Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
PETER STAMM’DAN ‘GECE MAVİSİ BİR SAATTE’
Bir yazarın yaşamı ve çok daha fazlası!
İsviçreli tanınmış yazar Richard Wechsler Şiirin konusuyla Peter Stamm’ın romanının konusu arasında
MAVİSEL YENER
hakkında bir belgesel yapmak isteyen And- da paralellik olduğunu söyleyelim. Çünkü kendisi de bir krizin
rea, Wechsler’i Paris’teki ilk buluşmada bit-
ortasında olan, romanın anlatıcısı Andrea, kitaplarını baştan so-
www.maviselyener.net
kin ve mesafeli görüyor.
na okuduğu için Wechsler’in gizli bir ilişkisinin dibine iniyor.
Belgesel ekibinin finansal olanakları kısıt-
Wechsler’in okul arkadaşı, evli ve iki kız çocuğu annesi pa-
sviçreli yazar ve gazeteci Peter
lı, setteki ruh halleri karmaşık ve bütün bunla-
paz Judith ile arkadaş oluyor, kurgu bir yandan onların ekse-
Stamm’ın kaleme aldığı, dilimize Ufuk
rın üstüne biraz bohem ve kibirli olduğunu dü-
ninden de sürüyor. Bir hikâye başka bir hikâyeyi doğuruyor.
İ Tonka tarafından çevrilen ve DeliDolu
şündükleri yazar, İsviçre’de söz verdiği çekim-
Hikâye, tahmin ettiğimizden tamamen farklı bir şekilde ge-
Yayınları etiketiyle yayımlanan Gece Mavi-
lere gelmiyor, böylece belgesel suya düşüyor.
lişiyor. Olay Wechsler’in etrafında dönse de ana kahraman,
si Bir Saatte, felsefi yansımaları, metnin oy-
Ancak Andrea’nın İsviçre’deki zamanı ta-
anlatıcı Andrea. Andrea, Wechsler’in romanlarını sanki ger-
nadığı oyunlar, zaman sıçramaları ve akıp gi-
mamen boşa gitmiyor. Araştırmasının bir
çek tanıklıklarmış gibi araştırıyor.
den diliyle (çevirmeni de bu noktada kutla-
parçası olarak, Wechsler’in ilham perisi ola-
malıyız) ilginç, postmodern bir roman.
GERÇEK NEDİR, KURGU NEDİR?
bilecek bir kadın olan Judith’in izini sürüyor.
Stamm, bu romanında gerçek ile kurgu ara-
O sırada, Andrea, Wechsler’in kitapların- Andrea, birlikte geçirdikleri küçük süreye karşın, yazarı ya-
sındaki sınırları ustalıkla bulanıklaştırıyor;
şamının çok önemli bir parçası haline getiriyor.
daki sahnelerin ve karakterlerin yazarın yaşa-
okuyucuyu hikâyenin katmanları arasında sü-
mına nasıl kök saldığını fark ediyor. Peki, kurgusal yazar Richard Wechsler, Peter Stamms’ın
rüklerken anlatının nerede başlayıp nerede
Yazarın romana bir alıntıyla başlamasını
ikinci kişiliği mi? Bunu bilmemizin bir önemi yok fakat,
bittiğine ilişkin tüm kesinlikleri sarsıyor.
severim, bunun nedenini araştırmak bir oku- romanın yüreğindeki “Gerçek nedir, kurgu nedir?”
VAROLUŞ, KİMLİK VE BELLEK! yucu olarak hoşuma gider. Gece Mavisi Bir Saatte, “Yarının
meselesini besleyen bir soru olduğunu kesin! Sanat her zaman
Gece Mavisi Bir Saatte, bir yandan yazma ediminin kendi- ne getireceğini bilmiyorum...” cümlesiyle okuyucuyu karşılı-
bu ikilemden beslenmez mi zaten?
sini sorgularken diğer yandan varoluş, kimlik ve bellek gibi
yor. Portekizli şair Fernando Pessoa bu cümleyi ölümünden
Peter Stamm edebiyatın nasıl yaratıldığını, hangi kaynakla-
evrensel temaları derin bir sadelikle ele alıyor. Stamm’ın etki- kısa bir süre önce yazmış.
rın kurgu malzemesini beslediğini ve planlanmamış olanın da
leyici dili, karakterlerin iç dünyalarını görünür kılıyor, anlatı- Yaşamı boyunca neredeyse hiçbir şey yayımlamayan ve
ne denli güçlü bir rol oynadığını gösteriyor.
nın sessiz alt akıntıları arasında kaybolmaya davet ediyor. muhabir olarak çalışan Pessoa, yapıtlarında kendisini çeşit-
Tahmin edebileceğiniz gibi, kitapta bir yazarın yaşamı hakkın-
Gece Mavisi Bir Saatte ilk sayfalardan büyüleyen bir roman li kimliklere ayırmış ve onlara isimler, biyografiler, karakter
da oldukça fazla şey var ve Andrea’nın Wechsler ile hem gerçek
değil, okudukça kendini açan bir metin. Bu özelliğiyle sabırlı özellikleri, estetik inançlar ve hatta dış görünüş vermiş.
hem de hayali konuşmalarında ipucu olabilecek bilgiler veriliyor.
okuyucusuna katmanlı bir edebi deneyim sunuyor; her sayfa- Bu, ona çok farklı stilleri deneme özgürlüğü vermiş. Peter
Bu yazıyı kitaptan bir alıntı bitirsin: “Eğer ölümümden
da derinleşen atmosferiyle, metnin içine sindirilmiş duyguları Stamm da Pessoa gibi farklı anlatı örnekleri denemiş, belli ki
sonra biyografimi yazmak isterseniz bu çok kolay. Yalnızca iki
ve düşünceleri yavaş yavaş ortaya çıkarıyor. Pessoa ile özdeşim kurmuş.
tarih var: Doğum ve ölüm tarihlerim. Aradaki tüm günler ise
Orta yaşlı belgesel yapımcısı Andrea’nın bakış açısından ya- Romanın adı çağdaş Alman şiirinin büyük şairlerinden
benimdir.” (s.10)
zılan roman, esrarengiz roman yazarı Richard Wechsler’in Pa- Gottfried Benn’in “Mavi Saat” şiirinden bir dize:
ris ve İsviçre’de dolaşmasını takip ederek sanatsal süreçleri- “Mavi, gece mavisi bir saatte ve ne zaman gitti, kimse onun Gece Mavisi Bir Saatte / Peter Stamm / Çeviren:
ni, aşk yaşamını ve güvensizliklerini derinlemesine araştırıyor. var olup olmadığını bilmiyor”. Ufuk Tonka / DeliDolu Yayınları / 167 s. / 2025.
NOBEL ÖDÜLLÜ J. M. G. LECLÉZIO’DAN ‘MADALYONUN ÖTEKİ YÜZÜ’
Yanından geçip gittiğimiz yaşamlar!
yaşadığı zorluklara tanık oluyoruz; babasını kaybettikten sonra de, çatışmaların arasında ka-
İPEK ORTAER
annesinin ve onun sevgilisinin baskısına maruz kalan Maureez lan, ailelerini bile tanıyama-
okulu bırakmak zorunda kalıyor; ardından evden kaçarak mü- mış iki çocuğun peşinde şe-
obel ödüllü Fransız yazar J. M. G. LeClézio, Live-
zik sevgisi ışığında yüreğinin götürdüğü yerlere doğru ilerliyor. hirde şehre geçerek savaştan
ra Yayınevi tarafından yayımlanan kitabı Madalyo-
İkinci öykü, Güney Amerika’da zorla tutuldukları kamptan kaçmaya çalışıyoruz.
N nun Öteki Yüzü’nde*, günlük yaşamda dikkat etme-
gizlice kaçan iki küçük çocuğun öyküsünü konu ediyor. Son olarak ise yine Gü-
diğimiz, yanlarından geçip gittiğimiz yaşamlardan kısa kesit-
Amerika yerlileriyle ilişkili bu öyküde insanın vahşiliğinin,
ney Amerika’ya dönüp Ko-
ler sunuyor.
doğanınkinden daha baskın olduğunu görüyor, çocuklarla lombiya ve Panama ta-
Kitapta sekiz öykü bulunuyor. Bu öykülerin hemen hep-
birlikte patikaları aşıyoruz. rafındaki yaşamlara ko-
si LeClézio’nun daha önce çeşitli dergi ve kitaplarda yayımla-
Üçüncü öykü ABD-Meksika sınırında geçiyor. Meksika nuk oluyor, Güney Ameri-
nan öyküleri.
tarafında, küçük çocuklardan oluşan bir çetenin kanalizasyon ka yerlilerinin bazen ken-
Her bir öyküde toplum tarafından dışlanmış ve/veya benliğini
ağı üzerinden ABD’ye gizlice girip sonra geri dönmelerine di aralarında bile yaptıkla-
arayan karakterlerle karşılaşıyoruz. Bu karakterlerin çoğunluğunu
(ya da yakalanmalarına) tanık oluyoruz. Sınırın iki yanı rı ayrımcılığa tanık oluyor,
çocuk göçmenler, savaştan etkilendiği için yerinden yurdundan
arasındaki fark ise olağanüstü. yine savaştan, çatışmalar-
olan insanlar, dışlanan Amerika yerlileri gibi gruplar oluşuyor.
Dördüncü öykü Paris’ten. Üstelik bu kez ana karakterimiz dan kaçıyoruz.
bir video kamera. Kameranın gözünden Paris sokaklarındaki Özellikle çocuk göçmen-
MAURITIUS’TAN GÜNEY AMERİKA’YA,
yaşamlara yakın çekim yapıyor, çoğunluğu göçmen kişilerin ler, savaştan etkilenen in-
MEKSİKA’DAN FRANSA’YA YAŞAM
yaşamlarından kesitlere konuk oluyoruz.
sanlar, sömürgecilik ve kö-
MÜCADELELERİ...
Beşinci öykü yine Fransa’dan. Metin, Fas kökenli bir leler ya da Amerika yerlileri gibi “istenmeyen” / “dışlanan”
LeClézio’nun öyküleri için seçtiği ülkeler rastgele değil.
göçmenin ailesine yazdığı aşk dolu mektupla başlıyor;
topluluklara dikkatimizi çeken LeClézio’nun kitabını okurken
Hepsi de yaşamının bir bölümünde yaşadığı ya da bir
çalışmak, para kazanmak için ülkesini, sevdiklerini terk edip insan, “istenmeyen”lerin hepimizden birer parça taşıdığını,
şekilde bağlantılı olduğu yerler ki bu da yazdığı öyküleri
gelen bu kişinin karşılaştığı zorluklarla devam ediyor. bizim de her an “dışlanan”ların safına geçebileceğimizi fark
daha gerçekçi kılıyor. Nitekim kitaptaki sekiz öyküden ikisi,
ediyor ve çevresine farklı bir gözle bakmaya başlıyor.
LeClézio’nun da vatandaşı olduğu Mauritius’da geçiyor.
ÇOCUK GÖÇMENLER, SAVAŞ, SÖMÜRGECİLİK,
Madalyonun Öteki Yüzü, merakla okuyacağınız, belki de
Diğer yandan Meksika ve Albuquerque’deki üniversitelerde
KÖLELİK, AMERİKA YERLİLERİ...
olaylara bakışınızı değiştirecek ustalıklı bir kitap.
n
ders verdiği dönemden, Panama’da yerlilerle yaşadığı
Altıncı öykü Mauritus’tan. Bu kez, ilk öyküye kıyasla daha
zamanlardan etkilenmediğini, o zamanları anlatmadığını
varlıklı bir ailenin yaşamı ele alınıyor ancak kolonicilerin geli- * Madalyonun Öteki Yüzü / J. M. G. LeClézio
düşünmemek elde değil. şiyle adadakilerin yaşamlarının nasıl da değiştiği vurgulanıyor. / Çeviren: S. İpek Ortaer Montanari / Livera
İlk öykü Mauritius’ta geçiyor, Maureez isimli genç bir kızın Lübnan-Filistin arasındaki bir bölgede geçen yedinci öykü- Yayınevi / 188 s. / 2025.
8 Mayıs 2025
4