01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

PAZAR EKİ 16 CMYK 16 10 EYLÜL 2006 / SAYI 1068 Sahile vuran parçacıklar Alman Rock grubu Reamonn geçen hafta, Rock’n Coke’un davetlisi olarak İstanbul’daydı. Son albümleri “Wish”in tanıtımını yapan grup, rock’n roll’u Amerikalılara ya da İngilizlere bırakmak istemiyor. İrlandalı solistleri Reamonn Garvey, “Onlara eğlenmeleri konusunda bir şeyler öğretebiliriz” diyor. on stüdyo albümleri “Wish”le Avrupa’da tekrar yumuşak rock kulvarında ön sıralarda yer almayı beceren Reamonn, geçen pazar Rock’n Coke’un misafiriydi. İsmini İrlandalı solistinden alan Alman topluluk, yeni şarkılarını Türk hayranları için ilk defa çaldı. Yoğun programı sırasında yakaladığımız grubun solisti Reamonn Garvey ile Rock’n Coke öncesi görüştük. “Wish”e medyanın ve hayranlarınızın ilgisi nasıl oldu? Umduğunuzu bulabildiniz mi? Zekeriya S. Şen S Tepki inanılmazdı. Babam her zaman “ne kadar işine yatırım yaparsan o kadar karşılığını alırsın” derdi, biz de bu albümü kaydetmek ve yazmak için uzun süre çok çalıştık ve kanımca grubun şu ana kadarki en iyi çalışmasını ürettik. Bizi sevenlerin tepkisi bu doğrultuda. Albümle farklı ülkelerde yeni müzikseverlere ulaşabildik, bu bir albüm için oldukça başarılı bir gösterge. “Wish” şu ana kadarki en ritmik ve en çok Reamonn kokan albümlerinizden birisi. Bu ortak bir karar mıydı yoksa yapımcınız Greg Fidelman’ın etkisi oldu mu? Greg grubun diğer üyeleri kadar albümde yer aldı, adeta altıncı üyemiz oldu. Los Angeles’ta albümü kaydederken geniş müzik bilgisi ve başarılı yapımcılığı bizlere inanılmaz ilham verdi. Eğer gruptan daha fazla albüme etkisi olduğunu soruyorsanız, zannetmiyorum, stüdyoda işler böyle yürümüyor. Yeni albüm için motivasyonunuz neydi? Kişisel olarak ben hem canlı, hem de CD’de dinleyebileceğim bir albüm kaydetmek istiyordum. Parçaların ilham verici, insanları etkileyen, rüyalara ve umutlara ulaştıran katalizör olmasını istedim. Umarım insanlar bizim müziğimizi dinlerken, müziğimizden kendileri için önemli olan unsurları alabilirler. WISH, EN BAŞARILI PARÇAMIZ... Bildiğim kadarıyla albüm için 62 taslak parça kaydettiniz. Stüdyoda nasıl bir seçim yaptınız? Bir albüm aslında bir mıknatıs gibi olması gereken parçaları kendisine doğru çeker. Bir grup olarak ne tür karar vermiş olursak olalım doğru kararların bir şekilde bize doğru yolunu bulduğuna inanıyorum. “Tonight” parçasının hikâyesi bunun için mükemmel bir örnek, hepimiz (altımız) “Tonight” parçasını kaydetmemeye karar verdik, diğer 12 parça ile pek uymadığını düşündük. Sonra müzik şirketimizden yetkililer ve menajerimiz parçayı kaydetmemiz için bize yalvardılar. Onlara göre parça kesin bir hitti! Parça üzerine tekrar çalıştık. Zamanla parçayı albümde yer alacak şekle soktuk. Bir anda albümdeki en favori parça oldu ve şu ana kadar çıkarttığımız en başarılı 45’liklerden birisi. Albümde en beğendiğiniz parça hangisi? Hiç kuşkusuz “Wish”, kanımca bu bizim kaydettiğimiz en başarılı parça. Rock’n’roll genellikle İngiliz ve/veya Amerikan müzik türü olarak kategorize edilir. Bir Alman grubu olarak böyle bir varsayımı nasıl değerlendirirsimiz? Şu an RHCP’dan Anthony Kiedis’in otobiyografisi olan “Scar Tissue” adlı kitabı okuyorum ve Rock’n’roll hayat tarzının Amerika’da oldukça canlı olduğu konusunda hemfikirim. Zannedersem bu yaşam tarzı İngiltere’de oldukça yaygın, ancak bence İrlandalılar ve Almanlar onlara nasıl eğlenilmesi gerektiği konusunda birkaç şey öğretebilir. Bu oldukça keyif alabileceğim bir meydan okuma olabilir. Reamonn bir Avrupa grubu olarak etiketlenebilir, çünkü daha tam anlamıyla Atlantik’in diğer tarafına açılmadı. Bu planlanmış bir şey mi yoksa tamamen kader mi? Bence her şey doğru zamanda olur. Şu an yıl sonuna kadar neredeyse her gecemiz dolu ve bu sadece Avrupa’da. Amerika kapımızı çalmaya başlayınca doğru zaman gelmiş olacak. O zamana kadar suyun bu tarafından yapacak çok şeyimiz var! TEKNOLOJİNİN DALGALARI... Teknolojinin büyüme hızını göz önüne alırsak, bu ilerlemenin toplumun yaratıcılığını engellediğini mi yoksa geliştirdiğini mi düşünüyorsunuz? Derin bir soru! Kanımca teknolojinin ilerlemesi bir okyanusun dalgaları gibi değerlendirilmeli. Bazen büyük bazen ufak dalgalar kıyıya vurunca arkasında çok güzel deniz kabukları koleksiyonu bırakır. Bana göre okyanus teknoloji, kıyıya vuran güzel deniz kabukları ve taşlar da insanoğlu. Teknolojinin dalgaları ile şekillenmeyi kabul ediyoruz, ancak kim ve ne olduğumuzun güzellikleri içimizde bâki. Sizi takip edenler, her zaman ne dinlediğinizi, ne okuduğunuzu ve ne izlediğinizi merak etmiştir. Yakın zamanda en çok beğendiğiniz grup, kitap ve film var mı? Daha yeni Dan Brown’un “Da Vinci code” adlı kitabını bitirdim ve şu an Anthony Kiedies’ın “Scar Tissue” adlı otobiyografisini okuyorum.Yeni müzik dinlemeyi çok seviyorum ve bana çok fazla demo yollanıyor. Genellikle kendime bir gün seçiyorum ve koltuğuma oturup tüm bu CD’leri teker teker dinliyorum. En son satın aldığım CD’ler David Gray’in yeni albümü (mükemmel bir CD) ve “Barbarella” adlı filmin müziğini (neden diye sormayın). Film konusu biraz farklı, özellikle İrlandalı komedyenlerin DVD’lerini almayı çok seviyorum, adeta memleketime yapılan bir yolculuk gibi oluyorlar. En son olarak Johnny Cash’in hayat hikâyesini yansıtan “Walk the line” DVD’sini aldım ama daha izlemedim. Sizce Reamonn’un en büyük başarısı nedir, elbette hayatta kalmanın haricinde? Biz hâlâ yaptığımızı seviyoruz ve daha yapacak çok şey var. Her zaman bir sonraki albümün en iyi çalışmamız olacağına inanıyoruz, böylece her şeyi taze tutarak bir sonraki serüven yeni deneyimlerle dolu oluyor. [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear