28 Haziran 2025 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

NECDET ADABAĞ’DAN ‘HÜMANİZM VE LAİKLİK AÇISINDAN İTALYAN EDEBİYATI’ İtalyan Edebiyatı’na değiniler… 13. yüzyıl sonlarında Dolce Stil Novo şairleriyle başlayıp İtalyan Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nda uzun yıllar öğretim Dante, Petrarca, Boccaccio, Goldoni, Manzoni, görevlisi ve bölüm başkanı olarak görev yapan Adabağ, Leopardi gibi doruklara yükselerek günümüze ulaşan, birçok önemli İtalyan yazarını da dilimize kazandırmıştır. 20. yüzyılda da özellikle roman alanında çok önemli Necdet Adabağ, Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan ürünler veren İtalyan edebiyatını ülkemizde en iyi bilen Hümanizm ve Laiklik Açısından İtalyan Edebiyatı kitabında ise isimlerden biridir Necdet Adabağ. bu büyük edebiyatın klasik ve çağdaş 13 yazarını, hümanizm, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi laiklik ve Aydınlanma açılarından derinlemesine irdeliyor. şaire sıklıkla vurgu yapılıp, referans gösteriliyor- Petrarca’ya, DOÇ. DR. BÜLENT AYYILDIZ Boccaccio’dan modern yazarlara kadar pek çok ismin yapıtlarındaki (Ankara Üniversitesi) hümanist izleri ve laikleşme eğilimlerinin etkisini ve ipuçlarının izini sürerek yapıtlar ve yazarlar arasında kronolojik bağlar ve tematik ortak BİR EDEBİYAT ANTOLOJİSİ! noktalar işaret edilerek İtalyan edebiyatına ilişkin bir kanon oluşturma Batı düşünce ve sanat tarihinin en köklü edebiyatlarından İtalyan arzusu da göze çarpıyor. edebiyatı, yalnızca estetik dehasıyla değil, aynı zamanda toplumsal ve EDEBİYATIN COĞRAFYA İLE BAĞI! düşünsel dönüşümlerin aynası olmasıyla da öne çıkmaktadır. Akademisyen, yazar ve çevirmen Necdet Adabağ’ın Cumhuriyet Özellikle Corrado Alvaro, Francesco Jovine ve Leonardo Sciascia Kitapları tarafından ikinci baskısı yapılan kitabı Hümanizm ve Laiklik gibi örnekler üzerinden yalnızca laiklik ve hümanizm yönüyle Açısından İtalyan Edebiyatı (ilk baskı 2012, Cumhuriyet Kitapları) bu edebiyatın gelişimindeki insan merkezli yaklaşımlar, aklın ve dünyevi zengin mirasa farklı bir pencereden bakıyor. yaşamın önem kazanması değil, edebiyatın coğrafya ile olan bağını da Necdet Adabağ çalışmasında, İtalyan edebiyatını, toplumsal ve gözeterek İtalyan yarımadasının tarihi toprak bölünmüşlüğüne, kuzey kültürel gelişmeler açısından iki kritik ve önemli kavram olan laiklik ve güney kültürel çatışmasına ve kent-köy ikilemine ilişkin irdelemeler ve hümanizm merceğinden inceliyor. örneklendirmeler çalışmada göze çarpan bir başka nitelik. Biçemsel açıdan bir edebiyat tarihi, bir edebiyat antolojisi olarak Hem öğrenciler hem de alanın meraklıları için bir kaynak kitap da değerlendirilebilecek çalışmada, İtalyan edebiyatının ilk çıkış niteliğindeki çalışmada, her bölümün sonunda okuyucunun merakını döneminden, Dante’den başlayarak sırasıyla, Hümanizm döneminden gidermek ve bilgisini güçlendirmek adına yazarların ve şairlerin kısa başlayarak Francesco Petrarca, Niccolo Machiavelli; ardından birer biyografisi de “Yazar Üzerine” başlığı ile yer alıyor. Aydınlanma fikri ve İtalyan Romantizmi ile Carlo Goldoni, Alessandro Prof. Dr. Necdet Adabağ, akıcı üslubu ve yılların varan kapsamlı Manzoni ve Giacomo Leopardi; 1900’lerin başından başlayarak bilgisiyle, İtalyan edebiyatının sıradan metinler yığını olmadığını, Italo Svevo, Corrado Alvaro, Francesco Jovine, Vitaliano Brancati; Avrupa düşünce tarihinin şekillenmesinde laiklik ve hümanizmin sonrasında ise günümüz İtalyan edebiyatının en bilinen figürleri olarak rolünü anlamak için de kritik bir kaynak olduğunu ortaya koyuyor. Alberto Moravia, Cesare Pavese, Leoanrdo Sciascia ve Italo Calvino gibi isimler irdeleniyor. Bu arada kimi zaman çalışmanın başlığı ile bir uyumsuzluk da göze çarpıyor: Kimi yazarların, Laiklik ve Hümanizm Açısından İtalyan Edebiyatı’nda, Rönesans’ın doğuşundan günümüze -örneğin Italo Svevo ve Cesare Pavese’ye ilişkin bölümlerde olduğu şekliyle-, edebi anlayışları uzanan İtalyan edebiyatı serüveni, insana, akla ve dünyevi değerlere odaklanan hümanizm akımı ve yaşantılarının hümanizm ile olan bağı yeterli derecede irdelenmemiş ve sonraki bölümler ile dini ve dogmatik düşüncenin etkisinden sıyrılmayı ifade eden laiklik kavramları ekseninde arasında bağlantılar eksik kalmış. derinlemesine incelenirken edebiyatçıların önemli yapıtlarından örnekler de sunuluyor. Buna karşın edebiyat tarihine, düşünce dünyasına ve İtalyan kültürüne ilgi duyan her okuyucu Yazarlardan yapılan çeviriler de Adabağ’ın imzasının bulunduğunu da belirtmek gerekir. Dante’den, -her ne kadar ayrı bir bölüm olarak ele alınmasa da metnin içerisinde Floransalı için kaçırılmayacak, aydınlatıcı bir çalışma. n gözünden bakan ro- macerası, Selim İleri ile son buluşma ve nıklık. Öyle de önemli olan, ölçüyü ne den- man, Tolstoy’un dün- “Gösteri” dergisinin birikimi ve işlevi, ya- li geniş tutabileceğim. Onu da masa ba- zarın belleğinden süzülenler arasında. ya görüşünün, idealle- şına oturup çalışmaya başlamadan sap- rinin, aşklarının ve ha- tamak zor.” Ama en azından günlük tu- Sağanaktan Önce yal kırıklıklarının de- tar: “Günlük yazmak en kolayı, … Kuralını - Edebiyatımızdan rinine iniyor. “İnsan kendin koyuyorsun. Konu sınırlaması yok. Portreler, Günlükler / VİTRİNDEKİLER Tolstoy”u da gerçekçi Ev içinde, terlik, pijama dolaşmanın bir ra- Naim Tirali / h2o Kitap biçimde tanıtıyor. hatlığı vardır ya, onun gibi bir şey.” Sonra / 256 s. Son İstasyon - altmış, derken yetmiş yaş; gelip geçen yıl- Hep Yaşadığımı Yazar, gazeteci ve siya- Tolstoy’un Son Yılı / lardan ve sağanaktan önce bir türlü “Alt- Hatırlatıyorum setçi Naim Tirali altmış ya- Jay Parini / Çeviren: mış Yaş Kitabı”nı tamamlayıp yayımlaya- Kendime / Metin Celâl şından gün almadan ön- İlknur Özdemir / Sia maz Tirali. Sağanaktan Önce, Tirali’nin ka- / Çolpan Kitap / 165 s. Kitap / 304 s. / 2025. ce gelecek günleri kurgu- leminden edebiyatımızdan portrelerini ve lar: “Gelecek yıl bu günlerde altmış yaşı- Hep Yaşadığımı Hatırlatı- günlüklerini bir potada toplayan belgesel Anna Karenina, Savaş ve ma gireceğim. Çocukluk, öğrencilik, dergi- yorum Kendime’deki anı- nitelikli ustalıklı bir çalışma. Barış gibi görkemli başya- lar, yer yer usta yazar Me- cilik, gazetecilik ve politika yaşamımla ilgili pıtların yazarı Lev Nikola- Kaçak Roman / Tolga anıları, genişçe bir yaşam öyküsü biçimin- tin Celâl’in çocukluk ve yeviç Tolstoy, yaşamının Gümüşay / Remzi de ‘Altmış Yıl Kitabı’nda toplamayı düşü- gençlik yıllarının izlenimle- son günlerini huzur içinde geçirmek ama- Kitabevi / 160 s. riyle; yer yer de tanık olduğu bir olay, katıl- nüyorum. Tanığı olduğum olaylar, tanıdı- cıyla 1910 yılının soğuk bir sonbahar gü- ğım ilginç kişiler var anlatılacak. Gerçi öy- dığı bir etkinlik, tanıdığı şair veya yazarlar, Tolga Gümüşay, Kaçak nü, meçhul bir yöne doğru trenle yola çı- külerimi de çoğunlukla kendi yaşamımdan muhatap olduğu bir sorun, okuduğu bir ki- Roman’da, arananla kar. Evinden, kırk sekiz yıllık karısından, tap veya dergi aracılığıyla zenginleşiyor. ya da yakın çevremden çıkarırım. Ama her arayanı, gerçeklikle on üç çocuğundan ve gazetecilerden ka- Böylece, 1960’lardan günümüze kadar olayı, her ilginç anıyı da öyküleştirmek ola- algılananı iç içe geçiren çarken yanına sadece en sevdiklerini al- sı değil. Nice ilginç anı neden unutulup geliyor. Fenerbahçelilik, Metin Oktay sev- düşsel bir Boğaziçi mıştır. Bu zorlu ve sıkıntılı yolculuk Asta- gisi, pul koleksiyonculuğu merakı, İslam gitsin. Çoğunu ayrıntılarıyla anımsayama- kurmacası sunuyor. Koşu povo İstasyonu’nda son bulur. Son İstas- Çupi’nin yazılarına duyulan hayranlık, Can yacağım da doğal. Ama bir kez yazmaya temposunda ilerleyen sürükleyici anlatımı, yon, Tolstoy’un eşi Sofya Andreyevna’nın, Yücel’in renkli kişiliği ve Tomris Uyar’ın başlayınca, çorap söküğü gibi yürüyebilir. merak uyandıran kurgusu, şiirsel dili ve doktorunun, çocuklarının, can yolda- öğüdünden kalanlar, Onat Kutlar’ın kayıp Bir de Yenilik Dergisi, Vatan Gazetesi ko- felsefi sorgulamalarıyla kaleme aldığı şı Çertkov’un ve sekreteri Bulgakov’un günlüğünün bulunuşu, yayıncının kitapçı- leksiyonlarını karıştırdıkça, belleğimde kim Kaçak Roman, çağdaş edebiyatseverlerin günlükleri ile mektuplarından yararlanıla- lıkla imtihanı, kutlanamayan “Dünya Kitap bilir neler de neler canlanacak… Geçmişi rak, tarihi gerçeklere dayandırılarak yazıl- yanı sıra; felsefeye, İstanbul’a, kişisel dı. Kendisini hüzünlü bir son bekleyen ün- Günü”, kitap bağışlamanın güçlükleri, “İs- yeniden yaşamak gibi bir şey, bir tür tanık- gelişim ve koşu sporuna ilgi duyanların da lü yazarın yaşamının son yılına bu kişilerin tanbul Ansiklopedisi”nin bitmeyen yayın lık, yapmak istediğim. Çağa ve çevreye ta- ilgisini çekecek bir roman. 26 Haziran 2025 11
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear