Catalog

Bir Doğu masalcısı: Mustafa Delioğlu! Anısına sevgiyle... 1. DÜŞSELLIĞIN SIRLI DOKUSU Bir bakış alır sizi içine. Oradaki renk ağışmasına tutulur, öylece yol alırsınız. Karşınızda bir Doğu anlatıcısı, masal söyleyicisinin olduğu duygusuna kapılırsınız ilkten. İzleten, gösteren, düşündüren, düşlere salan, hatırla- tan, çağrışımlar yaratan ve sizi düş havuzlarından geçiren bir bakıştır tutulduğunuz. 2. RENK ÇINGISI Sözünü ettiğim bakışın iz sürücüsü kesilirken renkler- le örülü bir dünyanın dilini kuran ressamın anlatımındaki masalsı yanı en çok dikkatinizi çeker. Sesin, sözün, hayatın ve bedenin ritminin, yaşanan za- manın, kaybolan düşlerin yeniden yakalanmasına kapı ara- layan bir bakış… Öyle ki, renklerle örülü dünyaya adım atarken, oradan bir daha hiç kopamayacağınızı bilirsiniz. Çünkü bir renkten ötekine, bir figürden diğerine geçişte Önde görünenin yanındakilere, ardında saklı duranlara; tutunarak yol almadaki bağıntıyı (hatta tutkuyla bağlılığı) o “Şimdi neredeyiz bu masalın, anlatılan hikâyenin” der, yü- ışık huzmelerinden geçerek anlamaya çalışırsınız. öyle ki sinik kalanlara, bir bakış atıp köşesine çekilenlere, zü kendi zamanlarına dönük insanların hallerine bakarsınız. oradaki yerinin anlamını düşünmeye kendinizi verirken bir 9. ÜFLEYEN SÖZ Ki, daha çok kadınlar, çocuklar, erkeklerdir o dünyanın zaman geçişinde, başka bir figürde yerini alan yüz, renk, Biriktiren sözün anlatımını kurmada kendi renk gözü- seyrinde gidip gelenler. ses olmasının oyunun gereği olduğunu da anlarsınız. nü kendi zamanına taşıyan ressamdır o. Doğu’dadır onun Onların neler yaptıklarını, kendi zamanlarında uğraştık- Demem o ki Mustafa Delioğlu, resminin gücünü oyun- zamanı. Adlandırılmasa da bir yere kayıt düşülmese de o ları işlerin, zamana yayılan hatta bir tür gösteri şölenine ların sırlı dünyasından alır. zamanı hemen görür, anlam verirsiniz. dönüşen durumlarını gözlemeden kendinizi alamazsınız. Yaşamın tapınma biçimlerinden olan oyunu zamanın 6. RÜYALARDA KALAN Ama sizi kendi zamanlarına çağıran renklere bakar, an- bütün anlarına yayar. Bedenin ritmini, rüyanın sırlı yanla- lam verir, oradaki geçişlerin izine düşersiniz. Bir bakıştan söz ettim. Kapayınca gözlerinizi sizi alıp götü- rını, düğün ve ölüm zamanlarını, oyun ve seyir günlerini renin ne olduğunu gösteren bir dünyaya çağrıdır aslında onun 3. IZLER, SESLER, GÖRÜNTÜLER getirip önünüze koyar. anlatımcı resimleri. Orada durmaz ne rengi ne de figürleri. İz süren bir ressamdır. Yaşamın sırlı yanlarına bakma- Bakışındaki üflenen sözün taşıdığı renk dünyasına ba- Eğer içine girebilmişseniz o dünyanın, anlatılanı görme- yı sever. Eskil zamanların diliyle konuşmayı, bunu da renk zen şaşarak bazen de içlenerek bakarsınız. Ama şenliklidir ye, kavramaya çalışmışsanız, rüyanızda gezinenlere taşınan dünyasında biçimlemeyi önceler. Delioğlu’nun o dünyası. Kedere umut bağlayan bir seyir ol- bir dünyayla buluşmanın seyrine çıkarsınız. Orada, karşı- Anlatmak istediği yitirilen zamanın görüntüleri olmak maktan çekip alır sizi renkleri. Gene de Doğu’nun tutku, hüz- nızda duran Doğu masalcısının sesiyle üflediği sözün ren- tan çıkar, yaşanan zamanın düşleriyle bize döner. Siz, nü barındıran ezgisini aşamadan edemez renklerinin diline. ge dönüşen zamanlarından geçmeye hazırlarsınız kendinizi. oradan bakarsınız kendinize. 