Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
44 Cumhuriyet Bayramı 29 Ekim 2012 Pazartesi Başarılı gençler destek bekliyor C SİNAN TARTANOĞLU Elvin Hoca Ganiev umhuriyetin kurucu kadroları yeni neslin çağdaş çoksesli müzik ile yetişmesi için devlet kaynaklarını seferber etti. Ancak Atatürk Cumhuriyetinin gelecek kuşak genç müzisyenleri devletin klasik müziğe ilgisizliğinden yakınıyor ve “Türkiye’de klasik müzik artık sponsorlara muhtaç” diyorlar. alıyorum. Türkiye Cumhurbaşkanlığı’ndan da böyle bir destek beklerdim” diye konuşuyor. Bilkent Senfoni Orkestrası’nın kurucusu dünyaca ünlü keman sanatçısı Server Ganiyev’in torunu Elvin Hoca Ganiyev, keman çalmaya 5 yaşında başlamış ve şu ‘Müzik küçük bölgelerde sıkıştı’ Seyihtan Karabacak anda Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi’nin öğrencisi olarak babası Hayreddin Hoca Ganiyev ile çalışıyor. Türkiye’de ve yurtdışında düzenlenen yarışmalarda kazandığı çok sayıda ödülün sahibi Ganiyev, Andante Klasik Müzik Ödülleri’nde Fazıl Say ile birikte sahneye çıkmış. Elvin Ganiyev, Türkiye’de klasik müziğin durumunu “Türkiye klasik müzikte gelişmedi. Müzik kentlerde bile küçük bölgelere sıkıştı kaldı. Çünkü devlet müziğe destek vermiyor. Bir solistin sponsor bulmadan bir yerlere gelebilmesi çok zor. Türkiye’de klasik müzik artık sponsorlara muhtaç” sözleri ile özetliyor. Ganiyev, “Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı’ndan burs Keman çalmaya 6 yaşında başlayan Azra Berfin Eren şu an Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Lisesi 10. sınıf öğrencisi. İtalya ve İsviçre’de ünlü sanatçılarla çalışma olanağı bulan Eren, “Cumhuriyet devrimlerinin hem Türk kızlarına eğitim yollarını açtığını hem de sanatçı olabilme olanağı sağladığını” düşünüyor. Eren,şu değerlendirmeyi yapıyor: “Atatürk çağdaş Türk müziğinin gelişmesi için genç sanatçıları ve bestecileri devlet bursuyla yurtdışına müzik eğitimine gönderdi. Ancak şu anki kadrolar ise çoksesli müzikle ve sanatla ilgilenmiyor. Hükümetin sanata destek vermemesi hem eğitim hem de iş imkânlarını olumsuz yönde etkiliyor ve bu bütün sanatçıları zora sokuyor. Örneğin kurucu kadroların aksine, benim yurtdışındaki çalışmalarımda devletin hiçbir katkısı olmadı.” Hacettepe Üniversitesi Konservatuarı kontrbas öğrencisi Seyithan ‘Hükümet sanatla ilgilenmiyor’ Azra Berfin Eren ‘Benim için baba ocağı’ Karabacak müziğe 11 yaşında başlamış. Moskova, Macaristan, Berlin ve Bakü’de düzenlenen yarışmalardan derecelerle çıkmış genç bir sanatçı. Devletin klasik müzik çalışan insanlara hiçbir desteğinin olmadığını söyleyen Karabacak, “Bir yarışmaya katılmak ortalama 3 bin 500 avroya mal oluyor. Biz o yarışmalara kazanacağız garantisiyle gitmiyoruz. Dışişleri Mensupları Eşleri Derneği bana hem maddi, hem manevi destek olan tek vakıf” diyor. Karabacak Ankara Devlet Konservatuvarı’nın öğrencisi olmaktan duyduğu gururu “Atatürk’ün kurduğu konservatuvar burası. Özgeçmişi güçlü, kökleri sağlam. Burası her zaman benim için baba ocağı” sözleri ile ifade ediyor. Bu Cumhuriyet bizim YAĞMUR BALBAY 6E 219 Tev k Fikret İlköğretim Okulu Bir devlet düşünün; padişah tarafından sorumsuzca, başına buyruk, adaletsizce yönetiliyor. İlerleyen Batı’ya biraz olsun ayak uydurabilmek için iki kez Meşrutiyet ilan edilmiş. Kâr etmemiş. Meclis’in yetkileri sınırlı. Halk yoksul, işsiz, aç... Padişah Avrupa’ya boyun eğmiş; teslim olmuş. Ülkesini, halkını gözden çıkarmış. İşte Büyük Önder Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başladı mücadeleye. Genelgeler, kongreler, Meclis’in açıl ması, saltanatın kaldırılmasıyla devam etti bu hummalı çalışma. 29 Ekim 1923’te ise Cumhuriyeti ilan ederek doruğa çıktı aydınlık yol. Atatürk’e göre “Egemenlik, kayıtsız şartsız millete aitti.” Halk yönetimde söz sahibi olmalıydı. Yeni Cumhuriyetin temellerini atarken, dünyaya örnek olacak şekilde demokrasi ve laikliği de harcına kattı. Özgürlük için, demokrasi için, bağımsızlık için ne acılar ne çileler çekildi bu uğurda. Bizler kolay kazanılmayan Cumhuriyetin çocuklarıyız. Cumhuriyeti koruyup kollamak hepimizin görevi. 29 Ekim 1923... İşte tam 89 yıldır bu önemli günü ülkemizin dört bir yanında gururla kutluyoruz ve kutlamaya devam edeceğiz. Atamızın bizlere emanet ettiği bu güzel Cumhuriyet, O’nun deyimiyle “ilelebet payidar kalacaktır.” Bugün hepimizin bayramı... Hepimiz mutlu, hepimiz coşkuluyuz... Ellerimizde bayrağımız, gür sesimizle Onuncu Yıl Marşımızı okuyalım. En güzel Cumhuriyet şiirlerini haykıralım. Atamıza gidelim. O’na şükranlarımızı sunalım. Rengarenk çiçeklerle donatalım Yağmur Balbay’ın çizdiği Anıtkabir resmi Anıtkabir’i. Bugün en büyük bayram. Cumhuriyet Bayramı... Sevinçle kutlayalım. Ve her gün Cumhuriyetimizi ileriye hep en ileriye taşımak için var gücümüzle çalışalım. “Uğraş, didin, düşün, ara, bul Koş, atıl, bağır Durmak zamanı geçti Çalışmak zamanıdır.”