Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Prof. Dr. Arsın AYDINURAZ UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Dünyayı bekleyen yeni ve büyük sorunlar için C S TRATEJİ yine de gözardı edilemeyecek bir yüksekliktedir. 21 AFRİKA SIKINTILI Afrika’nın sürekli ve özel ilgi gereksiniminin sürmesi bekleniyor. Küresel barışın belki de en önemli aygıtı olan eğitimdeki sıkıntıların, özellikle Sahra Afrika’sı, Güney ve Doğu Asya ve Arap ülkelerinin bazı bölgelerinde sürmesi kaçınılmaz görülüyor. Bu, BM örgütünün ortaya koyduğu Binyıl hedeflerinin tutmayacağı anlamına geliyor. Yani 2005’de 128 ülkenin yüzde 60’ının temel ve orta öğretimde kızerkek eşitliğini sağlayamayacağı; erişkin okur yazarlığında da hedefin yine tutamayacağı hesaplanıyor. Küresel barış açısından "işsizlik sorunları" dikkatle izlenmesi gereken konular arasında yer alıyor. İşsizliğin düşük düzeyde de olsa azalması, söz gelimi OECD ülkelerinde 1993’te yüzde 7,8 olan işsizlik oranının 2004 te yüzde 6,3’e düşme eğilimini sürdürmesi; ancak zengin ülkelerde eşitsizliğin artması, küresel ölçekte, özellikle Asya ülkelerinde vasıfsız işçi ücretlerindeki azalmanın, tüm ülkelerde azalmalara neden olması; benzer bir etkinin iletişim teknolojilerinin yayılması ile de tetiklenmesi bekleniyor. Tüm ülkelerde ücretli işlerdeki kadın sayısının artışının, ekonomik büyümeye destek olan bir etki yaratması; gelişmekte olan ülkelerde yeni iş olanaklarının, gelişmiş ülkelere göre öne çıkmasının bu ülkelerde "ekonomik milliyetçilik" akımlarına yol açması kaçınılmaz olarak niteleniyor. Uluslararası göçlerin 2050 yılında 175 milyondan 230 milyona çıkması; ülkeler içinde kırsal kesimden kentlere göçlerin artması ve çok sayıda yarı otonom megakent oluşması ve merkezi otoritelerin kontrol mekanizmalarında zaaflar ortaya çıkması; göçler sonucunda farklı boyutlar kazanacak kültürel çeşitliliğin, göçmenlerin ulusal ekonomilerdeki rol ve önemini tartışma konusu haline getirmesi; çevre sorunları yüzünden tetiklenen göç olgularının da gündeme katılması kaçınılmaz görülüyor. Çevre sorunlarının küresel boyutu söz gelimi küresel ısınma ve ısınma sonucunda kimi hastalıkların artması; özellikle gelişmekte olan ülkelerde toprak, su ve enerji kaynakları ile yeni anlaşmazlıkların şimdiden kendini göstermesi dikkatlerden kaçmıyor. Gelişen teknolojiler, günümüzde kimi küresel ki Dünya Savaşı sonrasında "Savaş insanların beyninden çıktığına göre savaşlara karşı siperler de insanların beyninde kazılmalıdır" düşüncesiyle oluşturulan BM Eğitim, Bilim, Kültür ve İletişim Kurumu (UNESCO), kuruluşunun 60. yılında yeni bir savaşla karşı karşıyadır denebilir. Yoksulluğun sonucu ortaya çıkan bu savaş, öncekilerden daha acımasızdır, çünkü günde 35.000 çocuğun ölümüne yol açıyor. 2. Dünya Savaşı ve ardından Soğuk Savaş döneminde görece başarılı olduğu söylenebilecek UNESCO, bu yeni savaşa karşı donanımlı mı? Savaşa karşı öneriler yapabilecek durumda mı? Bu sorunun yanıtını aramadan önce UNESCO’nun işlevini anımsamakta ve kimi küresel gelişmelere eğilmekte yarar var. Önce bir saptama: UNESCO, üye ülkelerin eşitliğini kabul eden bir yaklaşım içerisinde, barışı tehdit eden unsurlara tam bir engelleme yapamasa da her düşüncenin, her görüşün özgürce tartışıldığı, herkesi içleyen benzersiz bir ortamdır. İ Yeni bir UNESCO gerekiyor DÜNYAYI BEKLEYEN GELİŞMELER Dünya gelişmelerinin en önemli konularından biri nüfusla ilgilidir. Gelecek 50 yılda nüfusun ikiye katlanarak 9,3 milyara ulaşması; 21. yüzyılın sonunda yaklaşık 10 milyarda kararlı hale gelmesi; kırkent nüfuslarının küresel düzeyde 2006 yılında Gelişmekte olan kategorik betimlemesinin anlamsız eşitlenmesi; nüfus artışının düşük olduğu bölge ve hale gelmesi; yeni altbölgesel örgütlenmeler, yeni ülkelerde kişi başına milli gelir artarken, yoksulluğun ekonomik blokların ortaya çıkması neredeyse kesin azalması; Afrika, Güney Asya’daki bir çok ülkede olarak niteleniyor. Yakın gelecekte dünyamızın tüm yoksul nüfus oranı düşerken 2030 yılına kadar yoksul bölgelerinde yoksullukla savaşımın öne çıkması bir nüfusun sayısal olarak artma eğiliminin sürmesi zorunluluk olarak algılanacaktır. Bu konuda gelişim bekleniyor. görülecek ancak istenilen düzeye erişilmediği Bu arada küreselleşme süreçlerinin devam etmesi anlaşılacaktır. Dünya Bankası verilerine göre okur ve bunun sonucu olarak tüm bölgelerde ülkeler yazarlık oranları ve buna karşılık gelen nüfus 1993 te arasındaki karşılıklı bağımlılığın artması, az sayıda yüzde 22 yani 1.2 milyar; 2001 de yüzde 18 yani 1 kimi ülkelerin politikalarının diğer ülkeler üzerinde milyar; 2015 de yüzde 9 yani 620 milyon olarak etkili olması ve küreselleşme süreçlerinden öngörülüyor. Bu sayı, yararlananlarla, süreçlerden olumsuz Ekonomik eşitsizliğin etkilenenler arasında zaten var yarattığı göçmenler... olan asimetrinin artması; söz konusu asimetrinin giderilmesinin ancak "küreselleşmenin insanileşmesi" ile mümkün olacağı geleneksel olarak ulusal hükümetlerin kontrolünde bulunan ulusal egemenlik anlayışının, üzerinde dikkatle durulması gereken bir eğilim haline gelmesi; sonuçta güç kullanımının devletten, devletlerarası yapılanmalara kayması ve bölgesel, altbölgesel yeni dostluklar, ortaklıkların ortaya çıkması şimdiden görülüyor. Bu süreçte yeni politik ve ekonomik güçlerin ortaya çıkması ve bunun sonucunda mevcut küresel politik, ekonomik yapılar ve bağlantıların etkilenmesi kaçınılmaz görülüyor. DoğuBatı, KuzeyGüney, Gelişmiş Küresel düzeyde yoksulluk, hastalık önlenemiyor, eğitim hakkı tüm insanlara ulaştırılamıyor. Bütün değerlendirmeler de dünyayı büyük sorunların beklediği yönünde. Sorunlarla yüklü yeni bir dünya için yeni bir UNESCO gerekiyor.