Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
’
ALOYSIUS BERTRAND’DAN ‘GASPARD DE LA NUIT
‘ ’
COMTE DE LAUTRÉAMONT’TAN MALDOROR’UN ŞARKILARI ,
‘ ’
ARTHUR RIMBAUD’DAN BEN BİR BAŞKASIDIR
Özdemir İnce ve üç Fransız şairi!
Türk şiirinde önemli bir konuma sahip olan Özdemir İnce’nin çeviri alanında kolları sıvamış ve yıllar boyu sürecek hatta zaman zaman kendi şiir
da çok değerli çalışmalara imza atmış olduğunu kitapseverler arasında pek çalışmalarının önüne geçecek uzun vadeli bir çeviri projesine girişmiştir.
fazla bilen olduğunu sanmıyorum. Gerçi kendisi de aslında çevirmen olarak
Bu proje kapsamında, üç Fransız şairin özel bir yeri olduğunu görüyoruz:
anılmaktan hoşlanmadığını çeşitli vesilelerle birçok kez belirtmiştir. Aloysius Bertrand, Arthur Rimbaud ve Comte de Lautréamont.
“Çeviri işkencedir” der Ne Altın Ne Gümüş’te.
Yalnız Fransız şiirinde değil, dünya şiirinde de düzyazı şiiri başlatıp bu türün
Peki o zaman neden bu her açıdan çok zor çeviri işine girişmiştir Özdemir en yüksek örneklerini sundukları için Özdemir İnce’nin gözünde, modern
İnce? Gençlik yıllarında tanıştığı ve dünya şiirinin temel taşlarından, şiirin başlangıç noktası bu üç isimdir.
baslangıç noktalarından olduğuna inandığı yapıtların ya hiç çevrilmemiş
Bu şairler, Özdemir İnce’nin çevirisiyle, Doğu Batı Yayınları tarafından
ya da kısmen çevrilmiş olduğunu, bu metinlerin çoğunun da dilsel,
yayımlanan düzyazı şiirleri Gaspard de la Nuit (Aloysius Bertrand / 244 s.),
dilbilgisel ve yorumsal hatalarla dolu olduğunu görmüş, Türk şiirinin bu Maldoror’un Şarkıları (Comte de Lautréamont / 357 s.), Ben Bir Başkasıdır
şairlerin yapıtları Türkçeye düzgün bir şekilde kazandırılmadığı sürece (Arthur Rimbaud / 256 s.) ile iki bin yıllık bir şiir çağını kapatmış ve yeni bir
yeterli derecede ilerleme gösteremeyeceğini düşünerek çağı başlatmıştır.
tamamen olanaksızdır. Maurice Blanchot’ya göre “Şiirin anlamı bu üç isimdir. Bu şairler, düzyazı şiirleriyle iki bin yıllık bir şiir
FERDA FİDAN
şiirin tüm sözcüklerinden, devinimlerinden, vurgularından ayrı- çağını kapatmış ve yeni bir çağı başlatmıştır. Bu üçlüye neden
Baudelaire’i katmadığını merak edenlere verdiği yanıt ise şudur:
lamaz. Yalnız bu çerçeve içinde var olabilir ve onu kendisine bi-
ÖZDEMİR İNCE: ‘ÇEVİRİ İŞKENCEDİR!’
çilmiş olan bu suretten ayırmaya kalkıştığımız anda yitip gider. “Baudelaire biçim ve öz açısından devrimci ve yıkıcı değildir,
Türk şiirinde önemli bir konuma sahip olan Özdemir İnce’nin
2 gelenekçi bir şairdir. Paris Sıkıntısı’nın önsözünde kendisinin
Şiirin içerdiği anlam ve büründüğü şekil tamı tamına örtüşür.”
çeviri alanında da çok değerli çalışmalara imza atmış olduğu-
de içtenlikle kabul ettiği gibi, düzyazı şiirlerini, bu türün gerçek
Roman Jakobson da aynı fikirdedir: “Şiir çevirisi, tanım gereği,
nu kitapseverler arasında pek fazla bilen olduğunu sanmıyo-
kurucusu olan Aloysius Bertrand’nın izinden giderek yazmıştır.”
3
olanaksızdır. Yalnızca yaratıcı bir uyarlama söz konusu olabilir.”
rum. Kendisi de aslında çevirmen olarak anılmaktan hoşlan-
Özdemir İnce, bu üç şairin şiirsel söylemini Türkçeye akta-
Peki o zaman neden bu her açıdan çok zor çeviri işine giriş-
madığını çeşitli vesilelerle birçok kez belirtmiştir. “Çeviri iş-
rarak adeta Türk şiirini “aşılamaya” adamıştır kendini. Ama-
miştir Özdemir İnce?
kencedir” der Ne Altın Ne Gümüş’te.
cı ülkemiz şiirini çağdaşlaştırmak, bu metinlerin daha iyi tanın-
Gençlik yıllarında tanıştığı ve dünya şiirinin temel taşların-
Gerçekten de zorlu bir sanat olan yazınsal çeviri uğraşının
ması ile gelecek kuşak şairlerine daha geniş ufuklar açmaktır.
dan, baslangıç noktalarından olduğuna inandığı yapıtların ya
en zor şekli de kuşkusuz şiir çevirisidir. Zira düzyazıda anla-
Zira genç şairlerin, dünya ile ilişki halinde olmaları, dünya
hiç çevrilmemiş ya da kısmen çevrilmiş olduğunu, bu metin-
mı düzgün bir şekilde aktarmak, yani Umberto Eco’nun de-
şiirinin tarihçesini, dünya şairlerinin yapıtlarını ve yaşam gö-
1 lerin çoğunun da dilsel, dilbilgisel ve yorumsal hatalarla do-
yişiyle “hemen hemen aynı şeyi söylemek” , çok güç bir uğ-
rüşlerini çok iyi inceleyip kavramaları gerekmektedir.
raş sonucu da olsa görevini dürüstlükle icra etmeye çalışan bir lu olduğunu görmüş, Türk şiirinin bu şairlerin yapıtları Türkçe-
Özdemir İnce’nin deyimiyle “çağının çağdaşı” olabilmek
çevirmen için olanaksız sayılmaz. ye düzgün bir şekilde kazandırılmadığı sürece yeterli derecede
için bir zorunluluktur bu. Bu açıdan, adı geçen üç şairin yapıt-
Ama şiir söz konusu olunca işler değişiyor: ilerleme gösteremeyeceğini düşünerek kolları sıvamış ve yıllar
larını okuyup incelemek, kaçınılmaz bir ödev gibidir.
Şiirsel metnin yalnız anlamını değil, yapısını, ahengi-
boyu sürecek hatta zaman zaman kendi şiir çalışmalarının önü-
Zaten Özdemir İnce kendisinin de bu kitapları, özellikle Rim-
ni, ses uyumlarını kısacası müziğini de Türkçenin yapısına
ne geçecek uzun vadeli bir çeviri projesine girişmiştir.
baud ve Lautréamont’nun düzyazı yapıtlarını okuduktan sonra
uyarlamanız gerekmektedir çünkü şiir salt anlam değil, aynı
MODERN ŞİİRİN BAŞLANGIÇ NOKTASI ÜÇ İSİM!
dize şiirden kısmen koparak düzyazı şiire yöneldiğini ve bu de-
zamanda müziktir ve bu yüzden zorluk ikiye katlanmıştır.
Bu proje kapsamında, üç Fransız şairinin özel bir yeri olduğunu neyimin etkilerini hâlâ yaşıyor olduğunu ifade ediyor.4
Üstelik çoğu zaman, en muğlak, girift, çokanlamlı tümce
görüyoruz: Aloysius Bertrand, Arthur Rimbaud ve Comte de
ve deyimlerle uğraşmanız, anlam açısından gizemli hatta ka- Aloysius Bertrand, Arthur Rimbaud ve Comte de
palı denilebilecek söyleyişlerin içinden çıkmak için önemli Lautréamont. Yalnız Fransız şiirinde değil, dünya şiirinde de Lautréamont, modern şiirin başlangıç noktası sayabileceğimiz
seçimler yapmanız gerekecektir. düzyazı şiiri başlatıp, bu türün en yüksek örneklerini sundukları düzyazı şiirin kurucularıdır. Garip bir şekilde, birbirlerini hiç
Öyle ki bazı yazarların gözünde bu uğraş, zor olmaktan da öte, için Özdemir İnce’nin gözünde, modern şiirin başlangıç noktası tanımamış olan bu üç şairin arasında trajik bir kader bağı
>>
26 Haziran 2025
8
Çizim: ERNEST PİGNON
Çizim: LAUTIR