Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Desen: MELİK TAN TAYYAR
Yaşamı onlar anlatınca...
Güçlükleri birer birer geride bırakmak, yaşama tutunmak, vazgeçmemek, yardımlaşmak, dostluk, vefa ve sevgi
üzerine harika bir öyküdür Odo ve Tüm Yıldızlar! Doğaya tepeden bakmalarımızdan vazgeçmeye,
ezberlerimizden kurtulmaya çağıran, doğanın bütün dillerine saygıyla, öğrenme isteğiyle
yaklaşmamızı önceleyen bir yolculuğa bekliyor bizi Sıla Baki Alkan.
bize Odo’yla arkadaş
Y. BEKİR YURDAKUL
olmamızı sağlarken.
Bir yanda yıllar süren
do’nun hikâyesini epeyce bir kalabalık eşliğinde
araştırmalar, öğrenme
okudum. Sulara; denizlere, göllere, ırmaklara ve
merakı; öte yanda paşa
Oo kocaman okyanuslara ait balıklar mı geldi ilkin?
gönlümüz ne istiyorsa o.
Değilse rüzgâra, büyük mavi gökyüzüne ait kuşlar
Evlerimizde konuk et-
mıydı çepeçevre kuşatan beni? Belki de yıldızlardı.
tiğimiz can dostlarımızı;
Ardından yitip gittim işte bir yere ait
değişen koşullarımız,
olamayışlarımızın ya da ait olduğumuz yere
farklılaşan heveslerimize
sırtlarımızı dönmelerimizin yelinde...
yenik düşmelerimiz ya
Sonra başa değin ayrılmadı yıldızlar benden, Odo ve
da bambaşka neden-
arkadaşlarının yıldızlara ait olduğunu da önce Odo’nun
lerle bir gün hiç de ait
annesinden öğrendim sonra da yıldızlar doğruladı beni.
olmadıkları sokaklara
300 milyar yıldıza ev sahipliği yapan Samanyolu’nun
terk edebiliyoruz.
içinde bir yerdeyiz / bir zerreyiz eni konu. Kendimize
Üstelik aklımıza onla-
özgü bir dil, bir yaşam tutturmuşuz; ötesi umurumuzda
rın da duyguları olduğu-
olmamış, ötesine dönmüşüz sırtımızı.
nu getirmeden...
Dahası var: Başka dilleri de hepten unutmuşuz,
Peki, merakla okuyacağınızı söylediğim
önemsizleştirmişiz; kısacası sağır olmuşuz parçası
hikâyesinden söz etmeyecek miyim? Olur mu? Sıra-
olduğumuz doğanın nerdeyse bütün dillerine.
yı oraya da getirdim işte. Değilse Sıla Baki Alkan’ın
YILDIZLARA AİTTİR ONLAR
metnin arkasına ustaca yerleştirdiklerine şu sınırlı
Odo’dan söz etmeliyim ilkin. Can dostlarımızdan,
yerim yazık ki yetmez.
yakın bir dönemde sokakları da dar ettiğimiz ne ki
KAYBOLMAK MI, TERK EDİLMEK Mİ?
işimize gelince her işimize koştuğumuz, “yıldızlara
Annesinin yıldızlardan gördüğü çok geçmeden
ait” köpeklerden.
gerçekleşir, Odo kendisini kısa süre sonra karton bir
Sıla Baki Alkan, onların yıldızlara ait olduğunu söy-
kutuda bulur. Artık Cihan’ın can arkadaşıdır Odo.
lerken aslında bir gerçeğin de altını çiziyor.
Adını da Benek koyarlar çünkü bütün çabasına
Yalnızca gezegenimiz Dünya’nın değil bir bütün
karşın adının Odo olduğunu anlatamaz Anne’ye,
olarak doğanın, yıldızların da dilini biliyor onlar. Şaşıp
Baba’ya ve Cihan’a. Mutludur, kısa sürede evde ya-
kaldığımız kimi beceri ve başarılarının altında yatan
şamanın bütün kurallarını öğrenmiştir.
da sahip oldukları bu “diller” aslına bakarsanız.
Bir süre sonra Baba alır Odo’yu, deniz kıyısına götürür.
Daha gözleri açıldı açılacakken annesi Odo’yu ve
Deniz ve kum, çılgına döner Odo; inanılmaz bir koşu
kardeşlerini etrafında toplayıp birlikte geçirecekleri
tutturur sahilde, oyundan oyuna geçer kendince ne var
günlerin sonuna gelmek üzere olduklarını, insanların
ki havanın kararmaya yüz tuttuğunu fark edince kıyıda,
gelip onları götüreceklerini, bunu da yıldızlarda gör-
serbest kaldığı yerde, Baba’yı bulamaz.
düğünü söylüyor.
Artık yakıcı kum, ıslak yaprak mevsimleri boyunca
Ve bütün hikâyeyi artık yıldızlar ve onların doğaya /
hiç bilmediği “dışarı”da yaşayacaktır. Sokakta kalmış
can dostların yaşamına etkisi bağlamında izliyoruz.
ya da terk edilmiş köpeklerle arkadaş olur. Küçük Paşa
Odo’nun ve arkadaşlarının yaşamına tanık olduğu-
insanlar gibi, söylenen her şeyi anlar bir güzel. So-
da onlardan biridir. Ama Odo, terk edilmiş değil kaybol-
muz hikâyelerini merakla izlerken daha yolun başında
kaklarda yaşamayı başarmasında yıldızların dilini
muş bir köpektir. O sahilden ayrılırsa Baba ya da Cihan
doğadaki her canlının, varlığın, bizim ezbere “can-
okuyabilmesi yol gösterir ona.
onu aramak için geldiklerinde bulamazlar kaybolduğu
sızlar” diye tanımladığımız ne varsa hepsinin bir dili
Bir gün yakın dost olduğu martı Sven Balıkgıdıklayan,
olduğunu fark ediyoruz. yerde. Bir gün mutlaka gelecek ve onu bulacaklardır.
Cihanları nasıl bulabileceğini fısıldar söz arasında Odo’ya.
Ve şu bitip tükenmeyen kibrimiz, “bizim gibi ko-
İNSAN DİLİNDEKİ EN KÖTÜ SÖZCÜK!
Çok geçmeden yola düşecektir Odo, “ev”ini bul-
nuşmuyorsa dili yoktur” tavrımız çöpe gidiyor. Dahası
Derken yolu Balıkadam’la kesişir; teknesine biner,
mak için; bulacaktır da ama onu büyük bir sürpriz
köpeklerin alfabesindeki harflerin hiç de az olmadığı-
balığa çıkar onunla. Martılardan, sokak köpeklerin-
beklemektedir. Bütün bunları da yıldızlar söyleyecek-
nı Odo’nun anlatımıyla bir köşeye yazıyoruz.
den arkadaşları olur. Belediye görevlileri arkadaşla-
tir ona çünkü köpekler yıldızlara aittir.
BUGÜN KUCAKLA, YARIN TERK ET! rından bazılarını yakalayıp barınak dedikleri hapis-
Yaşamı onların anlatımından Alkan’ın lezzetli aracı-
Sıla Baki Alkan, anlatısının omurgasına yerleştirdiği haneye götürür. İnsan dilindeki en kötü sözcüğün
lığı ve Melike Tan Tayyar’ın anlatıya düşler katan de-
“barınak” olduğunu da öğrenir.
yakın-uzak yıldızlar, yıldız kümelerinin konumları,
senleri eşliğinde okuyunca bizim nereye ait olduğu-
Veteriner Tomris’in çok büyük desteğini görür. Bu
özellikleri, nitelikleri üzerine bildiklerimizden yola çı-
muzu düşündüm. Bakalım, siz ne düşüneceksiniz?
n
karak kullanılmayan ya da bilince dönüşmeyen bilgi arada zehirli salam verip zehirlemeye kalkışanlar da
Odo ve Tüm Yıldızlar / Sıla Baki Alkan /
üzerine de tartışmayı seçiyor / düşünelim istiyor. olur. İyilerle kötülerin, başarıyla başarısızlığın, hasta-
Yalnızca bu alanda değil, yaşamın bütün alanla- lıkla sağlığın iç içeliğine tanık olur Odo. Resimleyen: Melike Tan Tayyar / Kronik Kitap
rında ezber tavırların karşısında bir yolculuk sunuyor Ve insanların dilini de “öğrenir”; konuşamasa da / 128 s. / 10+ / 2025.
14
11 Eylül 2025