellikler, karakter yapıları, yaşam ve eğlenme biçimleri var. Ortak ürünlerin şekillendirdiği benzer mutfak kültürleri, bolluk simgeleri var. Bir de yüzyıllar boyu yaşanmış değiş tokuşun oluşturduğu, sanat, müzik, dans ve edebiyata yansımış etkileşimler var. Amacımız bu ortaklıklar konusunda bölge insanında ‘farkındalık’ yaratmak ve bölgedeki farklı etnik, dini, ulusal kimliklerin getirdiği zenginliği ortak paydalarla birleşik kılmak. Bunu da iyi bir ‘kültür yönetişimi’ ile sağlamak. Yeditepe Üniversitesi’nde gerçekleştirdiğimiz uluslararası Sempozyumda, Lübnan, İspanya, İtalya, Yunanistan, Fransa’dan katılan uzmanlarla bu ortak öğeleri irdeledik. Ticaret, sinema ve sanat festivallerini, müzik ve şiiri, gastronomiyi, müzeciliği ve bölge insanlarını birleştirici simge ve ortak değerleri tartıştık. Sizin bu Akdeniz Projeniz daha çok kültüre odaklanıyor, oysa Akdeniz’de ekonomik, sosyal ve siyasi pek çok sorun var. Bunları aşmakta kültürün bir yararı olabilir mi, sizce? Sizin de değindiğiniz gibi, Akdeniz’in güneyi ile kuzeyi arasında ekonomik açıdan, büyük ölçüde tarihsel nedenlere bağlı, bir uçurum var. Avrupa’da, görece olarak daha az ekonomik imkanlara sahip olan, güney Avrupa ülkelerinden Yunanistan, İspanya gibi ülkelerin AB’ye girmesiyle birlikte durumları düzeldi ve Akdeniz’de var olan uçurum daha da büyüdü ve derinleşti. Bunun tetiklediği sosyal patlamalar ve göç olgusu ciddi bir sorun oluşturuyor. Bunların dışında bölgenin doğusunda yaşanan Filistinİsrail sorunu, Lübnan’ın savaşa katılması, Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren Kıbrıs sorunu da çözüm bekleyen siyasi olgulardan. Bunlar ancak uzun vadeli stratejilerle çözülebilecek karmaşık olgular. Ancak unutmayalım ki, politikaları da insanlar oluşturuyor ve bu bölgede yaşayan insanların çoğunluğu huzurlu bir yaşam istiyor. Barışın yolu ise kültürlerarası diyalogdan ve farklılıkların birlikteliğinin yarattığı zenginlikten geçiyor. Burada önemli olan ortak değerleri öne çıkartmak ve ‘böl ve yönet’ zihniyetine karşı, içinde yaşadığımız bu bölgede ‘farkındalık’ ve ‘dayanışma’ yaratmak. Ben Akdeniz insanının bunu hakkettiğine inanıyorum, uluslar ve disiplinlerarası Araştırma ve Politika Platformumuz CIRP bünyesinde bu bakış açısı doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz ve bir sivil toplum kuruluşu olarak bölge barışına katkıda bulunacağız. Dipnotlar: 1 CIRP , Crossroads Interdisciplinary Research and Policy Platform adıyla, 7 Eylül 2001’de Istanbul’da bir grup uluslararası bilim kişisi tarafından, disiplinlerarası projeler yapmak ve evrensel barışa destek olacak politikalar üretmek amacıyla kurulmuş bir düşünce platformudur. 2 Representations of the ‘Other/s’ in the Mediterranean World and Their Impact on the Region adı ile 2005 yılında Isis yayınevi tarafından yayımlanan Nedret KuranBurçoğlu ve Susan Gilson Miller’in yayıma hazırladığı bu kitap, sosyal ve temel bilimlerin farklı alanlarından gelen 20 uzmanın makalelerinden oluşmaktadır. Y editepe Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen, "Akdeniz’de Çok Boyutlu Diyalog ve Yenilikçi Barış Arayışları" konulu Sempozyum’un düzenleyicisi CIRP(1) Başkanı Prof. Dr. Nedret KuranBurçoğlu ile Akdeniz’in birleştirici unsurlarını konuştuk. Siz izleyebildiğim kadar birkaç yıldır Akdeniz konusunda çalışıyorsunuz. 2005 yılında Akdeniz’de ‘Öteki’nin’ Temsili ve Bunun Bölge İlişikileri’ne Etkisi adında bir seçki yayımladınız(2), geçtiğimiz Eylül ayında da Unesco destekli "Akdeniz’de Çok Boyutlu Diyalog ve Yenilikçi Barış Arayışları" projenizin Sempozyumu’nu gerçekleştirdiniz. Neden Akdeniz? Öncelikle Akdeniz, içinde yaşadığımız ve kendimizi bir parçası hissettiğimiz bir coğrafya, yani aidiyetimizin zemini. Daha geniş bir açıdan baktığımızda ise; yüzyıllar boyu bilgi ve ürünlerin değiş tokuş edildiği, ticaret, felsefe, şiir ve güzel sanatların doğduğu, dünya medeniyetlerine beşik oluşturmuş, üç semavi dini içinde barındırmış, ılıman iklimi, bereketli toprakları ve şifalı ürünleri ile insanı kucaklayan sevecen bir doğa parçası. Bunun yanı sıra sürekli güç kavgalarının huzursuzluğu ile çalkalanan, bir türlü huzura kavuşamamış bir evren Akdeniz. Son zamanlarda ise sık sık yer altı zenginlikleri, enerji kaynakları, göç ve Büyük Ortadoğu Projesi ile birlikte dünya gündeminde yer tutan bir bölge. Biz bir düşünce platformu (CIRP) olarak, Akdeniz’i AB’nin Barselona süreci bağlamında ele aldık ve projelerimize 2000’li yıllarda başladık. Acaba kültür aracılığı ile bölge insanlarını birbirine yakınlaştırıcı bir politika oluşturulabilir mi, diye düşündük ve önce Akdenizlilerin bölgedeki ‘Ötekiler’e’ nasıl baktığını, onları nasıl temsil ettiğini inceledik. Bu çizgideki ilk uluslararası yayınımız bununla ilgili önemli sonuçlar ortaya koydu. Neydi bu sonuçlar? Akdenizlilerin arasında homojen bir bağ olmadığını saptadık. Bu bölgenin insanları birbirleriyle fazla iletişim kurmuyorlar. Birbirlerini yeterince tanımıyorlar, birbirleri hakkındaki bilgileri genel olarak başkaları aracılığı ile ediniyorlar. Bu nedenle de bu bilgiler çok sağlıklı temellere CIRP toplantısından... ‘Barışın yolu kültürel diyalog’ ‘Akdeniz’in güneyi ile kuzeyi arasında ekonomik açıdan, bir uçurum var. Filistinİsrail sorunu, Lübnan’ın savaşa katılması, Türkiye’yi yakından ilgilendiren Kıbrıs sorunu…Önemli olan ortak değerleri öne çıkartmak, böl ve yönet zihniyetine karşı, farkındalık ve dayanışma yaratmak.’ oturmuyor, hatta çoğu zaman çarpıtılıyor. Bölge insanlarının birbirleri hakkındaki ön yargıları oldukça yaygın. Biz projelerimizle bu kopuklukları aşmayı hedefliyoruz. Bu amaçla da ‘Akdenizliliği’ irdelemeye karar verdik. Sizce ‘ortak’ bir Akdeniz kimliği var mı? Hayır. Yaptığımız çalışmalar ‘ortak’ bir Akdeniz kimliğinin olmadığını ortaya çıkardı, çünkü insanların ‘tarihi hafızaları’ birbirinden farklı, bölgede yaşanan