Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C S International Herald Tribune 19 Eylül TRATEJİ asırganın geleceği K meteoloji yetkilileri tarafından günler öncesinden bildirilmiş olmasına karşın, yönetimin fakir halkı tahliye etmemesi ırkçılık ile bağlantılı olan ahlaki erozyonun da ortaya çıkmasına neden oldu. Bu da ülkenin henüz uluslaşamadığını gösteriyor. toplumun devlete ve siyasi liderlere olan güvenini derinden sarsmışa benziyor. Eğer millet olmak tasada ve kıvançta her şeyi birlikte paylaşmak ve kader birliği yapmaksa, New Orleans’tan dünya TV’lerine yansıyanlar Amerikan toplumunda çok ciddi bir "uluslaşamama" sorunu yaşandığını göstermektedir. Bu konuda Türk halkının 1999 İzmit depreminden hemen sonra gösterdiği örnek dayanışmayı da bir kez daha takdirle hatırlamak gerekir. O deprem bize, insanlığımızı ve doğa güçleri karşısındaki zayıflığımızı ne kadar gösterdiyse, tüm dünyadan bize ulaşan yardımlar da ulus olarak dünyada yalnız olmadığımızı ve başkalarına da güven duymamız gerektiğini öğretti. TürkYunan siyasi yakınlaşmasında, iki ülkede yaşanan deprem acılarının etkisini hatırlatmak yeterli olur sanırım. Çarezislik ve mahrumiyet 5 Bush’uh büyüsü bozuldu sözünü hatırlatırcasına nerdeyse "insan insanın kurdu" haline getirmiştir. Bu düzensizlik ve yağma olaylarının nedenini sadece açlık ve fakirlikle açıklanamaz elbette. Olaya bir toplumsal etik sorunu olarak bakmak gerekir. Acımasız bir vahşi kapitalizmin Amerikan toplumunda insanların toplumsal ahlak, ortak sorumluluk ve dayanışma duygularını nasıl kemirdiğini gösteren çağrıcı bir enstantane; ama aynı zamanda yoksul alt sınıfların varlıklı üst sınıflardan bir tür öç alma eylemine dönüşen bir kaos ortamı. Ve nihayet Katrina Kasırgası’nın başlattığı ve belki de dünya halkları için hayırlı sonuçlar doğurabilecek bir tartışma da, Amerikan yönetiminin 11 Eylül sonrasında geliştirdiği ulusal güvenlik tanımı ve bu amaçla seçtiği tek taraflılığa dayalı "önleyici savaş" politikasının mantığının Amerikan kamuoyunca ilk kez bu kadar ciddi bicimde sorgulanmasıdır. Ulusal güvenlik kavramının binlerce mil uzaktaki düşmanın yok edilmesi kadar ve hatta ondan çok önce, doğal afetler de dâhil olmak üzere ülke içindeki vatandaşların can ve mal güvenliğini tehdit eden tehlikelerin tümüyle aynı ölçüde mücadele edilmesi gerçeği vurgulanmaktadır. Bush yönetimi, bu tür felaketlerde ilk kurtarma faaliyetini üstlenen ulusal muhafızları çoğunu ve gerekli araç ve gereci Irak’a göndermiştir. Üstelik hükümet, 200 milyar doları aşan Irak savaş bütçesi nedeniyle, ülke hal kının refahına yönelik pek çok sosyal program gibi acil afetlerle mücadele işlerinden sorumlu Federal kuruluş olan FEMA’nın da ödeneklerini tasarruf gerekçesiyle kısmıştır. Bu nedenle de Katrina sonrasında acil müdahale ve yardım için ne yeterli eğitilmiş askeri personel ne de malzeme ve araç gereç vardı. Asayişi sağlamakla görevlendirilen 300 kişilik bir birlik ise ta Irak’tan getirilmiştir. Bu nedenle halk, Irak işgalinin mantığını ve meşruluğunu şimdi daha ciddi biçimde sorgulamaktadır. Nitekim PEW şirketinin Katrina olayından bir kaç gün sonra yaptığı ankete göre, Başkan Bush’a yönelik siyasi destek ilk kez yüzde 40’ların altına düşmüştür. Dahası bazı kesimler, Katrina kasırgası ve Asyadaki Tsunami gibi öldürücü doğal olayların sıklığında son yıllarda görülen artışın küresel ısınmaya bağlı olduğunu belirterek, Bush yönetiminin küresel iklim değişmelerini önlemek için hazırlanan Kyoto sözleşmesini imzalamayarak bu tür felaketlerin artışına davetiye çıkardığını iddia etmektedirler. Çünkü kapsamlı bir ulusal güvenlik stratejisinin, uluslararası terörle mücadele etmek kadar, felaketlere zemin hazırlayan küresel ısınmayı önlemeyi de içermesi gerekmektedir. Böyle bir ulusal güvenlik tanımı ise, ABD’nin son yıllarda benimsediği tek taraflılık politikasını terk ederek, diğer uluslarla zorunlu bir işbirliği (çok taraflılık) stratejisini benimsemesini gerektirir. ABD toplumu sarsıldı Katrina zede siyahların zorlu yaşamı. (20 Eylül) Amerikan karşıtlığı yarattı. Son Katrina felaketi sonrasında Amerikan halkının "neden kimse bize yardıma gelmiyor" sorusunun cevabı biraz da burada gizli. Umarız Amerikan yönetimi ve özellikle Amerikan siyasal eliti, Katrina felaketinden gerekli insanlık dersini çıkarır ve diğer dünya uluslarına karşı daha mütevazı ve onların karşılaştığı zorluklara karşı daha duyarlı ve anlayışlı hale gelir. Zira New Orleans kentinde Amerikan halkının kasırga ve sel felaketi sonrasında yaşadığı çaresizlik ve mahrumiyet hissini, Irak, Sudan, Filistin ve Afganistan gibi üçüncü dünya ülkelerindeki insanlar her gün yaşıyor. 1 Eylül sonrasında da tüm dünya halkları kendilerini Amerikalı hissetmişti. Hatta Fransızların ünlü Le Monde gazetesi "Hepimiz Amerikalıyız" manşetiyle çıkmıştı. Ancak ABD’nin terörle mücadele adına benimsediği, diğer ulusları ve BM gibi uluslararası örgütleri yok saymaya dayalı dışlayıcı imperial hubris (emperyal gurur) yaklaThe Ekonomist 17 Eylül şımı, son yıllarda dünya kamuoyunda ciddi bir Katrina değişmemektedirenen siyasetçileri dondurdu. 1 The Ekonomist 17 Eylül zetle, Katrina kasırgası Amerikan toplumunu derinden sarsmış gözüküyor. Dünyaya meydan okuyan devasa ekonomik, askeri ve teknolojik güce sahip bir devletin, Katrina’nın vurduğu siyahlar yakınları için düzenlenen kendi halkının en zor anında aciz kalması törende. (16 Eylül) Ö