18 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

FİSKOBİRLİK atakta FİSKOBİRLİK 1938 yılında kurulmuş ve 1964 yılına kadar kendi nam ve hesabına ortaklarının ürünlerini alarak değerlendirmiştir. 1964 yılında fındık devlet destekleme alımları kapsamına alınmış ve bu tatbikat FİSKOBİRLİK aracılığı ile yapılmıştır. 1994 yılında alınan ekonomik istikrar tedbirleri ile resmiyette sona erse de, fındık fonlarla desteklenerek 2000 yılına kadar gelinmiştir. 2000 yılında çıkarılan 4572 sayılı yasa ile birlikler özerk hale getirilmiştir. Tabi ki özerklik son derece önemli bir gelişmedir. Fakat fındık YÜZDE80’i ihraç edilen, arz fazlası olan bir üründür. Bu üründe yaşanan sorunların çözümünün sadece FİSKOBİRLİK’e bırakılması doğru bir yaklaşım değildir. 2005 ve 2006 ürünlerinde yaşananlar, sorunun kolektif olarak çözülmesi gerektiğini ortaya koymuştur. FİSKOBİRLİK, fındık üreticilerinin örgütlendiği en büyük kuruluştur. Türkiye rekoltesinin YÜZDE 10’unu da FİSKOBİRLİK kontrol etse, piyasalarda çok ciddi bir etki yapmaktadır. Örgütlü güç olması bakımından FİSKOBİRLİK’i sektörde önemli kılmaktadır. Bunun yanında FİSKOBİRLİK’in sahip olduğu depolama kapasitesi, tesisleri, personeli ve tecrübesi etkinliğini artırmaktadır. Lisanslı depoculuk bu sektöre ne kazandıracak? Lisanslı depoculuk, ürün borsalarının oluşmasında en önemli altyapıyı oluşturmaktadır. Bu konuda yasal düzenleme ve yönetmenlikler çıkmıştır. Depolama tarım ürünlerinin en önemli sorunlarındandır. Uygun olmayan ve denetimsiz depolama çok ciddi değer kayıplarına neden olmaktadır. Lisanslı depoculukla özelikle fındıkta fiyat dalgalanmalarını, arz talep dengesini kurmada önemli bir aşama kaydedilecektir. Birliğimiz depolarının fındıkta lisanslı depo olarak kullanılması düşünülebilir. Bu anlamda FİSKOBİRLİK depoları küçük tadilatlarla lisanslı depo olarak hizmet vermeye hazırdır. da hükümet desteğine ihtiyaç vardır. Yılda 2 milyar dolar döviz girdisi sağlama imkanı olan bir ürünün desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Fındığın desteklenmesi, istihdam olanakları açısından en kısıtlı bölge olan Karadeniz Bölgemizin sosyoekonomik yapısına katkıda sağlayacaktır. Sektörde sorunların yaşanmaması için ihracatçı ve sanayicinin yapması gerekenler nedir? Fındık üretimle başlayan bir süreçtir. Bir malın üretimi ne kadar önemli ise satışı da o kadar önemlidir. Her kesim sadece kendi gözlüğü ile meseleye bakarsa konunun tamamını göremez. Yıllardır sürekli gündeme getirilmesine karşın, üretici, sanayici, ihracatçı arasında ortak bir politika oluşumu sağlanamamıştır. Her kesimin aynı şeyleri talep etmesine rağmen bu zamana kadar sonuç alınamamıştır. Devletin bu noktada hakem olması ve tarafları üzerinde uzlaşacağı bir fındık politikasına ihtiyaç vardır. Bu uzlaşma sonuçta, üreticinin, ihracatçının ve ülkemizin menfaatinedir. FİSKOBİRLİK’in bundan sonraki süreçte hedefi nedir? FİSKOBİRLİK, kuruluş amaçları doğrultusunda öncelikle ortaklarının menfaatleri doğrultusunda varlığını sürdürecektir. Birliğin şuanda içinde bulunduğu darboğazı aşmak, ilk önceliği olmuştur. Borçların ödenmesi, kurum kaynaklarının elverişli hale gelmesi ile bir çok proje hayata geçirilebilir. FİSKOBİRLİK, özerkleşme sonrası şuanda gereksiz istihdam yapısından kurtulmuş, rasyonel yapıya kavuşmuştur. Fındığın sorunları ile kurumun durumunu ayrı ayrı değerlendirmek gerekmektedir. Ortaklara yönelik;Birliklerin özerk hale gelmesi ile artık karar alma, kurumu yönetme yetkisi ortaklara geçmiştir. Yapılacak her atılımda, karda ve zararda ortakların sorumluluğu olacaktır. Kooperatifçiliği oluşturan temel unsur ortaklardır. Bunun için her kararda ortakların inisiyatifi olacaktır. Entegre Fındık İşleme Tesisi (EFİT) tam anlamıyla çalışıyor mu? Pazardaki payı nedir? FİSKOBİRLİK EFİT A.Ş. Birliğimizin en büyük iştiraki ve fındık üzerine üretim yapan şirketidir. EFİT A.Ş.’nin öncelikle teknolojisini yenilemesi gerekiyordu. Bilindiği üzere EFİT FİSKOBİRLİK bünyesinde müdürlük olarak faaliyet gösterirken ağırlıklı olarak ara mamul hazırlıyordu. (püre, dökme kavrulmuş, pralin, dilinmiş, kıyılmış vs.) 2000 yılında anonim şirket olan EFİT kapasitesini artırmak üzere, yenilenme yatırımlarına ihtiyaç duymuştur. Bu konuda kapsamlı bir çalışma tarafımızdan yapılmıştır. Yaklaşık 7 milyon dolar bütçeli proje hazırladık. Bu yatırımın yaklaşık yüzde ellisini hayata geçirmiş bulunuyoruz. Bu yenileme yatırımı ile birlikte nihai tüketiciye hitap eden şekerli ve çikolatalı mevcut ve yeni ürünler pazara arz edilecektir. Bugün itibarıyla yaptığımız yatırımlarla, mevcut üretim kapasitemizi artırmış, ürün ve mamul yelpazemizi genişlenmiş bulunuyoruz. İç ve dış pazara önümüzdeki süreçte yeni ürünler arz edeceğiz. EFİT A.Ş. tüketicinin arzu ve eğilimleri doğrultusunda daha ekonomik ürünlerle pazarda yerini alacaktır. Bunların dışında yine bazı çalışmalar yürütüyoruz. EFİT A.Ş. FİSKOBİRLİK’in adeta amiral gemisi olarak alanındaki tüm yenilikleri bünyesinde toplayacaktır. EFİT A.Ş.’nin hedefleri global olarak, bir taraftan ihracat, iç pazara yönelik mevcut ve yeni ürünler hazırlamak olarak özetlenebilir. FİSKOBİRLİK Genel Müdürü Levent Ağca O RDU (Cumhuriyet) FİSKOBİRLİK Genel Müdürü Levent Ağca, "Devletin bu noktada hakem olması ve tarafları üzerinde uzlaşacağı bir fındık politikasına ihtiyaç vardır. Bu uzlaşma sonuçta, üreticinin, ihracatçının ve ülkemizin menfaatinedir" dedi. Fındıkta yaşanan sorunlara ana neden olarak arz fazlası gösterilmekte. Sorun burada mı yatıyor? "Üretim fazlası fiyatları olumsuz etkilediğinden diğer sorunların önüne geçmiştir. Tabi ki arz fazlası çok önemli bir sorundur. Ve çözümü kolay değildir. Sorun politikasızlıkla başlıyor. Arz fazlasını da oluşturan budur. Türkiye kendi kontrol ettiği dünya fındık sektöründe bilinçsiz politikalarla sorun yaşar hale gelmiştir. Geçmişe dönmek istemiyorum. Fındık üretimindeki kontrolsüz artış, bugün ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmıştır. Başka ürünlere elverişli taban araziler fındık yetiştirilen alanlar haline gelmiştir. Arz fazlası önemli bir ekonomik yük getirirken, bir zamanlar ülkemiz topraklarında yetişen hatta ihraç ettiğimiz bir çok tarım ürününü ithal eder hale geldiğimizi göz önüne alırsak, fındıktaki arz fazlasını oluşturan taban arazilere yayılmanın boyutlarını daha iyi değerlendirebiliriz. Peki arz fazlasının çözümü nedir ve hangi kuruluştadır? Yukarıda belirttiğim gibi bu sorunun çözümü kolay değildir. Fındık 12 ay alınıp satılan, anında paraya çevrilen, son yıllarda önemli oranda değer kazanan bir tarım ürünüdür. Bu avantajlar üreticiyi fındık ürününe yönlendirmektedir. Yasa çıkarıldı, üreticinin fındık ağaçlarını söküp, başka ürüne geçmesi halinde prim ödenecekti. Ancak, üretici fındıktan vazgeçmedi. Benim düşüncem bugün itibarıyla mevcut alanları tespit edip, yeni dikimi kontrol altına almaktır. Ayrıca Hazine ve orman alanlarında tapusuz ve kaçak olarak yapılan fındık üretimini durdurmak çözüme daha yakın görünüyor. Bunu yapabilirsek, yayılmayı durdurmuş olur, mevcut alanlarda oluşacak arz fazlasını daha rahat çözebiliriz. Fındıkta FİSKOBİRLİK neden önemli? Bugünkü konumu nedir? FİSKOBİRLİK’in Entegre Fındık İşleme Tesisi, ekonomik ürünlerle yakında tüketiciye hizmet verecek... Hükümetlerin fındık politikasındaki rolü ne olmalıdır? FİSKOBİRLİK ve fındık üreticileri ne şartlarda, nasıl desteklenmelidir? Hükümet bir fiyat ilan edip, devlet adına fındık alınsın, karı zararı devlete ait olsun dönemi sona ermiştir. Ancak, fındık ürünü ülkemize ciddi döviz kazandıran en önemli tarım ürünümüzdür. Üretim alanlarının kontrol altına alınması, arz talep dengesinin sağlanması konularında hükümet desteği olmadan başarı sağlamak mümkün değildir. Fındık konusunda uzun vadeli ulusal bir politikanın oluşması konusunda 21
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear