Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Fındık uygulanmayan yasanın kurbanı RDU (Cumhuriyet) Fındık üreticilerini hükümetle, hükümeti Fiskobirlik ile karşı karşıya getiren fındık ürünündeki sorunun ana kaynağı olan "arz fazlası" ürün, 1983 yılında çıkan 1844 sayılı Kanunun oy kaygısı nedeniyle uygulanmamasından kaynaklanıyor. Yasa çıktığında 400 bin hektar olan fındık dikim alanı 650 bin hektara, üretim miktarı da 500 bin tondan 700 bin tona kadar çıktı. 2000 yılına kadar çeşitli miktarlarda arz fazlası ürün alımı yapan ve bu ürünleri genelde yağlığa ayırmak zorunda kalan Fiskobirlik’in bugün tartışma konusu olan ve silindiği söylenen yaklaşık 2 katrilyonluk görev zararı son 20 yılda artan üretim miktarından kaynaklanıyor. Eğer 23 yıl önce çıkan "Fındık Üretiminin Planlanması ve Fındık Dikim Alanlarının Belirlenmesi" hakkındaki 2844 sayılı kanun bugüne değin uygulanmış olsaydı, arz fazlası ürün ortaya çıkmayacak, dolayısıyla fiyat ve Fiskobirlik tartışmaları da yaşanmayacaktı. 16.06.1983 tarihinde çıkan "Fındık Üretiminin Planlanması ve Fındık Dikim Alanlarının Belirlenmesi" hakkındaki kanunun yönetmeliği 6 yıl sonra ancak 06.07.1989 tarih ve 89/14313 sayı ile Bakanlar Kurulu’ndan çıkabilmişti. Bu tarihte bile Türkiye’de fındık ekimi yapılan arazi miktarı 400 bin hektardı. Söz konusu kanun ve yönetmeliğinin Fındıkta yaşanan sorunun ana kaynağı olarak gösterilen arz fiyatları uygulanmayan yasanın eseri. O 1983 yılında çıkan Fındık Dikim Alanlarının Sınırlandırılması Kanunu uygulanmadığı için son yirmi yılda dikim alanları 400 bin hektardan 650 bin hektara ulaştı. uygulanmaması nedeniyle fındıklık alanı 650 bin hektara ulaşınca, artan üretim de bugün tartışmaların ana konusu olan 150200 bin ton arz fazlası fındığı ortaya çıkardı. Kanun Türkiye’de Doğu Karadeniz Bölgesi’ni fındıkta 1. Standart Bölge olarak öngörüyor, belirli iller dışında yeni fındık dikimini yasaklıyordu. Kanun, taban arazilerden de çeşitli teşviklerle fındığın sökülmesini de gerektiriyordu. Ancak KTÜ’ye bağlı Ordu Ziraat Fakültesi tarafından yapılan araştırmada, ilgili kanunla yasaklanmasına rağmen 1989 yılından sonra yeni fındık bahçesi tesis eden üretici oranı yüzde 39 olarak belirlendi. Kanun ve yönetmelikle taban araziye sahip Samsun ilinin sadece 3 ilçesinde fındık dikimine izin verilmesine karşın, Samsun’un diğer 10 ilçesinde daha fındık var. Samsun’un izin verilen 3 ilçesindeki fındık üreticisi sayısı 16 bin 500, yasak bölgedeki fındık üreticisi sayısı ise 18 bin 500. Ordu Ziraat Fakültesi öğretim görevlilerince yapılan araştırmada; kanunun çıktığı yıldan bugüne kadar fındık dikim alanlarının arttığı alanlar kanunla izin verilen bölgelerin dışında. Yönetmeliğe göre 2. standart bölge olarak kabul edilen illerde fındık dikim alanları son 10 yılda yüzde 50 oranında artarken, fındığın doğal ekolojisi sayılan ve bütün ilçelerinde fındık dikimine izin verilen Ordu ve Trabzon ile 13 ilçesinde dikime izin verilen Giresun’da ise üretim alanları yüzde 5 azalma gösterdi. 23 yıl önce çıkan yasayı siyasi kaygılarla uygulamayarak bugün ortaya çıkan arz fazlası fındığın sorumlusu olan hükümetler hemen hemen her dönem "alternatif ürün projesi" adı altında, üreticileri başka ürünlere yönelterek arz fazlası fındığı ortadan kaldırmaya çalışıyor. 2001 yılından itibaren uygulamaya konulan "Alternatif Ürün Programı" kapsamında Dış Finansmanı Dünya Bankası’ndan sağlanarak 100 bin hektarlık bir alandan fındığın sökülmesi planlanarak çalışmalara başlanıldı. Fındığını sökecek üreticilere yapılacak ödeme tutarı dekar başına ve bir defaya mahsus olmak üzere söküm için 65, girdi,bakım ve hasat için 135 ABD doları olmak üzere toplam 200 dolar olarak belirlendi. Ancak proje başarıya ulaşmadı. Sadece 343 üretici bu uygulamadan yararlanmak için başvurdu. Türkiye’de Alternatif Ürün Projesi’ni yürüten Dünya Bankası destekli Tarım Reformu Uygulama Projesi uzmanları; fındıkta söz konusu projenin hayata geçmemesinden Tarım ve Köyişleri Bakanlığını sorumlu tutuyorlar. Tarım Reformu Uygulama Projesi’nin www.arip.org.tr isimli sitesinde söz konusu projenin uygulanmasında karşılaşılan sorunlar şöyle dile getiriliyor: "Fındık üreticilerinin birçoğunun üretimin yapıldığı ilin dışında yaşaması, fındık yetiştiriciliğinin kolay olması ve üretim için fazla zaman ayırmaması, fındık üretim alanlarının bir kısmının kadastro geçmeyen alanlarda veya orman ve orman vasfını yitirmiş (2b) alanlar içinde olması nedeniyle üreticilerin, fındık bahçelerini kaybetme endişesi taşıması, alternatif ürünlerin fındık kadar gelir getirmeyeceği ve bu ürünlerin fındık gibi kolay pazarlanamayacağı görüşü, kamuoyu bilgilendirme kampanyasının geç kalması, Çarşamba, Terme, Sakarya ve Düzce ovalarında sulama kanallarının yetersiz olması nedeniyle alternatif ürün yetiştiren üreticilerin isteksiz olması, alternatif ürünlere ait değerlendirme tesislerinin yetersiz olması ve alternatif ürünlere tereddütle bakılması projenin uygulanmasında başarıyı engellemiştir." Uzmanlar çözüm önerisi olarak da ön şart olarak alternatif ürün yetiştirmeyi tercih eden üreticilerin sadece bir kez değil, en az 3 yıl süreyle kademeli olarak desteklenmesini öneriyorlar. Uzmanlar; "Tarıma dayalı sanayi tesislerini kuracak özel girişimcilerin desteklenmesi, proje illerinde; gerek Tarım İl Müdürlüğü'nce ve gerekse özel idare kaynaklarınca uygulanan projelerde bu gönüllü çiftçilerin önder çiftçi olarak kabul edilmesi, proje kapsamında tarımsal sulama yapılacak sahalardaki çalışmaların hızlandırılması, üretilecek alternatif ürünlerin değerlendirilmesi için altyapı ve pazarlama ağının oluşturulması, projeye olan ilgiyi artıracaktır" görüşünü savunuyorlar. FINDIKTA REKOR İHRACAT ORDU (Cumhuriyet) Dünya fındık üretim ve ihracatının yüzde 75'ini elinde bulunduran Türkiye'nin, 2005 yılında fındık ihracatından elde ettiği döviz 2 milyar dolara ulaştı. Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nden (KFMİB) alınan bilgilere göre, Türkiye'den 2005 yılında 87 ülkeye fındık ihracatı gerçekleştirildi. 2005 yılında 87 ülkeye 209 bin 277 ton fındık ihraç edilirken bu ihracattan 1 milyar 928 milyon 378 bin 806 dolar gelir sağlandı. Türkiye'den yapılan ihracatta ilk sırayı İtalya alırken, bu ülkeye yapılan 61 bin 88 ton fındık ihracatından 564 milyon 915 milyon 746 bin dolar gelir elde edildi. En fazla ihracat yapılan ülkeler sıralamasında İtalya'yı Almanya ve Fransa izledi. Aynı dönemde Almanya'ya yapılan 48 bin 517 ton fındık ihracatı karşılığında 435 milyon 255 bin 995 dolar, Fransa'ya yapılan 17 bin 681 ton fındık ihracatı karşılığında ise 109 milyon 292 bin 19 dolar döviz elde edildi. Türkiye 2005 yılında ABD'ye 27 milyon 232 bin 331 dolar değerinde 3 bin 87 ton, son yıllarda fındık tanıtımının ağırlık verildiği uzakdoğu ülkelerinden Japonya'ya 861 ve Çin'e ise 583 kilogram 2005 yılında fındık gönderildi. Bu ülkelere yapılan ihracattan ise toplam 14 milyon 524 bin 774 dolar gelir sağlandı. 4