Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
O, bir yerde şunu diyecektir: “…kurmacanın bağım- yapıtınızla ilgilenirsiniz ağır bir biçimde suçlanırsınız. hiş anlatım kapasiten beni tamamen esir almıştı bile; o
sızlığı gerçek değil, yine kendisi gibi bir kurmacadır” yani Suçlanmakla da kalmaz, en iyi olasılıkla sorumsuz ve gücün, o romanesk zenginliğin, her hassas okuru anında
“mecazidir, dolayısıyla ondan bahsederken bir ‘bağım- bencil biri olarak, en kötü olasılıkla da ülkemizdeki bütün
hipnozu andıran bir duruma sokan o konuya hâkimiyetin
sızlık sanrısından’, ‘gerçek dünyanın bağlarından kurtul- kötülüklerin -bilgisizlik, yoksulluk, sömürü, haksızlık, ön-
etkisi altına girdim.”
muş bir bağımsızlık hissinden’ de bahsetmemek olmaz.” yargı- ve savaşmaya yanaşmadığınız şeylerin suç ortağı
YAŞADIĞIMIZ İKİ YÜZYILIN ROMAN
Bu anlamda, dilimize yeri çevrilen Zor Zamanlar (**) ro- olarak görülürsünüz.” (****)
SANATININ KURUCU ANLATICILARINDANDIR!
manı hem böylesi bir kurmaca gerçekliğin, hem de Latin
‘KENTLER VE KÖPEKLER’, ‘YEŞİL EV’
Sanırım, Cortazar’ın yaşadığı benzer duyguyu
Amerika’nın yakın tarihine dönük tanıklığın etkileyici bir ro-
Bugün Mario Vargas Llosa’nın edebi mirasına baktı-
manıdır. Llosa’nın Teke Şenliği (***) ile başlayan darbe- okumaya koyulduğum Zor Zamanlar’da derin biçimde
ğımızda Latin Amerika gerçeğine bakışını temellendiren
ler ve diktatörlerin bu kıtadaki etkisini anlatan romanlarına hissetmiştim. Sizi kendisinde tutan, anlattıklarının ardına
romanlar yazmaya başlaması 20’li yaşlardadır.
(ilki Guatemala, ikincisi Dominik) döndüğümüzde hem o düşüren, ara ara nefesinizi tutarak okuma seyrinizin
1958’de İspanya’ya gider, 1959’da ilk öykü kitabını ya-
başkaldırının ne anlama geldiğini hem de tarihsel tanıklığın
ritmini artıran bir anlatıcı…
yımlar. Hemen ardından Kent ve Köpekler’i yazmaya baş-
diliyle yazmanın bir yazar için kaçınılmazlığını bize anlatır.
Evet, Mario Vargas Llosa yalnızca Latin Amerika’nın
lamıştır. Onu asıl ünlendirecek Yeşil Ev’i 1966’da yayımlar.
belleği değil, yaşadığımız iki yüzyılın roman sanatının da
‘PERU’DA, BOLİVYA’DA, NİKARAGUA’DA VB. Cortazar, bu romanına ilişkin Llosa’ya yazdığı mektu-
kurucu anlatıcılarındandır.
YAZAR OLMAK, TOPLUMSAL SORUMLULUK bunda şunları söyleyecektir:
Süleyman Doğru, Mario Varga Llosa’nın başyapıtlarını
ÜSTLENMEK ANLAMINA DA GELİR!’ “Pekâlâ, Mario Vargas Llosa. Şimdi sana bütün gerçe-
İspanyolcadan dilimize kazandırmış bir çevirmen.
ği söyleyeceğim: Romanı ödüm koparak okumaya baş-
Llosa şunu diyordu: “ABD’de, Batı Avrupa’da yazar
Özellikle Hınzır Kız, Dünya Savaşı Sonu, Katedralde
olmak demek, genellikle her şeyden önce (ve çoğunlukla ladım çünkü Kent ve Köpekler’i (ki benim için onun is-
Sohbet ve son olarak da Zor Zamanlar’ı okuyucularla
yalnızca) kişisel bir sorumluluk üstlenmek demektir. mi gizliden gizliye hâlâ Düzenbazlar) o kadar çok beğen-
Başka bir deyişle, sanatsal nitelikleri ve özgürlüğüyle miştim ki, ikinci romanının bana göre onun gölgesinde buluşturdu. Llosa’nın yitimi üzerine kendisiyle yaptığım
insanın ülkesinin dilini ve kültürünü zenginleştiren bir ya- kalmasından ve bunu sana söylemek zorunda kalacağım söyleşiyi de bugün sitemizde okuyabilirsiniz.
n
pıtı en özenli ve sahici bir biçimde yaratma sorumluluğu- (bunu sana söylerdim, aramızda bu samimiyetin bulun-
(*) Gabo ile Mario: Marquez ile Llosa: Sağlam Bir
nu üstlenmek demektir. duğuna inanıyorum) saatin er ya da geç gelecek olma-
Dostluktan Küskünlüğe, Angel Esteban, Ana Gallego;
Oysa Peru’da, Bolivya’da, Nikaragua’da vb. yazar olmak, sından korkuyordum.
Çeviren: Süleyman Doğru, Doğan Kitap, 299 s., 2013.
aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk üstlenmek anla- Onuncu sayfada bir sigara yaktım, koltukta keyifle ar-
(**) Zor Zamanlar, Mario Vargas Llosa, Çeviren:
mına gelir. Kişisel bir edebiyat çalışmasını geliştirirken bir kama yaslandım ve bütün korku birden yok oldu, onun
Süleyman Doğru, Can Yayınları, 360 s., 2024.
yandan da gerek yazdıklarınızla gerek eylemlerinizle top- yerini bir kez daha Alberto, Jaguar ve Gamboa’yla ilk
(***) Teke Şenliği, Mario Vargas Llosa, Çeviren:
lumunuzun ekonomik, siyasal ve kültürel sorunlarının çö- karşılaştığımda hissettiğim o büyüleyici duygu aldı.
Peral Bayaz, Can Yayınları, 550 s., 2003 / 2022.
zümüne etkin bir biçimde katılmak zorundasınız. Daha Bonifacio’nun rahibelerle ilk diyaloglara girdiği
kısımda, o sahip olduğun, seni farklı kılan ve hayattaki di- (****) Yazarları da Vururlar, Hazırlayan: Atilla
Bu yükümlülükten kaçmanın yolu yoktur. Kaçmaya kal-
karsanız, kendinizi her şeyden yalıtır ve yalnızca kendi ğer Latin Amerikalı romancılardan daha iyi yapan o müt- Özkırımlı, Celâl Üster, 1987, Cem Yayınevi.
‘SIĞINMALAR’ VE ‘FETHİYE’NİN DÜĞÜNÜ’
Yıldız İncesu’yu yeniden bulmak!
2023 yılı sonunda yaşama veda eden, ardında bir çanta dolusu Sığınmalar, gürül gürül akan, akıntıya kapılanları, akıntıya karşın su
yayınlanmamış ustalıklı öykü, roman, oyunlar ve denemeler bırakan üstünde kalmaya çalışanları, boğulanları, kaybolanları ile gürül gürül
1970 TRT Başarı Ödülü sahibi Yıldız İncesu’nun Sığınmalar adlı romanı Türkçesiyle akan derin bir nehir. Farklı kuşaklara, farklı değerlere sahip
ile Fethiye’nin Düğünü adlı öykü kitabı, insanlar, ilişkiler, çelişkiler ve ayrılıkların romanı. Sunulan olanakların
eşi emekli diplomat Selçuk İncesu’nun gayretleri ve İleri Yayınları’nın dışına çıkmayı seçenlerin romanı. Yıldız İncesu’nun dördüncü kitabı
titiz çalışması sonucu okuyucularla buluşturuldu. Fethiye’nin Düğünü ise toplam 20 öyküden oluşuyor.
leri okura “doğru” tutumlar olarak
ŞİİR ERKÖK YILMAZ
iletilmiyor. Her biri davranışında çok
haklı, duygularında çok samimi. Bu
970’li yıllarda adını peş peşe ya-
duygu ve düşünce yoğunluğu bunalt-
yımladığı öykü, roman ve dene-
mıyor, tam tersine onlarla birlikte dü-
1 melerle duyurdu Yıldız İncesu.
şünüp kendinizi sorguluyorsunuz.
TRT 1970 yarışmasında kazandığı ba-
şarı ödülü ile anıldı ilk olarak.
‘FETHİYE’NİN DÜĞÜNÜ’
Bu başarısını 1971’de yayımlanan
Fethiye’nin Düğünü adlı kitapta yaza-
Saygılarımı Sunarım adlı öykü
rın 1970’lerde yayımladığı 20 öykü yer
kitabıyla perçinledi. 1972’de Doktor
alıyor. Olay ağırlıklı öykülerdir bunlar.
Cemil yazmayı tasarladığı Sığınmalar
Ancak anlatılanları sarsıcı, unutul-
romanının ilk kitabı olarak
maz kılan olayın kendisi değil, o ola-
Cumhuriyet gazetesinde tefrika edildi.
yın hikâye kahramanında bıraktığı dü-
“Öykünün Erişemediği Yer”, 1974-
şünce / duygu sarmalıdır.
75 Milliyet Sanat Dergisi Deneme
Bu düşünce / duygu sarmalı ile her
Yarışması’nda mansiyon ödülüne
öykü bir roman derinliği kazanmakta
değer bulundu.
ve okurlarında silinmeyecek izler bı-
Aynı yıllarda (1972-1976) Varlık, Soyut, Dost gibi tanın- Yayınları’nın titiz çalışması sonucu
mış dergilerde öyküleri yer aldı. 1977’de ilk romanı Süt Gü- rakmaktadır.
Sığınmalar romanı ile Fethiye’nin
1970’li yıllar yazın yaşamımıza çok
ğümündeki Kurbağalar ile okurlarının karşısına çıktı.
Düğünü adlı öykü kitabı şimdi oku-
1975-1979 arasında Yeni Ankara Yayınevi’ni kurarak o sayıda yeni yazar kazandırmıştır. Bu
yucularla buluşuyor.
güne değin Türk okurlarının tanımadığı yabancı yazarların yazarların büyük bir bölümü de kadın
‘SIĞINMALAR’
yapıtları ile yazın yaşımımıza katkıda bulundu, yerli ya-
yazarlardır.
Sığınmalar, 12 Mart askeri müda-
zarların ilk yapıtlarına yazın dünyasının kapılarını açtı. Bu
Her birinin başarılı yapıtları hâlâ ya-
halesiyle başlayan çalkantılı siyasal
başarı dolu dönem ne yazık ki devam etmedi.
yınevlerimizin raflarında yer almakta çokça tanınmakta ve
dönemde geçen bir roman. Siyasal gelişmelerden çok, o ge-
Neydi İncesu’yu yazın dünyasından uzaklaştıran?
okunmaktadır.
lişmelerin roman kahramanlarının tek düze yaşamlarını na-
Yeterince takdir edilmemenin gücenikliği, kendini aşama-
Yıldız İncesu’nun bu iki kitabı onu yeniden tanımamız,
sıl değiştirdiğini, yoldan çıkardığını anlatan, dört kuşaktan
manın sıkıntısı, kadın, eş, anne olmanın ve diplomatik so-
değerini takdir etmemiz ve kendisini hak ettiği yere oturt-
kişileri bir araya getiren bir roman.
rumlulukların ağırlığı, hastalıkları… Hepsi veya hiçbiri…
mamız için bir fırsat sunmaktadır bize. Okuru bol olsun.
n
Çok sayıda kişiyi romanın baş kahramanmış gibi işle-
2023’te vefatı sonrası yakınlarına bir çanta dolusu ya-
mek ancak usta bir kalemin harcı olabilir. Yıldız İncesu bu Sığınmalar / Fethiye’nin Düğünü / Yıldız İncesu
yınlanmamış öykü, roman, oyunlar ve denemeler bıraktı.
Eşi emekli diplomat Selçuk İncesu’nun gayretleri ve İleri ustalığı sergiliyor. Hiçbir kahramanın duygu ve düşünce- / İleri Yayınları / 384 s., 180 s. / 2025.
8 Mayıs 2025 9