10. SESTEN RENGE, OYUNDA DÜŞE Öte zamanlara, gezindiğiniz yerleri bir yurt coğrafya- 7. RENK ZAMANDIR, ANLATIMCI DILDIR sı olmaktan çıkarıp Kafdağı’nın ardındaki bir “dünya”nın Delioğlu’nun resminin çağrısındaki masalsı söyleyiş, renk- Evet, Delioğlu’nun masalsı dünyasında renk zamandır, seyrine bakmaya yöneltir sizi ressam. lerle anlatılan bir dünyanın dili olarak karşımızda durur. resim evreninin başat dilidir. Tükenmeyen bir zamanın sesini çağrıştırır çoğu kez. ki- Bir tür içgözüdür renk. Mavilerin, sarıların, kırmızıların, 4. DÜŞLERDE YAŞAMAK mi zaman da oyunlarda kalan / yaşanan ve ötelenen bir yeşillerin, morların onda başka ad aldığını gözlersiniz. An- Eğer sanatı, yaşamı ölüme karşı savunma biçimi olarak zamanın içerdiği anlamlara döndürür bizi. latımını kendi renkleriyle örer, kendi adını verir her birine. alırsak Mustafa Delioğlu (1946 / 2025) buna oyunu da katar. Masal, her zaman hatırlananı dönüştüren bir zama- Ondaki oyun figürü hem budur hem de ayin biçimin dö- 8. IŞIĞIN TINISI nın dilidir oysa. O, bunu bilir: Yansıtıcı kıldığı renk atla- nüşümüdür. Kutsananı değil yaşananı resmetmesinde, Taşıdığı zamanların adı gerekmiyor, masal anlatıcısının sı, figürlerine yansıyan bakışı bir Doğu masalcısının düş- hatta bunu renk ve figürlerle anlatmayı seçmesinde düşle yaşı da zamanı da yoktur. Ama renge dönüştürdüğü dilini sel seyri olmaktan çıkar; tutkunun, özlemin, bağlılığın, ka- oyunu, yaşamla ölümü buluşturmanın çağrısı yatmaktadır. bize anlatan ışığın onda bir zamanı vardır. Günlere bölerek vuşmanın, ayrılığın, sessizliğin, kederin, acını ve umudun, Ömrü uzatan, zamanı “şen”lendiren bir bakışın izi ola- konuşmaz, oyundaki yüzlerin kendi ışığını taşır renk araları- kopuşun, acıda yaşamanın dili olarak bizi sarmalar. rak yansır onun düş dünyasına bunların her biri. na, kendi renklerini getirir insanların yüzlerine, bedenlerine. Masalsı dünyanın zenginliğini taşıyan bir ressam ola- Bir tını gibi sarar o dünyayı her bir ışıltı ve her renk ken- rak karşımızda duran Mustafa Delioğlu’nun bu dünyasıyla 5. OYUNLARIN BÜYÜSÜ di ışığını süzer masalsı evrenin koygun zamanına. İşte buluşmak, emenim ki sizi başka zamanlara taşıyacaktır. Kopamadığımızdır oyun; sanırız ki, yalnızca çocuklukta Kendi düş zamanınızda yeni bir dünyanın sesine olandır. Oysa “yaşamı oyun sahnesi” kılan ne varsa, bir renk orada durur masal anlatıcısını bakışı. cümbüşü olarak gelip onun renk dünyasına ağar. Sessizlik- Sizi çağıran rengin anlamı, oyundaki yüzlerin neyi anlat- tutunmak için alıp başınızı o renk dünyasında gezinmeye ten siz sese ulaşırsınız onun dünyasına bakarken. mak istedikleri; acıdaki rengi, sevinçteki kederi, birbirine gideceksinizdir. n YALÇIN KÜÇÜK ‘AYDIN ÜZERINE TEZLER 1’ alçın Küçük, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından Bütün Aydın Üzerine Tezler 1, sadece biyografik ya da tarihsel bir Eserleri kapsamında yayımlanan Aydın Üzerine Tezler çalışma değil, aynı zamanda kendini tekrarlayan tarihimizin Y1 adlı kitapta, 1830’dan 1980’e kadar dünyada ve buzlarını çözen açık bir kayıt. Türkiye’de aydın figürünün yükselişi ile tasfiye sürecini Aydın kimdir, nasıl doğar ve neyle savaşır? Bu sorular etrafında Küçük, ülkenin modernleşme serüvenindeki tarihsel, felsefi ve politik düzlemde sorgulayarak açıklıyor. aydınları ve kendi kuşağını ele alırken Türkiye’nin entelektüel “Aydın, iç savaşı olan insandır” diyen Küçük, ret; kurgu ve yapısına ilişkin ezber bozucu bir analizi ortaya koyuyor. n ütopya kavramları etrafında tanımladığı bu figürün, modern dünyanın ve Türkiye’nin kırılma anlarında nasıl üretildiğini ve Aydın Üzerine Tezler 1 / Yalçın Küçük / Kırmızı Kedi nasıl imha edilmeye çabalandığını anlatıyor. Yayınevi / 520 s. / 2025. 11 Eylül 2025 4