18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Uluslararası borsa Doğu Karadeniz'e... Sorunlarını Araştırma ve Yerinde İnceleme Komisyonu" üyeleri arasında da yer aldı. Kendisi de aynı zamanda bir fındık üreticisi olan ve fındığın sorunlarını çok iyi bilen Kazım Türkmen, Karadeniz Bölgesi’nde yaptıkları çalışmaları değerlendirdi. Türkmen, fındık üreticileri, sivil toplum örgütleri ve ihracatçıların sorunlarını ele aldı. Türkmen, "Türkiye’de fındığın gerek üretiminde ve gerekse dış satımında hemen her yıl benzeri sorunlar yaşanmaktadır. Bu genel sorunlar yanında Doğu Karadeniz fındık üreticisi 2004 yılında don afeti nedeniyle büyük zararlara uğramış, 2005 yılında ise AKP iktidarının ve iktidara yakın kesimlerin olumsuz tutumu fındık üreticisini ve onun örgütlü gücü olan FİSKOBİRLİK’i özel olarak sıkıntıya sormuştur. CHP, son iki yılda yaşanan sorunlarla yakından ilgilenmiş ve fındık üreticisinin alın terinin karşılığını almasını sağlamak için gereken her çabayı göstermiştir. Fındık üreticilerinin sorunlarını aşabilmesi için çabalarımızı bundan sonra da kesintisiz sürdüreceğiz. Üreticiyi, bir avuç çıkarcının ve AKP iktidarının insafına terk etmeyeceğiz" dedi. Kazım Türkmen, sektördeki genel sorunlar hakkında da şu açıklamayı yaptı: "Türkiye’de fındık dikim alanları, fındık bahçelerinin özellikleri, gerçekleşen rekolte, iç piyasada tüketilen fındık miktarı, sezon sonunda özel sektörün elinde kalan stok fındık miktarı konularında veri eksiklikleri bulunmaktadır. Oysa, etkin bir fındık politikası belirlemenin en önemli koşulu, bu konulardaki verilerin doğruluğudur. Fındık yetiştiren işletmeler, genellikle küçük aile işletmesi özelliğinde olup, işletme arazileri çok parçalıdır. Bununla birlikte, işletmelerdeki fındığın dışında pazara yönelik olarak yetiştiriciliği yapılan üretim faaliyetlerinin sayısı yok denilecek kadar azdır. Yoğun nüfus baskısı altında olan fındık işletmelerindeki işsizlik oranı da çok yüksek düzeylerdedir. İşletmelerin fındık bahçesi büyüklüklerinin yetersiz olması, fındık verim düzeyinin düşük olması ve işletmelerde fındığın dışında pazara yönelik olarak yetiştiriciliği yapılan üretim faaliyetlerinin azlığı nedeniyle, işletmelerdeki nüfusun sadece fındık tarımından geçinebilmesi mümkün görülmemektedir. Fındık işletmelerinin genellikle öz sermayeleri yeterli değildir. Kredi taleplerini örgütlü kuruluşlardan sağlayamadıklarından çoğu kez aracılara yüksek maliyet ve koşullarla borçlanmaktadırlar." Kazım Türkmen, fındık üretiminin ve üreticilerinin genel sorunlarının çözümüne yönelik olarak yapılması gerekenleri de şöyle açıkladı: "Üretim alanı, üretim miktarı, tüketim, piyasa fiyatı, dış alım, dış satım ve stoklar gibi güncel bilgilerde şeffaf bir veri tabanı oluşturulmalıdır. Ülkemiz fındık üretiminde en büyük sorun olan verim ve kalite düşüklüğünün ortadan kaldırılması için mevcut fındıklıkların gençleştirilmesi, yeni tesislerde tek dal dikim sistemine geçilmesi gerekmektedir. Yenileme yapılacak bahçelerde kullanılacak fidanlarda sertifikalı olma koşulu aranmalıdır. Organik darım ve iyi tarım uygulamaları çerçevesinde fındık yetiştiriciliği özendirilmelidir. Fındık Danışma Kurulu şeklinde olan çalışmalar, daha organize hale getirilerek ‘Ulusal Fındık Konseyi’ne dönüştürülmelidir. Fındık sektöründe ArGe çalışmalarında önemli rol üstlenen Fındık Araştırma Enstitüsü’nün mali ve teknik yönden kapasitesi arttırılmalı ve gerekli destek verilmelidir. Tanıtım ve yeni pazarların geliştirilmesi konusunda Fındık Tanıtım Grubu çalışmaları güçlendirilmeli, halen ülkemizden kısıtlı olarak dış satım yapılan Uzakdoğu ve İskandinav ülkeleri, G. Amerika ve Afrika gibi bölgelerde koordineli tanıtım ve reklam faaliyetleri sürdürülmelidir. İşlenmiş ürünlerde Türk fındığı öne çıkarılarak markalaşma yoluna gidilmelidir. Maliyet hesabı sağlıklı rekolte tahminlerine dayalı olarak çıkarılmalı ve hasat başlamadan önce fındık taban fiyatı mutlaka açıklanmalıdır. Uluslar arası Fındık Alım Satım Borsası, Türkiye’de Doğu Karadeniz Bölgesinde kurulmalı ve geliştirilerek, Hamburg Borsası’nın Dünya fiyatları üzerindeki spekülatif etkinliği kırılmalıdır." CHP Ordu Mulletvekili Kazım Türkmen, Hamburg borsasının dünyü fiyatları üzerindeki spekülatif etkinliğinin kırılmasının gerektiğini savunuyor. S AMSUN (Cumhuriyet) CHP Ordu Milletvekili Kazım Türkmen, DYPCHP koalisyonu tarafından kurulan hükümet döneminde CHP kontenjanından FİSKOBİRLİK Genel Müdürlüğü’ne atanan Kazım Türkmen, halen CHP Ordu Milletvekili olarak parlamentoda görev yapıyor. Türkmen, CHP Genel Sekreterliği ve TBMM Grubu tarafından oluşturulan "Fındık Üreticilerinin “Organik fındığa ağırlık verilsin” RDU (Cumhuriyet) Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Necat Avcı, Türkiye'de fındığın 8 milyon insanı doğrudan veya dolaylı olarak ilgilendirdiğini belirterek, özellikle de Doğu Karadeniz Bölgesi'nin coğrafik nedenlerden dolayı alternatifsiz bir ürün olduğunu söyledi. Türkiye'nin dünya fındık üretiminde ve ihracatında ilk sırada bulunduğunu vurgulayan Avcı, fındıkta yaşanan sorunlar nedeniyle bu avantajın tam olarak değerlendiremediğinden yakındı. Fındıkta tanıtıma ağırlıklar verilerek yeni alternatif pazarlar araştırılması gerektiğini, bu çalışmalara devlet tarafından da destek sağlanmasının Türk fındığının geleceği açıcından büyük öneminin olduğunu dile getiren Avcı, şöyle konuştu: O "Fındık Tanıtım Grubu'na (FTG) gereken destek devlet tarafından verilmelidir. FTG'nin alternatif pazarlar araştırılması sağlanmalıdır. İşlenmiş ürünlerde Türk fındığını öne çıkararak, markalaşma yolunda gidilmelidir. İç talep yaratmanın yolları araştırılmalı, dışarıya yeterli miktarda mal sunulabilmelidir. Araştırmageliştirme çalışmaları, talep oluşturma, pazar araştırması, ve ürüne yönelik çalışmalar, hem iç hem de dış pazarda yürütülmelidir." Türkiye'de organik fındık üretimine gereken önemin verilmesi gerektiğine de dikkati çeken TZOB Yönetim Kurulu Üyesi Necat Avcı, şu değerledirmeyi yaptı: "Ülkemiz için ekonomik değeri büyük olan fındığın hak ettiği değeri bulabilmesi, ihracatta bulunduğumuz yeri koruyabilmesi ve milli ürünümüz olan fındığın itibarının zedelenmemesi için aflatoksin oluşumu mutlaka engellenmelidir. Dünya ticaretinde gıda güvenliği ve kalitesi gibi unsurların önemi gün geçtikçe artmakta, hatta gıda güvenliği ticaret yapabilmenin ön koşulu haline gelmektedir. Ülkemizin sahip olduğu fındık potansiyelin değerlendirilebilmesi ve ihracat imkanlarının arttırılabilmesi bakımından iyi tarım uygulamalarıyla gıda güvenliğini sağlamaya yönelik araçlarla ISO 9000 gibi hem gıda güvenliği, hem de kalite yönetimi sistemleri yaygınlaştırılmalıdır. Bu standartlar kapsamında üretim yapılması teşvik edilmelidir. Fındık ihracatımızın önemli bölümünü AB ülkelerine yapıldığı, AB ülkelerinde de organik ürünlere olan talep dikkate alındığında, organik fındık üretimine de gereken önem verilmelidir." 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear